Dogayi ve hayvanlari cok seviyorum, astronomiyle yakindan ilgileniyorum, fotograf cekiyorum ve karakalem calismalari yapiyorum, bisiklet sürmeyi cok severim, klasik müzikten oldukca keyif alirim.
merhaba. hoşgeldiniz. aşkın biyolojik temeli olduğu düşünmenize sebep olan nedeni/dayanağı merak ettim açıkçası. bende bu konuyla ilgilenmiş en son ''şuur bozukluğu'' genel kanısını kabul etmiştim. çok etkin bir biyolojik temeli olduğunu sanmıyorum. biyolojiye girerseniz evrim teorisine atıflar yapmanız gerekecek. aşk evrim savları ile çelişir. aşk tek kişiye bağlar bu üreme için olasılıkların azalması demektir. diyorlar. sizce?
her güdünün evrimsel bir açıklaması var ancak aşkta çelişki var. (okuduğum ve anladığım kadarıyla konuşuyorum) neysem bilime elbet saygım var ama kabul ettikleri metotları gereği ,doğal,rasyonel,tutarlı atıflar yapma zorunluluğundan dolayı uyduruyorlar bazı şeyleri gibi geliyor bana. bilimsel metot varlığı,evreni,doğayı anlamamızda elbet çok değerli bir buluşumuz. ancak abartmaya da gerek yok. varoluşun açıklanabilir olduğunu sanmıyorum. bi aşkı bile çözmek /açıklamak bu kadar zor işte Baba olunca görevin sona erdiğini sanmam. Erkek yaşadığı sürece spermlerini olabilidiğince saçmak/yaymakla güdülenmiştir. (evrimciler öyle diyordu). üreme olasılığındanda kastettiğim buydu. bir erkek aşık olursa diğer kadınlarla ilgilenmez. bu ahlak veya toplumun erkeği sınırlamasının dışında kalıyor. evrimsel sürecin işleyişi sanki aşkta kendi kendini sınırlamış oluyor. aşk faydasız hatta zararlı görünüyor yani evrim için
sanirim insanlar arasinda zamanla kendini sadakata birakiyor. her canlinin biyolojik yapisi ve buna bagli yavrularinin ihtiyaclari farklidir bu nedenle es konusunda da farkliliklar görülebiliyor. ) dis görünüsten etkileniriz degil mi? Ancak ve ancak bu elemeden sonra o kisiye asik olma potansiyeline kavusabiliyoruz. Bu da icgüdüsel bir eylem oldugu gercegi gibi geliyor bana.
Bu arada birine asik olabilmemiz icin (en azindan fabrika ayarlarimizda
bilimde aynı din gibi inanırsanız öyle gelmeye başlar onlar doğru diyorlar bu böyle demeye başlarsınız. lafı çok uzattım aşk süper bişi harbi süper. aşık olunca beyinde değişen kimyasal yapıyı bünyedeki hormonları felan cayır cayır yazıyor bilim iyi güzelde. kırmızı renk hakkında dalga boyundan frekansına vs herşeyi bilmekle kırmızı rengi görmek algılamak aynı şey değil işte. bunları bilince o şey bilinmiş mi oluyor. aşk bence çözümlenemez hiçbir açıklamaya sığmaz diyerek romantizme bağlayıp bitiriyorum
