Pandora'nın Kutusu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Mitoloji kategorisinde rapsodi tarafından oluşturulan Pandora'nın Kutusu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,383 kez görüntülenmiş, 26 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Mitoloji
Konu Başlığı Pandora'nın Kutusu
Konbuyu başlatan rapsodi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan cilek_yesili

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Ahh Lilith...
Konuşulmaya değer. Sanırım bir başlık açmalı.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
başlığı sen aç sevgili telrunya,
neden olmasın!
 

evadne_Ss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 May 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
pandora!nın kutusu

Sık sık kullanılan "Pandoranın Kutusu Açıldı" ifadesinin anlamı nedir ? Pandoranın kutusu söylentilerinin kaynağı nedir ?"Kanla kızıllaşmış bir kartal gelecek,
Çağrısız bir konuk gibi çökecek şölene.
Gün boyunca gövdeni parçalayıp,
Kararmış ciğerini yiyecek öfkeyle"
Prometheus. Yunan tanrıları içinde belki de insanlara en yakın olanı. İnsanlara bir çok hediye vermiş ve karşılığında tüm tanrılarının öfkesini çekerek sonsuz işkencelere mahkum edilmiş iyi yürekli bir tanrı. Öncelikle kimdir bu Prometheus;
Zeus gelip de onları dünyadan sürmeden önce dünyayı büyük tanrılar olarak bilinen Titanlar yönetirmiş. Hem çok iri yapılı hemde çok güçlü olan bu büyük tanrıların sadece bir kaçı destanlarda isimleriyle anlatılır. Yer küreyi sırtında taşıyan Atlas yada dünyayı sardığına inanılan ırmak tanrısı Okeanos. İşte bu büyük titanlardan biri olan Iapetos un oğlu olan Prometheus da bu titan soyundan gelmektedir. Tanrıların tanrısı Zeus un babası da bu titanların en güzlüsü olan Kronos tur. Kronos daha Zeus doğduğunda onun kendi sonunu hazırlayacağını biliyordu ama kadere engel olamadı ve oğlu gelerek tahtından etti onu.
Prometheus un destanlarda girişi Zeusu kızdırması ve ilk kadının yaradılışıyla başlar. Zeus dünyayı Titanlardan temizleyip tüm tanrıları düzene soktuktan sonra yaradılış çağı başlamıştı. Yunan mitolojisi kaynaklı yaradılış efsanelerinin sonunda beşinci soy diye bilinen ve şu andaki bizim soyumuzun ataları olarak bilinenler yaratıldı. Ama sadece erkeklerden oluşmaktaydı bu soy. İşte bu çağda yaşayan beşinci soyun insanları Zeusu kızdırarak onlardan ateşi geri almasına neden olmuşlardı. Zeus o kadar kızdı ki insanlarda ateşle birlikte iyileşebilme özelliklerini de insanlardan aldı. Prometheus tanrıların tanrısına ilk burada karşı gelmiş ve tanrısal ateşi insanlara geri ulaştırmak için Olympos dağından çalmıştı.
Zeus, tanrıların tanrısı böyle bir ihaneti asla cezasız bırakır mı? Öyle bir oyun oynadı ki hem insanlara hem de Prometheusa. Tanrıların tanrısı tüm güzellikleri bir araya toplayarak ilk kadını yarattı. Zeus diğer tanrı ve tanrıçalardan onun için armağanlar vermelerini istedi. Aphordite güzelliğini , Athena zekasını, Apollon bilgeliği verdi. Ama hiçbir şey kadının merakının önüne geçmeye yetmedi. Bu yaratılan ilk kadına Zeus "herkezin armağanı" anlamına gelen Pandora ismini verdi. Bu güzel "felaket" yaratılınca Zeus onu yeryüzüne indirdi. Böylece kadınla erkek arasındaki büyük mücadele başlamış oldu.
Prometheus Zeusun yapacaklarını tahmin ederek kardeşi Epimetheus a tanrıların tanrısından gelecek armağanları almamasını söyledi. Çünkü Prometheus biliyordu ki öc alma isteğiyle yanan Zeus onun için çok büyük cezalar planlamaktaydı. Prometheus un tüm uyarılarına rağmen Pandora Epimetheus un sarayına ayak bastığında tüm uyarıları bir anda silmeyi başaran güzelliğiyle kralı kendine hemen hayran bıraktı. Sarayda yaşadığı günler boyunca kendisine Zeus tarafından verilen ve kesinlikle açılmaması emredilen sandık onun ilgisini hep çekti. İşte kadının merakı burada apollon un kendisine verdiği bilgelikten ve Athena nın kendisine verdiği akıldan daha önce geçerek Pandora yı pençesine aldı. Pandora tüm emirleri unutarak sandığı açtığında yaptığı hatanın ne kadar büyük olduğu geçte olsa fark etti. İnsanlığa zarar verecek olan hastalık, acılar, kederler, kötülüklerin tamamı çıktı ve insanlığa musallat oldu. Pandora son anda sandığı kapatmayı başardı ve sadece insanlığın elinde tek güzel şey kaldı: Umut.ve o umut bütün kötülükler karşısında insanın pes etmeden direnmesini, hayatta kalmasını, varolmasını sağlar ve insanoğlu varoldukça umut'da kötülükler de hep varolacaktır.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Mitoloji bilgim en alt düzeyde olsa da yazdıklarınızdan yola çıkarak şu kadarını söyleyebilirim.

Herkesin tanrı olduğu,varoluşu o-bu-şu tanrısı vs.parsellediği tiranlaştığı mekan ve zaman, zamanı engel olamadıklarına nisbetle mekanı da dünyadan bahisle anladığımıza göre bu.

öfkenin,gazabın,işkencelerin kol gezdiği bu olağan duruma, kısaca hadsizliğe son vermek/ki sonu hazırlamak da göreceli!,iyi-kötü varoluşun adı (herşeye kadir) Kronos'un, aklı bilince ermiş(hakim olan) oğlu!! Zeusûn müdahale eyleyip, bu başıboşluğu çözme olayı/planı.

ve tanrı kadını yarattı :)))))) gücü kuvveti yerinde bu canlılara akıl ihsan etmeli ama nasıl!?... kadına hem rahim vereceksin hem de ona sen bilirsin desen olmaz! canının sıkılacağını da bileceğinden niye ben allahımm niye ben !! diyebilir.Bunun için de akılla bilincin ara yolunu merak eylemiş ve kadını bu vasıfla ve rahim sıfatını da sorumluluğuna vererek techizatlandırmış. Kutuya!! koyması kafanın içini!!:)) düşünceyi bilemezsiniz eh merak edilecek insanda hep arayacaktır. Yani o kötülük vesaire zaten olağan olan. Akıl ile beraber görülebildiğinden kadın/pandora, hikaye edilmiş insanoğlunca :)

Kadın erkek kar ma(şa)sında, varlığın devamı sağlanırken akıl ile verilen (kendi) sorumluluğu ile..Kadın düşünür de umud eder/arzular da, basızı salt arzu nesnesi gibi algılayıp /arzulanan-arz ulayan-arzular/düş ün ür!!se de, bu düşünmenin bir adım ilerisidir, ve..tek de kadının umudu/arzulamasıyla olmaz, erkeğin de bu arzuda olması gerekir


İnsan,donanımlıları itibariyle farkında veya değil münezzeh bir.varlıktır.. düşünce sahibidir ve gerçek düşünce de izan,salahiyet/yetki-sorumluluk vardır, umut etmek/arzulamak da kadın/erkek ismi-cismi ile sınırlı olmayıp, sevginin çok fevkinde olan (ilahi) bir prensipten gelir ve O düşünce ile, hür idaresince bütünün de salahiyetinde bir vaziyet alıştır .

kısacası,Tatlısesin dediği gibi kadın çiçektir yaa ne ki pandoranın kutusu :)))
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
İnsanın başına ne gelirse ya meraktan ya da meraktan ustam.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Ansiklopedik İçerikli Bilgilendirme İçin Wikipedi'den paylaşım yapmak isterim.
Kaynak:

Pandora "tanrılar armağanı" anlamına gelir. Yunan mitolojisinde ilk kadın, Zeus tarafından insanlığı cezalandırmak için hazırlandığına inanılırdı.
Efsaneye göre, Zeus kendinden ateşi çalıp insanlara veren Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a balçıktan yapılmış tanrısal güzellik ve zekaya sahip Pandora'yı eş olarak gönderir. Epimetheus kardeşinin tüm uyarılarına karşı Pandora ile evlenir. Zeus, Pandora'ya evlilik hediyesi olarak topraktan yapılmış, çömlek benzeri bir kavanoz (yanlış yapılmış bir çeviri sonucu kutu olarak anılmaktadır) hediye eder ama bu kavanoz asla açılmamalıdır. Bir süre sonra merakına yenilen Pandora, kavanozu açar ve içindeki tüm kötülükler dünyaya yayılmaya başlar... ancak son anda kutuyu kapatır bu da insanların içindeki "umut"tur.kötülüğün yayılmamış olması umudu.
Pandora mutsuzluk ve dertlerin olmadığı dünyada yaşar fakat kadına özgü merakına yenilip kutuyu açar.Ama başka bir efsaneye göre de Pandora kutuyu açtığında dünyaya kötülük hakim olur ve Pandora kutuyu kapatırken de kutu Pandorayı esir alır...
Diğer bir hikâyede ise Haberci Tanrı Hermes Olimposa giderken sırtında çok uzaklara götürmesi gereken sandığı Pandora ve eşine bırakır. Pandora merak eder kutuyu açar kendine ve eşinin üzerine pişmanlık, kızgınlık, kibir vs. gibi kötü özellikler, yaşadıkları mutlu ormana vede bütün dünyaya türlü türlü kötü özellikler yayılır. Son anda Epimetheus sandığı kapatır. Sandığın içinden bir ses gelir.Sandıktan gelen cılız ses -Lütfen beni çıkarın . Dışardaki kötülüklerle ancak ben başadebilirim- der. Bu sefer Pandora ve eşi birlikte açarlar sandığı. Sandığın dibinde bir kelebek vardır. Sandığın içindeki kelebek tek ümittir.

//////////////////////////////

Güzelce Yorumlanmış Bir Blog Yazısı Paylaşmak İsterim.
Kaynak:
Yazan

Pandora'nın kutusu

Baş tanrı Zeus, tanrıların ateşini Olympos Dağı'ndan çalıp, insanlara götürerek ilk devrimi gerçekleştiren Prometheus'u ve ona yardım eden suç ortaklarını (erkekleri) cezalandırmak için binbir kötü düşünceye dalar. Bütün kötülükleri beyin süzgecinden geçirdikten sonra aklına, bu kötülükleri içinde barındıran bir varlık yaratma fikri gelir. Bütün kötülükleri içinde barındıran bu varlığın adı ise 'kadın'dır. Tabi bu varlığa kadın demeden önce yaradılış öyküsünü anlatmak yerinde olacaktır.

Baş tanrı Zeus, kadın yaratma fikrini hemen gerçekleştirmek için kolları sıvar. İlk olarak, oğlu olan demirci tanrı (sanatçı olarak da bilinir) Hephaistos' a bir parça toprağı suyla karıştırarak bir kadın yapmasını söyler. Hephaistos, Zeus'un dediğini anında yapar ve usta becerisiyle kadına şeklini verir. Daha sonra ise bilgeliğin tanrıçası Athena, bu kadına el işlerini, beceriyi (dokuma, el sanatları vs.) öğretir ve süslü kuşağını bu kadının beline sarar.

Sıra kadını kadın yapan özellikleri bu kadına vermeye gelince, devreye aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite girer. Aphrodite, bu kadının yüreğini arzularla doldurur, yüzüne zerafet serper, tutku, heyecan, güzellik, şehvet hepsini bu kadına adeta yükler.

Zeus'un kötü olarak nitelendirdiği bu kadına şeytani duyguları, yalanı, düzenbazlığı ise haberci tanrı Hermes verir. Son olarak ise Zeus, bu kadına can versinler diye dört rüzgarın esmesini emreder. Bu rüzgarlar esince kadına can gelir. Böylelikle kadının yaradılışı gerçekleşir. Bu kadın yaratıldıktan sonra sıra onu süslemeye gelir. Bu süsleme görevini ise birbirinden güzel periler üstlenir. Periler onu süslü gerdanlıklarla, kemerlerle ve de çiçeklerle donatırlar. Onu akıllara durgunluk verecek bir güzelliğe büründürürler.

Son olarak sıra bu kadına isim vermeye gelir. Haberci tanrı Hermes ona "bütün tanrıların armağanı" anlamına gelen "PANDORA" adını verir.

Pandora efsanesinin günümüze nasıl aktarıldığı konusunda bilgi verecek olursa eğer; tarihçi Hesiodos'un "Theogonia" (tanrıların doğuşu) ve "İşler ve Günler" adlı eserlerinde bu efsaneye yer verilmiştir. Aslına bakılırsa bu efsaneye, Orta Doğu kökenli olan Adem ile Havva efsanesinin Yunan mitolojisine aktarılmış hali de diyebiliriz. Bu iki kültür arasındaki fark ise kadının yaradılış maksadındaki görüş ayrılığıdır. Zamanla bu görüş ayrılığının öldüğünü ise bu efsanenin Hesiodos'tan sonra bir kez dahi kaleme alınmadığını gördüğümüzde anlıyoruz.

Kadını her kötülüğün, derdin, belanın sebebi olarak görmek, kadını aşağılayıcı bir konuma yerleştirip ona kötü sıfatlar yüklemek Yunan anlayışına tersti. Bu nedenledir ki Hesiodos'tan sonra bu efsane tekrardan kaleme alınmamıştır. Bu da kadının yaradılış nedeninin gerekçesi olarak, 'kötülükleri doğurması' anlayışının geçerli olmadığını ıspatlar.

Hikayemizin devamına gelecek olursak, Zeus Pandora'ya can verdikten sonra ve onun bütün kötülüklerle, çirkefliklerle aynı zamanda güzelliklerle donandığını gördükten sonra sıra Prometheus'tan ve insanlıktan öc almaya gelir. Zeus Pandora'nın eline kapalı bir kutu verir ve onu Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a (aklı başına sonradan gelen, geç uyanan anlamına gelir) gönderir.

Olacakları önceden görebilen kahin Prometheus bunun üzerine kardeşi Epimetheus'u Zeus'tan gelecek hiç bir hediyeyi almaması hususunda uyarır. Fakat Epimetheus hediyeyi elinde tutan güzel Pandora'yı görünce kardeşinin nasihatlerini unutur ve bunun karşılığında insanlığa en büyük kötülüğü getirir (güya bu kötülük kadındır). Epimetheus, Pandora'nın çekiciliğine karşı koyamaz ve yapacağı en son şeyi ilk sıraya koyarak onunla evlenir. O zamana kadar insanlar (erkekler) kötülüğü, hastalığı, sıkıntıyı, yalanı bilmiyorlardır. Yeryüzüne bütün kötülükler Pandora ile birlikte bu kutuyla gönderilmiştir. Tek yapılmaması gereken ise bu kutunun açılmasıdır.

Zeus'un eline tutuşturduğu kutuda ne olduğunu merak eden Pandora bu merakına daha fazla dayanamayarak bu kutuyu açar. Bu kutu açılınca ne kadar kötülük, dert, kıskançlıklar, hastalıklar, açlık, yaşlılık, delilik, ahlaksızlık varsa yeryüzüne yayılır. Pandora bu kutunun kapağını kapatmak istese de çok geç olmuştu artık yeryüzü bu kötülüklerle olumsuzluklarla çevrelenmiştir. Buna rağmen Pandora, kutunun kapağını son hamleyle kapatır. Kutunun içinde tek kalan ise insanları bu kadar olumsuzluk karşısında avutan, insanlığın tek ilacı olan 'UMUT' tur.

Günümüzde "açtırma kutuyu söyletme kötüyü" deyiminin kökenini de bu hikayemizle bildirmiş olduk : ) Ayrıca Pandora'nın kutusunu açtırma deyimi de gün geçtikçe yayılan bir deyim haline gelmiştir. Bu deyimin anlamı da denetlenmesi imkansız, denge bozucu hareketlerde bulunma! dır. Denetlenmesi güç hareketin kökeni Pandora'nın kutuyu açtığı anda dönüşü olmayan bir girişimde bulunmasına dayanır.
 

cilek_yesili

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Tem 2012
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Pandora Zeus tarafından insanlığı cezalandırmak için hazırlandığına inanılırdı. Efsaneye göre, Zeus kendinden ateşi çalıp insanlara veren Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a balçıktan yapılmış tanrısal güzellik ve zekaya sahip Pandora'yı eş olarak gönderir. Epimetheus kardeşinin tüm uyarılarına karşı Pandora ile evlenir. Zeus, Pandora'ya evlilik hediyesi olarak topraktan yapılmış, çömlek benzeri bir sandık hediye eder ama bu kavanoz asla açılmamalıdır. Bir süre sonra merakına yenilen Pandora, kavanozu açar ve içindeki tüm kötülükler dünyaya yayılmaya başlar... Ancak Son anda Epimetheus sandığı kapatır. Sandığın içinden bi ses gelir.Sandıktan gelen cılız ses -Lütfen beni çıkarın . Dışarıdaki kötülüklerle ancak ben başa edebilirim- der. Bu sefer Pandora ve eşi birlikte açarlar sandığı. Sandığın dibinde bir kelebek vardır. Sandığın içindeki kelebek de Umuttur.Bu da insanların içindeki "umut"tur.

Kötülüğün yayılmamış olması umuduyla hep yaşayacağız…Umudunuz/muz hiç tükenmesin…İçimizdeki Kelebek mavi gökyüzünde kanatlarını çırptıkça en kötü anlarımızda bile bir tebessüm bir umut yeşersin yüreğimizde…

Tüm kötülükleri,negatif enerjiyi olumsuz ne varsa hepsini birer birer bu sandığa kapatalım…
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst