Arkadaslar bildiğiniz kafa karıstıran felsefelerden bahsedelım!!!:)

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ergec tarafından oluşturulan Arkadaslar bildiğiniz kafa karıstıran felsefelerden bahsedelım!!!:) başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,730 kez görüntülenmiş, 24 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Arkadaslar bildiğiniz kafa karıstıran felsefelerden bahsedelım!!!:)
Konbuyu başlatan ergec
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

ergec

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Şub 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
36
Arkadaslar ben oldum olası bu kafa karıstıran ve aklın sınırlarını zorlayan felsefelere kafa yormusumdur ve hala meraak içerisindeyim sizde böyle kafa karıstıran felsefelerden bahsedın ki birazcık aklımızın sınırlarını zorlayalım ve neyi bilmediimizi görelim:)
 

cengaver

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Şub 2010
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
merhaba Ergec arkadaşım, bir insanın bir konuda aklının karışması için o konu hakkında ya hiç bilmeyen(sadece kendi kafasında tasarlamış-zır cahil) yada yarım bilen(yarı zır cahil) birisi olması gerekir.felsefedeki sayfaları karıştırırsan bu merakını da gidermiş olursun:)
 

raskolnikov

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
2023
sen heyecan arıyorsan tüpsüz derine dal bırak felsefeyi falan.)
 

köle

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
146
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Benim için kafa karıştırıcı olan, foruma kaydolduğu gibi yüzeysel bir başlık açan, forumu gezip araştırma ihtiyacı hissetmeyen yeni üyeler. Sonra bu üyeler aniden yokoluyorlar, sonra yepyeni üyeler gelip onlar da garip başlıklar açıyorlar. Bu değirmenin suyu nasıl dönüyor anlayabilmiş değilim, bana oldukça gizemli ve karışık geliyor, sizin de düşünmenizi öneririm.
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
sayın ergeç
yazınızın düzeltilmreye ihtiyacı var bence
kafa karıştıran felsefe değil
felsefe bir yöntemdir.düşünme yöntemi ve en bariz özelliğide tarafsız olmak ve mantık dışına çıkmamak
kafa karıştıran ise konudur
karmaşık olduğunu öngördüğünüz bir konu önesürebilirdiniz mesela
ayrıca hiçbir konu çok kafa karıştırmaz bence
insan konuyu düşündüğünde
o konu ile ilgili pek az bilgiye sahipse takılır ve kafasının karıştığını sanar
halbuki aklın malzeme olarak kullanacağı veri yoktur da buda akıl karışıklığı sanılabilir
bana kalırsa elimizden geldiğince doğru kaynaklardan bilgi edinmeliyiz
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
efefel yazdı:

bence
kafa karıştıran felsefe değil
felsefe bir yöntemdir.düşünme yöntemi ve en bariz özelliğide tarafsız olmak ve mantık dışına çıkmamak.

Tespit mükemmel.Düşünmeye çalışırken doğruyu kolayca yakalamamanın en bariz sorumlusu,tarafsız olmamaktır.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Olan hatalarınızı ya da olduğu söylenen hatalarınızı gözardı ederek soruyorum sorularımı.

Aptal olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?
Aptal olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?
Aptal sanmak mı daha aptalcadır?

Akıllı olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?
Akıllı olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?
Akıllı sanmak mı daha aptalcadır?
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
'''''Aptal olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?

Kişi kendinin aptal olabileceğini düşünmez ve bu sebeple de bilemez

Aptal olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?

İşte bu aptallıktır.

Aptal sanmak mı daha aptalcadır?

Aptal sananlar burunları havada aptallardır.

Akıllı olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?

Akıllı olduğunu bilmek demek bir yargıya varmış olmak demektir ve yargıların bazıları doğru bazıları yanlıştır.

Akıllı olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?

Akıllı olamayacağını bilmek derken düşünmek kesinlikle akıllılıktır.Akıllı bunlardır.

Akıllı sanmak mı daha aptalcadır?''''''

Akıllı sanmak güvenmektir.Güven kimi zaman boşa çıkar kimi zamanda o güvene değer.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
'''''Aptal olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?

Kişi kendinin aptal olabileceğini düşünmez ve bu sebeple de bilemez

Aptal olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?

İşte bu aptallıktır.

Aptal sanmak mı daha aptalcadır?

Aptal sananlar burunları havada aptallardır.

Akıllı olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?

Akıllı olduğunu bilmek demek bir yargıya varmış olmak demektir ve yargıların bazıları doğru bazıları yanlıştır.

Akıllı olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?

Akıllı olamayacağını bilmek derken düşünmek kesinlikle akıllılıktır.Akıllı bunlardır.

Akıllı sanmak mı daha aptalcadır?''''''

Akıllı sanmak güvenmektir.Güven kimi zaman boşa çıkar kimi zamanda o güvene değer.

Soruları cevaplayın diye verdim, bu doğru. Fakat bir kanıya varmanın zamanı geldi sanırım. Bu arada iyi geceler.
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Elbet burada özneler tam belli değil,kimi yerde özne kendisi kimi yerde de öteki olarak cevapladım ve bu durumda cevap tam anlamıyla verilememiş olabilir.Özneyi kendi olarak alırsak;

Kişi kendinin yanılabileceğini düşünüyorsa bu akıllılıktır.
Tersi durum, akıllılık olmayacağı için aptallıktır.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Elbet burada özneler tam belli değil,kimi yerde özne kendisi kimi yerde de öteki olarak cevapladım ve bu durumda cevap tam anlamıyla verilememiş olabilir.Özneyi kendi olarak alırsak;

Kişi kendinin yanılabileceğini düşünüyorsa bu akıllılıktır.
Tersi durum, akıllılık olmayacağı için aptallıktır.

Aptal olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?
Aptal olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?
Aptal sanmak mı daha aptalcadır?

Akıllı olduğunu bilmek mi daha aptalcadır?
Akıllı olamayacağını bilmek mi daha aptalcadır?
Akıllı sanmak mı daha aptalcadır?

-------------------

Bende söyle bir şey çıkarttım;
-A
-A
-A
-A
-A
-A

Yapılan herşey aptalca.
 

Agnostik

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Mar 2010
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
hangi kafa karıştırma heveslisi açtıysa bu konuyu bilmem ama kafa karıştıran felsefeler diye bir tanımlama başlı başına kafa karıştırmaya yetecek kadar anlamsız
e be kardeşim felsefeler derken ne anlama geleceğini bilmeden yazmışsın kavramlar deseydin bari önermeler deseydin bari olmadı bu haaa
bu arada beğenmedim tarzını demeye niyetin varsa sıfirforum admini denizin yakasına yapışıp felsefelerinden bir demet beyzbol sopasıyla saldırabilirsin
sifirforum adresinden buraya direkt yönlendirme yapmışda haberin olsun cezai ehliyetten muafım cezayı denize kes hadi bakalım felsefelerden kırk katır kırk satır seç yada elinde sopayla denizin gelmesini bekle
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Akıl karıştıran felsefe olmaz. Felsefe cevap arar ve cevap karışıklığı çözerek, sadeleştirerek, tanıyarak bulunabilir. Dolayısıyla kafa karıştıran felsefe denilen şey aslında istenilen bilgiyi bulma süresinde insanı zihni gereksiz yere uğraştıran şeylerdir.

Yalnız başlık iyi hortlamış.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Akıl karıştıran felsefe olmaz. Felsefe cevap arar ve cevap karışıklığı çözerek, sadeleştirerek, tanıyarak bulunabilir. Dolayısıyla kafa karıştıran felsefe denilen şey aslında istenilen bilgiyi bulma süresinde insanı zihni gereksiz yere uğraştıran şeylerdir.

Yalnız başlık iyi hortlamış.
Saygideger eski dostum
Hassas oldugun bir konuya deginicem
Musadenle.
Olumsuzluk hakkinda ne dusunuyorsyn?
Sence birgun olmsuzluk bulnabilir mi?
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Saygideger eski dostum
Hassas oldugun bir konuya deginicem
Musadenle.
Olumsuzluk hakkinda ne dusunuyorsyn?
Sence birgun olmsuzluk bulnabilir mi?
Bencil anlamda ölümsüzlük hakkında iyi düşünüyorum, ölümsüz olmak isterim. Ölümsüzlüğe kısmen ulaşılabileceğine inanıyorum. Ancak ölümsüzlüğün her insanın erişenileceği bir şey olmasını istemiyorum. Fakat bu sefer de benim ölümsüzlüğe ulaşmam sıkıntıya gireceği için bu fikri çok da desteklemiyorum.

Ek olarak ölümsüzlüğün insanlar arasında yayılınca gerçekleşecek dini, felsefi düşünce bocalamalarını, anlam arayışlarını, hayatın seyrini çok merak ediyorum.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnsanın imleyenle ilişkisinin bu şekilde ön plana çıkarılmasının, bu haliyle, örneğin bir Karen Horney'in fallus tartışmasında Freud tarafından feminist olarak nitelenen konumuyla öncülüğünü yaptığı, sıradan anlamıyla "kültüralist" bir konumla hiç bir ilgisi yoktur. Söz konusu olan insanın toplumsal bir fenomen olarak dil ile ilişkisi olmadığı gibi, alay edercesine kendisine duygu denilen somuta başvurma tarzındaki ilke savsaklamasıyla tanınan, ayrıca her türlü metafizik kavrama zaman aşımına uğramış bir müracaat ile aşılamayan şu ideolojik psikogeneze benzer bir şey hiç değildir.

Söz konusu olan Freud'un düşler konusunda bilinçdışının sahnesi olarak tanımladığı bu öteki sahneyi (ein anderer Schauplatz) düzenleyen yasalarda, dili oluşturan maddi açıdan oynak öğeler zinciri düzeyinde ortaya çıkan etkileri yeniden bulmaktır.

Öznenin kuruluşu açısından belirleyici olan bu etkiler, metonimi ve metafor tarafından oluşturulan ünlenenin bu iki türetiri eğilimine göre imleyende "bir araya getirme" ve "yerine koyma" çifte işleviyle belirlenirler. Bu sınamada sözcüğün matematik anlamıyla öyle bir topoloji ortaya çıkar ki, bu olmaksızın sözcüğün analitik anlamıyla bir semptomun yapısını sadece kaydetmenin bile olanaksız olduğu derhal kavranır. Öteki'nde bu konuşur (ça parle) diyoruz; burada Öteki ile, tam da Öteki'nin müdahale ettiği her türlü ilişkide söze başvurmanın çağrıştırdığı yeri kastederek. Eğer Öteki'nde bu konuşuyor ise, kulağıyla duymuş olsun ya da olmasın, öznenin imlenenin her türlü uyanışına mantıki önceliği dolayısıyla, öznenin orada kendi imleyen yerini bulmasından dolayıdır.

Bu yerde, yani bilinç dışında eklemlediği şeyin bulgusu bize öznenin nasıl bir yarılma (Spaltung) pahasına böylece kurulduğunu kavrama olanağını verir. İşte burada fallus, işlevi bakımından aydınlanır [Freud'cu doktrinde fallus] ve eğer fantezi sözcüğüyle imgesel bir etkiyi anlamak gerekiyor ise, bu bir fantazi değildir. Nesne sözcüğünden bir ilişkide ilginin yöneldiği gerçekliği anlamak gibi bir eğilim olduğu ölçüde, fallus bu doktrindeki haliyle bir nesne, (kısmi, içsel, iyi, kötü vs. bir nesne) hiç değildir. Simgelediği organla; penis ya da kiltoris ile ilişkisi ise çok daha azdır. Ve Freud fallus ile ilgili olarak, Antik Çağ'dakiler gibi bir surete (simulacre) gönderme yaptıysa, bunun belli bir nedeni vardır. Çünkü fallus bir imleyendir; analizin özne içi ekonomisinde işlevi belki de gizem içinde tuttuğu şeyin peçesini kaldırmak olan bir imleyen. Çünkü o, imleyen ağırlığıyla imlenen etkilerini koşullandırmasından dolayı bu etkileri bütünlükleri içinde adlandırmaya adanmış imleyendir.

O halde şimdi bu ağırlığın etkilerini araştıralım. Öncelikle bu etkiler, insan konuştuğu için, gereksinimlerinin kendisinden sapması olgusundan, insanın gereksinimlerinin talebe tabi oldukları oranda ona yabancılaşmış olarak geri dönmelerinden kaynaklanır. Bu, insanın gerçek bağımlılığının sonucu değil (burada nevroz kuramındaki bağımlılık kavramından ibaret olan bir parazit anlayışın bulunduğu sanılmasın), kendi olarak imleyen biçimi almasından ve mesajın Öteki'nin yerinden yayımlanmış olmasındandır. Böylece gereksinimlerde yabancılaşmış olarak bulunan şey, hipotez gereği, talepte eklemlenememekten dolayı bir kökensel bastırma (Urverdrângung) oluşturur; ama gereksinimlerde yabancılaşmış ve ancak bir uzantıda görülebilir olan bu şey, insanda arzu (das Begehren) olarak mevcut olan şeydir. Analitik deneyimden kaynaklanan fenomonoloji kuşkusuz arzunun onu gereksinimden ayıran aykırı, sapkın, yersiz yurtsuz, serseri, hatta rezilane karakterini gösterecek doğadadır.
—F.A

biraz lacan-bir kaç lacan | Felsefe.Net - Düşünce Kırıntıları Platformu!
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kafa karıştıran felsefe diye bir şey yok. Üretilen içeriğin hepsi aynı dil de aynı kavramsal kurguyla veriliyor.
Dilin kurgusu ve yapısı gereği kullanabileceğiniz kavramlar belli ve sınırlıdır. Bu dilin, gündelik olanın dışında kullanımı, içiçe betimlemeler var ya da günlük dil de konuşmadığımız akademik zorlaştırılmış yazın dilinin üretimi var... Belki ayrıca soyut kavramların işlenmesi ..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Varoluş varolamaz
Yokoluş yokolamaz
Varoluş yokolamaz
Yokoluş varolamaz

...

Varolanlar varolur
Yokolanlar yokolur
Varolanlar yokolur,
yokalanlar varolur..

---

Baştan birinci varoluş ve baştan ilk birinci varolan varoluş ya da baştan ilk birinci varoluştaki birinci varolan ilk birinci şey diye bir arayışım yok

Herşey hiçbirşey değildi çünkü hiçbirşey hiçbir zaman antiherşey olma dışında salt hiçbirşey olarak bulunmadı/bulunmuyordu (varolmadı)

Herşeyin her zaman herşey olarak varolması yani daha öncede ve geçmişte hiçbir şey ve antidurum olarak belirlenememesi ya da eğer bu işaretleme yapılırsa bu belirlemenin ancak varsayım olacağı ve bundan öteye gidemeyeceği saptamasına göre ; herşeyi hiçbir şey olarak belirlemek sadece bir varsayım..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst