Varligida Yokluguda Bir Olan Bir Yaratici

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Thurgood tarafından oluşturulan Varligida Yokluguda Bir Olan Bir Yaratici başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 677 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Varligida Yokluguda Bir Olan Bir Yaratici
Konbuyu başlatan Thurgood
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DemoKratos
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Thurgood

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
124
Tepkime puanı
34
Puanları
28
Yaş
38
Bugün cumartesi olduğu için tatlilarimla şehir parkına geldim. Burada simit satan biri yanına geldi biraz konustuk. Giderken burada bı tatlıcı var geldiği zaman görmesin seni dedi.
Ben bu durumları bazen benim gibi seyyar satıcı olanlar ile bazen zabıtalar ile bazense pazar görevlileri ile yaşıyorum.

Hayvanlarında, insanlarinda hayatta kabilmek için birbirleriyle mucadele ettiği, dayanışma içinde olmak zorunda olduğu bir sistem var.

Hergun başım belaya girmeden cebime para girsin diye mücadele ediyorum.

Başıma birşey gelirse Kur'an'da açıkça suçun bende olduğu söylenir. Bizzat yaratıcının bu sistemi insanın başını belaya sokmuyor mu?

Yaratıcı yok dersek bu zalimane sistemin doğal olduğunu söyleyebiliriz.

Fakat yaratıcı varsa bu zalimane sistemi oluşturan ve izleyen bir yaraticinin kime ne faydası vardır? Olmasada olur değil midir?
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
dünü yok yarını sır evet.
XAarnMO.png


ALLAH Dubai de ikamet ediyor. Zenginlerin yanında .:)
 

Citrus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Eki 2021
Mesajlar
49
Tepkime puanı
13
Puanları
8
Konum
Vaesrade
Yaratıcı hakkındaki buna benzer çelişkiler çoğunlukla semavi dinlerin ürettikleri dilden kaynaklanır, çünkü yaratıcıyı ötedeki bir hükümdar figürü gibi belletirler.

Yaratıcıyı bu şekilde tasavvur ederseniz, aklınızdaki yaratıcı doğal olarak kişiselleşir ve kendi egonuzun bir yansıması haline gelir.

Hakikatte ise tekillik söz konusudur ve yaratıcı yaratılıştan ayrı-gayrı değildir. Var olan her şey yaratıcının ta kendisidir, mücadele yaratıcının kendi kendisiyle mücadelesidir. İnsan bu bilince eriştiğinde aydınlanmış olur. Ancak çoğunluk için bunlar idrak edilebilir şeyler değildir ki bu doğaldır.

Kadim anlatılara bakarsanız varlığın birliği örneğin kendi kuyruğunu ısıran yılan olarak ifade edilir. Başka türlü ifadeler de vardır.

Serpiente_alquimica.jpg
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Bugün cumartesi olduğu için tatlilarimla şehir parkına geldim. Burada simit satan biri yanına geldi biraz konustuk. Giderken burada bı tatlıcı var geldiği zaman görmesin seni dedi.
Ben bu durumları bazen benim gibi seyyar satıcı olanlar ile bazen zabıtalar ile bazense pazar görevlileri ile yaşıyorum.

Hayvanlarında, insanlarinda hayatta kabilmek için birbirleriyle mucadele ettiği, dayanışma içinde olmak zorunda olduğu bir sistem var.

Hergun başım belaya girmeden cebime para girsin diye mücadele ediyorum.

Başıma birşey gelirse Kur'an'da açıkça suçun bende olduğu söylenir. Bizzat yaratıcının bu sistemi insanın başını belaya sokmuyor mu?

Yaratıcı yok dersek bu zalimane sistemin doğal olduğunu söyleyebiliriz.

Fakat yaratıcı varsa bu zalimane sistemi oluşturan ve izleyen bir yaraticinin kime ne faydası vardır? Olmasada olur değil midir?

Piyasaya sürülmüş tanrıların hepsi biz insanların ürünü olduğu için, bizler sayesinde hayali de olsa varlıklarını sürdürüyor. Yani biz onları yönlendiriyoruz, biz onları seslendiriyouz. Kutsal oldukları iddia edilen kitaplara baktığımızda, bizde olan özelliklerin hepsi onlarda var.
Kızıyorlar, öfkeleniyorlar, tehdit ediyorlar, ölmeyi/öldürmeyi çözüm olarak sunuyorlar, ötekileştiriyorlar vs...
Çünkü piyasadaki tüm kitaplar da bizlerin ürünü de ondan. Biz var olmasak, onlardan da tık çıkmaz. Hasılı bizlere rağmen, şurdan şuraya gidemezler.

Hal böyle iken, onlardan bir şey beklemenin veya medet ummanın pek anlamı yoktur.
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Kuyruğunu yutan yılan aslında bir açmazı da temsil eder. Bu, devri daim makinesinin olanaksızlığı ile aynıdır.

Devri daim makinesi nedir herkes bilir. Con Ahmet makinesi de denir. Bir jeneratör ile bir elektrik motorunun hem uçlarını iletkenlerle, hem kasnaklarını kayışla birbirine bağlarsınız. Dersiniz ki motor jeneratörü çevirince jeneratörün verdiği enerji ile çalışır, enerjiyi alıp vererek sürekli enerji harcamadan dönerler. İnternet bu tarz yalan videolarla dolu.

Şimdi bu yılanın da kendi kuyruğu ile beslendiği düşünülüyor. Yani başka şey yemeden kuyruğunu yedikçe beslenip büyüyor ve sürekli büyüyen kuyruğundan başka bir şey yemeden hayatta kalıyor. Bu tabii ki olanaksız.
 

Raphael

Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
189
Tepkime puanı
39
Puanları
28
Konum
Zonguldak
Yanlız bu putperest sembolünü orya koydunuz bu büyülemesin bizi ordan?

Bettlejuice filminin sofra'da şarkı söyleyip dans etme durumuna düşersek sorarım size...
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Bir de internete koyulan bu çok sayıda yalan videoda sözde devridaim makineleri güya nasıl çalışıyor onu açıklamakta yarar olabilir.

Bu makinelerde genellikle makinenin üzerinde olduğu platform içine batarya ya da yüksek kapasiteli kondansatörler gizleniyor. Düzenek bedava enerji ile değil, bu kaynaklardan beslenerek çalışıyor.

Biz kondansatörleri mikrofarat kapasiteli bilirdik hep. 10 000 mikrofarat oldu mu vaaay ne kapasiteli kondansatör derdik ve hayvan kadar olurdu!

İnanılmaz ama yüzlerce faratlık küçük kondansatörler çıktı. Voltajları düşük ama sorun değil, seri bağlayarak istenilen voltaj elde ediliyor.

Bu hızla giderse teknoloji, hiç eskimeyen ve bir insanın ömrünce kullanabileceği, hiç yenileme istemeyen bataryalar çıkacak. Bu elektronikte ciddi bir devrim yaratır. Şu an kullandığımız lityum bazlı bataryaların şarj ömrü en çok beş sene. Bu süre eski nikel - kadmiyum bazlı bataryalara göre iyi ama daha iyisinin çıkması gerekiyor.

Elon Musk bunu başaracağını iddia etti ama ortada henüz bir ürün yok. Ama çalışmalar yoğun. Sodyum üzerinde duruluyor. Sodyum bol. Yapabilirlerse büyük bir gelişme olur. Otonom robot ve taşıtlarımızın kısa aralıklarla şarj gereksinimi bir sorun, bataryanın şarj ömrünü doldurması ayrı sorun. Bu iki sorun halledilirse büyük olay olur. Dünya değişir desem abartı değil.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst