Men dakka dukka..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde lütfiakarçay tarafından oluşturulan Men dakka dukka.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 837 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Men dakka dukka..
Konbuyu başlatan lütfiakarçay
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan X

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Men dakka dukka..

“Çalma kapımı çalarlar kapını..” deyiminin arapça karşılığı..

Yunanistan ekonomik iflasını verdi..

Portekiz,İspanya,İtalya gibi ülkeler sırada bekliyorlar..

Ortak Pazar,tek senato,tek ordu,tek para vs..diyerek ABD’nin “Avrupa modeli”

olma hayaliyle yola çıkan AB’nin 1959’da Roma’da başlayan rüyası

Atina-Olimpos dağının eteklerinde sona erdi..

Olimpos’un çocukları derin bir rüyadan kırık hayallerle uyandılar..

Orta Çağ’da sürdürdükleri dini-ekonomik kaynaklı “Yüz yıl savaşları”nın şimdi

ufaktan ayak sesleri duyulmaya başlandı..

her zaman “derinlikli dış politika-emperyal siyaset”in bayraktarı İngiltere’nin

yan çizerek teğet geçtiği,ABD ile birlikte güttüğü “emperyal dünya politikası”nı

AB çıkarlarına tercih ettiği bir oluşumun sadece Almanya Merkez Bankası’nın

ekonomik güç ve desteği ile ayakta kalması uzak bir olasılıktı..

Almanya üretecek,Alman Merkez Bankası pazarlayacak ama âtıl ekonomik

yapılar İspanya,İtalyaiPortekiz,Yunanistan,Bulgaristan,Romanya gibi ülkeler bundan

nemalanarak ayakta duracak..

Almanya ve Alman halkı haklı olarak isyanda..

Biz çalışıyoruz,

Biz üretiyoruz ama onların ataletinin cezasını da biz ödüyoruz,diyorlar..

Fransa kendi kapısının çalınmasından korkuyor..

Baltık ülkeleri(Norveç dışarıda kaldı) sahip oldukları ekonomik refahı kaybetmekten

ve aynı ekonomik sarmalın kendilerine bulaşmasından korkuyorlar ve AB için

yeniden referanduma gitmek istiyorlar..

Avrupa ve Dünya finans merkezi İsviçre’nin kendi ayrıcalığını koruma reaksiyonu..

AB’yi tehdit eden ve gün geçtikçe ivme kazanan “ırkçılık” ve ırkçı partilerin

ayak sesleri,iktidara yürüyüşleri..

Yeni Hitler yeni Mussoliniler’in Avrupa politikasını esir almaları..

Asırlarca süren “Yüz yıl Savaşları”nın yeniden hortlama korku ve endişesi..

AB için tehdit olarak hep politik-ekonomik gelişmeler ve veriler ele alınıyor,öne

sürülüyor..Ama geçenlerde Papa Francis’in “eşcinseller” için tanınan evlenme

izinlerinden sonra söylemiş olduğu;

“Bu sapma ileride tüm Avrupa ve Dünya insanlığını yok oluşa sürükleyecek bir

toplumsal virüstür!” sözleri AB için örtülü tehlikenin ilk sinyalleriydi..

Ekonomik ve siyasal sorunlar AB’ni tehdit eden “Dış Yüz” ..

AB’nin bugünlere gelmesine yol açan ama çok geç fark ettikleri ise “İç Çürüme”

oldu..

Nüfus artışının durması,yaşlı nüfus artarken genç nüfusun azalması,evlilik kurumunun

sona ermesi ve insanların evlenme ve çocuk sahibi olmayı;

kısaca “aile kurumu”nu lüks ve gereksiz görmesi..

Asıl korkutan gelişme ise özellikle 1960’lardan sonra başlayan Türkiyeli göçmenlerin

Avrupa’nın beklentilerinin aksine “asimile” olmayıp sadece “entegrasyon” düzeyinde

kalmaları ve kendi İslami Kimlikleri’ni atalarının Viyana önlerinde bıraktıkları yerden

Avrupa’nın göbeğinde devam ettirmeleri..

Dernekleşme,cami ve mescit açılımları,toplantılar ve organizasyonlar derken daha

Önce Avrupa’ya gelmiş ama “asimilasyon” politikası sayesinde kimliklerini kaybetmiş

diğer farklı etnik kökendeki müslümanlara da örnek olmaları..

Avrupa’nın önce Viyana Kuşatması sonra ise Balkan Savaşları ile topraklarından

kovduklarını düşündükleri Müslümanları yıllar geçtikçe kucaklarında bulmaları..

Artan Müslüman nüfus,

Çoğalan camiler ve mescitler,

Kapanan kiliseler,

Azalan beyaz Avrupalı nüfus,

Çöken inanç sistemleri,

Her gün boy gösteren cinsel sapmalar..

Bunu fark eden beyaz Avrupalıların atalarından kalma “genetikleri”nin ortaya çıkması

ve hortlayan “ırkçılık”..

Yeni Hitler ve Mussolini tehlikeleri..

Yeni iç savaşlar ya da etnik çatışmalar..

Orta çağ karanlık Avrupası’na dönüş sinyalleri..

Bugün AB’nin çatırdaması ve dağılma eşiğine gelmesinin,

ekonomik ve siyasal sorunların artmasının perde arkasında yıllardır teşvik ettikleri

sözde bireysel ve toplumsal sapmaların acı meyvelerini vermesi..

Kapılarını çalmaya başlaması..

Charlie Hebdo olayının perde arkasında yükselen Avrupa İslamı’na karşı

yürütülen “gizli savaş”ın açık emareleri vardı,gören gözler için tabii..

Ne dedik?

Men dakka dukka..

Çalma kapımı çalarlar kapını..

Şimdi kapılarını çok şiddetli çalıyorlar..

Çalanlar ise KENDİ ADAMLARI..

Vesselam..
 
Son düzenleme:

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Harika yazı. Anlayana.

Yüreğinize sağlık efendim.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
N.Hoca bir gun oturdugu dali kesiyormus.

Ordan gecen biri bunu gormus ve "Hoca ne yapiuyorsun, duseceksin!" demis.

Nihayetinde de hoca kestigi dalla birlikte yere dusmus.

Sonrada adamin arkasindan kosup "sen benim dusecegimi bildin, ne zaman olecegimi de bilirsin" demis.

Geneladi ile bilinen capitalist system ve onun emperyalizmi; bir an gelir kendi kendini de somurmeye baslar.

Cunku capitalist adli system, kendi bunyesinde celiski tasir.

Burda bir atasozu kullanalim.

"Hep bana hep bana, hic yok sana"

Sonucta emperyalizmin hiyerarsisi kendi ekonomik politik ve diplomatic gucu temelinde pastadan pay alir.

Eger aldigi pastapayi kendine yetmezse, payin kalanini kendi toplumundan cikarir. Yani ic somuruye geri doner.

Bu ayni hic gelmek istemeyen bir darbenin kendisini gelme zorunda hissetmesi gibidir.

Aslinda kapitalizmin ic somuruden, dis somurulu emperyalizme yukselisi ve tekrar ic somuruye yonelisini ve somurusunu icte ve dista devam ettirebilmek Adina, ortaya neler attigini ne kanlar doktugunu nesavas katliamlari isledigini ve bugunde isleyebilmek Adina, nasil bir algi operasyonu uyguladigini cok iyi takip etmek gerekir.

Sonucta 19. yuzyilda dini ikinci plana iten irkcilik ve milliyetcilik ile baslayan sosyal darwinizm sureci; 1. ve 2. dunya savaslari ile devam etmis ve hemen ardindan da ic ve dis terorizmi yaratmistir.

Artik ileri gidecek bir yolu yoktur.

Mikroayrimcilik temelinde ayirdiklarini besleyerek biri biri ile savastirmak ve ikisinden de parseyi toplamak, Bunu da ya gelismemis ulkeleri biatci cemaatler yaparak, ya da gelismis ulkeleri bireyci robotlar yaparak iktidarini surdurmekte ve her turlu insanligi insanlik degerlerini bilimi teknigi de bu somurusunun devamina alet etmektedir.

Bugun somuru hak ve ozgurlugu temelindeki liberalism diktatorlugu de artik ic yuzunu gostermistir.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Eline koluna saglik, durumu cok guzel analiz etmissiniz, tebrik ediyorum.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst