Teoloji Temelli Varlık Problemi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Soruyor! kategorisinde fikir_hammalı tarafından oluşturulan Teoloji Temelli Varlık Problemi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,570 kez görüntülenmiş, 29 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Soruyor!
Konu Başlığı Teoloji Temelli Varlık Problemi
Konbuyu başlatan fikir_hammalı
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Kierkegaard cevabı en etkilendiğim cevaptır; Tanrı düşünmez yaratır.

evet ..tanrı düşünür mü ki, düşünmesi demek düşüncelerine temel alacağı birşeylerin olması demek.. ama ondan başka birşey yok diyorlar :oops:

düşüncelerine karakterini/doğasını temel alıyor diyenler var..tanrının karakteri/tanrının doğası.:rolleyes: bizler gibi varoluşu olmayan varlığın kendisi olan tanrının karakteri/doğası nasıl oluyor ki..

bilmiyorum..bu da haliyle bilinmezci duruşa itiyor düşüncelerimi..
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
Kierkegaard cevabı en etkilendiğim cevaptır; Tanrı düşünmez yaratır.

evet ..tanrı düşünür mü ki, düşünmesi demek düşüncelerine temel alacağı birşeylerin olması demek.. ama ondan başka birşey yok diyorlar :oops:

düşüncelerine karakterini/doğasını temel alıyor diyenler var..tanrının karakteri/tanrının doğası.:rolleyes: bizler gibi varoluşu olmayan varlığın kendisi olan tanrının karakteri/doğası nasıl oluyor ki..

bilmiyorum..bu da haliyle bilinmezci duruşa itiyor düşüncelerimi..


Nedensiz yaratilmak bizi de kendi varligimiz icinde amacsizlastirmazmi?
Dusunmedigi icin belki nietzsche hakli olabilir zira insan tanrinin en buyuk hatasi olmaya layik
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Nedensiz yaratilmak bizi de kendi varligimiz icinde amacsizlastirmazmi?
Dusunmedigi icin belki nietzsche hakli olabilir zira insan tanrinin en buyuk hatasi olmaya layik

Tanrının bir amacı olabileceğini düşünelim? sonuç ne olur? tabiki tanrının amacı gerçekleşir (başka deyişle amaç konulduğu anda gerçekleşmiş sayılır ve bu durum çelişkilidir). çünkü tek gerçek varlıktır amacına ulaşmaması için bir neden varolamaz.

Tanrının; amaç ve plan gibi bir hedef ortaya koyması saçmalıktır. bu bize semavi dinlerin aşıladığı bir düşüncedir. ve kendi tanrı anlayışları ile çelişir. ama bu dinlerin kurucuları ve destekleyicilerinin ilk amacı insandaki ahlak olgusunu kullanarak insanlığı yönetmek olduğundan tanrının amacından bahsederler. neymiş sınav dünyasıymış bizi deniyormuş veya neymiş insanı günah yordamı ile eğitiyormuş (ögretmen tanrı).

Belirsizlik ve bilinmezlik bir tanrıyla daha az çelişir. insanın varlığının amacı konusuna gelelim. yaşadığımız sürece her türlü amacı belirleme kudretine zaten sahibiz. ölüm sonrası içinde tanrı tarafından verilmiş bir söz/vaad/uyarı/amaç olmaması yani belirsizlik olması bizi bu dünyada daha özgür ve haliyle daha kendimiz kılar. (yani bize yutturulan din teolojisinin tam tersi. belirsizlik bizi daha biz kılar)

ayrıca belirsizlik bizi daha tetikte, daha canlı, daha tutkulu kılar. kesinliğin olduğu yerde heyecan bile yoktur,arayış yoktur, konfor ve miskinlik vardır. bugün inançsız insanların ve inançsız bilimin daha çok gayret ve arayış içinde olduğu açıktır.

Bir tanrı var mı bilmiyorum , eğer varsa şu ana kadar kurguladığımız tüm tanrı anlayışlarından bambaşka bir varlıktır belkide.. bizimle ,diğer canlılarla veya evrenle ne yapacağını kendiside bilmiyordur belkide. nietzsche hata demiş ya, hata veya doğru gibi yargıları yoktur muhtemelen benim (şu an için) kurguladığım tanrının..
 
Son düzenleme:

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Bir şey yapmak için bir amaç gerekir. Amaç sonuca muhtaç olmayı gerektirir. Tanrının eğer bir amacı varsa, amacının sonucuna da muhtaçtır demektir. Varlığın yaratıcısı tanrı neye muhtaç olabilir?
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
neden kusursuz bir tanri tasaavur ediyoruz hep?
kudreti sonsuz olmak zorundamidir?
biz bir parcasi oldugumuz evrenin zaman/mekan kuramina gore kendi ic dinamiklerine bagimli yasayan canlilariz ama gayet tabi tanri da (bizi yarattigini varsaydigimiz) kendi pesrpektifinden baska boyut araliginda kisitli ve aciz kalabilir..
yani kendinizi bir bilgisayar oyunu tasarlarken hayal edin ve bu oyuna özbilince sahip yapay zekalar yerlestirin bu sizi onlarin tanrisi yapar ama bu sizin sonsuz kudrette oldugunuz anlamina gelmez..
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Doğuştan resim yeteneği olan bir kişinin, resim yapması ondan bir şey eksiltmez.
İnsanın çocuk yapma yeteneği var bu ondan bişey eksiltiyormu? yada muhtaçmı?
Bunların tek cevabı sevgidir..
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
ALLAH insanı yarattı çünkü lütfundan insana değer verdi insanı degerli kıldı ve yaratılmışların en güzeli ismi ile insanları şereflendirdi İnsan a yüce yaratıcı öyle bir lutuf verdi ki bu lutfuda akıl oldugu gibi insana seçme hakkıda verdi ...

İnsan övülmüş olandır ve böyle bir güzel dünyada alınteri dökmek üzere insanları sınava ta bi kıldı...

Böyle.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
neden kusursuz bir tanri tasaavur ediyoruz hep?
kudreti sonsuz olmak zorundamidir?
biz bir parcasi oldugumuz evrenin zaman/mekan kuramina gore kendi ic dinamiklerine bagimli yasayan canlilariz ama gayet tabi tanri da (bizi yarattigini varsaydigimiz) kendi pesrpektifinden baska boyut araliginda kisitli ve aciz kalabilir..
yani kendinizi bir bilgisayar oyunu tasarlarken hayal edin ve bu oyuna özbilince sahip yapay zekalar yerlestirin bu sizi onlarin tanrisi yapar ama bu sizin sonsuz kudrette oldugunuz anlamina gelmez..

elbette.

en güçlü teoloji olarak gördüğüm 2000 yıllık hristiyan teolojisi bile koca bir çöp /safsata olabilir.

gerek bildiğimiz kadarı ile mikro seviyedeki hayret verici oluşumlar gerekse makro seviyede içinde olduğumuz evren ve bu evren gibi daha nicelerinin olabileceği bir varlık alemi var karşımızda. havsalamızı aşan mucizevi bir şey.. işte ben temelde bu hayret vericilik nedeni ile a-teist/ a- yaratancı olamıyorum.
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Tanrının bir amacı olabileceğini düşünelim? sonuç ne olur? tabiki tanrının amacı gerçekleşir (başka deyişle amaç konulduğu anda gerçekleşmiş sayılır ve bu durum çelişkilidir). çünkü tek gerçek varlıktır amacına ulaşmaması için bir neden varolamaz.

Tanrının; amaç ve plan gibi bir hedef ortaya koyması saçmalıktır. bu bize semavi dinlerin aşıladığı bir düşüncedir. ve kendi tanrı anlayışları ile çelişir. ama bu dinlerin kurucuları ve destekleyicilerinin ilk amacı insandaki ahlak olgusunu kullanarak insanlığı yönetmek olduğundan tanrının amacından bahsederler. neymiş sınav dünyasıymış bizi deniyormuş veya neymiş insanı günah yordamı ile eğitiyormuş (ögretmen tanrı).

Belirsizlik ve bilinmezlik bir tanrıyla daha az çelişir. insanın varlığının amacı konusuna gelelim. yaşadığımız sürece her türlü amacı belirleme kudretine zaten sahibiz. ölüm sonrası içinde tanrı tarafından verilmiş bir söz/vaad/uyarı/amaç olmaması yani belirsizlik olması bizi bu dünyada daha özgür ve haliyle daha kendimiz kılar. (yani bize yutturulan din teolojisinin tam tersi. belirsizlik bizi daha biz kılar)

ayrıca belirsizlik bizi daha tetikte, daha canlı, daha tutkulu kılar. kesinliğin olduğu yerde heyecan bile yoktur,arayış yoktur, konfor ve miskinlik vardır. bugün inançsız insanların ve inançsız bilimin daha çok gayret ve arayış içinde olduğu açıktır.

Bir tanrı var mı bilmiyorum , eğer varsa şu ana kadar kurguladığımız tüm tanrı anlayışlarından bambaşka bir varlıktır belkide.. bizimle ,diğer canlılarla veya evrenle ne yapacağını kendiside bilmiyordur belkide. nietzsche hata demiş ya, hata veya doğru gibi yargıları yoktur muhtemelen benim (şu an için) kurguladığım tanrının..


Sayın ls2; Hojam fikirlerimiz her ne kadar tam uyuşmasa da verimli tartışmalar oluyor.. Umarım.. :)

Hojam tanrı amacını anında elde ediyor zaten.. Zaman senin için var.. Senin için filimin bir karesi görünüyor ama... Filim makarası geçmiş ve geleceği içinde barındırıyor.. Yani Yaratıcı istedi ve oldu o kadar .. O senin gibi zaman zincirine mahkum değil.. Hatta bu bilimsel olarak bile destekleniyor..

Aşağıdaki belgeselde bu konu geçiyor..


Sayın hojam zaten özgürsün.. Bak sen bilinmezciliği seçmissin seni kim tutuyorki :).. İyi yolda var kötü yolda var .. Seçim senin.. Tabi herkesin seçimi kendisi için en iyi yol , oda ayrı bi konu..

Eğer bir tanrı arıyorsak önce eserine bakmalıyız.. Yani evrene; senin dediğin gibi havsalamızı aşan mucizevi bir şey.. Böyle bir varoluşa tanrı arıyorsak aciz , kararsız .. v.s. Bir tanrı düşünemeyiz.. Çünkü eser , sahibini anlatıyor zaten.. Oda sonsuz ve havsalamızı aşan bir tanrı olmalıdır.. Haa insanların yarattığı kaosu dem vurarak tanrıyı düşürmek istersen yanılırsın.. insan aklının alamayacağı bir tanrı ; yarattıklarınında insan aklının kavrayacağı boyutlardan farklı olması kaçınılmaz bir sonuçtur.. Her şeyi anladığını düşünüp , tanrıcılığı oynamak ve ahkam kesmek insana has bir zayıflıktır..

Ama önemli olan şudur.. Biz burada felsefe yapıyoruz değilmi .. Kişisel fikirlerden ziyade en mantıklı olanı aramaktayız.. Onun için bizim yapmamız gereken herkes fikrini mantıklarıyla birlikte ortaya koymasıdır.. Diğerleri bu fikirleri sorgulayarak çürütmeye çalışmalıdır.. Yoksa sen saçmalıyorsun tarzı yaklaşımlar bizi bir yere götürmez.. Bu felsefe olmaz.. Çürütemiyorsak ve daha üstün bir fikrimiz yoksa son tahlilde :) ortak düşünce olarak sonuca varabiliriz..
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Sayın ls2; Hojam fikirlerimiz her ne kadar tam uyuşmasa da verimli tartışmalar oluyor.. Umarım.. :)

Hojam tanrı amacını anında elde ediyor zaten.. Zaman senin için var.. Senin için filimin bir karesi görünüyor ama... Filim makarası geçmiş ve geleceği içinde barındırıyor.. Yani Yaratıcı istedi ve oldu o kadar .. O senin gibi zaman zincirine mahkum değil.. Hatta bu bilimsel olarak bile destekleniyor..

Eyvallah. dostum öncelikle bir konuya açıklık getirelim mi, ben gerek dünya tecrübem gerekse düşünce dünyamla '' kimsenin tanrı hakkında senden veya benden fazla bir artısı'' olmadığına karar vermiş durumdayım. yani şamanlar,felsefeciler,gurular,peygamlerler, evliyalar,alimler veya teoloji profesörleri vb. bunların senden benden fazlası yok. tanrının bunlara bırak doğrudan iletişimi ilham verdiğine bile inanmıyorum. başka deyişle benim artık ne ruhani önderim var nede kanaat önderim.

yazdıklarını anladım. ama bunlar üzerinden tartışmak yerine eğer bir ruhani önderin veya kaanat önderin varsa onların düşüncelerine neden değer verdiğini/neden güvendiğini açıklarsan sanırım tartışma daha verimli olabilir. (birilerinden tabiki bende etkilendim ,sende. bu gayet normal. ama sorduğum güvendiğin insanlar ve nedenleri)
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Eyvallah. dostum öncelikle bir konuya açıklık getirelim mi, ben gerek dünya tecrübem gerekse düşünce dünyamla '' kimsenin tanrı hakkında senden veya benden fazla bir artısı'' olmadığına karar vermiş durumdayım. yani şamanlar,felsefeciler,gurular,peygamlerler, evliyalar,alimler veya teoloji profesörleri vb. bunların senden benden fazlası yok. tanrının bunlara bırak doğrudan iletişimi ilham verdiğine bile inanmıyorum. başka deyişle benim artık ne ruhani önderim var nede kanaat önderim.

yazdıklarını anladım. ama bunlar üzerinden tartışmak yerine eğer bir ruhani önderin veya kaanat önderin varsa onların düşüncelerine neden değer verdiğini/neden güvendiğini açıklarsan sanırım tartışma daha verimli olabilir. (birilerinden tabiki bende etkilendim ,sende. bu gayet normal. ama sorduğum güvendiğin insanlar ve nedenleri)


Sayın ls2 hojam; benim dini önderim&liderim sırasıyla Kur'an-ı Kerim , Hz Muhammed(S.A.V) ve aklımdır.. Bilgileri aklımla sorgulayarak sonuca ulaşırım.. Kur'an konusunda bir şüphem yok.. Ama hadisler bize gelene kadar bozulmuş çarpıtılmış olabilir... Ayrıca bilgi derya-deniz aç araştır.. Her konuda çok çeşitli açıklamalar bulabilirsin.. Ama aklı Allah insana boşa vermedi düşün,anla,bul diye..


Ayrıca ben Kuran'da söylenen her şeyin insanlar tarafından tam anlaşılmasının mümkün olamayacağını düşünüyorum.. Birinci sebep , Tanrı derki ;” ben, sizin bilmediğinizi bilirim ” Yani sırların olması kaçınılmaz.. İkincisi ise insanoğlunun akıl kalıpları dünya ile oluşmuştur.. Tanrı boyutundaki bütün gerçekleri anlaması mümkün olmaya bilir.. Bunun için Kur'an yanlış yorumlanabilmektedir.. Ama dünya için lazım olan bilgi anlaşılıyorsa yeterli olduğunu düşünüyorum..


Sonuç olarak varlığın zaman ve madde ile açıklanamayacağına inanıyorum.. Çünkü zaman başlangıcı olsa da mantıksız , olmasa da mantıksız konumda.. Madde ise bilimsel açıklamalarda(çift yarık deneyi , Quantum mekaniği gibi) zaten hiçliği işaret ediyor.. Bu durumda zaman ve madde her şeyin nedeni olamaz.. Varlık nedeni hiçlikte olamaz hiçlikten bir şey var olması için nedene ihtiyacı vardır.. Bu durumda ilk neden yaratıcı olmak durumunda.. Eğer ontolojik olarak tanrının nedeni nedir dersen.. Zamanın ve maddenin var olmadığı boyutta ontolojik ilkeler devre dışı kalacaktır derim.. Onun için din inancım var..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
İzninle cümlelerinden cımbızlama yaparak yorumlayacağım; (bana göre temel noktaları alıntılıyorum)

Bilgileri aklımla sorgulayarak sonuca ulaşırım.. Kur'an konusunda bir şüphem yok..

burada akıl ve iman birarada. aklımla sorgularım diyorsun ama diğer yandan şüphem yok diyorsun; inandıktan sonra aklın zihninde elbet bir tutarlılık yaratır. ancak gerçek akıl yürütme öznel değil nesnel olmalıdır.

aslında tüm görüş ayrılıklarımızın sebebi bu. ben inanmayı bıraktığım anda nerdeyse tüm akıl yürütmelerim saf değiştirmeye başladı. işte o eşiğe nasıl geleceksin bilmiyorum. bende nasıl geldiğimi tam bilmiyorum. o yüzden ben sana empati yapabilirim ama sen bana yapamazsın çünkü ben iman eşiğini aşıp karşıya geçebildim.


Ayrıca ben Kuran'da söylenen her şeyin insanlar tarafından tam anlaşılmasının mümkün olamayacağını düşünüyorum

bu bir savunma mekanizmasıdır. zihnin inancını savunuyor. ve bu çok etkili bir savunmadır hemen hemen aklımıza yatmayan ve bilgimizle çelişen her konuya uygulanabilir bir şablondur. bu koca bir yalandır. Kuranı topyekun anlamaya çalışma bu zaten imkansızdır. ayet ayet git. 10-15 ayeti derinlemesine incele kuran gerçeğini (aslında hiçte anlatılmadığı gibi olmadığını) anlaman kolaylaşır.


Sonuç olarak varlığın zaman ve madde ile açıklanamayacağına inanıyorum

bu belirsizlikler veya bilinmezlikler bir yaratıcının varlığa elbet delil olabilir. dinlerin hilesi bunları kendi tanrıları ve öğretilerine atıflamalarıdır. sonrada bu iman teorilerini senin varoluşunla ilişkilendirirler (varoluşsal kaygılarını kullanırlar) hayır! onların tanrısının delili kutsal dedikleri metinleridir, bunlar değil. varoluşsal kaygılarımızı kullanmalarıda bundan sonraki ikinci büyük hileleridir.
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
hadisler bozulmus ama kuran mutlak demek bariz mantik hatasi olur zira muhammed oldukten sonra kuran kitaplastirilmis ve hadis derlemesine benzer bir derleme yontemi kullanilmistir herkes elindeki ayetleri ortaya koymus ayet ezberleyenlerden belleklerindeki istenmis uzerine mutabik olunan kuran adi altinda kitaplastirilmistir malesef muhammed olmeden kitap halinde bir din birakmamistir
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63


hadis alimi kabul edilen adamların doğum tarihlerine bakınız.. ve buradan yola çıkarak konuyu derinlemesine araştırınız..

Kuranın mushaflaştırmasına dair şeyleride okuyun, ellerindeki en eski Kuran musafı nerede ve kanıtları neler araştırınız..

Araştırmanızın sonunda müthiş çelişkiler ve yalanlarla karşılaşacaksınız..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bir örnek vereyim. Buhari (dogum : 810)

Buhari hadisleri ögrencisi el-firebri ' ye anlatarak veriyor (yazı yok)

Firebrinin (doğum 845) öğrendiklerini yazıya döktüğü ve El -yununi nin (doğum 1224) bu yazılı nushaya dayanarak sahihi buhariyi kaleme aldığı belirtiyor

peki firebrinin yazılı nushalar var mı? YOK

hadi onu geçtim El yununi yazdığı nusha elimizde var mı? YOK!

elimizdeki sahihi buharinin basım yılı 1896.
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
evet konuya yeterince vakifim demeye calistigim kuranin derlenmesindede ayni yontem goze carpiyor oyle allah kelami gokten indi falan diyemezsiniz malesef
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
bir metnin orjinali neden yakilir?
oyle okuma farkliliklariyla falan bahane edilemiyecek bir sebep olmali ki "orjinali" ortadan kaldirilsin..
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
İzninle cümlelerinden cımbızlama yaparak yorumlayacağım; (bana göre temel noktaları alıntılıyorum)



burada akıl ve iman birarada. aklımla sorgularım diyorsun ama diğer yandan şüphem yok diyorsun; inandıktan sonra aklın zihninde elbet bir tutarlılık yaratır. ancak gerçek akıl yürütme öznel değil nesnel olmalıdır.

aslında tüm görüş ayrılıklarımızın sebebi bu. ben inanmayı bıraktığım anda nerdeyse tüm akıl yürütmelerim saf değiştirmeye başladı. işte o eşiğe nasıl geleceksin bilmiyorum. bende nasıl geldiğimi tam bilmiyorum. o yüzden ben sana empati yapabilirim ama sen bana yapamazsın çünkü ben iman eşiğini aşıp karşıya geçebildim.




bu bir savunma mekanizmasıdır. zihnin inancını savunuyor. ve bu çok etkili bir savunmadır hemen hemen aklımıza yatmayan ve bilgimizle çelişen her konuya uygulanabilir bir şablondur. bu koca bir yalandır. Kuranı topyekun anlamaya çalışma bu zaten imkansızdır. ayet ayet git. 10-15 ayeti derinlemesine incele kuran gerçeğini (aslında hiçte anlatılmadığı gibi olmadığını) anlaman kolaylaşır.




bu belirsizlikler veya bilinmezlikler bir yaratıcının varlığa elbet delil olabilir. dinlerin hilesi bunları kendi tanrıları ve öğretilerine atıflamalarıdır. sonrada bu iman teorilerini senin varoluşunla ilişkilendirirler (varoluşsal kaygılarını kullanırlar) hayır! onların tanrısının delili kutsal dedikleri metinleridir, bunlar değil. varoluşsal kaygılarımızı kullanmalarıda bundan sonraki ikinci büyük hileleridir.


Ben aklımla sorguluyorum hojam.. Kur'an Tanrı tarafından korunacaktır deniyor.. Acaba bu nasıl olacak diye düşününce cevap 19 mucizesi olarak ortaya çıkıyor.. Buna safsata diyen olsa da aşağıdaki videoyu izlemeni tavsiye ederim...




Hojam ben iman eşiğinde isem sizde imansızlık eşiğindesiniz.. Sonuç olarak fark etmiyor.. ikisi de birbirine zıt olsa da ikisi de inançtır sonuçta.. Eğer saf düşünce dersen ne imana nede imansızlığa karşı net bir tavır alamaz.. Sonuç olarak böyle bir düşünce yapısına ulaşmak zordur.. Nede olasa nefis ve duygularımız var.. Bilgisayar ancak böyle bir saf düşünceyle hareket edebilir.

Sonuçta yönümüzü nereye dönersek dönelim bizi ikna edici kaynaklar bulmamız mümkün.. Hele ki insan doğasındaki bu kaos olduğu sürece geçmişten bütün doğruların bize ulaşması zora girmektedir.. Kirlilik kaçınılmazdır.. İşte onun için Kur'an korunmuştur.. Her şey arap saçına dönmüş durumdadır.. İnsan bu karmaşada doğruyu değil ancak nefsinin ve duyguların gösterdiği yolu seçecektir.. İşte imtihan dünyası demiyormuyuz nere gidersen git , neyi seçersen seç ikna edici bilgilere ulaşabilirsin.. EE bu durumda insan ne yapacak azizim.. İnsan bilgilere değil kendi içine bakacak eğer iyiliğin güzelliğin arayışı içinde ise ne mutlu ona..Ben Ben diyen ile herkes için doğruyu arayan bir olamaz sanırım.. Ama burada da bir muamma var tabii.. Herkes iyiyi seçtiğini düşünür.. Ama bu kendini hesaba alırken ne kadar tarafsız davrandığın ile ilintilidir.. İşte burada saf düşünce önemli.. Saf düşünce bence felsefedir.. Ne kadar saf düşünceye yaklaşırsak o kadar doğruya yaklaşırız diye düşünüyorum..


Hadisler konusuna gelince %100 yanlıştır diyemeyiz..Hadisin ölçütü şu olmalıdır..


Kur'an a ters düşmemelidir , bilakis desteklemelidir..

Akıl,mantık,bilim sınırları içinde olamalıdır..

İyiliğin yanında olamalıdır..


Bu kıstaslara göre değerlendirirseniz hadis sahih olmasa bile doğruya götürdüğü için sorun olamayacağını düşünüyorum..
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Kur'an Tanrı tarafından korunacaktır deniyor.. Acaba bu nasıl olacak diye düşününce cevap 19 mucizesi olarak ortaya çıkıyor..

Yıllarca ayetleri anlamaya çalışmış biriyim. ama bu 19 mucizesi dedikleri şey hiçbir zaman ilgimi çekmedi. edip yukselide hiç sevmem (sanırım bu onun uydurması) üzgünüm ama kutsal metinlere böyle şeylerle yaklaşmak benim düşünce sisteminde tutunamayacak kadar abesle iştigal..

Hojam ben iman eşiğinde isem sizde imansızlık eşiğindesiniz.. Sonuç olarak fark etmiyor.. ikisi de birbirine zıt olsa da ikisi de inançtır sonuçta.

İman inananlar gurubunun bir iddiasıdır. aslında imansızlık diye bir şey yoktur. sadece daire içindekiler kendi inançları için böyle bir kavram bulmuşlardır. imansızlık inanç değildir. toplumdaki inanç islam olduğu için bu kavramlarla karşı karşıya kalıyoruz. mesela Kitab-el Esvad dan haberimiz yok ve ordaki iddialar bizi ilgilendirmiyor değil mi?

Sonuçta yönümüzü nereye dönersek dönelim bizi ikna edici kaynaklar bulmamız mümkün. Hele ki insan doğasındaki bu kaos olduğu sürece geçmişten bütün doğruların bize ulaşması zora girmektedir.. Kirlilik kaçınılmazdır.. İşte onun için Kur'an korunmuştur.

elbette. dünyaya nasıl bakarsak öyle görürüz.

ama gerçek aslında yorumlanamaz /yorumlanmaması gereken bir şeydir. ancak Allah kuranda bize geçmiş olayları yorumlar. (kendi bakış açısı ile. bu bile bana göre tanrısallıkla bağdaşmaz) geçmişten bu güne gerçeklerin bize ulaşması elbet zordur. ancak tarih ilminin yasaları da bellidir. islam kendi tarihini kendi yazmıştır. buna ragmen iddialarını kanıtlayacak (tarih ilmince kabul edilen veya edilmeye yakın) delilleri yoktur. ben incelediğimde yalanlarla yüzleştim. Kuran korunumuşmuş. yalanın önde gidenidir. kuranın anlam bütünlüğü yoktur,iç tutarlılığı yoktur, içinde apaçık biçimde dünya bilgimizle çelişen bilgiler vardır. bu durumu örtbas etmek için tefsir ve teoloji denen şeye mahkum bir kitaptır kuran. ayrıca hadislere de muhtaçtır. birçok hadisin kuranı desteklemek paralelinde yazıldığı bellidir. kuran ve hadisler benzer kaderi paylaşmaktadırlar( tevatür) (ama böyle değilmiş gibi davranılır)


İnsan bilgilere değil kendi içine bakacak eğer iyiliğin güzelliğin arayışı içinde ise ne mutlu ona

Bir islami teoloji yalanı daha.

iyilik güzellikmiş. ganimet sistemi ile köleliği meşrulaştıran onlara mal gibi alıp sattıran ve kadın köleleri rızaları olmadan efendilerine seks metası yapan / helal kılan kitaptır kuran.

cennette el değmemiş kadınlar vadeden kitap teolojisi, buyuk bir ustalıkla insan nefsini kendi ögretilerine dayanak yapar. bir ateist ölüp yok olacağına inanırken, ölünce sonsuza kadar cennette onlarca kadınla seks yapacağı hayali kuran muslüman bu çelişkiyi göremez ve karşısında ki ateisti nefs kavramı ve nefsi azgınlıkla yaftalar..

vs vs

neymiş güzel ahlakmış.. bende yedim yıllarca bu öğretileri... bu insanların bu kadar yalancı bu kadar yanlı/bağnaz bu kadar ahlaksız olabileceklerini bilmiyordum..artık biliyorum..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst