Özgür düşünmenin sınırları nereye kadardır?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde Psikotik Balık tarafından oluşturulan Özgür düşünmenin sınırları nereye kadardır? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,531 kez görüntülenmiş, 25 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Özgür düşünmenin sınırları nereye kadardır?
Konbuyu başlatan Psikotik Balık
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Düşünmenin sınırı var mıdır?

Benim fikirlerime göre öncelikle insan biyolojik bir varlıktır ve atomlardan oluşur. Bu ikisi sınırlayıcı faktörlerdir. Örneğin bir ışık ışını fotonlardan oluşur ve bir cisme çarptıktan sonra gözümüze gelir ve beyne giden sinyallere dönüşür bizde bunu algılayabiliriz. Bu bizim cismin varlığını hissedebilmemize sebep olur. Fakat fotonlar haricinde başka bir matelyalden yapılan bir şeyler varsa evrende bunu algılayamayız.
Aynı şekilde insan biyolojik bir varlıktır ve belirli duyguları gereksinimleri vs. vardır. Bunlar düşüncelerini etkileyebilir.

Size düşünmenin sınırı var mıdır?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Özgür süşünmenin sınır olmaz ki?
Özgürlüğün sınırı olmaz ki?
Ne kadarı olmaz ki?
Sınırları nereye kadar bile ön kabulsel-ön varsayımsal bir sınırdır, belirlenmiş alandır,
Bu soru düşünceinin sınırı var mı olsaydı, Hayır olurdu
sorunun cevap imgesi sınırsızlığa giderdi,
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
evrenin bile sınırı varken düşüncelerin sınırı neden olmasın? bana düşüncelerin sınırının olmadığını kanıtlayabilir misin?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kimse kimseye olmayanı kanıtlayamaz, olsaydı kanıtlayabilirdim, denerdim;
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bu cevabı felsefi bir tartışma için yeterli görmüyorum
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kanıt isteyen sizsiniz, Ben size nasıl kanıt verebilirim ya da sunabilirim,
Benim bana ait olan düşüncem ya da imgem ya da inancımı size nasıl kanıtlayabilirim, aktarabilirim, bunlar sözlerden öteye gidemez,

Peki düşünmenizin bi imgesel çeperi, dış genişliği var diyelim, Sizce nereye kadar büyüyebilir ve genişleyebilir, Varoluşun en yüksek imgegücü hayal gücü ve düş gücü mü?,
Peki o genişlemeye ve öğrenmeeye ve düşlemeye/düşünmeye devam ediyorsa,
Varlığın bi dış yüzeyi var mı? Dışı bitişi, arkası ya da sonu var mı? sizce;
Evren fiziksel varoluşun tamamı mı? Başka evernler olabbileceği savı bu girdi de değerlendiriliyor mu?

Düşünceyi ne olarak ve nasıl yorumluyorsunuz, Tüm varoluşu tarayan bi dalga örneğin, Ya da geometrik modelli bi zihin yapısı içinde sorgulaamsal fonksiyonlar mı? Düşüncenizin fizik bbedeninizde hapis olduğu ya da orada çalıştığını mı düşünüyor sunuz?

Durağanlık, kapalılık, kısıtlılık mı düşünüyorsunuz?
Evren algımızın sınırı var, Evrenini sınır var mı sizce? Evrenin aslında ne olduğunu bile bilmiyoruz belki ve bildiklerimiz varsayım;
Peki o halde evren genişliyor; Düşünce neden genişlemesin,
Belki de sınırı olsaydı, düşünce gelişemezdi, evrilemezdi, Evrilenin sınırı olur mu? Varılacak noktası;

Kanıtlarım subjektiftir, Bana göredir, Diliyorsanız kişisel blogumda kendi gelişimimi yaklaşık 2-3 yıllık gelişimimi görebilirsiniz, Bunlar mümkünsüzlük düşünüşü geliştirme, çoklu ve sonsuz gerçeklik düşünüşü geliştirme, ölümü silip atma, sonsuz yaşanm ve sonsuz gerçeklik fikri benimseme ve sınama, hayal gücü, imgegücü ve aklın sınırsızlığı imgelerini sınama vb. sonucunda oluştu; Ha burada bi gelişim vardır demiyorum ya da diyemem dedim ya yine de subjektiftir;

ama siz nasıl bi kanıt ya da girdi istiyorsunuz?
Sizin için ne örneğin bu fikrinizi geliştirebilecek ya da değiştirebilecek bi veridir? Bunu bilmemiz gerekiyor,
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Gerçek kanıtlanamaz da çürütülemezde diyor/der Maharaj
Bu gerçekse ve Maharaj haklıysa bu kanıtlanamzda çürütülemede o zaman;
Başka bir yanıt ya da imge geliştirmiş olsaydık, şöyle diyebilirdik,

Düşünce gerçeği yaratır ve kişinin algısı aslında greçekliğidir benzeri önerme içinde;
Düşüncenini sınırlılığına inanan, öyle olduğunu kabul eden/düşünen için düşünce sınırlıdır, düşünceninin sınırı vardır ve bu geçerlidir;
Düşüncenini sınırsızlığınan inanan, böyle olduğunu düşünen için düşünce sınırsızdır ve düşüncenin sınırı yoktur ve sınır kurulamaz, bağlanamaz, sınır kapatılmıştır, sınırsızlık içindedir, sınırsızlık sınırlarla sınır içine alınamaz, ve bu gerçelidir;
Bu genel geçerlik sınama tabi tutulamaz çünkü genel geçer değildir, Bu önerme içinde; Bir algı gerçektir/greçekliktir ve düşünce gerçeği yaratır kümesi içinde bu geçerlidir;

Peki başka düşünüşler;
----
Boş küme sınırlı mıdır?
Boşluk sınırlı mıdır?
Yeterince boşluk sınırlı mıdır?
İhtiyacınız kadar boşluğunuz varsa ve daha fazla boşluğa ihtiyacınız yoksa boşluk sınırlı mıdır?
Futbol oynamak için futbol sahası sınırlı mıdır? Sınırlanmış futbol sahası içinde sınırsız oyunsal taktik geliştirilebilir mi? Tüm taktikler geliştirildi mi? tüm oyunlar oynandı mı? Birbirinin başlangıçta nsonuna aynı biten ooyun var mı? Sizce olasılığı nedir?
Satranç oyunu sınırlı mıdır? Sizce dünyada iki kez aynı hamlelerle bitmiş profesyonel satranç müsabakası var mıdır?
Düşüncedeki tüm imgelerin ve tüm bilinenlerin, tüm kavramların, geliştirebileceği tüm olasılıkları düşünce süreçlerinin, tüm yönleri taranmış ve bilinir olsa, düşünülecek ve keşfedilecek bulunabilecek yeni bi şey kalmaz mı?
Daha önce hiç bilmediğiniz ve öğrenmediğiniz bi zeka oyununu öğrenmeye kalktığınızda, denediğinizde düşünelim, Öğrenmediğimiz ya da en iyi oynayan kadar geliştirmediğimiz ne kadar oyun vardır, En iyi oynayandan iyi gelişemez mi?
ya da daha önce karşılaştığınız bir soruna ya da probleme alternatif bir çözüm ya da tutum geliştirdiğinizde, oluşturabileceğiniz olaslıkların ve düşünsel tutumsal tavırların sizce sonu var mı ya da alternatifleri yok mu?
Sizce doğumdan ölüme aynı hayatı yaşamış olma olasılığı olan kaç kişi vardır?
Sizce aynı düşü ve kabusu görmüş, iki şeyi aynı biçimde aynı imgelerle hayal etmiş kaç kişi vardır,
Sizce birbirine benzeyen (baştan-sona) kaç düş vardır?
Bir olayı iki kez aynı biçimde imgeleyebilir misiniz?
Bugünü sabahtan akşama kadar gözden geçirip, tekrar gözden geçirirseniz ve bunu tüm günlerinizde yaparsanız iki aynı gözden geçirimin çakışma oranı nedir?
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bana göre doğruluğun ölçütü düşüncenin kendi içinde ne kadar çeliştiğidir. çelişkisi ne kadar az bir düşünceye gidersek o kadar doğruya ulaşmış oluruz. yani bir düşünceyi çürütmek teorik olarak mümkündür fakat düşünceler insan yazımı bir dilde ortaya çıkmazlar onlar beyin sinyalleridir ve tamamını bir dile aktarmamız oldukça zor bir işlemdir bu yüzden çürütmek oldukça zordur.

evrenin bir sınırı olduğunu şu sonuçlardan buluyorum. evrende insanların kurduğu sistemlerde ve atomik sistemlerde her zaman belli bir süre sonra tükenme gözlüyorum. örneğin yıldızların enerjisi bir süre sonra azalmaya başlıyor. insanların kurduğu ideolojiler bir süre sonra çöküp yeni sistemler ortaya çıkarıyor ya da değişiyor. ömür bile bir süre sonra bitmeye odaklı. bu yüzden biten her şeyin bir sınırı vardır diyorum (bu evren için konuşuyorum evrenin dışı için değil) fakat bu sınırın ne denli geniş olduğunu yorumlarında da görüyoruz. evrimsel sürecin devam etmesi ya da düşüncelerin genişlemesi bu sınırın büyümesi anlamına geliyor sınırsız olduğuna değil. evren bi boş küme değildir bugün evrenin içini dolduran adına karanlık madde denilen maddelerin var olduğu biliyor.

Peki düşünmenizin bi imgesel çeperi, dış genişliği var diyelim, Sizce nereye kadar büyüyebilir ve genişleyebilir

bunu hiçbir zaman bilemeyebilirim



Ayrıca eklemeliyim. başlığı düşünmenin sınırı nereye kadardır şeklinde yapmamalıydım. başlığı daha doğru şekliyle düşünmenin sınırı var mıdır olarak değiştiriyorum
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Bilim ölçülebilmiş alanları tanımlar,idrak ölçebildiğini varsayar.Yok dediğimiz bir tanım var mesela,yada var deyip 5 bilemedin 7 duyargaçla tespitini yaptığımız,bilmem kaç nöron bileşimiyle adlandırabildiğimiz öğretilegelmiş tanımlarla yada türeyecek yeni tanımlarla son nokta olmadığını bildiğimiz eşyaya dair isimler olacak.1 den sonra ihtiyaçtan doğan diğer sayılar var,ama varsayarak bunun çıkışı bire ,son noktası sonsuza dayanıyorsa düşünme için elzem olan zemin sınırlı çizgilerle belirlenmiş demektir.Düşünce sınırsız sanılabilir ama eylem insan bazlı bakıldığında ki başka alan bilmiyoruz sınırlıdır ..bu soruya hep rastlıyorum ve yine sabit fikirliyim ,sınırsız düşünebilme yetisi insan işi olamaz,düşünce gücüyle yapılan 3-5 extrem atraksiyon bile insanın şirazesini bozarken sınırsız düşünce akılla arayı açar..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Bu konuyu biraz daha açabilir misin?
açılması gereken alan nedir çözemedim ama yine deneyeyim.Astral seyahat dedikleri varsa mesela,yada beden dışı seyahat,maddeye hükmetmek vs.vs. açılımlar ancak yoyo gibi fırlatıp dönecek cinsten oluyor.Merkez senin elinde olunca; düşünce ancak uygulanan kuvvet,bağın esneme oranı,hız ne bileyim belki momentum muydu o..öyle birşey .açıklayayım derken saçıklamayayım en iyisi.
Şöyle ki düşünmeyi tahayyül edemeyeceğimiz çokkca alan var diye düşünüyorum.Koca plajda kumdan kale yapan çocuğa kumsalın sahibi diyemeyiz..Tamam sustum..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kavramlarla oynayın efendim,
Soyutlarla oynayın,
Bi çocuğun oyuncağıyla oyuncaklarıyla oynaması gibi oynayın,
Sıkılmadan oynayın, ilgi ve zevkle;
Öğrenme ilgi ve merakla doğan öğrenme isteği ile gelişir,
Her kavram bi oyuncak denklem gibi düşünelim;
Sabit gerçeklik düşünmeyin, Tam aksine bi tasarım gerçeklikte yaşadığınızı hayal edin,
Maddeyi canlı akan grafik gibi düşününde örneğin, dışarıdan bağlandınız,
Yani bunun gibi sonsuz gerçeklik tasarlayabilirsiniz, tasarlanabilir gibi düşünün,
Bir öğrenme okulunua gelişme okuluna çevirin dünya tasarımını, bu sıkıcı gelirse oyun alanı gibi ya da
Düşünce gelişir, özgürleşir, özgünleşir, kısıtsızlanır,
Kendiniz göreceksiniz, sadece deneyin, deney yapın ve gözlemleyin,
Düşüncenize imkansız hiç bi şey olmadığı, aklın erişmeyeceği olmadığını sınırlar olmadığını atayın,
Mış gibi yapın, süperkahramanlar gibi davranın, evreni ben yaratttım deyin, korkmayın, çekinmeyin, özgürsünüz, özgürüz,
Düşünce sabit algılardan, kabullerden, önkabullerden, varsayımlardan özgürleştikçe büyür gelişir, özgürleşir, özgünleşir;
Sabit gerçek aramayı bırakın, gerçeklik algıdır, ne algılıyorsanız gerçekliğinizde gerçekte odur;
Sabit gerçek varolduğunuz ve varoluşunuzu keşfettiğiniz, deneyimlediğiniz ve öğrendiğiniz gerçeği, en güzel gerçek bu, gerisi yalan hikaye,
Düşüncenize yen ikavramlar-soyutlar-somutlar ifadeler doğacak bunu/bunları yaparsanız,
Siz kendiniz göreceksiniz düşüncenin özgürlüğünü, aslında ke kadar özgürlüğünü ve uçsuzluğunu
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Astral, kastral, maddeye hükmetmek, birilerinin yapamadığı ya da yaptığını söylediği tuhaf şeyler bunlar,
Gerçek gözlemlenebilirdir,

Örneğin astral seyahat diye bi şey varsa onun daha cazip bi tanımı ya da açıklaması vardır, Örneğin, düşünün, Gerçekliği eşlik eden bi de enerji ve idealar evreni olsun, Bilincin oradaki seyahati astral olsun, DÜşünmeleri, düşünme yolculuklarının kendisi astral olsun, Bedenden çıkılıyolu biilmem neli, Hiç bi şeyi karamsar gibi düşünmeyin, Başklarında olan sizde olmayan hiç bir yetiye ve donatıya inanmayın güvenmeyin, Birileri size bilgiyi ya da kavramlar ıböyle sunuyorsa ya ne yaptığını ne anlattığını o da bilmiyodur, Ya da başka amaçları vardır,
Metafizik tabi ki var ama dünyaya uyumlu ve mantıklı ve tutarlı tanımlanmalı ve algılanmalı, Ama ben metafiziği fazla ya da fazla ötesi olarak yorumluyorum, Yani zihni ya da düşünceyi fazla ötesi zorlamak, Olağan sınırların ötesine gitme isteği gibi,

Her ne yapıyorsa her şeyi düşünceniz yapıyor, Olumlu zihinsel tutumdan daha yaratıcı ve geliştirici, daha astral bi şey bulamazsınız, Parıltılar, pırıltılar, ışıltılar içinde zihnin düşünmesi astral, Evreni ve varlığı düşünceden ibaret görüp düşüncesini tüm varoluşta dalgalandırması astral, Size aslında saçma gelen, size aslında mantıklı ve anlaşılır gelmeyen hiç bi şeye inanmayın, güven geliştirmeyin, Sorun gözlemleyin, Astral mı deneyin, Baktın olmadı, yok bu deyin; Gerçek deneylenebilir ve gözlemlenebilirdir; Bi şey karanlık ve zor görünüyorsa, birilerine özgü duruyosa orada bi tuhaflık olmalı,

Düşünceye hükmedilier efendim düşünceye, DÜşünceye hükmeden, düşünceyle oynayan maddeye hükmetmeye, maddeyle oynamaya gereksinim duymaz, Madde hükümsüz olur çıkar günü birinde; Madde hükmetmek için madde kullanılır, Elin tutar hükmeder, Elin tutar hükemder, Makine yaparsın hükmeder,
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Ya da belki ben yeterli düşünemiyorumdur,hayalgücümde güdük sayılır,serbest atlayışım çoktur ama.Varılan yer belli.Yok vazgeçtim düşüncenin sınırı da vardır,özgürlükte olduğu gibi..
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
açılması gereken alan nedir çözemedim ama yine deneyeyim.Astral seyahat dedikleri varsa mesela,yada beden dışı seyahat,maddeye hükmetmek vs.vs. açılımlar ancak yoyo gibi fırlatıp dönecek cinsten oluyor.Merkez senin elinde olunca; düşünce ancak uygulanan kuvvet,bağın esneme oranı,hız ne bileyim belki momentum muydu o..öyle birşey .açıklayayım derken saçıklamayayım en iyisi.
Şöyle ki düşünmeyi tahayyül edemeyeceğimiz çokkca alan var diye düşünüyorum.Koca plajda kumdan kale yapan çocuğa kumsalın sahibi diyemeyiz..Tamam sustum..

İnsanlar normal olmayan insanlarda yani standartlara uymayan insanlarda bir bozukluk ararlar. Belli bir miktar geniş düşünen insanlar “normal” davranmayabilir ve toplum buna bakarak bilginin insan aklını bozabileceği düşüncesi ni yaratmıştır.


Astral seyehat denilen olay aslında bir lusid rüya deneyimidir. Buna çeşitli anlamlar yükleyen insan aklıdır.

Ya da belki ben yeterli düşünemiyorumdur,hayalgücümde güdük sayılır,serbest atlayışım çoktur ama.Varılan yer belli.Yok vazgeçtim düşüncenin sınırı da vardır,özgürlükte olduğu gibi..

İnsan sürekli gelişim aşamasında olan bir varlıktır. Düşünmenin "yetmesi" ne amaçla düşündüğüne bağlıdır.

Konu biraz saptı ama olsun önemli olan birbirimize bir şeyler katabilmemiz.
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kavramlarla oynayın efendim,
Soyutlarla oynayın,
Bi çocuğun oyuncağıyla oyuncaklarıyla oynaması gibi oynayın,
Sıkılmadan oynayın, ilgi ve zevkle;
Öğrenme ilgi ve merakla doğan öğrenme isteği ile gelişir,

En temele inerken kavramları olduğu gibi kabul etmek yerine kavramların da temeline inmek gerekir. Bunu yaparken kavram kullanmak başka bir zihinden çıkan bir kategorize etme eylemini kabul etmek anlamına gelir. Fakat başka bir zihinin ürettiklerini kullanmak başkasının temelini kullanmak anlamına gelir. Başkasının temelini kullananlar başkalarının düşüncesinden ileri gidemezler..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Oyun zamanı o zaman..neden sınırsız olsun algıları özgür bırakma imkanımız var mı?algıların özgür mü?kaç tür algı alanın var?Kavramların temelini kim attı peki?Temeline inelimde,temeli mütahit veli yapmış olmasın sakın deprem görmüş mü temel?
Hepimiz müteahit miyiz peki yeni temeller atmak için,yada inşaat işçisi temeli çıkmak için?
Eve(kavramlara)temelden girip daha az ödeme yapanlarımız var orta sınıf çalışan,onlar normal insanlar mı?Ev onların huzur içinde otursunlar ve Allah bana da temelinden girmediğim,kolonları duvarları sağlam,temeli devlet onaylı, olsun bir çatı versin yıldızların sayısına merak sarmayacağım,özgür düşünmek istemiyorum.Ama sorularımın cevabını istiyorum.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
En temele inerken kavramları olduğu gibi kabul etmek yerine kavramların da temeline inmek gerekir. Bunu yaparken kavram kullanmak başka bir zihinden çıkan bir kategorize etme eylemini kabul etmek anlamına gelir. Fakat başka bir zihinin ürettiklerini kullanmak başkasının temelini kullanmak anlamına gelir. Başkasının temelini kullananlar başkalarının düşüncesinden ileri gidemezler..

Bakınız sevgili psikotik balıkçığım, işte bu bile sınırlı,
Kavramın temeline inmek nedir, Bi çocuğun oynaması gibi eğlenerek, bu ciddi bi iş değil, Böyle olursa sıkıcı olur, sıkıcı bi işi yapamazsınız değil mi?
Düşünemeyi sevmek ya da düşünmekten zevk almak, hatta düşünceyle çok yüksek doyumlar üretmek şansımız var,
Evraka deyip bağırdığında Arşimet hangimiz onun kadar mutluyduk ya da yakındık gerçek bi doyuma;
Keşfetmek eğlencelidir, Küçük bi bebek oyuncaklarını kaldırıp atıp düşüşü, yüksekliği, çarpma sesini,vb. keşfeder belki bu anda bile öğrenir, ama hiç bir beklentisi yoktur ya da bu sonuçların hiçbirini üretmek istememiştir, O sadece bi doğal gözlmecidir, Oyun oynayıp eğlenmektedir, İlle de her şey anlamlımı olmalı, ciddi mi olmalı; Arkasında bi anlam arayarak, ciddiyet ve zorluk yükleyerek düşünmek, bilmiyorum, sıkıcı olmaz mı?
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bakınız sevgili psikotik balıkçığım, işte bu bile sınırlı,
Kavramın temeline inmek nedir, Bi çocuğun oynaması gibi eğlenerek, bu ciddi bi iş değil, Böyle olursa sıkıcı olur, sıkıcı bi işi yapamazsınız değil mi?
Düşünemeyi sevmek ya da düşünmekten zevk almak, hatta düşünceyle çok yüksek doyumlar üretmek şansımız var,
Evraka deyip bağırdığında Arşimet hangimiz onun kadar mutluyduk ya da yakındık gerçek bi doyuma;
Keşfetmek eğlencelidir, Küçük bi bebek oyuncaklarını kaldırıp atıp düşüşü, yüksekliği, çarpma sesini,vb. keşfeder belki bu anda bile öğrenir, ama hiç bir beklentisi yoktur ya da bu sonuçların hiçbirini üretmek istememiştir, O sadece bi doğal gözlmecidir, Oyun oynayıp eğlenmektedir, İlle de her şey anlamlımı olmalı, ciddi mi olmalı; Arkasında bi anlam arayarak, ciddiyet ve zorluk yükleyerek düşünmek, bilmiyorum, sıkıcı olmaz mı?

Benim itiraz ettiğim nokta bu değildi ki. kavramlarla ne kadar uğraşmamız gerektiğiydi.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst