- Konbuyu başlatan
- #1
İnsanlar kendi kendilerinin tanrıları oldukları bir dönemden geçmişlerdir. Bu saltanat anne karnında başlamıştır, sonradan dış dünyanın etkisiyle bitirilmek zorunda kalmıştır.
Tanrı kelimesine yüklenen bu güç, kökenini tamamen aslında sizin bir zamanlar sahip olduğunuz birşeyden almaktadır. Tanrı kelimesinden korkulur, tapılır, bazen nefret edilir, bazen aşırı sevilir. Ama tanrı kelimesinin yerini tutan başka bir kelime daha yoktur.
İnsanların kaybettikleri bu tanrıları, bir hayal olarak ruhun arkasında kalmıştır. İnsan bunun bir hayal olduğunun bilincinde bile değildir. Ateistler sadece bir adım öndedirler, bu tanrıyı oturttukları yerden aşağı alıp kendi tanrılıklarının yolunu açmışlardır. Ama sadece yolunu açabilmişlerdir.
Bir ateistin eski inançlı kimliğinden kurtulabilmesi için bir hayli zor dönemler yaşaması gerekir. İnsanın kendisini tanrı olarak oturtması, hem sizin için etrafta başka tanrı olmadığını, ama kendini yine sizin gibi tanrı olarak gören başka insanların olduğunu kabul etmek demektir. Hiç kimseye muhtaç olmamak veya her an herkese aşırı derecede muhtaç olmak. Bunun arasındaki çizgi çok ufak.
Ahlak-cinsellik-aşk-saygı ve kadınlık-erkeklik anlayışınızı komple değiştirdikten sonra tamamen eski kimliğinizden kurtulabilirsiniz. Eğer bu zorlu süreçleri geçiremesseniz , bir ateistin yapacağı şey hayatı boyunca, eskiden hayatın anlamını yüklediğiyi tanrıyı , kafasında dövmek olacak. Çünkü o tanrı küfürü ve isyanı hakediyor, ama sizin içinizdeki değil.
Bugüne kadar yaptığım gözlemler doğrultusunda, kendini ateist olarak tanımlayan çok az kişinin bu süreci yaşamaya cesaret edebildiğini gördüm. (belki de hiç görmedim)
Yine aynı şekilde tanrıya inanan, onunla derinlerde bir şekilde bağlantı kurabilen bazı inançlı kişilerin, bazı ateistlerden çok daha sağlıklı tarafları olabildiğini gördüm.
Yaşanması gereken süreçlerin sonunda "tanrı" kelimesi etkisini kaybetmelidir, çünkü zaten ulaştığınız birşeyi başka bir yerde aramassınız. Aynı şekilde ateizm de anlamını kaybetmelidir. Çünkü bir ateistin ben ateistim demek yerine, tanrı üzerine söyleyebileceği çok daha derin şeyleri olmalıdır.
Hiç kimseden utanmadan ağlayabiliyorsanız, bazen gözyaşlarınızın sebebini bilmiyorsanız, ağlarken hem aşırı derecede mutlu hem de aşırı derecede mutsuz hissediyorsanız ve zaten tüm bunları bile umursamıyorsanız, bu süreçten geçiyorsunuz demektir.
Tanrı kelimesine yüklenen bu güç, kökenini tamamen aslında sizin bir zamanlar sahip olduğunuz birşeyden almaktadır. Tanrı kelimesinden korkulur, tapılır, bazen nefret edilir, bazen aşırı sevilir. Ama tanrı kelimesinin yerini tutan başka bir kelime daha yoktur.
İnsanların kaybettikleri bu tanrıları, bir hayal olarak ruhun arkasında kalmıştır. İnsan bunun bir hayal olduğunun bilincinde bile değildir. Ateistler sadece bir adım öndedirler, bu tanrıyı oturttukları yerden aşağı alıp kendi tanrılıklarının yolunu açmışlardır. Ama sadece yolunu açabilmişlerdir.
Bir ateistin eski inançlı kimliğinden kurtulabilmesi için bir hayli zor dönemler yaşaması gerekir. İnsanın kendisini tanrı olarak oturtması, hem sizin için etrafta başka tanrı olmadığını, ama kendini yine sizin gibi tanrı olarak gören başka insanların olduğunu kabul etmek demektir. Hiç kimseye muhtaç olmamak veya her an herkese aşırı derecede muhtaç olmak. Bunun arasındaki çizgi çok ufak.
Ahlak-cinsellik-aşk-saygı ve kadınlık-erkeklik anlayışınızı komple değiştirdikten sonra tamamen eski kimliğinizden kurtulabilirsiniz. Eğer bu zorlu süreçleri geçiremesseniz , bir ateistin yapacağı şey hayatı boyunca, eskiden hayatın anlamını yüklediğiyi tanrıyı , kafasında dövmek olacak. Çünkü o tanrı küfürü ve isyanı hakediyor, ama sizin içinizdeki değil.
Bugüne kadar yaptığım gözlemler doğrultusunda, kendini ateist olarak tanımlayan çok az kişinin bu süreci yaşamaya cesaret edebildiğini gördüm. (belki de hiç görmedim)
Yine aynı şekilde tanrıya inanan, onunla derinlerde bir şekilde bağlantı kurabilen bazı inançlı kişilerin, bazı ateistlerden çok daha sağlıklı tarafları olabildiğini gördüm.
Yaşanması gereken süreçlerin sonunda "tanrı" kelimesi etkisini kaybetmelidir, çünkü zaten ulaştığınız birşeyi başka bir yerde aramassınız. Aynı şekilde ateizm de anlamını kaybetmelidir. Çünkü bir ateistin ben ateistim demek yerine, tanrı üzerine söyleyebileceği çok daha derin şeyleri olmalıdır.
Hiç kimseden utanmadan ağlayabiliyorsanız, bazen gözyaşlarınızın sebebini bilmiyorsanız, ağlarken hem aşırı derecede mutlu hem de aşırı derecede mutsuz hissediyorsanız ve zaten tüm bunları bile umursamıyorsanız, bu süreçten geçiyorsunuz demektir.