Monizm'in Inancsal, Ideolojik Ve Dogrusal "Sorunu"

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Monizm'in Inancsal, Ideolojik Ve Dogrusal \"Sorunu\" başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,603 kez görüntülenmiş, 26 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı Monizm'in Inancsal, Ideolojik Ve Dogrusal \"Sorunu\"
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Dogal dusuncenin en buyuk sorunu, kokeninin yapilanisini, islerliginin ortaya koydugu sekilde, mono, yani tek ile sonuclandirmasidir.

Felsefe de dogal dusuncenin kokeninde bulunan tum veriler, bu teke indirgeme tartismalarinin tarihsel aynasi olmustur.

Once monizmi veren uclemi ortaya koyalim.

Herhangibir monist yaklasimin, uc ozelligi vardir. Birincisi, sayisal; yani nicelik ozelligi olan Birdir.

Ikincisi, kalite, deger olarak verilen ozellik, yani nitelik olan pozitiftir.

Ucuncusu de, dogal dusunce dilinin kulaga hitabeden ve boyutsuz olarak dile getirdigi noktadir.

Tum monist degerler, bu uc ozellige sahiptir. Yani her monist ortaya konum, bir pozitif noktadir.

Iste burada monist ortaya koyumun, o ve karakterine bakacak olursak; Bir, ikilem'in indirgenmisi, pozitif, karsitligin indirgenmisi, nokta da bir ve pozitifin indirgenmisidir.

Iste dogal dusuncenin, bu dilsel yapilanisinin zorunlulugundan gelen noktalama zorunlulugu, dogal dusuncenin koklerinin hem gorunus, hem de karakter olarak tek bir noktada noktalama sorunuyla sonuclanir.

Iste bu noktalananin, gecerliligini de saglamak icin; kisinin kendisini inandiracagi ve ideolojisini savunabilecegi bir dogru gereklidir.

Demekki, her monizmin bir ideolojik inancsal dogrusu vardir. Ama sorun; bu dogrularin, dogrulanana duyulan inanc ve ideoloji cesitliligi temelindeki coklugudur.

Materyalizmin; ideolojik inancsal dogrusu madde iken
Idealizmin; ideolojik inancsal dogrusu dusunce,
Pozitivizmin de ideolojik inancsal dogrusu pozitiftir.

Bunlar taban bularak; realizmin, nesnelligi; subjektivizmin oznelligi ve isimciligin pozitivizmi ile ozdeslesirler.

Iste buradan dogal dusuncenin yapilanis ve isleyisinin ortaya koyumu da cikmaktadir. Coklugun tekligi/pozitifligi/noktaliligi.

Yani materyalist, kendi ideolojik inancsal dogrusuna gore, madde de; idealist dusunce de ve pozitivist te pozitif te karar kilmistir.

Sonucta dogal dusuncenin yapilanis ve isleyis mimarinin insanoglu oldugu hatirlanirsa; zaten bu temeller, insanoglunda mevcuttur. Yani hem fiziksel yapisi, hem dusunsel yapisi hem de dil yapisi bu yukaridaki ideolojik inancsal teklemeleri, koken olarak kapsar. Bu kokende, yine bir uclem olan, madde, dusunce ve kavramdir.

Demekki sorun; dogal dusunce kokeninde yer alanlardan sadece birini ideolojik inancsal dogru olarak kabullenmek ve digerlerini kabullenmemektir.

Iste bunun nedeni de; dilin yapilanis ve isleyisinden kaynaklanir. Halbuki gorsellik ve boyutlu yanasim, bu sorunu cozecek ve monist teklemenin, neleri icerdigini ortaya koyacaktir.

Sonucta diyalektik, dualizmi ortaya atabilmis ama, bunu tartismasal olarak ta teke indirgemistir. Cunku diyalektik ve dualizm de, neyin ilk olacagi, neyin neyi ortaya koydugu sorunu vardir. Cunku gorselligin yanyanaligi dilin noktasal islerliginden dolayi mumkun degildir.

Oyuzden de; herkes kendi ideolojik inancsal dogrusu ile dogrulararasi bir tek secim yapmak durumunda kalmaktadir.

Halbuki bu noktalama dilini, gorsellik ve boyuta tasiyabilen bilinc, uclemi rahatca gorur ve teke indirgemenin zamansal ilkleme sorununu yasamaz.

Oyuzden de; metafizigin bu tekleme tartismasi, ne bir bilim icerir, ne de bilimseldir. Nedeni de; bu tekler arasinda; hangisinin ILK oldugu evrensel bir kabul gormez, yanlislanamaz ve hangisinin dogru oldugu, sadece ideolojik inancsal bir ortaya koyumdur.

Butun yapilmasi gereken, bu temelleri veren, kokenin uclemini algilayabilmek ve bu kokenin uclemini tek bir temele indirgeme tartismasindan arinmaktir.

Yoksa monizm, hangi temelin indirgenmesi olarak bir tartisma kisir dongusu olarak devam edecektir.

Sorun, dogal dusunce kokenini degil; sadece bu kokene ait temellerden tekini secme sorunudur.

Oyuzden de; her turlu ideolojik inancsal dogru; coklu tekliktir. Iste tekligin, coklu temeli; teke indirgeyecek olanin ideolojik inancsal dogrusu ile paraleldir.

Yasamda da bu tekli indirgeme; hep pozitif alginin ideolojisi, inanci ve etigi temelindedir. Iste buradaki "yanlis" dogru olmayan anlamindadir. Yani, bir seyi yanlislayan ve de tamamen negatifleyen kendi pozitifi temelinde negatifler. Yani anlamin disinda negatiflik dogal dusunce de mevcut degildir. Herkes, kendi ideolojik inancsal dogrusu ile; kendisinin dogrulamadigi ideolojik inancsal dogrulari, yanlislar.

Bu temelde de yanlis "bana gore, benim dogrum olmayan" demektir. Cunku bana gore benim dogrum olmayani ortaya koyanda; kendine gore onu dogru olarak ortaya koyar. Iste burada uyusmayan dogrularin sebebi; Dogru coklugu, goreceliligi ve degiskenligidir.

Cunku sonucta negatif anlam verme de; aslinda pozitif yanasimdir. Cunku ne duygu, ne de duyum alim olarak negatif degil, pozitiftir.

Iste coklu dogrularin tek dogrulugunun sorunu budur.

Buradaki cokluluk ve teklik, her konuya, tabuya, veriye, degere, ideolojiye, inanca hem etiksel hem de metafizik temelde uygulanabilir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
bilinc, uclemi rahatca gorur ve teke indirgemenin zamansal ilkleme sorununu yasamaz.
bilinç; bilimsel gözlemin dışında hiçbirşeye ihtiyaç duymam,inanmam,teke indirgemem deyince doğruya mı ulaşacak üstad?... kesinlik/mutlaklık/madde/düşünce vb herşey şüpheli... kısaca bil ve inanma metodu/felsefesi bilinmezcilikten öteye geçmiyor ki.... ne işe yarıyacak farkı ne faydası ne? koca bir hiç !.... diyelim 80 yıl yaşadım gözlemledim bildim inanmadım:) bu ne ki üstadım ya:) böle yaşanır mı?(doğal zihniyetin yanlışıda bu sizce ama) genede oldukça saçma ! yalana inanmaktan yada doğruya inanmamaktan ne farkı var? ...yeni kanıtlar bulmak ne işe yarayacak? ..amacımız bulduklarımızla ilgili yeni düşünce biçimleri keşfetmek olmamalı mı? o zaman niye keşfedelim niye düşünelim? bırakalım gitsin.... madem bil ve inanma metodumuz niye kafa yoruyoruz ki? kanıtlanabilir gerçeğe gözlemle , olguyla ulaşma şansımız var mı? yoksa haybeye neden uğraşıyoruz? iki gerçek birbiri ile asla çelişmemeli....o zaman ya bunlardan biri doğru yada hepsi yanlış..mantıksal çıkarım bunu söylemiyor mu? mantıksal çıkarımda yapmak yanlışsa doğru ne?bu hususta kaos ve karmaşa sizin metodunuz... bil ve inanma diye bişi olamaz..olsada hiçbir işe yaramaz..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bilinç; bilimsel gözlemin dışında hiçbirşeye ihtiyaç duymam,inanmam,teke indirgemem deyince doğruya mı ulaşacak üstad?... kesinlik/mutlaklık/madde/düşünce vb herşey şüpheli... kısaca bil ve inanma metodu/felsefesi bilinmezcilikten öteye geçmiyor ki.... ne işe yarıyacak farkı ne faydası ne? koca bir hiç !.... diyelim 80 yıl yaşadım gözlemledim bildim inanmadım:) bu ne ki üstadım ya:) böle yaşanır mı?(doğal zihniyetin yanlışıda bu sizce ama) genede oldukça saçma ! yalana inanmaktan yada doğruya inanmamaktan ne farkı var? ...yeni kanıtlar bulmak ne işe yarayacak? ..amacımız bulduklarımızla ilgili yeni düşünce biçimleri keşfetmek olmamalı mı? o zaman niye keşfedelim niye düşünelim? bırakalım gitsin.... madem bil ve inanma metodumuz niye kafa yoruyoruz ki? kanıtlanabilir gerçeğe gözlemle , olguyla ulaşma şansımız var mı? yoksa haybeye neden uğraşıyoruz? iki gerçek birbiri ile asla çelişmemeli....o zaman ya bunlardan biri doğru yada hepsi yanlış..mantıksal çıkarım bunu söylemiyor mu? mantıksal çıkarımda yapmak yanlışsa doğru ne?bu hususta kaos ve karmaşa sizin metodunuz... bil ve inanma diye bişi olamaz..olsada hiçbir işe yaramaz..

Sana basit bir soru, neden yasiyorsun ve verdigin yasam savasinin anlami ve amaci nedir?

Bilmek ve inanmanin disinda ucuncu bir *** mi var, varsa nedir?

Neye gore dusunuyor ve davraniyorsun?, seni yasaminda yonlendiren nedir ve neden o dur?
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Sana basit bir soru, neden yasiyorsun ve verdigin yasam savasinin anlami ve amaci nedir?

Bilmek ve inanmanin disinda ucuncu bir *** mi var, varsa nedir?

Neye gore dusunuyor ve davraniyorsun?, seni yasaminda yonlendiren nedir ve neden o dur?

ya üstad bir kamyon soru sordum gene zıfır cevap ya:) yanıtlarımdan sonra mı gelcek cevaplar deyip yanıtlara geçiyorum

..neden yasiyorsun ve verdigin yasam savasinin anlami ve amaci nedir? çok kazık soru:) hayatın boyutlarına göre değişebilecek cevaplarım var ama temel cevaplar verceğim; bu dünyada doğdum ve ben geldiğimde benden habersiz olanlar olmuştu :) yani ben bu şartların içinde buldum kendimi.. yapıma yani insan türü ve birime bakarak bu hayata inanç dışı yükleyebileceğim hiçbir anlam yok ! saçmalık desemde olabilir..(burdan inanca gittiğimi sabitlendimi falan sanmayın lütfen yok öyle bişi...eminimm )

Bilmek ve inanmanin disinda ucuncu bir *** mi var, varsa nedir?..bunların negatifi vardır aynı şey sayılır..ama bunlardan çok farklı bişi var üstad; hissettmek... bahsettiğim duygular değil..bakın bunu bir örnekle şöle açayım; hani sevdiklerinle beraber olduğunda..yada bazen bir amaç için buluştuğun yabancı insanlarla..yada rasgele yanyana geldiğin insanlarla birlikte olmanın enrerjisi diğer deyişle Sinerjisi....nerden geliyor bu? bilmek ve inaçla açıklanamaz şeyleri kasdediyorum yani üstad..altıncı his ,sezgi, dejavular,rüyalar, geleceği gördüğüm ve kendimce resmen kanıtladığım rüyalar. .v.b maddeye yada gözleme takılıp kalamam ben.. maddeyi tutan mana olmalı ve var bunu hissedebiliyorum çoğu zaman..yoksa madde paramparça olur gider bir yığından başka hiçbir biçim oluşturamaz..

Neye gore dusunuyor ve davraniyorsun?, seni yasaminda yonlendiren nedir ve neden o dur?..beni ben yapan herşeyle düşünüyorum,,doğmalarla,öğretilerle ,inançlarla, hislerle v.b ama bunların hepsinin kaynağını tek tek ayırabiliyorum amacınız buysa eğer bu sorudan..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sana basit bir soru, neden yasiyorsun ve verdigin yasam savasinin anlami ve amaci nedir?

Bilmek ve inanmanin disinda ucuncu bir *** mi var, varsa nedir?

Neye gore dusunuyor ve davraniyorsun?, seni yasaminda yonlendiren nedir ve neden o dur?

Simdi ben sana neden soru soruyorum, biliyor musun? Senin sordugun sorularda cevap olarak senin ne algiladigini ogrenmek icin.

Basliyoruz. Dogru nedir?

Bilinmez olan nedir ve neden bilinmez?

Inanmak ile bilmek farki nedir? ve neden inanca ihtiyac duyulur? Bir seye ulasmak demek, onu sabitlemek demektir. Bir seyi sabitlemek te aklin beyni kandirmasidir. Neden akil sabitlemeye gerek duyar?

Gercek nedir?, "gercege ulasmak" tan kastin nedir?

Eger bunlari kendince yanitlarsan, o zaman ya o yanitlara tutunursun, ya da o yanitlardan tatmin olmazsin. Once bir yanitla bakariz.

Inanc nedir? "insandisi bir anlam yuklemek" derken neyi kastediyorsun?

Hissetmenin temeli nedir?, insanoglu neye gore hisseder?

Iki mesajini birlestirerek soruyorum. Yonetici arkadasa birlestirme zahmeti olmasin diye. :)

Seni sen yapan nedir?

Sorulardan amacim, senin kullandigin kavramlardan ne algiladigini verecegin yanitlardan ogrenmek.

Ayrica yazilarindan neye "karsi ciktigin/elestirdigin" de pek algilanamiyor, o yuzden de neye yanit verecegimi kestiremiyorum.

Istersen sen de bana, benim sana sordugum gibi soru sorabilirsin.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Simdi ben sana neden soru soruyorum, biliyor musun? Senin sordugun sorularda cevap olarak senin ne algiladigini ogrenmek icin.

Basliyoruz. Dogru nedir?

Bilinmez olan nedir ve neden bilinmez?

Inanmak ile bilmek farki nedir? ve neden inanca ihtiyac duyulur? Bir seye ulasmak demek, onu sabitlemek demektir. Bir seyi sabitlemek te aklin beyni kandirmasidir. Neden akil sabitlemeye gerek duyar?

Gercek nedir?, "gercege ulasmak" tan kastin nedir?

Eger bunlari kendince yanitlarsan, o zaman ya o yanitlara tutunursun, ya da o yanitlardan tatmin olmazsin. Once bir yanitla bakariz.

Inanc nedir? "insandisi bir anlam yuklemek" derken neyi kastediyorsun?

Hissetmenin temeli nedir?, insanoglu neye gore hisseder?

Iki mesajini birlestirerek soruyorum. Yonetici arkadasa birlestirme zahmeti olmasin diye. :)

Seni sen yapan nedir?

Sorulardan amacim, senin kullandigin kavramlardan ne algiladigini verecegin yanitlardan ogrenmek.

Ayrica yazilarindan neye "karsi ciktigin/elestirdigin" de pek algilanamiyor, o yuzden de neye yanit verecegimi kestiremiyorum.

Istersen sen de bana, benim sana sordugum gibi soru sorabilirsin.

Doğru=gerçek..yani doğru insansal bir yargıdır ve gerçeğe uygunsa dogru olur..insana göre değiştiği için inanç içerir ..

Bilinmez= bildiğimiz dışındaki herşey..ulaşılamadığı için bilinmez.. başlangıcından dönüşümlerine ve sonuna kadar herşeyine hakim olmadığımız şey tam bilinmiş sayılamaz..

inanç= yanlışlanamaz/doğrulanamaz.. bilmek; neye göre bildimize göre değişir..bilim en popülerdir ama tüm bilinen şaibelidir felsefi anlamda...bilinen değişedebilir yerçekimi yada havanın kaldırma kuvveti heran yok olabilir azalabilir artabilir v.s..

İnanç bir uğurda yaşamak için gereklidir..manadır anlamdır..boşlukta yada nötr yaşamak laftan ileri gidemez..bilimde bir inançtır..

sabitemek kavram algınıza katılmıyorum.. tüm görünen arkasında Sabit yada düzenli ,sistemli v.s sabit birşey olmalıdır bu illa Tanrı olmalıdır demiyorum..görünenler biyoloji kimya fizik v.b bilimler ve mantık bunu zorunlu kılıyor bana göre..

Gerçekten kastımda üsteki satırdakilerden ibaret..herşeyi açıklayan en ufak zerreyi bile atlamayan yasa ,kural ,kaide dir gerçek bana göre..

ben bunlara tutunmuyorum her türlü yeni fikre ve bilgiye açığım bunları zorla kendime göre uyarlamam..

insandışı anlam..insanın üstünde bir güç sistem yasa v.s...

hissetme temelini çözemiyorum ama sadece ben'den beslenmediği kesin..yada dışardan gelen enerji gibi birşeyi ben'deki şeyler anlamlı ileti ,bilgi ,his v.s biçimine çeviriyor..

beni ben yapanı çözmek zor..bu banada bağlı..inançla/bilgiyle açılacak kapılar var yada bunların eksikligiyle pas geçilecek kapılar..insana bağlı birazda bu faktör...bu insansı faktör tüm işleyişi yani tüm diğer faktörleri bozabiliyor.


bakın işte muhalifliğim birazda son cümlemde gizli.. siz bilimsel olgu ve gözlemle büyük dinlerdeki anlamı iel varolan bir Tanrıyı direkt yok saymış oluyorsunuz..bu hususta elinizde hiçbir değerli veri yok..ama 17 yaşındaki bir çocukla Tanrının varlığı yokluğu üzerine yokluk yönünde sürekli tesbitler görüşler yazıyorsunuz..karşınızdaki bir çocuk ve felsefi anlamda sizin düzeyinizden oldukça uzak.. sizinde elinizde Tanrının yokluğu konusunda inançtan başka bişi yok.. o zaman neden? bu tartışmada yokluk yönündesiniz?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Doğru=gerçek..yani doğru insansal bir yargıdır ve gerçeğe uygunsa dogru olur..insana göre değiştiği için inanç içerir ..

Bilinmez= bildiğimiz dışındaki herşey..ulaşılamadığı için bilinmez.. başlangıcından dönüşümlerine ve sonuna kadar herşeyine hakim olmadığımız şey tam bilinmiş sayılamaz..

inanç= yanlışlanamaz/doğrulanamaz.. bilmek; neye göre bildimize göre değişir..bilim en popülerdir ama tüm bilinen şaibelidir felsefi anlamda...bilinen değişedebilir yerçekimi yada havanın kaldırma kuvveti heran yok olabilir azalabilir artabilir v.s..

İnanç bir uğurda yaşamak için gereklidir..manadır anlamdır..boşlukta yada nötr yaşamak laftan ileri gidemez..bilimde bir inançtır..

sabitemek kavram algınıza katılmıyorum.. tüm görünen arkasında Sabit yada düzenli ,sistemli v.s sabit birşey olmalıdır bu illa Tanrı olmalıdır demiyorum..görünenler biyoloji kimya fizik v.b bilimler ve mantık bunu zorunlu kılıyor bana göre..

Gerçekten kastımda üsteki satırdakilerden ibaret..herşeyi açıklayan en ufak zerreyi bile atlamayan yasa ,kural ,kaide dir gerçek bana göre..

ben bunlara tutunmuyorum her türlü yeni fikre ve bilgiye açığım bunları zorla kendime göre uyarlamam..

insandışı anlam..insanın üstünde bir güç sistem yasa v.s...

hissetme temelini çözemiyorum ama sadece ben'den beslenmediği kesin..yada dışardan gelen enerji gibi birşeyi ben'deki şeyler anlamlı ileti ,bilgi ,his v.s biçimine çeviriyor..

beni ben yapanı çözmek zor..bu banada bağlı..inançla/bilgiyle açılacak kapılar var yada bunların eksikligiyle pas geçilecek kapılar..insana bağlı birazda bu faktör tüm işleyici tüm diğer faktörleri bozabiliyor..


bakın işte muhalifliğim birazda son cümlemde gizli.. siz bilimsel olgu ve gözlemle büyük dinlerdeki anlamı iel varolan bir Tanrıyı direkt yok saymış oluyorsunuz..bu hususta elinizde hiçbir değerli veri yok..ama 17 yalındaki bir çocukla Tanrının varlığı yokluğu üzerine yokluk yönünde sürekli tesbitler görüşler yazıyorsunuz..karşınızdaki bir çocuk ve felsefi anlamda sizin düzeyinizden oldukça uzak.. sizinde elinizde Tanrının yokluğu konusunda inançtan başka bişi yok.. o zaman neden? bu tartışmada yokluk yönündesiniz?

Dogru=gercegi neye gore esitledin? Daha once soyledigim gibi zamansiz ve evrensel bir gerceklik yokjtur, olaninin da kesin bilgisi yoktur.

Bildigimiz disindaki hersey inanctir ve kavramlasmissa da zaten inanc olarak ortaya konmustur. Insanoglunun bilgi ufku kavramdir, kavram otesi de mumkun degildir. Cunku kavram yok ise olmayan ortaya konamaz. Bilim nasil bir inanctir? Inancsallik ve bilimsellik farkjini henuz algilayamadin sanirim, oyle mi?

Zaten senin algi ufkun, sabit olmayani ve goreciligi algilayamiyor, neden bir sabitlik ve inanc ihtiyacindasin?, bilinenler neden sana yeterli gelmiyor?

Ben hic bir seyi yok saymiyorum, sadece varliktan yola cikmiyorum. O yuzden de var/yok tartismasi disindayim.

Ben sadece bilimsel,bilissel ve kavramsal olarak her seyi degerlendiriyorum. Cunku varlik ta bir bilissel kavramsal bilgidir.

Tanrinin da ve her birinin turunun de,insanoglu aklinin inanarak kendine dogruladigi yarattigi ve anlam ve icerikle besleyerek bag kurdugu bir kavram oldugunun da bilincindeyim.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Dogru=gercegi neye gore esitledin? Daha once soyledigim gibi zamansiz ve evrensel bir gerceklik yokjtur, olaninin da kesin bilgisi yoktur.

Bildigimiz disindaki hersey inanctir ve kavramlasmissa da zaten inanc olarak ortaya konmustur. Insanoglunun bilgi ufku kavramdir, kavram otesi de mumkun degildir. Cunku kavram yok ise olmayan ortaya konamaz. Bilim nasil bir inanctir? Inancsallik ve bilimsellik farkjini henuz algilayamadin sanirim, oyle mi?

Zaten senin algi ufkun, sabit olmayani ve goreciligi algilayamiyor, neden bir sabitlik ve inanc ihtiyacindasin?, bilinenler neden sana yeterli gelmiyor?

Ben hic bir seyi yok saymiyorum, sadece varliktan yola cikmiyorum. O yuzden de var/yok tartismasi disindayim.

Ben sadece bilimsel,bilissel ve kavramsal olarak her seyi degerlendiriyorum. Cunku varlik ta bir bilissel kavramsal bilgidir.

Tanrinin da ve her birinin turunun de,insanoglu aklinin inanarak kendine dogruladigi yarattigi ve anlam ve icerikle besleyerek bag kurdugu bir kavram oldugunun da bilincindeyim.

bilinen bana nasıl yeterli gelsin üstad..ortada bilinen ne ki? kendi beynini bile çözememiş galaksisiniz dışana biel çıkamamış bir insan ve bilim var ortada..bilinenlerden kastınız sadece görünenler..sadece olguya gözleme inanarak nereye varabiliriz??? hemde bu kısa ömrümüzde...işte sizin metonuz bu yüzden insan ömrüne uygulanamaz..uygulanırsa ömür ?????????????????????????????? bu işaretlerle başlar ve biter.. madeenin ötesine geçemez..maddeye ise güvenilemez benim çıkarımım budur..çünkü ben bir madde değilim..

...zamansiz ve evrensel bir gerceklik yoktur.. ben gerçegi zaman ve evrenle kısıtlamıyorum zaten...

bilim bir inançtır evet..çünkü maddeyi bile bilemezken madde ötesini zaten bilemez..bilim görünenlerin yasasıdır o kadar... ast olan anayasadır:)

İnanç ve sabitlik karşıtısınız ama kendinzi sabitlenmişiniz bazı şeylere...17 yaşında cocukla bu tip tartışmaya girerseniz bu eleştriyi alırsınzı üstad üzgünüm kusuruma bakmayın ama düşündüklerimi paylaşmak zorunda hissettim kendimi..imzamdaki tolstoyun lafı hayat felsefemin değişmez parçasıdır..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bilinen bana nasıl yeterli gelsin üstad..ortada bilinen ne ki? kendi beynini bile çözememiş galaksisiniz dışana biel çıkamamış bir insan ve bilim var ortada..bilinenlerden kastınız sadece görünenler..sadece olguya gözleme inanarak nereye varabiliriz??? hemde bu kısa ömrümüzde...işte sizin metonuz bu yüzden insan ömrüne uygulanamaz..uygulanırsa ömür ?????????????????????????????? bu işaretlerle başlar ve biter.. madeenin ötesine geçemez..maddeye ise güvenilemez benim çıkarımım budur..çünkü ben bir madde değilim..

...zamansiz ve evrensel bir gerceklik yoktur.. ben gerçegi zaman ve evrenle kısıtlamıyorum zaten...

bilim bir inançtır evet..çünkü maddeyi bile bilemezken madde ötesini zaten bilemez..bilim görünenlerin yasasıdır o kadar... ast olan anayasadır:)

İnanç ve sabitlik karşıtısınız ama kendinzi sabitlenmişiniz bazı şeylere...17 yaşında cocukla bu tip tartışmaya girerseniz bu eleştriyi alırsınzı üstad üzgünüm kusuruma bakmayın ama düşündüklerimi paylaşmak zorunda hissettim kendimi..imzamdaki tolstoyun lafı hayat felsefemin değişmez parçasıdır..

Ben "varliktan yola cikmiyorum" diyorum, sen bana "madde" diyorsun. Senin ufkun metafizigin yani varligin ideolojileri ile sinirli. Ben ise gozlemden bilgiden bahsediyorum. Ayrica gozlem veren fenomenin ne oldugu konusu da varlik olarak bilimsel degil, ideolojik ve inancsaldir.

Ortada tek bir yasam vardir, dogum insiyatif disi, olum ise olen olarak yasanamaz. O yuzden de sadece yasam ve bunu bilincli ve farkinda olarak yasayabilmek ve baskasina yasatmamak onemlidir.

Ama sen illada aklin hayalci ve inancli dunyasinda yasamak istiyorsan, yasa. Ama unutmaki yasanan olgu yasamdir ve bu da bilim ve gozlemdir. Gerisi aklin kendi kendini inandirip tatmin etmesidir. Bu da ihtiyac meselesidir. Ayni senin yasam sonrasina inanip,aklini tatmin ettigin gibi. Ben bilimsel olarak olumun ne oldugunu bildigimden ve algiladigimdan, boyle bir akil tatminine ihtiyac duymuyorum.

Ayrica beni yazistigim kisinin yasi degil; dile getirdigi dusunceler ilgilendirir. Zaten yasinin gencligi ilerledikce yasam ona cogu seyi ogretecektir, acele etmeye gerek yok. Yalniz bu yasami yasayabilirse, ama hayal ve inanc dunyasinda ise, zaten yasami yoktur. Sadece yasatilmasi vardir ve olum onun icin yasamdan daha onemli ve o konudaki inanc daha tatminkardir.

Hersey zaman, algi,bilgi ve kisinin kendi kendini gelistirme sureci ve cabasidir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Ben "varliktan yola cikmiyorum" diyorum, sen bana "madde" diyorsun. Senin ufkun metafizigin yani varligin ideolojileri ile sinirli. Ben ise gozlemden bilgiden bahsediyorum. Ayrica gozlem veren fenomenin ne oldugu konusu da varlik olarak bilimsel degil, ideolojik ve inancsaldir.

Ortada tek bir yasam vardir, dogum insiyatif disi, olum ise olen olarak yasanamaz. O yuzden de sadece yasam ve bunu bilincli ve farkinda olarak yasayabilmek ve baskasina yasatmamak onemlidir.

Ama sen illada aklin hayalci ve inancli dunyasinda yasamak istiyorsan, yasa. Ama unutmaki yasanan olgu yasamdir ve bu da bilim ve gozlemdir. Gerisi aklin kendi kendini inandirip tatmin etmesidir. Bu da ihtiyac meselesidir. Ayni senin yasam sonrasina inanip,aklini tatmin ettigin gibi. Ben bilimsel olarak olumun ne oldugunu bildigimden ve algiladigimdan, boyle bir akil tatminine ihtiyac duymuyorum.

Ayrica beni yazistigim kisinin yasi degil; dile getirdigi dusunceler ilgilendirir. Zaten yasinin gencligi ilerledikce yasam ona cogu seyi ogretecektir, acele etmeye gerek yok. Yalniz bu yasami yasayabilirse, ama hayal ve inanc dunyasinda ise, zaten yasami yoktur. Sadece yasatilmasi vardir ve olum onun icin yasamdan daha onemli ve o konudaki inanc daha tatminkardir.

Hersey zaman, algi,bilgi ve kisinin kendi kendini gelistirme sureci ve cabasidir.

bu aklın tatmini ile açıklanamaz üstadım yaaa:) işyerindede hep bilg. başındayım gözlerim ağrıdı üstadım..şimdilik kaçıyorum..günaydın,iyi günler ,iyi geceler:) anlaşamıyoruz ama olsun felsefe böle bişi:) by by
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bu aklın tatmini ile açıklanamaz üstadım yaaa:) işyerindede hep bilg. başındayım gözlerim ağrıdı üstadım..şimdilik kaçıyorum..günaydın,iyi günler ,iyi geceler:) anlaşamıyoruz ama olsun felsefe böle bişi:) by by

Tamam, sen bir dahaki sefere, aklin tatmini ile degilde, ne ile istiyorsan onun ile aciklarsin, bakariz. Senin daha bu yasta gozlerin agriyorsa, bizlerin kor olmasi gerekir. Bosuna dememisler, yeni nesil eski nesilden daha "curuk/dayaniksiz" diye! :)

Onemli olan bilgi alis verisidir. Anlasip anlasmamak farkli bir konudur.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Tamam, sen bir dahaki sefere, aklin tatmini ile degilde, ne ile istiyorsan onun ile aciklarsin, bakariz. Senin daha bu yasta gozlerin agriyorsa, bizlerin kor olmasi gerekir. Bosuna dememisler, yeni nesil eski nesilden daha "curuk/dayaniksiz" diye! :)

Onemli olan bilgi alis verisidir. Anlasip anlasmamak farkli bir konudur.

....Ben ise gozlemden bilgiden bahsediyorum....yanıtlarınıza karşı sorularım var:) direkt cevap istiyorum... gözlem ve bilgi ile gözleme dayalı bilgiyi mi ? kasdediyorsunuz.... dün dediğim gibi galaksisi dışına çıkamayan insanın kısıtlı gözlemi ile genel bir karar verebilmesi örnegin insan dışı insanlık dışı bir güç yok ...soyut düşünebilen başka bişi yok iddiası nasıl mümkün?oluyor? gözlemleyemediğimiz yada bilgiyle ulaşamadığımız herşeyi yok kabul etmek bilimsel mi? inanç mı?



.....Ama sen illada aklin hayalci ve inancli dunyasinda yasamak istiyorsan, yasa. Ama unutmaki yasanan olgu yasamdir ve bu da bilim ve gozlemdir. Gerisi aklin kendi kendini inandirip tatmin etmesidir. Bu da ihtiyac meselesidir. Ayni senin yasam sonrasina inanip,aklini tatmin ettigin gibi. Ben bilimsel olarak olumun ne oldugunu bildigimden ve algiladigimdan, boyle bir akil tatminine ihtiyac duymuyorum...... bu karara hangi gözlem ve bilgiyle vardınız?

üstadım bu kez net cevaplar istiyorum ..sorularım gayet net..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
....Ben ise gozlemden bilgiden bahsediyorum....yanıtlarınıza karşı sorularım var:) direkt cevap istiyorum... gözlem ve bilgi ile gözleme dayalı bilgiyi mi ? kasdediyorsunuz.... dün dediğim gibi galaksisi dışına çıkamayan insanın kısıtlı gözlemi ile genel bir karar verebilmesi örnegin insan dışı insanlık dışı bir güç yok ...soyut düşünebilen başka bişi yok iddiası nasıl mümkün?oluyor? gözlemleyemediğimiz yada bilgiyle ulaşamadığımız herşeyi yok kabul etmek bilimsel mi? inanç mı?

Gozleme dayali bilgi, teorik ve bilimsel; akila dayali bilgi ideolojik ve inasncsaldir. Her turlu bilgidir,yani insanoglu algisinin dile gelisidir, bilgi. Insandisi ve insanlikdisi belirtici ve belirleyici faktor olarak bir guc yok. Bu bir gozlemdir ve varsa aksini ispat et. Yani insanoglu disinda kalan baska bir gucun numenal yetisi odugunu goster. Yalniz burda bir sorun var, gosterecek olan sen de insanoglusun. O yuzden bu gucun kendi gostermesi lazim. Tabi bizlerle dialog kurarak.

Hayvanlarin da numenal yetisi evrimsel olarak tabi ki gelismistir, ama; epistemolojik olarak su an dunyamizda belirleyici ve belirtici faktor insanogludur ve alternatifsizdir.

Bilim hic bir seyi ne yok kabul eder, ne de var olarak kesinlestirir. Bilim bilimsel olarak algilar gozlemler, teorisini ortaya atar, test eder olgu haline getirir ve evrensel onay kazandirir ve de baska bir gozlem ile bu olgunun yanlislanabilecegini baki kilar.

Bilim metafizik gibi varliktan degil; gozleminden yola cikar,o yuzden bilimsel olarak bilimde mutlak, kesinlik, sabit olmaz. Sadece olgular olur ve bu olgular yanlislanabilirligi baki olan teorilere dayanir.

Senin dile getirdiklerinden algiladigim o oldu. Cunku sen insandisi baska bir numenal yeti sahibi bir guc ariyorsun ve bilimsellik yerine inancsalligi, gozlem yerine de akli tercih ediyorsun. Yalnis mi algilamisim?
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Gozleme dayali bilgi, teorik ve bilimsel; akila dayali bilgi ideolojik ve inasncsaldir. Her turlu bilgidir,yani insanoglu algisinin dile gelisidir, bilgi. Insandisi ve insanlikdisi belirtici ve belirleyici faktor olarak bir guc yok. Bu bir gozlemdir ve varsa aksini ispat et. Yani insanoglu disinda kalan baska bir gucun numenal yetisi odugunu goster. Yalniz burda bir sorun var, gosterecek olan sen de insanoglusun. O yuzden bu gucun kendi gostermesi lazim. Tabi bizlerle dialog kurarak.

Hayvanlarin da numenal yetisi evrimsel olarak tabi ki gelismistir, ama; epistemolojik olarak su an dunyamizda belirleyici ve belirtici faktor insanogludur ve alternatifsizdir.

Bilim hic bir seyi ne yok kabul eder, ne de var olarak kesinlestirir. Bilim bilimsel olarak algilar gozlemler, teorisini ortaya atar, test eder olgu haline getirir ve evrensel onay kazandirir ve de baska bir gozlem ile bu olgunun yanlislanabilecegini baki kilar.

Bilim metafizik gibi varliktan degil; gozleminden yola cikar,o yuzden bilimsel olarak bilimde mutlak, kesinlik, sabit olmaz. Sadece olgular olur ve bu olgular yanlislanabilirligi baki olan teorilere dayanir.

Senin dile getirdiklerinden algiladigim o oldu. Cunku sen insandisi baska bir numenal yeti sahibi bir guc ariyorsun ve bilimsellik yerine inancsalligi, gozlem yerine de akli tercih ediyorsun. Yalnis mi algilamisim?

üstad gençken güreşçi miydin? kaçak güreşçi:)) nokta olma virgül ol diyorsunuz ama kendiniz 2.ci soruma cevap vermeyerek noktalamış olduğunuz kişisel kararınızı sorgulayamıyorsunuz:)

ben düşünce sistemimi bilimle ,gözlemle yada herhangi bir metod yada felsefe ile sınırlamam asıl serbest düşünür benim:) yanlışa düşmekten korkmam hata yapmaktan korkmam çünkü yanlışımı düzeltebilecek yapıya sahibim kısaca kapalı değilim her fikre korkusuzca açığım :)

İnsan nereden gelmişse oraya dönecektir...bu mutlak olan tek felsefi bilgidir bana göre...Irvin Yalomun güneşe bakmak ölümle yüzleşmek adlı kitabını okumuş yarısından sonra zırvaladığına karar verip okumayı bırakmıştım..ölüm psikolojisi/korkusu üzerine yoğunlaşmış bir psikoterapist kitaptada bu terapileri anlatmış.. kısaca Dinlerin kaynağını insan korkuları istekleri hayalleri v.b ise bunca ölüm sonrası hayat yoktur doğaüstü güç yoktur biz rasgele saçılmış canlarız falam filam diyenlerin durumu nedir? bunlarda aynı insan soyundan gelmiyorlar mı? nese konuyu gene dağğıttım son sorunuza geçeyim..

...Cunku sen insandisi baska bir numenal yeti sahibi bir guc ariyorsun ve bilimsellik yerine inancsalligi, gozlem yerine de akli tercih ediyorsun. Yalnis mi algilamisim?.... bilimsellik ve gözlem bana göre yeterli değil bunlara sabitlenemem..Hz.Mevlananın dediği gibi Suretperest olamam..

bende sizin kasdettiniz biçimde varlıktan yola çıkmıyorum..ben sadece kendi varlığımdan yola çıkıyorum..kendi suretimden değil yani özümden yola çıkıyorum..sırra en iyi burdan gidebiliriz diye düşünüyorum.. okyanusun kenarında durup akıl yürüten adamla, çakıl taşı bulup olgulaştıran yada kenara vuran köpüğü rüzgarı güneşi v.b gözlemleyen adam arasında çok fark olduğunu düşünmüyorum..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
üstad gençken güreşçi miydin? kaçak güreşçi:)) nokta olma virgül ol diyorsunuz ama kendiniz 2.ci soruma cevap vermeyerek noktalamış olduğunuz kişisel kararınızı sorgulayamıyorsunuz:)

ben düşünce sistemimi bilimle ,gözlemle yada herhangi bir metod yada felsefe ile sınırlamam asıl serbest düşünür benim:) yanlışa düşmekten korkmam hata yapmaktan korkmam çünkü yanlışımı düzeltebilecek yapıya sahibim kısaca kapalı değilim her fikre korkusuzca açığım :)

İnsan nereden gelmişse oraya dönecektir...bu mutlak olan tek felsefi bilgidir bana göre...Irvin Yalomun güneşe bakmak ölümle yüzleşmek adlı kitabını okumuş yarısından sonra zırvaladığına karar verip okumayı bırakmıştım..ölüm psikolojisi/korkusu üzerine yoğunlaşmış bir psikoterapist kitaptada bu terapileri anlatmış.. kısaca Dinlerin kaynağını insan korkuları istekleri hayalleri v.b ise bunca ölüm sonrası hayat yoktur doğaüstü güç yoktur biz rasgele saçılmış canlarız falam filam diyenlerin durumu nedir? bunlarda aynı insan soyundan gelmiyorlar mı? nese konuyu gene dağğıttım son sorunuza geçeyim..

...Cunku sen insandisi baska bir numenal yeti sahibi bir guc ariyorsun ve bilimsellik yerine inancsalligi, gozlem yerine de akli tercih ediyorsun. Yalnis mi algilamisim?.... bilimsellik ve gözlem bana göre yeterli değil bunlara sabitlenemem..Hz.Mevlananın dediği gibi Suretperest olamam..

bende sizin kasdettiniz biçimde varlıktan yola çıkmıyorum..ben sadece kendi varlığımdan yola çıkıyorum..kendi suretimden değil yani özümden yola çıkıyorum..sırra en iyi burdan gidebiliriz diye düşünüyorum.. okyanusun kenarında durup akıl yürüten adamla, çakıl taşı bulup olgulaştıran yada kenara vuran köpüğü rüzgarı güneşi v.b gözlemleyen adam arasında çok fark olduğunu düşünmüyorum..

Hangi soruymus o?, ben verdigimi dusunuyorum. Eger sen yanit vermedigimi dusunuyorsan, soruyu gene sor ve verdigim yanitin sana gore yetersizligini dile getir.

Dusunce sistemini kimse sinirlamiyor ki, sadece aklin sinirlarini inancsal ideolojik ve dogrusal olarak gosteriyor. Iste o yuzden de aklin sinirlarini asabilme adina, gozlemin sinirsizligini ve ozgurlugunu bilim oneriyor, bilimsel olarak. Akil sinirlayandir. Dusunce ise aklin sorgulayicisidir. Bilim olum sonrasi hayat yoktur demiyor ki, olen mustakil var olan varligin mustakilliginin ortadan kalktigini soyluyor. Buradaki rastgelenin anlami tesaduf degildir ve secim de degildir, dogal secilimdir.

Sana soyle bir ornek vereyim. Bir bardak suyu al ve yere dok. O suyun zaman ile kapladigi alan, ne suyun secimidir, ne de bir akilli tasarimdir. Sadece bu olaya karisan her bir faktorun sarta zamana ve yere gore olusturdugu bir dogal secilimdir.

Istersen evrim ile akilli tasarim farkini ayrica yazisabiliriz. Zaten her turlu farkli akil kullanimi ve fikir ortaya atimi sadece insanoglundan geliyor. Her biri de kendi inandigi dogrusunca bir aciklama getiriyor. Onemli olan aciklamanin bilimselligidir. Senin ve de insanoglunun ozu nedir? Oz nasil ortaya konur?

Hersey arasinda az cok fark vardir. O verdigin adamlarin ne uzerine gozlem yaptigina ve aklin gozlemin onune gecip gecmemesine, yani bilimselligin disina cikip cikmamasina baglidir.

Bilim kisileri de akil yurutup, inanc ve ideoloji sahibi olabilirler ve oyledirler. Onemli olan bu kisisel akil, inanc ve ideolojilerini bilimsel calismalarinabulastirmamaktir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Hangi soruymus o?, ben verdigimi dusunuyorum. Eger sen yanit vermedigimi dusunuyorsan, soruyu gene sor ve verdigim yanitin sana gore yetersizligini dile getir.

Dusunce sistemini kimse sinirlamiyor ki, sadece aklin sinirlarini inancsal ideolojik ve dogrusal olarak gosteriyor. Iste o yuzden de aklin sinirlarini asabilme adina, gozlemin sinirsizligini ve ozgurlugunu bilim oneriyor, bilimsel olarak. Akil sinirlayandir. Dusunce ise aklin sorgulayicisidir. Bilim olum sonrasi hayat yoktur demiyor ki, olen mustakil var olan varligin mustakilliginin ortadan kalktigini soyluyor. Buradaki rastgelenin anlami tesaduf degildir ve secim de degildir, dogal secilimdir.

Sana soyle bir ornek vereyim. Bir bardak suyu al ve yere dok. O suyun zaman ile kapladigi alan, ne suyun secimidir, ne de bir akilli tasarimdir. Sadece bu olaya karisan her bir faktorun sarta zamana ve yere gore olusturdugu bir dogal secilimdir.

Istersen evrim ile akilli tasarim farkini ayrica yazisabiliriz. Zaten her turlu farkli akil kullanimi ve fikir ortaya atimi sadece insanoglundan geliyor. Her biri de kendi inandigi dogrusunca bir aciklama getiriyor. Onemli olan aciklamanin bilimselligidir. Senin ve de insanoglunun ozu nedir? Oz nasil ortaya konur?

Hersey arasinda az cok fark vardir. O verdigin adamlarin ne uzerine gozlem yaptigina ve aklin gozlemin onune gecip gecmemesine, yani bilimselligin disina cikip cikmamasina baglidir.

Bilim kisileri de akil yurutup, inanc ve ideoloji sahibi olabilirler ve oyledirler. Onemli olan bu kisisel akil, inanc ve ideolojilerini bilimsel calismalarinabulastirmamaktir.

.Ama sen illada aklin hayalci ve inancli dunyasinda yasamak istiyorsan, yasa. Ama unutmaki yasanan olgu yasamdir ve bu da bilim ve gozlemdir. Gerisi aklin kendi kendini inandirip tatmin etmesidir. Bu da ihtiyac meselesidir. Ayni senin yasam sonrasina inanip,aklini tatmin ettigin gibi. Ben bilimsel olarak olumun ne oldugunu bildigimden ve algiladigimdan, boyle bir akil tatminine ihtiyac duymuyorum...... bu karara hangi gözlem ve bilgiyle vardınız????? işte bu soru:)


Öz konusunda şöyle açıklamaya çalışayım üstad;
akıldan başlayım; Bu gezegende eksiksiz bir seçim özgürlüğü ile bulunuyoruz ... Biz izin vermezsek; hiçbir kişi, yer, ya da şey bizim için düşünemez.. . yani Akıllarımızda, eksiksiz bir özgürlük var.. Düşünmeyi ve inanmayı seçtiğimiz şey, içinde bulunduğumuz durumu biz farkında olmadan yada olarak değiştirebilir kısaca insan kendi gerçekliğini yaratabilir.. insan isterse duygularınıda içgüdülerinide,vicdanınıda her ne varsa kontrol altına alabilir..iyi kötü kavramlarına yer değiştirte bilir..isterse bir seri katilde olabilir ,hayat kurtaran şifa veren bir doktorda.. bunların hangisinin iyi yada kötü olduğunuda kendi belirleye bilir kısaca seçim bizim....yani özümüzüde bir sınıra kadar kendimiz belirleyebiliriz..insan yapılandırması olanla yapılandırılamacayak olan yada yapılandırılsa bile temeli tutmayıp yıkılacak olan arasındaki farktır öz bana göre..

şimdi biz ya yaratıldık,ya başka evrenden geldik,ya hep burda olan bir canlıdan evrimleşip oluştuk v.b..bunları kesinleştremiyoruz ama her ne olursa olsun varız..öyleyse nasıl ve neden varız? sorusunun cevabıda bizde kendimizde gizli olabilir..yani bizi oluşturan şey neyse bize kendinden birşeyler katmış olmalı..işte bizi oluşturan şeyi öncelikle kendimizde aramamız bence oldukça mantıklı yolardan biri...

mesela neden sosyal bir yaratığız..tamam biyolojik olarak bir adada tek başımızada var olabiliriz ama biyolojik olarak çok uzun süre bakıma muhtacız ve psikolojik olarakta sosyallie mahkumuz gibi.. gene mesala akıldan başka neden başka bir numaramız yok? mesala evrimleştiysek eğer o canlıda bakıma uzun süre muhtaç mıydı? neden bize akıl haricinde avlanma yada doğada yaşama yetenekleri bırakmadı? insan doğaya göre aklını çıkarınca fiziksel olarak çok zayıf...o zaman biz naif bir kuzudan mı evrimleştik:) ehehe.. aha bi soru daha örnegin cinsellik..doğaya göre açıklanırsa çoğalmamız için var demi kısaca..peki ozaman neden bu kadar güçlü? insanı her yoldan ayıracak akılnı uyuşturacak yada yeryüzünde bozguna sebeb olacak kadar neden güçlü? evrim bana bunun hesabını versin? doğa bu hesabı yapamadı mı?neden gereksiz ce aşırı arzu yükledi? daha birsürü örnek verebilirim ama kısaca öz hakkında ana fikir bu üstadım.. arada evrimede saydırdım işte:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
.Ama sen illada aklin hayalci ve inancli dunyasinda yasamak istiyorsan, yasa. Ama unutmaki yasanan olgu yasamdir ve bu da bilim ve gozlemdir. Gerisi aklin kendi kendini inandirip tatmin etmesidir. Bu da ihtiyac meselesidir. Ayni senin yasam sonrasina inanip,aklini tatmin ettigin gibi. Ben bilimsel olarak olumun ne oldugunu bildigimden ve algiladigimdan, boyle bir akil tatminine ihtiyac duymuyorum...... bu karara hangi gözlem ve bilgiyle vardınız????? işte bu soru:)

Bak burda yanitlamisim.

Senin dile getirdiklerinden algiladigim o oldu. Cunku sen insandisi baska bir numenal yeti sahibi bir guc ariyorsun ve bilimsellik yerine inancsalligi, gozlem yerine de akli tercih ediyorsun. Yalnis mi algilamisim?-mesaj 13


Öz konusunda şöyle açıklamaya çalışayım üstad;
akıldan başlayım; Bu gezegende eksiksiz bir seçim özgürlüğü ile bulunuyoruz ... Biz izin vermezsek; hiçbir kişi, yer, ya da şey bizim için düşünemez.. . yani Akıllarımızda, eksiksiz bir özgürlük var.. Düşünmeyi ve inanmayı seçtiğimiz şey, içinde bulunduğumuz durumu biz farkında olmadan yada olarak değiştirebilir kısaca insan kendi gerçekliğini yaratabilir.. insan isterse duygularınıda içgüdülerinide,vicdanınıda her ne varsa kontrol altına alabilir..iyi kötü kavramlarına yer değiştirte bilir..isterse bir seri katilde olabilir ,hayat kurtaran şifa veren bir doktorda.. bunların hangisinin iyi yada kötü olduğunuda kendi belirleye bilir kısaca seçim bizim....yani özümüzüde bir sınıra kadar kendimiz belirleyebiliriz..insan yapılandırması olanla yapılandırılamacayak olan yada yapılandırılsa bile temeli tutmayıp yıkılacak olan arasındaki farktır öz bana göre..

Koyulastirdigim yer, hem kesinlik iceriyor hem de evrim olarak insanogluna en yakin canlilar mesela maymunlar ve baska canli turlerinin de numenal yetisi var. Oyuzden "bizim izin vermemiz" gibi bir algi soz konusu degil. Bizim disimizda olan ve bize yansiyan ve gozlem veren hersey bizim irademizden bagimsiz, biiz sadece bunun ne oldugunun inancsal/bilimsel belirleyici ve belirtici faktorunun ortaya koyaniyiz. Ortaya konan bize ait, ama ne ortaya koyan olarak biz, ne de ortaya konulan olarak biz dahil algiladigimiz ortaya konanin disinda. Burada ortaya konan bir bagdir ve ortaya koyan ile ortaya koyulan arasindakidir ve bag da ortaya koyumdur.

mesela neden sosyal bir yaratığız..tamam biyolojik olarak bir adada tek başımızada var olabiliriz ama biyolojik olarak çok uzun süre bakıma muhtacız ve psikolojik olarakta sosyallie mahkumuz gibi.. gene mesala akıldan başka neden başka bir numaramız yok? mesala evrimleştiysek eğer o canlıda bakıma uzun süre muhtaç mıydı? neden bize akıl haricinde avlanma yada doğada yaşama yetenekleri bırakmadı? insan doğaya göre aklını çıkarınca fiziksel olarak çok zayıf...o zaman biz naif bir kuzudan mı evrimleştik:) ehehe.. aha bi soru daha örnegin cinsellik..doğaya göre açıklanırsa çoğalmamız için var demi kısaca..peki ozaman neden bu kadar güçlü? insanı her yoldan ayıracak akılnı uyuşturacak yada yeryüzünde bozguna sebeb olacak kadar neden güçlü? evrim bana bunun hesabını versin? doğa bu hesabı yapamadı mı?neden gereksiz ce aşırı arzu yükledi? daha birsürü örnek verebilirim ama kısaca öz hakkında ana fikir bu üstadım.. arada evrimede saydırdım işte:)

Butun bu sordugun sorularin,epistemolojik olarak su an bir tek gecerliligi vardir, o da bu sorulari soraninda cevapliyacak olaninda, biz insanoglu turu oldugudur.

Bunun disinda bu soruyu sormus olan insanoglu, kendince ya bilimsel/ gozlemsel/bilissel/olgusal; ya da inancsal/ideolojik/akilsal/dogrusal yanitlar vermistir ve vermektedir. Bu yanitlardan bilimsel olan evrensel onay almis olarak gecerliligini yanlislanana kadar koruyacak, inancsal olan da her temelde farkli inanclar arasi bir kisir dongu tartismasina sahne olacaktir.

Ama eger soruyu soran insanogluysa ve kendi yerine kendi disi baska bir guc ve/veya fenomenden yanit bekliyorsa, iste bilimsel olmayan ve sonucta tanrilastirmaya kadar uzanan budur.

Cunku sorulan her sorunun cevabini yine ve sadece insanoglu verir. Cunku soran da, yanitlayan da odur. Eger insanoglu disi baska bir cevap mercii ararsan, iste o akilciligin teleolojik baska bir guce ve fenomene yukledigi tasarim, program v.s. olur ve insanoglu oznel ve ozelligine sahiptir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Bak burda yanitlamisim.

Senin dile getirdiklerinden algiladigim o oldu. Cunku sen insandisi baska bir numenal yeti sahibi bir guc ariyorsun ve bilimsellik yerine inancsalligi, gozlem yerine de akli tercih ediyorsun. Yalnis mi algilamisim?-mesaj 13

yani sizinde bazı hatta belkide çoğu:) görüşlerinizin/kararlarınızın/kanıtlarınızın bilimsellik temelinde olmadığını sölemeye çalışıyodum üstadım.. akıl yürütmeden, kanı geliştirmeden olmuyor işte:) sevgiler saygılar
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
yani sizinde bazı hatta belkide çoğu:) görüşlerinizin/kararlarınızın/kanıtlarınızın bilimsellik temelinde olmadığını sölemeye çalışıyodum üstadım.. akıl yürütmeden, kanı geliştirmeden olmuyor işte:) sevgiler saygılar

Mesela bir iki ornek ver ve onun uzerine konusalim. Boylece bilimsellik ile inancsal/ideolojik dogrusallik farki daha net acikliga kavusabilir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Mesela bir iki ornek ver ve onun uzerine konusalim. Boylece bilimsellik ile inancsal/ideolojik dogrusallik farki daha net acikliga kavusabilir.

O zaman en temel savlarınızı sorguluyorum;

Kısaca ‘’doğal zihniyet’’ olarak devamlı vurguladığınız ‘’zihniyet kavramı’’ bilimsel bir olgu mudur? Bunu hangi bilim dalı ,araştırma, yada hangi bilim adamı ispatlamıştır?

Gene bir temel savınız olan; soranda cevaplayanda ortaya koyanda insan türü ve biridir..pekiii; bir dna’nın hücrenin,atomum,galaksinin, kısaca bilimsel olarak insan oğlunca ortaya konmuş bir sistem, bir bütün, bir işleyiş varoluş v.b bunu ortaya koyan insanoğlu olsada..dile getiren insan oğlu olsana…bu sitemin varlığı ,işleyisi vs..dilsiz bir ortaya konum? Değimlidir? İlla söylenmesi insanlarca bulunup yapılandırılması mı gerekiyor.. biz ortaya koymasaydık yok mu olacaklardı? bu sessiz bir ortaya konum değil midir? Bu iki ortaya konumu bu şekilde ayrıştırmak ve diğerini kabul etmemek bilimsel midir? bilimselse hani nerdee:))

ya üstad; dedinizi yaptım bildim ama inanmadımm:) ehehehe:) evet cevap bekliyorum doğrudan cevaplar istiyorum ...böle dememe gıcık oluyosunuz demi:) ama direkt cevaplama daha eğlenceli be üstad:) bu kapitalistler ve hayat zaten yoruyor beni bide sen yorma be üstad:)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst