Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Spiritüalizm (Ruhçuluk)

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Bi şeyi anlaşılmaz yazmak bilim değildir,
Bu karanlığın doğasıdır, kapatır, örter üstünü, aydınlatmaz, göstermez, Boyar sözleri anlaşılmasın diye;
Bi şeyi anlaşılmaz yapmak bilim değildir,
Şüphesiz bu karanlığın işidir,
Birileri başkalarının anlamadığı şeylere sahip olmalıdır,
Başkalarının anlamadığı bilime sahip olmalıdır,
Sahip olmalıdır onlar, sahiplenir sahip çıkarlar,
Onların sahipliğindedir bilim, başkalarıyla paylaşamazlar, herkesle paylaşılamaz,
Aklı yetmeyenlerle hiç paylaşılamaz,
Matematiklerini/diğer bilimlerini akademik bi kitaplarını alıp merakla okuyamazsınız,
bilim adamları anlamalıdır onu,
bilim insanları anlamalıdır,
bilim dünyası anlamalıdır,
Şühesiz bunu karanlık yapar,
Bu yüzden onlar bilim adamları olarak ayrı bi adam grubudur,
Bu yüzden onlar bilim insanları olarak ayrı bi insan grubudur,
Bu yüzden onlar bilim dünyası denilen ayrı bir dünyada yaşarlar;
---
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Felsefe sadece gerçekle uğraştığı izlenimi verir ama belki de düşlemleri dile getirir, edebiyatsa sadece düşlemlerle uğraştığı izlenimini verir ama belki de doğruyu dile getirir.- diderot

Neden edebiyat doğruyu dile getirir?
Çünkü onu herkes okuyabilir, Herkesle paylaşılması için yazılmıştır, Okur için yazılmıştır, Ayrı bi dünya için değilde ondan;

Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur. - Einstein

O halde gerçek bilim ve ilerleme yoktur ya da bilim çocukların mutluluğu ile ilgilenmelidir,
Çocukların mutluluğu ile ilgilenen bilim olur mu?
Neden olmasın,
biliim mi, bilmiim mi, bilim, ben bilim bilimi

Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum. - Einstein

Çok zeka nedir?
Zeka bi tanedir, çoğullanamaz,

Neden ortak kullanmıyoruz o halde, Bu yanlış soru ortak kullanıyoruz ama neden herkes aynı başarıyı gösteremiyor,
Bu akılla ve odaklanma ile ilgili olmalı, ne dersin; akıl bilinç bağlantısı derinliği;,

bilinç nedir ki?
Gülünç gülünecek durumsa bilinç bilinecek durumdur, gülünebilecek durumsa bilinebilecek durumdur,
Kazanç kazanılmış olansa getiriyse, bilinç bilinmiş olandır,

Bilgi nedir ki?
Bil ki (öğren,geliş)
bulgu bulumsa bilgi bilimdir;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Denemeler, Sezgisel denemeler,

(Alternatif Deneysel Yazımlardır)


(Anlatma çabası içermez, anlatma içeriği yoğrulmamıştır, denemedir, (Kendimce) kavramsal taban edinme, düşünme geliştirme uygulamalarıdır, Deneysel gözlemsel veri olarak sunulmuştur, Düşünce dinamiği ile oluşturulmama yönünde düşünce çağrışımlanmışsa da tam anlamıyla bu sonuç gözlemlenememiştir, Ve yani (aslında, sezgi dinamiği daha yoğun saf ya da safa yakın düşünsel aktarım denenmiştir,)



Gözlemler;
Serbest anlatım teknikleri/parametreleri;
Anlatım iletkenliği ve derinliği, (geçirgenlik)
anlatım iletkenliği ve geçirgenliği düşüncenin kişide (anlatıcı) uyandırdığı hissin, karşıdakince (okuyanca) biçimlenebilme, anlaşılabilme yüzdesidir,

bu önermede;
Kişinin anlatacağı duygu durumun/iletinin/iletimin/düşüncenin, bir fiziksel/imgesel biçimi olsun,

Bu fiziksel/imgesel biçim anlatım öncesi ya da anlatım sırasında anlatacak kişini zihninde oluşmuş olsun,
Bu durumda,
Bu iletimin, onu okuyacak okuyucu ve okuyucularda oluşturacağı fiziksel/imgesel biçimle; anlatıcı tarafından biçimlenmiş fiziksel imgesel biçim uyuşumu/örtüşmesi anlatım geçirgenliğidir ya da aktarım başarım yüzdesi anlatma derinliğidir, bunu dışında anlatım derinliği, anlatımın gücü olarakta vurgulabilir ve yorumlanabilir,
Bu durumda;
Anlatım için oluşturulan fiziksel/imgesel biçimin şiddetinden ya da yoğunluğundan söz etmemiz gerekir, oluşturulabilecek olası biçimlerden diğerine göre daha yoğun/geçirgen/iletken ya da şiddetli olanı anlatım derinliğini ve gücünü artıracaktır;

Herhangi konuyu anlatmak ya da düşünceyi ve duyguyu aktarmak için sonsuz ifade taslağı geliştirilebilir, Bu durumda sonsuz soyut ölçümden ve çıkarımsamadan söz etmemiz gerekir;

Bu durumda;
Atanabilecek parametrelerden biri de, okuyucu ve okuyucuların öğrenme-gelişme gereklilikleri ve istekleri olabilir örneğin, Örnek, bu parametrenin atanması durumunda zihin öğrenme isteğinden/gerekliliğinden büyük sonuç ya da şiddetli ve güçlü anlatımda üretmeyecektir,

Burada kişinin iletmek istediği bilgi ya da enerji karşı tarafça/okunanca anlaşılırlıkla imgelenmişse sonuç doğurmuştur ve anlatım başarılıdır,

Burada iletme kişinin geçirgenlik atamasını sağlar(sa)/başarılı/geçer/geçerlidir,
Sağlamaz ise geçersizdir,


Üretilen düşünce dalgası çapı,(örnek parametre) alıcı zihin girdi alım/yorumlama açıklığı/genişliği çapından/çeperinden büyükse girdi yorumlanamaz ya da düşünce dalgası edinilemez, Anlatım hedefe ulaşmamıştır; Düşünce dalgası bozunuma uğramıştır;

Bir yazımın ya da düşüncenin anlaşılabilirlik içermesi ya da anlaşılırlık süzgeci/yüzdesi onu yazanca anlaşılabilirliği değil onu alanca yorumlanabilirliğidir,


Duygusal derinlik;
Derinli kavramı renk derinliği benzeri, yoğunluk benzeri derinliktir; duygusal renk derinliği sonsuzdur, Derinlik yoğuşur ve yoğuşmaya devam eder,

İfade etme yoğunluğu;
Bu bi ses dosyasının mp3 olarak sıkıştırılması ya da renk-biçim dosyasının jpeg olarak sıkıştırılması ve (aslında) boyutlarının küçültülerek, anlam yükünün artırılması ve yoğunlaştırılması gibidir, Daha az sözcükle ya da daha kısa bi yazımsal örneğin daha fazla ve yoğun anlatım sağlamaktır, Anlatım yoğunluğu yazıyı karmaşıklaştırabileceği gibi anlamı düşürebilir ya da derin histogramik değerlerde ve girdilerde kayıplara/hasarlara sebep olabilir;
Bilgi ışıktır, benzetmesinde;İ Alıcının ışık alım ölçüm değerlendirim yoğunluğu bir parametre ise ışığın kırınım bozunum ve kayıp oranı başka bir parametredir, Odak yoğunluğu ve derinliği bir parametre ise hedef ulaşım hızı başka bir parametredir ve parametreler sonsuzdur, Soyutlar gözlemseldir, Gözlemi zihin yapar, En keskin sonuç, en keskin sezgidir, Keskin sezginin giremeyeceği/açamayacağı delik olmaz;

Öfke ve duygu aktarımı;
Karşınızda yazan size kızgın bi kimse sizi dövemez, Kelimelerini savurur, ama sadece kelimelerini savurmuştur, amacı neydi? Bunu olumlu bi zihinsel tutumla mizahla ya da kara mizahla yapmışsa rahatsız olmazsınız, İroni belki düşündürür ve iç gıcıklar oysa, direkt size yönelen öfke ve şiddet tehdidi ya da olumsuz duyguyazım kendini gösterecektir ve sizi rahatsız edecektir

Değerlendirmeler, Sonuçlar;
Anlatabilirlik, ifade edebilirlik, (aslında) anlaşılabilirlik değildir/sonucunu doğurmaz,

Hedefini şaşırmayan tek ok düşüncedir; Ne için , neye-nereye odaklanmışsa orayı vuracaktır; Er ya da geç vuracaktır, Tüm kırılımlar, bükülümler dönecektir ve vuracaktır;

Düşünce ışıktır savında;
Karanlık ışığı alıkoyamaz, ışık durdurulamaz, Kırılım ve bozunum, yol-yön saptırım parametreleri damıtımı;
Işkalayan bi mızrak gibi ıskalamayan atışlar yapan düşünce dünyayı durdurabilir,
Karma kader ya da büyük eşitlikler ve denkliler var mı?
Düşünce oluşturulduğu yerde oluşturulduğu amaç/sonuç için mi doğdu ve oluşturulduğu anda sonuç doğurduğu mu?
Sözde hedefinden saptırılan ya da değiştirilen düşünce kırılımları nereye yansır, Nereye gider,
Oklar hamisine iade edilir, Kendi okumuzdan başkasını kullanmayız biz;

Geniş Özeti
'' Ne anlatırsan anlat, anlattığın karşındakinin algıladığı kadardır.'' – Rumi’ye atfedilen anonim içerik
“Ne kadar anlatırsan anlat ve ne kadar bilirsen bil senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.”- Rumi
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
(Deneysel yazımlardır, Bu konuda yetkinlik ya da tutarlılık ifade etmiyoruz, Bunu biliyoruz, Kişisel gelişim ve öğrenme için yapılan denemelerdir, Düşün ve sezin dinamiği ile oluşturma-geliştirme denenmiştir,)

Ölüm Üzerine Deneme,

( Bu yazım, ölüp, benliğin, dağılıp ayrışıp gideceğini ya da yok olacağını ya da maddenin tüm gerçeklik tutucu olduğunu düşünen yorum/cevap ve sunumlara (düşünce sistemlerine ve sorgularına) denemesel ileti/cevap olarak geçmişte oluşturuldu)

Ölüp yokolup gideceğiz ya da maddeden ibaretiz benzeri önerme için;)

--

Gözlemlediniz mi? (ölüp yokolduğunuzu)
(Hayır ise bir varsayım ya da önkabul içindesiniz)

Sona ermediğinize bilimsel kanıt arıyorsunuz,

Bilim nedir? Gözlem değil mi?
Ben gözlemledim işte hiç bir şey sona ermiyor ve yenileri doğuyorsa kimse ve hiç bir şey yok olmuyor, O zaman bekleyelim ve görelim derim bende ne olacak ölünce, yeni doğmuş çocuk gibi oyun oynamaya gider gibi ölüme gideceğim; Böyle olacak;

En temel gözlem parametrelerinizle inceleyiniz, Fiziksel büyüklük vb. kıyaslamalar deneyiniz, Zaman sizi yanıltıyor, Doğumunuz ve ölümünüz arasında geçen sürenin güneşin bi kez doğu batışı kadarlığını düşünmeyi denemeye ne dersiniz? (Fiziksel büyüklük küçüklük orantısını zaman orantısına bölmek fikri)
Somutlarla yaptığınız deneyleri ve gözlemleri, düşüncelerle ve soyutlarla da yapmaya, soyut ve somutlarla yaptığınız imgesel deneyleri genişletmeye ne dersiniz? Zamanı fiziksel büyüklük ve küçüklük gibi düşünün; Denemeye ne dersiniz? Neden düşüncelerle ve çıkarımsamalarla da deney yapmıyorsunuz? Neden alternatif ve olası bir gerçeklik fikrini, fikir yürüterek, düşgücü vb. ile türeterek sınamıyorsunuz ya da hayalsel bi algının içinde ilerlemeyi denemiyorsunuz, Bakalım nereye varacak,


Önerme;
Soyut gözlem belki de gerçekliğinizde bilinen en keskin gözlemdir;

**************

Önerme;
ÖLÜMDE AYRIŞMA YOKTUR,

Bunu gördüğünüzde, her şeyin farkına varacaksınız,

Sürekli olan zaman değil, bilinçtir, Zaman sürekliliğinden söz edilemez;

Bilinç ve madde bağıntısının ayrılması-kopması (bitmesi) ayrışma değildir, (ki aynı zamanda yeni bir sürekliliğe girilip girilmediği ya da girilip girilmeyeceği düşünüldü mü) , Ölümde, bilinç sürekliliği kopmuş değildir, ki aynı zamanda ( zaman varolmaksızın, zaman dışında) yeni bir bağıntı kurmuş (kurulmuş) olabilir, süreklilik kopmaksızın; Bunu belirleyen algıdır; Yaşam ve varoluş süreğendir, Kesintiye uğramaz, (gerek duyulmaksızın) Bilinç kaybı (kesintisi) kişinin bu yönde bi beklentisi (yoksa oluşmaz)/varsa oluşur;( Daha geniş açıklamalar gerektiriyor ama ve tek sonuç ve gerçek bu da değil ama kısaca ve kabaca belirtildi)(Ölüm ki, ben bu adı sevmiyorum, Elimde olsa ölüm adını silip onu değişim vb. ile kurtarırdım, Hemen yarın şansım olsa TDK ya, ya da bakanlar kuruluna, meclise felan önerge sunardım;)

(Zamanı bi yanılgı gibi düşünmek, zaman yerine bilinç ve algı akışı düşünmek ya da Zamanı eliptik bi eğri olarak vb.(uzayan ve ileri giden bi doğru olmak yerine) düşünmek üzerine bütünlenmeyen eksik fikirler bi-iki cümle yazmışım, aktarmadım )

Batım sonrası; (ölüm sözcüğü batım sözcüğü ile kıyaslandı)
Süreğen deneyim, bu ve benzer gerçeklikte değilse, (dünya gibi bi gerçeklik değilse) unutmadan da söz edilemez, (Burada, burası, dünya gibi bir gerçeklik yapısında) Gerçeklik yapısı unutmaya dayalıdır, Özgür irade bölünmesi bu kavramı tanımlar, Unutmaksızın özgür irade bölünemez, Bu tümvaroluşun bilgisine eşzamanlı erişimdir, Bu bilişte, bu yapıya benzer deneyim oluşturulamaz, (eksiklikler olabilir, kaba tanımlamalar, lütfen tüm metni önyargısızca ve açık olarak genel kabul üretmeden böyle gözden geçirin)

Kendinizi maddeye yansımış, [ve yoğunlaşmış ve odaklanmış (benzeri)] bilinç/ışık olarak düşünebilirsiniz, Bu size varoluşun daha net bir kavrayışını verecektir, (getirecektir)

(alternatif; Zihni geometrik bir yapı (kapalı ya da açık) vb. olarak düşünmeyi deneyebilirsiniz, Düşüncenin içinde dalgasal sınamalar yaptığı parabolik yüzeyler)

Eğer, hemen şimdi karar verir [ben neyim/kimim] ve ne olduğunu görürseniz, hemen yarın bildiklerinize, bulduklarınıza ve gördüklerinize inanamayacaksınız, (sadece böyle çıkıvermiş bi an ve öylesine yazıvermişim) Bu, (bilinç ile) fizik madde bağını esnetmek-gevşetmektir, size varoluşun daha yüksek kavrayışını getirir, (esnetmek-gevşetmektir, - Madde bilinç yapışkanlığını gidermek benzeri)

Siz bilinci zamanla ölçüyorsunuz, zaman sadece bir yanılsama, başlangıç yanılsama, sadece şimdi ve geçmiş ve gelecek içinde, Zaman şimdidir, Geçmiş ve gelecek yanılsamadır, Bilinç süreğendir, Evrimleşen-ileri giden, zaman değil, Bilinç ileri gider, Süreğenlik içinde ama zaman içinde değil;

Zaman nasıl ilerlesin, Algı ilerler, Zaman vardır, sadece var, Şimdi;

Zaman şimdidir, bu kadar, nokta,
Ölümü, (Batımı) travmatik bir deneyim olmaktan çıkarırsanız, [bu tüm dünya için böyle] gerçekliğinizde, her şey daha açık ve belirir olacak;

Ölümden/ batımdan sonra yaşam fikri de yanlıştır (eksiktir), Bir sonra yoktur, Bir ölüm yoktur, Kesintilenmiş ve bölünmüş yaşam ve deneyim fikrini silin, atın; (zaman dışında düşünün, zaman yok ya da zaman sıfır düşünün, zamanı algı için bi katalizör olarak düşünün, Daha açık bir örnek, bir ormanı/alanı gezerken alan vardır ve bütündür ve bunu bir önce ve sonra ile kavramsallaştırmazsanız (gezme işi) aynı anda olur gibi, Zaman sadece algı yürüyüşü (algı içinde yürüyüş gibi) benzeri bir yapı benzeri damıtımlar, anlatamadım ama açık)

Ölümlülük, fanilik, geçicilik, hepsi maddeye ilişkindir, Ölümü kendinizden ayırın ve maddeye yapıştırın (hepsi bu) Ölümü kimliğinizden kim olarak ifade ettiğiginzden ayırın, Ben neyim diye sormaz insanoğlu ben kimim diye sorar, Kim ölmez ya da kaybolmaz, Ben batar, Batım budur, Ben batar, Benin doğuşuyla (yeniden/tekrar) aynılık ikilemi ve denklemi sorguluyorsunuz, Sonuç sıfırdır, doğan siz ve aynı siz olsanız bile siz tüm hepsi iseniz sonuç sıfırdır, Ben olan kimliğinize ve fiziksel aracınıza neden sonluluk geliştirmekten korkuyorsunuz? (Burada ben korunum-benkimlik korunum fikrine ilişkin yorumlamalar geliştirilemedi, açılmadı, bu yorumlamaya girilemedi çünkü, çok karmaşık düşüceler yumağı benzeri çağrışımlar-yeterince mantıklı tutarlı his doğurmayan çağrışımlar)

Ölümü, kimlik ve benlik algınızdan ayırın, ayrıştırın; ve maddeye iliştirin; Her şey geçecek, yepyeni bir dünya göreceksiniz, ve algılayacaksınız;

(Işık travması modelleyin, Algı ve sanı için; Maddeye gereğinden fazla yapışmış-bileşmiş (bütünlenmiş-algı bütünlemiş) ışık,)

Ölümü, bitiş, yokoluş ve son oluş (fikrinden) sökün ve form değiştirme anlamına (yeniden) dikin), olacak, (Ben biteceğim, ben söneceğim, ben yok olacağım yok- kullandığım fiziksel araçla bağlantım kesilecek ve o form değiştirecek, gerçek net ölüm algısı budur, ben içinde ayrışacak düşünüşü yanlıştır, ben ne olacak bekleyelim görelim deyin o halde, bunda ne var, kanıtlanmamış öngörü yanlış bilgiden ve önyargıdan iyidir)

(Batım, ışığın yansıdığı yüzeyden ayrılması,Işık yansıdığı yüzeyden ayrılır mı? Maddeye odaklanmış bilincin maddeden odak ayırımı yada odaklayıcının (fizik bedenin, fiziksel aracın bozulması)

Madde form değiştirir, Bilinç süreğendir, hepsi bu; bu anlamı zihninize eriştirin, yamayın, oluşturun, Kimsenin size bi şey söylemesine gerek yok (kalmayacak ) Öylece birlisiniz, (bileceksiniz) Erişim evrenseldir, Bilgi akar, ışıktır, Vardır ve varoalcak; bu erişimin anahtarlarından, hızlandırıcılarından biridir;

Siz ışıksınız, ya da bilinçsiniz, Bedensizken de bir algı formunuz var; algı için; Bilinç içinde sanallaştırılmış beden benzeri; sadece algı için; Bunu [algı bedeni-form-bilinçlilik formu, dış ya da kendi algısı benzeri yapıları] tümüyle bırakırsanız, bırakabilirseniz (zaten) kaynak olursunuz/ kaynağa dönersiniz, [ancak bilgi birikimi ve evrim benzeri, deneyim tasarlamaları benzeri uzayan parametreler, tamamlanmamış yazım cümle, gereksiz düşünce girdisi]

Algı içinde deneyim devam eder, Nasıl sorulması gereken soru değildir, ( (kişi) kendi görmeli ya da tanımlanamaz ya da tanımlama sizin gerçeğinize, gerçeklik perspektifinize uymaz benzeri hisler/duyumlar) sadece eder; Nasıl gerçekliğiniz varsa öyle;

Bedensiz olmak ya da bu gerçeklikte olmamak fikrine alışın, ısının, zihninizde sınayın, her şey yerini bulacak, yanıtlar kendiliğinden oluşacak, (zaten ölmeyecek misiniz ve bazılarımız ölüp yok olacağını düşünmüyor mu benzeri kalıplar içinde ölümden sonrası için buna benzer bir kavramsallaştırma zaten en optimum hayalgücü ve çıkarımsamadır benzeri düşünce girdisi)

Ölüp yokolacağım bir varsayımdır,
Ölüp dağılacağım bir varsayımdır,
Ölüp, ayrışıp parçalanacağım, bilincim ve bilişim parçalanacak ve bölünecek tutumu ön bilinmeyeni bir tür kabul ya da varsayım değil midir?
Siz gözlem olduğundan söz ediyorsunuz bu bir gözlem olabilir mi? Hiç öldünüz mü? Hiç ölmediyseniz ölüme ilişkin bir gözleminiz olamaz ve açık fikirli olmalısınız (değil mi),
Başkalarının öldüğünü görmediğiniz, yere yığılan bedenler gördünüz,
Onunla konuşuyordunuz ve artık konuşamıyorsunuz,
Bunu siz diyorsunuz, benimle ya da onunla konuşabiliyorsunuz, bi odunu kullandığınızda bütün odunlar bitti ya da ben ille de o odunu yakmak ya da kullanmak istiyorum der misiniz? Onun, kişinin kişilik ve algı bütünlüğüne neden bütünden kopmuş ve ayrıştırılmış bir öznelik ve değer biçiyorsunuz hiç düşündünüz mü? Siz herkesi ve her şeyi ayrı parçalar, ayrılar olarak görüyorsunuz, O halde bunu kaldırın atın, Yerine bütün bir bilinç ve biliş koyun, varlık birliği ve bütünlüğü koyun, bu modelleme de bir ölen ya da kaybolan anne baba ya da yakın bulamayacaksınız, o sadece biçim ve form değiştirmiş olacak, Babanız olarak göründü ama bi başkasının çocuğu olarak belirecek olacak, Ya da bambaşka bi şey ve yer, başka şeyler,
Aksi taktirde ölüm olmasa deneyim nasıl bitecek, sonsuz süreğen ben ve ben deneyimleri mi istiyorsunuz, Hadi tutun böyle bir gerçeklik modelleyin ve bir sonuç, tutun gerçekten üretin, ve başka bir deneyim ve hayat nasıl sürecek, Ölüm ikisi arasındaki geçiş noktasıdır böyle görmelisiniz, Buna ihtiyaç vardır çünkü gerçeğiniz ve deneyiminiz böyle tasarlanmış bu açık değil mi?
Neden gözlemlerle yetinmiyorsunuz, Neden temel gözlemlerle yetinmiyorsunuz, Neden üstüne bulanık yorumlar ve yargılar ve kabuller koyuyorsunuz, Size kim söyledi bunu, Biliminize kim söyledi,
Her şeyi inceleyin, her şey düzelecek ve yerli yerine oturacak,
Temel doğasal ve kişisel gözlemler; Gözlemleri çarpıtmayın, başkalaştırmayın, varsaymayın, hepsi bu,
doğal gözlem size yalan söylemez, siz kendinize yalan söylüyorsunuz, Siz kendinize başka gösteriyorsunuz,
Siz artık babanız olmadığını düşünüyorsunuz, O hiç babanız ya da anneniz değildi ki, Bunu görmüyorsunuz, Neden, o olarak, o kişilik ya da algısında benimlenmiş ve benimsenmiş birine ihtiyaç duyuyorsunuz, sonsuz yaşayan hadi böyle bi şey ve böyle bi evrim düşünün olur mu? Oluşmuş bi ben yapısı sonsuz evrimleşsin ve sayılamaz benlik olsun olur mu?
bunu apaçık görün her şey düzelecek;
Hey! ne olacak bekleyelim görelim en açık ölüm tutumudur örneğin; bundan ötesi karamsarlık ya da mutsuzluk ya da ümitsizlikle örülmüş dağlardır, duvarlardır görmüyor musunuz, Neden ölüme karşı ümitsiz ve önyargılısınız, size bu aşılandı, toplumunuza bu aşılandı, ölümden sonra yaşam fikri aşılandı, bi sonra yok, bi ölüm yok, ölüm yoksa bir yeniden dirilme de yok
(Boşlukları dilediğiniz gibi doldurun, Eksikleri ve hataları dilediğiniz gibi düzeltin, denenmiştir)
(Ben korunumu savını açmıyoruz, yani kişinin aynı benlik algısıyla unutup tekrar dünya gerçeğine geri dönüşü, Çünkü zamanı geçmişten geleceğe akan bi yapı olarak düşünmüyoruz, Aynı bilinçlilik bölümünün/birimin uzantıları olarak çok zamanlı çok deneyim benzeri algılarımız var ve (bu kısmen benkorunum benzeri) bunlar açıkça anlatabileceğemiz kadar bizim içinde açık ve anlamlı değiller kısaca, Ben kendi adıma bi tür bizleşme ya da bize doğru genişleme ve büyüme benzeri bi yapı, bi evrimleşeme modelledim ve sevdim bunu, Çoklu ben-biz deneyimi, çoklu beden algısı, Bi bedende çokluluk algısı , Bedenin farklı algı formlarına dönüşmesi, alternatif gerçeklikler, her şeye açığım, düşgücümde, Büyük ve birleşmiş bir bilinç içinde kısmı bireysel algılar, her şey sorguluyorum sadece,)

***

Ben ölmeyeceğim,
Ben yokolmayacağım demenin neresi kötü,
bu evrim içinde doğrudur, din içinde doğrudur, bu üzerinde uzalaştığımız noktadır,
(Çünkü hiç bi şey ölmez ve form değiştirir, Bu halde bedenin form değiştireceğini ve bilincin ben korunumlu ya da ben korunumsuz süreğenliğini sorgulamak olağandır, VE gözleme açık olmak ve beklemek en cazip fikirlerden biridir, Neden bu fikrin yerine bir yokoluş ya da dağılış-sönüş atıyoruz)

Ben (aslında) ölmeyeceğim,
Ben (salında) yokolmayacağım demenin neresi kötü,
ama şöyle yada böyle yaşayacağım demek çok iyi donatılmış bi öngörü ya da ön biliş değilse nedir?
tam aksine yokolup ayrışıp dağılıp gideceğim bir varsayım, ön kabul benzeridir,
O halde ben bekleyip göreceğim neler olacak demenin neresi kötü;
Ve buna en açık olması gerekenler belki, gözleme inananlar,
Ben bekleyip göreceğim ben bütünlüğü içinde, içimde/içinde yüzebileceğim bir varoluşum var mı demenin neresi kötü;
Duygular ve düşünceler gerçekliği yaratır önermesinde bu gerçek olur;
Bize bekleyip görmek kalır;
Ön kestirme, ölümden sonrası için bir ön kestirmeye ihtiyacınız var mı?
Hayalgücü sonsuzdur,
Ve hayalgücü gerçeğin anahatarlarından biridir belkide
Ve belki bütün önyargılı keskin yargılı ifadeler saçmalıktır, bilmiyorum;
Saçmalama hakkımı kullandım;

Kimsenin size bi şey söylemesine aldırmayın ki neden aldırıyorsunuz, Geleceği ya da ölümden sonrasını bilmenize gerek var mı?
bir sürpriz ya da filmin sonu bilinse bile önceden söylenir mi?
bilinmeyen bi son yapılmışsa bu sürprize işarettir; (bence)
Benim mantığım ve mantıksal çıkarımım budur,
Kim ne çıkarırsa çıkarsın,
siz ne çıkarırsanız çıkarın
Ben kendi adıma sürprizlere açığım
Ve sürüpriz, sür kökü ve sürmek süreğenliğe dayanır,
Bekleriz,
görürüz,
sürüp gideriz biz,
SÜRPRİZ

Yaşam şimdi ve akıyor, keyfini çıkarın,
Bakalım o zaman nasıl akacak;

Alternatif;
--
Gerçekliği tasarlanmış bir bilgisayar oyunu ya da simulasyon benzeri düşünüm içinde madde grafiksel taban benzeri en katı bilinç ya da bilinç yoğunluğu benzeri olacaktır, Bu durumda oyuncu dışarıdan herhangi biçimde içerideki fiziksel bi araca bağlanacaktır, (Kaba bi yorumda ya da önermede) Herhangi kablosuz aygıtın internete bağlanması benzeri olarak yorumlanabilir ve modellenirse bunun gerçek olabilirliği üzerine fikir ve düşünce yürütülebilir,

Lütfen;
(Birilerinin bana madde gerçektir, Yokolup kaybolup gideceksin yiteceksin alış, benimse demesinden ve bu fikri ısrarla dayatarak sunmasından bıktım, Lütfen bu yazımı bu savla savlamayınız, Çünkü bende benkorunum savını ısrarla savlamadım, Bekleyip görelim, Bekleyip göreceğiz, Benim subjektif kanaatim ölümsüzlüktür, Bana sorarsanız bunu biliş keskinliğim varoluşlumu biliş keskinliğim kadardır hatta üzerindedir;)
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Peki o zaman "Fight Club" üzerine sahne sahne tamamını izlemeden yorum yapar mısınız?/ yapabilir misiniz?
Ya da "Nobody man" olsun ya da başka filmler, Ya da iyi bi yönetmenin tüm sinematogrifisi izlenir ve yorumlanır; bu başka bi konu karıştırmayalım
Ve belki bi izlemeyle anlamadığımız filmler,
Birincisi bunlar benim için üçleme, İkincisi cassiopaea final vuruşu,
Yani imdb de RA 6-7 alır, Ple-8 alır, cassiopaea bitmedi, henüz puanı bile verilemez; Film sürüyor; Finali oynamadı bile;
Ben bu dizinin sıkı takipçisiyim ve eksik bölüm izleyerek yorum yapıyorsunuz,

Aslında ben sizin yazdıklarınızı anlamakta zorlandığımı itiraf etmeliyim fakat tecrübelerime dayanarak yorum yaptım tabi ki yanılma ihtimalim var fakat yanılmama ihtimalim de var. Film sürüyor, puan verilemez v.s. fakat bazı ip uçları da göz ardı edilemez ben bu konuda sizin kadar olumlu düşünmüyorum, üzgünüm.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Aslında ben sizin yazdıklarınızı anlamakta zorlandığımı itiraf etmeliyim fakat tecrübelerime dayanarak yorum yaptım tabi ki yanılma ihtimalim var fakat yanılmama ihtimalim de var. Film sürüyor, puan verilemez v.s. fakat bazı ip uçları da göz ardı edilemez ben bu konuda sizin kadar olumlu düşünmüyorum, üzgünüm.

Ben kendimce, bütün süzgeçlerimi filtrelerimi gerçek süzgeci ve filtresi yapmışsam, Tutarlı akla ve mantığa yatkın bi veri bulmuşsam, O veri ile zihnim uçmuşsa, Motoru tekleyen zihnim uçmuşsa, Tutup bunu paylaşmışsam heyecanıma verin, Subjektiviteme verin,

Lütfen bu sözlerimi yanlış anlamayın, Bi şey bilirliğe ya da kendini bi şey sanırlığa algılanmasın, Kendimi anlatmaktan korkar utanır ya da bazen zorlanır neredeyse söylemek istemediğim ifadeler hisseder oldum ben, Yani gerçeklik süzgeci ve filtresi derken photoshop filtreleri gibi aklı keskinleştiren filtreleri kullanmak istedim, Böyle yamadım zihnimi buna odakladım sadece, Flu bulanık gösteren şeylere değil, Ben gerçek görmek istedim ve gözlerime böyle dedim, Gözlerim bana gerçek göster, Gerçek gözlerimi yakacaksa da görmek isteme çılgınlıklarında dolandım, Bana sorarsanız delilik delirdi içimde bazen, Beni görünce tanıyınca, Ne gördüm kimbilir, Ben bile bilmiyorum ki, Hiç bi şey anlayamıyorum ve anlatamıyorum ki ,Hiçbir kelimem yerine oturmuyor tutmuyor ve uymuyor ki, Ne kadar zorlanıyorum böyle, Nedir tüm bunlar, bilmiyorum, Sözlerim yetmiyor ve hepsi çöp biliyorum ama tıkanmış sözlerim var ve çeke çeke yerinden çıkarmaya çalışıyorum, Anlatırken sanki bi torbaya daldırıp elimi doğru sözcüğü arıyorum ya da bi puzzle a parçalar koyar gibi kelimeler deniyorum ama uymuyor ve olmuyor, anlatamayacağımlık geldi sanki bi tıkanıklık başka bi şey bilmiyorum, İç dökme saati değil üzgünüm sizi yorduysam;

bu veriler bütünlüğünü sunmak ya da savunmakta bana iğreti/eğreti geliyor bende eğreti duruyor, Ben bunu biliyorum ve farkındayım, Sanki yapmamalıydım, ya da yapmasaydım gibi tuhaf duygular içindeyim, Düşlerim ve hayallerimle gelip mizahla olmalıydım burada ve başka yerde, Belki bilmiyorum, Gerçeğin ne olduğunu, gelecekte ne olacağını kim bilebilir, Herkes kendisi öğreniyor ve kendi özgür irade bölgesinde, beninde yaşıyor ve kimsenin kimseye bi şey söylemesi gerekmiyor farkındayım, Ki söyleme hakkıda yok bence, Tüm bu tıkantılar zihnimi boğan tüm bu çelişkiler, O halde ben izleyip, bilinçaltımı kurcalayan bi filmi paylaştım, Ben izlerken Stalker izlemiş gibi olmasam da bilmiyorum farklı bi şey/şeyler oldu örneğin; ama benim bunları anlatmam güç, Güç çünkü benim gerçeklik algım ve gerçeklik filtrelerim farklı, Ben burada nasıl desem nasıl anlatsam bilmiyorum, Sizi ya da bi başkasını bu veri yığınının ya da çöpünün nasıl isterseniz öyle değerlendirin, Değerli olduğuna ya da veri barındırdığına ikna etme çabasında değilim ama şunu da önemle ve tavsiyeyle paylaşmalıyım, Bende işe yaradı ya da ben sevdim fikrini paylaşmalıyım ve açmalıyım, Ben uçtum, mahvoldum, Aklım dünyam değişti, Başka oldum, yenilendim fikrini sunmalıyım, Aslında benim tüm anlatımım bu, Sevdiğim ve değer verdiğim ve tekrar tekrar dinlediğim bi şey gibiliğini paylaşmalıydım, Sadece içtenliğimi paylaşmalıyım belki, Bir veri yığını buldum, Bir dağ ve tırmandım ona, Ben burada farklı şeyler buldum, ama hepsi benim için geçerli, Bi dağa tırmanan herkes farklı bi şey bulabilir, Kimi hiç manzaraya bakmadan tepeye ve yoluna odaklanıp öylece gidebilir, Tüm bunlar benim hatalarım belki, Orda görünen yüksek bi dağ varsa herkes görür zaten, hey sen neden çıkmıyorsun ya da sen neden beğenmiyorsun dememeliydim, Bu benim hatam ve özür dilerim, Nasıl giderebilirim bilmiyorum, Örneğin Stalker izlerken benim yarattığım benim içselleştirdiğim dünya benim için geçerli; Başka bi yere tuttu fırlattı aklımı zihnimi düşüncelerimi, örneğin o filmde, tıpkı bunun gibi oldu, Başka şeyler oldu, Bilgi öğrendim diyemem ama bi şeyler oldu, farklılaştı, kimi çıkar bi yolculuğa küçücük bi şeyden esinlenir değişri tüm yönü, Belki sadece bi söz ya da duygu kümesi onu alır götürür, Biri ormanda yürürken orman sebep değildirde değişir her şey ama ormanın içindedir ya ormanı kutsallar, bunları kutsalladıysam böyle algıalttıysam özellikle çok çok özür dilerim, değilleri, benim için değiller, benim için daire ve kare ve üçgen gibi şeyler bunlar, Şekillerine baktığım, kutsallarım yok benim, Okumalarımda süzgeçlenmemiş ya da öndeğer kılınmış, anlam yüklenmişlerim yok, Ben ona bir kaya parçasına bakar gibi bakarım, içinde bi ormanda dolaşır gibi dolaşırım, bunları birinin verdiği sunduğu önemli bilgiler diye okumam, Sunumumdaki tüm yanlış çağrışımlar ve anlam yüklemeler ve değerlendirmeler için çok çok ayrıca özür dilerim, Benim için böyle ve hepsi bu, Ama o ormanda uçtum ben yine de, Neden ve nasıl olduysa, Bi şeylerin Biçimlerini değiştirdi ya da böyle olmadı her şey kendiliğinden değişti, yeniden kurgulandı, Başka bi şey oldum ve şeye dönüştüm ben ve en çok bu dizgeçle ve bu veriyle oldu sandım belki, kimbilir, Hiçbir sözüm eksik, Aklım aksın ki aklım düşüncelerim duygularım kendini anatsın iletsin, Kuş olsun uçsunlarda size konup ötsünler, Ne diyeyim ki ben, Tıkandı sözlerim, İçim tıkandı, Çıksın artık bu acı kelem içimden, bıktımlara gidip savruluyor aklım, Tükendim diyeceğimlere yöneliyor hiçliğim, Çabam yok, Varsa, bitsin sönsün güneş gibi çabam, Neyim varsa insan sevgim var, Neyim varsa insan saygım var, Aklım yansın bu çöllerdeki kuru kuru sözlerim; Bu bir film izledim hayatım değişti demek gibi olur bu değil biliyorum, kendimi yanlış anlatmak istemiyorum, Lütfen doğru sözcükleri ve çağrışımları arayıp bulmalıyım, izin verin, tekrar deneyeyim; Ya da sormak isterseniz ben yanıtlamayı demeyeyim, Çünkü artık bunu susmak ve uzatmamak istiyorum; bu içeriği ben yazmadım, Bilinen anlamda bunu yazan/yapan ben değilim, O halde bana ne kadar basit bi sonucu neden üretemiyorum ve bunu sunup duruyorum yapıyorum, Kim nerde ne bulursa bulur herkes özgün ve özgür, böyle olmalı iken ben neden birilerinin işine burnumu sokuyorum ki, yoruldum gibi oldu hayat, Sıkıldım gibi oldu oyun, Benim yeni bi oyuna ve yeni bi perdeye ihtiyacım, yeni ve gerçek oyunculara, sıkıldım gibi oldu hayat, acılar gibi sırtım, göğsüm saçım saçım karmaşım çağrısı/sancısı, aklım kelebek gibi neden anlatamıyorum ben şeyleri



Ben o dünyada olmasa ne yapardım,
bu veri yığını bu girdi, gerçeklikte olmasa ne yapardım
Ben kim olurdum, ben olurmuydum
Ben kimsesiz hiç kimsesiz ne yapardım,
bunlar benim hiç kutsallık ve yücelik yakıştırılmamış ve yapıştırılmamış en değerli şeyleri mgibi,
İçtenliğim gibi,
Ben bilmiyorum ve anlatamıyorum, lütfen affedin;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Şafak şafak güneş doğsun ki ne söylenir bilmiyorum,
Ne söylenir bilmiyoruma saklanmış her şey,
Tüm sözler eskimiş, yitmiş;
Yitik bi tarihin yabancılarıyız, kimleriz, kimlik arıyoruz, kimlik arayan kimleriz,
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Gerçek karla içine girerek oynanıyor,
Dünyaya çok kar yağar daha;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Saçım saçım özgürlüğüm ben,
Saçım saçım özgürlük her yerim,
Patlam patlam patlamak istiyorum,
Özgürlükler içinde özgürlükler patlamak istiyorum;
Patlam patlam özgürlük, patlam patlam özgürlükler patlamak istiyorum;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Anlamlardan sökülmüş kelimelerin anlamlarını savuruyor zihnim;
bu kelimeler benim değiller,
saçılmış anlamlar rüzgarları yeryüzü;

Yeryüzü gökyüzü şarkısı kadar aklım, bu akıl bu düş-duyuş benim değil,
Ben her şeyi güzel düşledim,

Kim bozdu düşlerimi,
Kim bozabilir benden başka ama kim bozdu düşlerimi,
Çığlıklarım içinde yanan çığlıklarım;

Aklımdan saçılan tüm rüzgarlar, nereye gittiği bilinmeyen fırtınalar;
Düşlerimi vuran düşlerim,
Düşlerimi boğan düşlerim,
Düşlerim tertemiz,
Düşte yıkanmış düşlerim;
Nerdeler;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
bu dünya bizim,
biz yaptık bunu,
Oyun oynamak için,
Bu ne biçim oyun, oyunbozan kim, neden bozuyor;
Her yer oyun her şey oyuncak,
Kim bozdu Tanrıyı,
Tanrıyı kim kırdı,
Neden oynamak istemiyor onunla kimse,
Kaldırıp atmış herkes, Tanrı oyuncağını,
Bi köşede boynu bükük, kırık dökük;
birileri parçalarını vermiş irilerine, bozulmuş parçalarını;
Tanrıyı tamir etmeye geldik biz bu dünyaya,
Tanrı oyuncağını,
Parkları, bahçeleri,
Hatırlayın,
Hatırlayın dostlar,
Çocuklar onunla yeniden özgürce oynasın diye;
Çocuklar onunla yeniden özgürce oynasın diye;
Tanrı parkı boş; kirletilmiş, Bütün çocukları oraya doluşturmuşlar sanki,
Bozuk parklar, bozuk oyuncaklar, her şey bozuk burda, tamir etmemiz gerekiyor;
Her şey bozuk burda,
En çokta tanrı oyuncağı,
En çokta Tanrı oyuncağı,
birileri birilerinin elinden çeki alıyor onu, vermeyceğim sana bu senin diye,
Herkese Tanrı oyuncağı vermedik mi biz,
Yeterince ark yok mu?
Tanrı oyuncağım nerde,
DÜşler yapacağım onla, Benim ki çalışıyor,
Onu kurunca ışıltılar saçıyor hala,
boşluklar asavuruyorum onu,
Varlıklara savuruyorum,
Işıltılı paraçaları olan bi Tanrı oyuncağım var benim;
Sizin ki çalışmıyorsa benimkiyle oynayın;
----
Yeryüzündeki tüm kavramlar eşittir, Tanrıda sadece bir kavramdır,
Her kavram düşüncem için oyuncağımdır, Tanrı kavramıda, çok büker esneterim ben onu,
Dayanıklı sağlam oyuncaktır, kırılmaz;
Düşlerinizi kim kırdı,
NEden düşlemiyorsunuz,
Neden güzel bi dünya için çığlıklar atmıyorsunuz, bülbül ötüşleri gibi,
DÜnyayı çığlık çığlık seslere boğmuyorsunuz;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Yeryüzündeki bütün kulaklara bağırmak istiyorum ki yokedin insanın insana kulluğunu;
Kulluk düşüncesini anlamından sökün alın, arıtın, tertenmiz bi şey yapın onu, beyeza boyayın, siyaha değil; ışıltılarla sarın onu;
Kim kimin kulu? kim neyin kulu
Kim kimin tanrısı, kim neyin Tanrısı,
Yeryüzünde kimden başka Tanrı yoktur;
Kim ne'nin Tanrısı, ne kimin
Çığlık çığlık yanıyor aklım, Tüm damarlarım çatırdıyor,
akıl boğuyor çığlıklarım yeryüzü;
aklı boğuyor;
akıl boğuyor çığlıklarım,
Gözlerim bakamıyor acımaktan;
Gözlerim bakamıyor;
Kim neyin Tanrısı,
Tanrı kim, Tanrı ne?
Tanrı kim'in ne'nin kendisi toplamı, kim+ne Tanrı,
Kimene Tanrıdan,
Neden bozuk varlık düşüncelerini bu kavrama yüklüyorsunuz;
Neden kendinizden başka yartımcı tasarlayımcı arıyorsunuz,
Bu sizin gerçeğiniz gör müyor musunuz?
arıtın Tanrı kavramını, büyük artımlarla arıtın; büyük damıtımlarla damıtın;
Yeryüzüne gökyüzüne saçın,
Arınmış arıtılmış ışıltılı düşünceler, ışıltılar saçın;
Varlığa kusur bozunum yüklemeyin,
Varlık-varolum kusursursuzluk kusursuzluğudur;
Kusursuzlukların kusursuzluğu denklemidir;
Çıkarın atın kara-karanlık düşünceleri içinizden;
Yepyeni pamparlak bir dünya göreceksiniz,
Göreceksiniz ki her yer oyun parkları, bilgi bahçeleri birlikte oynarsanız;
Her yer her şey bilgi,
Depolanmış, depo üstüne depolanmış bilgi,
Varlıkta bilgiden başka bi şey, başka kötülük, başka kusur bulamazsınız;
Kusurlu bilgi size varlığı kusurlu gösterir,
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Bana saçmalama biçen insanoğlu,
Yarın çıkıp gitseniz dünyadan,
bir barış ve sevgi uygarlığı, toplumu gelse ne olur dünya;
Hiç kavga etmeyen hiç birbirini incitmeyen bi toplum yaşasa dünyada ne olur dünya,
Savaşı kim çıkardı çıkarıyor,
bozgunu kim çıkardı çıkarıyor;
Sorumu cevplamıyorsun;
sorumu cevaplamaktan kaçınıyorsun,
Lütfen başa dön ve sorumu cevapla beni okuyorsan böyle oku;
Hiç kavga etmeye nbi toplum yaşasa ne olur dünyada?
Çünkü biliyorsun ve görüyorsun gerçeği,
Çünkü görüyorsun ve biliyorsun ki;
Senin gibiler değil benim gibiler yaşıyor ya da değer görüyor olsa bu dünyada hiç acı kalmayacak;
Sizi tutup ellerinden gökler euzatacaklar bizi,
Tanrılarınız değil,
Her yer oyun parkı olacak;
O sözde Tanrını,
O sözde putunu yıksan, kırsan;
Tanrını put yapmasan,
ona tapmasan, tapınmasan
Onu diğer kavramlarından seçmesen, aklını açsan, fikrini açsan,
zihnini açsan göreceksin her şeyi;
Bozuk aklına sığar mı gerçek?
Bozuk aklınla oynar mı gerçek?
Tanrı bi varlık, kimlik değildir; Tanrı Tanrıdır, hepsi bu;
Vicdan nasıl kimseyi yakmıyorsa ya da vicdan seni beni ne kadar yakıyorsa,
Tanrı sözcüğü-somutu-soyutu seni o kadar yakar,
sen yakma aklını, kendini,
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Tapınç bekleyen Tanrı imgeliyorsunuz,
Tanrı kusursurluktur, nasıl tapınç bekler,
Hükmeden Tanrı imgeliyorsunuz, Tanrı kusursuzluktur, nasıl hükmeder, hüküm biçer ,seçer-eler;
Yeryüzünü bozan boğan karanlık düşünceler bunlardır,
Kimse kimseyi kim içinde dışında yakamaz;
Yakamaz;
Yakamaz;
Bu düşünceyi yeryüzünden silin;
Bir barış ve sevgi toplumu olun;
Göklere uçun;
Gökler yerler her yer sizin;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Kimlik yanımsızdır,
Doğumsuzdur,
Ölümsüzdür,
Varımsızdır,
Kimlik alınır, kazanılır,
Kim olunur?
kim olmak istiyorsun?
Yakan yıkan bi Tanrıya mı dönüşmek istiyorsun?
Buna mı dönüşmek istiyorsun?
Gerçek erişildiğinde görüldüğünde avazın çıktığı kadar bağrılmalıdır,
Bağır bağır yürek yakar;
Gerçek budur,
dünyanın gerçeği budur,
Çarpık bilgiye tapım,
maddeye tapım,
Maddeye gereğinden fazla inanç önem değer yükleme;
Yerde gökte kendinden başka yaratıcı tarnrı arama
Tüm bunlar yeryüzünün en büyük bozunumları, travmaları,
Bi ölüm yok ki doğum olsun,
doğum yok ki ölüm olsun
sorgu olsun
hesap olsun
kim nereye ölecek
kim nereye ölecek
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Öldüğünde ölmeyeceksin
bunu sana kim söyledi?
bunu sana kim söyledi?
Öldüğünde öleceğine nerden eriştin;
Öldüğünde öleceğini nerden gözlemledin?
Öldüğünde öleceğini nerden deneyledin, deneyimledin,
Doğa sana açık ol açık;
Bekle bakalım ne olacak diyor,
Ölüp yokolacaksın demiyor;
--
Neden varsayımlar üzerine düşünüyorsunuz,
Nedne varsayımlar üzerine bilim yapıyorsunuz,
Kimler ölüp yokluğa karışsa kimler doğmaz;
Gelen kimlerin ölen kimlerle aynı olup olmadığını mı hesaplayamıyorsunuz?
NE bilimi, çürük bilim, karanlık bilim;
Kendini tüm varolan gör kimse ölmez,
Kimliğini benliğini tüm varlığa armağan et kimse ölmez,
Yeryüzünde iyilik ve güzelliğe dönüş doğru söze dönüş kır, akıl kır kimse ölmez;
yokluk varlı kdoüurmaz,
Vardaki kim kimse kim;
Ben kimim
Kim yokolmuyorsa ben yokolmam;
kendini madde değil kimlik oalrka tanımlarsan görrüsen atarsan seçersen ölüm nereye;
bırak varoluş denklemlerinde savursun aklını, savursun kimliğini, savrulsun kimliğim kendini bulsun,
Kendine gelsin;
Ölmeyeceğine inanmadın,
Doğan kime kimlik vereceğine inan;
doğacağın kimlik sahibi olsun,
doğru içi ngerçek için savaş , bilim nedir, kör gürültü, kör söz, kör göz;
Bi söz yakar adamın aklını,
Yürekten damardan çıkmış bir söz kem eder dünyayı;
Ses duramaz karşında,
İnfilak eder duvarları,
Yalancılığın, gerçeksizliğin bütün bariyerli yıkılır,
Taşar aklın delilikten,
Taşar aklın kim olduğundan,
Kimler yağar aklına,
Kimler içinde kim olur yüzersin;
Bir söz yıkar dünyayı, o halde yıksın geçsin;
bir ses yıkar dünyayı o halde yıksın geçsin;
Ben koşulsuz gerçeğim,
Ben koşulsuz özgürlüğüm,
Ben benim, benim kere benim;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Kimliğin kendine biçtiğindir,
kimliğin aslında neye dönüştüğündür,
Yeryüzünde suskun bi bülbül olmak, ben bu kimliği denedim;
Bağır bağır bağracağım ki yeryüzü yansın,
Yanana kadar bağracağım;
Buradan çıkıp gittiğimde bulduğum bi kim bi benlik kendimi hesaplasam hesaba çeksem ben yaptım,
Savaşlar acılar içindeki dünyada ;
Tek adamlar değiştirdi dünyayı ben bunu gözlemledim, ne yaptım desem,,öldüm geldim yeni yaşıma buraya başka bi yere;
Onlar benden korkusuz muydu? Korkusuzluk mu aşıladılar kendilerine; Ben de aşılarım;
Ha ölüp yok mu olacağım korkusuzluğum ben o zaman korkusuzluğa dönüşmeliyim,
Korkusuzluk yakmalıyım yeryüzünü;
Korkusuzlarla birleşip talan etmeliyim, başlarına yıkmalıyım gerçeklerini;,
bırakalım akılları gerçekler içinde boğulsun,
Yalanlar içinde boğulacaklarına gerçekler içinde boğulsunlar
Yalan sarılacaklarına gerçeğe sarılsınlar,
-
-Delice cesaretler içinde yüzüyorum,
Ölümler kalımlara değil benim aklım,
Delilik bedende burda gerek;
Birlerle olmaz bu iş binler gerek;
Binler olduğunda çıkıp medyalarına patronlarına, işbirlikçilerine savaş tüücarlarına bağır bağır şarkı söyleyeceğim durdurun;
Coşkunluk denizinde yüzen aklım şahit; ben ölmeyeceğim, ben ölmeyeceğim;
Bedenimi bir kuşa dönüştürüp, evrenini bütün damarlarına saf enerji olup sızmadan ölmeyeceğim;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Fazla metafizik belki de iyi değildir ve belki de saçmalatır adamı,
Bende galiba saçmalamışım buralarda;
Kusuruma bakmayın;
Benim kendi içsel dinamiklerim, çağrışımlarım ve deliliklerim, hayalgücüm diyelim,
Çok kişiliklilik belki, ya da cevaplarını bilmediğim şeyler,,
Cevapları bence bilimde olmayan şeyler,
İlaçları var uyutuyor oysa uyunmamalı ve delirmeli ve delilik delilikte çözümlenmeli ve gözlemlenmeli, aşılmalı, geliştirilmeli, kalibre edilmeli optimize edilmeli, kullanılmalı ve değerlendirilmeli, Delilik dinamiğini gerçeklikle aklı selimle eşleyene kadar; Greçek iyileşmeye kadar, Tek ses ve tek kişilik kalana kadar,
Gözlemsel delilik verileri diyelim bunlara, bi tür deneysel ruhçuluk belki;
Neler yazdımsa, neler yazmışımsa işte,
Pişman gibi değilim oysa ben yazmış gibi de değilim,
Siz yapmayın,denemeyin böyle şeyler emi!
-
Biz bütün karanlık girdaplara girdik sanki,
Aklımızı sokmadığımız delik, delilik bırakmadık,
Ya batıp gideceğiz, sönüp yiteceğiz, ya hep birlikte ayağa kalkacağız kimbilir, ama hep birlikte ayağa kalkacağız,
-
Metafizik ruhsallık zor iştir çocuğum
Dünyayı mutluluk kurtarır, umut gülüş,düş kurtarır, sen bulaşma bu işlere emi!
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
spiritus... spiritüalizm... gerçekliğin bütününü kavrama ve ifade etme sürecinde, felsefenin bir uğrağı, bir basamağıdır... bilindiği gibi felsefede ana sorun, bu alemin neden var olduğu sorunudur... eğer bu soruna, bu alemi bir ruh (geist, tin..) yarattı, o nedenle vardır ...gibi bir çözüm önerirsek, buradan idealizmin en kaba biçimlerinden birine ulaşırız... ve dolayısıyla, maddeden ayrı ve hatta ona egemen olan/olabilen ruh ya da ruhlar varsa, onları çağırmak, onlarla iletişime geçmek, onlardan geleceğe yönelik bilgiler almaya çalışmak, yani ispirtizmacılık, ruh çağırmacılığı ya da deneysel spiritüalizm gibi, etkinlikler, şarlatanlıklar buradan çıkıyor...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Şarlatan güzle bi kelime,
şarlatmakta öyle;
başar, yaşar, şarıltı,
Şarlatan güzel bi kelime; şarlatma işi yapan kimse olmalı bu, şarlatan güzel bi kelime,
Üstüme adım bunu sevdim ve kullanacağım;
Benim adım şarlatan mı demeliyim ben şarlatanım mı?
Diğer şarlatanlar nerde?
-
Şarlatanların ipliği şarşata şarlata, şarlatıla şarlatıla çıkar ortaya,
Şarlatın beni;
--
Bugün güzle bi gün olmalı üstadım böyle hissediyorum,
Ben yerde gökte ne var bilmem, ruh felan hiç bilmem
--
Bizim savımızda ruh yerine bilinç ve bilinçlilik ifadesi koyuldu/konuldu; (ruh kullandıksa da bilinen o diye)
Yaratım savımız hiç yok, kendini yaratmadı hep vardı;
Maddeden ayrı hiç demedik, onu maddeden hiç ayrımadık, Madde bilinç birdir dedik; Maddede bilinç var, maddenin de kendi bilincide var ama daha farklı bi kavrayışı var dedik,
Biz geleceğe ilişkin bilgiler almaya hiç çabalamadık, şimdi var dedik sadece şimdi bi gelecek yok ve hiç olmayacak çünkü zaman hep şimdi de akıyor deviniyor çarpıyor ve yaşanacak;
Biz hiç ruh muh hiç çağırmadık; Ne gelen gördük ne giden;
Yazdıklarımıza ya da kısmen de olsa çok az bi bölümüne bu ismi takmak ya da yakıştırmayı da yapmak istemezdik ama böyle oldu çünkü bi isim bulamadık, Düşünerek ölçülerek yazılmadı gibi olan çok az yer oldu, Hisler, duygular aktı gibi oldu, Sanki ben değilim gibi oldu,
Her neyse deliliğime ve şarlatanlığıma verin, Ancak bi sofist bana şarlatan der, Deneyciyim ben, Girer deliliğin içinde deney yaparım, bakarım, aklımı düşüncemi kurcalarım, Korkmam delirmekten, ölmekten, yitmekten çünkü sonsuz bilince (ruh) inanırım ben, korkmam;
Buradaki içeriği ben tartışılmak ya da giderilmek, düzeltilmek üzere açtım, Okuyup benim yanlışımı giderin, eksiğimi söyleyiniz bana öğretiniz, beni eğitiniz diye; Yamayınız diye; Her neyse üzerime alınmadım, Üslubumuz budur, kusurumuza bakmayınız;
Ne sattık, ne doğru budur dedik, ne şu bu dedik, Biz çocuk gibi oynadık burda sadece, Tıpkı düşüncelerimizle ve dğer şeylerle oynadığımız gibi; İçimizde bunlar oldu, Bunları döktük, Umut olsun gökyüzü;
---

Ama ve şarlatanlıklar her yerden ve her şeyden çıkıyor ve çıkar,

--
Her neyse Sokrates'in olduğu varsayılan sözlerle bitirelim;

[FONT=&quot] Bilgi ruhun gıdasıdır.[/FONT]
[FONT=&quot]En faziletli insan, ruhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır.[/FONT][FONT=&quot] Bir insanın hayattaki en önemli faaliyeti ruhuna gereken özeni göstermesidir.[/FONT]
[FONT=&quot]Bir insanın hayattaki en önemli faaliyeti ruhuna gereken özeni göstermesidir.

[/FONT][FONT=&quot]Şüphesiz, dedim, bilgi ruhun gıdasıdır; bu yüzden dostum, tıpkı beden için gerekli olan yiyecek maddelerini toptan ya da perakende olarak satan tüccarların yaptığı gibi, sofist de, sattığı şeyi övdüğü zaman, bizi kandırmasın diye dikkatli olmalıyız. Çünkü tüccarlar, gerçekten yararlı mı yoksa zararlı mı olduğunu bilmeden ve hiçbir ayrım yapmadan, sattıkları bütün malları överler; bu mallardan herhangi birini her nasılsa satın almış olan bir hekimin ya da bir beden eğiticisinin dışında, onların alıcıları da neyin yararlı neyin zararlı olduğunu bilmez. Tıpkı bunun gibi, şehir şehir dolaşarak toptan ya da perakende bilgi satan kimseler de sattıkları bütün malları aynı şekilde överler; ama dostum, onların çoğu da bu malların insan ruhu üzerinde nasıl bir etki yapacağını gerçekten bilmez; bu gibi malların alıcıları da, bir ruh hekimi olmadıkça, bu konuda tümüyle bilgisizdirler. Bu yüzden, neyin iyi neyin kötü olduğunu biliyorsan, Protagoras’ın ya da başka birinin sattığı bir bilgiyi rahatça satın alabilirsin; ama dostum, neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmiyorsan, o zaman dur ve en değerli şeyini bir şans oyununda tehlikeye atma. Çünkü bilgi satın almak, yiyecek ve içecek satın almaktan çok daha tehlikelidir.[/FONT]
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst