Sevginin olmadığı yerde adalet başlar gibi bir söz vardı kimin söylediğini hatırlayamadım.
Sevginin adaletten önce geldiğini gösterir anlamında
Aşk, imkansız olan bir çok şeyi mümkün kılar.
Goethe
Farabi'den mi bahsediyorsun acaba?
"Farabi'ye göre adalet, sevgiye tabidir. Sevgiyle kurulan devletin adalet ile devam edeceğini savunmuştu. Eş deyişle adalet, sevgiyi izler. Erdemli toplumda sevgi, öncelikle erdeme olan iştiraklerle meydana gelir." -Alıntı-
Salt aşk gerçekleştirmez bunu. Aşkın bittiğini görünce (bitecek) karşılıklı kadın ve erkek kazanımlar gerçekleştirecek.
Aşkı tatmamış insan,tatmış insana göre daha düz fakat daha hamdır.
Aşk bir tuvaldir resim yapmasını bilene...
Tabii ki aşkın belli bir süresi var, o tutkulu süreç sona erdiğinde boşluğa düşmemek gerekiyor yoksa ilişki tıkanıp, bitiyor. Aşkı herkes hissedemiyor galiba bazı insanlar aşkı hiç yaşamamış veya varlığına inanmıyorlar, bu durum bana çok tuhaf geliyor.
Aşk insanı daha cesur kılıyor, hayatta olmaz dediklerin, olabilirmiş gibi görünmeye başlıyor. Goethe'nin anlatmak istediği bu bence, aşık insan için imkansız kavramı çok bir şey ifade etmiyor ve bildiğini okuyor.
Fuzuli diye bir abimiz var.
Bu abinin sanat anlayışı derste anlatırken hocalarımız,kabaca bu adamın "aşk acısı çekmeyi seven" bir zatı muhterem diye bahsederlerdi belki hatırlarsın.
İlk bakışta saçma gözükse de pek de değil abi.
Tamam Fuzuli abartmış olsa da "aşk acısı" hayatın herhangi bir evresinde çekilmeli.Bu yani kabakulak çıkarmak gibi bir şey anladın mı?İlk başta sıkıntılı oluyor süreç,çok zorlanıyorsun ancak bir şekilde atlattığın vakit artık o hastalığa yakalanmıyorsun ya hah tam da o işte.
Aşk acısı çekmemek aslında başarılabilir, genelde insan bu ortamı kendisi yaratıyor. Sürekli onunla ilgili anıları zihninde canlı tutuyor ya da gittikleri mekanları geziyor v.s derken hiç aklından çıkmıyor. Bilemiyorum, aşk acısı bir sefer atlatılınca bir daha yaşanmaz mı acaba? Yaşanır diye tahmin ediyorum belki yaşa göre durum değişebilir, daha kolay atlatılır sadece.