- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 18 Eki 2018
- Mesajlar
- 51
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 8
Eğitim müfredatındaki tarih, Öğretici (pragmatik) Tarih Yazıcılığı türünde yazıldı. Peki bu Pragmatik Tarih Yazıcılığıyla belli görüş ve ideolojiler çatısı altında yazılan tarih ne kadar güvenilir? İdeolojilere bağlı kalınarak yazılan tarihi belli düşünceleri olmayan beyinlere tamamen doğruymuş gibi empoze etmek ne kadar doğru?
Pragmatik Tarih Yazıcılığı için bilgilendirme:
“Pragmatik tarih yazıcılığının en belirgin özelliği, tarihte ün yapmış şahsiyetlere geniş yer verilmesi, bu kişilerin idealleştirilmesi, hatta adeta insanüstü varlıklar haline getirilmesidir.”
“Thukydides’in açtığı çığır, tarihi gerçekleri ortaya koymak hedefini güttüğü halde, örnek olmak prensibiyle de hareket ettiğinden, bunu benimseyen müelliflerin eserlerinde hep zaferler ve parlak olayların işlenmesine özen gösterilmiş, başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları karşısında sessizlik tercih edilmiştir. Bu da öğretici tarzın en büyük zaafını teşkil etmiştir.”
“Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru çizebilmek, okuyucuya ahlaki ve milli duygular aşılayabilmek maksadıyla yazılan bu tarz eserler, öğretici bir mahiyet arz ettiklerinden “öğretici” veya “pragmatik” denilen tarihçilik akımı içinde yer alırlar.”
Kaynak:
Bu konuda bir örnek vermem gerekirse Türklerin İslamiyetle tanışması bize güzellikler ve toplumlar arası yüce bir empati şeklinde anlatıldı fakat bunun böyle olmadığı bariz. Talkan Katliamı, Curcan Katliamı gibi birçok katliam ve yaptırımların müfredatta olmaması ve halk tarafından bilinmemesi.
Pragmatik Tarih Yazıcılığı için bilgilendirme:
“Pragmatik tarih yazıcılığının en belirgin özelliği, tarihte ün yapmış şahsiyetlere geniş yer verilmesi, bu kişilerin idealleştirilmesi, hatta adeta insanüstü varlıklar haline getirilmesidir.”
“Thukydides’in açtığı çığır, tarihi gerçekleri ortaya koymak hedefini güttüğü halde, örnek olmak prensibiyle de hareket ettiğinden, bunu benimseyen müelliflerin eserlerinde hep zaferler ve parlak olayların işlenmesine özen gösterilmiş, başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları karşısında sessizlik tercih edilmiştir. Bu da öğretici tarzın en büyük zaafını teşkil etmiştir.”
“Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru çizebilmek, okuyucuya ahlaki ve milli duygular aşılayabilmek maksadıyla yazılan bu tarz eserler, öğretici bir mahiyet arz ettiklerinden “öğretici” veya “pragmatik” denilen tarihçilik akımı içinde yer alırlar.”
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Bu konuda bir örnek vermem gerekirse Türklerin İslamiyetle tanışması bize güzellikler ve toplumlar arası yüce bir empati şeklinde anlatıldı fakat bunun böyle olmadığı bariz. Talkan Katliamı, Curcan Katliamı gibi birçok katliam ve yaptırımların müfredatta olmaması ve halk tarafından bilinmemesi.
Son düzenleme: