" o kadar duydum ki bu cümleleri fakülte zamanlarımda,
hoşça arkadaşım sözüm size değildir ama bu cümleleri kuranların kütüphaneye ayda bir uğradıklarını, okudukları şehirde tek bir araştırma yapmadıklarını, aldıkları dersten bihaber olup dersin hocasını deli gibi eleştirdiklerini, kendi arkadaşlarına dahi birçok konuda tahammül edemeyip organize olamadıklarını... çok gördüm. (iki farklı şehirde iki farklı fakülte bitirdim ve bu konudaki deneyimlerin oldukça iyidir.)
fakültede ne adamlar gördüm ki, fakir oldukları halde sadece aldıkları burslarla ya da yaptıkları ufak tefek işlerden kazandıkları paralarla yaşadıkları şehirde binlerce fotoğraf çeken, şehrin tüm ilçelerini hayranlıkla araştıran ve dahası kulüpler kurup oralarda bağımsız bir şekilde tartışma ortamları yaratan, etkinlikler üreten.................... kişilerdi bunlar
ve inanın ki parasız insanlardı bunlar (nazım'ın şiiri, arhavili ismailin hikayesi gibi oldu)
fakültede kimseye bir rol biçilmez oradaki rolünüzü siz kendiniz kendinize biçersiniz. stant kurup birilerini uyandırmaya çalışmak, güzel fakat işe yaramayan bir girişimdir ve hala bunu deneyim edinip de yeni yollar bulamamış bir öğrenci kitlesi etrafta dolaşır durur. aynı şeyleri aynı şekilde işe yaramayacak yöntemle savunup durur peki neden?
özgürlük, babanın parasını sömürüp, devletin sistemine karşı gelerek yaşanacak bir şey değildir. eğer ki taşı sıkıp suyunu çıkaramıyorsa kişi zaten özgür olamaz ve zaten kanatları zayıf kalmışsa kişi için en iyi yer bir kafestir. "
enkaz arkadaşım o işe yaramıyor diye bahsettiğin şeyler bugün benim 2000 tl değil de 200 tl harç ödememi sağladı.. (sıcak gündem bunlar).. aynı şekilde sistemin kendi krizlerini işçiye asgari ücretliye, yani zaten üç kuruşa çalışan açlık sınırındakilere ödetmek için milyonları işten çıkarıyorlar.. işte bu işe yaramaz dediğin aynı yöntemlerle o insanlar iş bırakarak, greve giderek, sokaklara dökülerek haklarını alıyorlar.. 2 3 ay önce TOKİ işçilerinin çatıya çıkarak yaptıkları eylem sonrasında aylardır alamadıkları maaşları ödenmişti(bir sıcak gündem daha)...
yani öğrencilerin yaptığı şeyler sadece sisteme sövüp siğmekle kalmıyor enkaz.. bu mücadeleler hayatımızda belki size küçük görünen ama yaşayabilmemiz için(iyi yaşamak demiyorum, yaşayabilmek için) gerekli haklarımızı bize sağlıyor..
verdiğin örnekler doğrudur.. ama ben sana kendi çevremden gördüklerimi söyleyim.. örgütlü insan örnek insan olmak adına hak mücadelesini verirken derslerini asla ihmal etmez.. evet bazen sistem karşıtı eylemler yapıldığı için cebine girecek milyarlardan bir kaçı eksildi diye göbekli rektörler para babaları özel güvenlik şirketleri falan rahat bırakmayıp öğrencinin eğitiminin aksamasına sebep olabiliyor.. ama asla bu öğrenciler kendileri derlseri bırakmıyor.. bilimsel eğitim isterken varolan eğitimden de gerektiği kadar faydalanıyor.. ve sonra da yazın boş durmayıp "okumuş insan halkın yanındadır" kampanyası yapıp yoksul mahallelere ilkokul orta okul çocuklarına ders vermek için yazın yan gelip yatmayıp çalışıyorlar..
yani güzel işler yapılıyor.. ve şunu da söyleyeyim, gerçekten insana hak olan şeyler için verilen hiçbir mücadele sonuçsuz kalmıyor.. bugün siz 10 tane şart sunarsınız , dersiniz ki barınma hakkımız var yurtlar bedava olsun, ulaşım hakkımız var ücretsiz olsun vs.. bunlar olmaz ama ulaşım fiyatları düşer, bunlar olmaz ama yemekhane ücreti düşer, bunlar olmaz ama yurt koşullarınız düzeltilir(rutubetli duvarlar yenilenir mesela)...
yani öğrenci hareketlerini hafife almamak lazım.. 2000 tl harç parasını (sözde)devlet üniversitesine yatıramyacak binlerce öğrenci var..
hoşça arkadaşım sözüm size değildir ama bu cümleleri kuranların kütüphaneye ayda bir uğradıklarını, okudukları şehirde tek bir araştırma yapmadıklarını, aldıkları dersten bihaber olup dersin hocasını deli gibi eleştirdiklerini, kendi arkadaşlarına dahi birçok konuda tahammül edemeyip organize olamadıklarını... çok gördüm. (iki farklı şehirde iki farklı fakülte bitirdim ve bu konudaki deneyimlerin oldukça iyidir.)
fakültede ne adamlar gördüm ki, fakir oldukları halde sadece aldıkları burslarla ya da yaptıkları ufak tefek işlerden kazandıkları paralarla yaşadıkları şehirde binlerce fotoğraf çeken, şehrin tüm ilçelerini hayranlıkla araştıran ve dahası kulüpler kurup oralarda bağımsız bir şekilde tartışma ortamları yaratan, etkinlikler üreten.................... kişilerdi bunlar
ve inanın ki parasız insanlardı bunlar (nazım'ın şiiri, arhavili ismailin hikayesi gibi oldu)
fakültede kimseye bir rol biçilmez oradaki rolünüzü siz kendiniz kendinize biçersiniz. stant kurup birilerini uyandırmaya çalışmak, güzel fakat işe yaramayan bir girişimdir ve hala bunu deneyim edinip de yeni yollar bulamamış bir öğrenci kitlesi etrafta dolaşır durur. aynı şeyleri aynı şekilde işe yaramayacak yöntemle savunup durur peki neden?
özgürlük, babanın parasını sömürüp, devletin sistemine karşı gelerek yaşanacak bir şey değildir. eğer ki taşı sıkıp suyunu çıkaramıyorsa kişi zaten özgür olamaz ve zaten kanatları zayıf kalmışsa kişi için en iyi yer bir kafestir. "
enkaz arkadaşım o işe yaramıyor diye bahsettiğin şeyler bugün benim 2000 tl değil de 200 tl harç ödememi sağladı.. (sıcak gündem bunlar).. aynı şekilde sistemin kendi krizlerini işçiye asgari ücretliye, yani zaten üç kuruşa çalışan açlık sınırındakilere ödetmek için milyonları işten çıkarıyorlar.. işte bu işe yaramaz dediğin aynı yöntemlerle o insanlar iş bırakarak, greve giderek, sokaklara dökülerek haklarını alıyorlar.. 2 3 ay önce TOKİ işçilerinin çatıya çıkarak yaptıkları eylem sonrasında aylardır alamadıkları maaşları ödenmişti(bir sıcak gündem daha)...
yani öğrencilerin yaptığı şeyler sadece sisteme sövüp siğmekle kalmıyor enkaz.. bu mücadeleler hayatımızda belki size küçük görünen ama yaşayabilmemiz için(iyi yaşamak demiyorum, yaşayabilmek için) gerekli haklarımızı bize sağlıyor..
verdiğin örnekler doğrudur.. ama ben sana kendi çevremden gördüklerimi söyleyim.. örgütlü insan örnek insan olmak adına hak mücadelesini verirken derslerini asla ihmal etmez.. evet bazen sistem karşıtı eylemler yapıldığı için cebine girecek milyarlardan bir kaçı eksildi diye göbekli rektörler para babaları özel güvenlik şirketleri falan rahat bırakmayıp öğrencinin eğitiminin aksamasına sebep olabiliyor.. ama asla bu öğrenciler kendileri derlseri bırakmıyor.. bilimsel eğitim isterken varolan eğitimden de gerektiği kadar faydalanıyor.. ve sonra da yazın boş durmayıp "okumuş insan halkın yanındadır" kampanyası yapıp yoksul mahallelere ilkokul orta okul çocuklarına ders vermek için yazın yan gelip yatmayıp çalışıyorlar..
yani güzel işler yapılıyor.. ve şunu da söyleyeyim, gerçekten insana hak olan şeyler için verilen hiçbir mücadele sonuçsuz kalmıyor.. bugün siz 10 tane şart sunarsınız , dersiniz ki barınma hakkımız var yurtlar bedava olsun, ulaşım hakkımız var ücretsiz olsun vs.. bunlar olmaz ama ulaşım fiyatları düşer, bunlar olmaz ama yemekhane ücreti düşer, bunlar olmaz ama yurt koşullarınız düzeltilir(rutubetli duvarlar yenilenir mesela)...
yani öğrenci hareketlerini hafife almamak lazım.. 2000 tl harç parasını (sözde)devlet üniversitesine yatıramyacak binlerce öğrenci var..