Tanışma köşesi

hoşgeldiniz; belki de şizofrenim-saygılar
Yani tıbbi tanım yok ama süreçlerin bunu gösterdiği zamanlarım var

Herkese selam.
İzmirden..Yaş 39
Bilimsel altyapım sağlam ama felsefi altyapım adeta sıfır...

Sizlerden Felsefe adına bir şeyler öğrenmeye geldim.

Selam,
35 yaşındayım, bir firmada yazılım müdürlüğü yapıyorum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Buraya niçin geldiğimi bilmiyorum, ne aradığımı da bilmiyorum. Bir yerden başlamam lazım ama bulamıyorum. Bazen öğrenmek bile boş geliyor ama elimde kalan nadir zevklerden biri. Mücadeleye devam.

hoşgeldiniz-boşlukların kaybını/envanterini tutuyorum /saygılar

Öncelikle herkese merhaba bende daha önceleri bu foruma üyeydim fakat şifremi ve kullanıcı adımı unuttum velhasıl şu an Wattpad üzerinden daha önce dergilerde yayınlananmış olan şiir ve öykülerimi paylaşıyorum belki sizlerde ilgilenirsiniz diye sizlerle paylaşma gereği duydum
Wattpad-
Instagram -

Vereceğiniz destek için şimdiden teşekkür ediyorum. İyi günler .

siz oldunuzumu zannediyorsunuz.sadece biz varız

Merhaba ben 94 yili dogumluyum ve almanyadan katiliyorum Dogayi ve hayvanlari cok seviyorum, astronomiyle yakindan ilgileniyorum, fotograf cekiyorum ve karakalem calismalari yapiyorum, bisiklet sürmeyi cok severim, klasik müzikten oldukca keyif alirim.

Kücüklügümden beri cevremi ve insanlari incelemeden duramiyorum. Her seyin nedenini arastirmayi, olaylarin en derinine inmeyi cok seviyorum acikcasi. Bu nedenle 2-3 yil önce bilim ve astronomiye yogun ilgim oldu. Ayrica psikoloji ve biyolojiyle birlikte kendimi ve insanlarin genel yapisini tanimaya calistim zira oyuna baslamadan önce kurallarini bilmek gerekiyor diye düsündüm. Hayatta sanirim herkesin yasadigi gibi sevincler yasadim, asik oldum, depresyona girdim ve bosluga da düstüm. Daha sonra hepsinin bir nedeni oldugunu ögrendim. Karsi cinse olan Ask'in biyolojik temelini ögrenmemle büyük bi hayalkirikligina ugradim acikcasi cünkü zamaninda büyük bir ask yasamistim ve bu duygunun nedensiz olduguna inanirdim. Zaman zaman icgüdülerimiz tarafindan kontrol edildigimizi ögrendigimden bu yana kadinlarin fiziksel güzelligine, meslegine ve kariyerine önem vermiyorum. Karsimdaki insani cogalmak icin kullanabilecegim bir robot gibi degil, hayatim boyunca eslik edebilecegim bir hayat dostu olarak görüyorum.

Evrendeki her eylemin her hareketin bir nedeni varken neden bu parcalari olusturan resmin bir nedeni olmasin? Felsefeyle ilgilenmem bu sekilde oldu. Bu sorunun pesinde uzun süre kosacagim gibi görünüyor. Belki yaslanacagim, cevabini da bulamayacagim ama benim icin önemli olan bu farkindaliga sahip olmak ve pes etmemek. Bu nedenle siz degerli insanlardan cok sey ögrenebilecegimi düsünüyorum.

nietschezsimdi' Alıntı:

Karsi cinse olan Ask'in biyolojik temelini ögrenmemle büyük bi hayalkirikligina ugradim acikcasi cünkü zamaninda büyük bir ask yasamistim ve bu duygunun nedensiz olduguna inanirdim. Zaman zaman icgüdülerimiz tarafindan kontrol edildigimizi ögrendigimden bu yana kadinlarin fiziksel güzelligine, meslegine ve kariyerine önem vermiyorum. Karsimdaki insani cogalmak icin kullanabilecegim bir robot gibi degil, hayatim boyunca eslik edebilecegim bir hayat dostu olarak görüyorum.

Genişletmek için tıkla ...

merhaba. hoşgeldiniz. aşkın biyolojik temeli olduğu düşünmenize sebep olan nedeni/dayanağı merak ettim açıkçası. bende bu konuyla ilgilenmiş en son ''şuur bozukluğu'' genel kanısını kabul etmiştim. çok etkin bir biyolojik temeli olduğunu sanmıyorum. biyolojiye girerseniz evrim teorisine atıflar yapmanız gerekecek. aşk evrim savları ile çelişir. aşk tek kişiye bağlar bu üreme için olasılıkların azalması demektir. diyorlar. sizce?

donkişot' Alıntı:

merhaba. hoşgeldiniz. aşkın biyolojik temeli olduğu düşünmenize sebep olan nedeni/dayanağı merak ettim açıkçası. bende bu konuyla ilgilenmiş en son ''şuur bozukluğu'' genel kanısını kabul etmiştim. çok etkin bir biyolojik temeli olduğunu sanmıyorum. biyolojiye girerseniz evrim teorisine atıflar yapmanız gerekecek. aşk evrim savları ile çelişir. aşk tek kişiye bağlar bu üreme için olasılıkların azalması demektir. diyorlar. sizce?

Genişletmek için tıkla ...

Cogu evliliklerden duymussunuzdur, ask gider sevgi kalir diyorlar. Bunun nedeni cocuk yaptiktan sonra babanin görevini aslinda tamamlamasi olabilir mi? Ayrica üreme olasiliklari derken neyi kastettiniz? Eger cesitlilik konusuysa zaten dis görünüs ve feromonlar filtre görevini görüyor. Uygun gen eslesmesi yapilip farkindaliginizdan önce o kisiyle bag kuruyorsunuz bile.

Bu arada bu siralar biraz dalginim kusura bakmayin. Size de merhaba, hosbuldum.

nietschezsimdi' Alıntı:

Cogu evliliklerden duymussunuzdur, ask gider sevgi kalir diyorlar. Bunun nedeni cocuk yaptiktan sonra babanin görevini aslinda tamamlamasi olabilir mi? Ayrica üreme olasiliklari derken neyi kastettiniz? Eger cesitlilik konusuysa zaten dis görünüs ve feromonlar filtre görevini görüyor. Uygun gen eslesmesi yapilip farkindaliginizdan önce o kisiyle bag kuruyorsunuz bile.

Bu arada bu siralar biraz dalginim kusura bakmayin. Size de merhaba, hosbuldum.

Genişletmek için tıkla ...

Baba olunca görevin sona erdiğini sanmam. Erkek yaşadığı sürece spermlerini olabilidiğince saçmak/yaymakla güdülenmiştir. (evrimciler öyle diyordu). üreme olasılığındanda kastettiğim buydu. bir erkek aşık olursa diğer kadınlarla ilgilenmez. bu ahlak veya toplumun erkeği sınırlamasının dışında kalıyor. evrimsel sürecin işleyişi sanki aşkta kendi kendini sınırlamış oluyor. aşk faydasız hatta zararlı görünüyor yani evrim için her güdünün evrimsel bir açıklaması var ancak aşkta çelişki var. (okuduğum ve anladığım kadarıyla konuşuyorum) neysem bilime elbet saygım var ama kabul ettikleri metotları gereği ,doğal,rasyonel,tutarlı atıflar yapma zorunluluğundan dolayı uyduruyorlar bazı şeyleri gibi geliyor bana. bilimsel metot varlığı,evreni,doğayı anlamamızda elbet çok değerli bir buluşumuz. ancak abartmaya da gerek yok. varoluşun açıklanabilir olduğunu sanmıyorum. bi aşkı bile çözmek /açıklamak bu kadar zor işte

donkişot' Alıntı:

Baba olunca görevin sona erdiğini sanmam. Erkek yaşadığı sürece spermlerini olabilidiğince saçmak/yaymakla güdülenmiştir. (evrimciler öyle diyordu). üreme olasılığındanda kastettiğim buydu. bir erkek aşık olursa diğer kadınlarla ilgilenmez. bu ahlak veya toplumun erkeği sınırlamasının dışında kalıyor. evrimsel sürecin işleyişi sanki aşkta kendi kendini sınırlamış oluyor. aşk faydasız hatta zararlı görünüyor yani evrim için her güdünün evrimsel bir açıklaması var ancak aşkta çelişki var. (okuduğum ve anladığım kadarıyla konuşuyorum) neysem bilime elbet saygım var ama kabul ettikleri metotları gereği ,doğal,rasyonel,tutarlı atıflar yapma zorunluluğundan dolayı uyduruyorlar bazı şeyleri gibi geliyor bana. bilimsel metot varlığı,evreni,doğayı anlamamızda elbet çok değerli bir buluşumuz. ancak abartmaya da gerek yok. varoluşun açıklanabilir olduğunu sanmıyorum. bi aşkı bile çözmek /açıklamak bu kadar zor işte

Genişletmek için tıkla ...

Tabi baba olunca görevi bitmiyor ama azaliyor. Yalniz kugular ve kurtlarda da tek eslilik söz konusu, sadece insanlarda görülen bir sey degil. Bu onlarin birbirine asik oldugunu göstermez ki sanirim insanlar arasinda zamanla kendini sadakata birakiyor. her canlinin biyolojik yapisi ve buna bagli yavrularinin ihtiyaclari farklidir bu nedenle es konusunda da farkliliklar görülebiliyor.

Bu arada birine asik olabilmemiz icin (en azindan fabrika ayarlarimizda ) dis görünüsten etkileniriz degil mi? Ancak ve ancak bu elemeden sonra o kisiye asik olma potansiyeline kavusabiliyoruz. Bu da icgüdüsel bir eylem oldugu gercegi gibi geliyor bana.

nietschezsimdi' Alıntı:

Bu arada birine asik olabilmemiz icin (en azindan fabrika ayarlarimizda ) dis görünüsten etkileniriz degil mi? Ancak ve ancak bu elemeden sonra o kisiye asik olma potansiyeline kavusabiliyoruz. Bu da icgüdüsel bir eylem oldugu gercegi gibi geliyor bana.

Genişletmek için tıkla ...

ama bilinçli yaratıklarız. çok küçükken daha cinsel sistemlerin farkında bile değilken. bir resim vardı evdeki vitrinde. bir gelinle damat resmi. o geline gelir gider bakardım. o geline benzer (her yönü ile değil özellikle beğendiğim yönleriyle) kadınlardan etkilendiğimi farkettim çok sonları büyüdüğümde. cinsel fetişlerimizin çocukluk dönemi ile ilgisi olduğunu sadece kendi bu anılarıma bakıp söyleyebilirim. yani işin içinde sadece biyoloji yok. deneyimler var ve tabiki psikoloji var. karmaşık yani. çocukluk dönemine çok atıf yapılmasının sebebide bilimin rasyonel ve mantıklı neden sonuç ilişkileri kurma zorunluluğundandır bence. bilmiyoruz diyemezler veya metafizik olana giremezler. atar tutarlar bilimde aynı din gibi inanırsanız öyle gelmeye başlar onlar doğru diyorlar bu böyle demeye başlarsınız. lafı çok uzattım aşk süper bişi harbi süper. aşık olunca beyinde değişen kimyasal yapıyı bünyedeki hormonları felan cayır cayır yazıyor bilim iyi güzelde. kırmızı renk hakkında dalga boyundan frekansına vs herşeyi bilmekle kırmızı rengi görmek algılamak aynı şey değil işte. bunları bilince o şey bilinmiş mi oluyor. aşk bence çözümlenemez hiçbir açıklamaya sığmaz diyerek romantizme bağlayıp bitiriyorum

Merhaba ben Murat 21 yaşındayım, hiçbir amacım erğim yok. Tek hobim kitap okumak, kendimi tanıkmaktan bile acizimdir, kesinlikle tembel değilimdir.

ben sanem, insanlardan uzak yalnız yaşamayı seviyorum ya da seçmek zorunda olduğum için seviyorum. kitap okumayı hayvanları ve doğayı çok seviyorum .

slm ,ben benim adım önemli değil ,40 yaşındayım 25 yıldır felsefeyle ilgileniyorum ,bence felsefe demek akıl demek..sizlerle beraber olmak çok güzel .

Yeni gelen arkadaslar, hosgeldiniz, umarim bizleri birakip gitmezsiniz

merhaba felsefenin içinde kaybolduğum şu zamanlarda bu siteye bir kaydolalım dedik. Hayırlısı

merhaba ben pervasız bir genç pervalanmak için burdayım yaş 19 temral lob 23 diyor ben demiyorum o diyor

Merhaba be felsefe öğrencisi olarak ben de aranızda bulunuyorum. Umarım her şey güzel olur.

Hosgeldiniz arkadaslar