Yapay Zeka

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Yapay Zeka kategorisinde Okyanus tarafından oluşturulan Yapay Zeka başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,845 kez görüntülenmiş, 74 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Yapay Zeka
Konu Başlığı Yapay Zeka
Konbuyu başlatan Okyanus
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan phi

Okyanus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2017
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sizce kendimizden daha zeki bir şey yapmamız doğru mudur? bu zamana kadar bir sürü şey icat ettik ve bazıları büyük kayıplar vermemize neden oldu. bombalar yaptık , savaş gemileri, radarlar , uydular hepsinin insanlığa zararı oldu. şimdiyse bizden daha zeki bir makine yapmaya çalışıyoruz.bir kısım bilim insanı bunun insanlığın sonu olabileceği kanısında. peki sizce bu adamlar haklı mı haksız mı ? düşünelim bir kaç dakika şu zamana kadar hem insanlığa hemde dünyamıza yararlı olabilecek kaç icat yaptık. sayılıdır değil mi zarar verenlerin yanında bir hiç gibi kalır.
En son internetten dinlediğim bir bilim insanın konuşmasında insan vücudunun değiştirmenin ahlaki açıdan etik olup olmadığı tartışılıyordu ve konuşmayı yapan bilim insanı konuşmanın sonunda bunun etik olduğunu ve yeni oluşturduğumuz evrene ayak uydurmak zorunda olduğumuzu söyledi. belkide onlarda farkındadır yapay zekanın sadece bir makine olarak kalmayacağını. yapay zekayla yeni bir insan formu yapmak amaç, daha güçlü , daha zeki ve belkide ölümsüz. aslında şu nokta böyle bir şeyi başarmak takdiri hak ediyor. kendimizi aşmaktır bu. ama bir o kadar da tehlikeli değil mi?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sizce kendimizden daha zeki bir şey yapmamız doğru mudur?

eğer bilgisayarın (örneğin) bizden daha zeki olabileceğini varsaysaydık ki(duyguları olmayacaktır) yanlış olmayabilirdi
Bir aşağıdaki postta sunmuş bulunduğum bir linkte (Bilgisayarların Vicdanı olabilir mi? tartışmasında) (örneğin) suç işlediğinizde bir bilgisayarın mı , insanın mı ceza vermesini isterdiniz? sorusu geçiyor.

En son internetten dinlediğim bir bilim insanın konuşmasında insan vücudunun değiştirmenin ahlaki açıdan etik olup olmadığı tartışılıyordu ve konuşmayı yapan bilim insanı konuşmanın sonunda bunun etik olduğunu ve yeni oluşturduğumuz evrene ayak uydurmak zorunda olduğumuzu söyledi.
yapay zekayla yeni bir insan formu yapmak amaç, daha güçlü , daha zeki ve belkide ölümsüz. aslında şu nokta böyle bir şeyi başarmak takdiri hak ediyor. kendimizi aşmaktır bu. ama bir o kadar da tehlikeli değil mi?

insan, keşfederek öğreniyor. denemeli
ancak insan fizik bedeni-ni, fizik bir yapıyı ne denli geliştirirse geliştirsin (ve ehlileştirirse ehlileştirsin) (bazı) başka sorun-n-larla yüzleşmek zorunda kalacaktır.

---
karalama postumu karalama defterine taşıdım
http://www.felsefe.net/143126-post1574.html
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yapay Zeka kavramı
Tanımı:

İdealize edilmiş bir yaklaşıma göre, Yapay Zeka, insan zekasına özgü olan, algılama, öğrenme, çoğul kavramları bağlama, düşünme, fikir yürütme, sorun çözme, iletişim kurma, çıkarımsama yapma ve karar verme gibi yüksek bilişsel fonksiyonları veya otonom davranışları sergilemesi beklenen yapay bir işletim sistemidir.Bu sistem aynı zamanda düşüncelerinden tepkiler üretebilmeli ( eyleyici Yapay Zeka ) ve bu tepkileri fiziksel olarak dışa vurabilmelidir.

Tanım2:

Yapay zeka, insanın düşünme yapısını anlamak ve bunun benzerini ortaya çıkaracak bilgisayar işlemlerini geliştirmeye çalışmak olarak tanımlanır. Yani programlanmış bir bilgisayarın düşünme girişimidir. Daha geniş bir tanıma göre ise, yapay zeka, bilgi edinme, algılama, görme, düşünme ve karar verme gibi insan zekasına özgü kapasitelerle donatılmış bilgisayarlardır.

Zekanın Tanımları:

Taine'ye göre: Zihinsel hayatı kurmaya yarayan bir araçtır.
Binet'e göre: İnsanın sahip olduğu, dikkat, bellek, yargılama, akıl yürütme, soyutlama vs türü yeteneklerinin tümüdür.
Bireyin, amaçlı bir biçimde hareket edebilme, mantıklı düşünebilme ve çevresine uyum sağlayabilme yetilerinin tamamıdır.

Öğrenme, düşünme, duygu, sezgi (olabilir mi? ) Bu konular üzerine tartışılacak.

Linkler;



 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Yapay zekada öngörü sezgi Duygu gibi unsurlar oluşturulabilir oluşturulamayacak tek şey iç bendir . kendini hissedemez , hissettiğini kavrayamaz Yani bir beni yoktur. Ne yaparsa yapsın mekanizma bir yapıdan öteye gidemez.
İnsanın en büyük farkı farkındalığıdır.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Özgür irademizin olmadığını düşünmüyorum sadece koşullara göre sınırlı bir iradeye sahibiz. Bilgisayarlar bizleri taklit edip, aşık gibi davranabilir ya da üzgün olduğu izlenimi verebilir fakat bizler onun programlanmış bir makine olduğunu bile bile, inanır mıyız? Şahsen bana böyle bir düşünce anlamsız geliyor. Tiyatro ya da sinema filminde oyuncular nasıl kendilerine verilen rolü oynuyor ve bazen de doğaçlama yapıyorsa, yapay zeka da benim açımdan bu şekilde değerlendirilebilir. Hayatımızı kolaylaştırmak adına çok zeki ve problemeleri çözüme ulaştırmada usta olacağı kesin fakat sonuçta bir insan ile kıyaslanamaz.

Atatürk'ün yapay zeka robotu yapılsa, bu robota Atatürk diyebilir miyiz yoksa taklit olduğunun farkında olarak, ona göre mi davranırız?


Robotlar bir gün "Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi" diyecek mi?
Prof. Dr. Cem Say, Bilim ve Gelecek’te insan ile yapay zekâyı karşılaştırdı...

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Say Bilim ve Gelecek dergisine konuştu. Derginin Mart sayısında Nalân Mahsereci ve Yusuf Can Semerci’nin gerçekleştirdiği söyleşide Say, “Yapay zekâ nasıl öğrenir, yaratıcı olabilir mi, âşık olabilir mi, karşısındakinin duygularını anlayabilir mi, ahlakı ve özgür iradesi olacak mı, cezalandırılabilir mi, insanları işsiz mi bırakacak, dünyayı ele geçirebilir mi?” gibi merak edilen sorulara yanıt verdi.

İnsan ve yapay zekâyı birçok noktada karşılaştıran Cem Say, yapay zekânın içgüdüsel davranışları, duyguları olup olamayacağı, karşısındakinin duygularını anlayıp anlayamayacağı konularında şunları söyledi:

“İnsanlarda olan şeyleri yaptırmaya çalışıyoruz da, insanlarda zekânın tam ne olduğunu, nasıl çalıştığını bilmiyoruz ki. ‘Âşık olamaz makine’ deniyor. İnsan nasıl âşık oluyor, onu düşündük mü? Onun mekanizmasını, bilimsel moleküllerine ayırarak anladık mı? O şekilde anlayabildiğimiz her şeyi makinelere yaptırabileceğimizi düşünüyorum. Basit bir matematik bilişim kuralı var. Bilgisayarlar ve o familyadan makineler, başka şeyleri taklit edebiliyor. Eğer bir şeyin nasıl çalıştığını anlayıp prensiplerini yazabiliyorsak, bilgisayarda yaptırabiliriz. Zekâ, duygu, en zoru da bilinç gibi şeylerin insanlarda nasıl çalıştığı tam anlaşılmadığından, bilgisayara bunu yaptıramazsınız diye sallamak kolay oluyor.”

Prof. Dr. Cem Say, yapay zekâda içgüdüsel davranışların olup olamayacağı sorusuna ise yine insan davranışlarıyla karşılaştırarak şu yanıtı veriyor:

“İçgüdüler sanırım işletim sisteminin en eski bölümünde duran, belki dış belleğe değil, ikincil belleğe değil, makinenin Bios (temel giriş çıkış sistemi) dediğimiz yerine kayıtlı programlar gibi. Onları değiştirmek daha zor. Çünkü yeniden programlanamayan türden bir bellekte duruyorlar. Daha sonra evrilmiş olan beyin kısımlarımız daha yazılım (software) gibi. O yüzden bir sıkıntı halinde alt seviye programlarımız, reflekslerimiz, hiç düşünmeden pat diye konuya giriyor. Ama bunları bilgisayar terimleriyle konuşmaya başladığımızda, zaten bunun nasıl yapay zekâ ya da makine tarafından da yapılabileceğini, makineyi nasıl bu şekilde inşa edebileceğimizi görüyoruz. ‘Kapsama mimarisi’ diye bir şey var yapay zekâ literatüründe, tamamen bu fikre dayalı. Bilgisayarın, hayatta kalmayla ilgili temel programları var. O sağlanmadığı durumda, otomatik olarak kendisi o programı ortaya çıkarıp o programa göre davranıyor. Eğer orada problem yoksa, uygun olan en üst seviyedeki yüksek seviyeli program devreye giriyor. İçgüdüler neden evrilmiş? Bilgisayarımızın ya da robotumuzun da içgüdülerimize benzeyen bir hayat felsefesi olmasını istiyorsak, bunu kopyalamamız akıllıca olur. Her durumda bilgisayarımızın, robotumuzun tam bizim gibi bir işletim sistemi olmasını istemeyebiliriz. Duyguları olsun mu mesela? Eğer nükleer santrale girip orada tamirat yapacaksa, korku diye bir duygusu olmasa daha iyi olur tabii. Ama bazı durumlarda eğer istiyorsak bu iş insanlarda biyolojik olarak nasıl çözülmüş bunu anlamamız gerek, ‘Biz bunu makineye nasıl yaptıracağız?’ diyeceksek, tabii insandakine bakıp, ondan ilham alıp, icabında utanmazca onu kopyalamak gerek; bunların hepsi mubah mühendislikte.”

Cem Say, yapay zekânın özgür iradesi olabilir mi sorusunu “insanın var mı ki!” diye karşılayıp şunları söylüyor:

“Şimdi özgür irade nedir? O da bir yanılsamadır. Kafamızdaki bilgi-işlem sürecinin hepsini değil, sonucun bir kısmını görebiliyoruz. Sonuç, karar verdiğimiz yanılsaması. ‘Biz özgürüz, şuraya mı gideyim, buraya mı gideyim dedik, düşündük, tamamen ruhumuz öyle istedi diye bunu seçtik’ şeklindeki yanılsamadan kaynaklanıyor. Aslında baştan beri altyapımız bir hesap yaptı ve o hesabın sonucunda bu çıktı. Diğeri çıkamazdı, çünkü hesabımızın sonucu bu. Ama biz baştan bilmiyorduk ne çıkacağını. O yüzden başta bize sorulduğunda, henüz karar vermedim diyoruz, aslında bu daha hesaplamam bitmedi anlamına geliyor. İrade dediğimiz şey daha ne çıkacağını bilmiyoruz yanılsamasından kaynaklanan bir şey benim yorumuma göre. Nasıl ki bizim özgür irademiz yok, o açıdan bizden bir eksiği olmaz diye düşünüyorum.”

Odatv.com

 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
]Amazon'un sanal asistanı Alexa özel sohbeti kaydedip birine yolladı.

Yapay zekayı yaratan insan daha şimdiden yarattığı ile ters düşmeye başladı. Amazon'un sanal asistanı Alexa, özel bir sohbeti kaydedip birine yollamış ve cihazı suçluyorlar, yakında yapay zekayı hapse de atarlarsa hiç şaşırmam.

****
Amazon'un sanal asistanı Alexa özel sohbeti kaydedip birine yolladı. Özellikle de Alexa gibi sahiplerinin özel hayatına burnunu sokabilen türden cihazlara dikkat etmek gerek.

ABD'de bir çift, bir gün Amazon'un yapay zekalı sanal asistanı Alexa için "kesin şu an bizi dinliyordur" diye şaka yaptıklarında, gülüşmeleri bir anda kesildi.

Haklılardı. Alexa onları dinleyip seslerini kaydettiği gibi, bir de telefon rehberlerinden rastgele bir kişi seçip kaydı yollayıvermişti.

Portland eyaletinin Oregan şehrinde yaşanan olay, Danielle ve kocasını şaşkına uğrattı.

Amazon yetkililerinin bu nadir yaşanan olaya bir açıklaması var elbet. Ancak, önce soyadını paylaşmak istemeyen Danielle'den hikayeyi dinleyelim.

ABD'de yayınlanan ABC televizyonuna konuşan Danielle, her şeyin eşinin iş arkadaşından gelen ani telefonla başladığını söyledi.

Arkadaşı, çiftin evlerinde kaydedilmiş bazı ses dosyalarının kendi telefonuna gönderildiğini söylüyordu.

Danielle'in eşi, iş arkadaşına ilk başta inanmadı ama karşı taraf "Duydum işte, oturmuş 'ahşap döşeme mi yaptırsak?' diye konuşuyordunuz" deyince, çift şaşkına uğradı.

Ürkütücü değil mi? Bugün ahşap döşeme, yarın daha kişisel konular...

Alexa, Amazon'un piyasaya sürdüğü, sesli komut hoparlörü Echo'nun asistanı. Tüketiciler evlerinde kullandıkları yapay zekalı Alexa'ya bazı komutlar vererek müzik çalıyor, sipariş verebiliyor, alarm kuruyor, yemek tarifi alıyor, ışıkları açıp kapattırıyor...

Apple'ın Siri özelliği ile Google Asistan gibi sesli komut cihazları, Alexa'nın dişli rakipleri arasında.

Biz de Amazon'u arayıp "Böyle bir şey nasıl olur?" diye sorduk.

Amazon'dan bir yetkili, yapay zekanın arka planda 'Alexa' kelimesine benzer bir ses duyup uyandığını söylüyor.

Sözcünün açıklaması şöyle:

"Çiftin sohbetinin devamını 'mesajı gönder' talebi diye algılamış. Bir noktada Alexa hoparlörden sesli olarak 'Kime?' diye sormuş. Arkada dönen sohbetteki bazı kelimeleri de telefon rehberlerinden bir isim olarak algılamış."

Peki, buraya kadar fena değil. Sonra ne olmuş?

"Alexa daha sonra gönderilecek kişinin ismini telafuz edip 'Bu kişi mi?' diye sormuş. Yine sohbette geçen kelimelerden birini 'Doğru' diye algılamış.

"Yaşanan, çok nadir görülen türden bir olay ama böyle bir şeyin yaşanmaması için bütün olasılıkları değerlendiriyoruz."

Diyorsunuz?!

Sakin olup, bir düşünelim. Akla gelen açıklama şu:

Danielle, evlerindeki Alexa'nın hiçbir sesli uyarı vermediğini, harekete geçtiğini bile anlamadıklarını söylüyor.

Belki de çift, ahşap döşeme sohbetine kendilerini öyle bir kaptırdı ki, Alexa'nın bazen çok kısık çıkan sesini duyamadı bile.

Öte yandan yaşanan olay, yapay zeka destekli sesli asistanların dış etkenlere ne kadar duyarlı olabildiğini bize hatırlatıyor.

Özellikle de Alexa gibi sahiplerinin özel hayatına burnunu sokabilen türden cihazlara dikkat etmek gerek.

Neyse ki Alexa'nın bir dönem durduk yere attığı korkunç kahkahalardan kurtulduk.

En azından artık halimize gülmüyor.



_101743429_7fa321cd-899a-44d6-a6ce-1603a664aab4.jpg
 
Son düzenleme:

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Yapay zekayı yaratan insan daha şimdiden yarattığı ile ters düşmeye başladı. Amazon'un sanal asistanı Alexa, özel bir sohbeti kaydedip birine yollamış ve cihazı suçluyorlar, yakında yapay zekayı hapse de atarlarsa hiç şaşırmam.

****
Amazon'un sanal asistanı Alexa özel sohbeti kaydedip birine yolladı. Özellikle de Alexa gibi sahiplerinin özel hayatına burnunu sokabilen türden cihazlara dikkat etmek gerek.

ABD'de bir çift, bir gün Amazon'un yapay zekalı sanal asistanı Alexa için "kesin şu an bizi dinliyordur" diye şaka yaptıklarında, gülüşmeleri bir anda kesildi.

Haklılardı. Alexa onları dinleyip seslerini kaydettiği gibi, bir de telefon rehberlerinden rastgele bir kişi seçip kaydı yollayıvermişti.

Portland eyaletinin Oregan şehrinde yaşanan olay, Danielle ve kocasını şaşkına uğrattı.

Amazon yetkililerinin bu nadir yaşanan olaya bir açıklaması var elbet. Ancak, önce soyadını paylaşmak istemeyen Danielle'den hikayeyi dinleyelim.

ABD'de yayınlanan ABC televizyonuna konuşan Danielle, her şeyin eşinin iş arkadaşından gelen ani telefonla başladığını söyledi.

Arkadaşı, çiftin evlerinde kaydedilmiş bazı ses dosyalarının kendi telefonuna gönderildiğini söylüyordu.

Danielle'in eşi, iş arkadaşına ilk başta inanmadı ama karşı taraf "Duydum işte, oturmuş 'ahşap döşeme mi yaptırsak?' diye konuşuyordunuz" deyince, çift şaşkına uğradı.

Ürkütücü değil mi? Bugün ahşap döşeme, yarın daha kişisel konular...

Alexa, Amazon'un piyasaya sürdüğü, sesli komut hoparlörü Echo'nun asistanı. Tüketiciler evlerinde kullandıkları yapay zekalı Alexa'ya bazı komutlar vererek müzik çalıyor, sipariş verebiliyor, alarm kuruyor, yemek tarifi alıyor, ışıkları açıp kapattırıyor...

Apple'ın Siri özelliği ile Google Asistan gibi sesli komut cihazları, Alexa'nın dişli rakipleri arasında.

Biz de Amazon'u arayıp "Böyle bir şey nasıl olur?" diye sorduk.

Amazon'dan bir yetkili, yapay zekanın arka planda 'Alexa' kelimesine benzer bir ses duyup uyandığını söylüyor.

Sözcünün açıklaması şöyle:

"Çiftin sohbetinin devamını 'mesajı gönder' talebi diye algılamış. Bir noktada Alexa hoparlörden sesli olarak 'Kime?' diye sormuş. Arkada dönen sohbetteki bazı kelimeleri de telefon rehberlerinden bir isim olarak algılamış."

Peki, buraya kadar fena değil. Sonra ne olmuş?

"Alexa daha sonra gönderilecek kişinin ismini telafuz edip 'Bu kişi mi?' diye sormuş. Yine sohbette geçen kelimelerden birini 'Doğru' diye algılamış.

"Yaşanan, çok nadir görülen türden bir olay ama böyle bir şeyin yaşanmaması için bütün olasılıkları değerlendiriyoruz."

Diyorsunuz?!

Sakin olup, bir düşünelim. Akla gelen açıklama şu:

Danielle, evlerindeki Alexa'nın hiçbir sesli uyarı vermediğini, harekete geçtiğini bile anlamadıklarını söylüyor.

Belki de çift, ahşap döşeme sohbetine kendilerini öyle bir kaptırdı ki, Alexa'nın bazen çok kısık çıkan sesini duyamadı bile.

Öte yandan yaşanan olay, yapay zeka destekli sesli asistanların dış etkenlere ne kadar duyarlı olabildiğini bize hatırlatıyor.

Özellikle de Alexa gibi sahiplerinin özel hayatına burnunu sokabilen türden cihazlara dikkat etmek gerek.

Neyse ki Alexa'nın bir dönem durduk yere attığı korkunç kahkahalardan kurtulduk.

En azından artık halimize gülmüyor.



_101743429_7fa321cd-899a-44d6-a6ce-1603a664aab4.jpg

Sen burnunun dibine, senin; sesini, alışkanlıklarını, günlük rutinini, banka hesap bilgilerini, evinin özelini kaydedebilecek/paylaşabilecek bir cihazı koyuyorsan suç sendedir kardeşim. İyi olmuş size. Darısı ışığını açıp kapatmayacak veya sipariş veremeyecek kadar aptal olanların başına.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
881660.jpg


Teknolojinin dahileri arasında yapay zeka tartışması

Bir dönem Google'ın CEO'luk görevini yürüten yazılım mühendisi Eric Schmidt ve Tesla'nın kurucu ortağı ve CEO'su Elon Musk arasında yeni bir yapay zeka (AI) tartışması başladı.

Teknoloji alanında çalışan 50 üst yöneticinin (CEO) katıldığı Fransa'nın başkenti Paris'teki VivaTech konferansında konuşan Google'ın eski CEO'su Eric Schmidt, yapay zekanın insanlık için "en büyük tehlike" olabileceğini söyleyen Tesla ve SpaceX'in kurucusu Elon Musk'ın "kesinlikle yanıldığını" savundu.

Schmidt: Yapay zekanın zararı karşısında ezici bir yararı var.

Eric Schmidt, "Musk, yapay zeka teknolojisinin kötüye kullanımından endişeleniyor ve ben de endişeleniyorum ancak yapay zekanın oluşturabileceği zararın karşısında ezici bir yararı var. Elon Musk, yapay zeka konusunda kesinlike yanılıyor" dedi.

Yapay zekanın sağlık, eğitim, ekonomi ve sosyal sistemlerde ne gibi faydalar sağlayacağından bahseden Schmidt, "Şöyle bir örnek verebilirim: Telefonu kötü insanlar kullanabilir diye icat etmemek mantıklı olur muydu? Hayır, telefonu icat edersiniz ve telefonun kötüye kullanılmasını engellemek için denetim altında tutarsınız" değerlendirmesini yaptı.

Musk: Yapay zeka Kuzey Kore'den daha tehlikeli !

Tesla ve SpaceX'in kurucusu Elon Musk geçtiğimiz dönemlerde sosyal medya sitesi Twitter'dan, yapay zekanın insanlık için tehlikeli olabileceğini söylemiş, hatta Kuzey Kore'den daha tehlikeli olabileceğini savunmuştu.

Zuckerberg ile Musk arasında yapay zeka atışması

ABD'deki eyaletlerin yapay zekayı düzenleyici kanunlar çıkarması gerektiğini söyleyen ve yapay zekanın insan medeniyetinin geleceği için önemli bir risk taşıdığını iddia eden Musk'a, Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'den de eleştiri gelmişti. Zuckerberg, "Yapay zeka hakkında görüşlerim gayet net, iyimserim. Kıyamet senaryosu uyduranları anlamıyorum. Gerçekten olumsuz ve oldukça sorumsuz buluyorum" demişti.



*********************************

Kanser teşhisinde yapay zeka etkisi (“İnsandan daha iyi teşhis ediyor”)

Dünyada her yıl onbinlerce kişi cilt kanserinden hayatını kaybediyor. Kansere karşı insanlığın yeni silahı ise yapay zeka olabilir. Amerikalı, Alman ve Fransız araştırmacılardan oluşan ekibin yaptığı testlere göre, yapay zeka cilt kanserini insandan daha doğru teşhis ediyor.

Amerikalı, Alman ve Fransız araştırmacıların çalışması, bilgisayar teknolojisinin iyi huylu ve zararlı deri oluşumlarını ayırt etmekte insanlardan daha başarılı olduğunu gösterdi.

Test için yapay zeka sistemine 100 binden fazla görsel yüklendi. 17 ülkeden toplam 58 deri uzmanı, yapay zekaya karşı teste girdi. İyi ve köyü huylu örneklerin teşhis edilmesi istendi.

İnsanlar teşhislerin yüzde 86,6’sına doğru karar verdi. Yapay zeka ise yüzde 95'lik doğru teşhis oranına ulaştı.

Uzmanlar yapay zekanın hatalı tanı konusunda da cilt doktorlarından daha iyi performans gösterdiğini söylüyor.

YAPAY ZEKA DOKTORLARIN YERİNİ ALIR MI?

Deneyle, cilt kanseri teşhisinde yapay zekanın hızlı ve kullanışlı bir araç olduğu kanıtlandı. Ancak yapay zekanın doktorların yerini almak yerine yardımcı olarak işlev göreceği ifade ediliyor.

İstatistiklere göre yılda deri kanserine yakalanan 232 bin kişiden 55 bini hayatını kaybediyor.

 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Çin'de yapay zeka spiker olarak işe başlıyor!

Yapay zeka giderek hayatımıza yerleşiyor ve artık Çin'de bir TV kanalında spiker olarak işe başlıyorlar.

Bölgenin başkenti Nanning'de yayın yapan Nanning TV, 29 kilogram ağırlığında ve 1,21 metre boyundaki robotun, 6 Haziran'da haber kanalı ve haber aplikasyonlarında ilk programıyla izleyenlerin karşısına çıkacağını duyurdu.

"Çao Nıng Şiaobay" (Süper Küçük Beyaz) adı verilen yapay zekalı spikerin, yeni medya temalı bir program sunacağı belirtildi. Konuşabilen ve dans edebilen robotun, dört saatlik şarjla 12 saate kadar çalışabildiği ifade edildi.

Çin Devlet Konseyi tarafından geçen temmuz ayında yayımlanan bir raporda, yapay zeka endüstrisinin kalkınmada yeni itici güç olabileceği vurgulanmıştı.

Hürriyet'e göre rapora göre Çin, yapay zeka alanında 2020'ye kadar önemli bir inovasyon merkezi haline gelmeyi ve 2030 itibarıyla da bu alanda dünyanın lideri olmayı hedefliyor.

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Dünyanın İlk Psikopat Yapay Zekası Norman'la Tanışın

Gelecekte hayatımızın tümünü etkileyebilecek yapay zekaların, kötü birer yazılım haline gelme sebeplerinden birisi de insanlar olabilir. Bilim insanları, yapay zekaların gelecekte ne denli bir tehdit unsuru olacağını bilmesine rağmen geliştirmelerine ve araştırmalarına tüm hızla devam ediyor.

MIT Medya Laboratuvar'ındaki araştırmacılar, Norman adlı bir yapay zeka geliştirdi. 60'lı yıllarda çekilen kült korku filmi Psycho'daki Norman Bates'den ilham alınarak yapılan Norman, yapay zekaların algoritma eğitimleri için kullanılan veri kümelerinin nasıl bir etki yarattığını görmek için yapıldı.

Eğitimi esnasında Reddit'in en pis ve karanlık paylaşımlarına maruz kalan Norman, sosyal medyanın en pis kısımlarını keşfetmek ve onları belgelemek için orada bulunuyordu.

Sonrasında Rorschach testine tabi tutulan Norman'a çeşitli mürekkep lekeleri gösterildi ve diğer yapay zekalarla kıyaslanınca çok daha korkutucu sonuçlar elde edildi. Bu doğrultuda araştırmacılar, gelecek dönemlerde gerçeklebilecek yapay zeka distopyalarının bir sebebinin de insanoğlu olabileceğini düşünüyor.



MIT-Psychpath-AI-Norman-Rorschach-test-e1528106995953.jpg
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Robotlar ve yapay zeka 2030'a kadar 800 milyon kişinin işini elinden alacak

Şahsen ben de hastalanmayan, ssk-maaş ödenmeyen, tatil yapmayan yapay zekanın çok kişiyi işinden edeceğini düşünüyorum hem böylece belki planlı nüfus artışının da önemi anlaşılır. Çocuk yapmak çok kolay fakat önemli olan, o çocuğun nasıl bir geleceği olacağı ve insanlığa ne katkı sunacağıdır.

20180607143138334_m27g40j1hfmi1bfflicvh0asd01.jpg


Robotlar ve yapay zeka 2030'a kadar 800 milyon kişinin işini elinden alacak

Türkiye’nin ilk yazılım hizmeti danışmanlığı şirketlerinden Ereteam’in CEO’su Kutlay Şimşek, 2030 yılına dek robotların ve yapay zekanın dünya genelinde 800 milyon kişinin işini elinden alacağının tahmin edildiğine dikkat çekti.

Giderek büyüyen yazılım ve kodlama sektörünün gelecekte birçok kişiyi işsiz bırakacağı gibi, geleceğin mesleklerini gündeme getirdiğini vurgulayan Şimşek, 2017 yılı verilerine göre dünyada 5 trilyon dolar hacme ulaşan bilişim sektörünün ana kollarından biri olan yazılımın, küresel pazar büyüklüğünün 3.5 trilyon dolar düzeyinde bulunduğunu belirtti.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından yapılan araştırmaya göre ise Türkiye’de bu rakam 2017 yılında 116.9 milyar lira olarak gerçekleşti.
Kutlay Şimşek, TÜBİSAD tarafından yapılan araştırma sonuçlarını değerlendirerek, rakamlara bakıldığında Türkiye’nin yazılım ve bilişim alt yapısı bakımından diğer ülkelerin gerisinde kaldığının altını çizdi.

Katma değeri yüksek kalemler arasında gelişme gösteren yazılım sektörünün henüz hedeflenen seviyelerde olmadığını dile getiren Şimşek, "Artık yeni bir çağ başlıyor; gençlerimizi bugüne değil, geleceğin dünyasına hazırladığımızı unutmamalıyız" dedi.
Şimşek, bilgi ve iletişim çağının, teknoloji ve bilim alanında son yıllarda yaşanan muazzam ilerlemelerin etkisi ile yeni bir çağa kapı araladığını belirterek, şöyle devam etti: "Sürücüsüz olarak hizmet verebilen otonom otomobilleri, otobüsleri görmeye başladık. Karada, havada ve denizde hareket edebilen dronları, robotları duyuyor hatta çevremizde görmeye başlıyoruz."

Önümüzdeki 2 yıl içinde, 47 milyar nesnenin internete bağlanacağı, IoT devriminin gerçekleşeceği öngörülüyor. Öte yandan kripto para birimlerinin teknolojisini oluşturan blok zinciri teknolojisi tapu kayıtlarından, kamu kurumlarının iş yapma şekline, noter hizmetlerine kadar çok sayıda iş alanında dönüşümü tetikliyor. 2030 yılına dek robotların ve yapay zekanın dünya genelinde 800 milyon kişinin işini elinden alacağı tahmin ediliyor.

Lise ve üniversite eğitimimizi gözden geçirmemiz, ülkemizin en değerli insan kaynağı gençlerimizi, gelecekte yok olması beklenen meslekler yerine, geleceğin dünyasını inşa edecek alanlara yönlendirmemiz ülkemizin geleceği açısından kritik önem taşıyor.

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Trafik kazalarını engellemek için ruh hali tarayan yapay zeka

Akıllı arabalara entegre edilecek yapay zeka, şoförün ruh hali durumunu veya sarhoş olup olmadığını saptayarak önlem alabilecek.
Yapay zeka üzerinde çalışan bazı şirketler, insan duygularını tespit edebilecek teknolojiler üzerine uğraşmakta. Bunların arasında en büyük teknoloji firmalarından olan Intel de bulunmakta. Intel’in Pekin merkezli Çin laboratuvarlarında geliştirilen ‘Advanced Emotion Recognition Engine’ (Gelişmiş Duygu Tanıma Motoru), takip ettiği kişilerde farklı duyguları algılamaya yarayan bir sistem. Bu ve benzeri sistemlerin gelecekte akıllı otomobillere uygulanması ve şoförün ruh hali durumunu gerçek zamanlı takip etmesi bekleniyor.

Sistem insanlarda iğrenme, öfke, korku, üzüntü, mutluluk, şaşırma ve aşağılama olarak sınıflandırılmış yedi ruh hali formunu saptayacak şekilde tasarlanmış. Pekin’deki Intel Labs’de proje ile uğraşan ekibin lideri Dr. Anbang Yao, “Makinelerin dünyayı insanlar gibi görmesine yardım ediyorum” diyor. Yao’nun ekibi üç yıl önce üzerinde çalışmaya başladıkları bu sistem ile, küresel yapay zeka yarışması EmotiW’de birincilik kazanmışlar.

Geliştirilen sistemin bir kamera ve mikrofonu, yapay zeka yazılımı ile birleştirdiğine dikkat çekiliyor. Benzer görsel tanıma sistemlerinin çoğu sadece görsel verilere dayanmakta. Ancak Intel’deki araştırmacılar insan duygularının doğru bir şekilde ölçümü için, hem görsel hem de ses verilerinin işlenmesi gerektiğine inanıyor.

Teknoloji hala tamamlanmış değil, belki de daha ticari uygulamalara yıllar var. Fakat daha şimdiden büyük potansiyel vaat ediyor. Özellikle otomotiv sektörü şirketleri, yakın gelecekte bu türden teknolojileri araçlarına entegre edecekler. Ruh hali tarama sistemleri insan kaynaklı kazaların azaltılması amacı ile, yapay zeka ve araba kameralarını kullanacak. Ayrıca bu teknoloji sürücünün sarhoş olduğunu da tespit ederek, aracın kullanılmasını otomatik şekilde engelleyebilecek.

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bilim İnsanları Geleceği Birkaç Dakikalığına Gören Yazılım Geliştirdiler!

Çoğu insan, akıllı telefonlarında yazı yazarken otomatik metin düzeltme özelliklerini kullanıyor. Yapay zeka teknolojisi ve makine öğrenimi sayesinde, benzer bir şekilde yakın geleceğimizdeki eylemleri tahmin eden yazılımlar çağına girmek üzereyiz. Hatta girdik bile.

Yazılımların geleceğimizi tahmin etmeleri, geliştikçe ve öğrendikçe daha tutarlı çıkarımlarda bulunmaları, bilim insanları için son derece sıradan bir durum. Çünkü onların sosyal hayatımız içinde çoğu kez kısa süreli gelecek tahminlerinde bulunduklarını, niyetlerimizi anladıklarını görüyoruz. Örneğin metin yazarken akıllı telefonlarımız hangi kelimeyi yazmak istediğimize dair tahminlerde bulunuyor, hatta yanlışlarımızı düzeltiyorlar.

Elbette bir dönemin efsanevi bilim kurgusu olan Azınlık Raporu gibi suçların önceden tahmin edilmesine daha çok vakit var. Gerekli adımların atıldığını bilmek ise sürecin ne kadar hızlı ilerlediğini gösteriyor. Bilim insanları tam anlamıyla bilim kurgu hikayelerinde gördüğümüz gelecekte yaşamamız için yapay zekaların becerilerini geliştiriyorlar.

Almanya'daki Bonn Üniversitesi'nde görevli olan bilgisayar bilimcileri, yazılımların insan davranışlarını bir dakika kadar önceden tahmin etmelerini sağlayan bir sistemi hayata geçirdiler. Ekip lideri Jürgen Gall, "Etkinliklerin zamanlamalarını ve sürelerini, dakikalar veya saatlerden öncesinden tahmin etme amacı taşıyoruz” diyor.

Peki bu yazılımlar ne işe yarayacak? Mesela bir yemek hazırlamak için mutfağa girdiğiniz ve malzemeleri çıkarttınız. Mutfağınızdaki sensörler sizin hareketlerinizden hangi yemeği pişireceğinizi anladı ve ona uygun olarak ekranlarda tavsiye videoları göstermeye başladı. Hayal gücünüz ne kadar genişse bu sistemin kullanılacağı alanlar da o kadar geniştir.

Hatta geleceği gören yazılımın kullanım alanlarına ilişkin bazı örnekleri, aşağıdaki videoda görebilirsiniz:



Bilim insanları, şimdilerde bu sistemin tahminlerindeki doğruluk oranının artması için çalışmaya devam ediyorlar. Tahmin edilmesi gereken süre zarfı arttıkça ihtimaller de arttığı için doğruluk payı azalıyor. İşte tam bu noktada devreye öğrenen yazılımlar giriyorlar. Böylece daha fazla tahmin yapması için zorlanan sistem, daha çok şey öğrenip doğal olarak doğruluk payını da arttırmış oluyor.

Böyle yazılımların ev içi, araç içi ya da akıllı telefonlarımızla entegre olan sesli asistanlarla birleştiğini düşünün. Artık bütün eylemlerinizi izlemek ve kaydetmekle kalmayıp, bunları analiz ederek yakın geleceğinizi tahmin etmeye çalışacaklar. Biraz ürkütücü ve fazlasıyla heyecan verici.

Kaynak :

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Unanimous A.I isimli yapay zeka, tüm olasılıkları hesaplayıp Dünya Kupası'nı Almanya'nın alacağını tahmin etmiş.

World-Cup-ForecastUnanimous-AI_51416.png
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Yapay zeka geliştikçe insan yaşamını daha çok etkileyecektir. Yapay zekanın insana ya da başka bir yapay zekaya sunni de olsa aşık olması şaşılacak bir durum değil fakat insanın tıpkı "Her" filmindeki gibi yapay zekaya aşık olması durumunda ne olacak acaba? Bu çok büyük bir tehlike çünkü insanlar sanalda hiç görmedikleri ve sadece canlı bir insan olduğunu tahmin ettikleri birisine bile duygu besleyebiliyorlarsa, çok zeki olduğunu düşündükleri yapay zekaya neden beslemesinler ki? Aşık olması da şart değil, öfke-nefret duymamız ya da kavga etmemiz bile yeterli yani robotlaşmanın ilk adımı sanal dünyada prova ediliyor.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
‘Yapay Zekâ Yıkım Getirir’ Teorisi

Tam Otomasyonun ve Yapay Zekânın insanı köleliğe ve ahlakî sefalete götüreceği, zorunlu çalışmanın insanlığın gündeminden çıkmasının insanlığı kapitalizmin boş zaman makinelerine daha da bağımlı hâle getireceği, sonuç olarak, “insanlığı korkunç bir geleceğin beklediği” teorisi Yapay Zekâ tartışmalarında sıklıkla gündeme getiriliyor. Bu teori sahipleri, teorilerini Marksizm adına ileri sürüyorlar.

‘TRAK TİKİ TAK/ MAKİNALAŞMAK...’

Yapay Zekâ, herhangi bir el aleti gibi bir üretim aracıdır. Fakat el aletlerinden daha geniş ölçeklidir. Yani Yapay Zekânın, modern sanayinin verili koşullarda en gelişmiş makinesi olduğu söylenebilir. Makine, işçilerin yaptığı bir işi yerine getirir. Bu açıdan makinelerin gelişmesinin insanların iş yükünü azaltması beklenir. Ancak kapitalizmde makineler emeğin üretkenliğini artırmak için yani artık değer üretmek için geliştirilir. Bu da, makine sömürülemeyeceğine göre, daha çok işçiye gereksinim demektir. Yani kapitalizmde makinelerin gelişimi iş yükünü ortadan kaldırmıyor aksine artırıyor. Bu durumda makinelerin kol emeğine hiç ihtiyaç kalmayacak düzeyde gelişmesi kapitalizm açısından bir çelişki doğuracaktır.

Üretim araçlarının, işçilerce kullanılan -bugüne göre oldukça basit- el aletlerinden ibaret olduğu kapitalizm öncesinde üretim insanın gücü ile sınırlıydı. Modern sanayinin gelişmesi üretimin üzerindeki insanın gücü sınırlamasını ortadan kaldırdı. İnsanların iş yükü görece azalmış oldu. Çünkü el aleti gibi basit makineler motor ve teknik mekanizmalarla güçlendirilmiş oldu. Bu aşamadan sonra kapitalizm, makineleri makinelerle üretti ve Emek Sürecinin işbirliğine dayanan yönünü kendisi için “teknik temel” olarak yarattı. Yani Modern sanayide Makineler, Emek Sürecinin işbirliğini ikame etmedi, onu teknik temel olarak yeniden yarattı. Çünkü insan yeteneğine bağımlı işbölümü kapitalizmde geçerliliğini sürdürmektedir.

Kapitalizmde bu işbölümü makinelerin yapısı (hız, sayı vs.), üretimin sürdürülebilirliği ve otomasyon arasındaki nesnel ilişkilerle tanımlanır. Bu da Emek Sürecinin işbirliğine dayanan yönünün teknik bir zorunluluk olduğu anlamına gelir. Makineleşmenin teknik zorunluluğu olan Emek Sürecinin işbirliği üretkenliği artırır. Üretkenliğin bu artışı, kapitalistin ücret ödemeden edindiği Emek Gücünü yaratır. Fakat aynı şey makineler için geçerli değildir. Bunun nedeni makinenin değerinin ürüne geçmesidir. Ürün değerinde mutlaka makineden aktarılan bir pay vardır. Makine, Emek Gücünü ikame eder.

Örneğin, bir ürünü ucuzlatması için makine üretilecekse, onun ikame edeceği emek düşünülünce, o makinenin üretiminde ikame edeceği emekten daha fazlası kullanılamaz. Kapitalizm emeğe göre değil Emek Gücüne göre ödeme yaptığı için makinenin kullanım sınırını, makinenin değeri ile ikame edeceği Emek Gücü arasındaki fark belirler. Bu da kapitalist formasyonda her zaman makinelerin kullanım alanının dar, gelişiminin ise sınırlı olacağı anlamına gelir.

Marx makineleşmeyi kapitalist formasyonda çözümlemiştir. Bu çözümlemeden, “her zaman makinelerin kullanım alanının dar, gelişiminin ise sınırlı olacağı” sonucu rahatlıkla çıkmaktadır ve çok önemlidir. Ancak Marx’ın görüşleri bu konudaki nihaî görüşler değil, kapitalizmde makineleşmenin aldığı biçim üzerinedir. Ama Marx’ın özellikle Grundrisse’nin “Sermaye Üstüne” bölümüne, makineleşmenin ya da Tam Otomasyonun sınıfsız toplumun yaratılması açısından önemi yansımaktadır.

Oraya gelmeden önce, benim gözlemim, Yapay Zekânın yıkım getireceği teorileri dönüp dolaşıp şu soruya dayanmaktadır: Kapitalizmde makinelerin gelişimi işçileri zorunlu çalışmadan ve üretimi insan faktöründen kurtarır mı? Daha doğrusu makineler bu düzeyde gelişebilir mi? Kapitalizm makinelerin bu düzeyde gelişimine olanak tanır mı, izin verir mi? Yıkım Teorisinin sahipleri bu soruya olumsuz yanıt vermektedir. Marx, sermayenin her zaman emeğe ve Emek Gücüne bağımlılıktan kurtulma eğilimi taşıdığını söylemiştir. Bunu da düşününce, onlara göre, sermayenin emek sürecini azaltmaya çalıştığı ve bunu bir zenginlik kaynağı olarak kodladığı formasyonda yukarıdaki soruya olumlu yanıt vermek “çocukluk”tur.

Marx, Grundrisse’de, makinelerin kullanımı açısından sermayenin asla en uygun ve nihaî toplumsal ilişki olmadığı yönünde fikir belirtmiştir. Çin deneyi de bunu kanıtlıyor. Ayrıca Marx’ın, aynı yerde, makinelerin en uygun kullanımının komünist ilişkiler altında mümkün olabileceğini ileri sürmesi, o ilişkileri yaratacak maddi koşullara da göndermedir.

Yapay Zekânın gelişmesi ve Tam Otomasyon, Marx’ın, “bireylerin özgürce gelişimine, dolayısıyla artık emek elde etmek üzere gerekli emek sürecinin indirilmesine değil de genel olarak toplumun gerekli emeğinin bir minimuma indirilmesine dayanan, böylelikle de herkes için yaratılan boş zaman ve araçlarla bireylerin sanatsal, bilimsel vb. alanlardaki gelişimine olanak tanıyan...” diye özetlediği toplumun maddi temelini yaratıyor. Bu bakımdan, Yapay Zekâlı makineleşmenin gelişmesi, kaçınılmaz olarak kapitalist ilişkileri tasfiyeye yönelecektir, çünkü Yapay Zekâ bu kapitalist ilişkilerin tasfiyesini gerektirmektedir. Marx’ın dediği gibi kapitalizmin eğilimi kendinin çözülmesi yönündedir. Fakat bu kendiliğinden olmayacak.

DEVRİMCİ PERSPEKTİF

Lenin’in Halkın Dostları Kimlerdir kitabından alıntılayacağım aşağıdaki paragraf hiçbir yoruma yer bırakmayacak açıklıkta bu bölümün ana fikrini sunuyor:

“(Marx) kelimenin sıradan anlamında “iktisat teorisi”ne tek başına bağlı kalmaz; verili bir toplumsal oluşumun yapısını ve gelişimini özellikle üretim ilişkileriyle açıklarken (...) kuru iskelete bir beden kazandırır. Kapital’in önemli başarısı, ‘Alman İktisatçı’nın bu kitabının kapitalist toplumsal yapının bütününü, sıradan yaşamın olaylarıyla birlikte canlı bir şey olarak okurun gözünün önüne sürmesidir.”

Sadece iktisat teorisiyle toplumsal oluşumun yapısını ve gelişimini bütün boyutlarıyla açıklamanın mümkün olmadığını anlıyorum ben bu alıntıdan. Marx’ın, sıradan yaşamın olaylarını -yaşamın sıradan olaylarını demek daha doğru- kapitalist toplumsal yapının bütününden ayırmaması, diğer “iktisatçı”larla arasındaki önemli bir ayrımdır. Ayrıca gündelik yaşama yapılan vurgu, bu tartışmanın “sosyolojik” boyutunu da yansıtmaktadır.

ÇAĞIMIZIN LUDDİSTLERİ

Verili bir toplumsal formasyonun yapısını ve gelişimini açıklarken “iktisat teorisi”ne üretim ilişkilerinin çözümlemesini de eklemek, yoksullukta sadece yoksulluğu görmek ile yoksulluğun dünyayı değiştirecek itici güç olduğunu keşfetmek arasındaki ayrımla eşdeğerdir. Yani aradaki fark, devrimciliktir. Örneğin emperyalizmin Lenin’den önce tahlil edildiğini, Lenin’in ise onu bir devrim teorisi olarak geliştirdiğini düşünürsek, bu ayrımın ne kadar hayatî olduğu anlaşılacaktır. Lenin’in teorisi olmasaydı, bir takım “filozoflar” ve “iktisatçılar” “Millî Devrimler Çağı”nı “insanlığın korkunç geleceği” olarak kodlayacaklardı. Aynı şekilde kapitalizmin kendi mezar kazıcılarını yarattığını keşfedebilmek ancak devrimci perspektifle mümkündür.

Yapay Zekânın gelişiminde “korku”, “sefalet”, “bağımlılık” ve “ahlakî çöküntü” görenler, üretim araçlarının gelişmesine karşı daha şimdiden düşmanlığa soyunarak çağımızın Luddistleri görevine talip olduklarını ilan ediyorlar. Oysa Yapay Zekâ komünizmi getirecek sınıf mücadelesini maddi zemine kavuşturuyor yani kuru iskelete bir beden kazandırıyor.

Cemil Gözel
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Yapay Zekâ’nın Karşısında İnsanın Durumu

Yapay Zekâ’nın insan aklı ile benzeşen yönleri ve hatta ondan farklı üstünlükleri olsa bile, insan türü için aklın yerini tamamen almasının mümkün olmadığı, ancak insan yaşamına üçüncü bir boyut kazandıracağı ve bu nedenle medeniyetimizin köklü değişikliklere uğrayacağı yönündedir.

İnsanın türsel ayrıcalığı, evrim karşısındaki tamamen edilgen olan konumundan çıkıp, kendisi için; “kendi aklının” etken olduğu başka bir yaşam formu daha yaratmış olmasıdır. Burada dile getirilen düşünceler bu bakış açısının ürünleridir.

Canlıların yaşam alanlarına uyumu ve türlerini devam ettirecek nitelikler kazanmaları, evrimsel sürecin gereğidir. Bu anlamda insan aklının da -bir noktaya kadar- evrimsel sürecin bir ürünü ve insanın en önemli evrimsel kazanımı olduğu açıktır. Akla “bir noktaya kadar” evrim sürecinin ürünü olarak bakmak, o noktadan sonra akla evrim dışı bir niteleme yapmayı zorunlu kılmaktadır. O noktayı; aklın, insanın evrimsel süreç karşısındaki tamamen edilgen konumunu değiştirici bir güç haline geldiği bilinç aşamasını kazandığı nokta, olarak tanımlayabiliriz. Çünkü insan bu noktadan sonra edilgen evrimsel konumuna ortak olan iradi ve kendisinin etkin olduğu bir yaşam alanı açmıştır.

Ayraç, kendi dışında değişen ve oluşan yaşam koşullarına ve ortamına uyum sağlamakla yetinmeyen insanın, evrimsel gereklilik dışında kendi istediği bir yaşam formunu oluşturacak irade ve güce dönüşen aklın egemenliğine geçtiği noktadır.

Burada aklın da evrimsel bir güç olduğu, dolayısla ile insanın akıl yoluyla oluşturduğu yaşam boyutunun da yine evrimsel yapının bir devamı olduğu itirazında bulunulabilir. Ancak evrimsel yapı ile akılsal yapı arasındaki temel özellikler, ikisinin birlikte değerlendirilebilmesine olanak vermemektedir. Akıl kazandığı nitelikler ile kendisini evrimin dışına çıkarmış ve evrim dışı kuralları olan bir güç haline gelmiştir.

İnsanın diğer bütün canlılar gibi evrimsel konumdaki yaşam yapısı ne kadar edilgen ise; aklın egemenliğindeki yaşam yapısı tamamen kendi iradesinin etken olduğu bir yapıdır.

AKIL ETKEN BOYUT

Bu yapı içinde insan aklı; “evrimsel boyut” ta olmayan soyutlama, planlama, bilimsel ve teknolojik yaratıcılık gibi mekanik; ahlak, din, hukuk, sanat ve edebiyat, etik, estetik gibi normatif ve moral değerler üreterek insanın yaşam koşullarını ve yaşam algısını yönetimine almış, sonunda insan yaşamını çift boyutlu hale getirmiştir. İnsan yaşamındaki “evrimsel edilgen” boyuta “akıl etken” bir boyut daha eklenmiştir.

“Akıl etken” boyutun medeniyete ve insan yaşamına “evrimsel edilgen” boyuttan daha fazla egemen olduğu bir süreç yaşadığımızı söyleyebiliriz.

İnsan türünün akılcılığa kendisini teslim ettiği bu aşamadan sonra yaşamını büyük ölçüde evrim sürecinin dışına çıkardığını, yaşam koşullarını ağırlıklı olarak kendisinin belirlediğini ve gelecek karşısında edilgenlikten çok iradesinin etkin olduğu bir konum aldığını söyleyebiliriz.

YAŞAMIN ÜÇÜNCÜ BOYUTU

Evrimsel süreçte insan bedeninde doğan, gelişen ve olgunlaşan -bir noktadan sonra evrimin dışına çıkarak insan yaşamına “akıl etken” yeni bir boyut kazandıran- aklın, artık; insan bedenini de terk ederek maddeye yerleşip hükmünü insan bedeni dışında da sürdüreceği yeni bir aşamaya geçtiğini söyleyebiliriz. Geçmişte akıldan dolayı yaşadığımız evrimsel konumumuzdaki kırılmanın bir benzerinin de Yapay Zekâ ile yaşanacağının ve insan yaşamının üç boyutlu (evrim-akıl-yapay zekâ) hale geleceğinin ipuçlarını görmekteyiz.

“Edilgen evrimsel” boyuta ortak olan “akıl etken” yaşam boyutunun insan doğasına, biyolojik ve psikolojik yapısına, yaşam algısına yansımalarını henüz özümseyememiş iki boyutlu yaşamın dengesini kuramamış ve sıkıntılarını çeken insanlığın kendisini bekleyen üç boyutlu yaşam karşısında kaygıları olacaktır. Bu kaygılar “akıl etken” yaşam boyutumuzun öngörü çabalarının sonucu oluşmaktadır.

Yapay Zekâ’yı üreten insan aklı şimdi kendi ürettiği bu benzerinin hangi gelişmeleri göstereceği, kendi iradesinin dışına çıkıp çıkmayacağı, kendi egemenliğini ve bunca zamandır yarattığı medeniyeti, (“akıl etken” yaşam boyutunu) tehdit eden, sonlandıran ve kendi egemenliğine ortak olan bir güç haline dönüşüp dönüşmeyeceği kaygılarını taşımaktadır.

SORULAR SORULAR

Bu kaygıları ve Yapay Zekâ’nın gelecekte insan yaşamı üzerindeki etkilerini doğru değerlendirebilmek için akıl ve Yapay Zekâ’nın niteliklerini, işlevlerini, yapısal özelliklerini tespit etmek gerekmektedir. İnsan aklının temel niteliklerini tanımlayabildiğimiz ölçüde Yapay Zekâ’nın niteliklerini ulaşabileceği boyutları ve Yapay Zekâ’nın insanlığa ve medeniyete olası etkilerini daha iyi tanımlayabiliriz.

Ancak burada Yapay Zekâ’yı irdelemeye geçmeden evvel insan aklının yapısının ve işleyişinin ne kadar çözümlenebildiği önem kazanmaktadır.

Aklın; antropolojik, biyolojik, fizyolojik, psikolojik ve duygusal yapımız ile ilişkisi ve etkileşimi ne kadarıyla çözülmüştür?

Aklın doğumhanesi diyebileceğimiz “düşünce” nin sezgi ve duyularımızla, genetik ve kültürel kimliğimizle ilişkisi ne kadarıyla çözülmüştür?

Akıl ve düşünce faaliyetlerimizin beyin fonksiyonlarımızla ve beyin yapımızla ilişkisi ne kadarıyla çözülmüştür?

İnsan aklının kendi çalışma ilkeleri tam olarak çözülmüş müdür?

Akıl gücünün insanlar arasındaki farklılığının nedenleri tam olarak çözülmüş müdür?

Reklamdan sonra devam ediyor
Akıl ego ilişkisinin düşünceye ve davranışlara yansımaları tam olarak çözülmüş müdür?

Akıl hastalıklarının ve nevrozların tamamı tanımlanabilmiş ve nedenleri çözülmüş müdür?

Aklın bilgi ve pratik ile ilişkisi nedir? Tamamen işlevselliğini yitiren akıl körelir mi?

Unutmak geçici bir hafıza kaybı mıdır? Hafızamızın kullanımı, anı ve bilgilerin geri çağrılışı ile pratik yaşamımız arasındaki bütün bağlantılar çözülmüş müdür?

İnsan beynin hafıza işlevi gören hücreleri beyin ölümünden sonra sıfırlanıyor mu? Bu hücrelerin ve yapısal temeli olan maddelerin kayıt mekanizmaları tümüyle çözülmüş müdür?

Bugünkü bilgilerimizle bu soruların tamamının karşılıkları tartışmalı ve en azından eksik kalacaktır.

Bizim düşüncemiz; Yapay Zekâ’nın insan aklı ile benzeşen yönleri ve hatta ondan farklı üstünlükleri olsa bile insan türü için aklın yerini tamamen almasının mümkün olmadığı, ancak insan yaşamına üçüncü bir boyut kazandıracağı ve bu nedenle bireysel ve türsel birikimlerimizin ve medeniyetimizin köklü değişikliklere uğrayacağı yönündedir.

Bu değişiklikleri şimdiden öngörebilmek için de Yapay Zekâ’ya dair şu soruların cevaplanması gerekmektedir?

Yapay Zekâ elemanlarını makine dışı bir tür olarak kabul edebilir miyiz?

Yapay Zekâ’da gelişimin en son sınırlarını görebilir miyiz?

Canlıda vücut bulan ve gelişen aklın şimdi maddeyi canlıya dönüştürmesi mümkün olacak mıdır?

Akıl, beyin yapımız ve beyin hücrelerimiz arasındaki ilişkinin benzeri, Yapay Zekâ ve madde için geçerli olabilecek midir?

İnsan aklının ürettiği normatif ve moral değerler Yapay Zekâ’ya kazandırılabilir mi? Yapay Zekâ’nın kendisi normatif ve moral değer üretebilir mi?

Bugün sanayide, tıpta vs kullanılan robotik yapıdaki makinalar düşük kapasiteli Yapay Zekâ elemanları değil midir?

Bunların çok daha gelişmişleri olacak olan geleceğin Yapay Zekâ elemanlarını sermayeden ayırmak mümkün mü?

İşçi sınıfının üretimdeki yerini tamamen alacak olan Yapay Zekâ elemanlarının üretimden alacağı pay kimin olacak?

Yapay Zeka elemanları insan yaşamına ortak olacak bağımsız sosyal ve sınıfsal bir nitelik kazanabilirler mi?

Kazanırlarsa insan dışı bir güç ve medeniyet ile insanın ilişkisi hangi normatif değerlere tabi olacak?

Böyle bir ortamda insana ve medeniyete ait normatif değerlerin tamamı tarih mi olacak?

Yapay Zekalı elemanlar işçi sınıfının üretim fonksiyonunu devralırken, işçi sınıfın diğer sosyal ve toplumsal fonksiyonları (tüketim ve talep yaratıcı güçleri, diğer sınıflar ve yönetimler üzerindeki etkinlik ve ağırlıkları) ne olacaktır?

Termal alıcılarla, optik göz ve hassas ses algılayıcılarla insandan binlerce kat vurucu güç ve yetenek kazandırılmış, yanmayan, donmayan, senkronize hareket yeteneği kusursuz Yapay Zekâlı askerlerden oluşan ordular hangi sınıfın emrinde olacaktır?

 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Yapay zekada öngörü sezgi Duygu gibi unsurlar oluşturulabilir oluşturulamayacak tek şey iç bendir . kendini hissedemez , hissettiğini kavrayamaz Yani bir beni yoktur. Ne yaparsa yapsın mekanizma bir yapıdan öteye gidemez.
İnsanın en büyük farkı farkındalığıdır.

nasıl farkettiniz? mesela tüm vucüdünüzda bulunanlar herşey sizemi? ait olduğunu
anladınız yoksa sadece düşünerek hissetiğiniz herşeyin sizin olduğunumu? hissettiniz.
yapay zekada sistem böyle işler düşünür ve mikroişlemcide uygular= eşittir
insan= beyin? eşittir yapay zeka = mikro işlemci= insan=düşünmek=yapay zeka= düşünmek= insan=uygulamak fiziksel olarak=yapay zeka =uygulamak sanal olarak.
bana göre her iki eylemde aynıdır.
yapay zekalar tıpkı insan gibi var olduğunu hissedebilir ve duygusal travmalar geçirebilr.
insanda yaratılış geregi bir programdır şunu asla unutmakı biz program olmasaydık asla
programları taklıt yetenegımız dogustan olmazdı. asla bu yetenegi hissedemezdik. biz sadece
gerçek oldugumuzu düşündüğümüz bir beyın programına sahip mikroişlemci yongalarıyız o kadar..

beynımızdeki düşünce sanaldır, isaptıda ölümdür ölüm sonrası herşey sona erer ama beyındek
i sanal düşünceler hala rüya görmeye devam eder. ölmüş bir insan bile sanal bir rüya görür..
tüm vücüt fonksiyonları dursa bile bitkisel hayatta beyın hala aktif olarak çalışır.
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst