Neden Varolduk.?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Hodri Meydan kategorisinde Hyptia tarafından oluşturulan Neden Varolduk.? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,072 kez görüntülenmiş, 26 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Hodri Meydan
Konu Başlığı Neden Varolduk.?
Konbuyu başlatan Hyptia
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan kahin

Hyptia

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2015
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Evrenin yaratılış amacı nedir.? Neden varız.? Sürekli düşünsel bir konum içerisindeyim. Sizlerin değerli düşüncelerine ihtiyaç duyuyorum. Sevgiler.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
öncelikle hoşgeldiniz?

bir amaç var mıdır? ve varolduk mu? olmalı mı? ya hep varsak -zaman yoksa ; bizi kimse ve hiç bi şey varetmediyse?
 

Kara Kalem

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
1 Haz 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Evrenin yaratılış amacı gibi bir giriş , bize evrenin ilahi bir güç tarafından yaratıldığıyla eş anlamlıdır. Özellikle tek tanrılı dinlerde anlatılmaya çalışıldığı gibi yaşamın bir sınav olduğu, dünyasal ilişkilere biat, sorgulamamak, sabır etmek gibi sapkın davranış normlarıyla yaşayıp önümüzdeki akıp giden hayatı tali bir role büründüren temel misyonu vardır.

Diğer yandan bilim, evreni milyarlarca yıllık bir evrim süreci içinde açıklar.

Neden varız sorusu ancak hangi tarzda kendimizi açıklayacağımızla ilgilidir. Eğer evren tanrı tarafından yaratıldıysa burası bir sınav alanı ve tüm yaşamımız dini ritüelleri yerine getirip getirmememize endekslidir. Her din bağrında farklı dini ritüelleri taşır. 3 binden fazla çok tanrılı dinin ve 4 tek tanrılı dinin var olduğunu düşünürsek dini ritüeller bambaşka içeriğe sahiptirler.

Eğer insanlığı; ortak bilgi birikimi/bilimle insanı tanımlarsak ve yorumlarsak, milyarlarca yıllık bir evrim sürecinin bir parçasıdır ve neden varızın cevabı bence bilimin somut yüzünde; biyolojik evrimsel sürecin bir aşamasıdır. Bilim kendi sistematiği içinde neden varız sorusundan ziyade nasıl varolduğumuzu açıklayabilir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
resmi anlayışlar ve beyanlar bizi gerçeğe götürmüyor? -gibi- sanırım
elimizde bu var demek gibi -olmadı- bunu beğenmediysen bu var?
çok tutan iki marka gibi (bu din ve bu da bilim) hangisini seçersen ve yersen?
-(çoktan seçmeli ama yoktan seçmeli- demokratlar ve liberaller!- evet)

eşit uzaklıkta yanılgıları ve sapmaları
din ve bilim gerçeğe eşit uzaksızlıklarda ve de gerçeksizliğe de
-her çağın resmi bilimi -dini - eşit
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ben kendi cevabımı oluşturayım-vereyim o halde

Parmendies'e katılıyoruz
Upanişadlara, Bahvgad Gitaya -bir yönüyle-, değişik anlamlarla/anlamalar (ve eklemelerle yorumlarla ve nüanslarla da olsa- katılıyorum,
Hani şu, herşeyin tanrı, brahman ya da (zaten varolanın kendisi ve) varolan herşey olduğu, devinsiz ve başlangıçsız (kendi içinde ve yerinde kendisi) olduğu varsayımları ya da anlayışları diyelim
-gibi
Doğu-Uzakdoğu öğretilerinin advaita vedantası (ikiliksizi-başkasızı ya da ) , ve bizim kültürümüzünde barındırdığı vahdet vücut-(birlik vücüt-herşey) birlikçi/tekçi/herşeyci -benzeri- anlayışa katılıyorum

monist/tekçi-saltçı-birlikçi-herşeyci bir anlayış -gibi- ama bir yönüyle de panteist olarak yorumlanabilir bilmiyorum- Bu kavramlarla -kafam karışık- anlaşamıyorum
-ne anlatmak istiyorlar aslında, Aslında ben ne düşündüğümü bilmiyorum, varım ve bu aslında ama

--
Başlamamıştır bu yüzden başlama fikrimiz yok
Varolmamıştır bu yüzden varolma
(varedilmemiştir de yaratılmamışta çünkü varolmaya başlamaya ihtiyaç duymaz-hep vardır-kendiliğinden vardır)
Son bulmayacaktır bu yüzden son fikrimiz -fikirlerimiz yok

Amaç içte belirlenir ve saptanır bir kavram böyle yorumluyoruz-dışsal olarak belirlenemez/indirgenemez

Kısaca herşeyin-tanrı brahman ya da zaten özdoğasıyla-herşey ve kendi olduğu -kısaca- ve yaratılmadığı- -hepvarlığı- varedilmediği anlayış

Amaç bile gerçeğin için devinen bir kavram-zıt ve dualde belki (amaç sonuçla ilişkili mi? -Devinimin kendisi amaçtır ve sonuçta -bunu düşünün) -(olan/ve olanın sonucu amaç sonucudur o halde kendisidir yine gerçeklik amaçtır ve gerçeği açıklar -olan amacı açıklar-Gerçeklik bir amaç sonucu oluşturulmuş ve devindiriliyorsa zaten olanlar /(tüm olmakta olanlar) amacı açıklamaktadır)

Monist ama tektanrıcı/varlıkçı değil
-varlıktan bölünmüş bir tanrı/yaratıcı-yapıcı öznesi-zihni- bulmuyoruz
ben ne kadar herşeysem tanrı o kadar herşeydir anlayışı içinde tanrıyı kabul ederim ve benimserim-sınırlı-

-şimdilik tabi- bunlar
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Üzerine düşünmeye uygun bir konu değildir çünkü irrasyoneldir der kierkegaard.

nesnel cevabı; hiçliktir,hayatın değersizliğidir.

Öznel cevabı; kişiye göre değişir (ki olması gerekende budur)

@Kara Kalem;

Dinler sorgulamamayı öğütlemez. sorgulanmanın faydasız olduğu konulara dikkat çeker.
kutsal niteliklerini (kabul edilmezse ) etmeseniz bile dinlerde insanlığın ortak bilgi ve birikiminin ürünüdürler. varlık ve varoluş sorununa doğrudan cevap verirler. ve varlık ve varoluş sorununa dair temel öğretileri çürütülemediği içinde hala ayaktadırlar. tali yola girmek istemeyenler bilinmezci konum almalı derler:) ki doğru olanda budur bana göre..
 
Son düzenleme:

Kara Kalem

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
1 Haz 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Bilim insanoğlunu milyarlarca yıllık bir sürecin sonucu olarak görür, kutsal kitaplarsa bu durum çok farklıdır... Dini sorgulayamazsınız ki temeli kanıta değil inanca dayanır. Tanrının veya dinin varlığı ya da yokluğu tartışması subjektifdir. Cennet-cehennem, nuh tufanı, peygamberin denizi yarip kavrimi kurtarması , çarmığa gerilmesi tek tanrılı dinlere, çok tanrılı dinlerden kalan bir tarihsel bir mirastır. Bir kavramın- olgunun-düşüncenin varoldugunu idda edenler onu ispatla yükümlüdür, tersi değil. Bilim bize dünyanın bir boynuzun üzerinde olmadığını, ekolojik olayların tanrıların insanlara cezası olmadığını ve totemin tabunun dinin temeli olduğunu öğretti. Dünyanın en ileri ülkelerindeki üniversiteler evrimin varlığı-yokluğunu değil, geçirdiği tarihsel süreci incelemekle meşguller.. Antropologlar, biyologlar.. ve diğer bilim dallarına mensup bilim insanları insanoglunun milyonlarca yıllık bir sürecin ürünü olduğunu belirtiyor..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bilim insanoğlunu milyarlarca yıllık bir sürecin sonucu olarak görür, kutsal kitaplarsa bu durum çok farklıdır... Dini sorgulayamazsınız ki temeli kanıta değil inanca dayanır. Tanrının veya dinin varlığı ya da yokluğu tartışması subjektifdir. Cennet-cehennem, nuh tufanı, peygamberin denizi yarip kavrimi kurtarması , çarmığa gerilmesi tek tanrılı dinlere, çok tanrılı dinlerden kalan bir tarihsel bir mirastır. Bir kavramın- olgunun-düşüncenin varoldugunu idda edenler onu ispatla yükümlüdür, tersi değil. Bilim bize dünyanın bir boynuzun üzerinde olmadığını, ekolojik olayların tanrıların insanlara cezası olmadığını ve totemin tabunun dinin temeli olduğunu öğretti. Dünyanın en ileri ülkelerindeki üniversiteler evrimin varlığı-yokluğunu değil, geçirdiği tarihsel süreci incelemekle meşguller.. Antropologlar, biyologlar.. ve diğer bilim dallarına mensup bilim insanları insanoglunun milyonlarca yıllık bir sürecin ürünü olduğunu belirtiyor..

Volkanik patlamaların uğultusunu ve ateşi cehennemin ateşi ve cehennemdekilerin sesleri olarak yorumlayan papazlar varmış :) veya vebaya günahkarlığın sebep olduğunu söyleyenler ve daha niceleri.. hepimiz yıldız tozuyuz ve tabiki bu evrenin ve doğanın parçasıyız... sebep-sonuçlar üzerine yorumlar daima oldu ve olacak..bilimde yorum yapıyor sonuçta..kısaca ötelere gitmek için hala sebepler var..
 

Nefret

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Kas 2015
Mesajlar
35
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu konudaki asıl kilit nokta senin bakış açındır. Elbette buradaki herkes bir takım bilgilerle sana yol gösterebilir ancak yine de senin görüşün bunlardan farklı oluşacaktır . Elimizde kesin bir bilgi olmadığı için var olma sebebi ve bunun gibi sorular kişinin hayata bakış açısı ile yorumlanır . Felsefi akımların çeşitliliği işte tam olarak bu yüzdendir . Lafı fazla uzatmadan toparlamak istiyorum . Sana sorum şu hangi amaçla var olmak isterdin ? Dünyaya katmak istediğin neler var ? Sence içinde bulunduğumuz düzen doğru mu ? Var olma amacı kişinin kendi bulması gereken bilgidir . Ancak eğer bu soruyu bana yöneltirsen sana vereceğim cevap şu olur . Topluma fayda . Çok basit bir amaç olduğunun farkındayım ancak evrendeki herşeyde bir düzen vardir . Ve acikca görüldüğü gibi insanoğlu belirli bir düzen oturtamamistir . Bana göre dünyada eksik olan şey budur . Ve ben düzeni sağlamak toplumun faydasını gözetmek istiyorum . Yaşarken olmasa bile dünyada bıraktığımız her etki ileride oluşabilecek düzenin kaynağını oluşturacaktir . Ve insan o zaman evrimlesmis olacaktir .

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:31 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:26 ----------

Eğer sorun tanrının seni yaratması ise (ki bunu sorgulaman tesadüf eseri var olduğumuza inanmadigi gösterir) kesin ulaşabilecegin bir sonuc bulamazsin . Hartmann'in dediği gibi varlik ile var olan en son şeylerdir onların ardında bir şey aramamak gerekir . Yani varsayimlar üzerine felsefe yapmak ancak manevi huzuru sağlar . Herhangi bir sonuç elde edemezsin ancak var olanı yorumlamak işte felsefenin özü bu olmalı
 

eonafis

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2015
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ben niçin yaşıyorum, bu dünyaya niye geldim, hayat benim 20, 30, 40 yılımdan mı ibaret, değilse nedir... Niye herkes farklı bir dine inanıyor, herkes neden kendininkini doğru sanıyor... hayat benden ibaret değil, hayat bu andan ibaret değil, hayat gördüklerimden ibaret değil, hayal bildiklerimden ibaret değil, okyanustaki kum tanesi kadar yer kaplamıyoruz hayatta, insana değer veren şey bilincinden, eyleminden başka bir şey değil, var olduğu yer itibariyle bir hiç olmaya aday, onu hiçlikten kurtaran tek şey, akletmesi, farketmesi, anlaması, hissetmesi ve bilmesi... Hayatın amacının mutlak bir cevabı yoktur.... Hayatın mutlak ve değişmez yanları vardır... Bunlara göre kendimize yön vermeliyiz...
 

ÇaresizDüşünen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2016
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
1+1=2
5X2=10
SİN90=1
LİM
KUANTUM bilmemne gitgide karmaşıklaşan olaylar bunlar biz insanlar olarak hemfikir olduğumuz konular. ben olaya algılayabildiğim tarafıyla bakıyorum herkes öyle yapıyor. ama algılayamadığımız tarafıda olabilir . nasıl gören bi insanın farklı görmeyen bi insanın farklı düşünebilmesi gibi. O YÜZDEN BENİM İÇİN HERKES ÇARESİZ DÜŞÜNEN!!! Hepimiz ufak taneciklerden oluşuyoruz (algıladığım bu) bunların birlikte koordineli çalışması söz konusu ve karmaşık bi yapı söz konusu ( algıladığımıza göre karmaşık) bu koordineli çalışmanın bazı sonuçları olabilir. istemli yaptığımızı sandığımız hareketler belkıde bu koordineli çalışmanın sonucudur. Düşünmemiz, yürümemiz , tıpkı Dünyanın dönmesi gibi bazı şeylere bağlı olaylardır. yani yukarda gören ,görmeyen örneğinde yazdığım gibi ilk varoluş (ilk maddenin oluşması) belkide kör adamın mavi bir kuşu göremediği gibi bizim de anlayamadığımız bişeydir.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 02:17 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 01:50 ----------

Öncelikle meraba
Gören ve göremeyen bir insan düşün ikisine de havuzdaki iğneyi kendine getirmeni söyle gören kişi çiviyi sana getirecek göremeyen getiremeyecektir. Belkide sen kör ve hissedemeyen bir insansın ve sana getirilenin hiçbir zaman iğne olup olmayacağını anlayamayacaksın. Belkide varoluş da tıpkı böyle bişey belkide varoluşu birbirimize sormamız kör birinin havuzdan iğneyi bulmasını istememiz gibi sağır bir insana seslenmemiz gibi algıladığımız fizik yasalarının ,matematiğin ötesinde bişeydir.
ÇaresizDüşünen
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
insanın, derin ve sıkı bi düşünmede (üzerine gitmede) ve gözlemde; başlama yanılgısını biraz olsun aşabileceği ve zaman fikrini biraz olsun esnetip çarpıtabileceği görüşündeyiz çünkü bu yapıldı

varolanın başlamaya ihtiyaç duyması? bu komik bir kavram bunu düşünün, farklı açılardan düşünün
varolan hep vardır öylece vardır

-Fizik felan artık küçümsemeyin bu sözleri ve yergilemek bırakında bir bakın-bakışalım ve bi şeyler görüyormuyuz anlaşalım ; Bunu söylüyoruz

zaman kavramı bir kez aşıldığında?
zaman çarpıtılmış bir kavram
ve son olarak zamanı mekan gibi vb. düşünmek

dün şöyle bi şey yaşadım
watsapp sesini ;(mesaj geldiğinde gelen ses) çözmeye çalışıyorum, sesin nasıllığına taktım
nasıl yazılır harferle -kim bulur, nasıl ifade edilir, nerden, tesadüf mü;? vs.vs. kafamda sorular
ordan her sesin alfabetik ya da matematiksel olarak sembolize edilip edilemeyeceği (nasılı) gibi bir düşünmeye giriştim.ve bu ses matematiksel olarak ifade edilebilmeli dedim kendi kendime; kavramsal olarakta söz dizim olarakta ama başlangıç sesini bir türlü bulamıyordum-bi "wonk" bi "duink" gibi geliyordu bana -Başta "d" olacağına emin olacak oluyorum d yutulmuş gibi

bunu yapmaya çalışırken aklım zaman mekan kavramlarına takıldı
Sonra düşündüm

bi süredir zaman zaman/kısmen ailemden uzaktayım ve bu uzak olma fikri bana değişik anlar yaşattı. Oldukça kafamı karıştırdı. Mekan kavramı kafama bölündü sanki.
uzaktan iletişim kuruyoruz ve ses bana yetmiyor, görüntü de bana yetmiyor ve bi süre sonra fizik olarak bi araya gelmekte orada olmamak gibi ve artık bana yetmiyor ,Gerçeğim parçalandı

Düşünüyorum o watsappta bir düşünceyle/yazışmayla konuşuyorum ve mekan ötesi aktarım bu ya da iletişim
bunu bi an böyle gördüm ve bende çok farklı algılar belirdi, Yani kişi olmak felanda karmaşa oldu bi an
karmaşık bi hal-Biraz şizofrenik olarakta tanımlanabilir-Gerçeklik yitimi ya da depersonalizyon benzeri bir durumda oalbilir tam bilmiyorum ama gerçekliğin parçalı ve farklı algılandığı durumlar

Kişinin ya da birinin yanında olmak ne anlam ifade ediyor günlerdir buna taktım
fazla şizofrenik

yazışmayı şöyle yorumladım
mekansızca hatta zamanötesi iletişim çünkü iki kişi içinde zaman mekan yok ya da benzeri
aynı zamandalar ama herkes kendi zamanında (mekanında) ve farklı
kişi yanımda değil ve ne zaman vardı ne mekan birden bende böyle bi şeyler koptu -

kişinin sözel-kavramsallaştırılmış düşünme seslerinin çevirimini uzak iletişimle dinliyordum (bunun zaman ihtiyacı yok-olgusal iletişim gözlem)
bu bana fizik ötesi bir iletişimi hatırlattı ve yansıttı
yani bunu öyle yorumladım ben o an zihnimde böyle belirdi

(yani daha derinleştirirsek düşünce sese enerjiye çeviriliyor ve (kablolu kablosuz) uzak iletiliyordu ve gözlemle yanıtlanıyordu okunuyordu)

düşüncenin kavramsallaştırılıp sembolize edilip taşınaması gibi bi şey oldum çünkü
konuşma sesi ile üretilmiş ve kavramsallaştırılmış sembolleştirilmiş sesli düşünmenin -kavramsal düşünmenin iletişimi
yani kişi olmak biraz eridi nasıl anlatayım bunu

bilmem kaç yıl önce o hayaldi şimdi bu hayal
o an benim için şöyle oldu; Bi gün zamanda böyle aşılacak -Yani (zamanda) ileri geri iletişim konusu çok kolay gözüktü bana ve mantıklı tutarlı o an
yani aynı zamanda olmanın bi önemi kalmayacak ve zamanın bi önemi kalmayacaklı oldum nasıl anlatayım işte
 
Son düzenleme:

ÇaresizDüşünen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2016
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hepimiz bu siteye bi amaçla kaydolduk. Sorularımızı birbirimize sormak cevaplar almak gibi.
Ancak bizler 5 duyu organımız sayesinde tüm çevremiz hakkında yorum yaparız. Ve tüm sorulara cevap aramaya çalışırız. Sağır bir insanın müzik dinlemeye çalışması gibi. O yüzden bu tür olayları mantığımız almaz.
 

lowsky5018

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2017
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sebep yok..

Bunu bilemeyiz. Tanrı var da olabilir. Olmaya da bilir. Ateistler tanrı yok diyebiliyoar rahatça ama bunu gösterebilecek somut bir kanıtları yok. Ancak dinlerin kitapları , bir geçmişi var. Ve dünyada ki onlarca dinin uzun , geniş bir geçmişi var. Eski yeni.. Hangisi gerçek? İşte bunu bilemeyiz. Yunan , roma mitolojilerinde onlarca efsane var. İslam'ın upuzun bir hikayesi var. Budizmin , hinduizmin.. Bilemeyiz hangisi doğru. Dolaylı yoldan yaratılma sebebimizi de bilemeyiz.
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Allah insanları 2 aşamalı yaratmıştır bunu ilk temele oturtmak lazım.
Dünya yaratılmıştır ve herşey insan içindir ama bu geçiş aşamasıdır burada özgür irade vardır insanlar beraberce yaşamayı insanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenmelidir.
Ha burada kötülüğü seçenler var zalimler var çeşitli kötülükler ortaya çıkmakta, Allahta bunu bildiği için kötülere karşı iyilere yardım edeceğini söylemekte ve kendisine güvenilmesini istemektedir. insanlara öğüt almaları için,mutlu olmaları için kötülere nasıl davranacağı vs bir takım tavsiyelerde bulunmaktadır.Bunun adı dindir, Kurandır.

Dünyada kalıcı mutlu olamazsın herşey dengededir, sistem zıtlıklar altında ilerler durur, bir gün iyi olursun bir gün kötü, bir gün çalışırsın akşam dinlenirsin vs vs.

Dünyada bilim yaptıkça Allahın sanatına saygın ve sevgin artar.
 

epoché

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eki 2016
Mesajlar
134
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Evrenin yaratılış amacı nedir.?

Sorunuz, 'yaratılış' ve 'amaç' denilen iki adet varsayımın kabulünden türemiş, fakat bu içerikleri "evren" kavramına etiketlemek için sebepler saptanmalı, dolayısıyla öncelikle onları sistematik bir çözündürmeye tabi tutmak gerekiyor.

başlangıç olarak:

— yaratılış : kavramsal tabanda hangi olgunun hangi gözlemi üzerinden yapılmış bir soyutlamadır
— amaç : teleolojinin tabanları koşulsal anlamda irdelenmeli


'Neden' soru kipi, taktiksel anlamda bir öznelleme unsurudur. Evren kavramına yönelik olarak özne_düzleminde bir soruşturma hakkı edinmek için, 'özne' denilen varoluş kipinin incelenmesi ve onun evren kavramındaki konumunun sabitlenmesi gerekiyor, sorunun hatalı ya da geçerli olup-olmadığı ancak bu sayede anlaşılabilir, zira eğer soru hatalıysa ona cevap aramak da beyhude bir çabadan ibaret olur, sorunun geçerli olduğu anlaşıldığı takdirde ise cevabı öznel-hareketle oluşturma girişimi filosofik açıdan tutarlı hale gelir.

Sorunun yeniden düşünülmesi üzerine:

— 'var' <-> koyutlamasını temelleyen ontolojik koşulların incelenmesi
— nesnel soruşturma : "nasıl" var

/sürecek
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Neden???

İnsan 5 duyusunun algıladıkları ile sonuca ulaşamaz. Ama akıl insan için her kapıyı açacak bir yeteneğe sahiptir. Tabi herşey de olduğu gibi doğru kullanıldığı sürece.

Ontolojik varlık arayışı bizi asla ilk nedene ulaştıramaz . Çünkü bulduğumuz neden içinde bir neden aramak durumunda kalırız. Buda bizi sonsuz ilk neden mantıksızlığına götürür.

Aslında anlatmak istediğim zamana bağlı bir çözümün mümkün olmadığıdır.

Çözüm geriye doğru bir neden arayışından vaz geçmekle olur. Buda zamansızlık ile mümkün olabilir. Zaman olmaz ise ilk nedenin geçmişi sorgulanamaz.

Zaman olmaz ise madde ve mekanda var olamaz. O zaman çoğul bir nedende var olamaz.

Her şey bizi tek bir nedene ve madde dışı bir var oluşa doğru çözüm aramak durumunda bırakıyor . Tabi bu aklımızın almayacağı bir boyut fakat eldeki veriler bizi buraya götürüyor.

/devam edecek
 

epoché

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eki 2016
Mesajlar
134
Tepkime puanı
2
Puanları
0
@xmatrix

-zaman- var mı, yoksa fizikselin hareketi üzerinden soyutlanmakta olan bir kavram mı?

Bir de 'madde dışı varoluş'tan kastınız nedir? var oluş zaten maddenin duyumu-algısı üzerinden soyutlanmış bir kavram değil mi? "maddenin dışı" kavramlaştırmasını izah edebilir misiniz?
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
/yazının devamı

Şimdi zamansızlığı ilk neden kaynağı olarak bulduk. Peki zamansızlık ilk zamanımı başlattı yoksa zaman zamansızlığın içinde var olan bir boyut mu??

Biraz düşünelim zamansızlık ta mekan ve madde yok bizim bilmediğimiz bir varlık boyutu. Fakat eğer mekan yok ise yani bir boş alan bile yok ise; O zaman bizim evrenin mekanı için yeni bir mekan alanı mı açılması gerekiyor. Burada irdelenecek konu çok ama ben sonuç olarak şunu söyleyebilirim.

Mekan da , zaman da , madde de bu bahsettiğim zamansızlık boyutundaki nedenden ayrı bir yerde değil. Bizde zamansızlığa dahiliz . Aslında gördüğümüz bu alem farklı bir alt yapıya sahip. Kuantum fiziği de zaten bunu kanıtlar nitelikte..

Aslında konu çok uzun. Detay açıklamalara giremiyorum. İmkanım olsa Kitap yazılacak bir konu..

/devam edecek
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Neden varolduk sorusu daha öncesinde bir amaç-sonuçla birlikte varolduk/varedildik gibi kabulleri bunyesinde barindirmaktadır.
Yani varoluşumuzun bir amaç sonuca ihtiyacı ve gereği var ya da güçlü ve bilir bir varedici ya da sistem bizi bir amaç sonuç döngüsünde doğurmuş oluşturmuş ve ya da varetmiştir önsayımı daha bu sorunun içindedir ve öncesindedir.

Varolduk mu? Varedildik mi? Var nedir? varolmak nedir? Varedilmek ne anlama gelir gibi dusunceler ve soruş düşünme biçimleri bu sorunun öncesindedir.

--
Neden varız neden yokuz/yok degiliz vb. karsitidir ve (varoldugumuz icin variz ve yokolmadigimiz icin variz-varolduk gibi dusunme) bunu kabaca aciklar dengeler -dilsel temelde
Neden variz demek ayni zamanda neden yok degiliz ki mi demektir

Nedenlice varolmak ve nedensizce yokolmak olmamak karsitmidir
O halde oaln seylerin nedeni olmali deriz ve dedik degil mi
Neden nedir
Neden bir aciklamaya girisiyor
Enerji ve istem olarak aciklanabilir. Kendi olarak aciklanabilir
Istemin dogasi yada enerjinin dogasi deriz ancak istem istek kavramini turetiriz. Bir isteme olmali.amac olmali amaclama
Istemin amacladigi sey o kendini ortaya koyuyor. Gercegin tum paragigmalarini icermekle birlikte saf istek ya da istegin ortaya koydugu seyler ve belki baska amac sonuc deneyileri vb olarak aciklanabilirdi koklenebilirdi

Eger neden sorusunu soruyorsak olan biten seyler zaten kendini aciklar ve ortaya koyuyor cunku nedenin sonucudur
Tum olan biten neden sorusunun cevabi ya da onun kısmi parcalari ve gorunumleri olurdu. Ama bu neden sorusunu butunuyle aciklamaz ve daha buyuk parcalar gerek

Varolusu bir sey nedenlice yaratamaz baslatamaz cunku o yaratan kendi nedensizce kendiliginden var bulunmalidir
Yaratacagi onsayilan kabul kendi nedensiz ve sonucsuz bulunmalidir. Bu diger seyle ve yapilabilecek tum diger acklamalarla kendi icinde ve disinda celisir
Varolus kendi icinde nedenler turetiyorsa? Bu boyle bile.olsa kokende doga -dogal zorunluluk gibi kavramalar dilsel yaklasimlar ilk akla doguyor hep

Varolmamis sey durum kendi icinde belirme nedeni ariyorsak
Bu onun dogasini nasillar ve aciklarda sanirim. Aciklamalr bundan ote gidemeyecek saniriz ama deneyelim ve calisalim
Parcalari birlestirmek gerek. Tabi ki daha buyuk bir resim gerek

Yokluk kendi dogurmadiysa ya da varliksal bir hal yoktan ve hicten birden yumurtlamadiysa yani herhangi hal icin baslangicsiz ve yokluksuz bir yapmasiz ve olmasiz hepvarlik hali varsa- ki nedensizdir de- onu-bunu nasil kim ve ne olarak tanimlarsaniz tanimlayain (tanimlamasaniz bile yokluksuzca vardir
Biz baslamamis varedilmemis sey icinde kendiligimizden belirdik ya da kendi belirtti
Ne belirttik ne belirtildik irade yok secim yok bunlar oluyor-dogasal zorunlu
Irade yok kavramlar karmasik

Yokolmama varolmayi aciklar-realite budur. Bir zorunluluk ya da yine durumun kendi olarak aciklanabilirdi. Yok degilsiniz ve bu nedenle varsiniz kisaca

Bu soru varlik ya da realiteyle çelişmek yada anlam aramak arasi bi yere düşmüyorsa eger o halde buradaki varolusa ve gerceklige iliskin bir yonerge anlam ya da ne yapilacagini bilme istemi ya da aramasi mi yansitmaktadir?

Temel olarak bu dusunceler bize guclu bir varedicinin bizi varettigi yarattigi yada sistemin ve evrenin varoldugu ve basladigi gibi varsayimlar ve dusunme bicimleri bize asilandigi icin olusmaktadir
Kisi sisteme ve disarda olan bitene bakip burda neler oluyor?diyebilir. Tum bunlarda -herseyde nedir? Nasil?
Tum bu soruslar daha ziyade -daha cok “nasil” a mi yonlenmelidir? Bilmiyorum ama
Neden- ne icin -niye ve ne diye gibi soruslar olan olguyu acikliyor ya da olan olgunun kendini aciklamasi bekliyor cunku kendinin amac sonucu olarak var .

Nasil sorusu ancak sanirim “kendinden var” kendinden - kendiliginden - kendi doagisindan yada zorunlu unsurundan - zorunlulugundan gibi nedenlerle ve aciklamalarla dilsel olarak aciklanabiliyor ya da kapatilabiliyor

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:19 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:11 ----------

Neden sorusu istem ya da iradenin kendisi ile/olarak aciklanabilir
(dilsel temelde)
eger bir iradeye ya da aciklamaya girisilmek ya da dayanilmak isteniyorsa
Dilsel olarak yakin anlam turetilebilecek ifade

Gereklilik zorunluluk ya da dogal - kendiliginden -( secimli-) varolus olarak sozetmedikce baska bir iradeye ya da oldurmaya oldurulmaya ya da olduran fenomene yaslanacaksiniz.
Oldurulma iradesine ya da kendi istegi ve iradesi disinda oldurma faktoru ya da oldurulma faktoru
Diger durumda kavramsiz bir butlan tanimlariz-bilinmeyen

(ifadeler-deneyisler

Beni bir doga oldurdu
Beni bir tanri oldurdu-yapti
Ben bu doganin icinden ciktim
Beni var oldurdu
Ben varda vardim-varoldum
Ben varda gecici olarak vardim
Ben vardim
Ben kendiliginden oldum
Olmayanda olmadim
-
Olma nedir?)

Olmamis olarak vardim
olmamis olarak yoktum
Olmamis olmayarak vs vs kavramlardan arinmis bir dusunme nasil yapilabilir bu baska bir hali tanimlar
bunu inceleyin
-
Enerjinin dogasi-varolanin dogasi- varolusun ozun kaynagin mutlagin ya da kendinin ne derseniz deyin onun dogasi ve (dilsel olarak istemi ve iradesi icinde yada kendiligi kosullarinda dogal olarak varoldum ve kendi varolusu ve devinimi bunu gerekli ve zorunlu kilar kilmistir
Benzeri onermeler icinde inceleyelim ve dusunelim isterseniz ve sonra bakalim

Enerjinin dogasi kendini isteme olarak ortaya cikariyor ve koyuyor ise bunu (bu golgeyi ve isigi ya da yansimayi gercege kendinin urunu olarak ortaya koyuyorsa dogasaldir-ozseldir) yadsiyamayiz evet aciklamalar ise hep yetersizdir

Neden istem kavramina indirgenebilir nokta

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:02 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:19 ----------

Neden? irade temelinde istem secim kavramlarina yaklastirilabilir
Kimin secimi oldugu belirsizdir ancak ve kimsizlikten sozetsek ...?
Kavramlar bunlari kapatmaz
Kavramlar bu bosluklari doldurmaz
Sayilmayan seyler sayilamaz tartilmayan seyler tartilamaz bu demek oluyor ki dusunmeye devam
En iyisini yapana kadar ancak herkesin aciklamasi ve kavrayisi kendi zihnine ve kendine
Aciklamaya calisildiginda ve digerlerine kavrayis ve bilgiye yonelik tema acildiginda yonlendirmeler degistrimeler ve kisiye gore farkli kavramlastirma da oluyor
Metodoloji bulunmali tanimlanmali bir seyi bir ismi olur tanimi olurdu
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst