Barış Pınarı Harekatı Hakkında...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Köşe Yazıları kategorisinde elbisss tarafından oluşturulan Barış Pınarı Harekatı Hakkında... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,010 kez görüntülenmiş, 34 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Köşe Yazıları
Konu Başlığı Barış Pınarı Harekatı Hakkında...
Konbuyu başlatan elbisss
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Leonardo18

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
s1200


Dunya ÜLKELERİ nin tek ses olamamasını ve NATO uyesı Türkiye yi destekleyememesini bununla birlikte olası Suriye sorunlarına karşı sessiz kalmasını buyuk bir hayretle ızlemekteyız...

Mesele Dünyanının Barış ı Guvenliği Sulhu ve Huzuru için ise ortak bir dille dayanışma yardımlaşma ve kordınasyon içerisinde olabilmek fakat dünya ülkelerinin bu özelliklerden noksan ve eksik görmek gerçekten de üzüntü ve kaygı verici bir durum.

Türkiyenin suriye ye girme niyeti tamamiyle Suriyenin toprak bütünlüğünün korunmasından yana olmasına dönüktür...Suriyenin toprakları yalnızca SURİYE HALKINA aittir bu nedenlede idari yani merkezi Suriye yönetimin yetersiz kalmış olduğu durumda ve devamında Türkiyenin Güvenlik kaygılarının oluştuğu bu durumlarda Türkiyenin kendi toprak bütünlüğünü korumak istemesi kadar doğal bir hak yoktur...,ve bu hak MEŞRU bir hakktır ve bu hakkı sonuna kadar kullanması oldukça olağan bir durum olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Suriye yönetimiyle dolaylı olarak zaten Rusya aracılığıyla konuşmakta ve irtibat halindedir 35 km derinlikte ki bir Güvenlik koridorunun oluşmasıyla birlikte Suriye Halkı ait olduğu topraklarına yeniden kavuşacak ve yerleşecek olmasıdır...

Barış Pınarı Harekatı aslında Dünyanın gelecek yüzyıllarda Barış içerisinde yaşayabilmesi ve nefes alabilmesi için de oldukça önemlidir..

Avrupanın güvenliği ve Barışa giden yolu TÜRKİYENİN bağımsız ve güçlü olmasından geçer...

Aynı zaman da İsrailin de Rusyanın da ve Komşu ülkelerinde güvenliği Türkiye nin diri ve güçlü olmasından ve bölgesinde huzurlu olmasından geçer...Bu yüzden bu barış harekatı çomk önemlidir.

Uzun zamandır söyleniyordu ülkeye bu kadar yakın bir mesafede kumelenme yapılanması dogru degıldı bu hem Turkıyenın hemde Surıyenın toprak butunluğu ve guvenlıgı ıcın tehtıd unsuru oluşturmaktaydı ve gereken sılahlar toplanmazsa gereken çıkarımlar kaçınılmaz olacaktı ve durum bugunle beraber start aldı ...

ABD nın çıft taraflı konuşması ne ABD yonetımıne nede Müttefıklık ruhuna nede Nato paktına yakışan bır durum AB nın tavrı ıse yanlış eğer bu sorunla Turkıye Tampon BÖLGE oluşturamazsa sınırlarını Multecı geçişleri için sonuna kadar açmak durumunda kalacaktır çunku sonuna kadar kalkındırabılme yapısallık durumunu karşılayamaz ve bu noktada Sınırlar açılırsa multecı gecıslerı ıcın bu durumda AB nın sadece multecı sorunu degıl bır cok teror guvenlık sorunlarıda acıga cıkar TURKIYE daha fazla multecılere bakamaz bu yuzden guvenlıklı bolgenın acılen oluşturulması oldukça önem arzetmektedir ve bu yuzden kurulacak ve teshis edilecekvTAMPON bölge ıle Surıye halkı aıt oldugu yere Surıye topraklarına geri dönecek ve böylelikle esas vatanlarına kavuşmuş olacaklardır

Bu sebepten ötürüdür ki Turkıyenın Ekonomık anlamda desteklenmesı gerektıgını ve Turkıyenın yapmış olduğu Barış Pınarı harekatına ıse olumlu ve pozıtıf bır gozle bakılması gerekttıgını özellıkle vurgulamak ısterım..

Bugünlerin dünyasında Tarih yeniden yazılırken ve dünyada yeni bir Dünya Düzeni kurulurken şunu unutmanızı asla istemiyorum TÜRKİYE siz yeni bir dünya düzeni asla düşünülemez....TÜRKİYE bir çok konuda söze güvenilir ve oldukça değerli bir ülke gerek konumu gereksede yapısallığı bakımından bu yüzden sebep ve sonuç ne olursa olsun TÜRKİYE yalnız bırakılmamalı aksine DESTEKLENMELİDİR..

Bugün bazı küçük unsurlar gelecekte olmayacak ama Türkiye eğemen bir ülke ve her konuda ikili bir çok alışverişte ve ticari konularda oldukça güvenilir ve bir o kadar da değerli bir ülke Türkiyenin bölgede güçlü olması oldukça önemli..Türkiyenin güçlü olaması demek Gerek komşu ülkelere gereksede AB ülkelerine gereksede ABD müttefikliğine oldukça katkılar sağlayacaktır...

O yüzden gelin hep birlikte TÜRKİYE nin yanında olduğumuzun mesajlarını ve sinyallerini verelim hemde birlikte TÜRKİYE nin gelişen ve kalkınmakta olan EKONOMİSİNE destek olalım...Zaman birlilte olma bir ve beraber olma vakti......

Avrupalısından tutunda asyalısına kadar bir ve beraber olma vakti...çünkü bu zamanlarda birbirimize daha çok ihtiyacımız var o yüzden Türkiyenin Barış Pınarı harekatını oldukça desteklemeliyiz.

Türkiye bir kaç unsurlar için asla yalnız bırakılmayacak kadar değerli bir ülkedir.

TÜRKİYE yi DESTEKLEMELİSİNİZ ÇÜNKÜ SİZİN GÜVENLİĞİNİZ BU ÜLKENİN ROTASININ SAĞLAMLIĞINA VE DAYANIKLILIĞINA BAĞLIDIR.

Sevgilerimle..

Böyle.
 
Son düzenleme:

kış güneşi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Eyl 2013
Mesajlar
36
Tepkime puanı
21
Puanları
8
Yaş
44
Üniversite Bölümü
fine arts
Avrupa için tek söyleye bileceğim , güzel gullere dolu , bakımlı bahçesin arka tarafı ölülerle doludur..Nezaket , saygınlık ve gelişmişlik ust duzeydeyken , 3. dünyanın garıbanlarını sömürmekten, ezmekten hiç vaz geçmemişlerdir.. kendi din ve Avrupa butunluğunu koruyup hümanistlik ve özgurluk dersi verırken , zayıf ve çıkarları oldukları ülkelerin insanlarının , çocuklarının ölümlerinde kılları bile kıpırdamamıştır..

Evet bu savaş çıkarsa bizim yanımızda olmayacaklardır..
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Öncelikle her olaya tarafsız bakabilme açısından değerlendirmek ve sonrasında süreci açıp yorumlamak istiyorum izniniz olursa inşallah..

Ne yazık ki güzel insanlar
Dünya hayatı bizlere çocukken anlatıldığı kadar toz pempe değil bizler çocukken bizlere dünyayı anlattıklarında aaa ne kadar harıka bir yerdeyiz diyorduk zamanla buyudukçe harika bir yerde olan kavramlarımız değişmeye başladı çünkü artık büyüyor ve büyüdükçe deneyimleyip gelişiyorduk ..

Geliştikçe tecrübe ve birikimler elde ediyorduk zamanla aslında insan olabilmenin erdemi ve değerleriyle tanışıyorduk hayatımızda zorluklar acılar uzuntuler ve mutluluklar yaşıyorduk ama insan olabilmenin anlam ve değerlerini yaşamaya gayret ediyorduk çünkü hayattaki en değerli hazine İNSAN olabilmek ve bu anlam değerlerine yakınlaşabilmekti...

Bugünlerin dünyasında insanları değiştiren insanları insanlıktan iten en büyük kavram ne yazıkki ilk başlarda para sonrasında ise makam hırsları geliyor son olarak ise BEN duygusunun agır basması geliyor..

Her siyasetçi için geçerli olmasada avrupalı siyasetçilerin bir çoğunda bu özellik ne yazık ki var Ben avrupalı siyasetçileri cesaretli ve kararlı olarak görmüyorum neden görmüyorum biliyormusun çünkü bir çoğu sahip oldukları kazanımları unvanları ve parasal degerleri kaybetmekten korkuyor fakat bizi avrupadan ayıran en temel özellik ise sebep ve sonuç ne olursa olsun savaşmaktan vazgeçmiyor olmamız zaten mücade vermek ve bir değer için özellikle İNSANİ değer için bu savaşı vermek ve neticesinde insanlara yuvalar kazandırmak bizim TÜRKİYEYİ avrupadan daha ayrı bir konumda tutan en güzel özelliğimiz diyebilirim...

Hayatım boyunca din dil ırk ve milliyet ayırmadım fakat insanlarda bir özellik aradım aradığım bu özellik ise o insanların İNSAN olabilme şerefine nail olup olmadığına bakabilmem olduğudur...

Bugun kadromu şekillendirirken en çalışkan en disiplinli en erdemli ve en kişilik sahibi insanlarla şekillendiririm çünkü aradığım kriterde insan olabilmenin en büyük erdemlerini yakalamış olmam olacak olmasıdır..

Bugünlerin dünyasında insanları yargılayamam yada onları bir kılıfa sokamam çünkü insanlar artık eskisi gibi düşünmüyorlar eskisi gibi üretemiyorlar üretmek ve düşünmek sadece bir fikri ve tezi ortaya atmak yada twıtte gundem oluşturmaya çalışmak yada ön planda olmak yada kendini kaf daglarının üstünde görmek gibi değildir ..

Düşünen insan fikir üreten tezler ve değerler sunan ve ortaya maneviyatlar oluşturan insanlardır benim gözümde...

Düşünen insan neyi neden ve ne şekilde olduğunu bilebilen boş konuşmayan konuşurkende değerler kazandıran sanat ve eserler bırabilen insandır...

Bugünlerin dünyasında ekmek kazanmak çok zor hele ki kazanacağınız ekmek bir çok insana aş ve yuva verecekse onu tesis etmek daha zor oluyor...

Türkiyemizin Barış Pınarı harekatı yapmasıda aslında bugün ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu ve gösterdi...Masum sivillere atılan havan mermısıyle 5 sivil yaşamını yitirirken ve bunlardan 1 tanesi bebekken devamında 45 sivil yaralı varken

Aslında insan düşünmeden edemiyor hangi değerler insan hayatından ve yaşamından daha değerli olabilir ki...değil mi haksızmıyım...

Sadece PARA için yada ünvan ve mevki için sonu ucu bucagı olmayan bir terör yapılanması içerisinde olmak sizce ne kadar dogru olabilir ki...

İnsanlar olarak SEVGİ yi dünyada yeniden yeşertmeliyiz aramıza din ve milliyet konusunda ayrım yapmamak zorundayız yaşayış ve inanç değerlerimiz farklı olsada hepimiz ortak olan tek olan ALLAH için kulluk görevlerimizi yapmaktayız böyle bakmalıyız...

Makam mevki olmayacakmış olmasın arkadaş herşeyin sonu değil ki Eğer ben eserimle bir insana hayat ve can verebiliyorsan en güzel makam en güzel servet bu olsa gerek..

Hayatlarımız öyle yada böyle bir şekilde devam edecek....ABD li cumhurıyetçi senatör GRAHAM türkiyeye yeşil ışık yakmadık diyor...

Ben de diyorum ki senin yeşil ışığına ihtiyacımız yok ki...Biz TÜRKLERİ halen tanıyamıyorsunuz değilmi bizler kadar cesur adil ve insanlığı düşünen çok nadir millet bulursunuz eğer bizler birşeyin kararını aldıysak dagı deler hatta dagı tersıne çevirir yine almak istediğimizi almadan geri dönmeyiz...

Bu yolun sonu 35 km lik bir güvenli tampon bölge oluşturuncaya kadar devam edecektir...Türkiye hiç olmadığı kadar sizlerin düşünemediği kadar bile Suriyenin Toprak bütünlüğünden yanadır...Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin de bu konuda ki kararlılığı çok önemlidir..

Bizler Suriye ye sadece SEVGİMİZİ götürüyoruz Ailelere ise sıcak bir tas çorba götürüyoruz....Türk Halkına Türk Milletine Türk Ordusuna güvenin Bizler NATO üyesi bir ülkeyiz yanlış bir iş yada kurallara aykırı bir iş yapmayız bizler istiyoruz ki İnsanlar ana vatanlarına SURİYE ye tekrar geri dönebilsin orada hayatlarını daim ettirebilsin.

Bizler istiyoruz ki İNSAN için İNSANİ değerler için yaşam yeniden şekillensin Bizim kurgumuz sadece YAŞAM ODAKLI bundan başka kazanım elde etme gayretimiz yok..

Kaldı ki Türkiyenin Meşru Mudafa hakkını kullanaması kadar daha doğal bir durum yok Bugun Turkıye topraklarına düşem roket ve havan toplarıyla bu mesru hak yenıden tecellı olmuş durumda...

Gerçek manada söyluyorum ki

Guvenlı Tampon bölge oluşturulamazsa Türkiye elinde bulundurduğu 3.6 milyon suriiyelilere sınır kapıları açacak daha refah yaşayabilecekleri yerlere gitmeleri için izin verecek çünkü ekonomi çarklarınıda düşünmek durumundayız....

Bizler bunu istemiyoruz Suriyeli SURİYE TOPRAKLARINDA olsun istiyoruz Bu yüzden sizlerinde Türkiye yi yalnız bırakmaması ve Türkiyeyi ekonomi anlamda desteklemenizi istemek kadar dogal bir hak yoktur diyebilirim

Borsada ALIŞLAR yapın dövizler bozdurun ama ekonomi diri ve ayakta kalsın çünkü biz SURİYE YE İNSANLIĞI götürüyoruz insanlık yeniden yeşersin diye...

Seevgilerimle...

Böyle.
 
Son düzenleme:

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
ALLAH İnsanlığa zorluklar vermesin Türk Milletini ve Devletini Korusun Mehmetçiğimizin Yar ve Yardımcısı Olsun inşallah.Her atılan adım İnsanlığın Umudu ve yarınları için İnsanlığın Zaferi olsun inşallah.

Evlerde mutluluklar eksilmesin inşallah Her insan geleceğine umutla baksın inşallah.

Sevgilerimle.

Böyle.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
s1200


Dunya ÜLKELERİ (...)

Böyle.

Her hikayenin iki farklı yüzü vardır. Yerel medya ne durumda bilmiyorum, Takip etmeyi yıllar önce bıraktım. Ancak batının bu konuda bazı ciddi endişeleri ve Türkiye'ye yönelik eleştirileri var.

1) Aslında ele almak istediğim bir konu değil. Ama "Bana 'işgalci' derseniz size 3 milyon mülteci gönderirim" Ne demek? Tayyipçe bilen biri varsa bana bunu açıklasın. Çünkü Çoğumuz bunu anlamadık :)

2) Çok derine girmeyeceğim. Ama Donald Trump'un ciddi sorumsuzluğu var. - Neden? - Çünkü Türkiye'nin müdahale ettiği bölgenin gerisinde İŞİD teröristlerinin (gerçek teröristlerin) tutulduğu kamplar var. Kürtler de Batı'yı "Biz orada adam bulunduramıyoruz, İŞİD'cilerin tutukluluğunu garanti edemeyiz" gibi bir tehdidi var. İŞİD Türkiye için de ciddi bir tehlikedir. Türkiye'de sivil halka yönelik saldırılarını unutmayalım. (Hava alanı saldırısı, Yılbaşında eğlence yerlerinde düzenledikleri saldırı vs. gibi)

3) Harekatın 10 gün ile sınırlı olması iyi bir şey. Strateji uzmanı değilim. Ama amaç PKK hedefleri ise 1 hafta / 10 gün yetmeli. Bir de o bölgede sivil halkın kaçacak yeri yok. Yukarıda Türkiye / Aşağıda Esat filan var. Şimdilik sivil kayıp yok gibi. Zaten de olmasın.

4) Gericiliğin / mistisizmin / Bazı "İslami" dogmalara tutunmanın karşılığı nedir hep beraber görelim. Dikta rejiminin sonucunu görelim. Suriye tam da böyle bir ülke. Tek başkan var. sözde "laiklik" var. Okul sayısından çok cami + dini eğitim / islami değerler son derecede yaygın. Dİndar bir nesil de yetiştirmişler. BU noktada Türk insanı kendine "benim bunlardan farkım ne?" sorusunu sormalıdır.

TV'de kazara gördüm. Mehter marşları filan çalıyordu. Tayyip Atatürk posterinin önünde konuşma yaptı. Yani oluşturulmaya çalışılan AKP propagandasını da görelim.

Neyse: Tayyip Atatürk'ün pabucu bile olamaz. Bunu herkes biliyor. Biraz konu dışı olacak. Ama bu MHP ile kurdukları Yeni-Osmanlıcı yaklaşım yaklaşım değildir.

Üç aşağı / beş yukarı bunları söyleyebilirim. Türkiye açısından hatalı bir durum yok. Ama Donald Trump'un müteffiği olan Kürtlere bunu yapması çok tartışılıyor. Yani Batılı sağ görüşlü insanların Kürtleri hangi düzeyde sevdiklerini buradan anlayabilirsiniz. Cumhuriyetçi partinin içinde bile bu hareketi ciddi anlamda kınayanlar oldu.

+ Meydan iyice Ruslara bırakıldı. orta-doğunun Kuzeyinden artık Putin / Tayyip / Ruhani sorumlu diyebiliriz.

Türkiye'yi ilk uyaranlar da İran ve Rusya zaten. Yani modern siyasetteki karşılığı nedir bilmiyorum, ama harekat ne kadar kısa süreli olursa o kadar iyi bence.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Irak, Suriye, Lübnan, Filistin.... Bunlar hep II Abdülhamit döneminde Osmanlı tebaası olan ülkelerdi. Sünni üman ümmeti dört dörtlük. Onlar da Osmanlı Tebaası.

O yüzden ben hep "Osmanlıcılık nedir?" diye soruyorum. Neden Cumhuriyet olduk? Harf inkılabını neden yaptık? Başımızı neden açtık veya neden sarık / cübbe yerine şapka kanunu çıkardık? Neden yaptık böyle bir şeyi?

Şu anda Suriyeliler bize göç ediyor. Tersi değil.

İslamcılık, Tek adam rejimi iyi bir şey olsaydı biz milyonlar halinde ırağa filan göç ediyor olurduk.

Bu AKP (şimdilik öyle bir şey yok) ama biraz daha devam ederse bizim utancımız olabilir. Yani Naziler nasıl almanların utancıysa, gelecekte bizim de bir neo-Osmanlıcılık utancımız olabilir. Benim düşüncem.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Dileğim başımıza ırkçı dahi psikopatların geçip sistemli ve aşırıya kaçmayacak şekilde üçüncü dünya savaşını başlatmaları, bununla birlikte Viyana şehrini almadan kaybetmemeleri yönünde.

Eğer ihtiyaç olursa toplama kamplarındaki gaz odalarının vana açma görevini ben üstlenebilirim, Josef Mengelevari insanlık dışı deneylere de başta gözlemci devamında uygulamacı olarak katılabilirim.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
barış'ın savaşı e ya da harekatı...

Ülkeler ve onların toprak bütünlükleri ve sınırlar ve harekatlar..
 
Son düzenleme:

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Her hikayenin iki farklı yüzü vardır. Yerel medya ne durumda bilmiyorum, Takip etmeyi yıllar önce bıraktım. Ancak batının bu konuda bazı ciddi endişeleri ve Türkiye'ye yönelik eleştirileri var.

1) Aslında ele almak istediğim bir konu değil. Ama "Bana 'işgalci' derseniz size 3 milyon mülteci gönderirim" Ne demek? Tayyipçe bilen biri varsa bana bunu açıklasın. Çünkü Çoğumuz bunu anlamadık :)

2) Çok derine girmeyeceğim. Ama Donald Trump'un ciddi sorumsuzluğu var. - Neden? - Çünkü Türkiye'nin müdahale ettiği bölgenin gerisinde İŞİD teröristlerinin (gerçek teröristlerin) tutulduğu kamplar var. Kürtler de Batı'yı "Biz orada adam bulunduramıyoruz, İŞİD'cilerin tutukluluğunu garanti edemeyiz" gibi bir tehdidi var. İŞİD Türkiye için de ciddi bir tehlikedir. Türkiye'de sivil halka yönelik saldırılarını unutmayalım. (Hava alanı saldırısı, Yılbaşında eğlence yerlerinde düzenledikleri saldırı vs. gibi)

3) Harekatın 10 gün ile sınırlı olması iyi bir şey. Strateji uzmanı değilim. Ama amaç PKK hedefleri ise 1 hafta / 10 gün yetmeli. Bir de o bölgede sivil halkın kaçacak yeri yok. Yukarıda Türkiye / Aşağıda Esat filan var. Şimdilik sivil kayıp yok gibi. Zaten de olmasın.

4) Gericiliğin / mistisizmin / Bazı "İslami" dogmalara tutunmanın karşılığı nedir hep beraber görelim. Dikta rejiminin sonucunu görelim. Suriye tam da böyle bir ülke. Tek başkan var. sözde "laiklik" var. Okul sayısından çok cami + dini eğitim / islami değerler son derecede yaygın. Dİndar bir nesil de yetiştirmişler. BU noktada Türk insanı kendine "benim bunlardan farkım ne?" sorusunu sormalıdır.

TV'de kazara gördüm. Mehter marşları filan çalıyordu. Tayyip Atatürk posterinin önünde konuşma yaptı. Yani oluşturulmaya çalışılan AKP propagandasını da görelim.

Neyse: Tayyip Atatürk'ün pabucu bile olamaz. Bunu herkes biliyor. Biraz konu dışı olacak. Ama bu MHP ile kurdukları Yeni-Osmanlıcı yaklaşım yaklaşım değildir.

Üç aşağı / beş yukarı bunları söyleyebilirim. Türkiye açısından hatalı bir durum yok. Ama Donald Trump'un müteffiği olan Kürtlere bunu yapması çok tartışılıyor. Yani Batılı sağ görüşlü insanların Kürtleri hangi düzeyde sevdiklerini buradan anlayabilirsiniz. Cumhuriyetçi partinin içinde bile bu hareketi ciddi anlamda kınayanlar oldu.

+ Meydan iyice Ruslara bırakıldı. orta-doğunun Kuzeyinden artık Putin / Tayyip / Ruhani sorumlu diyebiliriz.

Türkiye'yi ilk uyaranlar da İran ve Rusya zaten. Yani modern siyasetteki karşılığı nedir bilmiyorum, ama harekat ne kadar kısa süreli olursa o kadar iyi bence.

Keşke her hikaye olduğu gibi görünebilse ama ne yazık ki gerçek görünen her zaman dağın arkasında gizli oluyor Dağın arkasında ki engebeyi aşmak ise bazen aylar bazen ise seneleri alıyor Medyadan herşeyi alacaksın fakat kendi bildiklerin kendi inandıkların olacak bununla birlikte sorgulamayı ve gerçeği öğrenme çaban olacak bu yazıları sorduğun sorulara göre açarak izninle yanıtlamak istiyorum...

Avrupanın bize karşı çekinceleri var derken aslında hiçbir zaman bize karşı çekinceleri bitmedi ki hangi hükümet gelirse gelsin çekinceli bakmaya devam ettiler çünkü Avrupa sürekli yukarıdan bakıyor aşağının nabzının nasıl olabileceğini tahmin etsede temkinli bakmaya devam ediyor

Türkiyenin AVRUPA BİRLİĞİ Macerası 1963 yılında Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık anlaşması imzalamasıyla başlayan ve 1987 yılında tam üyeliğe başvurmasıyla ivme kazanan süreçtir. 1999 yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başladı.

Neredeyse 50 yılı aşkın bir süreç fakat bizden ekonomik ve gelişim anlamında daha kötü olan bulgaristanın avrupaya alınması bizden çok kolay sürdü eğer bazı şeyleri anlamak istiyorsak tarihçemizi daha iyi anlamak gerekiyor.50 yıldır umutla bekleyen bir halk ve ülke her zorluklara ragmen pes etmeyen ve müzakerelerde saçma sapan dayatmalara ragmen yılmayan siyasi süreçler ...

Aslında biliyormusun çok uzun yıllar umutla insanlarımız avrupa birliğinin parçası olmayı bekledi ama artık eskisi kadar avrupanın parçası olma hayalimiz yok bizler anladık ki eğer kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı başarabilirsek eğer kendi milli deger ve envanterlerimizi oluşturmayı başarabilirsek günün birinde biz değil onlar kendileri gelecektir kanaatindeyim avrupanın kaygısı bu dostum yani daima ihtiyaç olan olacaksın kendi ayaklarının üzerinde durmayacaksın büyümeyi gelişmeyi istemiyorlar eski Türkiye nin elleri bağlı süreçlerini seviyorlar bizi avrupa hiçbirzaman sevmedi ama halkları tenzih ederim çünkü avrupanın insanı halkı on numara insanlar özellikle isveç almanya ispanya italya vb bazı ülkelerde yaşayan insanların Türkiyemize sevgi dolu bakmalarına müteşekkirim...neyseki her siyasetçi gibi düşünen avrupalı halk yok aslında nabzı halk tutar halktan kopuk bir siyasetçi gurupları başarılarında eksiklikler olur..Avrupa kendi ayaklarında duran bir Türkiye istemiyor çekinceleride bu yüzden güzel dostum ama dünya böyle değil dünya değişiyor ve değişen dünyada çarklar ve ekonomiler hatta trendlerde değişiyor o yüzden avrupa değişime ayak uydurmak zorunda çünkü yeni dünya düzeninde Türkiyenin rolü ve önemi oldukça yüksek...ve öylede olacak....kabul etselerde etmeselerde siyaset bu şekilde yön bulacak.

----Devamı Aşağıdaki Mesajdadır...-----
 
Son düzenleme:

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
1--Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan beyin söyledikleri oldukça açık tekrar ifade etmek gerekirse ben izah etmek isterim...Biz Türkiye olarak 3 milyon değil 10 milyon insanada bakarız hangi milliyet yada dinden olduğuna bakmaksızın gelenleri İNSANLIK adına geri çevirmeyiz lakin her ülkenin belli ekonomik dinamik çarkları var ve her ülke belli potansiyel derecesinde bakabiliyor yaklaşık 5 yıldır sahip çıktık fakat insanlar avrupaya göç etmeye başladıklarında bizden sınır güvenliği ve kontrolü istediler bizde gidene birşey diyemeyiz elde tutacak gücümüz fazla yok dedik sonrasında gizli maddeleri olan bir mülteci antlaşması imzalandı karşılığında mali yardım yapılacaktı fakat durum böyle olmadı biz buna rağmen antlaşma yükümlülükleri yerine gelmemesine ragmen ekonomik çarklarda sorun olmasına ragmen bizler antlaşmayı bozmadım ama halen bozmak için hertürlü süreç bizim elimizde bu yüzden eğer sen mali yardım yapmıyorsan bizde gönderebiliriz demekteyiz çünkü antlaşma yükümlülükleri yerinee gelmiyor ve bu hak elimizde bizim karşı taraftan beklentimiz Barış Pınarına karşı karşı demeçler ve süreçler işletilmemesidir..Eğer işletilirse antlaşma zaten bozulmuş durumda sınır kapılarını açarız çünkü ekonomi çarkları bir 5 yıl daha götüremez o yüzden güvenli bölge tehsisi çok önemli bu noktadan sonra güvenli bölgede insanlar kendi ticaretlerini rahatlıkla yapabilecekler Avrupa Türkiyenin ekonomi anlamda gelişmesini istemiyor ve bir çok noktada da kendini gösteriyor lakin avrupa içerisinde onurlu ve Türkiyeye karşı güzel süreç ve davranış sergileyen ülkelerde var işte bu ülkelerin siyasetçilerini teker teker öpüyorum...onlar kendilerini iyi biliyor böyle güzel ülkeler selam olsun onun dışında olan ülkeler ise gelecekte fişlenmek üzere nota üzerinde oluyor EEE dünya her zaman böyle gülüstanlık olmuyor gün olur devran döner hesap bizde olur derler

2--İŞİD aslında bir yapılanma değil paralı sivil askerler grubudur pencereden baktığınız şekilde bakarsanız süreci yanlış işlersiniz Madolyanın görünmeyen yüzüne pandoranın kutusuna bakmanız gerekiyor...Centcom gibi paralı sivil askerler yetiştirilirler sonrasında ise görev yeri ve icrası neyse onları yaparlar..İŞİD cilerin hapisanede olduğunu nerden düşünüyorsun ki onlar halen bölge içerisindeler tutuklu olanlar belkide suriye merkezi yönetimin insanlarıdır Paralı sivil askerler tutuklu olmazlar eğer karşılarında bir devlet yoksa...Durum görünen oldugu gibi değil belki bir kaç tutuklu vardır sanmam ya onlarda zayıf halkalardır diyebilirim. Sayın Donald Trump bey aslında süreci başından olduğu gibi oldukça akıcı ve zeki bir şekilde yönetiyor bundan sonraki süreçlerde ben neler yapabileceğini az çok kestiriyorum ama yinede bazen teraziyi dengede tutmakta fayda var diye düşünüyorum ki Trump ta bunu yapıyor....Dikkatli bakabilirseniz görebilirsiniz kanaaatindeyim.

3--10 günlük bir harekattan netice alamazsın Böyle operasyonlarda minimum süreç 68 gündür bu süreçten sonra bölge temizlendikten sonra 30 gün daha bölge güvenliği ve koridor oluşturması yapılır yani toplamda 100 gün diyebilirim...Harekatın süresinden ziyade olumlu ve bir o kadar istenilen başarıda olabilmesi en doğa olandır.Sivil halk kaçmak için değil yaşamak için nefes almak için teneffus edeceği yer aramakta o yüzden de GÜVENLİKLİ TAMPON BÖLGE sivil halk için oldukça önemli..Savaş esnasında insanlar kolay savrulur o yüzden BARIŞ PINARI bir sel gibi gelmektedir.Güvenlikli tampon bölge adına ....Sivil kayıpların olmaması iyi fakat ülkemizde sivil şehitler ve yaralılar verdik bu yüzden de güvenli bölge oldukça önemli hem ülkemizin SULHU için hemde Sivillerin güvenli yaşam alanları için oldukça önemli diyebilirim...

4--Benim en güzel özelliğim olaylara tarafsız ve objektif bakabilme olmasıdır Suriye de ilk olaylar patlak verdiğinde ve kontrolün dışında geliştiğinde böyle dönemlerde kaba güç yerine ülkeyi seçime götürmek ve politik değerleride diplomasi trafiği ile demokrasi bağlamında sürdürmektir burada Suriye Başkanı Esed yanlış yaptı ve yanlışların üzerine bir çok yanlışlar ekledi sonrasında ki süreç ise bugünlere kadar getirdi kapalı bir mekanizma içerisinde takılı kaldı bir kaç nefes alma haricinde ..

Türkiyemizin Suriye poltikası ise baştan başa yanlış danışman tavsiyeleri üzerine yanlış bir süreç içerisinde ilerledi O yüzden bu konuda Sayın Erdoğan beyle örtüşemediğim noktalar olabiliyor bana kızabilir belki ama biz suriye sürecinde yanlış bir politika ve yöntem sergiledik fakat siyaset dili çok farklıdır bugün böyle olan yarın öyle olabiliyor şunu iyi bilmek gerekiyor bizler türkiye menfaatlerini ve suriye halkının toprak bütünlüğünü ve geleceğini düşünmeliyiz o yüzden suriyenin toprak ve unıter yapısı bozulmasın diye Barış Pınarındayız...

Merkezi Yönetimin Suriye de diri kalabilmesi ve tam anlamıyla suriye toprakları özgürleşinceye kadar Suriye yönetimiyle dolaylıda olsa Rusya aracılığı ile irtibat halinde olmalıyız çünkü üniter yapılı bir federal sistemli devlet yapısı 3 aşamalı birşekilde kurulacak olmasıdır seçimler zemini hazırlandığında üniter devlet yapısıyla federatıf bır şemasal düzen ile gelecekte yeni Suriye nin temelleri atılacak olmasıdır Bu süreçte Rusyanın Türkiyenin Ve Komşu ülke İranın rolleri oldukça büyük olacak Suriyenin yeniden refaha kavuşması hem bölge ülkeleri için hemde komşu ülkeler için oldukça fayda sağlayacaktır.

Bölgeyi ancak bölgede yaşayan daha iyi bilir Suriye Merkezi yönetim şunu iyi bilecek Demokratik değerler ve insan yaşamına oldukça önem vermesi gerekiyor çünkü dünya yeniden şekilleniyor ve yeniden şekillenme olurken konumda yerini almak istiyorsa adımlarını insani ve demokratik gelişim anlamında atması ve değişime ayak uydurabildiğini kanıtlaması gerekiyor...Çünkü Suriye ancak Suriye Halkınındır.ve böyle de olacak.

Türk insanının farkı damarlarındaki asil kandan dolayıdır Bizler çok badireler ve zorluklar atlattık fakat hiçbir zaman çalışmaktan emek vermekten halka güvenmekten vazgeçmedik İnsanların ibadetlerini yapması yaşam koşullarına ayak uydurması doğal süreçlerdir Camilerin ibadethanelerin çok olması sorun değil sorun Eğitimin gelişmesi ülkenin kalkınmışlık seviyesinin ve refah düzeyinin artmasıyla pararel orantılıdır diyebilirim...

Ülkemiz çoklu parlamenter sistemine ve çogulculupa dayalı bir İLERİ DEMOKRASİ sistemiyle ilerletiliyor ve ülkede bir çok konuda refah ve özgürlük oldukça kullanılmaktadır...Ülkemizi ayıran en büyük özellikli köklü geçmişe ve bilgiye hatta tecrübeye sahip olmamız olduğudur Türkiye asla Suriye ile kıyaslanamaz Çünkü Türkiyenin konumu ve kalkınması ve değerlere ve maneviyata bakışı ve çogulcu bir anayasa ve demokrasi ile beslenmesi gibi bir çok envanter ekleyebiliriz...

Sayın Mustafa Kemal Atatürk Paşamızın posteri altında konuşma yapan bir çok siyasetçi var o yüzden detaya değil esas verilen mesaja bakmak gerekir kanaatindeyim...Ta bi düşünceler farklı olabiliyor her insan aynı noktada olmak zorunda değil o yüzden saygı duyulur...

Siyasi oluşumlarda gelecek için her partinin ve her siyasi yapılanmaların farklı plan ve teorik işlemeleri vardır bugun M partisi olur yarın bir bakmışssın C partisi birlikteliği olur hayat insana bazen İ partisi ilede birleşme saglatabilir o yüzden şunu düşünmek gerekiyor ülkeyi eski ile değil gelecek vizyonu ile nasıl yönetildiğinde bakmak ve ona göre düşünmek gerekiyor..

Yabancı siyasetçilerin kimleri sevdiğinden ziyade bizlerin sürece nasıl bakıp yönettiğimiz ve işlediğimiz daha önemli PYD bir projedir bu projenin ömrü 20 yıldır 20 yıl sonra bu proje kalkar yerine IŞID gibi yada başka benzerde yeni proje gelir İnsanlar kendilerini kullandırmamaları gerekir çünkü Türkiyemizin içerisinde bir çok kürt insanlar var fakat hepsi bizlerin kardeşleridir ve öylede olacak bizler 1 dünya savaşında omuz omuza çarpıştık birlikte mücadele verdik Türkiyenin Barış Pınarı harekatı Kürtlere yönelik değildir Esas amaç güvenlikli tampon bölge amaçlıdır başka gaye yada hedef yoktur çünkü Suriyenin toprak bütünlüğünün korunması en büyük idealimiz ve hedefimizdir bu böyle oldu böyle olmayada devam edecektir.

Meydan İnsanların... Suriye halkının Bölge ve komşu ülkelerin tedirgin olması oldukça önemli çünkü bölgedeki huzursuzluk ülkelerinede yansır hem gelişim hemde ekonomi anlamında.. Rusya İran Suriye İsrail vbb ülkelerin süreçleri olumlu görmesi oldukça önemli çünkü Türkiye hiçbir zaman emanete ihanet etmez.. tarihimizde hiç böyle kanlı leke yok... komşu ülkelerin gönlü rahat ve ferah olsun her komşu ülkenin refahı ve huzuru bizim Türkiyemizin menfaatine ve faydasınadır.

Harekat başladığı günden bu yana bir çok ülke kaygılarını ve endişelerini dile getirdi bu konuda haklılar fakat bizde diyoruz ki kaygılarınızı ve endişelerinizi anlamaktayız en kısa sürede değil de en faydalı güvenlikli bölge için oluşturulacak zamanda Türkiye harekatı aynı afrinde aynı azez de olduğu gibi tamamlayacaktır Müsterih olun diyoruz Türkiye ne avrupalıya ne asyalıya ne amerikalıya nede doguluya yanlış yapmaz politikalarımız açık ve şeffaftır o yüzden söylemem o ki nihayi hedeflerimiz İLERİ DEMOKRASİDİR...Çizgimiz bu yöndedir çünkü yeni dünya düzeninde Türkiyesiz bir düzen asla düşünelemez..

Böyle.
 
Son düzenleme:

berhava

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2019
Mesajlar
8
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Konum
Türkiye
Kardeşim burada hiç kimse "Barış Pınarı" saldırısına karşı konuşamaz. Öyle fazla laga luga yapmayın. Bize karşı kim konuşursa ya öldürürüz ya hapse atarız ya da ellerini ayaklarını çaprazlama keseriz. Ya sev, ya terket! Burası kimin çöplüğü? İğreniyorum!
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Anlamadım.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Kardeşim burada hiç kimse "Barış Pınarı" saldırısına karşı konuşamaz. Öyle fazla laga luga yapmayın. Bize karşı kim konuşursa ya öldürürüz ya hapse atarız ya da ellerini ayaklarını çaprazlama keseriz. Ya sev, ya terket! Burası kimin çöplüğü? İğreniyorum!
İnsanlar arası diyaloğ ve etkileşim dili bu şekilde olmaması gerekiyor sözlerinizi kınıyorum...İnsanların daha özgür refah ve ferah bir şekilde hayatlarını yaşayabilmesi dünya halkları olarak en istenilen değerler ve olgudur..Sözlere ve İfadelere Lütfen dikkat edelim.

Kürt--Laz-Çerkez--Hristiyan--Yahudi--Musevi--Müslüman ve diğer inanışta olan herkes kardeştir Dünya insanları Barışı ve Huzuru fazlasıyla hakediyor...Ve bu böyle olacak.Düzenlenen Barış Pınarı da en saglıklı şekilde Güvenlikli Tampon bölge oluşasıya kadar da devam edecektir Halkların güvenliği söz konusuysa...

Böyle.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Irak, Suriye, Lübnan, Filistin.... Bunlar hep II Abdülhamit döneminde Osmanlı tebaası olan ülkelerdi. Sünni üman ümmeti dört dörtlük. Onlar da Osmanlı Tebaası.

O yüzden ben hep "Osmanlıcılık nedir?" diye soruyorum. Neden Cumhuriyet olduk? Harf inkılabını neden yaptık? Başımızı neden açtık veya neden sarık / cübbe yerine şapka kanunu çıkardık? Neden yaptık böyle bir şeyi?

Şu anda Suriyeliler bize göç ediyor. Tersi değil.

İslamcılık, Tek adam rejimi iyi bir şey olsaydı biz milyonlar halinde ırağa filan göç ediyor olurduk.

Bu AKP (şimdilik öyle bir şey yok) ama biraz daha devam ederse bizim utancımız olabilir. Yani Naziler nasıl almanların utancıysa, gelecekte bizim de bir neo-Osmanlıcılık utancımız olabilir. Benim düşüncem.
Bu konunun burada konuşulması uygun değil farklı bir başlık altında konu ve içerik açılırsa konuya yorumlar daha sağlıklı bir şekilde yapılabilir kanaatindeyim..

Öylesi.
 

berhava

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2019
Mesajlar
8
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Konum
Türkiye
İnsanlar arası diyaloğ ve etkileşim dili bu şekilde olmaması gerekiyor sözlerinizi kınıyorum...İnsanların daha özgür refah ve ferah bir şekilde hayatlarını yaşayabilmesi dünya halkları olarak en istenilen değerler ve olgudur..Sözlere ve İfadelere Lütfen dikkat edelim.

Bunlar benim sözlerim değil :D Ayroni
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Bunlar benim sözlerim değil :D Ayroni
Olsun senin söz veyahut başkasının sözü bu önemli değil önemli olan bu tarz konuşma dillerinden ve anlatımlarından uzak durmaktır ..İnsanların birbirleriyle bu tarz ve bu şekilde iletişim kurmasından hoşlanmayan biriyim sebep ve sonuç ne olursa olsun konuşma dili tonlamalarına dikkat etmek gerekiyor

Ben bu şekilde konuşmalarla insanların iletişim kurmasını istemeyen biriyim..İnsanlar düşünen üreten ve sunan bir varlıktır ve insan düşüncesini fikrini daha sağlıklı sunması gerekir lütfen bir daha bu şekilde şaka da olsa yapma yanlış ve etik olmayan bir davranış türüdür..İnsanları çok seviyorum ve sevdiğim insanların daha güzel olmasını isterim hem ahlaken hemde fikren....Önemli ve hassas konularda daha özverili ve dikkatli olmak gerekiyor...Lütfen.

Böyle.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
E-Bliss
Keşke her hikaye olduğu gibi görünebilse ama ne yazık ki gerçek görünen her zaman dağın arkasında gizli oluyor Dağın arkasında ki engebeyi aşmak ise bazen aylar bazen ise seneleri alıyor Medyadan herşeyi alacaksın fakat kendi bildiklerin kendi inandıkların olacak bununla birlikte sorgulamayı ve gerçeği öğrenme çaban olacak bu yazıları sorduğun sorulara göre açarak izninle yanıtlamak istiyorum...

- Ben bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Gazetecilikte de bilimsel yöntem kullanılmalı. Yani gerçek gazetecilik bir nevi bilimsel araştırmadır. Mehter marşı kanalı değil. Türkiye'de bazı şeyler hiç anlaşılmıyor zaten o yüzden geri kalıyoruz.

Avrupanın bize karşı çekinceleri var derken aslında hiçbir zaman bize karşı çekinceleri bitmedi ki hangi hükümet gelirse gelsin çekinceli bakmaya devam ettiler çünkü Avrupa sürekli yukarıdan bakıyor aşağının nabzının nasıl olabileceğini tahmin etsede temkinli bakmaya devam ediyor

- Katılıyorum. Kıbrıs Barış harekatı sırasında bizim hakkımızda "Barbarlar" diye başlıklar attılar. Yine de şu anki durum bunun aynısı mı? - Emin değilim.

Türkiyenin AVRUPA BİRLİĞİ Macerası 1963 yılında Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık anlaşması imzalamasıyla başlayan ve 1987 yılında tam üyeliğe başvurmasıyla ivme kazanan süreçtir. 1999 yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başladı.

Neredeyse 50 yılı aşkın bir süreç fakat bizden ekonomik ve gelişim anlamında daha kötü olan bulgaristanın avrupaya alınması bizden çok kolay sürdü eğer bazı şeyleri anlamak istiyorsak tarihçemizi daha iyi anlamak gerekiyor.50 yıldır umutla bekleyen bir halk ve ülke her zorluklara ragmen pes etmeyen ve müzakerelerde saçma sapan dayatmalara ragmen yılmayan siyasi süreçler ...

- Şİmdi popülizm dini ve etnik kimliklere tutunma, mistisizmin artması, milliyetçiliğin artması Doğu Avrupa hatta Avusturya gibi ülkelerde de gözlemlenen konular.

Ama Türkiye'deki MHP - AKP (Refah Partisi) kamplaşması çok tehlikeli bir gelişmedir. Şu anda Bırak Avrupa birliğini, Türkiye'nin NATO üyeliği dahi tartışma konusudur. Yani "Kendine gelmesi" gereken taraf biziz (AKP daha doğrusu). Bu Neo-Osmanlıcı yaklaşım başımıza dert açacak (Tarihte bu yola giren bütün ülkelerde bu böyle oldu).

AB bir defa laik bir birleşimdir. Serbest piyasa + Serbest basın + Demokrasi / Hukuk devleti değerlerini benimsemeyen bir ülke bu topluluğa giremez. Türkiye'de Tek Sorun Tayyip değildir. 1960 - 1980 arası üç tane darbe yapıldı. 1999 / 2000 yılında aday işlemleri başladı. Ecevit filan yaşasaydı belki şu anda AB'ye girmiştik. Ama ne oldu? - AKP geldi ve bugüne kadar ülkeyi yönetti. Sen Avrupalı olsan aşırı milliyetçi + Dİnci partiin koalisyonu ile yönetilen, hukuk devleti konusunda ciddi sorunları olan bir ülkeyi birliğe kabul eder misin? Yine de üyelik sürecini bitirmediler sadece askıya aldılar.

Aslında biliyormusun çok uzun yıllar umutla insanlarımız avrupa birliğinin parçası olmayı bekledi ama artık eskisi kadar avrupanın parçası olma hayalimiz yok bizler anladık ki eğer kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı başarabilirsek eğer kendi milli deger ve envanterlerimizi oluşturmayı başarabilirsek günün birinde biz değil onlar kendileri gelecektir kanaatindeyim avrupanın kaygısı bu dostum yani daima ihtiyaç olan olacaksın kendi ayaklarının üzerinde durmayacaksın büyümeyi gelişmeyi istemiyorlar eski Türkiye nin elleri bağlı süreçlerini seviyorlar bizi avrupa hiçbirzaman sevmedi ama halkları tenzih ederim çünkü avrupanın insanı halkı on numara insanlar özellikle isveç almanya ispanya italya vb bazı ülkelerde yaşayan insanların Türkiyemize sevgi dolu bakmalarına müteşekkirim...neyseki her siyasetçi gibi düşünen avrupalı halk yok aslında nabzı halk tutar halktan kopuk bir siyasetçi gurupları başarılarında eksiklikler olur..Avrupa kendi ayaklarında duran bir Türkiye istemiyor çekinceleride bu yüzden güzel dostum ama dünya böyle değil dünya değişiyor ve değişen dünyada çarklar ve ekonomiler hatta trendlerde değişiyor o yüzden avrupa değişime ayak uydurmak zorunda çünkü yeni dünya düzeninde Türkiyenin rolü ve önemi oldukça yüksek...ve öylede olacak....kabul etselerde etmeselerde siyaset bu şekilde yön bulacak.

- Bu gereksiz yere karamsar bir yaklaşım. Bulgaristan girdiyse Türkiye niye girmesin? AB bence Gürcistan + Azerbeycanı bile gelecekte alabilir.

BUrada bunun olmasını istemeyen iki ülke Çin + Rusya'dır. BU iki ülke NATO ve AB'yi zaıflatıp kendi borularını öttürmek istiyorlar. O yüzden bence AKP 'nin bu toplum mühendisliği çalışmalarına (Başörtüsü filan) bence Ruslar yardım ediyor. Bunlarda o akıl yok. Hiç düşündünüz mü bu örtülülerin sayısı neden artıyor? Bu sıcakta kadınlar ben T-Shirtle gezerken Kışlık palto ile dolaşıyorlar. Nasıl Yapıyorlar böyle bir şeyi?

/ AKP giderse ve bu Başkanlık sistemi filan kaldırılırsa veya darbe olursa, AB süreci tekrar başlar.

Sana şunu da söyleyeyim: Feto bir propaganda malzemesidir. Dış haberlerde feto'nun kuruluşundan, dini tarikatından ve bu tarikatın (laiklik karşıtı) Türkçü - İslamcı projelerinden söz ediliyor. Ama yerel basındaki gibi bir paranoya havası hiç yok.

Yani ciddiyetsizlik. Ciddiyetsiz adamı almazlar.

+ Almasınlar. Almanya'da bile takunya ile dolaşan AKP'li Türkler filan var. Yani sen oraya çağdaşlaşmak, onlara benzemek için mi gidiyorsun? 3-5 çocuk yapıp, göç edip, onlara da ekstra sorun çıkartmak için mi gidiyorsun?

- İngiltere bıktı mesela. Bizden değil, mesela sırf ekonomik nedenlerle göç etmek isteyen Rumenlerden filan bıktığı için AB'den çıkıyor.

O yüzden bir tartışmada önce dinleyeceksin. Haklı tarafları yok mu sizce Avrupa'nın?

+ Onu bırak. Fransa ve Almanya şu anda Tayyibi uyarıyor. Silah satışlarını filan durdurma kararı aldılar. Ben operasyon tamamen yanlış demedim. Ama eğer tamamen yanlış değilse demek ki bunlar mesala diplomasiden de anlamıyorlar. Avrupa'ya anlatsın o zaman. "Ben şu nedenle girdim" desin. Demek ki AKP diplomasi konusunda da başarısız. Haksız mıyım?

İkinci Mesaj
- Bunların hepsini yanıtlamayacağım. İnşallah dediğiniz gibi olur. Ama Bugün Suriye güçleri belirli noktalarda Kürt güçlerini korumaya başlamışlar. Donald Trump'da Türkiye'ye karşı yeni ekonomik yaptırımlar başlatmaktan söz ediyor. Merkel + Macron'un çağrısından söz ettim. İran ve Rusya'da Suriye'nin toprak bütünlüğünden + bölgede yaşayan sivillerin durumundan endişeli.

Demek istediğim ben bunu siyasi malzeme yapmayacağım. Bizler eskiden beri, Irak + Suriye'ye belirli derinlikte giriyoruz. Bunu kendi toprak bütünlüğümüz için yapıyoruz. Ama bu son olayda AKP'nin böyle bir şeyi ele alacak kapasitesinin olduğundan ben emin değilim. Çünkü Sadece ABD + Avrupa değil, Tayyip'in en arkadaşı Putin + Humeyni de endişeli.

Bir de yurt dışında Türkiye karşıtı oluşumlar / lobiler filan vardır. Şu anda bizi bütün dünyaya barbar / neo-Osmanlıcı bir devlet olarak göstermek konusunda ellerindeki fırsatı gayet iyi kullanıyorlar (Anlıyor musunuz neden AB'ye giremediğimizi?).

Bugün de 15,000 askerimizin Suriye'ye girmiş olduğunu okuyorum. O yüzden dediğim gibi, AKP'nin iktidarda olması dış imajımız için de berbat bir durum. Dediğiniz gibi Türkiye sadece kendini savunmak için sınırlı bir askeri müdahelede bulunuyorsa, bunu yabancı devletlere anlatabilmek Hükümetin görevi.

Çünkü örneğin Türkiye'ye bağlı güçlerin orada sivil halka zulüm etmesinden, bir takım Kürt liderlerini yargısız infaz etmesinden söz ediliyor.

Yani sorun yine sende bitiyor. Sen kendini korumak isteyen halkın egemen olduğu bir hukuk devleti misin? (Kıbrıs harekatı zamanında iyi-kötü öyleydik) Yoksa Neo-Osmanlıcı, kendini kurtarmak için yeni politik dramalar sergileyen Dubai / Rusya güdümlü acayip ucube bir hükümet misin? - Ben siyasetçi değilim. Ama bunlar çok önemli konular. Putinizm tehlikeli bir yoldur. Türkiye bu yola girdi. Tamam. Ama buyrun işte: Haklı iken haksız durumdayız.

YAnlış mı bu söylediklerim?

Diğer mesajlar
- Zaman çabuk ilerleyen bir şey. Ben 1999'da 18 yaşında filandım. O zamanlar da mesela askerlerin siyasette yer alması, Liberal partilerin halkı tencere-tava ile kandırması gibi acayip neo-faşist sorunlar vardı.

Ama şu anda olan şu: İran'da aynı şeyle uğraşıyor. Adamın karşısına cüphe / sarıkla çıkamazsın. Çıkarsan "buyur" diyor, petrolünü de satamıyor, nükleer santral de kurdurtmuyor. Yani söylediğim anlaşılıyor mu? O sarığın / cüpphe'Nin içinde altın mı var? - Hayır. Tam tersi. Kendini batırıyorsun.

Ve Atatürk ve arkadaşlerı demokrasi + hukuk devletinin kurucularıdır. Kendilerinden önce fikir düzeyinde var olan düşünceleri gerçekleştiren kişilerdir. Bu kişilerin "Türk+islam sentezi" türünden bilim-kurgu çabaları ile işi olmamıştır. Tayyip Enver Paşa'nın resmini asabilir en iyi ihtimalle. Hatta onu da yapamaz. O dönemin İngilizlerle işbiliği yapan sarıklı şeyhlerden birinin resmini alıp assın. Adam "CAmiler süngümüzdür / minareler kalkanımızdır" filan diyor...
:)

+ İran'da da aynı şey oluyor. Ruhani / mistik anlayışla ülke yönetemezsin. Bu bu kadar basit.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Avrupa için tek söyleye bileceğim , güzel gullere dolu , bakımlı bahçesin arka tarafı ölülerle doludur..Nezaket , saygınlık ve gelişmişlik ust duzeydeyken , 3. dünyanın garıbanlarını sömürmekten, ezmekten hiç vaz geçmemişlerdir.. kendi din ve Avrupa butunluğunu koruyup hümanistlik ve özgurluk dersi verırken , zayıf ve çıkarları oldukları ülkelerin insanlarının , çocuklarının ölümlerinde kılları bile kıpırdamamıştır..

Evet bu savaş çıkarsa bizim yanımızda olmayacaklardır..

evet öyle. bu satırlara itirazım yok. ancak gerek tarih boyunca gerekse günümüzde bunun aksi olmuş mudur/mümkün müdür?

görünen o ki değildir. bir replikte dediği gibi; insan idealler tarih şiddet doludur.

herkes kendi tarihini aklıyor, efsaneleştiriyor ve ideallerden bahsediyor.

bu bizim kurduğumuz devletler içinde geçerli.. ve yüksel ideallerden bahseden dinler içinde geçerli..

enfal 69; Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yeyin.

böyle bir cümle yazılıyken kutsal kitaplarında özellikle islamcıların idealler muhabbeti tam iki yüzlülüktür. avrupalılar en azından ganimetciliği ve fetihciliği kutsallaştırıp sorgulanamaz ve değiştirilemez olmaktan çıkarmışlardır (laik devletler kurdular) müslümanlar dünyaya hakim olsa ellerinde bu sözde kutsal (tanrıya ait) yani inanıldığı sürece sonsuz geçerli olan cümle varken ne yaparlar acaba? o begenmedikleri avrupa kaldırdı köleliği mesela..

not. avrupa savunucusu değilim ancak sezarın hakkı sezara..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Türkün töresinde savaş zamanı birlik olmak vardır. orada savaşan Türk ordusudur , bu siyaset üstüdür (çünkü artık savaş başlamıştır) tüm kalbimle ordumuzu destekliyorum.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Elbiss
- Ben bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Gazetecilikte de bilimsel yöntem kullanılmalı. Yani gerçek gazetecilik bir nevi bilimsel araştırmadır. Mehter marşı kanalı değil. Türkiye'de bazı şeyler hiç anlaşılmıyor zaten o yüzden geri kalıyoruz.
- Katılıyorum. Kıbrıs Barış harekatı sırasında bizim hakkımızda "Barbarlar" diye başlıklar attılar. Yine de şu anki durum bunun aynısı mı? - Emin değilim.
- Şİmdi popülizm dini ve etnik kimliklere tutunma, mistisizmin artması, milliyetçiliğin artması Doğu Avrupa hatta Avusturya gibi ülkelerde de gözlemlenen konular.

Ama Türkiye'deki MHP - AKP (Refah Partisi) kamplaşması çok tehlikeli bir gelişmedir. Şu anda Bırak Avrupa birliğini, Türkiye'nin NATO üyeliği dahi tartışma konusudur. Yani "Kendine gelmesi" gereken taraf biziz (AKP daha doğrusu). Bu Neo-Osmanlıcı yaklaşım başımıza dert açacak (Tarihte bu yola giren bütün ülkelerde bu böyle oldu).

AB bir defa laik bir birleşimdir. Serbest piyasa + Serbest basın + Demokrasi / Hukuk devleti değerlerini benimsemeyen bir ülke bu topluluğa giremez. Türkiye'de Tek Sorun Tayyip değildir. 1960 - 1980 arası üç tane darbe yapıldı. 1999 / 2000 yılında aday işlemleri başladı. Ecevit filan yaşasaydı belki şu anda AB'ye girmiştik. Ama ne oldu? - AKP geldi ve bugüne kadar ülkeyi yönetti. Sen Avrupalı olsan aşırı milliyetçi + Dİnci partiin koalisyonu ile yönetilen, hukuk devleti konusunda ciddi sorunları olan bir ülkeyi birliğe kabul eder misin? Yine de üyelik sürecini bitirmediler sadece askıya aldılar.
- Bu gereksiz yere karamsar bir yaklaşım. Bulgaristan girdiyse Türkiye niye girmesin? AB bence Gürcistan + Azerbeycanı bile gelecekte alabilir.

BUrada bunun olmasını istemeyen iki ülke Çin + Rusya'dır. BU iki ülke NATO ve AB'yi zaıflatıp kendi borularını öttürmek istiyorlar. O yüzden bence AKP 'nin bu toplum mühendisliği çalışmalarına (Başörtüsü filan) bence Ruslar yardım ediyor. Bunlarda o akıl yok. Hiç düşündünüz mü bu örtülülerin sayısı neden artıyor? Bu sıcakta kadınlar ben T-Shirtle gezerken Kışlık palto ile dolaşıyorlar. Nasıl Yapıyorlar böyle bir şeyi?
/ AKP giderse ve bu Başkanlık sistemi filan kaldırılırsa veya darbe olursa, AB süreci tekrar başlar.

Sana şunu da söyleyeyim: Feto bir propaganda malzemesidir. Dış haberlerde feto'nun kuruluşundan, dini tarikatından ve bu tarikatın (laiklik karşıtı) Türkçü - İslamcı projelerinden söz ediliyor. Ama yerel basındaki gibi bir paranoya havası hiç yok.

Yani ciddiyetsizlik. Ciddiyetsiz adamı almazlar.

+ Almasınlar. Almanya'da bile takunya ile dolaşan AKP'li Türkler filan var. Yani sen oraya çağdaşlaşmak, onlara benzemek için mi gidiyorsun? 3-5 çocuk yapıp, göç edip, onlara da ekstra sorun çıkartmak için mi gidiyorsun?

- İngiltere bıktı mesela. Bizden değil, mesela sırf ekonomik nedenlerle göç etmek isteyen Rumenlerden filan bıktığı için AB'den çıkıyor.

O yüzden bir tartışmada önce dinleyeceksin. Haklı tarafları yok mu sizce Avrupa'nın?

+ Onu bırak. Fransa ve Almanya şu anda Tayyibi uyarıyor. Silah satışlarını filan durdurma kararı aldılar. Ben operasyon tamamen yanlış demedim. Ama eğer tamamen yanlış değilse demek ki bunlar mesala diplomasiden de anlamıyorlar. Avrupa'ya anlatsın o zaman. "Ben şu nedenle girdim" desin. Demek ki AKP diplomasi konusunda da başarısız. Haksız mıyım?

Normal şartlarda konu içerisinde bu yazıları yazmamam gerekiyor çünkü önemli bir o kadar da değerli bir durum söz konusu fakat madem benden birşeyler öğrenmek istiyorsun bende açık ifade etmek istiyorum...

Dünya genelini katarak medya ve yayın organlarını değerlendirdiğimizde bu iki bölüme ayrılır biri taraf medya digeri ise muhalefet medya diye medya da dikkat ve ilgi için bir çok arguman ve detay kullanılır ve kullanılan detay ve objeler nasıl yön ve şekil verileceğinin sürecini çizer ve işletir şimdi bu medya organına sanal ortam medyasıda yeni yeni eklenince ve ağırlık gösterince farklı oluşum ve süreçlerde kendini çok yapısallaştırmaya dönüştürdü diyebilirim..

İnsanların bilgilenmesi fikir ve beyan elde edebilmesi yayın organlarıyla oluyor fakat her ne kadar bu mecralarda olsa insanların kendi düşüncelerinide unutmaması ve kendi fikrinide harmanlamasını unutmaması gerektiğini ifade edebilirim..Medya iyi kullanıldığında daha güzel meyvalar verebiliyor ama dünya medyasının tümünü ele alıp değerlendirdiğimizde genellikle siyasi bir bakış süreciyle ülkemize dönük olduğunu görebilmekteyiz o yüzden şunu demek istedim dünya medyasının siyasi bakış görüşünü dinleyin ama ülkenize en faydalı değer olacak şekilde yorumlayın demek istemiştim...

Dünya Medyasının dedikleri söyledikleri ve kullandıkları dil önemli fakat söylediğim üzere onların dediğinden ziyade bizim ne söylediğimiz ve neyi anlatmak istediğimiz bence çok daha önemli diyebilirim..ve böyle de olması gerekir.

Hayır Türkiye AB ye hiçbir zaman giremeyecek çünkü gelecek kavramında AB diye bir oluşum olmayacak yeni bir yapısallaşma ve yeni bir kurumsallaşma kimliği olacak AB nin ömrü en fazla 10 yada 15 yıl daha sürer zamanın ışığında yenilenmeleri gerekir ki AB FEDARİTİF birliği kurulacak desem bana inanırmısın bilemem yeni yapısal bünyesiyle kendi ordusu olan bir yapı olacak diyebilirim öncülüğünüde ALMANYA yapacak...Keşke alsalar AB çok kazanım sağlar çünkü Türkiye Ticarette giden yolda köprü bir yoldur buradan bir çok kazanım sağlarlar....ama görebilene diyelim....Bulgaristanın girmesi tamamen siyasi ve poltik bir süreç diyebilirim..

Milliyetçilik popılizim vss bunlar bir akım gibi gelir zamanla yeni bir akıma kendini bırakır tıpkı arap baharında olanlar gibi diyelim bu konularda çok durmak yersiz önemli olan dünyanın değişen çarklarında ayaklarımız yere sağlam basabilmek daha değerli olabilir diyebilirim..

Siyasi birliktelikler ülkenin menfatine oluşan süreçlerdir Siyasi birleşmelerde görüş düşünce ve fikirler ortak noktada buluştuğunda bu tarz birleşmeler olabilir önemli olan biz ülkenin insanları olarak birlikte bir kültür ve deger içerisinde ülkemizin menfaatleri ve çıkarları dogrultusunda olabilmek olmasıdır..

Dünyanın bir çok sorunu var sorunların çözümlere kavuşması ve yeniden yapısallaştırılması benim için daha öncelikler konusuda ilerici olmak ileriyi planlayarak gitmek güzel olan bir olgudur ülkenin büyümesi ve gelişmesi dogru kalkınma ve üretim olanaklarını çeşitlendirip çoğaltmayla mümkün ben birleşmeleerin ülkemiz için daha hayırlı olabileceğini düşünüyorum ve birleşmeler neticesinde hedeflerin olması ve bu hedeflerin yüksek tutulabilmesi oldukça önemli bu hedefler oluşurken de ileriye dönük planlamalar ve risk analizleride mutlaka yapılıyordur Söylediğim üzere eğer bir ülke kendi fikrini oluşturup gerçeğe dökebiliyorsak tıpkı AB toplulugu gibi modern ve çağdaş yapıda üretebiliyorsa o ülke fikir ve düşünce zenginidir diyebilirim bizlerde böyle zenginler olabilmeliyiz çünkü her insanın mutlaka bir söyleyeceği vardır kulak asmak dinlemek ve sonrasında tepkilere göre modern çağdaş ve yenilikçi üretken dinamikleri oluşturmak en doğrusu olur diyebilirim...Eski zamanlar çok gerilerde kaldı Dünya değişiyor daha çağdaş daha modern olmalıyız ama bunu üreterek ve daha fazla çalışarak yapmalıyız önümüzde ROBOTIC ÇAĞ geliyor ben bunu 2010 yılından beri yaklaşık 9 yıldan beri basbas söylüyorum adımlarımızı daha yenililkçi atmalıyız eğer bir topluluk oluşacaksa bu topluluk çadaş ekonomik kalkınma birliği olabilir misal ipek yolu olabilir yeni versiyonuyla o yüzden bizlerinde bu konuda fikirleri ve düşünceleri varsa iletmemiz katkıda bulunmamız çok önemli çünkü TÜRKİYE bizim ülkemiz ne sunarsak birlikte kazanır o yüzden birlikte olmak bir olmak oldukça gelişen dünya içerisinde çok önemli diyebilirim...

AB laik bir ülkemidir yapısallıkları nasıldır bilemem bazen uzaktan köyün güzelliği çok güzel durur önemli OLAN yakından içeriden bu degere bakabilmektir Görünen ile Görünmeyen ancak bu şekilde belli olur....Sebep ve sonuç ne olursa olsun bir ülke insanı 50 yıl bekletilmemelidir Ülke insanlarına hakaret ve saygısızlıktır....Artık insanımız eskisi kadar AB ye sıcak bakmıyor çünkü eski dünyanın eski Türkiyesi yok eskiden Alman gurbetçiler geldiğinde herkes farklı gözle bakardı ama şimdilerde herşey daha güzel diyebilirim...inşallah rabbim daha güzel eyler...

Eski siyasetçiler el pençe durur ve gelenleri ceketleri ilikleyip ayakta karşılarlardı biz şimdi koltukta bacak üstüne atıp oturarak karşılıyoruz...hemde ceketler iliksiz :) aradaki farkları görmek gerekir Ülkemizi küçümsememek gerekir..Türkiyenin gelişmesi ve daha fazla üretmesi kendi sanayisini ve sanayi kollarını oluşturabilmesi oldukça önemli ne kadar fazla kendi sanayini dışa bağımsız üretebilirsen o kadar güçlü olursun ülkemizde sanayi var fakat tam anlamıyla yabancı sanayi ile kalkınabiliyor bu konuda yerli kendi sanayimizi çeşitlendirip çogaltıp üretmeliyiz ancak bu şekilde daha güçlü oluruz ne kadar güçlü olursan sözün o kadar dinlenir...Yerli sanayilerimizin çoğalması bu denli çok önemli...
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst