Kusursuz Yaratım Mümkün mü?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Soruyor! kategorisinde kusursuz agnostik tarafından oluşturulan Kusursuz Yaratım Mümkün mü? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,620 kez görüntülenmiş, 21 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Soruyor!
Konu Başlığı Kusursuz Yaratım Mümkün mü?
Konbuyu başlatan kusursuz agnostik
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan elbisss

kusursuz agnostik

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2019
Mesajlar
75
Tepkime puanı
9
Puanları
8
o zaman şuna mantıklı cevap vermeye çalışın bakalım, madem allahın yaratılış sanatı muhteşem,
o zaman herkesi allah yaratmış demektir, şimdi soralım madem allahın yaratılış sanatı
muhteşem o zaman neden kötülerin yaratılmış aklı ve mantığı sürekli kaos yaratıyor?
kaosu evrende aramayın zira asıl kaos içimizdedir...
söz konusu yaratılış gerçek ise, bu yaratılışın kusurlarıda vardır, örneğin insan aklı sizce kusursuzmudur?
kusursuzluk tabiri deyince ne anlıyorsunuz?
kime? neye göre kusursuzluk? kusursuzluğun ve herşeyi gücü yetmenin kuralları nelerdir?
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
@Lefty
Dogruluk neye göre yada kime göre doğru bireysellikte ki paylara bakıp yola çıkarsak bir çok sorular akla gelir kurallarda ki uyum esaslarındaki doğruluklara bakarsak değişmez esaslarını görebiliriz lakin kişilerin doğruları her insandan insana göre değişkenlik oldukça gösterecektir

@kusursuz agnostik
Gelelim diğer soruya..
Allah ın muhteşem sanat eseri kişilerin yaşam seçimleriyle ilgili değildir insanın başlı başına çok değerli hazinesi var olduğu anatomisi ve sistemler bütünüdür..

Her insan doğduğunda mahsum ve günahsız olarak doğar sonrasında insan yaşar büyür ve seçimini yapar tıpkı evlenirken seçeceğiniz bir eş gibi insandan kendi dogrularınca kişilik seçimi yapar yaptığı seçim kişinin kişiliğinide ama iyi ama kötü olarak yansıtır..Allah insanlara seçme hakkı ile sanatından muhteşem özgürlük verdiği kanaatindeyim...

İnsan aklı kadar muhteşem bir akıl dünyada başka hiçbir canlıda malesef yok insan aklı o kadar geniş ki bu aklı olumlu ve faydalı kullanmakta insanların elinde lakin insanların unuttuğu ve atladığı bir durum var o da nefis ve isteklerin olduğu lop lardır bu istekler çoğu zaman baskın çıktığında insan düz yolda bile yürüyemez hale gelebilir...

Yanlış insan olduğu kadarıyla doğru insanlarda oldukça var zengin olup aklını ve iradesini olumlu kullananlarda var kaos ortamını insanın bulanıklaşmış zihinleri oluşturur o yüzden insanın ilk temizleyeceği yer bulanıklaşmış olan zihinleri ve bakış açılarıdır diye söyleyebilirim.

Kusursuzluk insanda yoktur lakin ALLAH eksiksiz ve noksansız olandır ALLAH ın herşeye gücü yeter önemli olan insanın bu mantığı iyi kavrayabilmesidir İnsan kavramaya ne zaman başlar birşeyleri öğrenmeye başladığı zaman peki insan birşeyler öğrenmeyi başladığı zaman neyi farkeder o da yaratılış ta ki esas olan değeri anlar bu da idrak etme ve anlamlandırmadır iinsan anlamlandırdığı zaman neyi farkeder yaratılıştaki büyük mucizleri bu uzar gider önemli olan sahip olunanı sahip sahip olunacak değerleri kavrayabilmektir diye düşünüyorum..

Böyle.
 

kusursuz agnostik

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2019
Mesajlar
75
Tepkime puanı
9
Puanları
8
o zaman şuna mantıklı cevap verin, bir türlü mantıklı cevaplar verilmiyor,kuran ayetleri dışında allahal ilgili
hükümler geçersizdir, allahla ilgili yorumlar müspettir.
 

kusursuz agnostik

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2019
Mesajlar
75
Tepkime puanı
9
Puanları
8
@Lefty
Dogruluk neye göre yada kime göre doğru bireysellikte ki paylara bakıp yola çıkarsak bir çok sorular akla gelir kurallarda ki uyum esaslarındaki doğruluklara bakarsak değişmez esaslarını görebiliriz lakin kişilerin doğruları her insandan insana göre değişkenlik oldukça gösterecektir

@kusursuz agnostik
Gelelim diğer soruya..
Allah ın muhteşem sanat eseri kişilerin yaşam seçimleriyle ilgili değildir insanın başlı başına çok değerli hazinesi var olduğu anatomisi ve sistemler bütünüdür..

Her insan doğduğunda mahsum ve günahsız olarak doğar sonrasında insan yaşar büyür ve seçimini yapar tıpkı evlenirken seçeceğiniz bir eş gibi insandan kendi dogrularınca kişilik seçimi yapar yaptığı seçim kişinin kişiliğinide ama iyi ama kötü olarak yansıtır..Allah insanlara seçme hakkı ile sanatından muhteşem özgürlük verdiği kanaatindeyim...

İnsan aklı kadar muhteşem bir akıl dünyada başka hiçbir canlıda malesef yok insan aklı o kadar geniş ki bu aklı olumlu ve faydalı kullanmakta insanların elinde lakin insanların unuttuğu ve atladığı bir durum var o da nefis ve isteklerin olduğu lop lardır bu istekler çoğu zaman baskın çıktığında insan düz yolda bile yürüyemez hale gelebilir...

Yanlış insan olduğu kadarıyla doğru insanlarda oldukça var zengin olup aklını ve iradesini olumlu kullananlarda var kaos ortamını insanın bulanıklaşmış zihinleri oluşturur o yüzden insanın ilk temizleyeceği yer bulanıklaşmış olan zihinleri ve bakış açılarıdır diye söyleyebilirim.

Kusursuzluk insanda yoktur lakin ALLAH eksiksiz ve noksansız olandır ALLAH ın herşeye gücü yeter önemli olan insanın bu mantığı iyi kavrayabilmesidir İnsan kavramaya ne zaman başlar birşeyleri öğrenmeye başladığı zaman peki insan birşeyler öğrenmeyi başladığı zaman neyi farkeder o da yaratılış ta ki esas olan değeri anlar bu da idrak etme ve anlamlandırmadır iinsan anlamlandırdığı zaman neyi farkeder yaratılıştaki büyük mucizleri bu uzar gider önemli olan sahip olunanı sahip sahip olunacak değerleri kavrayabilmektir diye düşünüyorum..

Böyle.
o zaman şuna mantıklı cevap verin, bir türlü mantıklı cevaplar verilmiyor,kuran ayetleri dışında allahla ilgili
hükümler geçersizdir, allahla ilgili yorumlar müspettir.
birazdan yeni konu başlığı açıcam oraya yorumunu yaparsın allahın kusurlu olduğunu açıkça ispatladım.

devam edelim, allahla ilgili kısaslar kuran mantığına göre yorumlanır, ve kuran kısasları kaideleri bozmaz,

kaideleri bozan, hadislerdir, hadisler allahın sözü değildir, bu yüzden hadisleri ciddiye alamayız sayın, elbiss
hadis merakınız yüzünden zihninizi geliştiremiyorsunuz, size yardımcı olmak istiyorum, hadisleri bırakın ve sadece
ayetlere göre yorumlayın görüceksiniz, herşey mantıklı olmaya başlıyacaktır.
yaratılış idrakından bahsediyorsunuz , allah insan aklıyla bulunur, insan aklıyla idra edilirse allah iyidir ve merhametlidir, önermesinde sürekli tekrar şeklinde aynı şeyleri tekrar yazıp duruyorsunuz, sizinle yıllardır, bir arpa boyu yol ilerliyemedik sayın elbiss.
ayetlerdeki tanımda, tam tersini ispatlıyor
ayetleri anlıyarak okursanız, mutlaka farkediceksiniz, allah gözle görülmeyen, somut varlık olmuyan,
soyut olan bir varlıktır.
allahı akılla biliniyorsa, herkesin allahı aynı frekansta tatbık etmesi gerekirdi.
fakat öyle olmadıkı açıkça görülüyor.
ilah inancı kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor, bu durumda allah yarattıgı akıllara ayrımcılık yapıyor, önermesi oldukça mantıklı bir önerme olucaktır..
sayın elbis ben sizin hayalinizdeki allahla tartışamam, hayal gücünüzü sınrlayın lütfen! eğer tartışıcaksak,buyrun hodri meydan açalım kuranı bak bende bir sürü meal var birder arapça kuran var, çatır çatır tartışalım.
akmı karamı? çıksın ortaya, iletilerinizin tamamı kişisel yorumlarınızdan ibarettir...

sürekli mantık hatası yapıyorsunuz, insan aklı muhteşem yaratılmıştır, e o zaman atheistler neden akılsız size göre?
onlardada akıl var.
çok basit hatalar yapıyorsunuz, bana çok hafif geliyorsun sen, ben sana çok agır gelirim.
birazcık yüklensem, sana dagılırsın, senisevdiğim içn fazla yüklenmiyorum.

siz mantık nedir bilmiyorsunuz, siz mantıgın anlamını algılıyamıyorsunuz,
allah her insanı muhteşem akılla yaratmıştır, diye bir eyette yok, allah herkesi mühteşem bir akılla yaratsaydı.

1: deliler asla yaratılmazdı.(deliler önermesi sizin çürütmek içn yeterlidir.)
2: herkes muhteşem olsaydı dünyada 1 tane teist olmazdı,
çünkü teizm akıl ve mantık dışıdır.

3. beni atheistlerle karıştırmayın, ben onlar gibi saçma sapan yorumlar yapmam,
açık ve net yorumlarım, evrende kaos yada düzen oldugu umrumda değil, beni ilgilendiren, yaratıcının
bireysel düşünceleridir, ben sadece ayetlere bakarım, hadisler beni ilgilendirmez,
evrende kaos yada düzen oldugu açıkça ortada , bir şekilde zaman ilerliyor, fakat biz şimdi ayetlere bakalım
sayın elbiss, şiir yazmaktan vazgeçin artık ciddi ciddi tartışalım korkmayın ben adam yemem..
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
@kusursuz agnostik

Geçmiş dönemde yaptığın gibi her konuyu dini yorumlarla farklı bir çizgiye çekmezsen sevinirim, din ve siyaseti lütfen kendi başlıklarında tartışalım. Kaldı ki benim dini ya da siyasi konulara uzun zamandır yorum yapmadığımı iyi bilirsin.

Bu başlık üzerinden sorgulamana devam edip, beraberinde her konuyu dine bağlamazsan minnettar olacağız.
 

kusursuz agnostik

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2019
Mesajlar
75
Tepkime puanı
9
Puanları
8
@kusursuz agnostik

Geçmiş dönemde yaptığın gibi her konuyu dini yorumlarla farklı bir çizgiye çekmezsen sevinirim, din ve siyaseti lütfen kendi başlıklarında tartışalım. Kaldı ki benim dini ya da siyasi konulara uzun zamandır yorum yapmadığımı iyi bilirsin.

Bu başlık üzerinden sorgulamana devam edip, beraberinde her konuyu dine bağlamazsan minnettar olacağız.
tamam sevgili lefty! ben hepinizi seviyorum, şu ön yargıları aşın lütfen, burası tartışma ortamıdır,
iş başka arkadaşlık başka, benim internet dünyasında çevrem çok geniştir, ben ünlü biriyim,
beni mutlaka görmüşsündür, ben karik atheistim, şimdi agnostiğim,
milyonlarca takipçim olmuştu yıllar önce, twiterde, facebookta hesaplarım hala duruyor, görmemiş olamazsın.
bu forumdaki ağır toplar bile, benim can ciğer dostumdur, bu forumda ailem gibidir,
sizlerde öylesiniz, fakat, tartışma platformlarında, gerginlikler oldukça olagandır..
felsefenin mantıgı temeli budur.
felsefe dışındaki konu başlıklarında , bu tarz tartışmalar olmaz, çünkü orda hepimiz kardeşiz, ve sizler
her zaman değerli ve saygı duyulucak insanlarsınız, sahiii admilerden bazılarını göremiyorum, ayrıldılarmı? forumdan.
yaklaşık 1 yıldır foruma yazmıyordum....
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
tamam sevgili lefty! ben hepinizi seviyorum, şu ön yargıları aşın lütfen, burası tartışma ortamıdır,
iş başka arkadaşlık başka, benim internet dünyasında çevrem çok geniştir, ben ünlü biriyim,
beni mutlaka görmüşsündür, ben karik atheistim, şimdi agnostiğim,
milyonlarca takipçim olmuştu yıllar önce, twiterde, facebookta hesaplarım hala duruyor, görmemiş olamazsın.
bu forumdaki ağır toplar bile, benim can ciğer dostumdur, bu forumda ailem gibidir,
sizlerde öylesiniz, fakat, tartışma platformlarında, gerginlikler oldukça olagandır..
felsefenin mantıgı temeli budur.
felsefe dışındaki konu başlıklarında , bu tarz tartışmalar olmaz, çünkü orda hepimiz kardeşiz, ve sizler
her zaman değerli ve saygı duyulucak insanlarsınız, sahiii admilerden bazılarını göremiyorum, ayrıldılarmı? forumdan.
yaklaşık 1 yıldır foruma yazmıyordum....

Sosyal medyada birkaç forum harici hesabım yok ve asla almayı da düşünmüyorum, o sebeple o bahsettiğin nikleri hiç bilmiyorum.
Bildiğin şeyleri soruyor olmana pek anlam veremiyorum, senin takip etmediğin ya da olmadığın bir site olmadığına göre, kim nerede ondan da haberin vardır mutlaka...

Haklısın geçmiş olumsuzluklara bir sünger çekebilecek kadar medeni insanlarız ve aramıza tekrar hoş geldin kusursuz agnostik kardeşimiz, iyi forumlar dilerim.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
o zaman şuna mantıklı cevap verin, bir türlü mantıklı cevaplar verilmiyor,kuran ayetleri dışında allahla ilgili
hükümler geçersizdir, allahla ilgili yorumlar müspettir.
birazdan yeni konu başlığı açıcam oraya yorumunu yaparsın allahın kusurlu olduğunu açıkça ispatladım.

devam edelim, allahla ilgili kısaslar kuran mantığına göre yorumlanır, ve kuran kısasları kaideleri bozmaz,

kaideleri bozan, hadislerdir, hadisler allahın sözü değildir, bu yüzden hadisleri ciddiye alamayız sayın, elbiss
hadis merakınız yüzünden zihninizi geliştiremiyorsunuz, size yardımcı olmak istiyorum, hadisleri bırakın ve sadece
ayetlere göre yorumlayın görüceksiniz, herşey mantıklı olmaya başlıyacaktır.
yaratılış idrakından bahsediyorsunuz , allah insan aklıyla bulunur, insan aklıyla idra edilirse allah iyidir ve merhametlidir, önermesinde sürekli tekrar şeklinde aynı şeyleri tekrar yazıp duruyorsunuz, sizinle yıllardır, bir arpa boyu yol ilerliyemedik sayın elbiss.
ayetlerdeki tanımda, tam tersini ispatlıyor
ayetleri anlıyarak okursanız, mutlaka farkediceksiniz, allah gözle görülmeyen, somut varlık olmuyan,
soyut olan bir varlıktır.
allahı akılla biliniyorsa, herkesin allahı aynı frekansta tatbık etmesi gerekirdi.
fakat öyle olmadıkı açıkça görülüyor.
ilah inancı kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor, bu durumda allah yarattıgı akıllara ayrımcılık yapıyor, önermesi oldukça mantıklı bir önerme olucaktır..
sayın elbis ben sizin hayalinizdeki allahla tartışamam, hayal gücünüzü sınrlayın lütfen! eğer tartışıcaksak,buyrun hodri meydan açalım kuranı bak bende bir sürü meal var birder arapça kuran var, çatır çatır tartışalım.
akmı karamı? çıksın ortaya, iletilerinizin tamamı kişisel yorumlarınızdan ibarettir...

sürekli mantık hatası yapıyorsunuz, insan aklı muhteşem yaratılmıştır, e o zaman atheistler neden akılsız size göre?
onlardada akıl var.
çok basit hatalar yapıyorsunuz, bana çok hafif geliyorsun sen, ben sana çok agır gelirim.
birazcık yüklensem, sana dagılırsın, senisevdiğim içn fazla yüklenmiyorum.

siz mantık nedir bilmiyorsunuz, siz mantıgın anlamını algılıyamıyorsunuz,
allah her insanı muhteşem akılla yaratmıştır, diye bir eyette yok, allah herkesi mühteşem bir akılla yaratsaydı.

1: deliler asla yaratılmazdı.(deliler önermesi sizin çürütmek içn yeterlidir.)
2: herkes muhteşem olsaydı dünyada 1 tane teist olmazdı,
çünkü teizm akıl ve mantık dışıdır.

3. beni atheistlerle karıştırmayın, ben onlar gibi saçma sapan yorumlar yapmam,
açık ve net yorumlarım, evrende kaos yada düzen oldugu umrumda değil, beni ilgilendiren, yaratıcının
bireysel düşünceleridir, ben sadece ayetlere bakarım, hadisler beni ilgilendirmez,
evrende kaos yada düzen oldugu açıkça ortada , bir şekilde zaman ilerliyor, fakat biz şimdi ayetlere bakalım
sayın elbiss, şiir yazmaktan vazgeçin artık ciddi ciddi tartışalım korkmayın ben adam yemem..

Sen kendince ispatladığını düşünüyorsun benim bakış açıma göre ise bir arpa yol dahi alamadığını söyleyebilirim :)

Ikı turlu hadıs vardır ılkı sahıh hadısler ıkıncısı ıse mutevasır hadısler bu ayrımı yapabılmek oldukça önemlıdır dıyebılırım....İnsan aklı nedir biliyormusun insan aklı aslında birer harddısktır insanın ıdrak gerçek noktası kalptır ınsanın kalp ı sadece kan pompalamaz aksıne ınsana yon verendırde...

Evet akıl ıcın uretkenlık ıcın beyne ıhtıyac vardır ama kalp beyın ve ruh ılıskısı ıçınde bu uclunun ahenklı uyumu çok önemlıdır aslında senelerce senle tartışma konusunda yer alsamda sen bana bırşeyler soyleyeceksın bende sana bırseyler soyleyecegım bence sen benı anlamaya çalışsan daha faydalı bır surece gırebılırız kanaatındeyım....

Allah akılla degil irade ile biliyoruz bir yerde olduğunu söyleyemeyiz her yerde olabileceğini söyleyebiliriz çünkü yaratma sanatı varlığının en büyük delillerindendir o yüzden de bizler onu hep varmışcasına onu hep görmüşcesine kalp en ve imanen onunla birlikte olmaya özen gösteririz iyi bir kul olabilmek için yaşam içerisinde mücadele veririz hayatımızda ne kadar başarılı oluruz bilinmez ama elimizden gelenin en iyisini yapmakla mükellefiz

Hayır ALLAH ayrımcılık yapmıyor seçimi idrak etmeyi ALLAH insanlara serbest kıldı seçim tamamen insanlara ait insan seçiminde özgür burada gerçek nihayi süreç insanların tercihlerinde diyebilirim...

Ayetler tartışmak için değil tam tersine bilgi edinmek ve yol göstericiden faydalanmak üzeredir Ben hiçbir konudan kaçmam her konuda bildiğim kadarıyla her yerde olurum benim için sorun değil ben paylaşım yapmayı çok seven biriyim..esas sen düşün bence :)

İnsan aklı değil insanı oluşturan sistemsel bütünün tamamı harika yaratılmıştır Ataistler diye bir durum yok onlar seçim ve tercihlerini yapmışlar içlerinden dönüpte 4 kutsal metine ta bi olan bir çok insanda mevcut akıl ve iradelerini ne zaman yeteri düzeyde kararlı kullanmayı ogrenırler ve secımlerını yaparlarsa onlarda bır dıne ınanacaklardır Ben sadece ıslamıyet olsun dıye ateıstlere ınanın demem eger ıncıle ınanacaklarsa ınansınlar yada tevrata onemlı olan bır dın ınancı ıcersınde olmalırı cunku 4 kutsal metın allah tarafından peygamberler aracılıgıyla geldı ınansınlar hep ısterım ama son guncel halını kuranda bulabılırler son dın ıslamıyet adına dıyebılırım tercıhı ve secımı allah ozgur bırakmısken bana soz dahı dusmez..

Evrende kaos oluyor diyorsunuz kaos u biz bize kendimiz kendimize yapıyoruz insan dunyadayken sınıfını belırlemesı gerekıyor Ben merkezlımı olacak yoksa Bız merkezlımı tum kutsal metınler ınsanların BIZ merkezlı olması gerektıgını soylerken dunyada sıyasetcılerın nedense BEN merkezlı olması guc para esaret altında olması ne yazık kı dunyadakı lıderlerın ehıl ınsanlar olmadıgının acıkca ıfadesı dıyebılırım lıderlerı degıstırın EHIL ınsanlara verın bakalım dunya da kaos olacak mı olmaz o zaman BIZ MERKEZE doner ve ınsanlar ALTIN ÇAĞ devırlerını yaşar önemlı olan Zıhnıyet eger zıhnıyet ve dusunce ne kadar ıyı bır mayadan geçerse o kadar katma degerler olacaktır...

Insanları suçlayamam ınsanlar gorduklerı gıbı yaşamlarını elde edıp yaşamaya çalışırlar ama ne yazık kı dunyanın faydasına degıl dıyebılırım...

Sııır gıbı yazmıyorum kı oldugu gıbı samımı durust ve net anlasılır ıfadeler ıle yazmaya ozen gosterıyorum o kadar ozen gösterıyorum kı yazarken senı kırmamak ıcın adeta guzel kelımeler secerek yazmaya ozen gosterıyorum..Ben buyuk gucun basında olsaydım dunyada kı lıderlerın bır cogunu degıstırırdım cunku bu lıderlerle yola asla çıkmamda ondan.Öncelik insan odaklı olmalıyız..

Böyle.
 
Son düzenleme:

kusursuz agnostik

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2019
Mesajlar
75
Tepkime puanı
9
Puanları
8
Sen kendince ispatladığını düşünüyorsun benim bakış açıma göre ise bir arpa yol dahi alamadığını söyleyebilirim :)

Ikı turlu hadıs vardır ılkı sahıh hadısler ıkıncısı ıse mutevasır hadısler bu ayrımı yapabılmek oldukça önemlıdır dıyebılırım....İnsan aklı nedir biliyormusun insan aklı aslında birer harddısktır insanın ıdrak gerçek noktası kalptır ınsanın kalp ı sadece kan pompalamaz aksıne ınsana yon verendırde...

Evet akıl ıcın uretkenlık ıcın beyne ıhtıyac vardır ama kalp beyın ve ruh ılıskısı ıçınde bu uclunun ahenklı uyumu çok önemlıdır aslında senelerce senle tartışma konusunda yer alsamda sen bana bırşeyler soyleyeceksın bende sana bırseyler soyleyecegım bence sen benı anlamaya çalışsan daha faydalı bır surece gırebılırız kanaatındeyım....

Allah akılla degil irade ile biliyoruz bir yerde olduğunu söyleyemeyiz her yerde olabileceğini söyleyebiliriz çünkü yaratma sanatı varlığının en büyük delillerindendir o yüzden de bizler onu hep varmışcasına onu hep görmüşcesine kalp en ve imanen onunla birlikte olmaya özen gösteririz iyi bir kul olabilmek için yaşam içerisinde mücadele veririz hayatımızda ne kadar başarılı oluruz bilinmez ama elimizden gelenin en iyisini yapmakla mükellefiz

Hayır ALLAH ayrımcılık yapmıyor seçimi idrak etmeyi ALLAH insanlara serbest kıldı seçim tamamen insanlara ait insan seçiminde özgür burada gerçek nihayi süreç insanların tercihlerinde diyebilirim...

Ayetler tartışmak için değil tam tersine bilgi edinmek ve yol göstericiden faydalanmak üzeredir Ben hiçbir konudan kaçmam her konuda bildiğim kadarıyla her yerde olurum benim için sorun değil ben paylaşım yapmayı çok seven biriyim..esas sen düşün bence :)

İnsan aklı değil insanı oluşturan sistemsel bütünün tamamı harika yaratılmıştır Ataistler diye bir durum yok onlar seçim ve tercihlerini yapmışlar içlerinden dönüpte 4 kutsal metine ta bi olan bir çok insanda mevcut akıl ve iradelerini ne zaman yeteri düzeyde kararlı kullanmayı ogrenırler ve secımlerını yaparlarsa onlarda bır dıne ınanacaklardır Ben sadece ıslamıyet olsun dıye ateıstlere ınanın demem eger ıncıle ınanacaklarsa ınansınlar yada tevrata onemlı olan bır dın ınancı ıcersınde olmalırı cunku 4 kutsal metın allah tarafından peygamberler aracılıgıyla geldı ınansınlar hep ısterım ama son guncel halını kuranda bulabılırler son dın ıslamıyet adına dıyebılırım tercıhı ve secımı allah ozgur bırakmısken bana soz dahı dusmez..

Evrende kaos oluyor diyorsunuz kaos u biz bize kendimiz kendimize yapıyoruz insan dunyadayken sınıfını belırlemesı gerekıyor Ben merkezlımı olacak yoksa Bız merkezlımı tum kutsal metınler ınsanların BIZ merkezlı olması gerektıgını soylerken dunyada sıyasetcılerın nedense BEN merkezlı olması guc para esaret altında olması ne yazık kı dunyadakı lıderlerın ehıl ınsanlar olmadıgının acıkca ıfadesı dıyebılırım lıderlerı degıstırın EHIL ınsanlara verın bakalım dunya da kaos olacak mı olmaz o zaman BIZ MERKEZE doner ve ınsanlar ALTIN ÇAĞ devırlerını yaşar önemlı olan Zıhnıyet eger zıhnıyet ve dusunce ne kadar ıyı bır mayadan geçerse o kadar katma degerler olacaktır...

Insanları suçlayamam ınsanlar gorduklerı gıbı yaşamlarını elde edıp yaşamaya çalışırlar ama ne yazık kı dunyanın faydasına degıl dıyebılırım...

Sııır gıbı yazmıyorum kı oldugu gıbı samımı durust ve net anlasılır ıfadeler ıle yazmaya ozen gosterıyorum o kadar ozen gösterıyorum kı yazarken senı kırmamak ıcın adeta guzel kelımeler secerek yazmaya ozen gosterıyorum..Ben buyuk gucun basında olsaydım dunyada kı lıderlerın bır cogunu degıstırırdım cunku bu lıderlerle yola asla çıkmamda ondan.Öncelik insan odaklı olmalıyız..

Böyle.
sevgili elbiss seni severim bilirsin, ama böyle gidersen sen yorulucaksın, benim öyle bir derdim yok, mesele yorulmak yada yorulmamak değildir, senin daha ciddi sorunların var, sen müslümansın madem
yorumların ayetlere göre şekillenmelidir, ama öyle olmuyor yorumlarının tamamını inceledim.
açıkça belli oluyor kafana göre yorumluyorsun. biz ne yapıyoruz ayetlere göre yorumluyoruz...
yorumunun % 89 u çöp sadece % 11 lık kısımı ayetlerle ilgildir. yanlış anlama bu yüzden şiir gibi yazıyorsun diyorum .seni çok fena yorarım istesem..sevdiğim içn alltan alıyorum.. yanlış anlama ..:)

bu şekilde felsefe yapamazsın, felsefe yapmak istiyorsan, bazı kurallara uymak zorundasın.
bu yazdıklarını bir deistte yazabilr. evrende kaos yoktur diyebilr çünkü oda inançlıdır nasıl yavaş yavaş şekillenmeye başladımı hataların... sen müslümansın unutma ciddi birşeyler yazarsan,
seni iletiye boğarım ..

şimdi allahın ayrımcılık yaptığını açıkça ispatlıyalım. ayetlerde. öyle şiir yazarak değil.
(Kıyamette onların yaptıkları her işi toz duman ederiz.) [Furkan 23]

(Kıyamette en çok ziyana uğrayanlar, iyi işler yaptıklarını sanıp da, bütün çabaları boşa gidenlerdir.) [Kehf 103–104]

(Kâfir olarak ölenlerin yaptıkları işler, dünyada da, ahirette de boşa gider, Cehennemde devamlı kalırlar.) [Bekara 217]

Kâfirlerin azapları hafiflemez. Birkaç âyet meali şöyledir:
(Onlar, Cehennemin bekçilerine, “Rabbinize yalvarın da hiç değilse bir gün, azabımızı hafifletsin” derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.) [Mümin 49, 50]

(Hak din yalnız İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(İslam dininden başka din isteyenlerin, dinlerini Allah kabul etmez. Bunlar ahirette en büyük zarara uğrayacaklardır.) [Al-i İmran 85]

Kâfirlerin iyilikleri, Müslüman olmalarına sebep olabilir. Fakat iman etmedikçe, kâfirlerin hiçbir iyiliğine sevap verilmez. Müslümanların yaptığı iyilikler de, günahlarının affına sebep olur. Hadis-i şerifte bildiriliyor ki, Müslüman bir kadın, susuz bir köpeğe pabucu ile kuyudan çıkarıp su verdiği için, Allahü teâlâ onun günahlarını affetmiştir.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İman edip, salih amel işleyenler Cennete girer.) [Kehf 107]
ayetlerin tamamın aldımkı elini kolunu iyice baglimde gör.
b uayetlre göre, allah iyi ve masum kafirleri ebediyen cehenne matıcak. bu nasıl bir adalettir.)
(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

(Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının!) [Al-i İmran 131]

(Allah’a ve Resulüne karşı isyan edip sınırlarını [dinin hükümlerini]aşanı Allah ebedi kalacağı bir ateşe sokar.) [Nisa 14]

(Resule karşı gelip, müminlerin yolundan başka bir yola gideni, o yönde bırakır ve Cehenneme sokarız; orası ne kötü bir yerdir.) [Nisa 115]

(Allah, Meryem oğlu Mesîh’tir diyenler kâfir olmuştur. Allah, kendine ortak koşana Cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcı yoktur.) [Maide 72]

([Allah, Şeytana] dedi ki: Yerilmiş ve rahmetten kovulmuş olarak, oradan çık, defol; and olsun ki sana uyanları ve sizin hepinizi Cehenneme dolduracağım.) [Araf 18]

(Kâfirlerin akıbeti ateştir.) [Rad 35]

(İçinde ebedî kalacağınız Cehenneme girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.) [Nahl 29]

(Biz, Cehennemi kâfirler için bir zindan yaptık.) [İsra 8]

(Tartıları hafif gelip hüsrana uğrayanlar, Cehennemde ebedi kalır.)[Müminun 103]

(Allah’a ve Resûlüne inanmayan o kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.) [Fetih 13]

(Ey Nebi, kâfirlerle [silahla] ve münafıklarla [öğütle, delille, belgeyle] cihad et, [öğüt de kâr etmezse] onlara sert davran! Onların gidecekleri Cehennem, ne kötü yerdir.) [Tevbe 73, Tahrim 9]

(Cehennem, tagutları [kâfirleri] bekleyen yerdir.) [Nebe 21-22]

(Facirler [kâfirler] Cehennemdedir.) [İnfitar 14]

(Kâfirlere Cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler [de kurtulsunlar] Cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri gideni böyle cezalandırırız.) [Fatır 36]

Yaratıcıya inanmak yetmez
Sual:
Bir tanrıya inansa da, inanmasa da bütün gayrimüslimler Cehenneme gidecek mi? Bu konuda âyet var mı?
CEVAP
Birçok âyet ve hadis vardır. Âyet-i kerimelerden bazılarının mealleri şöyledir:
(Kâfirler için hazırlanan, yakıtı insan ve taş olan ateşten sakının.) [Bekara 24]

(Âyetlerimizi yalanlayan kâfirler, Cehennemliktir, orada ebedi kalırlar.) [Bekara 39]

(İnkârcının [kâfirin] az bir süre rızkını verir, sonra onu Cehennem azabına maruz bırakırım. Orası ne kötü yerdir.) [Bekara 126]

(Allah’tan kork denilince işlediği günahlar sebebiyle daha çok gurura kapılan kimseye, Cehennem yetişir. Ne kötü yataktır orası.) [Bekara 206]

(İnkârcıların [kâfirlerin] dostları tâğuttur, onları aydınlıktan karanlığa sokar. İşte bunlar Cehennemliktir, orada ebedi kalırlar.) [Bekara 257]

([Mubah bilip] tekrar faizcilik yapanlar Cehennemliktir, orada temelli kalırlar.) [Bekara 275]

(İnkârcıların [kâfirlerin] malları da, evlatları da Allah indinde bir fayda sağlamaz [onları cezadan kurtaramaz.] Onlar Cehennem yakıtıdır.) [Al-i İmran 10]

(İnkârcılara de ki: Mağlup olacak ve Cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yerdir!) [Al-i İmran 12]

(Allah’ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Ona ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalblerine korku salacağız. Gidecekleri yer de Cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!) [Al-i İmran 151]

(İnkârcıların diyar diyar [refah içinde] gezip dolaşmaları seni [ümmetini] aldatmasın! Bu [tez gelip geçen] az bir menfaattir, sonunda onların varacakları yer Cehennemdir. Orası ne kötü yerdir!) [Al-i İmran 196, 197]

(Âyetlerimizi inkâr edip kâfir olanları yarın [elbette] ateşe sokacağız.) [Nisa 56]

(Bir mümini [mümin olduğu için] kasten öldürenin cezası, içinde ebedi kalacağı Cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.) [Nisa 93]
 
Son düzenleme:

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
هذا هراء ضريبة ...
غبي مثلك ...

mesela burada ne yazıyor?
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
sevgili elbiss seni severim bilirsin, ama böyle gidersen sen yorulucaksın, benim öyle bir derdim yok, mesele yorulmak yada yorulmamak değildir, senin daha ciddi sorunların var, sen müslümansın madem
yorumların ayetlere göre şekillenmelidir, ama öyle olmuyor yorumlarının tamamını inceledim.
açıkça belli oluyor kafana göre yorumluyorsun. biz ne yapıyoruz ayetlere göre yorumluyoruz...
yorumunun % 89 u çöp sadece % 11 lık kısımı ayetlerle ilgildir. yanlış anlama bu yüzden şiir gibi yazıyorsun diyorum .seni çok fena yorarım istesem..sevdiğim içn alltan alıyorum.. yanlış anlama ..:)

bu şekilde felsefe yapamazsın, felsefe yapmak istiyorsan, bazı kurallara uymak zorundasın.
bu yazdıklarını bir deistte yazabilr. evrende kaos yoktur diyebilr çünkü oda inançlıdır nasıl yavaş yavaş şekillenmeye başladımı hataların... sen müslümansın unutma ciddi birşeyler yazarsan,
seni iletiye boğarım ..

Beni sevdiğine müteşekkirim fakat kendi değerlerimizide savunmak durumundayız gördüysek görmezden gelemeyiz biz üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz gerisi ALLAH a kalmış bir durumdur kimse mükemmel değildir her insan hataya açkıktır o yüzden demem o dur ki dönemleri bu zaman ki gibi değil o zaman yaşamış gibi değerlendirmek gerektiğidir o zamanlardan bu zamanlara çok zamanlar geçti dünyada çok şey değişti ve dünya değişmeye halen devam ediyor bu zamanlardan bir kitap yazsak 100 yıl sonra bu zamanların yazılan kitapları tartışılır olacak ve olmaya devam edecektir çünü o zamanın nefesini teneffüs etmeyen bu zamanların nefesini teneffüs etmeyen gelecek çağlardaki MEGA ÇAĞ larda insanların anlayabilmesi gerçekten de güç oluyor sana söylemem o ki önümüzde yapay zekanın baskın çıkacağı bir ROBOTIC ÇAĞ olacak bu çağdan sonra dünyada halen ömür varsa MEGA ÇAĞ diye bir dönem gelecek bu çağda bu zamanlarda yazılı olan herşeyi unut çünkü MEGA ÇAĞ gerçekten de muaazzam bir yaşam süreci içerisinde olacak neyse konuya dönelim...ufak bir ön bilgi sunmak istedim...

Hehehe :) Beni yoramazsın sınırlarını çok zorlasanda ben asla yorulmam Söylediğim üzere ben ayetleri yorumlamak yerine o zamanda yaşaıyormuşcasına ne demek istediğini anlamaya çalışıyorum...Yorumlarsak burada devreye kişilerin yaşanmışlıklara göre yorumları devreye girer ve her bakanın farklı bir bakış açısıyla denk gelmiş oluruz

Farklı bakış açıları birden fazla oluncada ortak ana merkezden uzaklaşmış oluruz kutsal metinleri yorumlamak yerine anlamaya çalışırsak ortak merkez çekirdeğe o kadar yakın olmuş oluruz...

Ben öncelikle insanım ve evet her insan gibi bende bir inanışa sahip im ve sahip olduğum değerlere de bağlı bir insanım fakat kendi değerlerimde var özellikle samimi ve dürüst ve açık olma konusunda devamında ise başka inançlara karşı saygılı olma hususunda o yüzden şunu söylemek isterim ki felsefe birer düşünce üretim alanıdır fikirler sunulur sonunda ise tezle bütünleşir felsefenin en temel taşı çözüm odaklı olabilmektir...

Felsefe de çatışmanın aksine paylaşım ve bütünleşik bir ruh dinamiği vardır....o yüzden demem o dur ki sen kendi kurallarını kendin koyabilirsin ama benim kuralım çok basit o da düşünce üretmek ..

Beni iletiye boğmakla korkutamazsın çünkü ben iletiden korkmam daha çok sevinirim :) Zamanım oldukça kendi düşüncelerimi ifade ederim bende zaman sorunu olduğu için her zaman aktif olamayabilirim devamında kendi konularımda oluyor bazen kendi konularımada vakit ayırmam gerekiyor fırsat oldukça dönüş yaparım kimseyi geri çevirmem dip not olarak düşmek istedim.

Mesele İman etme meselesidir yani inanma meselesidir inanmadan ekmek verilmez denmesidir Yani ALLAH a inanmıyorsanız ona deger vermiyorsunuz anlamına gelir bu doganın kanununda da var bugün x bir fabrıkada çalışıyor olun fabrikada patrona güvenmiyorsanız patron bunu biliyorsa o fabrıkada sadece maaşlı çalışan olursunuz ta ki patron ne zaman sizi işten çıkarmak isterse o zaman süreciniz biter ...

Doğanın döngüsü nasılsa inanmak ve iman etmek esastır yani iman etmezsen istediğin kadar iyilik sahibi ol dünyada kazanırsın ama ahireti kaybedersin diye söyleniyor kafir konusunda ki esas nuans bu dur bir çok ayeti bir bütün olarak cevapladım...

ALLAH inanan ve iman eden kulları sever çünkü burası birer imtihan ve alınteri dökmek üzere varız ve bu alınterini dökerken inanmak ve iman etmek durumundayız....

İnanmayan ve iman etmeyenler ne olacak dersen onun tecellisi allah a aittir belki affeder belkide cezalandırır biz karışamayız...

İnsanın insanı öldürmesi ve mahsum bir şekilde öldürmesinin cezasının cehennem olacağı aşikardır ilk ölüm habil ve kabil olayında oldu burada yaşandı o yüzden demem o dur ki insanların yaşaması söz konusu oldugunda insanlar hayatlarında nasıl bir iş tercihi yapıyorlarsa inançlar konusunda da inanma yada inanmama konusunda tercihlerini yapacaklar kimseye bu konuda zorlama yapmamız hususunda biz insanlar uyarıldı o yüzden seçim ve yaşam şekli insanlara ait fakat sadece inanmak ve iman etmek yetmiyor iyi ahlak üzere olmak ibadet içerisinde olmak gibi bir çok değerlerede insanların sahip olabilmesi gerekiyor insan sınavına hazırlanmadan başarılı olabilir mi olamaz insan sınavında en iyi karneyi alabilecek şekilde sınava hazırlanması ve çalışması gerektiğidir..

Böyle.
 

kusursuz agnostik

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2019
Mesajlar
75
Tepkime puanı
9
Puanları
8
Beni sevdiğine müteşekkirim fakat kendi değerlerimizide savunmak durumundayız gördüysek görmezden gelemeyiz biz üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz gerisi ALLAH a kalmış bir durumdur kimse mükemmel değildir her insan hataya açkıktır o yüzden demem o dur ki dönemleri bu zaman ki gibi değil o zaman yaşamış gibi değerlendirmek gerektiğidir o zamanlardan bu zamanlara çok zamanlar geçti dünyada çok şey değişti ve dünya değişmeye halen devam ediyor bu zamanlardan bir kitap yazsak 100 yıl sonra bu zamanların yazılan kitapları tartışılır olacak ve olmaya devam edecektir çünü o zamanın nefesini teneffüs etmeyen bu zamanların nefesini teneffüs etmeyen gelecek çağlardaki MEGA ÇAĞ larda insanların anlayabilmesi gerçekten de güç oluyor sana söylemem o ki önümüzde yapay zekanın baskın çıkacağı bir ROBOTIC ÇAĞ olacak bu çağdan sonra dünyada halen ömür varsa MEGA ÇAĞ diye bir dönem gelecek bu çağda bu zamanlarda yazılı olan herşeyi unut çünkü MEGA ÇAĞ gerçekten de muaazzam bir yaşam süreci içerisinde olacak neyse konuya dönelim...ufak bir ön bilgi sunmak istedim...

Hehehe :) Beni yoramazsın sınırlarını çok zorlasanda ben asla yorulmam Söylediğim üzere ben ayetleri yorumlamak yerine o zamanda yaşaıyormuşcasına ne demek istediğini anlamaya çalışıyorum...Yorumlarsak burada devreye kişilerin yaşanmışlıklara göre yorumları devreye girer ve her bakanın farklı bir bakış açısıyla denk gelmiş oluruz

Farklı bakış açıları birden fazla oluncada ortak ana merkezden uzaklaşmış oluruz kutsal metinleri yorumlamak yerine anlamaya çalışırsak ortak merkez çekirdeğe o kadar yakın olmuş oluruz...

Ben öncelikle insanım ve evet her insan gibi bende bir inanışa sahip im ve sahip olduğum değerlere de bağlı bir insanım fakat kendi değerlerimde var özellikle samimi ve dürüst ve açık olma konusunda devamında ise başka inançlara karşı saygılı olma hususunda o yüzden şunu söylemek isterim ki felsefe birer düşünce üretim alanıdır fikirler sunulur sonunda ise tezle bütünleşir felsefenin en temel taşı çözüm odaklı olabilmektir...

Felsefe de çatışmanın aksine paylaşım ve bütünleşik bir ruh dinamiği vardır....o yüzden demem o dur ki sen kendi kurallarını kendin koyabilirsin ama benim kuralım çok basit o da düşünce üretmek ..

Beni iletiye boğmakla korkutamazsın çünkü ben iletiden korkmam daha çok sevinirim :) Zamanım oldukça kendi düşüncelerimi ifade ederim bende zaman sorunu olduğu için her zaman aktif olamayabilirim devamında kendi konularımda oluyor bazen kendi konularımada vakit ayırmam gerekiyor fırsat oldukça dönüş yaparım kimseyi geri çevirmem dip not olarak düşmek istedim.

Mesele İman etme meselesidir yani inanma meselesidir inanmadan ekmek verilmez denmesidir Yani ALLAH a inanmıyorsanız ona deger vermiyorsunuz anlamına gelir bu doganın kanununda da var bugün x bir fabrıkada çalışıyor olun fabrikada patrona güvenmiyorsanız patron bunu biliyorsa o fabrıkada sadece maaşlı çalışan olursunuz ta ki patron ne zaman sizi işten çıkarmak isterse o zaman süreciniz biter ...

Doğanın döngüsü nasılsa inanmak ve iman etmek esastır yani iman etmezsen istediğin kadar iyilik sahibi ol dünyada kazanırsın ama ahireti kaybedersin diye söyleniyor kafir konusunda ki esas nuans bu dur bir çok ayeti bir bütün olarak cevapladım...

ALLAH inanan ve iman eden kulları sever çünkü burası birer imtihan ve alınteri dökmek üzere varız ve bu alınterini dökerken inanmak ve iman etmek durumundayız....

İnanmayan ve iman etmeyenler ne olacak dersen onun tecellisi allah a aittir belki affeder belkide cezalandırır biz karışamayız...

İnsanın insanı öldürmesi ve mahsum bir şekilde öldürmesinin cezasının cehennem olacağı aşikardır ilk ölüm habil ve kabil olayında oldu burada yaşandı o yüzden demem o dur ki insanların yaşaması söz konusu oldugunda insanlar hayatlarında nasıl bir iş tercihi yapıyorlarsa inançlar konusunda da inanma yada inanmama konusunda tercihlerini yapacaklar kimseye bu konuda zorlama yapmamız hususunda biz insanlar uyarıldı o yüzden seçim ve yaşam şekli insanlara ait fakat sadece inanmak ve iman etmek yetmiyor iyi ahlak üzere olmak ibadet içerisinde olmak gibi bir çok değerlerede insanların sahip olabilmesi gerekiyor insan sınavına hazırlanmadan başarılı olabilir mi olamaz insan sınavında en iyi karneyi alabilecek şekilde sınava hazırlanması ve çalışması gerektiğidir..

Böyle.
sen beni yanlış anlıyorsun yazılarının % 90 ıçöptür sen felsefe yapmıyorsun, sen vaaz veriyorsun,felsefe zor iştir.
eğer felsefe yapmayı becerebilirsen, senınle çatır çatır tartışırım ve gerçekten yorulursun, ciddi birşeyler yazmanı bekliyorum. b yazdıkların uzun değilki, sıradan basit şeyler, uzun yaz ama mantıklı cümleler kurmaya çalış.

bu şekilde kendini tatmın ederek hiç bir yere varamazsın..
örnegın konuyu ben belirliyorum, konu dışına çıkarsan sen kaybedersin, konumuz diyalektik materyalizm.
hadi başlıyalım görelim bakalım hünerini.

Diyalektik
Diyalektik kısaca hareketin mantığı veya hareket içindeki eylemciler için sağduyu mantığıdır. Hepimiz biliriz ki nesneler hareketsiz kalmazlar, değişirler. Ama diyalektikle çelişkili olan ve kapitalist toplumun bağrına gömülü “formel mantık” adlı bir başka mantık daha vardır. Belki de bu yöntemin içeriğini tarif etmekle başlamak gerekli.
ve önermelere devam edelim..
Dalton’dan sonra yine katı formel mantığa dayalı az çok katı bir element sınıflaması yapılarak bir hidrojen atomunun hidrojen atomu, karbon atomunun karbon atomu .....olduğu ileri sürüldü. Ve eğer herhangi bir atom başka bir şey olabilseydi, modern kimyanın temeli olan bu sınıflandırma sistemi tamamen çökerdi.

diyalektik materyalim evrenin nasıl oluştuğunu ispatlıyor, kaos vaki denklemle oluşan termodinamiğin iç yasaları,,ile belirginleşen bir takım fizyolojık tepkimelerdir.
öncelikle diyalektik materyalizm konusunu irdeliyelim.
Diyalektik Materyalizm Nedir?

Doğada ve tarihte belirleyici olan süreçlerin.., kendi içlerindeki karşıtlık yoluyla oluştuğunu ve bütün olayların bu maddi temelli ilişkilerle açıklanması gerektiğini savunan felsefe görüşüne diyalektik materyalizm denir....
Diyalektik materyalizm: doğa, toplum ve bilinç olgularını evrensel bir varlık anlayışı içinde bütünler ve bu bütünlüğün aynı çelişme yasasıyla geliştiğini meydana koyar. ...Diyalektik idealizm, gelişme olgusunun genel yasalarının bilimidir, öylesine ki bilimsel gelişme olgusunu bütün öğretiler içinde tek başına temsil eder. Her bilim, gerçeğin farklı alanlarındaki gelişmesini ancak o alanda geçerli yasalara bağlar, diyalektik materyalizm bizzat gelişme olgusunu genel yasalara bağlar..... Bu genel yasalar, kurgusal varsayımlar değil; bizzat doğanın, toplumun ve işleyişinden çıkarılmış ve onlara uygulanarak denetlenmiş ve doğrulukları saptanmış bilimsel yasalardır. Bu yasalar, karşıtların birliği ve savaşı yasası, nicelikten niteliğe ve nitelikten niceliğe geçiş yasası, olumsuzlanmanın olumsuzlanması yasası adlarıyla anılırlar. Bu yasalar, evrende var olan her şeyin bizzat nasıl devinip geliştiğinin, süreklilikte kesintinin ve karşıtlıkların birdenbire dönüşümlerle, nasıl aşıldığının, eskinin yıkılıp yeninin nasıl oluştuğunun anahtarını verir. Diyalektik idealizm, hem bilme ve hem de yapmanın öğretisi olmakla, kuramla kılgının ( teoriyle pratiğin) bağımlılığını da ortaya koymuştur. Kuramsız kılgı ve kılgısız kuram olmaz. Kılgı kuramla başarılı olabildiği gibi kuram da kılgıdan yansır......

konuyu daha hızlı anlaman için, harfleri kalınlaştırdım..

şimdi başka bir konu daha belirliyorum, konu dışına çıkmak yok,
,konumuz termodinamık yasaların 1. kanunu enerji yoktan var edilemez , vardanda yok edilemez.
çok biliyorsun madem seninle eentropi bilimi yapalım bakalım ne kadar biliyorsun, görelim.
Isı ile iş arasındaki ilişkiyi kapsayan bu yasa, evrendeki toplam madde miktarının ve toplam enerjinin korunumunun bir ifadesidir. Termodinamiğin bulunan ilk yasası olan 1. yasa en genel şekliyle; ' yokken var, varken yok edilemeyeceğini ancak bir biçimden başka bir biçime dönüşebileceğini' açıklamaktadır.
demekki bu yasa açıkça yaratılışı olmadıgını ispatlıyor!
enerji vardan yok edilemez! ilkesine göre enerji sonsuzdur ve yaratılmış bir enerjinin sonu ve başı vardır.
fakat burda açıkça ispatlanan tek gerçeklık enerjinin yaratılmadan başı ve sonunun
sonsuz olasılıklara gebe oldugunu ispatlıyor oluşudur.
şimdi bu tarz yorumların olursa seni ciddiye alabilirim. .....

eğer bu tarz yorumlar yapamıyacak kadar zayıf ve cahilsen tartışmıyalım, sen vaaz vermeye devam et.....
ben sana çok agır gelirim..... kendi sikletindekilerle devam edersin...

felsefık kuramları anlamak yetmez gördüğün gibi konuya hakim olman gerekir benım gibi... yoksa işin çok zor...
 
Son düzenleme:

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
İNANILMAZ SIN!!!

Yav bu kadar saçmalarken karşındaki insanları nasıl değerlendirdiğini çok merak ediyorum...

Bu davranışın iki nedeni olabilir
1-Gerçekten şizofrensindir kendi yarattığın kişilik dünyasında insanlardan bağımsız yaşıyorsundur
2-Gerçekten aptalsındır insanların yazdıklarını hiç bir şey bilmeseler bile hazreti googleden sorgulayabileceklerini düşünemiyorsun...

Doğada ve tarihte belirleyici olan süreçlerin.., kendi içlerindeki karşıtlık yoluyla oluştuğunu ve bütün olayların bu maddi temelli ilişkilerle açıklanması gerektiğini savunan felsefe görüşüne diyalektik materyalizm denir....
((((Materyalizm, varlığın temelinde maddeyi gören anlayışların ortak adıdır. Materyalizm düşüncesi İlk Çağ’dan bu yana farklı düşünürlerce ortaya konmuş ve maddenin varlığa temel oluşu farklı biçimlerde savunulmuştur.
Materyalist düşünceyi temel alan ve , tinden başladığı için ’in diyalektiğini baş aşağı duruyor olarak nitelendirmiştir. Onlara göre Hegel, diyalektik yöntemi tez-antitez-sentez süreçleriyle belirlemede doğru bir düşünce ortaya koymuş ancak tez aşamasını tin ile başlatmakla hata yapmıştır. Tez aşaması madde yani doğa ile başlamalıdır. Marx ve Engels bu yaklaşımlarıyla diyalektik materyalizm düşüncesini ortaya koymuşlardır. Onlara göre varlığın tüm süreci doğanın nicel birikimlerinden oluşan nitel sıçramalardan oluşur. Nitel birikimler de nicel olanı değiştirmeyi sağlar.

Genel olarak diyalektik yöntemi Engels, düşünce ve doğanın Marx ise toplumun hareket ve değişimlerini açıklamak adına kullanmıştır.
Engels, dönemin bilimsel bilgilerini ele alarak doğayı ve doğanın diyalektiğini açıklamaya çalışmıştır. O, düşünce ve doğanın uyumlu yapılarda olduğunu ve düşüncenin işleyişinin doğanın tabi olduğu yasalara göre şekillendiğini savunmuştur. Bu hâliyle diyalektik bir yöntem olmasının yanında epistemolojik-ontolojik bir görüştür.

Marx, tarihteki toplumsal değişimleri inceleyerek tarihsel dönüşümü üretim süreçlerine bağlayarak açıklamaya çalışmıştır. Ona göre insanlar, ekonomik süreçte üretim yapan ve üretilenlere sahip olanlar olarak farklı sınıflara tabidir. Toplumda ekonomik üretim ilişkileri maddi unsurlar olarak alt yapıyı (temeli) oluştururken siyaset ve hukuk gibi kurumlarsa üst yapıyı oluşturur. Marx’a göre alt yapı üst yapıyı belirler. Marx, bir toplumun ekonomik unsurlarının (alt yapı) kültür ve hukuk gibi olguları (üst yapı) oluşturduğunu ileri sürer. Ona göre alt ve üst yapı değişimleri birbirini etkileyerek yeni ekonomik sistemler oluşturur. Marx’ın yönelimi, tarihsel materyalizm olarak da adlandırılır. Diyalektik materyalizm 20. yüzyılın felsefi ana akımlarından biridir.
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM'ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf "Felsefeye Giriş" ve 2., 3., 4. Sınıf "Felsefe Tarihi" Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı))))

Bunun gibi sayısız açıklama var ve hiç birisi senin gibi saçmalamıyor....
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
sen beni yanlış anlıyorsun yazılarının % 90 ıçöptür sen felsefe yapmıyorsun, sen vaaz veriyorsun,felsefe zor iştir.
eğer felsefe yapmayı becerebilirsen, senınle çatır çatır tartışırım ve gerçekten yorulursun, ciddi birşeyler yazmanı bekliyorum. b yazdıkların uzun değilki, sıradan basit şeyler, uzun yaz ama mantıklı cümleler kurmaya çalış.

bu şekilde kendini tatmın ederek hiç bir yere varamazsın..
örnegın konuyu ben belirliyorum, konu dışına çıkarsan sen kaybedersin, konumuz diyalektik materyalizm.
hadi başlıyalım görelim bakalım hünerini.

Diyalektik
Diyalektik kısaca hareketin mantığı veya hareket içindeki eylemciler için sağduyu mantığıdır. Hepimiz biliriz ki nesneler hareketsiz kalmazlar, değişirler. Ama diyalektikle çelişkili olan ve kapitalist toplumun bağrına gömülü “formel mantık” adlı bir başka mantık daha vardır. Belki de bu yöntemin içeriğini tarif etmekle başlamak gerekli.
ve önermelere devam edelim..
Dalton’dan sonra yine katı formel mantığa dayalı az çok katı bir element sınıflaması yapılarak bir hidrojen atomunun hidrojen atomu, karbon atomunun karbon atomu .....olduğu ileri sürüldü. Ve eğer herhangi bir atom başka bir şey olabilseydi, modern kimyanın temeli olan bu sınıflandırma sistemi tamamen çökerdi.

diyalektik materyalim evrenin nasıl oluştuğunu ispatlıyor, kaos vaki denklemle oluşan termodinamiğin iç yasaları,,ile belirginleşen bir takım fizyolojık tepkimelerdir.
öncelikle diyalektik materyalizm konusunu irdeliyelim.
Diyalektik Materyalizm Nedir?

Doğada ve tarihte belirleyici olan süreçlerin.., kendi içlerindeki karşıtlık yoluyla oluştuğunu ve bütün olayların bu maddi temelli ilişkilerle açıklanması gerektiğini savunan felsefe görüşüne diyalektik materyalizm denir....
Diyalektik materyalizm: doğa, toplum ve bilinç olgularını evrensel bir varlık anlayışı içinde bütünler ve bu bütünlüğün aynı çelişme yasasıyla geliştiğini meydana koyar. ...Diyalektik idealizm, gelişme olgusunun genel yasalarının bilimidir, öylesine ki bilimsel gelişme olgusunu bütün öğretiler içinde tek başına temsil eder. Her bilim, gerçeğin farklı alanlarındaki gelişmesini ancak o alanda geçerli yasalara bağlar, diyalektik materyalizm bizzat gelişme olgusunu genel yasalara bağlar..... Bu genel yasalar, kurgusal varsayımlar değil; bizzat doğanın, toplumun ve işleyişinden çıkarılmış ve onlara uygulanarak denetlenmiş ve doğrulukları saptanmış bilimsel yasalardır. Bu yasalar, karşıtların birliği ve savaşı yasası, nicelikten niteliğe ve nitelikten niceliğe geçiş yasası, olumsuzlanmanın olumsuzlanması yasası adlarıyla anılırlar. Bu yasalar, evrende var olan her şeyin bizzat nasıl devinip geliştiğinin, süreklilikte kesintinin ve karşıtlıkların birdenbire dönüşümlerle, nasıl aşıldığının, eskinin yıkılıp yeninin nasıl oluştuğunun anahtarını verir. Diyalektik idealizm, hem bilme ve hem de yapmanın öğretisi olmakla, kuramla kılgının ( teoriyle pratiğin) bağımlılığını da ortaya koymuştur. Kuramsız kılgı ve kılgısız kuram olmaz. Kılgı kuramla başarılı olabildiği gibi kuram da kılgıdan yansır......

konuyu daha hızlı anlaman için, harfleri kalınlaştırdım..

şimdi başka bir konu daha belirliyorum, konu dışına çıkmak yok,
,konumuz termodinamık yasaların 1. kanunu enerji yoktan var edilemez , vardanda yok edilemez.
çok biliyorsun madem seninle eentropi bilimi yapalım bakalım ne kadar biliyorsun, görelim.
Isı ile iş arasındaki ilişkiyi kapsayan bu yasa, evrendeki toplam madde miktarının ve toplam enerjinin korunumunun bir ifadesidir. Termodinamiğin bulunan ilk yasası olan 1. yasa en genel şekliyle; ' yokken var, varken yok edilemeyeceğini ancak bir biçimden başka bir biçime dönüşebileceğini' açıklamaktadır.
demekki bu yasa açıkça yaratılışı olmadıgını ispatlıyor!
enerji vardan yok edilemez! ilkesine göre enerji sonsuzdur ve yaratılmış bir enerjinin sonu ve başı vardır.
fakat burda açıkça ispatlanan tek gerçeklık enerjinin yaratılmadan başı ve sonunun
sonsuz olasılıklara gebe oldugunu ispatlıyor oluşudur.
şimdi bu tarz yorumların olursa seni ciddiye alabilirim. .....

eğer bu tarz yorumlar yapamıyacak kadar zayıf ve cahilsen tartışmıyalım, sen vaaz vermeye devam et.....
ben sana çok agır gelirim..... kendi sikletindekilerle devam edersin...

felsefık kuramları anlamak yetmez gördüğün gibi konuya hakim olman gerekir benım gibi... yoksa işin çok zor...

Senin şahsi düşüncelerin yazılarımın degerli kalması için değil aydınlatıcı olabilmesi benim için daha makuldur derim.. hehee :) sen soruyorsun bende seni tatmın etmesede çünkü belli dar kalıplarının dışarısına çıkmıyorsun o yuzden de kelımeler sana ıtıcı gelıyor bence sorun sende sen sabıtledıgın degerler uzerınden çıkmıyorsun o yuzden kendının daha ıyı oldugunu dusunuyorsun kusura bakma ama benım nazarımdan böyle gözukuyor

Ayrıca ben vaaz veren degıl sadece ufka donuk bılgıler sunmaya çalışan biriyim ne kadar başarılı oluyorum orasını ben bilemem..Söylediğim üzere benim birşeyi kanıtlama gibi bir derdim yok felsefe görüş ve düşünceler bütünün oluşturduğu kavramsal terimlerin açılımıdır uzun uzadıya açmana gerek yok internette bir çok bilgiye ulaşıp fikir ve düşünceler insan elde edebiliyor bilgilendirme için ayrıca teşekkür ederim fakat dediğim üzere düşünce fikir ve kavram üzerinden konuşmayı daha çok seven biriyim klasik yollar ve süreçler benim yolum değil çünkü hayatımda hiç ezberci olmadım o yüzden yolumda ezbere dayalı hiç inşaa edilmedi... :) Herşeyin esasının ve cevaplarının çok çalışmak ve çözüm üretmek olduğuna inanan biriyim..

Ezberden uzaklaşalım maddeyi elimizde değil düşüncemizde tutuyormuşuz gibi canlandıralım derim ..

Böyle.
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
sen beni yanlış anlıyorsun yazılarının % 90 ıçöptür sen felsefe yapmıyorsun, sen vaaz veriyorsun,felsefe zor iştir.
eğer felsefe yapmayı becerebilirsen, senınle çatır çatır tartışırım ve gerçekten yorulursun, ciddi birşeyler yazmanı bekliyorum. b yazdıkların uzun değilki, sıradan basit şeyler, uzun yaz ama mantıklı cümleler kurmaya çalış.

bu şekilde kendini tatmın ederek hiç bir yere varamazsın..
örnegın konuyu ben belirliyorum, konu dışına çıkarsan sen kaybedersin, konumuz diyalektik materyalizm.
hadi başlıyalım görelim bakalım hünerini.

Diyalektik
Diyalektik kısaca hareketin mantığı veya hareket içindeki eylemciler için sağduyu mantığıdır. Hepimiz biliriz ki nesneler hareketsiz kalmazlar, değişirler. Ama diyalektikle çelişkili olan ve kapitalist toplumun bağrına gömülü “formel mantık” adlı bir başka mantık daha vardır. Belki de bu yöntemin içeriğini tarif etmekle başlamak gerekli.
ve önermelere devam edelim..
Dalton’dan sonra yine katı formel mantığa dayalı az çok katı bir element sınıflaması yapılarak bir hidrojen atomunun hidrojen atomu, karbon atomunun karbon atomu .....olduğu ileri sürüldü. Ve eğer herhangi bir atom başka bir şey olabilseydi, modern kimyanın temeli olan bu sınıflandırma sistemi tamamen çökerdi.

diyalektik materyalim evrenin nasıl oluştuğunu ispatlıyor, kaos vaki denklemle oluşan termodinamiğin iç yasaları,,ile belirginleşen bir takım fizyolojık tepkimelerdir.
öncelikle diyalektik materyalizm konusunu irdeliyelim.
Diyalektik Materyalizm Nedir?

Doğada ve tarihte belirleyici olan süreçlerin.., kendi içlerindeki karşıtlık yoluyla oluştuğunu ve bütün olayların bu maddi temelli ilişkilerle açıklanması gerektiğini savunan felsefe görüşüne diyalektik materyalizm denir....
Diyalektik materyalizm: doğa, toplum ve bilinç olgularını evrensel bir varlık anlayışı içinde bütünler ve bu bütünlüğün aynı çelişme yasasıyla geliştiğini meydana koyar. ...Diyalektik idealizm, gelişme olgusunun genel yasalarının bilimidir, öylesine ki bilimsel gelişme olgusunu bütün öğretiler içinde tek başına temsil eder. Her bilim, gerçeğin farklı alanlarındaki gelişmesini ancak o alanda geçerli yasalara bağlar, diyalektik materyalizm bizzat gelişme olgusunu genel yasalara bağlar..... Bu genel yasalar, kurgusal varsayımlar değil; bizzat doğanın, toplumun ve işleyişinden çıkarılmış ve onlara uygulanarak denetlenmiş ve doğrulukları saptanmış bilimsel yasalardır. Bu yasalar, karşıtların birliği ve savaşı yasası, nicelikten niteliğe ve nitelikten niceliğe geçiş yasası, olumsuzlanmanın olumsuzlanması yasası adlarıyla anılırlar. Bu yasalar, evrende var olan her şeyin bizzat nasıl devinip geliştiğinin, süreklilikte kesintinin ve karşıtlıkların birdenbire dönüşümlerle, nasıl aşıldığının, eskinin yıkılıp yeninin nasıl oluştuğunun anahtarını verir. Diyalektik idealizm, hem bilme ve hem de yapmanın öğretisi olmakla, kuramla kılgının ( teoriyle pratiğin) bağımlılığını da ortaya koymuştur. Kuramsız kılgı ve kılgısız kuram olmaz. Kılgı kuramla başarılı olabildiği gibi kuram da kılgıdan yansır......

konuyu daha hızlı anlaman için, harfleri kalınlaştırdım..

şimdi başka bir konu daha belirliyorum, konu dışına çıkmak yok,
,konumuz termodinamık yasaların 1. kanunu enerji yoktan var edilemez , vardanda yok edilemez.
çok biliyorsun madem seninle eentropi bilimi yapalım bakalım ne kadar biliyorsun, görelim.
Isı ile iş arasındaki ilişkiyi kapsayan bu yasa, evrendeki toplam madde miktarının ve toplam enerjinin korunumunun bir ifadesidir. Termodinamiğin bulunan ilk yasası olan 1. yasa en genel şekliyle; ' yokken var, varken yok edilemeyeceğini ancak bir biçimden başka bir biçime dönüşebileceğini' açıklamaktadır.
demekki bu yasa açıkça yaratılışı olmadıgını ispatlıyor!
enerji vardan yok edilemez! ilkesine göre enerji sonsuzdur ve yaratılmış bir enerjinin sonu ve başı vardır.
fakat burda açıkça ispatlanan tek gerçeklık enerjinin yaratılmadan başı ve sonunun
sonsuz olasılıklara gebe oldugunu ispatlıyor oluşudur.
şimdi bu tarz yorumların olursa seni ciddiye alabilirim. .....

eğer bu tarz yorumlar yapamıyacak kadar zayıf ve cahilsen tartışmıyalım, sen vaaz vermeye devam et.....
ben sana çok agır gelirim..... kendi sikletindekilerle devam edersin...

felsefık kuramları anlamak yetmez gördüğün gibi konuya hakim olman gerekir benım gibi... yoksa işin çok zor...

Enerji evet dönüşür,başlangıçta bir enerji vardı, bu enerjinin bir kısmı maddeye dönüştü.
İnanmak meselesi; ömrünün sonuna kadar inanmaya zamanın var, başına sıkıntılar problemler geliyor hala insan zayıflığının farkına varmıyorsa bu onun egosundan kaynaklıdır.
son 5 6 yıldır özellikle iyilik ve inanma konusunu insanlar üzerinde gözlemlemeye çalışıyorum, iyi,kalbi temiz egosuz olupta inanmayanı pek görmedim.
Ama insan böbürlenir büyüklenir,nankördür..
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Kusursuzluk ölçütü nedir?

Ölçüt: Bir insanın kusursuz olması için; yaşaması, 1.75cm boyunda ve kahverengi saçlı olması gerekmektedir.

Sonuç: Yaşayan, 1.75cm boyunda ve kahverengi saçlı her insan kusursuzdur.

Yani herhangi bir şeyde kusursuzluk arıyorsak öncelikle elimizde kusursuzluk seviyesini ölçebilen bir ölçüt olması gerekmektedir.
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
@Lefty
Dogruluk neye göre yada kime göre doğru bireysellikte ki paylara bakıp yola çıkarsak bir çok sorular akla gelir kurallarda ki uyum esaslarındaki doğruluklara bakarsak değişmez esaslarını görebiliriz lakin kişilerin doğruları her insandan insana göre değişkenlik oldukça gösterecektir

@kusursuz agnostik
Gelelim diğer soruya..
Allah ın muhteşem sanat eseri kişilerin yaşam seçimleriyle ilgili değildir insanın başlı başına çok değerli hazinesi var olduğu anatomisi ve sistemler bütünüdür..

Her insan doğduğunda mahsum ve günahsız olarak doğar sonrasında insan yaşar büyür ve seçimini yapar tıpkı evlenirken seçeceğiniz bir eş gibi insandan kendi dogrularınca kişilik seçimi yapar yaptığı seçim kişinin kişiliğinide ama iyi ama kötü olarak yansıtır..Allah insanlara seçme hakkı ile sanatından muhteşem özgürlük verdiği kanaatindeyim...

İnsan aklı kadar muhteşem bir akıl dünyada başka hiçbir canlıda malesef yok insan aklı o kadar geniş ki bu aklı olumlu ve faydalı kullanmakta insanların elinde lakin insanların unuttuğu ve atladığı bir durum var o da nefis ve isteklerin olduğu lop lardır bu istekler çoğu zaman baskın çıktığında insan düz yolda bile yürüyemez hale gelebilir...

Yanlış insan olduğu kadarıyla doğru insanlarda oldukça var zengin olup aklını ve iradesini olumlu kullananlarda var kaos ortamını insanın bulanıklaşmış zihinleri oluşturur o yüzden insanın ilk temizleyeceği yer bulanıklaşmış olan zihinleri ve bakış açılarıdır diye söyleyebilirim.

Kusursuzluk insanda yoktur lakin ALLAH eksiksiz ve noksansız olandır ALLAH ın herşeye gücü yeter önemli olan insanın bu mantığı iyi kavrayabilmesidir İnsan kavramaya ne zaman başlar birşeyleri öğrenmeye başladığı zaman peki insan birşeyler öğrenmeyi başladığı zaman neyi farkeder o da yaratılış ta ki esas olan değeri anlar bu da idrak etme ve anlamlandırmadır iinsan anlamlandırdığı zaman neyi farkeder yaratılıştaki büyük mucizleri bu uzar gider önemli olan sahip olunanı sahip sahip olunacak değerleri kavrayabilmektir diye düşünüyorum..

Böyle.
oncelikle insan akli kusursuz degildir zira (sizin donelerinize gore) akli ile tanriya ulasamamis tanri kavramini yadsimiş milyarlarca insan ortaya cikmistir.
ayrica insan secim yapar demissiniz buda baslica bir safsata lakirtidan ibarettir cunku sizin tanri olgunuz insan iradesini mumkun kilmaz herseyi bilen ve herseye etki eden tanri iradesi insan iradesinide kapsamak zorundadir bu felsefede irade problemi olarak çokca dile getirilmistir.
gelelim teolojinizin insana vaad ettigi o sonsuz saadete; bana sorarsaniz eger sonsuz saadet hic var olmamaktir sayet tanriniz kusursuz olsaydi yaratacagi "ben"in secimine dusuncesinede vakif olurdu yani hic var olmamayi dileyecegimi bilerek yaratmis ise bana sundugu her tur ödüle ragmen zorbalik etmis sayilir! sinavin gecerli olabilmesi icin sinava benim talip olmam gerekir aslina bakarsaniz sizin tanriniz beni yaratarak kendine isnad edecegim tum suclamalar ve noksanliklari kabul/hak etmistir..
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
kusursuzluk nedir sorusundan ilerlemek bence daha verimli olur, yuzyillardir imgeler uzerinden vasat diyalektik kavgalarla kendimizi ilerliyor zannettik ama iletisimin omurgasi aslinda kavramlardir imgeler yerine kavramlari tartisirsak belki ozaman ilerlemek gibi bir şansimiz olacaktir..
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
oncelikle insan akli kusursuz degildir zira (sizin donelerinize gore) akli ile tanriya ulasamamis tanri kavramini yadsimiş milyarlarca insan ortaya cikmistir.
ayrica insan secim yapar demissiniz buda baslica bir safsata lakirtidan ibarettir cunku sizin tanri olgunuz insan iradesini mumkun kilmaz herseyi bilen ve herseye etki eden tanri iradesi insan iradesinide kapsamak zorundadir bu felsefede irade problemi olarak çokca dile getirilmistir.
gelelim teolojinizin insana vaad ettigi o sonsuz saadete; bana sorarsaniz eger sonsuz saadet hic var olmamaktir sayet tanriniz kusursuz olsaydi yaratacagi "ben"in secimine dusuncesinede vakif olurdu yani hic var olmamayi dileyecegimi bilerek yaratmis ise bana sundugu her tur ödüle ragmen zorbalik etmis sayilir! sinavin gecerli olabilmesi icin sinava benim talip olmam gerekir aslina bakarsaniz sizin tanriniz beni yaratarak kendine isnad edecegim tum suclamalar ve noksanliklari kabul/hak etmistir..

İnsanın kusurlu olmadığını kimseye söyleyemez ki ama hatalar ve yanlışlar bazında diyebilirim...Saglıklı doğan bir insan da ise durum farklıdır tam manasıyla sistematik bir fabrika gibidir şöyle örnek verelim bu fabrikaya..

İnsan organlarından tutta beyin ve kalp e kadar her biri kendi görevinde ve sistematik bir şekilde işlemektedir...

Yüce ALLAH seçimi insanlara bıraktı eğer dilemiş olsaydı hiçbir insan emirleri dışına çıkamazdı böyle bir akıl verirdi fakat o zaman sınavın bir anlamı kalmazdı düşünsene sınava giriyorsun önüne sorular geliyor ama herkes cevapları biliyor burada nerede çalışan ve çaba harcayan değil mi...Sınav hayatı ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın varedene karşı alınteri dökmek üzere bu dünya hayatına geldik o yüzdendir ki güzel insan sınav hayatında herkes var ve herkes aynı fikirlerde değil ve olamazda dünyada milyarlarca insan var ama bu milyarlarca insanın parmak izinin farklı olması gibi bunu bırak milyarlarca insanın genetik DNA kodu da birbirinden farklı aslında dogdugumuzda bir çok varlığın varlığına şahit ediyoruz ama görmüyoruz ne yazık ki....o yüzden seçim ve tercih insanlara aittir yüce yaratıcı bir şey diyemezken bizede saygı duymak düşer...

Yüce yaratıcıda BEN merkezi yoktur BİZ vardır ölümden sonraki yaşam ise insanların amel defterlerine göre şekillenir..Dünyada hayatı şekillendiren de insanların seçimleri ve tercihleridir bir iş yerine girerken o iş yerine girmek için bile forum doldurmak için seçim ve tercih yaparsınız burada kimse sizi zorlamadı kendi isteğinizle gidiyorsunuz bırakmak ve ayrılmakta böyledir tıpkı başta zorlama olmadığı gibi bırakırkende zorlama yoktur Tercihler ve seçimler insanlara aittir çünkü akli yetileri mevcuttur..

Yüce yaratıcının insanlara verdiği en değerli hazinedir İnsanın akli yeterli derecesini kullanıp seçim ve tercih yapabilmesidir.

Böyle.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst