zeitgeist hareketinin meydan okumasına ne diyorsunuz

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde la tarafından oluşturulan zeitgeist hareketinin meydan okumasına ne diyorsunuz başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,061 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı zeitgeist hareketinin meydan okumasına ne diyorsunuz
Konbuyu başlatan la
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan glsezinrs

Doru

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Eki 2009
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
benim bir kısım bilgim gqqgle arama motorunda da karşılaşabilirsiniz j.krıshnamurtı'nin görüşlerinin bazı bölümlerini yani anlayışlarınıda kullandığını düşünüyorum. Ancak bölümünüzdeki video'yuda izleyemediğim için daha geniş bir açıklama yapamıyorum. Birde çok önemli bir şey daha söylemek istiyorum en çok korkmamız yada özür dileri uyanık olmamız gereken bir şey var oda doğruların içine yoğrulmuş YALANLARDIR.
 

melaike

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2010
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Sanırım 2 belgesel sunuldu ben Zeitgeist Addendum'u izledim mantığıma doğru geldi. İnsanlar üzerinde oynanan oyunların KÜRESELLEŞTİRME adı altnda nasıl saptırıldığndan bahsediyor.İnsanların nasıl parasal sistemin köleleri olmaya zorlandığından ve bunlarara sebep olan 3 büyük güçten bahsediyor.Ekonomik suikastçilerden, din ideolojisinin insanlara nasıl empoze edildğinden, insanı insana düşüren sapkın mantıklardan, savaşı ticarete döken düşüncelerden, devletleri elegeçirme, kontrol altına alma sisteminin adım adım nasıl işlediğini, belirtilerinin ne olduğunu anlatıyor.Günümüz Türkiyesi'nde de belirtileri açıkça görülebiliyor belgeselde.Ülkeler üzerine kurulan tuzaklardan nasıl kurtulanacağı ütopik bir biçimde anlatılıyor.Keşke olsa diyesiniz geliyor.Ama ne mümkün.SİSTEMİ BOZMAK İNSANLARIN ELİNDE ama işte .....

Herkese şiddetle öneriyorum belgeseli izlenmeye değer
Tabi ne amaçla hazırlandığı konusunda yorum yapamayacağım iyi mi? kötü mü? Amaç belgeselde olan amaçsa harika ama altında neler gizli bilemeyeceğim izleyin tartışalım bende daha kapsamlı bir araştırma yapayım bu konuyla meşgul olduğum dönemin üzerinden 6 ay geçti
 

nilüfer

Üye
Yeni Üye
Katılım
29 Kas 2008
Mesajlar
246
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Zeitgeist Nedir? Ne Değildir?

Zeitgeist Almanca “Zamanın Ruhu” demek. Popüler manada ise sadece bir belgesel serisinin adı olarak bilinmekte. ‘Zeitgeist Hareketi (Oluşumu)’ adında bir kitle yaratıldı. Zeitgeist, en popüler sosyal ağ sitesi olan Facebook’ta binlerce üyesi olan bir gruba sahip. Ayrıca ülke bazında da gruplar bulunmakta.

Zeitgeist Belgesel’inin ilk bölümü 2007 yılında internette (video.google.com) sitesinde yayınlandı. Konuları ele alışı ve cüretkar açıklamaları ile popülerlik kazandı ve bir çok dile çevrildi. İlk filmin konularına kısaca bakarsak ;

Bölüm 1 : Din kurumu çok ciddi bir şekilde eleştiriliyor ve Hristiyanlık üstünden bu kurumun büyük bir hikayeden oluştuğu savunuluyor. Bunu da “İnsanoğluna inandırılmış en büyük hikaye” olarak dramatize ediyor. Belgesel Hz. İsa’nın hiç varolmadığını çok eski inanışlardaki peygamber figürü ile İsa’nın birebir uyduğunu söylüyor. Dini kurumlarının para ile olan iişkisine de ciddi bir eleştiri getirildiğini de unutamak lazım.

Bölüm 2 : Bu bölüm, 11 Eylül olaylarının ABD’nin işi olduğu yönünde kurgulanmış. Bir çok kişi tarafından ‘komplo teorisi’ olarak görülen bu bölümün alt metninde yatan şey; “Dünyadaki insanların çoğu din hikayesine inanmışlarken buna neden inanmasınlar ki?” den ibaret.

Bölüm 3 : Bu bölümde artık çok daha realist söylemler var. Komplo teorisi olarak algılanabilecek tek bir konu vardı bu bölümde “Tek Dünya Hükümeti” adındaki proje. Ekonomi , Sermaya, Politika kavramları ile haşır neşir oluyoruz. Savaşların küçük bir sermaye grubu için nasıl büyük karlar sağladığını kanıtlarıyla izliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sermaye gruplarının insanlığı ne kadar çok?! önemsediklerini bir kez daha görüyoruz.

Venüs Projesi!

Venüs projesi Jacque Fresco ve Roxanne Meadows tarafından 1975 yılında başlatılan bir proje. İşin başındaki Fresco dünyaca ünlü bir Futürist mimar – endüstriyel tasarımcı. Venüs Projesini kabaca anlatmak gerekirse “Kaynak bazlı ekonomi” adı altında bir sisteme dayanıyor. Mantığı şu, teknolojiyi gerektiği gibi kullanabilirsek dünyadaki tüm rezervler insanlık için yeterli olacaktır. Bu şekilde parayı de ortadan kaldırıyor proje. Para olmadığı zaman suçların da önüne geçileceği söyleniyor, böyle olunca hapishanelere de gerek kalmayacak deniyor… Aynı zamanda tüm üretimin otomasyona geçeceğini (çalışmanın ortadan kalkacağını) böylelikle insanların kendi içlerindeki özelliklerini dışa çıkaracak şeylerle ilgileneceğini söylüyor.
NASIL?
Film sonunda bunu bir kaç madde ile sıralıyor.
Bir. Bankacılık sahtekarlığını ortaya koyun. Citibank, JP Morgan Chase, ve Bank of America, ahlaksız federal rezerv sisteminin en güçlü denetleyicileridirler. Bu kuruluşları boykot etme zamanıdır. Eğer bunlarda banka hesabınız veya kredi kartınız varsa, paranızı başka bankaya yatırın. Mortgage anlaşmanız varsa,
başka bankadan tekrar finanse edin. Hisselerine sahipseniz, satın. Onlar için çalışıyorsanız, işi bırakın. Bu hareket, özel bankacılık kartelinin arkasında gerçek güç olan FED’i küçük düşürecektir. Bankacılık sisteminin sahtekar
olduğunun farkına varılmasını sağlayacaktır.
İki. Televizyon haberlerini kapatın. Haber almak için internetteki bağımsız haber ajanslarını ziyaret edin. CNN, NBC, ABC, FOX ve diğerleri, statükoyu korumak için tüm haberleri filtreden geçirirler. Tüm ana medya kurumlarına sahip dört şirket yüzünden tarafsız haber imkansızdır. İnternetin gerçek güzelliği de buradadır. İnternetteki serbest bilgi akışından dolayı kurulu düzen kontrolünü kaybediyor. İnterneti her zaman korumalıyız, çünkü bugün gerçek kurtarıcımız odur.
Üç. Kendinizin, ailenizin veya tanıdığınız herhangi birinin askeriyeye katılmasına, asla izin vermeyin. Bu eskimiş kurum, artık sadece kurulu düzeni devam ettirmek için kullanılıyor ve artık amacına uygun değildir. Irak’taki ABD askerleri, ABD şirketleri için çalışıyorlar, insanlar için değil. Propaganda güçleri, bizi savaşın doğallığına ve askeriyenin onurlu bir kurum olduğuna inandırmaya çalışıyor. Eğer savaş doğal bir şey ise neden her gün travma sonrası stres bozukluğu sebebiyle 18 eski Amerikan askeri intihar ediyor? Eğer erkek ve kadın askerlerimiz bu kadar onurlandırılmışlarsa neden Amerikalı evsiz insanların %25′i eski askerden oluşmakta?
Dört. Enerji şirketlerini desteklemeyi bırakın. Müstakil bir evde yaşıyorsanız, şehir şebekesinden çıkın. Evinizi temiz enerji ile kendi kendini idare edecek hale getirmenin yollarını araştırın. Güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilen enerjiler artık ulaşılabilirler ve geleneksel enerjilerin bitmek bilmeyen fiyat artışıyla uğraşmaktansa bunları araştırmak daha ucuz olacaktır. Araba kullanıyorsanız bulabildiğiniz en küçük arabayı alın ve arabanızı hibrid, elektrik veya mevcut yakıtlar dışında herhangi bir yakıt kullanabilen birçok dönüşümlü teknoloji içerisinden seçin.
Beş. Politik düzeni reddedin. Demokrasi aldatmacası zekamıza hakarettir. Parasal sistem içinde asla gerçek bir demokrasi olmamıştır olmayacaktır. Aynı şirketler tarafından yönetilen iki partimiz var. O pozisyonlara şirketler tarafından getiriliyorlar ve popülerlikleri suni olarak
medya tarafından oluşturuluyor. Özünde yozlaşmış bir sistemin içinde 2 yılda bir personel değişimi anlamsızdır. Bu politik oyunun gerçek yanı
yokmuş gibi davranmak yerine enerjinizi bu bozuk sistemin üstesinden gelmeye odaklayın.
Ve altı. Harekete katılın. www.thezeitgeistmovement.com’a girin.
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Takip edebildiğim kadarıyla mantıklı ama çok da bilinmeyen şeyler değil güzel düşünce ama uygulamada ne kadar etkili onu da görmek lazım.
 

criminal

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Ara 2009
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
zeitgeist harekatinin düşüncesi toplumsal barış için geçerli bir harekettir ama anladığım kadarıyla ütopya dan oluşuyor,yani düşünce de kalan şey ve gerçekleşmesi mümkün olmayan ....bir yanlışım varsa lütfen düzeltin değerli felsefe dostları...
 

nilüfer

Üye
Yeni Üye
Katılım
29 Kas 2008
Mesajlar
246
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Dünyadaki 7 milyon insanın sadece yüzde 10u bu harekete inanıp birşeyler yapmaya(harcama ve tüketimi kesmek gibi) başlarsa gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu düşünülüyor.

“Bunca yoksulluk varken mutlu olabileceğimizi sanmıyorum. Ama yapacak birşeyler var. Bugünlerde sokaklarda olmak ne anlama geliyor? Protesto etmek mi? Kendinizi kandırmayın. Bu işe yaramaz. Devrimi başlatmak için ellerimize silah almıyoruz, bugünlerde devrim yapmak gerçekten kolay. Sistem bankaların gücü üzerine kurulu, bankaların çökertilmesi gerekir.” Eric Cantona
Üç milyon insanın paralarını bankalardan çekmeleri halinde, sistemin çökeceğini söylüyor: “Üç milyon, 10 milyon insan... Ve bankalar çöker, gerçek bir tehdit de yok. Bu gerçek devrim. Zor değil, sokaklara çıkmak ve otomobilinizle kilometrelerce yol gitmek yerine yakınınızdaki bankaya gidin, paranızı çekin. Çok sayıda insan bunu yaparsa sistem çöker. Silahsız, kansız...”

Bu sadece bir öneri daha bir çok şey yapılabileceği kanısındayım.Kapitalist sisteme boyun eğmektense bir düşüncenin /hayalin yada ütopyanın peşinden gitmeyi yeğliyorum.Kapitalizm gelmeden öncede bir düşünceden ibaret değilmiydi ama gerçekleşti bu neden gerçekleşmesin?
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
ülkemizde insanların %90 ının bankaya para vermesi gerektiğini düşünürsek eric cantona nın sözünün bu ülkede geçerliliği olmadığı görülüyor. bankada parası olanların da böyle bir vicdan sergilemesi imkansızdır. zaten banka faizinde milyonları olan birinin ahlakından dininden imanından vatanseverliğinden şüphe etmek gerekir diye düşünüyorum... ama gene de türbanı çıkarırsa kadınlar sorunlar hallolur :)
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Fabian'ın oykusunu okuyan varsa bence çok da gercekçi oldugu ortaya cıkıyor ama herkesın elini tasın altına koyması gerekiyor.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Dünyadaki 7 milyon insanın sadece yüzde 10u bu harekete inanıp birşeyler yapmaya(harcama ve tüketimi kesmek gibi) başlarsa gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu düşünülüyor.

“Bunca yoksulluk varken mutlu olabileceğimizi sanmıyorum. Ama yapacak birşeyler var. Bugünlerde sokaklarda olmak ne anlama geliyor? Protesto etmek mi? Kendinizi kandırmayın. Bu işe yaramaz. Devrimi başlatmak için ellerimize silah almıyoruz, bugünlerde devrim yapmak gerçekten kolay. Sistem bankaların gücü üzerine kurulu, bankaların çökertilmesi gerekir.” Eric Cantona
Üç milyon insanın paralarını bankalardan çekmeleri halinde, sistemin çökeceğini söylüyor: “Üç milyon, 10 milyon insan... Ve bankalar çöker, gerçek bir tehdit de yok. Bu gerçek devrim. Zor değil, sokaklara çıkmak ve otomobilinizle kilometrelerce yol gitmek yerine yakınınızdaki bankaya gidin, paranızı çekin. Çok sayıda insan bunu yaparsa sistem çöker. Silahsız, kansız...”

Bu sadece bir öneri daha bir çok şey yapılabileceği kanısındayım.Kapitalist sisteme boyun eğmektense bir düşüncenin /hayalin yada ütopyanın peşinden gitmeyi yeğliyorum.Kapitalizm gelmeden öncede bir düşünceden ibaret değilmiydi ama gerçekleşti bu neden gerçekleşmesin?
Kapitalizm diüşüncesi gelmeden önce illa ki "kapital" vardı...Kapitalizm karşıtlarının zaten bankalarda parası yok ki çeksin?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst