- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 18 Ağu 2019
- Mesajlar
- 15
- Tepkime puanı
- 6
- Puanları
- 3
mutluluk ve mutsuzluk zihnimizin bir yanılsaması olabilir mi? yani bize mutsuzluk gibi gelen şey bir başkasına öyle gelmiyorsa mutluluk ve mutsuzluk yanılsama mıdır?
mutluluk ve mutsuzluk zihnimizin bir yanılsaması olabilir mi? yani bize mutsuzluk gibi gelen şey bir başkasına öyle gelmiyorsa mutluluk ve mutsuzluk yanılsama mıdır?
Mutluluk ve aksinin evsensel bağlamı, ortaklaşabilmesi nedir? X coğrafyasında Y birey bir olay karşısında mutlu olabilirken , bu duruma yakın olan/olmayan bir şey karşısında kişinin moral biçimi farklı durumlar alabilir. Geçen yıl 14 milyon çocuk önlenebilir hastalıklardan ve yetersiz beslenmeden yaşamını yitirdi, Eğer kendimizi yalıtık hissedebiliyorsak; ölenlerden biri yakınımız olup olmaması başka sonuçlar/hisler doğurabili. Milyarlarca insan temel barınma ve yiyecek gereksinimlerinden yoksun halde yaşamını idame ettirmeye 'çalışıyor'. Yazılı ve görsel basın kapitalizmin yarattığı bu sonuçlara sınıfsal ve politik konumlarından dolayı paylaşma değeri duymaz. Sistemin dayattığı felsefe biçimi ve bilgi teorisi etkisi altındaysanız; mutluluğu, özgürlüğü, yabancılaşmanın aşılmasını, ezilen sınıflardan bağımsız, fanuslara sınırlanmış,fildişi kulelerinde yaşayan bireyin kendini ilgi duyduğu alandaki geliştirmesiyle ilişkilendirilebilir. Halbulki biz bu satırları yazarken siyasal bilincimizden bağımsız milyarlar temel barınma, sağlık, beslenme, giyinme gibi temel ihtiyaçlara muhtaçtır.
Kapitalizmin bu derece egemen olduğu dünya coğrafyasında sizce mutluluk ne derece mümkündür ?
Ebeveynlerimiz, çocuklarımız, yakın akrabalarımız, eş dost çevremiz; yetiştiğimiz, geliştiğimize dair ortak bir geçmiş barındırır, acıları-mutlulukları bizi daha fazla etkilemesi; toplumu, ezilenleri, horlananları düşünmemizi gerektirmeli. Toplum sınıflardan oluşur ve eğer ki geçinmek için emeğini satan ezici çoğunluğa mensup isek; onlarla acılarımız, sorunlarımız, ortak olduğu kadar çözüm önerilerimiz, sorunların aşılmasına dair beraber hareket etme zorunluluğumuz; birey-toplum ikilemi arasındaki çizgiyi flulaştırır.
Özetle temel sorun: kapitalizm, peki çözüm ?