Neden intihar etmemeliyim?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Diacos tarafından oluşturulan Neden intihar etmemeliyim? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,865 kez görüntülenmiş, 69 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Neden intihar etmemeliyim?
Konbuyu başlatan Diacos
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Excogitatoris

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Mar 2018
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Merak etme intihar edersen hiçbir şey kaçırmayacaksın ve hiçbir şeyden mahrum kalmayacaksın çünkü intihar edince sen var olmayacaksın.

Bir bakımdan haklısın. Bir şeyi kaçırmam için öncelikle var olmam gerekir.
Orada asıl anlatmak istediğimi sondan ikinci cümlede yazmışım.

Hatamı düzelttiğin için teşekkürler.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Küçük yaşlarda kendime sorduğum soruydu bu. Cevabım ise merak.
Eğer ben/sen şimdi intihar etseydik, neleri kaçıracaktık diye merak ediyorum.
Benden sonra olacak olan gelişmeleri, toplumun yavaşça ilerleyişini...

Elbette, merak yeterli bir sebep değilse geriye pek bir şey kalmıyor.

Merak ne ilginç bir duygu ki intiharı bile kapsıyor.

---

Merak duygusu, beynimizin hipokampus bölgesinin bir fonksiyonudur. Önem verdiğimiz, merak ettiğimiz, duyguları harekete geçiren tüm olumlu-olumsuz etkenler öğrenme sürecinin destekçileridir. Merak ettiğimizde orta beyin harekete geçer ve kortekste güçlü sinaptik bağlar oluşumuna yol açar. O anda öğrendiğimiz bilgilerin, unutulmaması gereken olayların veya merak ettiğimiz konunun kalıcı bir şekilde kortekse yazılmasını sağlar. Merak ettiğimizde tüm duygular harekete geçer; gözlerimizi daha seçici bir rol oynarken, kulağımız her sesi aradığımız şey doğrultusunda dinlemeye başlar. İlgiliyse tatma organımız, dokunma duygularımız, ellerimiz ve ayaklarımız bizi merak ettiğimiz konu çerçevesine çeker.

Merak beynin anahtardır.

Gerçekten de merak duygusu öğrenmenin, bilgi hazinesinin anahtarı konumundadır. İnsanlara veya öğrencilere bir şey öğretmek istiyorsanız onu sıradanlaştırmaktan çıkarıp, sıra dışı hale getirin. Merak ettirin. Ne kadar merak, o denli öğrenmedir.

 

ozgurlukveadam

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
31 Mar 2018
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0


Bence intihar bir buhran halidir belkide yarım saat sonra yaptığınızdan tiksinirsiniz o yüzden güzel hobiler bulmak lazım hayata bağlayan mesela insanlara yardım edin görme engelliler için kitap okuyun,edebiyata ilgi duyun muzik dinleyin tabii doktora gidin derim...
 

Excogitatoris

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Mar 2018
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Merak ne ilginç bir duygu ki intiharı bile kapsıyor.

---

Merak duygusu, beynimizin hipokampus bölgesinin bir fonksiyonudur. Önem verdiğimiz, merak ettiğimiz, duyguları harekete geçiren tüm olumlu-olumsuz etkenler öğrenme sürecinin destekçileridir. Merak ettiğimizde orta beyin harekete geçer ve kortekste güçlü sinaptik bağlar oluşumuna yol açar. O anda öğrendiğimiz bilgilerin, unutulmaması gereken olayların veya merak ettiğimiz konunun kalıcı bir şekilde kortekse yazılmasını sağlar. Merak ettiğimizde tüm duygular harekete geçer; gözlerimizi daha seçici bir rol oynarken, kulağımız her sesi aradığımız şey doğrultusunda dinlemeye başlar. İlgiliyse tatma organımız, dokunma duygularımız, ellerimiz ve ayaklarımız bizi merak ettiğimiz konu çerçevesine çeker.

Merak beynin anahtardır.

Gerçekten de merak duygusu öğrenmenin, bilgi hazinesinin anahtarı konumundadır. İnsanlara veya öğrencilere bir şey öğretmek istiyorsanız onu sıradanlaştırmaktan çıkarıp, sıra dışı hale getirin. Merak ettirin. Ne kadar merak, o denli öğrenmedir.



Daha çok az okumama rağmen senin ve senin şu beyin hakkında medikal alıntıların çok hoşuma gidiyor.
Teşekkürler bunların hepsi için.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83

Daha çok az okumama rağmen senin ve senin şu beyin hakkında medikal alıntıların çok hoşuma gidiyor.
Teşekkürler bunların hepsi için.

Merak duygusu faydalı olduğu kadar cevabı bilinmeyen konularda insanı huzursuz ediyor ve "Merak insanı mezara sokar." diye de bir atasözümüz var. Her konuda olduğu gibi yine bu konuda da dengeli olmak gerekiyor.
 

Excogitatoris

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Mar 2018
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Merak duygusu faydalı olduğu kadar cevabı bilinmeyen konularda insanı huzursuz ediyor ve "Merak insanı mezara sokar." diye de bir atasözümüz var. Her konuda olduğu gibi yine bu konuda da dengeli olmak gerekiyor.

Merak, uğruna mezara girmeyi göze alacağım nadir şeylerden.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Merak, uğruna mezara girmeyi göze alacağım nadir şeylerden.

Mezara girip, ne bu dünyada kalabildiğin ne de öte tarafa geçemediğin an anlarsın, fazla merak nasıl bir şeymiş.

Meraklı olmak, araştırmak insanı geliştiriyor fakat cevabını asla bilemeyeceğin ya da öğrenemeyeceğin bir konuya kafayı takmak da insanı bitiriyor.

Merak duygusunu faydalı şekilde kullanmak, abartmamak gerekiyor.


"Kendine kayıtsız olduğu halde, kendinin ilgili olmadığı bir alana duyulan merak saçmalıktır." Platon
 

Excogitatoris

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Mar 2018
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Mezara girip, ne bu dünyada kalabildiğin ne de öte tarafa geçemediğin an anlarsın, fazla merak nasıl bir şeymiş.

Meraklı olmak, araştırmak insanı geliştiriyor fakat cevabını asla bilemeyeceğin ya da öğrenemeyeceğin bir konuya kafayı takmak da insanı bitiriyor.

Merak duygusunu faydalı şekilde kullanmak, abartmamak gerekiyor.


"Kendine kayıtsız olduğu halde, kendinin ilgili olmadığı bir alana duyulan merak saçmalıktır." Platon

Haksızsın demedim, kesinlikle haklı olduğunu düşünüyorum. Sadece ben
aptalım. Demeye çalıştığım şey buydu.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Haksızsın demedim, kesinlikle haklı olduğunu düşünüyorum. Sadece ben
aptalım. Demeye çalıştığım şey buydu.

Merak aptallık değildir fakat insan denge kurmayı başaramadığı an maalesef merak duygusunun kurbanı oluyor. Senin gibi merakı ölümüne kabul edenler de var fakat o aşmaya gelende akıl kalır mı, işte onu bilemiyorum.

"Merak eğitimin temelidir; merak yüzünden bir kedinin öldüğünü söylüyorsanız, o kedinin asil bir şekilde öldüğünü söylerim."

Arnold Edinborough
 

yazzamayanyazar

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 May 2018
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Beni bugün hayatta tutan tek faktör şimdiye kadar elde ettiğim bilgiler .Evet bu hayatın bir amacı veya anlamı olmayabilir ama ben kendi amacımı yarattım .Bu amaç ise öğrenmek ve öğretmek bundan fazlası değil .Bunu yapmak beni mutlu ediyor .Şu anı yaşıyoruz ve bu ana katacağımız anlam veya anlamsızlık tamamiyle bizimle alakalı .
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İntihar olaylarında yine artış var ve iki gün içinde, iki kişi daha intihar etti. Anlaşılan o ki, insanların ağır yaşam şartları karşısında dayanma gücü kalmamaya başladı. Dolar kuru 4.49 TL'nin üzerine çıktı ve hayat gerçekten çoğu insan için zorlaşmaya başladı fakat yine de ölüm bir çözüm olamaz.

İntiharı düşünen insanın mutlaka yardım alması gerekiyor; ancak o ruh hali ile maalesef sağlıklı düşünemediklerinin farkına varamıyorlar. Yakın çevre bu konuda çok dikkatli olmalı ve tavırları değişen ya da intihardan söz eden kişileri ciddiye almalıdır. Bireysel silahlanma konusu da ayrı bir problem çünkü görüldüğü üzere her ikisi de tabanca ile intihar etmiş.

Yaşamda aşılamayacak sorun yoktur ve @yazzamayanyazar'ın da ifade ettiği gibi başkaları için bir şeyler yapabilmek de bir çeşit yaşam amacıdır. Borçlu olmak bir insanı bunalıma sokabilir fakat çözümsüz değildir, giden mal ve para ise asla bir insanın yaşamından daha önemli olamaz.


Çalışanlarının gözü önünde intihar etti
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde demir çelik malzemeleri satış ve imalatı işiyle uğraşan Ercüment Emrah Mengen (42), iddiaya göre borçları nedeniyle girdiği bunalım sonucu çalışanlarının gözü önünde kafasına dayadığı tabancayı ateşleyerek intihar etti.



calisanlarinin-gozu-onunde-intihar-etti-11499007.Jpeg


****

Daire Başkanı otomobilinde intihar etti.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Mahalli Hizmetler Daire Başkanı Ahmet U. (45), otomobilin içinde başına dayadığı tabancasıyla yaşamına son verdi.



otyomobil.jpg
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
İntihar olaylarında yine artış var ve iki gün içinde, iki kişi daha intihar etti. Anlaşılan o ki, insanların ağır yaşam şartları karşısında dayanma gücü kalmamaya başladı. Dolar kuru 4.49 TL'nin üzerine çıktı ve hayat gerçekten çoğu insan için zorlaşmaya başladı fakat yine de ölüm bir çözüm olamaz.

İntiharı düşünen insanın mutlaka yardım alması gerekiyor; ancak o ruh hali ile maalesef sağlıklı düşünemediklerinin farkına varamıyorlar. Yakın çevre bu konuda çok dikkatli olmalı ve tavırları değişen ya da intihardan söz eden kişileri ciddiye almalıdır. Bireysel silahlanma konusu da ayrı bir problem çünkü görüldüğü üzere her ikisi de tabanca ile intihar etmiş.

Yaşamda aşılamayacak sorun yoktur ve @yazzamayanyazar'ın da ifade ettiği gibi başkaları için bir şeyler yapabilmek de bir çeşit yaşam amacıdır. Borçlu olmak bir insanı bunalıma sokabilir fakat çözümsüz değildir, giden mal ve para ise asla bir insanın yaşamından daha önemli olamaz.


Çalışanlarının gözü önünde intihar etti
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde demir çelik malzemeleri satış ve imalatı işiyle uğraşan Ercüment Emrah Mengen (42), iddiaya göre borçları nedeniyle girdiği bunalım sonucu çalışanlarının gözü önünde kafasına dayadığı tabancayı ateşleyerek intihar etti.



calisanlarinin-gozu-onunde-intihar-etti-11499007.Jpeg


****

Daire Başkanı otomobilinde intihar etti.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Mahalli Hizmetler Daire Başkanı Ahmet U. (45), otomobilin içinde başına dayadığı tabancasıyla yaşamına son verdi.



otyomobil.jpg

Ayıp ediyorsunuz kardeşim. Devlet size (çalışmaya başlayana kadar) tonlarca yapıtırım yapsın siz de gidin hem dağlar kadar borç yapın hem de 40 gibi genç bir yaşta (yatırımların karşılığı olan) vergilerinizi ödemeden kaçın. Vallahi ayıp yahu biz eşek başımıyız devletimizin başındakiler itibarda tasarruf yapmasın diye itler gibi çalışalım.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ayıp ediyorsunuz kardeşim. Devlet size (çalışmaya başlayana kadar) tonlarca yapıtırım yapsın siz de gidin hem dağlar kadar borç yapın hem de 40 gibi genç bir yaşta (yatırımların karşılığı olan) vergilerinizi ödemeden kaçın. Vallahi ayıp yahu biz eşek başımıyız devletimizin başındakiler itibarda tasarruf yapmasın diye itler gibi çalışalım.

Borç batağının içine çekilmeye çalışılıyorlar yani iş kurmak ya da ev sahibi olmak artık o kadar kolay değil. Krediler ile yaşam kurmaya çalışanların çoğunun geldiği son nokta; ne yazık ki ömür boyu borçlu olmak ve yaşayamayacak kadar bunalmak.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İnsanların borçlu hale gelmesi kınanacak bir durum değildir çünkü bir çoğu iş kurmak ya da ev almak hayali ile bu yükün altına giriyorlar. Eklediğim haberlerde intihar eden şahıslardan birisinin, intihar sebebi de çok manidardır.

"Ercüment Emrah Mengen'in borçları nedeniyle bir süre önce işyerindeki bazı malzemelerinin haczedildiği öne sürüldü." -Alıntı-

Borçlu bir insanın iş yerindeki eşyalara haciz koyarsanız, bu iş yeri nasıl işleyecek ve bu insan borcunu ne şekilde ödeyebilecek?
Ülkemizdeki en önemli sorunlardan birisi, borçlu insanlara yaşatılan haciz baskısıdır. Ev ya da iş yeri haczi fark etmiyor, sonuçta bu insanlar çok zor durumda iken, daha çok mağdur edildikleri için iş yapamaz ve para kazanamaz hale geliyorlar. Bu durumda borcunu ödemesi de imkansızlaştığı için, ne yazık ki hayatından vazgeçmeyi göze almak zorunda kalıyor.

Haciz yasasının baştan düzenlenmesi gerekiyor. Meral Akşener seçilirse, kart-çek borçluları için af çıkartacağını açıkladı. Kim gelirse gelsin şayet bu mümkün olabilirse, sonrasında da yeni borçlular oluşmaması için, haciz yasasının ve kredi düzenlemelerinin çok titizlikle ele alınması gerekiyor.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Yaşama hastalık sebebi ile zorunlu olarak veda etmesi gereken iki genç insan, ölmeden önce mektup bırakmışlar. Bu davranışlarını çok takdir ettim, ölmek üzere olmalarına rağmen geride kalanlara mesaj ulaştırmaya çalışmaları, çok takdir edilecek bir tavır ve hayatından memnun olmayanlara bir ışık tutar umudu ile paylaşmak istedim.

27 yaşında hayatını kaybetti, bir gün sonra ailesi mektubu buldu…
27 yaşındaki genç kız, kansere yenik düşerek hayatını kaybetti. Ölümüne kısa bir süre kala yazdığı mektup, aileyi ikinci kez yaraladı. Genç kızın mektubu sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı.

İşte mektubu:
“26 yaşındayken öleceğinizi kabullenmek çok zor.
Bu yaşa kadar ölümü hep görmezden gelmişsinizdir. Ancak vaktiniz giderek azalır.
Yaşlandığımı hayal ederdim hep. Yüzümün buruştuğunu ve saçlarımızın beyazladığını…
Hayatımı birleştirdiğim kişiyle beraber çocuklarımızın büyümesini izlediğimi hayal ederdim. O kadar güzel hayallerdi ki...
Şimdi ise bunların gerçekleşemeyeceği için üzülüyorum...”



************

Belki günlerinizi nasıl geçirdiğinizin farkında olmayabilirsiniz ama umarım ölmekte olan 24 yaşındaki bu gencin sözleri bir şeylerin farkına varmanızı sağlar:

24 yaşındayım ve bundan birkaç ay sonra kendi cenazemde takacağım son kravatımı çoktan seçtim. Belki takımımla birebir uyum içerisinde olmadı ama ortama mükemmel bir uyum sağlayacağından hiç şüphem yok.

Kanser teşhisi bana uzun bir ömrüm olmasını az da olsa umut edebilmeme fırsat veremeyecek kadar geç kondu. Fakat farkında vardım ki ölümdeki en önemli şey, bu dünyadan ayrılırken yapacağınız katkıyla varlığınızdan daha çok anlam kazandırmak. Şimdiye kadar hayatımı yaşayış biçimimi, onun varlığını -daha doğrusu yokluğunu- kaybetmemin bir anlamı yok çünkü hiç anlamlı şeyler yapmadan yaşadım.

Önceden aklımı meşgul eden birçok şey vardı. Ne kadar zamanım kaldığını öğrendiğimde ise nelerin gerçekten önemli olduğu netlik kazandı. Bu yüzden aslında size bencil bir sebep yüzünden yazıyorum. Sizinle paylaştığım şey sayesinde hayatımı anlamlandırmak istiyorum.

Keyif almadığınız işle zamanınızı harcamayın.

Besbelli ki sevmediğiniz bir işte asla başarı elde edemeyeceksiniz. Sabır, tutku ve kararlılık sadece yaptığınız şeyi sevdiğiniz zaman gelecek.

Başkalarının düşüncelerinden korkmak aptalca. Korku sizi güçsüzleştirir ve durdurur. Buna izin verirsen senden bir şey kalmayıncaya dek her gün ama her gün daha da kötüye gidersin.

İç sesini dinle ve kendini onun akışına bırak. Bazı insanlar sırf bunu yaptığın için seni 'çılgın' olarak değerlendirebilir fakat bazıları da senin bir 'efsane' olduğunu düşünebilir.

Hayatınızı kontrol altına alın ve size karşı yapılan şeylerin bütün sorumluluğunu üstlenin. Kötü alışkanlıklarınızı sınırlayın ve daha sağlıklı bir hayat sürmeye çalışın. Sizi mutlu eden bir spor bulun. Her şeyden önce ertelememeyi öğrenin. Hayatınızı kendi kararlarınızla şekillendirin başkalarının değil.

Çevrenizdeki insanların kıymetini bilin.

Aileniz, arkadaşlarınız ve akrabalarınız daima sınırsız bir güç ve sevgi kaynağı olacaktır. Bu yüzden onların varlığını kendinize verilmiş bir hak gibi görmeyin.

Benim için tüm bu farkına vardığım şeyleri iletmek çok zor, ama umarım zamanın değerinin önemini anlayan bu kişiyi dinlersiniz. Üzgün değilim çünkü anladım ki hayatımın son günleri anlamlanmış olacak.. Sadece yapay zekânın yaratılması ve Elon Musk'ın müthiş projesi gibi yakında gerçekleşecek çok güzel şeyleri göremeyeceğim için üzülüyorum. Umarım Suriye ve Ukrayna'daki savaş da yakında sona erer.

Vücudumuzun sağlığı ve sağlamlığı ile çok ilgileniyoruz ama onun sadece ölüm gerçekleşinceye kadar kişiliğimizi, düşüncelerimizi, inançlarımızı ve niyetlerimizi sunan bir kutudan başka bir şey olmadığını fark etmiyoruz. Eğer bu kutuda dünyayı değiştirecek bir şey yoksa kaybolması o kadar da önemli olmuyor. Hepimizin bu potansiyele sahip olduğuna inanıyorum fakat bunu gerçekleştirmek cesaret istiyor.

Her gün her saati kaçırarak ve kendinize yeni zorluklar yaratarak yaşayabilirsiniz hayatı ya da inandıklarınız için savaşarak hayatınızın muhteşem hikâyesini yazabilirsiniz. Umarım doğru seçimi yapabilirsiniz.

Bu dünyada bir iz bırakın. Sizin için ne ifade ederse etsin anlamlı bir hayat bırakın. Peşinden gidin. Ayrılacağımız yer, her şeyin mümkün olduğu güzel bir oyun alanı. Fakat yine de biz sonsuza dek burada değiliz. Hayatımız, bilinmeyen evrenin sonsuz karanlığına inanılmaz bir hızla uçan bu güzel gezegende yanıp sönen kısa bir kıvılcımdır. Bu yüzden zamanınızın tadını tutkuyla çıkarın. Hayatınızı ilginç ve hatırlanır kılın.

Teşekkürler!"

 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Şuan itibari ile kendi düşüncelerimi söyleyim; hayat ve ölüm üzerine yeterince düşününce (ki kendimi bildim bileli düşünüyorum sanırım) ölümü aşıyorsunuz. evet . şu an doktor 2 haftalık ömrün var dese bende şok mok oluşmuyacaktır. (ciddiyim,samimi hislerim). ama hayat için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim, alışamadıgım/aşamadığım çok şey var.. ve şu zamanını iyi kullan,kıymetini bil felsefesinide abartılı buluyorum,bence çok farketmez..yaşamda iz bırakmayı ise isterdim tabi..ama kendime öyle bir şans doğuracak kadar yeterli duygum,azmim ve yeteneğim yok..
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Şuan itibari ile kendi düşüncelerimi söyleyim; hayat ve ölüm üzerine yeterince düşününce (ki kendimi bildim bileli düşünüyorum sanırım) ölümü aşıyorsunuz. evet . şu an doktor 2 haftalık ömrün var dese bende şok mok oluşmuyacaktır. (ciddiyim,samimi hislerim). ama hayat için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim, alışamadıgım/aşamadığım çok şey var.. ve şu zamanını iyi kullan,kıymetini bil felsefesinide abartılı buluyorum,bence çok farketmez..yaşamda iz bırakmayı ise isterdim tabi..ama kendime öyle bir şans doğuracak kadar yeterli duygum,azmim ve yeteneğim yok..

Aslında zamanın sınırlılığını çok abartıp, hayatımı yaşamalıyım diye saçmalayanlar da var. İnsanın iz bırakmak için kendini paralamasına gerek yok, kadavra ya da organ bağışı bile geride kalanlara bir fayda sağlar.

Zamanın kalmadığı bir durumda farklı hissedeceksindir çünkü o zaman içine düştüğün sınırlılık seni rahatsız edecek.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Bu nasıl bir kabullenmişliktir kardeşim siz gerçekten ölmeden kendinizi öldürmüşsünüz zaten. Ölmek için bir hakkınız var ve ölene kadar (beceriniz doğrultusunda) istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. 27,40,60 herhngi bir yaş uzun yıllar boyunca hep yasaklarla sınırlandırılmış ve yasakları çiğnemenin en büyük cezası olan ölümle korkutulmuş olan siz neden bu aptalca teslimiyet? Daha ölmek için 24 saatin var önce yapamadığın şeyleri neden şimdi yapmıyorsun? Kim seni neyle tehdit edecek? Canın kocaman bir pastane soyup istemediğin kadar pasta mı yemek? Yap kimse sana bir şey diyemez. Canın herhangi bir tefecinin (meşru göstermek için tefeci) mekanını soyup yardıma muhtaç insanlara dağıtmak mı? Yap. Veya canın gökdelenin tepesinden binlerce insanı makineli tüfekle öldürmek mi? Yap. Hapise mi girersin? Evet :) Seni öldürürler mi? Evet :)
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bu nasıl bir kabullenmişliktir kardeşim siz gerçekten ölmeden kendinizi öldürmüşsünüz zaten. Ölmek için bir hakkınız var ve ölene kadar (beceriniz doğrultusunda) istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. 27,40,60 herhngi bir yaş uzun yıllar boyunca hep yasaklarla sınırlandırılmış ve yasakları çiğnemenin en büyük cezası olan ölümle korkutulmuş olan siz neden bu aptalca teslimiyet? Daha ölmek için 24 saatin var önce yapamadığın şeyleri neden şimdi yapmıyorsun? Kim seni neyle tehdit edecek? Canın kocaman bir pastane soyup istemediğin kadar pasta mı yemek? Yap kimse sana bir şey diyemez. Canın herhangi bir tefecinin (meşru göstermek için tefeci) mekanını soyup yardıma muhtaç insanlara dağıtmak mı? Yap. Veya canın gökdelenin tepesinden binlerce insanı makineli tüfekle öldürmek mi? Yap. Hapise mi girersin? Evet :) Seni öldürürler mi? Evet :)

Kendi adıma, hayatımın yasaklarla sınırlandığı gibi bir durum söz konusu değil, kararlarımı kendim veririm yani aklıma yatmayan hiçbir yasak benim için anlam ifade etmez.

Senin yukarıda saydıkların ve benzerleri bana hiç cazip gelmiyor. İnsanın hayatını neşeli ve anlamlı yaşaması için bu saçmalıkları yapmasına gerek yok yani heyecan yaratacağım diye maskaraya dönerek yaşam anlamlandırılamaz.
İmkan el verdiği ölçüde kaliteli seçimler hayatı daha anlamlı kılabilir. Kime göre kaliteli dersen, işte o kişinin yaşam tarzına bağlı olarak değişir fakat asla maddiyata bağlı bir kaliteden bahsetmiyorum.
İnsanların zevk alacakları şeyleri yapmaları güzeldir, zorlama olmadan ve kalpten bir hevesle yapılanları destekliyoruz fakat başkalarının özgür alanlarını ihlal etmeden-zarar vermeden hayata geçirmek gerekiyor.

 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Kendi adıma, hayatımın yasaklarla sınırlandığı gibi bir durum söz konusu değil, kararlarımı kendim veririm yani aklıma yatmayan hiçbir yasak benim için anlam ifade etmez.

Senin yukarıda saydıkların ve benzerleri bana hiç cazip gelmiyor. İnsanın hayatını neşeli ve anlamlı yaşaması için bu saçmalıkları yapmasına gerek yok yani heyecan yaratacağım diye maskaraya dönerek yaşam anlamlandırılamaz.
İmkan el verdiği ölçüde kaliteli seçimler hayatı daha anlamlı kılabilir. Kime göre kaliteli dersen, işte o kişinin yaşam tarzına bağlı olarak değişir fakat asla maddiyata bağlı bir kaliteden bahsetmiyorum.
İnsanların zevk alacakları şeyleri yapmaları güzeldir, zorlama olmadan ve kalpten bir hevesle yapılanları destekliyoruz fakat başkalarının özgür alanlarını ihlal etmeden-zarar vermeden hayata geçirmek gerekiyor.


Anlatmak istediklerim belirginleşsin diye çok uç örnekler verdim.

Maksat yaşamı anlamlandırmak değil son zamanlarını geçmişte kalmış onlarca yıldaki gibi geçirmek yerine kaybedeceğin (canın da dahil) hiç bir şey olmadığı için istediğin her şeyi yapabilecek şekilde geçirmek.

Eleştirdiğim kısım (verdiğin örneklerdeki gibi) ay ben genç yaşımda ölüyorum ah ne tatlı hayallerim vardı oy ne güzel teknolojik gelişmeler yaşanıyor keşke onları görebilseydim gibi her tarafından kabullenmişlik ve umutsuzluk fışkıran sözler söyleyip son zamanlarını belirli nedenlerden ötürü geçmiş yıllardaki yapamadığın şeyleri yapmamaktı.

Arkadaşım artık kaybedecek (hayatın da dahil) hiçbir şeyin yok, artık senin için tüm ahlak kuralları, yasalar vb. herşey anlamını yitirmiş. Artık ne zihnen ne bedenen(belirli durumlar hariç) yapmak istediğin şeyi yapmak için önünde bir engel kalmamış, artık kendin üzerinde 100% hakimiyete sahipsin, son anlarını neden geçmişteki gibi geçiriyorsun? Madem yok olacaksın, var olduğun son birkaç saatini ölmek dışında bir amaç için yaşa.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst