Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde burakender tarafından oluşturulan Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 137,721 kez görüntülenmiş, 1,062 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar
Konbuyu başlatan burakender
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ruairi

Oldman_55

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Kas 2011
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Sayın Formdaşlar; Tanrı varsa bile çok tanrılı,tek tanrılı dinlerdeki tanımı ile tanımlanabilecek birşey olmamalı. Yoktan var eden sonsuz kudreti ile varlığımızın sebebi olan ,insanın duygu dünyasında büyük bir çoşku ve ferahlık duygusu yaratan,insanın ruhu ile sığındığı ve sonsuz şükürler sunduğu bir kudret olarak görülmeli.Hiçbir kişi kurum ,kuruluş, makam Allah ile birey arasındaki bu çok özel ve ulvi bağa burnunu sokmaması.İnanın dosdoğru inanması ve dosdoğru şükretmesi ile "Allah" çok tanrılı ve tek tanrılı dinlerin içinde yüzdüğü gizli ve açık şirkden uzak durmayı sağlar. Allah ile kulu arasına tek bağ akıl ve gönüldür.Böyle bir iman anlayışı. Bu imanı yönelettiğimiz yaradan anlayışı açık ve gizli şirkten uzak olarak.Bilimle de çatışmadan, bilimin önüne dikilmeden tertemiz bir inanç olarak yaşanmalıdır. Herkesin Allah anlayışı özeldir. Şirkten uzak durmanın en temel kuralı dosdoğru akla uygun iman etmektir. Çok tanrılı ritüelleri alıp, tek tanrılı dinlerin içinde şekillendirmek esas almak , dine biçim ve şekil vermek açıkça gizli şirktir. Allah insanlarla kitap göndererek,peygamber görevlendirerek varlığının kabulunu beklemez.Sayısız kurallara koymak.İbadetler belirleyip, ibadet bekleyen bir Tanrı Allah anlayışı açıkça gizli şirktir.Müşrükliktir.
Benim inandığım Allah hikmeti ile yoktan var edendir. Allahın hikmetini sual etmenin sınırı bilimsel akıldır.Bu bağlamda Allahın hikmetini sual ederken şirkten uzak durmak lazımdır. Allahın hikmeti yaratmaktır. Tek ve gerçek yaratan odur.Başkada bir yaradan olması mümkün değildir.Allahın bizim dualarımıza ibadetlerimize ihtiyaçı yoktur.Ne yaparsanız kendiniz için yapacaksınız. O zaman kendiniz için doğru ve güzel şeyler yapın. Ne yapın ahlaklı olun ,dürüst olun, adaletli olun,adalet ile hükm edin.Herşeyi kararında yapın , beslenmeyi,yaşamayı,gezmeyi, tozmayı, çalışmayı Kesinlikle Allah adına hüküm vermeyin ve hüküm tesis etmeyin. Dinsel kisvelerle dindar görünmenin Allah katında hükmü yoktur. Bu tamamen şirktir. Ve Allah adına hüküm vererek, diğer aklı,bilgisi kıt veya eksik kalmış zavallı insanları kandırmak ve kendi çıkarına kullanmaktan başka birşey ifade etmesi çok zayıf ihtimaldir. Allah kimseye makam ve mevki vermez. Allah adına makam ve mevki shibi olduğunu ilan etmek düşünmekte şirktir. İbadetinizde, inançınızda israfa kaçmayın.Asıl olan ahlak,dürüstlük ve adalettir. Eğer içinizde bunlar gelişmemişse ibadetinizde Allah anlayışınızda şirkten ibarettir. Bunlar benim düşüncelerim. Bu düşünce ve duygu iklimiyle huzur içindeyim.Şirkten uzak, yalın ve dosdoğru bir Allah anlayışı ile,aklımın bilmeminin önüne set çekmekten uzak. Bilakis setleri yıkarak 58 yaşına geldim. Herkes Allah anlayışında özgürdür.Allah bu özgürlüğü yapımıza yerleştirmiştir.O kadar özgürüz ki Allah yokluğuna da varlığın da inanabiliriz. İnanmak ve inanmamak serbest. Ama inanmak insanın gönlüne bilinmezlere karşı bir ferahlık,huzur veriyor.Ulaştığım bu bilgi birikiminde Allah'ın varlığına inanmamam için bir sebeb yok. İnanmam içinse içinde bulunduğum. Bu sonsuz evrenin varlığı düzeni,düzensizliği ile muhteşemliğidir. Yaradana şükürler olsun.Eski kuşaklardan çok daha fazla bilgiye sahibim.Sonsuz kudretini daha iyi anlıyorum.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Ateistler arasında yapılan anket sonucunda bu şahısların çoğunun yahu biz tanrıyı anlayamıyoruz seçeneğini işaretledikleri görülmüştür...Ki bunların arasında dünya çapında isim yapmış bilim adamları, sanatçılar, filozoflar vesaire vardır..Yani "okumuşlar ama adam olamamışlar" ya da "okuyunca adam mı olunuyor yahu" serzenişlerini haklı çıkarmışlardır...Evet şimdi de haber bültenimize Allah diyen aslan ve ardından da domates üzerinde testip edilmiş Allah yazısının teknik analizi ile devam ediyoruz......

Reddetmek kolaycılık ve çelişkileri bitirme noktasında hiçbir işe yaramaz...Biz Tanrı olmanın ne demek olduğunu bilemeyiz ama O İnsan olmanın ne demek olduğunu biliyor olmalı...O Adil olmalı...burası bir arena....herkesin savaşı ayrı..hakettigimiz ve kadırabileceğimiz kadar bilgiyi /idraki ondan istemeliyiz....Ateizm ve bilinmezcilik pes etmektir..hakkından vazgeçmektir..
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Reddetmek kolaycılık ve çelişkileri bitirme noktasında hiçbir işe yaramaz...Biz Tanrı olmanın ne demek olduğunu bilemeyiz ama O İnsan olmanın ne demek olduğunu biliyor olmalı...O Adil olmalı...burası bir arena....herkesin savaşı ayrı..hakettigimiz ve kadırabileceğimiz kadar bilgiyi /idraki ondan istemeliyiz....Ateizm ve bilinmezcilik pes etmektir..hakkından vazgeçmektir..


Tanrıyı red etmektir zor olan..Bir ateistin sonsuz hayattan vaz geçtiğini yani tüm sevdiklerinden, mutluluklarından vaz geçtiğini , toplumun genelinden uzaklaştığını, inananların sürekli hedefi haline geldiğini hatta devlet otoritesinin bile üzerlerine baskı uyguladığını, haliyle kişinin rahat bir şekilde ateist olduğunu söyleyemediğini ,kendini toplum içerisinde saklamak ve bu suretle de baskı altında hissetiğini vs düşünün..Bu mu kolay?..Lütfen ezberlerinizi gözden geçirin zor olanı inanmamaktır zira insanın inançlı olması takım tutması igibidir bir külfeti yoktur..Ödevlerini yerine getirse de dinen getirmese de o artık o takımın üyesidir..Marks kolaycıydı yani yahut Feurbach, Herakleitos, Thales, vs yani siz diyorsunuz ki felsefenin bu babaları yani Antik Yunan dünyasının alayı kolaycıydı yani....Bir Blanki vardı mesela devrimci sosyalisttir ,bay mahpus denmiştir kendisine ve hayatının 30 yıldan fazlası hapiste geçmiştir..Çıktığında yine devrim için mücadele etmiştir .mesela ve siz diyorsunuz ki ateizm pes etmektir...Buna anca PES yahu el insaf falan denebilir...Sizin bu yorumunuz olmasın kolaycı olan, üzerinde az düşünülmüş ve kafa yorulmamış, haliyle de nesnellikten uzak ve doğmatik bir yaklaşım gibi geldi....
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Nesnellikten uzak mı :) tabiki uzak..yorumlarım tamamen öznel zaten... Nesnellik nedir ? nasıl nesnel düşünülür? bu artık amcalarında tesiri ile dayatma haline geldi ya isyannnlardayımm :) ben labaratuvardan çıkıp burada yorum yapmıyorum, yorumlarımın pozivitist ve ampirik tabanı olmayıp ,bilimsel metodoloji ile alakası yoktur..

Nesnellik diyorsunuz ardından marks, Feurbach, Herakleitos, Thales vs diyorsunuz nasıl oluyor , bu düşünürler nesnel miydi? gayet öznel geldiler bana.. Blanki demişsiniz ,sosyalist devrimci demişsiniz ,eyvallah ancak ben kapitalizmin göbeğinde doğdum ve kuşatılmış durumdayım Blankinin fikirlerinin ve mücadelesinin nesnel olarak karşılığı yok benim hayatımda.. Cümle bütünlüğü içindeki Ateizm pes etmektir sözümü buraya bağlamanız da enterasan hiç alakası yok.

Tanrıyı reddetmek kolaydır değildi aslında kastım önceki yazılara istinaden ''Tanrıyı anlamayı reddetmek kolaydır''dı demeye çalıştığım.. inananlarda Tanrıyı anlamaya çalışmıyor , çogu ezberden anladık sayıyorlar.. genede söylediklerinizin çoğuna katılmıyorum..hedef haline gelme,baskı dışlanma vs vs kalmadı böyle bir toplum arkadaşım bu namı diğer yobazlar nerede merak ediyorum benim ateist arkadaşım çok ve gül gibi geçiniyoruz :) toplum içinde bir sıkıntıya düştüklerinede şahit olmadım..tamam herkesin çevresi farklı ama..inanç konularıda ulu orta her yerde konuşulmuyor zaten..

zira insanın inançlı olması takım tutması gibidir bir külfeti yoktur..Ödevlerini yerine getirse de dinen getirmese de o artık o takımın üyesidir
çok nesnel bir yorum olmuş maşallah ,bayağı anlıyorsunuz bu işten, çok düşünüp bayağı bir kafa yormuşsunuz belli ki teşekkürler:)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Nesnellikten uzak mı :) tabiki uzak..yorumlarım tamamen öznel zaten... Nesnellik nedir ? nasıl nesnel düşünülür? bu artık amcalarında tesiri ile dayatma haline geldi ya isyannnlardayımm :) ben labaratuvardan çıkıp burada yorum yapmıyorum, yorumlarımın pozivitist ve ampirik tabanı olmayıp ,bilimsel metodoloji ile alakası yoktur..

Nesnellik diyorsunuz ardından marks, Feurbach, Herakleitos, Thales vs diyorsunuz nasıl oluyor , bu düşünürler nesnel miydi? gayet öznel geldiler bana.. Blanki demişsiniz ,sosyalist devrimci demişsiniz ,eyvallah ancak ben kapitalizmin göbeğinde doğdum ve kuşatılmış durumdayım Blankinin fikirlerinin ve mücadelesinin nesnel olarak karşılığı yok benim hayatımda.. Cümle bütünlüğü içindeki Ateizm pes etmektir sözümü buraya bağlamanız da enterasan hiç alakası yok.

Tanrıyı reddetmek kolaydır değildi aslında kastım önceki yazılara istinaden ''Tanrıyı anlamayı reddetmek kolaydır''dı demeye çalıştığım.. inananlarda Tanrıyı anlamaya çalışmıyor , çogu ezberden anladık sayıyorlar.. genede söylediklerinizin çoğuna katılmıyorum..hedef haline gelme,baskı dışlanma vs vs kalmadı böyle bir toplum arkadaşım bu namı diğer yobazlar nerede merak ediyorum benim ateist arkadaşım çok ve gül gibi geçiniyoruz :) toplum içinde bir sıkıntıya düştüklerinede şahit olmadım..tamam herkesin çevresi farklı ama..inanç konularıda ulu orta her yerde konuşulmuyor zaten..


çok nesnel bir yorum olmuş maşallah ,bayağı anlıyorsunuz bu işten, çok düşünüp bayağı bir kafa yormuşsunuz belli ki teşekkürler:)

O isimler sizin canım inanmamayı tercih etmek yahut tanrıyı anlamayı reddetmek kolaydırınıza cevap olarak yazılmıştır..Kolay yolu seçebileceklerini gerçekten aklınız kesiyor mu bu isimlerin?Siz onların yarısı kadar düşündüğünüzü mü iddia ediyorsunuz?..İkincisi evet herhangi bir dine mensup olmak takım tutmak gibidir, kimse sizi bu konuda sorgulayamaz, dini ritüelleri yerine getirseniz de getirmeseniz de o dine mensupsunuzdur kimse sizi eleştiremez, o dinden dışlayamaz...Misal

Sen ne biçim müslümansın şunu şunu yapmıyorsun...?
- Seni ilgilendirmez bu benim ile Allah arasındadır..

Bitti işte külfeti bu kadar...Var mı başka bir külfeti , sorun herkes müslümandır bu memlekette, ırza geçmemi istersin, çocuklara musallat olma mı istersin, hırsızlık mı istersin, kul hakkı yeme mi istersin onlara sorun onların da hepsi müslümanız derler...Kaç kişi idealisttir, kaç kişi kuşkucudur, kaç kişi rasyonalizmi benimsemiştir, kaç kişi sosyalisttir, kaç kişi herhangi bir "izm" e mensuptur...Çok küçük bir azınlığıdır toplumun, zira öğrenmesi bu konuda bişeyler söyleyebilmesi külfetlidir öğrenim ister iki kelam edemez çoğu bu konularda...ama kime sorsanız müslümandır yahut beşiktaşlıdır fenerlidir vs....Kolay aidiyetlerdir bunlar...Bedavadır bunlara üyelik...
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
hepsi müslümanız derler...Kaç kişi idealisttir, kaç kişi kuşkucudur, kaç kişi rasyonalizmi benimsemiştir, kaç kişi sosyalisttir, kaç kişi herhangi bir "izm" e mensuptur...
bir inanca sahip olmak idealizm çerçevesinde olmaktır
aksi rasyonalizim dir
nihilizm yahut septik yaklaşımlar üçüncü bir kola ayrılır (felsefi doktorinler sözlüğü PROF. DR. SÜLEYMAN HAYRI BOLAY,)
çünkü tüm inançlar bir ideali barındırır
ateist birey ateizmin hüküm sürdüğü bir ütopyada müslüman birey gibidir, hangi ateistten ne tepki alacağından emin olmadan inançları (yahut düşünceleri) çerçevesinde davranış sergilemekten endişe duyabilir..

"tanrı yoksa herşey nasıl böylesine mükemmel bir ahenk ve uyum içerisinde olabildi" (ki aslında değildir, yörüngelerdeki sapmalar, kimi canlıların doğal olmayan nedenlerle nüfus patlaması.. yahut yok olması, (einstein'in bile yanıldığı nokta) kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesi vs..) sorunsalı izafi dir
kimine göre mevcudiyetimiz bu uyum (uyumu var eden) sayesindedir
kimine göre zaten mevcut olduğumuz için buna bi uyum atfedebilmekteyiz.. ki, ikinci düşünce birincisindeki, binlerce yılın emeğiyle şekillendirilmiş kalıpları, toplum tarafından genç beyinlere aşılanmıyor olsada, benimseyenlerinin sayıları da az değildir
 

Kemancı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 May 2012
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allah bilebileceğin değil ancak sığınabileceğin bir limandır. Burak kardeşim gecenin dördünde Allahın varlığnı sorguluyorsan kafana takacak başka bir derdin yok demektir. Allahın varlığına inanmak istiyorsan önce kendine içinden çıkamayacağın bir dert edin, sonra bak bakalım sadece gecenin dördünde değil günün her saatinde Allah varmıdır yokmudur mu diyorsun, yoksa Allah'ım yardım etmi...
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
hepsi müslümanız derler...Kaç kişi idealisttir, kaç kişi kuşkucudur, kaç kişi rasyonalizmi benimsemiştir, kaç kişi sosyalisttir, kaç kişi herhangi bir "izm" e mensuptur...
bir inanca sahip olmak idealizm çerçevesinde olmaktır
aksi rasyonalizim dir
nihilizm yahut septik yaklaşımlar üçüncü bir kola ayrılır (felsefi doktorinler sözlüğü PROF. DR. SÜLEYMAN HAYRI BOLAY,)
çünkü tüm inançlar bir ideali barındırır
ateist birey ateizmin hüküm sürdüğü bir ütopyada yaşayan, müslüman birey gibidir, hangi ateistten ne tepki alacağından emin olmadan inançları (yahut düşünceleri) çerçevesinde davranış sergilemekten endişe duyabilir..

"tanrı yoksa herşey nasıl böylesine mükemmel bir ahenk ve uyum içerisinde olabildi" (ki aslında değildir, yörüngelerdeki sapmalar, kimi canlıların doğal olmayan nedenlerle nüfus patlaması.. yahut yok olması, (einstein'in bile yanıldığı nokta) kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesi vs..) sorunsalı izafi dir
kimine göre mevcudiyetimiz bu uyum (uyumu var eden) sayesindedir
kimine göre zaten mevcut olduğumuz için buna bi uyum atfedebilmekteyiz.. ki, ikinci düşünce birincisindeki, binlerce yılın emeğiyle şekillendirilmiş kalıpları, toplum tarafından genç beyinlere aşılanmıyor olsada, benimseyenlerinin sayıları da az değildir
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
O isimler sizin canım inanmamayı tercih etmek yahut tanrıyı anlamayı reddetmek kolaydırınıza cevap olarak yazılmıştır..Kolay yolu seçebileceklerini gerçekten aklınız kesiyor mu bu isimlerin?Siz onların yarısı kadar düşündüğünüzü mü iddia ediyorsunuz?..İkincisi evet herhangi bir dine mensup olmak takım tutmak gibidir, kimse sizi bu konuda sorgulayamaz, dini ritüelleri yerine getirseniz de getirmeseniz de o dine mensupsunuzdur kimse sizi eleştiremez, o dinden dışlayamaz...Misal

Sen ne biçim müslümansın şunu şunu yapmıyorsun...?
- Seni ilgilendirmez bu benim ile Allah arasındadır..

Bitti işte külfeti bu kadar...Var mı başka bir külfeti , sorun herkes müslümandır bu memlekette, ırza geçmemi istersin, çocuklara musallat olma mı istersin, hırsızlık mı istersin, kul hakkı yeme mi istersin onlara sorun onların da hepsi müslümanız derler...Kaç kişi idealisttir, kaç kişi kuşkucudur, kaç kişi rasyonalizmi benimsemiştir, kaç kişi sosyalisttir, kaç kişi herhangi bir "izm" e mensuptur...Çok küçük bir azınlığıdır toplumun, zira öğrenmesi bu konuda bişeyler söyleyebilmesi külfetlidir öğrenim ister iki kelam edemez çoğu bu konularda...ama kime sorsanız müslümandır yahut beşiktaşlıdır fenerlidir vs....Kolay aidiyetlerdir bunlar...Bedavadır bunlara üyelik...

hezeyan ya da aymazlık dolu bir yazı..üçüncü alternatifi yok.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
"tanrı yoksa herşey nasıl böylesine mükemmel bir ahenk ve uyum içerisinde olabildi" (ki aslında değildir, yörüngelerdeki sapmalar, kimi canlıların doğal olmayan nedenlerle nüfus patlaması.. yahut yok olması, (einstein'in bile yanıldığı nokta) kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesi vs..) sorunsalı izafi dir

felsefe yapmak için felsefe yapıyorsunuz (atın ağzında kaç diş var diye açıp bakmak yerine felsefesini yapan düşürler gibi) fikrim radikal olsunda zırva olsada farketmez stratejisi ile düşünce üretiyorsunuz..bu nedir ya ? Felsefe severlerin çoğu zaman koptuğunu gördüm. ben felsefeden fazla anlamam filozoflarıda çokça okumadım ancak çok net ve apaçık hezeyanlar var ve bunların içindekiler bunu göremiyor..her düşünceyi mikroskopla deşdikçe deşiyorlar kavramları,aklı,mantığı vs herşeyi..sonrada kayboluyorlar...böyle felsefe bir kayboluş hikayesi..filozoflarda bu durum yok ancak onları çokça okuyanlarda bu durum çok açık bir biçimde var..onu okumuş ,bunu okumuş sonunda fena kaybolmuşlar...
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
felsefe yapmak için felsefe yapıyorsunuz (atın ağzında kaç diş var diye açıp bakmak yerine felsefesini yapan düşürler gibi) fikrim radikal olsunda zırva olsada farketmez stratejisi ile düşünce üretiyorsunuz..bu nedir ya ? Felsefe severlerin çoğu zaman koptuğunu gördüm. ben felsefeden fazla anlamam filozoflarıda çokça okumadım ancak çok net ve apaçık hezeyanlar var ve bunların içindekiler bunu göremiyor..her düşünceyi mikroskopla deşdikçe deşiyorlar kavramları,aklı,mantığı vs herşeyi..sonrada kayboluyorlar...böyle felsefe bir kayboluş hikayesi..filozoflarda bu durum yok ancak onları çokça okuyanlarda bu durum çok açık bir biçimde var..onu okumuş ,bunu okumuş sonunda fena kaybolmuşlar...


"zırva" demek anlayamamış olmaktan doğar..

en mantıksız, en kabullenilemeyen eylemler, düşünceler, tarihin bir döneminde, bir çoğrafya yahut "hal" esnasında kabul görüp benimsenmişlerdir..
yani neyin zırva olduğunun hükmünü vermek neyseki şahsınıza münhasır değil..
ayrıca radikal olma gayreti içerisinde değilim, kaldı ki normal varsayabileceğiniz, duymak istediklerinizle sınırlı ise ya bi liste verin ona uyalım düşünce üretirken,
yada çevrenizi genişletin ki "fikri bir" sandıklarınızın sizden ne kadar farklı düşüncelere sahip olabileceğini görün..
filozofları fazla okumadığını beyanla, onlarda kavram kargaşaları yahut "kayboluş" olmadığı iddeası çelişmekte..
ne yapmak için felsefe yapılır.. ? ( ki felsefe yaptığını beyan etmek benim harcım değil )
son olarak : siz kendinizi buldunuz mu ?
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
"zırva" demek anlayamamış olmaktan doğar..

en mantıksız, en kabullenilemeyen eylemler, düşünceler, tarihin bir döneminde, bir çoğrafya yahut "hal" esnasında kabul görüp benimsenmişlerdir..
yani neyin zırva olduğunun hükmünü vermek neyseki şahsınıza münhasır değil..
ayrıca radikal olma gayreti içerisinde değilim, kaldı ki normal varsayabileceğiniz, duymak istediklerinizle sınırlı ise ya bi liste verin ona uyalım düşünce üretirken,
yada çevrenizi genişletin ki "fikri bir" sandıklarınızın sizden ne kadar farklı düşüncelere sahip olabileceğini görün..
filozofları fazla okumadığını beyanla, onlarda kavram kargaşaları yahut "kayboluş" olmadığı iddeası çelişmekte..
ne yapmak için felsefe yapılır.. ? ( ki felsefe yaptığını beyan etmek benim harcım değil )
son olarak : siz kendinizi buldunuz mu ?

:) tabi tabi. Dahiler toplumca hep deli olarak algılanır zaten ,yüzyıl sonra çıkar kimin zırvaladığı değil mi:) bu öyle bir durum değil arkadaşım ayrıca benim eleştirim sadece sana değil genele. felsefe yapmak için felsefe yapan herkese .

Şimdi milyonlarca ışık yılı uzakta yörüngeden çıkıp başka bir yıldıza çarpan gezegen yüzünden evrendeki düzeni red mi edelim.. Örneğin insan türünün bu kadar çoğalmasına uyumsuzluk mu diyelim ya da bilimin bazı atom altı parçacıkların yerini,hızını tespit edememesini, kütlesini nasıl aldığını çözememesini uyumsuzluk mu sayalım.. herşeyin mikro düzeyde nasıl varolabildiğine baktığımızda sırf evrensel düzeni reddetmek için bunları öne sürmek zırvadır. bundan yola çıkıp Tanrı ya da Yaratıcı hakkında yorum yapmakta zırva ötesidir.
duymak istediklerinizle sınırlı ise ya bi liste verin ona uyalım düşünce üretirken,
yada çevrenizi genişletin ki "fikri bir" sandıklarınızın sizden ne kadar farklı düşüncelere sahip olabileceğini görün..

Klasik bir yaftalama .neymiş duymak istediklerimmiş..öyle olsa neden bir felsefe sitesinde bulunayım ki? kendimce söylenenlerin bütün içindeki uyumsuzluğunu, mantıksızlığını söyledim diye gerek yok durumu egolaştırmaya.

filozofları fazla okumadığını beyanla, onlarda kavram kargaşaları yahut "kayboluş" olmadığı iddeası çelişmekte..

evet çelişmekte. ama onlar zırvalamadıkları ya da çelişmedikleri için hala isimleri ve fikirleri yaşayan insanlar olmuşlar. kendilerine felsefi bir pencere açmışlar ve tüm evrene oradan bakmışlar. bir o pencereden bir bu pencereden değil. daldan dala değil.bunu anlamak için filozofu çokca okumaya gerek yok, iki kelamından belli ediyor kendisini zaten..

ne yapmak için felsefe yapılır.. ? ( ki felsefe yaptığını beyan etmek benim harcım değil )
son olarak : siz kendinizi buldunuz mu ?

ne yapmak için felsefe yapılır sorusu beni aşar ancak felsefe yapmak için felsefe yapılmaz.

Eğer bir ana yolunuz,sarıldığınız bir ip, bir merkez, tutunacak bir yer vs vs 'niz olmazsa kaybolursunuz. ben bu anlamda hiç kaybolmadım diye bilirim. çelişkilerim yok mu elbette var. ve birazda onlara cevap aramak için burdayım.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
bir inanca sahip olmak idealizm çerçevesinde olmaktır
aksi rasyonalizim dir
nihilizm yahut septik yaklaşımlar üçüncü bir kola ayrılır (felsefi doktorinler sözlüğü PROF. DR. SÜLEYMAN HAYRI BOLAY,)

Öyledir de, bunu siz, biz yani bir azınlık biliyor..İnanan çoğu insana (istisnalar hariç) sorun, idealist olduğundan haberi yoktur, ne demek olduğunu da bilmez, ona göre felsefe boş iştir ...
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
:)

Şimdi milyonlarca ışık yılı uzakta yörüngeden çıkıp başka bir yıldıza çarpan gezegen yüzünden evrendeki düzeni red mi edelim.. Örneğin insan türünün bu kadar çoğalmasına uyumsuzluk mu diyelim ya da bilimin bazı atom altı parçacıkların yerini,hızını tespit edememesini, kütlesini nasıl aldığını çözememesini uyumsuzluk mu sayalım.. herşeyin mikro düzeyde nasıl varolabildiğine baktığımızda sırf evrensel düzeni reddetmek için bunları öne sürmek zırvadır. bundan yola çıkıp Tanrı ya da Yaratıcı hakkında yorum yapmakta zırva ötesidir.

dünyanın yörüngesini inceleyin...dünyanın sonu ile ilgili bilimsel öngörüleri inceleyin..
ve "zaman" denen kavramı kendi yaşam süremiz yahut insanlığın var olduğu tarihten başlayan, bu "kısacık süreçle" sınırlandırmamamız gerektiğini düşünüyorum..
atom altı yahut tahayyülümüzün üstündeki devasa boyutlar... bu durumda kendimizi ortada bir noktada konumlandırsak bile o sımsıkı sarılınmış muhteşem düzen, sarsılmaz hesap, o kadarda sarsılmaz değil


yazdıklarımla yaşadıklarım arasındaki fark beni bağlamaz.(schopenhauer)

ince eleyip sık dokursanız kendisiyle bir noktada çelişmemiş (çünkü yaratıcıları insan) tek bir isim bulamazsın
 

düşünenadam

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 May 2012
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
23
bu evrenin ataomun insanın hiç saptırmadan nasıl döndüğü hakkında biraz kafa yorarsan anlarsın bu denge kendi kendine mi oluştu mesele bu..!
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
dünyanın yörüngesini inceleyin...dünyanın sonu ile ilgili bilimsel öngörüleri inceleyin..
ve "zaman" denen kavramı kendi yaşam süremiz yahut insanlığın var olduğu tarihten başlayan, bu "kısacık süreçle" sınırlandırmamamız gerektiğini düşünüyorum..
atom altı yahut tahayyülümüzün üstündeki devasa boyutlar... bu durumda kendimizi ortada bir noktada konumlandırsak bile o sımsıkı sarılınmış muhteşem düzen, sarsılmaz hesap, o kadarda sarsılmaz değil

Güneş 4,5 milyar yıl sonra sönecek diyorlar, güneşin fizik ötesi ruhani bir gücü olması gerekirdi nasıl söner, evet muhteşem bir düzen falan yok ortada:)
Güneş başka kimin umrundaki ? bu sebeble ne mikro ne makro ,ne yanda ne ortada merkezde insan var. bunları dile getirebilen ve değerlendirebilen tek canlı. öyleyse biz gerçekliği kendi koşullarımıza göre değerlendirecegiz. insan dışı ölçülerle değerlendirmeye çalışmak bu koşuldan ayrılmaktır. sizin sarsılan hesabınız insana uygulanamaz. kısacası insan yaşamını idame için koşullar mükemmeldir. mükemmel nedir orası ayrı tabi.
yazdıklarımla yaşadıklarım arasındaki fark beni bağlamaz.(schopenhauer)
tamam işte felsefe yapmak için felsefe yapmış demekki arkadaş. insan ölçülerinden kopmuş. tebrikler:)
nce eleyip sık dokursanız kendisiyle bir noktada çelişmemiş (çünkü yaratıcıları insan) tek bir isim bulamazsın

aynen katılıyorum insan çelişiktir ve ben bunu eleştirmem. eleştirdiğim bir konu hakkındaki fikrini ortaya koyarken fikrin uyumsuzluğu,çarpıklığı, mantıksızlığı vs vs dir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
hezeyan ya da aymazlık dolu bir yazı..üçüncü alternatifi yok.

Bütün alternatifleri hesapladınız ve sonunda buna karar verdiniz demek harikulade..Yahut daha akla yatkını, bir cevap vermiş olmak için cevap vermişsiniz aslında verememişsiniz..Zorlamayın sorun değil, nihayetinde son noktayı, yani sizi rahatlatacaksa son sözü siz söyleyebilirsiniz...boş mesaj atsanız da yeter, zira bu yorumunuzdan bir farkı olmayacaktır , bari yorulmayın...
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Ateistler arasında yapılan anket sonucunda bu şahısların çoğunun yahu biz tanrıyı anlayamıyoruz seçeneğini işaretledikleri görülmüştür...Ki bunların arasında dünya çapında isim yapmış bilim adamları, sanatçılar, filozoflar vesaire vardır..Yani "okumuşlar ama adam olamamışlar" ya da "okuyunca adam mı olunuyor yahu" serzenişlerini haklı çıkarmışlardır...Evet şimdi de haber bültenimize Allah diyen aslan ve ardından da domates üzerinde testip edilmiş Allah yazısının teknik analizi ile devam ediyoruz.

Bu konudaki mesajlaşmamız bu yazınız ile başlamıştı. Buradaki siz özetle ; düşünen her insan ateisttir !! Oleyy !! inananlar düşünmüyor ! Oaauuww ! diyorsunuz.. sonraki yazılarda bu görüşü destekleyen; bu isimler (ağır abiler) kolay yolu seçmiş olamaz onların yarısı kadar düşündün mü domatesci !! bunlar toplumda ki dini düşünmeden takım tutar gibi tutarlar,kolaycılıktır bu bedavadır, hırsızıda, arsızıda müslümanım der vs vs tespitler ile bitiriyorsunuz.
Bütün alternatifleri hesapladınız ve sonunda buna karar verdiniz demek harikulade..Yahut daha akla yatkını, bir cevap vermiş olmak için cevap vermişsiniz aslında verememişsiniz.

:) yoo akla yatkın olsun diye vermedim o cevabı kısasa kısas yaptım; ben de sizin gibi,görmek istediğimi gördüm:)
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şöyle bir giriş yapalım konuya:
Yok olan bir şeyin kanıtı gösterilmez. Var ise :” kanıtlar budur” denilir. Doğa şöyle harikadır insan bu kadar harikadır demeyin lütfen. Ne doğa ne insan harika bir uyum içerisindedir. Bunu kanıt olarak gösterirseniz ben de çevre felaketlerini Afrikada açlıktan ölen bebeleri,kanserlileri, hastalıktan ölenleri, Engellileri, down sendrumu olanları, dayanılmaz acı çeken insanları yokluğuna dair kanıt olarak gösteririm.
Arada sağlık ve ekonomik olarak biraz daha şanslı insanlar dünyayı yönlendiriyor diye dünyayı bunlardan ibaret olarak görüp “Tanrının kanıtı” olarak görmeyiniz.

Yokluğun kanıtı olmadığı için yoktur bakın kanıt demek ne kadar mantıklıysa hani....
Eğer inancınızı aşağıdaki gibi ağaç, domates, biberlerde vs yazılı arapça” Allah” yazısını kendinize referans alıyorsanız bilemem.
Bakınız:


Bunları referans alanlar gözümde zerre kadar değeri yoktur. Saygıyı falan da hak etmezler!
Din ve Allah; iman esaslıdır. İman, kanıta gerek duymaz; gönülden bağlanmayla alakalıdır. İnanan insan inancının anlamını bilmiyorsa ağacı domatesi kanıt olarak görüyorsa saygı da beklemesin.

Reddetmek kolaycılık ve çelişkileri bitirme noktasında hiçbir işe yaramaz...Biz Tanrı olmanın ne demek olduğunu bilemeyiz ama O İnsan olmanın ne demek olduğunu biliyor olmalı...O Adil olmalı...burası bir arena....herkesin savaşı ayrı..hakettigimiz ve kadırabileceğimiz kadar bilgiyi /idraki ondan istemeliyiz....Ateizm ve bilinmezcilik pes etmektir..hakkından vazgeçmektir..
“Reddetmek” kelimesini biraz daha açalım
Masanın üstünde bir tabakta erik varsa ve sen bunu duyu organlarınla kabul ediyorsan ve var olan bu bir tabak eriği inkar ediyorsun yani ret ediyorsun anlamı çıkar.
Ateizm, inkarcılık değildir. Var olan bir şeyi inkar etmez.
Ateizm, kolaycılıkla bağdaştırılamaz. Türkiye’de hele ateist olmak hiç de kolay değildir. Eğer bilmiyorsanız bu sizin gözünüzü gerçeklere kapattığınızla alakalıdır: Bu ülkede kaç kişi ,kaç öğrenci oruç tutmadığı için öldürülmüştür bilir misiniz? Bunun yanında kaç kişi oruç tuttuğu için öldürülmüştür ötekileştirilmiştir diye de bir kıyaslama yapmanızı öneriririm. Kolaycılık eskiyi, dedeyi,annenin babanın inancını devam ettirmektir. Kolaycılık Türkiye’de(hatta dünyada) teist olmaktır.
Evet Tanrı varsa O adil olmalı...
Sen bir baba olsan Irak’ta yaşasan 5 yaşındaki kızına tecavüz edip öldürseler Tanrı’nın adaletine güvenip öteki dünyada cezalandırılacak nasılsa diye O’na havale etmeyi tercih edebilirsin ama herkesin bu adalet(!) anlayışını kabullenmesi mümkün değil.
Bilinemezcilik pes etmektir sözün de bana Engels’i hatırlattı. O Agnostikler(bilinemezciler için) için “utangıç materyalist” der.
Lenin de "Bilinemezciyi kazıyın, idealisti bulacaksınız". diyor.
 

berram

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2012
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ortada olan ya da olmayan bir şey yok bence... duyularımız neyi nasıl hissetmek istiyorsa öyle hissediyor
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst