Zaman Algısı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Soruyor! kategorisinde Objectivity tarafından oluşturulan Zaman Algısı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 623 kez görüntülenmiş, 6 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Soruyor!
Konu Başlığı Zaman Algısı
Konbuyu başlatan Objectivity
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
"Kimi insanlar 18 yaşındayken yaşlı, kimileri ise 90 yaşında genç hissedebilir yani zaman, insanoğlunun yarattığı sanal bir kavramdan başka bir şey değildir."
Yoko Ono

John Lennon'ın eşi Yoko Ono'nun bu sözü hakkında ne düşünüyorsunuz?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Genç hissetme subjektif
Zaman varlıksal bir ilüzyon ve kesintisizlik vb. ve insana göre (limitleniyor vb.) diyebiliriz ancak realite böyle, bu.
Bu söz hakkında şunu düşünüyorum.. Ajda söylemiş gibi...
 
Son düzenleme:

Cry

Üye
Felsefe.NET
Katılım
28 Şub 2019
Mesajlar
212
Tepkime puanı
60
Puanları
28
aklıma lorentz daralması geldi 18 yaş ile 90 yaş örneğini verince :)

Ajda Pekkan ile Bülent Ersoy 18 yaşında çok yakın arkadaşlar teorik olarak ikisinden birisi bir uzay gemisi ile seyahate çıksa ve geri gelse , seyahate çıkanın hızına göre tekrar dünyaya geldiğinde birinin 38 diğerinin 90 yaşında olabilme ihtimali var :)
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
İnsan örneğin 30 yaşına kadar zamanını dolu geçirdiyse, (çalıştı okudu düşündü), 60 yaşında zamanını boş geçiren/israf eden birine göre daha olgun ve yaşlı hissedebilir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
@M3CSL
Dün de kısaca bir şeyler yazmıştım fakat sunucular taşındığı için silindi galiba.
Yaşanmışlıklar insanı hem ruhen hem de bedenen çok erken yaşta yıpratabiliyor ayrıca 'dolu dolu yaşamak' diye bir ifade var ki çoğumuz zamanı boşa harcıyoruz ve yıllar ilerledikçe de daha önceleri fırsatımız olduğu halde yapamadıklarımıza bir anda heves etmeye başlıyoruz. İnsanın her yaşı kabullenerek, huzur içinde yaşaması çok daha mantıklı görünüyor çünkü yaşından büyük davranmaya çalışanlar ne kadar yapaysa yaşının insanı olamayanlar da bir noktadan sonra sahte görünmeye başlıyor. Yaşadığımız hayatın değerini bilip, sahip olduğumuz zamanların tekrar gelmeyeceğini çok iyi idrak etmeliyiz. Yaşı ilerlemiş insanların "Şimdiki aklım olsaydı mutlaka şöyle yapardım." tarzı cümlelerine hepimiz şahit olmuşuzdur, işte o pişmanlığı yaşamadan bazı şeyleri ertelememek gerekiyor.


@Cry
Aklımdan benim de geçiyor bazen ve keşke 'bir uzay gemisi bulsam da sevdiklerimi alıp gitsem.' dediğim anlar oluyor. Döndüğümüzde bizleri nasıl bir dünyanın beklediğini çok merak ediyorum fakat henüz bir uzaylı ile bağlantı kuramadım.:)

@"ictenlik"
Yoko Ono ruhen genç hissetmek ancak yaşını da saklamamak mantığında bir kadın yani estetik operasyonlara sıcak bakmıyor çünkü bir bakıma insanın kendini kandırması kabul ediyor, kaldı ki her zaman çok sade yaşamış bir kadındır. Sağlıklı ve huzurlu hissetmek önceliği fakat beden yapımız buna ne kadar izin verir, o da ayrı bir konu tabii.
Zamanın algılanmasının yarattığı farklar konusunda bir ara daha detaylı yazmaya çalışacağım, malum bu aralar yoğun bir dönem geçiriyorum.

DxS09xYW0AEUuL5.jpg
 
Son düzenleme:

ranaizm

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Eki 2017
Mesajlar
30
Tepkime puanı
15
Puanları
8
"Kimi insanlar 18 yaşındayken yaşlı, kimileri ise 90 yaşında genç hissedebilir yani zaman, insanoğlunun yarattığı sanal bir kavramdan başka bir şey değildir."
Yoko Ono

John Lennon'ın eşi Yoko Ono'nun bu sözü hakkında ne düşünüyorsunuz?
insanların hissettiğyle yaşadığı yıllar arasındaki uçuruma güvenerek emin adımlarla sağlıklı ve gelişim içinde yaşamaya çalışyorum tabi bazen kendi arkadaşlarıma uyup gece uyumadığım geceler de oluyor. ama zaman konusunda yeterli bilgi düzeyim oldugunda ( şu an olduğu gibi saçmalamadığımda ) bir kitap yazmak istiyorum.. işin bilimsel yanı insanların uydurması değil ( mi?). kesinlike 90 yaşında gibi davranan elindeki telefonda bile bazı işlemleri yapmaya üşenen arkadaşlarım var, 2 adım daha atmamak için terler döken kişilere acıyorum ve şahsen üşeniyorum demeye utanmışımdır hep. son atp'me kadar harcar yine de oturmamaya çalışırım ama bu sorunlar bizden değil bence biraz sizden biraz da aşırı teknollojik (!) aletlerden, onlarla oyalanıp hazır gıdalarla uyutulduğumuzdan. (piyasadan kaldırılması konusunda bir vasıf sahibi olduğumda çalışma yapmak isterim) yani orta nesiliz ve kaybolmuşuz ben sanmıyorum ki bu devirde dünyayı benim neslim kurtarsın kednimzie çok acıyorum, bir insan olarak utanıyorum kendi neslimden. ışığı görmekle ışıklı görmek aynı değil ışığı gördüğünde bile önünde modern insan sorunu geliyor o ışığı duvar mı yapıcaksın kopru mu? bu herkese vasıf olan bir farkındalık değil maalesef. egomuzla paramızla sınavlarla depresyon yapan gıdalrla beynimize kendii hakkını vememekle kaybolmuş bir nesiliz allah yardımıcımız olsun.. ama şunu da unutmamak gerekir; kaderimiz bizim elimizde madem bunlar yazabiliyorum o halde uygulayadabilirim. ne yiyip ne yiyeceğimiz bizim elimizdedir sağlıkllı bağırsaklar sağlıklı beyin, sağlıklı bir beyinde sağlıklı düşünebilen NORMAL insan demektir. bunları yapıp mükemmel olmayı beklemek her günü aynı geçirip verim aramaya benzer. demek istediğim uyanık olmak zorundayız bir şey yerken fiyata kaloriye takılı kalmadan beyin sağlımızı ön planda tutmalıyız bence o zaman yaşlılık sadece zamansal bir duruma dönüşür.. iyi günler herkesseee :)
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
insanların hissettiğyle yaşadığı yıllar arasındaki uçuruma güvenerek emin adımlarla sağlıklı ve gelişim içinde yaşamaya çalışyorum tabi bazen kendi arkadaşlarıma uyup gece uyumadığım geceler de oluyor. ama zaman konusunda yeterli bilgi düzeyim oldugunda ( şu an olduğu gibi saçmalamadığımda ) bir kitap yazmak istiyorum.. işin bilimsel yanı insanların uydurması değil ( mi?). kesinlike 90 yaşında gibi davranan elindeki telefonda bile bazı işlemleri yapmaya üşenen arkadaşlarım var, 2 adım daha atmamak için terler döken kişilere acıyorum ve şahsen üşeniyorum demeye utanmışımdır hep. son atp'me kadar harcar yine de oturmamaya çalışırım ama bu sorunlar bizden değil bence biraz sizden biraz da aşırı teknollojik (!) aletlerden, onlarla oyalanıp hazır gıdalarla uyutulduğumuzdan. (piyasadan kaldırılması konusunda bir vasıf sahibi olduğumda çalışma yapmak isterim) yani orta nesiliz ve kaybolmuşuz ben sanmıyorum ki bu devirde dünyayı benim neslim kurtarsın kednimzie çok acıyorum, bir insan olarak utanıyorum kendi neslimden. ışığı görmekle ışıklı görmek aynı değil ışığı gördüğünde bile önünde modern insan sorunu geliyor o ışığı duvar mı yapıcaksın kopru mu? bu herkese vasıf olan bir farkındalık değil maalesef. egomuzla paramızla sınavlarla depresyon yapan gıdalrla beynimize kendii hakkını vememekle kaybolmuş bir nesiliz allah yardımıcımız olsun.. ama şunu da unutmamak gerekir; kaderimiz bizim elimizde madem bunlar yazabiliyorum o halde uygulayadabilirim. ne yiyip ne yiyeceğimiz bizim elimizdedir sağlıkllı bağırsaklar sağlıklı beyin, sağlıklı bir beyinde sağlıklı düşünebilen NORMAL insan demektir. bunları yapıp mükemmel olmayı beklemek her günü aynı geçirip verim aramaya benzer. demek istediğim uyanık olmak zorundayız bir şey yerken fiyata kaloriye takılı kalmadan beyin sağlımızı ön planda tutmalıyız bence o zaman yaşlılık sadece zamansal bir duruma dönüşür.. iyi günler herkesseee :)

Hayatı dengeli yaşamak ve her yaşın değerini bilmek gerçekten çok önemli. Üniversite yıllarımda söylenip durduğum şeylerin ne kadar anlamsız olduğunu iş hayatına atılınca anlamıştım. İnsan yarış atı gibi hep bir koşturmaca içinde hayat sürdüğü için ne yazık ki biraz yaşı ilerledikçe tükendiğini hissetmeye başlıyor ya da çoğu şeyi ertelemekten hedeflerine çok geç kalmış oluyor. Ne yapılacaksa tam zamanında yapmaya özen göstermekte fayda var çünkü geleceğimizi ancak şimdiki seçimlerimizle şekillendirebiliriz.

Mükemmel olmak diye bir şey mümkün değil bana göre ayrıca kime göre mükkemmel? Sen kendi iç huzurunu sağladıktan sonra insanların dayatmalarına takılmamak gerekiyor. Kendi çevremde hep olumlu bakış açısına sahip insanlar bulundurmaya özen gösteriyorum fakat bu demek değildir ki her şeyi tozpembe görelim, burada anlatmak istediğim karamsarlıkla sadece kendimize ya da çevremize eziyet ettiğimiz gerçeğidir. Sorun varsa önce onu kabullenmek sonra da nasıl çözeceğimize bakmak gerekiyor, bu da ancak berrak bir zihinle olur. Karamsar insan ise çözümü kolay kolay göremez çünkü soruna takılıp kalmıştır.

Yaşlanmak artık günümüzde kabus gibi algılatılıyor çünkü her şey gençlik-görsellik üzerine şekillenmeye başladı. Bu sayede birileri sürekli köşeyi dönüyor. Henüz 30 yaşındayken yaşlılık sendromu yaşayan insanlar tanıyorum ve neredeyse akıllarını yitirecek noktadalar, sebebi ise medyanın yarattığı sahte algıya kanacak kadar saf olmaları. Medya sürekli olarak 'genç ve iyi görünmek zorundasın' mesajı veriyor ancak nedense sağlıktan bahsedene pek rastlayamazsınız. Ambalajın iyi görünmesinin kime ne faydası olabilir ki? Ayrıca kime göre iyi olandan bahsediyoruz? Doğallık mıdır iyi olan yoksa yapaylık mı? Tabii ki tercih meselesi fakat kendi adıma doğallığı destekliyorum ve çok şükür çevrem de ağırlıklı olarak bu görüşte insanlardan oluşuyor yoksa kendini çok zinde hissettiğin bir günde, zorla seni kötü göründüğüne ikna etmeye çalışanlar çıkabilir. Bu sebeple neşeli ve kendi ile barışık, başkalarında kusur aramayan insanlarla zaman geçirmeyi daha çok tercih ediyorum. Ömür törpülerinin hepsini hayatımdan uzaklaştırdım ve kafam çok rahatladı, herkese tavsiye ederim.:)

Son olarak bir ekleme daha yapayım, İskoç atasözü olarak geçiyor: İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar.
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst