Tanrı nedir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde köle tarafından oluşturulan Tanrı nedir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 14,995 kez görüntülenmiş, 107 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Tanrı nedir?
Konbuyu başlatan köle
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Mor ve Ötesi

köle

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
146
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
İnsanlar kendi kendilerinin tanrıları oldukları bir dönemden geçmişlerdir. Bu saltanat anne karnında başlamıştır, sonradan dış dünyanın etkisiyle bitirilmek zorunda kalmıştır.

Tanrı kelimesine yüklenen bu güç, kökenini tamamen aslında sizin bir zamanlar sahip olduğunuz birşeyden almaktadır. Tanrı kelimesinden korkulur, tapılır, bazen nefret edilir, bazen aşırı sevilir. Ama tanrı kelimesinin yerini tutan başka bir kelime daha yoktur.

İnsanların kaybettikleri bu tanrıları, bir hayal olarak ruhun arkasında kalmıştır. İnsan bunun bir hayal olduğunun bilincinde bile değildir. Ateistler sadece bir adım öndedirler, bu tanrıyı oturttukları yerden aşağı alıp kendi tanrılıklarının yolunu açmışlardır. Ama sadece yolunu açabilmişlerdir.

Bir ateistin eski inançlı kimliğinden kurtulabilmesi için bir hayli zor dönemler yaşaması gerekir. İnsanın kendisini tanrı olarak oturtması, hem sizin için etrafta başka tanrı olmadığını, ama kendini yine sizin gibi tanrı olarak gören başka insanların olduğunu kabul etmek demektir. Hiç kimseye muhtaç olmamak veya her an herkese aşırı derecede muhtaç olmak. Bunun arasındaki çizgi çok ufak.

Ahlak-cinsellik-aşk-saygı ve kadınlık-erkeklik anlayışınızı komple değiştirdikten sonra tamamen eski kimliğinizden kurtulabilirsiniz. Eğer bu zorlu süreçleri geçiremesseniz , bir ateistin yapacağı şey hayatı boyunca, eskiden hayatın anlamını yüklediğiyi tanrıyı , kafasında dövmek olacak. Çünkü o tanrı küfürü ve isyanı hakediyor, ama sizin içinizdeki değil.

Bugüne kadar yaptığım gözlemler doğrultusunda, kendini ateist olarak tanımlayan çok az kişinin bu süreci yaşamaya cesaret edebildiğini gördüm. (belki de hiç görmedim)

Yine aynı şekilde tanrıya inanan, onunla derinlerde bir şekilde bağlantı kurabilen bazı inançlı kişilerin, bazı ateistlerden çok daha sağlıklı tarafları olabildiğini gördüm.

Yaşanması gereken süreçlerin sonunda "tanrı" kelimesi etkisini kaybetmelidir, çünkü zaten ulaştığınız birşeyi başka bir yerde aramassınız. Aynı şekilde ateizm de anlamını kaybetmelidir. Çünkü bir ateistin ben ateistim demek yerine, tanrı üzerine söyleyebileceği çok daha derin şeyleri olmalıdır.

Hiç kimseden utanmadan ağlayabiliyorsanız, bazen gözyaşlarınızın sebebini bilmiyorsanız, ağlarken hem aşırı derecede mutlu hem de aşırı derecede mutsuz hissediyorsanız ve zaten tüm bunları bile umursamıyorsanız, bu süreçten geçiyorsunuz demektir.
 

AndroNova

Üye
Yeni Üye
Katılım
17 Ara 2009
Mesajlar
245
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Benim inancıma göre Tanrı evrendir. Hep vardı tek yaratıcıda o.
 

kıvanç

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2009
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
ev halkını koruyan tanrıya inanmaktan daha keyif veren ne olabilirki!! kafka'dan
 

Bilinmez

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Kendi yarattiklarininin onun varligini sorgulayabilmesine bile (kula bahsedilen seyleri ve karsiliginda kulun yaptiklarini düsün artik) izin verebilen, bence bir tarifin icine sigdirilamacak sey diyorum.
 

AndroNova

Üye
Yeni Üye
Katılım
17 Ara 2009
Mesajlar
245
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Kendi yarattiklarininin onun varligini sorgulayabilmesine bile (kula bahsedilen seyleri ve karsiliginda kulun yaptiklarini düsün artik) izin verebilen, bence bir tarifin icine sigdirilamacak sey diyorum.

Tanrı seni, beni, yoldaki köpeği, onu, bunu, şuyu... Hepimizi kendisi varetti.
Ben nesnel tanrıya inanıyorum. Etrafta deyneğini sallayan tanrıya değil...
Doğa/evren/tanrı ne derseniz diyin benimki bu. Hepimiz zincirin yani onun birer parçasıyız. Hepimiz birer mini tanrıyız...

Tanrıyı tarif edilemeyecek birşey diyorsun. Peki seni tarif eden biri onun güçlerini tarif etmiş olmaz mı? Onun güçleri onun bir parçası değil mi? Onun ufacık bir parçası bize onun tarifini ettiremez mi?
O ufacık parçasıda madde. Etrafta her yerde madde var. Sende, bende, evrende her yerde. Buda tanrı sayılmaz mı? Bizim düşünürlerimiz bu konuya çok dar yaklaşmışlar. Artık açıyı genişletmeliyiz...

Saygılar, sevgiler ve diğerleri dileğiyle...
 

Bilinmez

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Tanrı seni, beni, yoldaki köpeği, onu, bunu, şuyu... Hepimizi kendisi varetti.
Ben nesnel tanrıya inanıyorum. Etrafta deyneğini sallayan tanrıya değil...
Doğa/evren/tanrı ne derseniz diyin benimki bu. Hepimiz zincirin yani onun birer parçasıyız. Hepimiz birer mini tanrıyız...

Tanrıyı tarif edilemeyecek birşey diyorsun. Peki seni tarif eden biri onun güçlerini tarif etmiş olmaz mı? Onun güçleri onun bir parçası değil mi? Onun ufacık bir parçası bize onun tarifini ettiremez mi?
O ufacık parçasıda madde. Etrafta her yerde madde var. Sende, bende, evrende her yerde. Buda tanrı sayılmaz mı? Bizim düşünürlerimiz bu konuya çok dar yaklaşmışlar. Artık açıyı genişletmeliyiz...

Saygılar, sevgiler ve diğerleri dileğiyle...

Tanrıyı tarif edilemeyecek birşey diyorsun. Peki seni tarif eden biri onun güçlerini tarif etmiş olmaz mı?

Keske onun tarifi sadece benim tarifimle tariflendirilebiliyor olsaydi arkadasim. Ben evrende ufak bi kum tanesi. Onun tarifine gücüm yetmezki.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
tanrı hakkında sorulabilecek en güzel, tartışılabilir ve cevaplanabilir tek sorudur bu soru.
tanrı nedir? evet her şeydir fakat her şey nedir? bilinmez in dediği gibi tarife sığmaz... ama bence arada bir, bir yerlerde tanrı oluveririz.
tanrı yı en sevdiğinin yüzünde görürsün derler ya onun gibi bir şey...
 

zahir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Haz 2010
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Ben her şeyi yaratan , yoktan var eden mutlak bir güç olarak tanımlayabilirim Tanrıyı ; fakat şu bağlamda da aklımda bazı muhtemel sorunlar ortaya çıkıyor Tanrı her şeyi bir kez mi yarat tı sonra üreme yoluyla çıkan varlık türleride varlıktan mı çıktı çünkü üreme yoluyla ortaya çıkan varlık onun atasından meydana gelmiştir yani varlığını atasına borçludur ki bu tanımda ataizme gitmektedir fakat yinede hiç bir şekilde kuşku duymadığım tüm varlıklar ve evren Tanrı'dan çıkmıştır ve ölüm ya da yok olma yoluyla Tanrıya dönecektir eğer Tanrıya döneceğine inanmazsamda beni kuşkuya götüren şey insan öldükten sonra ne oluyor soruu oratya çıkıyor bunu giderebilmekte ya ruhu red etmem gerek ki bun söylersem sadece bedenin varlığına inanmış olmam gerek ama öyle oluncada beni salt maddeci yapacak dolayısıyla da Tanrıyı red etmem gerekecek fakat ben éhiç birşeyin hiçten var olmaycağını " biliyorum o halde Tanrı vardır ve ruh ölümsüzdr ve beden öldükten sonra hükmü yitecek olan maddeden ruh çıkacak ve yine Tanrıya dönecektir bana göre Yani Tanrı , hem ezelin başında hem de ebedin başında duran mutlak haim güçtür ...GökhanE
 

tribalistic

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
90
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Kendi etinden, bedeninden taşmaya/saçılmaya(dissemination) çalışan --aslında çalışmayan kendiliğinden öyle olan/bulunan-- insanın; bir tezahürüdür tanrı.Bazen bir fetiş bile tanrı olabilmektedir.Tanrı yı hep tek tanrılı dinlerdeki tanrı anlayışıyla ele alamayız.
 

chrismmm

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2010
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
insanlar doğdukları günden itibaren kendinden üstün bir varlığın korumasının altına girmek isterler ve manevi açıdan bir şeye bağlanmak isterler. kutsal kitaplar inmeden önce bazı filozoflar tanrı olmasa bile bir yaratıcının var olduğunu savunmuşlardır.
tanrı nedir sorusuna herşeydir cevabı yanlıştır çünkü herşey tanrıysa biz tanrıyı basitleştiriyoruz ve çok tanrıcılığa gidiyoruz.
ayrıca tanrı nedir sorusuna yaratıcıdır dersek bu da yanlış cevap olur. çünkü tanrının tek görevi (yapabildiği) yaratmaktır demek oluyoruz ki bu da yanlıştır çünkü evrende öyle bir denge var ki bunu sağlayan, adaleti sağlayan (hem dünyada hem ahirette) da tanrıdır.
ayrıca tanrı kelimesi düşündüğümüz o varlığı temsil edemeyecek kadar basit bir kelimedir.
tanrı yerine allah kelimesini kullansak belki cevabı bulabiliriz ama aklımızın almayacağı kadar karmaşık bir varlık olduğu muhtemeldir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
eğer her şey tanrının bir parçası değilse, tanrı sınırlı olur... yani benim dışımda kalan bir şeyin ilk sınırını ben oluştururum basit bir mantıkla. oysa dinimizde tanrı demek sınırsız olan değil midir? her şeye gücü yeten ve her şeyden haberi olan? bana şah damarımdan daha yakın olan şey benden başka ne olabilir ve bana benden daha yakın olan şey benden başka ne olabilir...?
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
eğer her şey tanrının bir parçası değilse, tanrı sınırlı olur... yani benim dışımda kalan bir şeyin ilk sınırını ben oluştururum basit bir mantıkla. oysa dinimizde tanrı demek sınırsız olan değil midir? her şeye gücü yeten ve her şeyden haberi olan? bana şah damarımdan daha yakın olan şey benden başka ne olabilir ve bana benden daha yakın olan şey benden başka ne olabilir...?

Sana sah damarindan daha yakin olan sey senden baska birsey degilse ve o seyin herseye gucu yetiyor ve haberi oluyorsa soyle bakalim bana;
Ben ne zaman olecegim?
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
elimdeki bir hücre gibi. ben ona onun kadar yakınım ama o benim bir parçam olabilmekten öteye gidemez ve yapabildikleri de benim yapabildiklerime göre sınırlıdır. elimdeki o hücre benim ne yapacağıma karar veremez ya da ne olacağıma...
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
peki siz benim soruma cevap verin, eğer tanrı benim dışımda kalsa idi, benim varlığım ona bir sınır çizmez miydi? ve bu sebeple tanrı sınırlı olmaz mıydı?
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Evvel/varlığının öncesi olmayan
Allah/Kendisinden başka (ilah/tanrı)olmayan "O" her şeyi/ismini kapsar.
Vâhid/Tek, bir olan
Azîm/azametin kendisi,sınırsız ve kayıtsız ululuk-üstünlük-büyüklük
Mübdî/Hiç yoktan ortaya koyan, var eden, yaratan
Bedî/Emsalsiz, acâip ve hayret verici âlemler yaratan
Halik/Yaratıcı olan
Aliyy/Yüksek-büyük ve yüce güç- bilgide, hükümde, irade de ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan
Alîm/Bilgisi sonsuz olan, her şeyin farkında olup en ince noktasına kadar bilen
Nûr/Âlemleri nurlandıran, hidayetin kendisi/hidayete erdiren!
Vâcid/Var olan ve her şeyi var eden, icât eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini var edip yaratan
Zâhir/varlığından hiç şüphe olmayan, görünen!-varlığı yarattığı her şeyde aşikâr olan
Bâtın/varlığı cisim olarak görülmeyen, gizli! ancak yarattıklarında kesin olarak bilinen.
Bâkî/Süreklilik sahibi,kalıcı olan
Âhir/sonu olmadığını belirtir ,O' vaat (murat) ettiği sonsuz hayatı veren

Var olanın sonsuz doğasında, varlık olanın kendini bilmesi ve her zaman /mekanda varoluşa- varoluş sirküle nizamı tayin etme/iradesi.
 

chrismmm

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2010
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
herşey tanrı değildir dedim tanrının bir parçası değildir demedim.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
hem yanlış anlamışım hem yanlış anlatmışım... kısacası saçmalamışım :)
özür dilerim.
 

usenenadam

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Kas 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
soruşturma

"Tanrı nedir?" diye sordu;
"Sen nesin?" diye sorana sordu..
"İnsanım" dedi soran sorana..
"O da, Tanrı'dır" dedi sorana soran..
"Nasıldır?" diye sordu soran sorana..
"Sen nasılsın?" diye sordu sorana soran;
"İyiyim" dedi, soran sorana..
"Sorun yok iyiysen" dedi sorana soran..
"Sorun yok soru yok" dediler rahatlayarak, soran ve sorana soran...
Sonra..
ne soru soruldu, ne kimse yoruldu..
Oysa;
Akledip, Tanrı'ya sorsalardı soruyu, şöyle devam edecekti üçlü diyalog;
"Ey Tanrı!. Nesin?.."diye sordular, soran ile sorana soran..
"Bilemediğiniz gibiyim, ya siz?" diye sordu sorulan, soran ile sorana sorana..
"Bildiğin gibiyiz.. Nasıl-sın?" diye sordular sorana, soran ile sorana soran.
"Hiç sormayın.. işim başımdan aşkın başımı kaşıyacak vaktim yok,
doğa'nın dengesi.. evrenin düzeni.. melekler.. şeytanlar.. ve saire saire.. Ya siz?" diye sordu sorulan,
soran ile sorana sorana..
Sonra..
İkisi de usuulcacık sıvıştı..
Soranın da sorana soranın da dikkatini çekmemişti, Tanrı, insandan söz etmemişti..
melekleri bile saymıştı işlerinin arasında.. Halbuki insan, melekten üstün bir varlıktı..
cüzi iradesi vardı.. cüzdanı vicdanı vardı falan..
Bu, dikkatlerini çekmediği içindir ki soruşturmayı bitirip sıvışmışlardı..
Yoksa sormazlar mıydııı..

Hem bu durumda soruşturma şöyle devam edecekti:..
"Ey tanrı, pardon ama.............................
............

Lütfeen.. iyi günler soran sorulan
devam edersek usenenadam olacak yorulan
...........
Tanrı, işinden başını bile kaldırmadan yanıtlamıştı soruları..
İkisinin de kim olduklarını elbette biliyordu..
Tanrı'ydı O.
Soranlar da elbette ki sayın enkaz ile usenenadam değildi..
Soruşturma çook eski zamanlarda başlamıştı..

Kafa kutusunu ısıtan bir konuda bir serinlik,
bir sürahi limonata niyetine sunmuşuz,
yine geçerken.

 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
peki siz benim soruma cevap verin, eğer tanrı benim dışımda kalsa idi, benim varlığım ona bir sınır çizmez miydi? ve bu sebeple tanrı sınırlı olmaz mıydı?

Tanri'yi sinirli kilan sey aklin siniri ile alakalidir yani senin ile alakali. O'nun siniri ile alakali degil. Keza sonsuzluk kavramida zaten O'ndan cikan birsey. Seni sinirlandiran da O'yken O'nun sinirli olabileceginden nasil bahsedebiliriz ki?
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
ben basit bir mantıkla tanrının herhangi bir şeyden kopuk olamayacağını söylüyorum, bu bağlamda bir taş parçası da bir inek de tanrının birer parçasıdırlar,, her ikisi de kutsaldır ve her ikisine de inanılabilir. ben nasıl kuran a inanıyorsam, başka biri de puta inanabilir ve bu onun en doğal hakkıdır. sonuçta biz kuran ile uzay mekiği yapamıyoruz, okuyup üfledikten sonra hasta da tedavi edemiyoruz aynı bakış açısıyla, bir putla ya da inekle de aynı şeyi yapamazsın. biriken öğretiler inancın ışığı ile insanı yönlendiriyor o kadar. inanılan şeyin çok da bir önemi yok bu yüzden, maksat insanlıksa ve gelişmek ise her inancın insana sağladığı fayda eşittir. önemli olan inanmaktır. benim dinimin(islamiyetin) bana göre öneminin yüksek olması, annemin diğer kadınlardan gözümde daha yüksek değere sahip olması gibi bir şeydir. söylediklerimin dinimle çelişen noktaları elbet olacaktır, bu çelişkileri çözüp rahat edebilmek de bana düşen en önemli görevdir kanımca.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst