- Konbuyu başlatan
- #21
E
evrensel-insan
Ziyaretçi
O zaman en temel savlarınızı sorguluyorum;
Kısaca ‘’doğal zihniyet’’ olarak devamlı vurguladığınız ‘’zihniyet kavramı’’ bilimsel bir olgu mudur? Bunu hangi bilim dalı ,araştırma, yada hangi bilim adamı ispatlamıştır?
Evet var, adi yapilandirmaci epistemoloji. Bu konu ile ilgili, asagidaki linke bakabilirsin.
http://www.felsefe.net/bilimsel-makaleler/5216-constructivist-epistemoloji-yapilandirmaci-bilgi.html
[/quote]Gene bir temel savınız olan; soranda cevaplayanda ortaya koyanda insan türü ve biridir..pekiii; bir dna’nın hücrenin,atomum,galaksinin, kısaca bilimsel olarak insan oğlunca ortaya konmuş bir sistem, bir bütün, bir işleyiş varoluş v.b bunu ortaya koyan insanoğlu olsada..dile getiren insan oğlu olsana…bu sitemin varlığı ,işleyisi vs..dilsiz bir ortaya konum? Değimlidir? İlla söylenmesi insanlarca bulunup yapılandırılması mı gerekiyor.. biz ortaya koymasaydık yok mu olacaklardı? bu sessiz bir ortaya konum değil midir? Bu iki ortaya konumu bu şekilde ayrıştırmak ve diğerini kabul etmemek bilimsel midir? bilimselse hani nerdee)[/quote]
Dilsiz ortaya koyum da kastin nedir? Eger ortada bir algi yoksa ve yansiyan ve gozlemlenen bir algi olarak ortaya konmamissa, ortaya koyum ne demektir? Bunun "illasi" degil onemli olan, ortaya koyumdaki belirleyici ve belirtici faktorun insanoglu oldugudur. Ustelik bu sadece insanoglu ile sinirlidir. Eger insanoglu disinda bir ortaya koyum algisi varsa, bu da ortaya koyan kim/ne ise onun ile sinirlidir. Ayrica insanoglunun kendi disinda kalan hic bir algisini aldigi ile bir dialogu yani ortak dili ve ortaya koyumu yoktur. Yokluk ta ayni varlik gibi, bir insanoglu ortaya koyumudur. Bunun bilimselligi yukarida verdigim linkte aciklanmistir. Yani insanoglunas yansiyan ve gozlem veren insanoglu disinda bir gercegin varligi algi temelindedir. Ustelik bu gercegin ne oldugu,anlam ve icerigi, bilgisi de sadece insanoglu yapilandirmaci bilgisidir. Iste benim dogal zihniyet dedigim ve acikladigim bu yapilandirmaci bilginin, yapi ve isleyisidir. Bunun bilgi ve aciklamasi da antropoloji forumunda, "evrensel-insan zihniyeti" basligindadir.
ya üstad; dedinizi yaptım bildim ama inanmadımm ehehehe evet cevap bekliyorum doğrudan cevaplar istiyorum ...böle dememe gıcık oluyosunuz demi ama direkt cevaplama daha eğlenceli be üstad bu kapitalistler ve hayat zaten yoruyor beni bide sen yorma be üstad
Bilmek inanmaktan sonradir, bir seyi bilirsen zaten onu inanmana da gerek kalmaz. Ayrica neden "gicik olayim?"
Sen once o linkteki mesajlari oku, sonra yine beni "gicik edersin."
Benim seni "yorma" gibi bir dusuncem yok, ama birseyleri algilamak, bilmek, bilincine cikarmak ve farkina varmak istiyorsan, o beynini dusundurtmek ve beyninde yer etmin tum inanclarin dogrulugunu kendince sorgulamak durumundasin. Bu da ancak o inandigin dogrularda bir sorun oldugunda ya da bir acaba dogdugunda mumkundur. Eger inandigin dogrularini sabitlediysen ve seni akilsal olarak tatmin ediyorsa, o zaman zaten beynini dusundurtmeye yoneltecek bir gerekce de yoktur. Belki de boyle bir gerekce yokken beyni "zorlamak" "yorgunluk" verebilir.
Sonucta beyin dusundukce islevini gorur, ama beynin dusunmesi de maalesef kendi kendine olmaz, onu dusundurecek dusunceyi beyne vermek gerekir.