Susmak mı, konuşmak mı?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Susmak mı, konuşmak mı? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 49,347 kez görüntülenmiş, 287 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Susmak mı, konuşmak mı?
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Serçe

yazar yazamaz

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Nis 2011
Mesajlar
57
Tepkime puanı
1
Puanları
6
Dinlemeyenlerin içinde
Sükut et
Amma
Sakıt olma

(Gevezezade Hamuş Efendi)
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
insan, bağırtı, böğürtü gibi birkaç farklı seslenişi gerçekleştirip; 'tehlike var' ya da ' yiyecek var' gibi birbirinden farklı anlamlar vermeye başladığından beri; söz önemlidir.. bir bakıma insan; emeği, düşüncesi ve dili arasındaki karşılıklı etkileşim sürecinin ürünüdür... zamanla soyutlama yeteneğini geliştirerek; sözünü kalıcılaştırabilmek için yazıyı buldu, iskenderiye kütüphanesini dolduracak kadar kitaplar yazdı, sonra matbaalar kurup gazeteler çıkardı.. sözünü daha uzağa ulaştırabilmek için telgrafı, telefonu, telsizi, radyoyu ve televizyonu buldu..ve bütün bunlar yeterli olmadığı için internet ağını kurdu... hep kendini daha tam ve iyi ifade etmenin en etkili şekli olarak; söz adına ve söz için... ama aile içinden devlete kadar, ister siyasi ister dini her türlü otorite; tarih boyunca kendi dışında kalanlara söz söyletmemeye; bunda ısrar edenleri susturmaya/cezalandırmaya çalıştı.. bu doğrultuda meydanlarda kitap yakmaktan, en kaba baskı ve işkenceden; ince kültür ürünleri üretmeye kadar, çok yönlü ve sürekli olarak çalıştı/çalışıyor..(acaba hapisteki gazeteci sayısı bakımından, neden dünya ikincisiyiz dersiniz?)... bu susturma ve baskılama çabalarını en çok çocuklara, gençlere, kadınlara, kurulu düzen tarafından ezilenlere ve otoriteden başka türlü düşünenlere yöneltti.. hüzün verici olsa da; yirmi birinci yüz yılda internette bir felsefe platformunda, sükuttan/ suskunluktan yana bir duruş sergilenebiliyor olması; bu tarihsel süreç boyunca, sürekli yeniden üretilen hegemonyanın yansımasından başka bir şey değildir... ama insan, er geç sözüyle de eylemiyle de bütün ayakbağlarından kurtularak özgürleşecektir.. o nedenle söz gümüşse, sükut beş para etmez, paslı bir teneke parçasıdır... demek istiyorum...
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
birazdahaderinmavi,

sadece sana yönelik bir soru soracağım,
amacım yukarıda yazdığın yazıyı bir açıdan biraz daha pekiştirebilmek...

"susma,sustukça sıra sana gelecek" ifadesinin gerisinde ki yaklaşım ile,"söz gümüş ise sukut altındır" ifadesinin gerisinde ki yaklaşım arasındaki farkı irdelediğimizde;"susma" eylemi için,iki ifade de ayni şeyi anlatıyor diyebilirmiyiz?

"susma" - "susturulma" - "sukut" bilinç açısından farklı eylemlerdir...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
çok belli ki ''susma, sustukça sıra sana gelecek'' diyen anlayış; sükut altındır filan diyen anlayışın çok dışında ve neredeyse karşısındadır....
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
çok belli ki ''susma, sustukça sıra sana gelecek'' diyen anlayış; sükut altındır filan diyen anlayışın çok dışında ve neredeyse karşısındadır....
işte onun için,bu anlayışın duruşu ile "söz gümüş ise sukut altındır..." yorumlanamaz,yorumlanırsa hata yapılmış olur,
veya tam tersi...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
tuhaf, neden herhangi bir duruşla,tavırla,yaklaşımla... vb..bir söz yorumlanamasın... bana göre her söz ya da yargı bir çok farklı açıdan, farklı bakış açısıyla yorumlanıp değerlendirilebilmelidir ..; ve yine belirtmeliyim ki çok mesaj yazan bir dostumuz olarak, suskunluğu savunmada bu kadar direnç göstermenizi de tuhaf buluyorum...
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
tuhaf, neden herhangi bir duruşla,tavırla,yaklaşımla... vb..bir söz yorumlanamasın... bana göre her söz ya da yargı bir çok farklı açıdan, farklı bakış açısıyla yorumlanıp değerlendirilebilmelidir ..; ve yine belirtmeliyim ki çok mesaj yazan bir dostumuz olarak, suskunluğu savunmada bu kadar direnç göstermenizi de tuhaf buluyorum...

1-herhangi bir duruşla,tavırla ve yaklaşımla söz yorumlanmasın demedim,dediğim yorum yaparken,yorum yapacağımız sözün arkasında olan birikimin de göz önüne alınmasıdır,
yani;susma sustukça sıra sana gelecek geri beslemesi-zihniyeti ile söz gümüş ise sukut altındır sözü-zihniyeti yorumlanamaz-veya tam tersi-yorumlanırsa hata olur dedim..
2-evet,bir çok farklı açıdan yorumlanabilir,ama dediğim gibi o sözü var eden anlayış gözardı edilmeden...
3-suskunluğu savunuyorum şeklinde algıladı isen,derdimi anlatamamışım,özür dilerim...
ben suskunluğu savunmuyorum,şimdiye kadar savunmadım ve umarım bundan sonra da savunmak zorunda kalmam...
4-1.2.3 te belirttiğim gibi;sadece üzerinde konuştuğumuz kalıplaşmış cümleleri irdelerken,sözlerin kaynaklarını göz ardı etmeyelim diyorum...
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
tuhaf, neden herhangi bir duruşla,tavırla,yaklaşımla... vb..bir söz yorumlanamasın... bana göre her söz ya da yargı bir çok farklı açıdan, farklı bakış açısıyla yorumlanıp değerlendirilebilmelidir ..; ve yine belirtmeliyim ki çok mesaj yazan bir dostumuz olarak, suskunluğu savunmada bu kadar direnç göstermenizi de tuhaf buluyorum...
mor ve ötesi güzelce farkı belirtmiş ancak bu kısım hakkında bir şeyler söylemek lazım.

segili dost,
"söz gümüşse sükut altındır" bir atasözüdür. atasözleri kalıplaşmış kullanımlardır. bırak anlamlarını değiştirip farklı anlamlarda kullanmayı, cümlede ki kelimelerin bile yerleri değiştirilemez. mesela "gümüşse söz, altındır sükut" şeklinde kullanılamaz. o sebeple burada ki anlamı ne ise o şekilde anlaşılır ve anlatılır.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
mor ve ötesi güzelce farkı belirtmiş ancak bu kısım hakkında bir şeyler söylemek lazım.

segili dost,
"söz gümüşse sükut altındır" bir atasözüdür. atasözleri kalıplaşmış kullanımlardır. bırak anlamlarını değiştirip farklı anlamlarda kullanmayı, cümlede ki kelimelerin bile yerleri değiştirilemez. mesela "gümüşse söz, altındır sükut" şeklinde kullanılamaz. o sebeple burada ki anlamı ne ise o şekilde anlaşılır ve anlatılır.
şaşırtıcı bir durum... atasözü olduğunu biliyorum,kalıplaşmış olduğunu da... ve asla anlamını değiştirip, farklı anlamlarda kullanmayı da önermiyorum... çok başka bir şey söylüyorum,tekrar ediyorum: bana göre her söz, bir çok farklı yaklaşımla, bakış açısıyla yorumlanabilir, değerlendirilebilir, içeriğinin doğruluğu/haklılığı konusunda taraf olunabilir...doğrudur/yanlıştır şeklinde yargılanabilir....diyorum...yoksa sözün anlamı zaten apaçık ve biz onu tartışmıyoruz ... sözün taşıdığı mesaja karşı, taraftar olmak/ karşı olmak şeklinde tavrımızı ortaya koyuyoruz... mesajımda altını çizdiğiniz cümleyi bir daha okuyun diyeceğim...
 

öllöz

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
şu anda tam hatırlayamıyorum ama şöyle der bir filozof:karşımdakine 1 elma versem o da bana 1 elma verse bende 1 onda 1 elma olur
karşımdakine 1 bilgi versem o da bana 1 bilgi verse bende 2 bilgi olur
Arada bir tercih yapmak bence söz konusu değil,insani bir gerek sonunda..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
şu anda tam hatırlayamıyorum ama şöyle der bir filozof:karşımdakine 1 elma versem o da bana 1 elma verse bende 1 onda 1 elma olur
karşımdakine 1 bilgi versem o da bana 1 bilgi verse bende 2 bilgi olur
Arada bir tercih yapmak bence söz konusu değil,insani bir gerek sonunda..

Burada bilgi elmadan farklidir. Cunku sen birine bir bilgi o da sana bir bilgi verse, ikinizde de iki bilgi olur.

Bilgi paylasildikca cogalir.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
şu anda tam hatırlayamıyorum ama şöyle der bir filozof:karşımdakine 1 elma versem o da bana 1 elma verse bende 1 onda 1 elma olur
karşımdakine 1 bilgi versem o da bana 1 bilgi verse bende 2 bilgi olur
Arada bir tercih yapmak bence söz konusu değil,insani bir gerek sonunda..

Konfüçyüs demiştir dediğin sözü. Şimdi sana göre bilgi alışverişi sonucunda 2 bilgi oluyor elimizde. Peki, bilginin doğru olduğunu bana teyit edebilir misin? Senin aldığın ya da senin verdiğin bilgi yanlış bilgiyle, artık her bilgi alışverişinde yanlış bilgi yayılacaktır. Bu gerçeği de atlamaman gerektiğini düşünüyorum.
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konfüçyüs demiştir dediğin sözü. Şimdi sana göre bilgi alışverişi sonucunda 2 bilgi oluyor elimizde. Peki, bilginin doğru olduğunu bana teyit edebilir misin? Senin aldığın ya da senin verdiğin bilgi yanlış bilgiyle, artık her bilgi alışverişinde yanlış bilgi yayılacaktır. Bu gerçeği de atlamaman gerektiğini düşünüyorum.
Edison ampülü 1001.(bu sayı hakkında değişik rivayetler var :p) deneme de bulmuş. soranlara da "başarısız olmadım, ampül yapmamanın bin değişik yolunu buldum" demiş. yanlış olarak nitelediğimiz bilgilerde bir değer içerir.
 

edasar

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
22 Eki 2010
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
İnsan aslında hiç susmaz ki sadece sesi çıkmaz ama gözler daima birşeyler anlatır tabi anlayana.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Edison ampülü 1001.(bu sayı hakkında değişik rivayetler var :p) deneme de bulmuş. soranlara da "başarısız olmadım, ampül yapmamanın bin değişik yolunu buldum" demiş. yanlış olarak nitelediğimiz bilgilerde bir değer içerir.

Yine de sonuç itibariyle doğruya ulaştı. Yanlışlar araçtır, doğrular amaçtır. Doğru hep hedeflenen olmalı...
 

iyilikmeleği

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
İnsan önce susmalı, dinlemeli, anlamaya çalışmalı sonra gerekliyse konuşmalı. Ne susmak tek başına yeterli, ne de konuşmak.
 

byReveal

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Nis 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
İnsan, bilgisine güvendiği yerde konuşmalı, bilgisine güvenmediği yerde ise susmalı ve bilgi edinmeli.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
İnsan, bilgisine güvendiği yerde konuşmalı, bilgisine güvenmediği yerde ise susmalı ve bilgi edinmeli.

Bilgisine güveniyorsa konuşsun. Bu eksik değil mi? Bence bilgisinin doğruluğuna güveniyorsa konuşsun. Yanlış bildikten sonra yapacağı tüm konuşmalar boştur.
 

byReveal

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Nis 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Bilgisine güveniyorsa konuşsun. Bu eksik değil mi? Bence bilgisinin doğruluğuna güveniyorsa konuşsun. Yanlış bildikten sonra yapacağı tüm konuşmalar boştur.

Söylemek istediğim tam anlamıyla buydu. Aslında söylediklerimden, yanlış bildikten sonra konuşması çıkarılamaz. Çünkü insanlar yanlış bildiğini bilseydi zaten bilgilerini değiştirir ve doğru arayışına girerdi. Arayışı bitene kadarda bilgisine güvenemezdi.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst