ZAMAN

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde Adem tarafından oluşturulan ZAMAN başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,948 kez görüntülenmiş, 101 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı ZAMAN
Konbuyu başlatan Adem
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan elbisss

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Hepimiz ZAMAN ın sürekliliği olan ve geçmişten geleceğe akıp giden bir şey olduğu yanılgısıyla yaşarız....


Halbuki akıl sahibi herkes yaşanan sadece bir AN olduğunu anlayabilir... Çok basit bir mantıkla yaşarken ne geçmiş bir AN yaşanır ne de gelecek. Yaşanan sadece bir AN vardır....
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Varlık hiçbir zaman var olmamıştır ve hiçbir zaman varlığa gelmeyecektir. (….) Eğer o hiçten varlığa gelirse, onu daha önce de değil de daha geç varlığa gelmeye hangi zorunluluk mecbur etmiş olabilir. O halde onun ya tamamen var olması veya tamamen var olmaması gerekir

Parmenides

Hepimiz ZAMAN ın sürekliliği olan ve geçmişten geleceğe akıp giden bir şey olduğu yanılgısıyla yaşarız....

Çok basit bir mantıkla yaşarken ne geçmiş bir AN yaşanır ne de gelecek. Yaşanan sadece bir AN vardır....

Varlık zaman bakımından başlangıçsız ve bitimsiz

Parmenides

Her şey ezeli ve ebedidir. Yoktan varlık, varlıktan da yokluk meydana gelmez. -Parmenides

Var olan aynı zamanda mekanı doldurandır. -Parmenides
Tüm olan eksiksiz olduğu için, tüm yerlerde belirlenimlerinde kendisi gibidir."

Burada daha çok, orada daha az olmak üzere, unun aynıya ulaşmasını engelleyecek bir yokluk yoktur;

Varlığın en son sınırı eksiksiz olduğuna göre, özekten tüm yönlerde eşik olarak genişleyen ve her yanında yusyuvarlak bir küreye benzer, çünkü şu ya da bu parçasında daha büyük ya da daha küçük olamaz.

Varlık ayırılabilir değildir, çünkü bütünüyle kendisi gibidir. Hiçbir yerde daha çok değildir,

-Parmenides
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Var olan ne varsa, üzerine düşünülebilen ne varsa Parmenides için, o Varlıktan başka bir şey değildir. Varlık birdir/(bütündür) ve bölünemez; bir başlangıcı yoktur, bir sonu yoktur, yani ezeli ve ebedidir; zamansal değişimlerden bağımsızdır, yani herhangi bir şekilde zamana bağlı değildir. Varlık sonsuzca aynıdır ve zaman dediğimiz şey gerçek değildir, çünkü geçmiş, şimdi ve gelecek birdir. 9

 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Mekan ve zaman, birbirlerinden ayrılamayan parçalardan birleşik olduğundan, sonsuz bölünme, çelişme(yi gizleyen bir kavramdır....)

Zenon


Yukarıdaki cümleyi sevmedim bence anlam hatası var
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28


Katkı için teşekkur ederim...

Yukarıdaki mesajımın kaldığı yerden devam etmek istiyorum...
Hepimiz ZAMAN ın sürekliliği olan ve geçmişten geleceğe akıp giden bir şey olduğu yanılgısıyla yaşarız....


Halbuki akıl sahibi herkes yaşanan sadece bir AN olduğunu anlayabilir... Çok basit bir mantıkla yaşarken ne geçmiş bir AN yaşanır ne de gelecek. Yaşanan sadece bir AN vardır....

Bizim ZAMAN dediğimiz , aslında hareket ve değişim olan HAYAT ın ta kendisidir. Yani zaman hareket ve değişimden ibarettir.
Peki zaman yoksa geçmiş ve gelecek te olmamalı değilmi ? Geçmiş ve gelecek algımızda hiçbir şekilde şüphe etmiyeceğimiz
bir tarzda oluşturulmuştur.

Bunu bir örnekle açıklayalım :
Bir film şeridi düşün. Film şeridinde filmin başlangıcı ve sonu aynı anda bulunmaktadır.
Fakat görünür değil,sakĺı biçimde. Film oynatılmaya başlandığında her bir kare sırayla sahnede görünür hale girer. Her bir kareyi bir an olarak düşünürsek sırası gelen kare görünmezlikten görünür hale geçtikten sonra tekrar görünmez haline geri döner. Seyreden kişi gorünür olduktan sonra tekrar görünmezliğe geçen kareleri "GEÇMİŞ" henüz ortaya çıkmamış kareleri "GELECEK" olarak adlandırır...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Katkı için teşekkur ederim...

Rica ederim. İki cümle de ben katayım.

Varlık zaman sorununda şunun üzerinde durmayı önerebilirim

Başlangıç efsanesi.
Bu efsaneyi çözümlemek diğer bir çok şeyi çözümlüyor. Ontoloji düğümü de buna bağlı, varlıksal bir çok sorunun ucu da.
Çok basit görülen ve bu tip bir aktarım da karmaşa arama anlamında basitlik nedeniyle çoğunlukla okuyucu tarafından gözde kaçırılan ve nadiren algılanan bir sorun bu.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Rica ederim. İki cümle de ben katayım.

Varlık zaman sorununda şunun üzerinde durmayı önerebilirim

Başlangıç efsanesi.
Bu efsaneyi çözümlemek diğer bir çok şeyi çözümlüyor. Ontoloji düğümü de buna bağlı, varlıksal bir çok sorunun ucu da.
Çok basit görülen ve bu tip bir aktarım da karmaşa arama anlamında basitlik nedeniyle çoğunlukla okuyucu tarafından gözde kaçırılan ve nadiren algılanan bir sorun bu.


İçtenlik, zannedersem başlangıç efsanesinden kastın BİG BANG. Big bang ya da başka bişey burada bence önemli olan BAŞLANGIÇ.

Öncelikle TEK VARLIK sonsuzdur ve sonsuz sıfata sahiptir. Bu sıfatlardan biri de İLAH olmaktır. Tek varlığın İLAH olma sıfatı KULLAR ının olmasını zorunlu kılmıştır. Peki kul ne demektir ? Sınırlanmış , muhtaç , İLAH ına her halinde bağımlı varlık. İşte O tek varlık EVREN in İLAH ıdır ve onu düzenlemiş , onda herşeyi yerli yerine koymuştur.

Eğer evrenin bir BAŞLANGIC ı ve sonu olmasaydı KUL değil İLAH olurdu. O halde kul başlangıç ve son ile VAR göründü. Göründü diyorum çünkü VAR olsaydı VARLIK çoğalmış olurdu. Oysa varlık TEK tir. Yani evren, BAŞLANGIÇ ve SON yani zaman , O tek varlığın sınırlı görüntüleridir.

Başlangıç ve son sadece varlığın sonsuz sıfat ve görünümleri içerisindeki bir sınırı belirtir. Bu sınırın öncesi de sonrasıda SONSUZ varlıktır.

Yani başlangıçta O son da... Hepsi VARLIK ın görüntüleri..

Kısaca Sonsuz olan TEK VARLIK ta , big bang ve evrenin çöküşü birlikte bulunur.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Biraz serbest yazmama izin var mı?
İlgisiz gözükebilir ama bana göre en ilgili:

Bakın sayı doğrumuz var
Kronoloji
Çocukluğumda okulumun duvarında eski çağlardan bu yana zamanı temsil eden bir akış çizelgesi vardı.
Ben şunu öneriyorum
Bu size komik gelebilir.
Doğruyu elinize alın. Bir çubuk gibi ve bakın ona. Boşlukta kendinizi görürsünüz. Koca bir boşluk. Elinizde bir doğru.

Doğruyu evrende kullanmayı deneyin. Onu güneşle ay arasına yıldızlar arasına dış uzaya bir yerlere götürün. Sığmaz ve hiç bir yere uymaz. Bir şeyi ölçmez. Bozuk gibidir yani bir işe yaramaz. Her şey küredir. Her şey döner ve hareket eder. Bir doğruyla hiç bir şeyi ölçemezsin.

Bu yine size komik gelebilir.

Sayı Çemberi ya da Sayı Küresi

Tıpkı bir doğru gibi bölerek bir çemberde sayılar işaretlemeyi ya da sayıları ucu açık doğru değil de bir çember de temsil etmeyi deneyelim. Kabaca bir sonsuzluk oluştu. Bunun başlangıcı ve sonu yok ve sayısal işaretleme alabiliyoruz.

Doğrusalllık ve doğrusal düşüncenin yıkılması gerekiyor. Lineer iki uçlu doğrusal algı.

Bir küreyle sayı saymayı ve işaretlemeyi deneyin, İçini ve dışını ya da tam kendini kullanın.
Mesela evrene boşluğa bir nokta koyun. Bir küredir. Üç boyutlu doğru bir konidir.

Doğrular daire yüzeyinde sonsuz uzanımda ya bir çember oluşturur ya da sonsuz bir spiral çizer.

Bir masanın yüzeyi düzlemdir. Yeryüzünü kaplayabilen bir masa yapabilseydim küre olurdu. Onu sadece uzaydan küre olarak görebilirdim.

İnsanın en büyük hatası. Bir şeylerin bir yerlerde başlayıp bir yerlerde bittiğini ve sürekli uzayıp gittiğini düşünmesi. İşaretlemesini düzlemsel başlangıç son arasına sıkıştırması ve herşeyi iki ucu ayırarak ikiye bölmesi. Sağ ve sol. A ve B gibi. A dan değilsen C olasılık/seçenek değil B olarak sınıflandın. Siyah beyaz ,biraz da gri.
Dindar değilsen ateistsin. Ateistsen aynı zamanda maddeci materyalist Nihilist komünist uzayan bir şablon var. Bu tartışmayı çok yaptım. C ve D yok. Dine inanmıyorsan bilim yolundasın. Üçüncü yol yok. Sonsuz özgür yol yok.

Sayı sistemini de uzay zamanı da böyle förmülize ediyor. Evreni böyle algılamaya çalışıyor. Bir geçmiş var. Bir başlangıç var. bir sıfır var. Sabit sıfır noktası oradan oluştuk başladık. İyi de bunu kim söyledi_?

Bir dairenin merkezine bir ışın demeti (ya da ışık kaynağı) koyalım. Işık hangi yöne gitmeyi seçer. Işık küresel dalgalarla yayılır her yöne aynı anda gider ve dairenin tüm iç yüzeyine eşit anı an da ulaşır.
Işık böyle yayılır.
Işık sağa sola uzayan bir doğru değil. Seste. Titreşimler ve dalgalar. Hep bunlar küre. Dalgalar.

Bakın şunu önereyim. Bu başlık sanırım benim benzer yazımdan sanırım gelişti o halde

Hiçbir şey (herşey) yoktan var ve vardan yok olamaz ve (her şey) şu an vardır.
Ne kadar zamandan beri varolduğunu ve bir başlangıcı (öncesi/evveli) olup olmadığını (kesin) bilmiyoruz.

(O hal de belki hep vardır. Hiç yok ya da başka form da değildi. Kesin bilmiyoruz)
O halde herşey ya hep varolmalıdır (ezeli/sonsuz) ya da bilmiyoruz ve gerisi hipotez olarak tutulmalı
Yani evren için aranan başlangıç varlığın başlangıcı için öne sürülmemeli ve dayatılmamalı.

Ben şunu düşünüyorum başlangıç olmadığını farketmek zaman üzerine diğer problemleri çözüyor zamanın nasıl olduğunu belki de algılamamız gerekmiyor.

Bu ontoloji açısından bize pek çok kolaylık sağlar.
Determinizm ve nedenselliği terkederiz. Determinizm ve nedensellik saçmalığında kurtuluruz. Hem de bir an da olur.
Tanrı arayışını terkederiz. Hem de görerek ve farkederek bunun ayırdına vararak bilerek
Suç yüklemeyi bırakırız. Varoluşa koşullara tanrıya ve bilinmeyenlere, determinizme ve maddeye herşeye suç yüklemeyi bırakırız
Bizim dışımızda koşulların bizi oluşturması saçmalığını buna geçit vermeyiz
ve pek çok daha fazlası

Özgür bir yazar olarak yazdığım bu, anlaşılmıyorum. İlinti kuramıyorlar. İlinti Evreka da!

Bizi kimse hiç bir şey oluşturmadıysa?

Ölüm ve son kavramlarını insan için bir sınır ama ders olarak görüyorum.

Sonsuzluk ve bütünlüğe dair bir imgelem de/kavrayışta içte bir yer/şey/lerin özgürleştiğini söyleyebilirim, kısmen.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İçtenlik, zannedersem başlangıç efsanesinden kastın
Benim bu tarafta iki sorunum, iki kargaşam var. Dindar ve bilimdar
yani bilim dindarı ve din dindarını dengelemek. İkisine bir dengeli açıklama yapmak.
Yani (tek ilk) Big Bang'e (ve varlığın onunla başladığına) inanan da tanrıya inanan da aynı farketmiyor. İkisi de başlangıca inanıyor. Başlangıç dayatıyor.
Yani varlık'ı kimin hangisiyle başlattığı benim bu tarafta farketmiyor. Başlama başlangıçtır. Başlangıca inanç yanılgıdır. Hurafeyi bu yanılgı besler. Benim için o.

Benim için benim algımda bilim/bilimsel denen düşünce/bilgi yapısı şöyle gözüküyor. Dinin dışına örülmüş çifte güçlendirilmiş ikinci kafes.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Zaman kavramı aslında birer döngünün bileşenidir hayatta var olan ve yaratılan herşey bir döngü içerisinde ilerler bu döngünün başlangıcının oldugu ve bir gün mutlak sonun oldugu degerlerdir

Bir gün dünyaya geldiğimiz gibi döngü nasıl başlıyorsa ve buna yaşamsal döngü diyorsak bir gün öldüğümüzde de döngü kendini tamamlamış oluyor ve bunada faaliyetsel son diyoruz

Aslında evrende yada uzayda olan herşeyın bir döngüsel başlangıcı ve sonu oluyor sistematik hesaplamalar gibi birgün matematik hesabı yaptıgımızda karşımıza bir şey çıkar o çıkanda ilk döngü olan matematik sorusu olur sonrasında dogru cevapladıgımızda son nokta yani soruya verdiğimiz cevap ise döngünün sonu olur

Arada olan cevaplar aslında bütündeki ana cevabı verır nıtelıkte olur...

Dunyadakı zaman kavramı aslında bızım kavrayamadıgımız yada algılayamadıgımız döngüsel sureclerden ıbarettır uzayda böyle bir zaman akışı yoktur..

Uzay bir boşluk gibidir bunu Balona benzetebılırız ve bu balon ne kadar fazla gazla sısırılırse hacmı o kadar genısler aslında evrenlerın uzaklıklarıda buna es parareldir..

Bizim dunyada dongude oldugumuzun bır dıger unsuru yanı bunu anlayabılmenın en ıyı yolu matematıksel hesaplamalarla sıstemsel duzenekte eksıksız ve noksansız ısleyen dunyanın donusu ve gunesın parerel ısınları dıyebılırız dongusel bır yaşam ıcerısınde hayat var olup canlanırken surec ıcerısınde tamamlandıgı noktada dongunun sonu olur

Zaman kavramını aslında bız ınsanlar tanımlarız hayat aslında bırer yaşamsal donguden ıbarettır bunu anlatmayı çok ısterdım ama epey zaman alır o yuzden bu halıyle bıraz karısık gıbı dursada bıraz farklı fıkır oluşturabılır dıye dusunmekteyım..

Dunya ve uzay o kadar muazzam sıstem uzerıne ınsaa edılmıs kı buna eş pararel olarak ay o kadar noksansız dızayn edılmış kı buna gorebıldıgımız ıcın gunesıde ekleyebılırız yanı bır ınsan pergelle çızse ancak bu kadar guzel bır daıre cızebılırdı aya o kadar fazla meteor çarpmasına ragmen asla goruntusunde kı daıresel bozuklugunu hıc bozmamıs olması bıle harıka bır sanat eserının oldugunu bızlere ısaret edıyor

Bu dunyaya yuz kere gelmıs olsam yaratılmış sanat eserıne yuz kere hayran kalmaya devam ederdım bu kadar muazzam eserlerın sahıbı sıstemı bu kadar guzel ınsaa etmesı benı hep kendıne hayran bırakmıştır bu dunyada boyle guzel eserlerı gormek ıcın bakabılmeyı ıyı yapabılmek gerekır dıye dusunuyorum....resmen hayranlık duyarak bu dunyada yaşıyorum ve sukredıyorum böylee guzel bır dunyada olup tanıyabılme fırsatım oldugu ıcın cok sukur..

Böyle.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Başlama başlangıçtır. Başlangıca inanç yanılgıdır. Hurafeyi bu yanılgı besler. Benim için o.

Başlangıc yoksa son da yok içtenlik. Bu sonsuzluktur. Sonsuzluksa BİLİNEMEZ yani görünür olamaz. Başlangıc bunları açıkladıdığımı zannediyorum.

Başlangıçı inkar kendini inkar demek....
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
yapabılmek gerekır dıye dusunuyorum....resmen hayranlık duyarak bu dunyada yaşıyorum ve sukredıyorum böylee guzel bır dunyada olup tanıyabılme fırsatım oldugu ıcın cok sukur

Güzel katkına teşekkür ediyorum...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Aslında belki zannetmiyorsun da zannetirildik. Ben de eskiden zannettiriliyordum da (artık o kadar zannetirilmiyorum) o yüzden şunu demek hakkım var mı?

O zannetirilmeler (vaazlar ve propagandalar) felsefenin konusu değil (teolojik ve diğer bağlam) adem (bizim de geçmişimiz madem burada konu zaman) yani o konu da yorum yapamadığım için üzgünüm.

Kişi kendi düşüncelerini varsa ya tartışmalı ya tartışmamalı. Toplumun genel kabul ve zanları (emilmiş vaaz) en azından benim çok kısmen bazen tartışma alanım.
Yukarıda söylediklerinde bireysel duygu düşüncelerine senin kendi bağımsız düşünce ve çözümlerine temas eden şeyler olduğunda konuşmayı yeğlerim. Bu yanıtı verdiğim içi üzgünüm. Verip vermemekte tereddüt ettim ama yani diger yazdıklarını okumaya bile zorlanıyorum, (sana baskı uygulanıyormuş gibi..zorla yazılmış/yazdırılmış dikte edilmiş şeyler gibi hissediyorum.)
 

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
Katılım
27 Nis 2019
Mesajlar
31
Tepkime puanı
3
Puanları
8
Adem şöyle yapalım mı?
Felsefe en iyi kontrollü soru cevaplarla güzel çalışıyor. Birbirini takip eden tek soru tek cevap. Takip edilebilen soru cevaplar. (Birden çok yargı ve soru olsa da aynı spesifik hedef i işaret eden için tek dedim sayalım yaklaşık olarak)

Yargıları değillemek mümkün ama o yargılara nerden vardığımız karmaşa.
Sanırım şöyle oldu. Ben bir kişisel gönderime Ontoloji çözümlemesine ilişkin önerme ve yargılar bıraktım. Kontrollü mantık önermeleri. Tek tek sınadın mı okudun mu bilmiyorum. Kontrollü bir eleştirin var mıydı yok muydu onu da bilmiyorum. Gönderime yazdın yarfıalrın vardı soruların vardı bunu bir başlık açayım dedin ve bir kaç satır da ben yazdım.

Peki burada diyorsun ki sanırım tek an vadır. Sanırım diyorsun ki bu an başladı. Sonsuz değildir. Bilmiyorum açıkçası. Sanırım çeliştiğimiz burası zaman varlık başlayamaz başlama çelişiktir ve diyenlerdenim. Neyi sormalıyım rmin olamadım ve aramıdaki benim için sorun varolabilir ve çelişki olarakta kalabilir ancak iletişim tıkanması yarım iletişimleri sevmiyorum bu yüzden o doğru soruyu arıyorum.

Sana varlığın (ve zamanın) başlamış olduğunu düşündüren nedir? Bu kanıya nereden nasıl vardın?

Bak bunu şundan yazdım sordum ve dediğim. Bir şeyleri açıkladığımı zannediyorum dedin. Ben zaten bu konun taşınmasına dayanak yorum yazılan gönderim de bir şeyler açıklamıştım ya da bir şeyler açığa kavuşturduğumu ve açıkladığımı sanıyordum.. Benim açıklamamla ilgili açıklanması istenen bir çelişki ya da tartışma yoksa da sormadım sayalım ben cevap ve yorumlarımla kalayım ama sençn açıklama dediğinin kısmi bir bölümü benim ilkokul çağlarında elime verilmiş üzerinden geçip terkettiğim açıklamalar gibi görünüyor ve benim bunlarla sorunum yok...

Kişisel ontoloji algınla ilgili bir başlık açmak yazmak istersen okurum..

Benim dediğim basit. Hiç bir varolmamış sonsuz ve öncesiz viçimde tüm varlık vardır. Varolmamış yokolamaz başlamamış bitemez. Yaratılmamış yokedilemez. Bunun dışında tek çift bilmiyorum. Ontoloji bilgim bu...

Ya da şunu ekleyelim
Bence başlangıç yanılgıdır yine bence bunu açıkladığımı sanıyorum
Bana bir sorun var mı?

Zaman hakkındaki kavrayışımız sınırlı. Tek bildiğimiz bizi şu an burada uğraştırdığı. Bu şimdi oluyor. Az sonra geçmiş olacak ama biz gelecekte olacağız.. Ve bununla tekrar uğraşırsak bunu şimdi yapıyor olacağız ama forum eşzamanlı değil sabah okursan sabahın şimdisinde uğraşacaksın. Ben akşam yazarsam akşamın şimdisinde cevaplayacağım ama kendi şimdimde cevaplayabilirim. Ama şimdi bu şimdi geçmiş olacak bunu biliyorum...
 
Son düzenleme:

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
İnsanın en büyük hatası. Bir şeylerin bir yerlerde başlayıp bir yerlerde bittiğini ve sürekli uzayıp gittiğini düşünmesi. İşaretlemesini düzlemsel başlangıç son arasına sıkıştırması ve herşeyi iki ucu ayırarak ikiye bölmesi. Sağ ve sol. A ve B gibi. A dan değilsen C olasılık/seçenek değil B olarak sınıflandın.

Sana varlığın (ve zamanın) başlamış olduğunu düşündüren nedir? Bu kanıya nereden nasıl vardın?

Bir "ŞEY" bir yerde başlayıp bir yerde bitmek zorundadır, aksi halde "ŞEY" olamaz, tanımsız, sonsuz ve bilinemez durumda kalacağından onun sonlu bir varlık olan "BİZİM" tarafımızdan algılanması "İMKAN" dışıdır. Aslında varlık "SONSUZ" dur, bilinemez, senin de söylediğin "BAŞLANGICI" ve "SONU" olmamak "O" nun için geçerlidir.

Sonsuz olmanın bir yönü de sonsuz sayıda "SONLU" varlık içermesidir.

Sonlu yani bilinebilen bir canlı varlık "ZAMAN" olmadan var olabilir mi ? Hayır...Geçmişten geleceğe akıp giden bir "ZAMAN" yoksa bu sonlu varlık için "ZAMAN" ne demektir peki ?

Canlılık daima "DEĞİŞİM" ve hareket demektir. Canlı varlık daima değişim halindedir. Bu değişim ancak bir sonlu varlık için mümkündür ve değişebilecek bir SONLU ilk varlığının olması gerekir. Bizim için sonlu bu ilk varlığımız, yani BAŞLANGIÇ ımız bebekliğimizdir. İşte bizim "ZAMAN" dediğimiz "DEĞİŞİM" in diğer adıdır. Bu değişimde hiçbir zaman hiçbir değişen kaybolmaz, değişenin yerine kendisiyle beraber "YENİ" bir varlık var olur. Anlatımdaki zorluk nedeniyle var olur diyorum çünkü var olmuş ya da olacak dediğimiz her şey zaten sonsuzlukta "VAR" dır. Var olmak değimini belki de sonsuzluk içerisinde sonsuzluğun bilinmezliğinde "KAYIP" bir halde iken sonsuz varlıkta bu halini de koruyarak yine sonsuz varlıktaki sonlu varlık tarafından bilinip görülebilir hale geçmesini kastediyoruz.

Olup biten her şey, yani HER ŞEY i sonsuz varlıkta ve sonsuz varlıkla biliyor ve görüyoruz.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Hepimiz ZAMAN ın sürekliliği olan ve geçmişten geleceğe akıp giden bir şey olduğu yanılgısıyla yaşarız....


Halbuki akıl sahibi herkes yaşanan sadece bir AN olduğunu anlayabilir... Çok basit bir mantıkla yaşarken ne geçmiş bir AN yaşanır ne de gelecek. Yaşanan sadece bir AN vardır....

Yine basitce zirvalamissin.Zaman sadece bir an ise ve gecmisten geleceğe akıp
Gitmiyorsa o zaman her canli olumsuz.
Olur.
Oluyorsak ve..yaslaniyorsak
Bu zamanın alip giden basi ve sonuoldugunu basitce kanıtlar.
a..uzunca yazmanin bir anlami yok zekan yetmiyor anliyor musun?
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Yine basitce zirvalamissin.Zaman sadece bir an ise ve gecmisten geleceğe akıp
Gitmiyorsa o zaman her canli olumsuz.
Olur.
Oluyorsak ve..yaslaniyorsak
Bu zamanın alip giden basi ve sonuoldugunu basitce kanıtlar.
a..uzunca yazmanin bir anlami yok zekan yetmiyor anliyor musun?

Bilimsel konularda bilgi seviyen cok zayif.
Bilgi seviyeni gelistirmelisin.
Yoksa burada fena ;) . Harcanirsin.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Baslangici.olsun yada olmasin.
Zaman yoksa.
1.neden yaslaniyoruz?
2.neden gelisiyor ve sekil değiştiriyoruz.
3.neden.saatler aylar.
yiilar var.
4.en.onemliside su zaman yok ise.o zaman nasil matematik.hesabi.yapabiliyoruz
Bir asal sayinin kare kökünü hesaplarken.olusan ve gwcen sey nedir zaman degil mi?gecen sure zamanin kaniti degilse neyin kanitidir???
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst