Laetna Şiirleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Amatör Şairler ve Şiirler kategorisinde Laetna tarafından oluşturulan Laetna Şiirleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 42,330 kez görüntülenmiş, 259 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Amatör Şairler ve Şiirler
Konu Başlığı Laetna Şiirleri
Konbuyu başlatan Laetna
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Laetna

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ağır atlas

Ağır bir yük omuzlandık sırtımıza
yüklerin en tuhafı
ve ağır, ağırın çoğu bizde
ve karanlık gibi kara
buğday teni gibi sarı
içi beyaz

ve yaşıyoruz biz belimiz iki büklüm
omuzlarımız dik ve başımız aydınlık,
yürüyerek, dağa taşa
şu anlık sığıyoruz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
İnsan içi ve ayrımsız

Doğmadan güneş
biz en ufak taşları aydınlattık

düşleri kara, yüzü beyaz, teni esmer,
ve kara insan.

Bekledi hepsi içlerinde
sonsuz bir ufuk çizgisi kızıl,
ve düşleri kadar beyazdı
mavi gemiler geçerken sularından
suları dalgasız bir yeşil
ve bir orman gibi yapraklı
toprak kadar bağışlayıcıydı.

Tanrı içlerindeydi
ve içleri onları boşladı
bir güne dahi sığmayacak bir boşluk
dizleri titredi hepsinin
ve sonra dişleri hafiften
soğuktan değil içlerinin boşluğundan korkuyorlardı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Çıplak ruh

Beni ben yapan içlerimi
çıkartıp yeşil dalgalı sulara fırlatmışken

sen iç benlikleri
üzerinde hiç durmayan
çırıl çıplak ve renksizsin
ve gözlerin renkliyken.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Umut kızıl

Umut yeşil bir fidan gibi
yeşerir arkasından, güneşin

dağlar kapatır,
gölgeleri kapatır.

umut yeşerir
umut sararır
umut kararır, kurur.

ve umut şimdi
doğmakta ve doğacak kurtulup gölgelerden,
boyayarak dağları kızıla
şafağında kızılın.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Kedi ayağı

kedi ayağı gibi yumuşağım
kedi ayağı gibi narin
ve kedi ayağı gibi
savrulurum her yanına
oynayan her ipe, herkese

ve bir şömine ararım
sıcak bir köşe, paspas

sıcak süt hiçte fena değil,
ve tüylerin gibi yalarsın beni
ve sıcağım
ve narinim
ve yumuşacığım
kedi ayağı gibi
ve pençelerim içimde saklı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Kayıp mavi

Mavi hiç böyle kararmamıştı
gökyüzü ve yer yüzünün denizleri
gök mavisinden deniz mavisine
ve siyaha oradan,
bir parça mavilik kalmadan akıyor.

denizler karardı önce
denizler aktı yeryüzünden göğe değin
ve gök birden topladı bulutlarını
ve karanlık, eskisi gibi değil.

yıldızların beyazı gecede
güneşin sarısı gündüzde kayboldu

elinde ki balonun renkleri kayboldu
çocuk kayboldu, ve bakan gözler ona, hepsi


Rüyalarını kaybetti bir kız
uykusunda gündüzün en ortasında
yastığın yorganın altına baktı
ve kayıp kaybolmuştu.

mavisini arıyordu balıkçılar denizin
ve kayboldular karanlığında,
önce fenerleri sonra düşleri ve akılları
en son bedenleri.

astronotlar şaşkındı
mavi gezegen karanlıktı
ve iki yüzü birden kararmıştı.

ve maviyi bir daha gören olmadı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
SAKLI SIR

Görülecek şeyler var
bütün denizler olmaz ,
bütün kumsalları soramazsın bana,
bütün hayvanlar değil,
bir kısmı...

denizin rengini sor,
çölün sıcağını, kutupların soğugunu
ve en karanlıklarını, en yeşillerini ormanların
ve en karanlıklarını, en yeşillerini gecelerin.

düşmüş insan başlarını sorma,
başı eğri çiçekleri sor,
onlar henüz hayattayken.


zincirli bilekleri değil,
sarmaşıklarıyla kaplı ağaçlarını sor ormanların
ve o ağaçlar hür değil demeye dilim varmıyor.

bir renk var işte
görmelisin onu,
dişlerin kadar beyaz, bir zenci kadar siyah
ve denizler kadar mavi, sarı başaklar kadar
ve güneş gibi...

çiçek kokuları arasında kan ve barut kokusunu
dilde nane şekeri gibi eritecek,
ve ışıkta kaçışan sivrisinekler gibi kaçışacak
çiçek kokularını kan ve barut kokularına bulayanlar.

işte o günü görmesin, o rengi
ve kaçışan hayvanları

ve yine göreceksin sen
çiçek kokuları arasında
tüm denizlerde tüm kumsalları.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Siste bekleyiş

Sevmek seni
kara gecelerin
sisli maviliklerinde,
ve en incesini beslemek gibi
duyguların,
kırılması gibi içinde
bin bir parçanın batması
kara gecelerin
sisli maviliklarinde.

ciğerlerinin dolması
duman, sis, mavi, buhar, kan
ve eksikken kokun
boş kalması bir yanının
kaybolması oralarda bir yerlerde
kara gecelerin
sisli maviliklerinde
ve düşünürken seni.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ararken ölüyü

düşüyordu soğuk kaldırımlara
ve sen bir düzende kaybolmuşken

bulurum seni ben diş yapından
bilmezsin ben ararken
sen ölünün yerini.

boylu boyunca, sensiz yatarken sen
bulmak zor olacak seni

tanırım seni ben diş yapından.

kana bulanmış dilin, dişin
gözlerin karanlık

dişlerin...
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
KAYIP

kaybolmaya yakındık
ve uzaklarda dolaşıyorduk
kendimize ve dünyalarına uzak

ve
yakınlaştık git gide
kara ağaçların beyaz gölgesi,
onlar gözüktü önceleri

ve denizlerinden geliyorduk
dünyalarına tuzlu suların üstünde
tatlı bir sis gibi

aydınlığı kapatmak değildik.

biz kaybolmuş birer ruh değildik sadece
kaybolmuş insan
ve kaybolmuş hayvanlardan uzak.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
içimde mavi buz

mavi, buz mavisi
işte böyle hissediyor içim
seni,

bunu eritmesinden korkuyorum
sana olan sıcak hislerimin
ve bir okadar soğuk içim

ve
sana davranışlarımda
eritiyorum bu sıcak hisleri.

gözlerinin mavi ve yeşilliğinde
toplayarak yine
içimdeki buzun soğukluğunu
işte öyle seviyorum ben şimdilerde
eskiden olduğu gibi seni.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
ve özgürlük

sen bilir misin özgürlüğü
bildiğin ağaç yaprakları gibi uçması değil
sonbaharlar da yalnız

ve yaşamadığın bir şey henüz
mavi dalgaları gibi değil denizin
dalgalanıp durmak değil limanlarda


hayvanlar gibi
hayvanlar gibi özgür olmak
kuşlar gibi değil kafeslere esir değil

balıklar gibi denizlere esir değil

bir karınca gibi toprağa esir
bir büklüm yılan değil
kaplumbağ gibi kabuğa esir değil

hayvanlar gibi özgür olmalıyız
kana susamış sırtlanlar gibi
susamış balık gibi

ve özgük yaşamadığın bir şey
henüz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Duvardaki is

Duvarda, işte tam şurada
kapkara duran şu is

lale desem değil, bir güvercin ve ya bir geyik
ama her neyse çok kara

bulut diyor içimdeki adam,
odama karanlığı yağdıran koca bir bulut,
öylesine sesiz
öylesine işte tam orada

oda susuyor içimdeki adam
cevap verecek olan kim
camdaki kuşlar, kaçarken
gölgesinden
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Hayvanları kaçırma enstitüsü

yürüyorduk gecelerinde gündüzü görmeden
güneşe hasret yürüyorduk
güneşe hasret gidiyorduk

ve onlar bilmiyorlardı
düşerini,
bu garip hayvanların
düşleri aydınlatmaya değil
düşleri, gölgesinde kırmaya geliyorduk.

yanımızda bir deniz feneri asılı,
boynumuzda ve sarkarken
boynumuzdan, ışığı yerleri
yerler göğü ve bizi aydınlatıyordu

işte hayvanlar onlar
ışığı görmekten korkuyordu
ve kaçmak buna denir işte!
kırılmaya başlayan mikroplar gibi.
kaçış büyük
kaçanlar büyük
ve biz

ışık kör edene kadar gözlerimizi
güneşe hasret gidiyorduk.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Geceleri uzun

karanlığın gecesinde
bir elbise sahile asılı,

bir adam denizde
ve kayığın sırtında adam,
adaya doğru yola çıkmışken adam.

aklından geçiyordu elbiseyi sırtlamış kadının
"adaya gitmek"
kendi sırtındakini atmadan düşünüyordu
bir kayığın sırtına binmeyi.

ve
karanlığın gecesinde
bir elbise sahilde asılı
bekliyordu.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bilmece

ve seni bilmelerimde saklıyorum,
bilmece yapıp seni çözmek gibisin daima,
bilemiyorum seni çözmenin kısa yolunu, bulduğum gibi seni oracıkta.

O adamda yalnızdı yanında senin
ve o kadın yalnızlığın yakasından bir parça koparmış bekliyordu.
ve sen o parçayı tutan ele bağlı beklerken,
ben o adamın ta kendisiyken...

Anlamam lazımdı, bir bilmecenin bu denli zor olacağını.
işte bunun için seviyorum seni, beynimin içini kemiren kurt kadar.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Beyin karıncası
belli belirsiz görüntüler düşüyor önüme,
bir halı gibi değil
bir gölge değil bunlar.
ufak karıncaları gibi düşüncelerimin

ve ufak demişken
ufacık karıncalardan daha küçük düşüncelerim,
ve onlar karıncalar gibi kemirir beynimi.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Kalp analizi

kalbim, beynimle orantılı oluyor
seni düşündüğümde.

Ve sessiz oluyor içim
kalbimin atmadığını anlamak zor olmasa gerek diyorum,
kalbimin atmadığını söylüyor içindeki adam

ve yalan değil, atmıyor kalbim
senin kalbine yakın olmadan.

Ve odalar, onlar sessiz ve boş oluyor,
içinde bir kalp atmadan.

yeterince nemli ve karanlık olabiliyor,
haziranın ortasında.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Papatya yaprağı

başını bu yana çevir dünya!
burada senin göz yaşlarını boşa harcayan biri var.

Sende okyanuslar gibiyken,
bana bir damlası çok gelen tuzlu sular var.
Senin senelerce yaşın,
benim yaşın kadar umudum var.

Ve
senin topraklarından yaratılmışım,
senin topaklarından bir beden için ıslatırım topraklarını.

Islattığım topaklarda, bir papatya olup açmak için.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Kapalı kelebek kanadı

kapalı bir kutuyu zorluyorum,
düşlerim engel değil bunlara
bilmek için açmak gerekmez içini senin,

ve bilmek değil önemli olan
bilinmeyenleri görmek için bilmemeli bazen insan,

bilmemeli bazen, duygularının rengini, rüyalarının korkularını,
sevmelerinin en büyüklerini,
seni ve senin benimi.

Kapalı umutları zorlamak bazen,
kapalı hayalleri,
kapalı hiçlikleri zorlamalı insan.

Ve açmak gerekiyorsa bazen,
açmalı insan gönlünü,
bir kelebeğin kanadı gibi
rengarenk olmalı...

ve kalbinde bir yer,
herkesi alacak kadar büyük olmalı.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst