Oyuncu ve Psikolog

İkisinin işi de insanı anlamak. Birisininki anlatmak diğerininki ise anlamak daha çok. Karşısındakine kendini buldurmak. Yaşam şekilleri çok farklı bu iki meslek grubunun. İki meslek de adanmışlık istiyor. Birisi sürekli gözler önünde, duyguları ifade ediyor ama kendi duyguları saklı; diğeri kapılar arkasında duyguları alıyor ifade etmiyor, duyguları saklı veya oyuncuya göre bir nebze daha açık. Ama ikisi de karmakarışık. Yaşam şekillerinin farklı olması özünde aynı şeyleri yaptıklarının gerçeğini değiştirmiyor. Birbirinden çok farklı olan ve birbirine çok benzeyen iki meslek grubu, aynı paydayı kullanan diğer dallar gibi. Siz ne düşünüyorsunuz bu iki güzel ve sıradanlıktan uzak meslekler hakkında? Nerede yanlış düşünüyorum ve gözden kaçırdığım noktalar neler? Sizin bu şekilde aklınızı kurcalayan meslekler var mı ya da durumlar?

"oyuncu" yu bir pandomim oyuncusu, tiyatro oyuncusu bir sinema oyuncusu şeklinde , "psikolog" u psikyatrist de olacak şekilde genişleterek tartışmak daha kapsayıcı olacak derim. ancak bu konudaki açılım, sınırlandırmayı konuyu açan arkadaşıma bırakıyor, geri dönüşüne göre yanıtlamayı düşünüyorum...

Nejdet Evren' Alıntı:

"oyuncu" yu bir pandomim oyuncusu, tiyatro oyuncusu bir sinema oyuncusu şeklinde , "psikolog" u psikyatrist de olacak şekilde genişleterek tartışmak daha kapsayıcı olacak derim. ancak bu konudaki açılım, sınırlandırmayı konuyu açan arkadaşıma bırakıyor, geri dönüşüne göre yanıtlamayı düşünüyorum...

Genişletmek için tıkla ...

Bir psikiyatrist ile sinema oyuncusunu düşünmüştüm. Teşekkür ederim.

bir sinema oyuncusu ve bir psikyatrist olarak tartışmaya açmanızdan dolayı ben teşekkür edirm. buna göre dğerlendirme yapıp döneceğim.

Öncelikle sinema oyuncusunun/sanatçısının insanları anlama kaygısı -kişi olarak değil, mesleki olarak- bulunmamaktadır. Zira o, senaryo yazarının yarattığı karakteri oynar ve oyunculuğunu sergiler. Dolayısı ile bir psikyatrist ile bu bağlamda ortaklaşmazlar. Psikyatrist olan bilim insanı sadece anlamakla yetinemez, psişik septomları teşhis etmeye ve çözmeye çalışır. Bu durum kişini anlamanın ötesinde onun psişik dünyasına erişmeyi gerektiren bir edimdir. Bilinç-altına/bilinç-dışına inanmasam da, psikanalizin psişik dünyaya dair önemli ip-uçlarını yakaladığı gerçeğinden hareketle her psikyatristin psikanlizi bilmesi de gerekmektedir.