Kuran'da Insanliga, Bilime, Evrensellige, Cagdaslasmaya Yonelik Bir Ayet Var mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Din Bilimleri kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Kuran'da Insanliga, Bilime, Evrensellige, Cagdaslasmaya Yonelik Bir Ayet Var mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,802 kez görüntülenmiş, 68 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Din Bilimleri
Konu Başlığı Kuran'da Insanliga, Bilime, Evrensellige, Cagdaslasmaya Yonelik Bir Ayet Var mi?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bilim degil, ilim.

Ilahi temelli her turlu felsefe inanis ideoloji;ilimdir; bilim degil.
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Bilim degil, ilim.

Ilahi temelli her turlu felsefe inanis ideoloji;ilimdir; bilim degil.



Öncelikle baştan beri okudum tartışmaları..

Yalnız gözlemlediğim en önemli husus evrensel-insan arkadaşımızın bu mesajında olduğu gibi

kavramların yanlış kullanımı ve oturtulamaması..

Vahim bazı hatalar var..

Bir şey ya bilimdir,

ya felsefedir,

ya da dindir..

Felsefe var olanı düşünür..

Bilim var olanı inceler..

Din ise var olanı iyi veya kötü olarak niteler..

Önce Din,ilim(bilim) değildir..

Din,inanıştır..

Ya kabul eder(iman) ya da red edersiniz(inkar)..

İnsanların inanışları onların dokunulmazlarıdır,masumlarıdır..

Semavi dinler(İslamiyet,Hıristiyanlık,Musevilik) vahye dayalıdır..

Semavi olmayan dinler(Budizm,Hinduizm,Taoizm vs..) ise insanların ahlaki öğretilerinden

yola çıkarak daha sonra "sistematize" edilmiş ve dine,inanışa dönüşmüştür..

Upanişadlar,Buda,Brahmanlar gibi..

İlim,arapça kökenli bir kelimedir..

Doğruluğu ispatlanmış ve tartışma götürmeyen "Salt Bilgi" demektir..

Türkçe'miz bu konuda yetersiz olduğundan ancak "bilim" ile bunu dengeleyebilmiştir..

İdeoloji ise bir konu hakkında serdedilen düşüncelerin "sentez-analiz" yoluyla sistematize

edilmiş "fikirler yumağı"dır..

Bilim,insanlığın ortak değeridir..Kuralları kesindir ve değişmez..

İdeolojiler ise eleştiriye açık,kabul veya red edilebilen,üzerinde istenildiği zaman "fikri

operasyonlar" yapılabilen düşünce sistemleridir..

Kapitalizm,komünizm,sosyalizm,marksizm,pozitivizm vs.. gibi..

İdeolojileri "felsefe" içinde de düşünebilirsiniz..

Din,insanların vicdani melekeleri ile kabul ettikleri "metafizik değer"dir..İnanıştır..

Bunların bilimsel olarak ispatı mümkün olmadığı gibi reddi de mümkün değildir..

Allah'ın varlığını bilimsel olarak ispatlayamayacağınız gibi yokluğunu da

ispatlayamazsınız..Böyle bir lüksünüz yoktur ve bu lüksü de Yaratıcı ver(e)mez size..

Eğer bilimsel olarak determinist veya ampirik metotlarla Allah'ı ispat ederseniz o zaman

O'nu "İlahi" vasfından arıtmış ve "Nesnel" konuma sokmuş olursunuz..

Ve eğer Nietchze ve August Compte gibi öldürmeye ve "yok" etmeye kalkarsanız

bu defa kendi varlığınız ve yokluğunuzu da izah edemezsiniz..

Metafizik,tartışılmaz;

sadece inanma veya inkara açıktır..

Zaten Kur'an'da da Allah;

"Dileyen iman etsin dileyen inkar.." buyurarak bunu düşünen insana izah etmiştir..

Hülasa;

kavramları çok iyi bilmek gerekiyor ve de iyi kullanmak..

Kur'an'da bilimsel kuramlar var mı yok mu konusuna gelince;

bakınız;

İlahi mesajlar "belli bir periyod-dönem" için indirilmez..

Evren-varlığın sonu gelinceye kadar insanın ihtiyacına açık olarak gönderilmiştir..

Yani 1440 yıl önce yaşamış bir arap bedevisi(köylü)ne siz "embriyo" ve evrelerinden,

x ve y kromozomlarından bahsedemezsiniz..Bahsetseniz adam güler geçer ve sizinle alay

eder(di)..Ama onu "Alak" olarak(bir çiğnemlik et) ifade ederseniz anlayabilir..

Alak,embriyo demektir..Biz ancak o etin "embriyo" olduğunu 1400 yıl sonra öğrendik..

Yine Yasin suresinde;

"Bz,Güneş ve Ay'ı öyle ölçüyle yerleştirdik ki onlar kendi yörüngelerinde yüzer giderler.."

ayetinin sırrını 14 asır sonra öğrendik..

Kur'an'ı sen kendi bilgi ve yaşadığın döneme göre algılayıp değerlendirmeyeceksin..

En ilkel şartlarda yaşayan ve ağaç-taştan yapılmış putlardan meded uman insanın

psikolojisi-sosyo psikolojisine göre de değerlendireceksin..

Eğer bu mantıktan hareket edersek yarın birisi de çıkıp;

"Niye Kur'an'da kırmızı ışıkta durulacağı,yeşil ışıkta geçileceği yazmıyor!!" diye isyan

edebilir..

Bizden binlerce yıl sonra dünyaya gelecek olan ve bizden bilimde çok daha üst seviyelerde

olacak insanlar için de düşüneceksin bu İlahi Mesajları..

Onlar bizden çok daha güzel çıkarımlarda bulunabilirler,mesela,Kur'an'dan..

Size daha ilginç bir noktayı da açıklayayım;..

Her toplumun yasaları vardır,değil mi?..

Ama o toplumların her şeyden önce yasalarını şekillendirdikleri "anayasaları" vardır..

Kur'an^ne bilim ne de "yasa" kitabıdır..

Öyle olsaydı o takdirde 600 sayfa değil kütüphaneler dolusu,ciltler dolusu kitaplar

olurdu..

Kur'an bilime "yol" gösterir,"ışık" tutar..

Kur'an insanlara toplu yaşamada "temel yasalar(anayasa)" kor sadece..

Diğer tüm yasaları kendi dönemleri ve gelişimlerine göre kendilerinin çizmesini ister..

Kur'an'da aslolan insanın Rabbi ile olan bağlantı ve diyalogunu kesmemesidir..

Allah-İnsan-Doğa Sevgisi zincirinin "İlahi Açılımı"dır..

Vesselam..

Not: İsteyen arkadaşımız tartışmaya devam edebilir..
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Öncelikle baştan beri okudum tartışmaları..

Yalnız gözlemlediğim en önemli husus evrensel-insan arkadaşımızın bu mesajında olduğu gibi

kavramların yanlış kullanımı ve oturtulamaması..

Vahim bazı hatalar var..

Bir şey ya bilimdir,

ya felsefedir,

ya da dindir..

Hayir efendim. Bir seyin digerinden farki ortaya konabilir, yalniz her biri bir zincirin halkalaridir.

Felsefe var olanı düşünür..

Felsefe var olani dusunmez, var olan tartismasi yapar.

Bilim var olanı inceler..

Din ise var olanı iyi veya kötü olarak niteler..[/quote]

Din ise var olani iyi ve kotu olarak nitelemez. Bunu felsefenin etik dali yapar. Din bu etik dalinda sadece bir degerdir.

Önce Din,ilim(bilim) değildir..

Din,inanıştır..

Ya kabul eder(iman) ya da red edersiniz(inkar)..

Hayir efendim, din bir uygulamadir. Yasize sunulani uygulasrsiniz, ya da uygulamazsiniz. Buradaki uygulama da sizing kendi inanc ideoloji algi bilgi temelinizdedir. Isate o yuzden de herkesin farkli dini ve farkli uygulamasi vardir.

İnsanların inanışları onların dokunulmazlarıdır,masumlarıdır..

Evrensel hukuk insan haklari temelinde her turlu sosyo-etik deger hak ve ozgurluktur ve bu hak ve ozgurluk, baskasinin hak ve ozgurlugunu ihlal edemez.

Semavi dinler(İslamiyet,Hıristiyanlık,Musevilik) vahye dayalıdır..

Semavi olmayan dinler(Budizm,Hinduizm,Taoizm vs..) ise insanların ahlaki öğretilerinden

yola çıkarak daha sonra "sistematize" edilmiş ve dine,inanışa dönüşmüştür..

Upanişadlar,Buda,Brahmanlar gibi..

İlim,arapça kökenli bir kelimedir..

Doğruluğu ispatlanmış ve tartışma götürmeyen "Salt Bilgi" demektir..

Hic bir salt bilgi sabitlenemez. Yasam ve iliski gelistikce bilim ve teknik gelistikce her bir bil;gi esker ve yenilenir degisir ve hatta bazi bilgiler tedaulden kalkar.

Türkçe'miz bu konuda yetersiz olduğundan ancak "bilim" ile bunu dengeleyebilmiştir..

İdeoloji ise bir konu hakkında serdedilen düşüncelerin "sentez-analiz" yoluyla sistematize

edilmiş "fikirler yumağı"dır..

Bilim,insanlığın ortak değeridir..Kuralları kesindir ve değişmez..

Yalnis, bilimin kurallari olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlige dayanir.

Bilimde bilimsel olarak ne bir kesinlik ne de bir suphe soz konusu degildir.

İdeolojiler ise eleştiriye açık,kabul veya red edilebilen,üzerinde istenildiği zaman "fikri

operasyonlar" yapılabilen düşünce sistemleridir..

Kapitalizm,komünizm,sosyalizm,marksizm,pozitivizm vs.. gibi..

İdeolojileri "felsefe" içinde de düşünebilirsiniz..

Baska bir sey icinde zaten yer aklmaz, ideolojiler.

Din,insanların vicdani melekeleri ile kabul ettikleri "metafizik değer"dir..İnanıştır..

Degildir. Din dunyevidir ve bir uygulamalar sistemidir. Bu sistemin ne oldugu ve neyin neden uygulanmasini ve de neye dayanarak istemesi ise her bir dinin kendi ozelidir.

Bunların bilimsel olarak ispatı mümkün olmadığı gibi reddi de mümkün değildir..

Allah'ın varlığını bilimsel olarak ispatlayamayacağınız gibi yokluğunu da

ispatlayamazsınız..Böyle bir lüksünüz yoktur ve bu lüksü de Yaratıcı ver(e)mez size..

Zaten teoloji konusu bilimin degil, felsefenin konusudur.

Eğer bilimsel olarak determinist veya ampirik metotlarla Allah'ı ispat ederseniz o zaman

Determinizm bilimsel degil; felsefi bir kavram ve uygulamadir. Bilim bir seyi ispat etmez, gecerliligini ortaya koyar ve bunu gozlem ile tartismasiz ve de degisen gozlem ile de yanlislanabilir kilar.

O'nu "İlahi" vasfından arıtmış ve "Nesnel" konuma sokmuş olursunuz..

Bilim bir insanoglu urunu oldugundan sadece nesnel degil, ayni zamanda oznel ve kavramsaldir. Cunku bilim varliga degil, bilgiye dayanir. Bilim vazrligi ortaya koymaz. Bu felsefenin tartismasidir. Bilim algiladiginin davranisinin ve fonksiyonunun nasilini ortaya koyar.

Sizin bilim alginiz klasik materialist metafizik ve varliksal olarak cagdisinda kalmis.

Ve eğer Nietchze ve August Compte gibi öldürmeye ve "yok" etmeye kalkarsanız

bu defa kendi varlığınız ve yokluğunuzu da izah edemezsiniz..

Hiclemek yok etmek degildir. Nietzche hic bir seyi yok etm,emistir. Sadece insanoglunun ortaya koyduklarini hicleme olarak degerlendirmis ve hiclemenin ne gibi tehlikeleri oldugunu ortaya koymustur.

Metafizik,tartışılmaz;

sadece inanma veya inkara açıktır..

Metafizik, felsefenin ontolojik, varliksal ve teolojik her turlu tartiosmasinin temelidir.

Senin yukaridaki vermek istedigin ise "fizik otesi" anlamindadir. Zaten metafizik ortaya tozler koydugundan da fizik otesidir, yani ideolojidir inanctir ve fikirdir.

Bu fikirler de ontolojik teolojik ve fizik otesi olarak dallara farklilasir

Zaten Kur'an'da da Allah;

"Dileyen iman etsin dileyen inkar.." buyurarak bunu düşünen insana izah etmiştir..

Hülasa;

kavramları çok iyi bilmek gerekiyor ve de iyi kullanmak..[/quote]

Konu kavramlarin neye kime gore bilinecegi ve anlamlandirilip iceriklendirilecegidir.

Kur'an'da bilimsel kuramlar var mı yok mu konusuna gelince;

bakınız;

İlahi mesajlar "belli bir periyod-dönem" için indirilmez..

Evren-varlığın sonu gelinceye kadar insanın ihtiyacına açık olarak gönderilmiştir..

Yani 1440 yıl önce yaşamış bir arap bedevisi(köylü)ne siz "embriyo" ve evrelerinden,

x ve y kromozomlarından bahsedemezsiniz..Bahsetseniz adam güler geçer ve sizinle alay

eder(di)..Ama onu "Alak" olarak(bir çiğnemlik et) ifade ederseniz anlayabilir..

Alak,embriyo demektir..Biz ancak o etin "embriyo" olduğunu 1400 yıl sonra öğrendik..

Yine Yasin suresinde;

"Bz,Güneş ve Ay'ı öyle ölçüyle yerleştirdik ki onlar kendi yörüngelerinde yüzer giderler.."

ayetinin sırrını 14 asır sonra öğrendik..

Kur'an'ı sen kendi bilgi ve yaşadığın döneme göre algılayıp değerlendirmeyeceksin..

En ilkel şartlarda yaşayan ve ağaç-taştan yapılmış putlardan meded uman insanın

psikolojisi-sosyo psikolojisine göre de değerlendireceksin..

Eğer bu mantıktan hareket edersek yarın birisi de çıkıp;

"Niye Kur'an'da kırmızı ışıkta durulacağı,yeşil ışıkta geçileceği yazmıyor!!" diye isyan

edebilir..

Bizden binlerce yıl sonra dünyaya gelecek olan ve bizden bilimde çok daha üst seviyelerde

olacak insanlar için de düşüneceksin bu İlahi Mesajları..

Onlar bizden çok daha güzel çıkarımlarda bulunabilirler,mesela,Kur'an'dan..

Size daha ilginç bir noktayı da açıklayayım;..

Her toplumun yasaları vardır,değil mi?..

Ama o toplumların her şeyden önce yasalarını şekillendirdikleri "anayasaları" vardır..

Kur'an^ne bilim ne de "yasa" kitabıdır..

Öyle olsaydı o takdirde 600 sayfa değil kütüphaneler dolusu,ciltler dolusu kitaplar

olurdu..

Kur'an bilime "yol" gösterir,"ışık" tutar..

Kur'an insanlara toplu yaşamada "temel yasalar(anayasa)" kor sadece..

Diğer tüm yasaları kendi dönemleri ve gelişimlerine göre kendilerinin çizmesini ister..

Kur'an'da aslolan insanın Rabbi ile olan bağlantı ve diyalogunu kesmemesidir..

Allah-İnsan-Doğa Sevgisi zincirinin "İlahi Açılımı"dır..

Vesselam..

Not: İsteyen arkadaşımız tartışmaya devam edebilir..

Neyse siz zaten kendi cumlelerinizle, Kuran'in evrenselolmadigini sadece donemine toplumuna ve cografyasina ait oldugunu kendiniz aciklamissiniz.

Tabi ki henuz beyini bilmeyen insanoglu o tarihte nasil beyindern bahsetsin ki, tabi ki kalbden bahseder.

O gun bilim ve teknik nereye kadar gelmis ise, Kuran'inm vercegi de o sinirdir.

Dolayisi ile kendi cumleleriniz ile, Kuran'da baslikta bahsedilenlerin olmadigi da boylece ortaya cikmis oluyor.
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Hayir efendim. Bir seyin digerinden farki ortaya konabilir, yalniz her biri bir zincirin halkalaridir.



Felsefe var olani dusunmez, var olan tartismasi yapar.

Bilim var olanı inceler..

Din ise var olanı iyi veya kötü olarak niteler..

Din ise var olani iyi ve kotu olarak nitelemez. Bunu felsefenin etik dali yapar. Din bu etik dalinda sadece bir degerdir.



Hayir efendim, din bir uygulamadir. Yasize sunulani uygulasrsiniz, ya da uygulamazsiniz. Buradaki uygulama da sizing kendi inanc ideoloji algi bilgi temelinizdedir. Isate o yuzden de herkesin farkli dini ve farkli uygulamasi vardir.



Evrensel hukuk insan haklari temelinde her turlu sosyo-etik deger hak ve ozgurluktur ve bu hak ve ozgurluk, baskasinin hak ve ozgurlugunu ihlal edemez.



Hic bir salt bilgi sabitlenemez. Yasam ve iliski gelistikce bilim ve teknik gelistikce her bir bil;gi esker ve yenilenir degisir ve hatta bazi bilgiler tedaulden kalkar.



Yalnis, bilimin kurallari olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlige dayanir.

Bilimde bilimsel olarak ne bir kesinlik ne de bir suphe soz konusu degildir.



Baska bir sey icinde zaten yer aklmaz, ideolojiler.



Degildir. Din dunyevidir ve bir uygulamalar sistemidir. Bu sistemin ne oldugu ve neyin neden uygulanmasini ve de neye dayanarak istemesi ise her bir dinin kendi ozelidir.



Zaten teoloji konusu bilimin degil, felsefenin konusudur.



Determinizm bilimsel degil; felsefi bir kavram ve uygulamadir. Bilim bir seyi ispat etmez, gecerliligini ortaya koyar ve bunu gozlem ile tartismasiz ve de degisen gozlem ile de yanlislanabilir kilar.



Bilim bir insanoglu urunu oldugundan sadece nesnel degil, ayni zamanda oznel ve kavramsaldir. Cunku bilim varliga degil, bilgiye dayanir. Bilim vazrligi ortaya koymaz. Bu felsefenin tartismasidir. Bilim algiladiginin davranisinin ve fonksiyonunun nasilini ortaya koyar.

Sizin bilim alginiz klasik materialist metafizik ve varliksal olarak cagdisinda kalmis.



Hiclemek yok etmek degildir. Nietzche hic bir seyi yok etm,emistir. Sadece insanoglunun ortaya koyduklarini hicleme olarak degerlendirmis ve hiclemenin ne gibi tehlikeleri oldugunu ortaya koymustur.



Metafizik, felsefenin ontolojik, varliksal ve teolojik her turlu tartiosmasinin temelidir.

Senin yukaridaki vermek istedigin ise "fizik otesi" anlamindadir. Zaten metafizik ortaya tozler koydugundan da fizik otesidir, yani ideolojidir inanctir ve fikirdir.

Bu fikirler de ontolojik teolojik ve fizik otesi olarak dallara farklilasir

Zaten Kur'an'da da Allah;

"Dileyen iman etsin dileyen inkar.." buyurarak bunu düşünen insana izah etmiştir..

Hülasa;

kavramları çok iyi bilmek gerekiyor ve de iyi kullanmak..[/quote]

Konu kavramlarin neye kime gore bilinecegi ve anlamlandirilip iceriklendirilecegidir.



Neyse siz zaten kendi cumlelerinizle, Kuran'in evrenselolmadigini sadece donemine toplumuna ve cografyasina ait oldugunu kendiniz aciklamissiniz.

Tabi ki henuz beyini bilmeyen insanoglu o tarihte nasil beyindern bahsetsin ki, tabi ki kalbden bahseder.

O gun bilim ve teknik nereye kadar gelmis ise, Kuran'inm vercegi de o sinirdir.

Dolayisi ile kendi cumleleriniz ile, Kuran'da baslikta bahsedilenlerin olmadigi da boylece ortaya cikmis oluyor.[/QUOTE]

Diğerlerini eleştirmeye gerek kalmadı son paragraftaki benim yazımla ve de özelde

"Kur'an" ile ilgili olan yargınızdan sonra..

Ya okuduğunuzu algılamakta sıkıntınız var,

ya da "klişe söylem ve bilgiler"in dışına çıkarak anlama ve öğrenme iştiyakınız yok..

Öncelikle benim "Kur'an" ile ilgili söylemlerin onun çağlar üstü evrensel bir mesaj olduğuna

dair ve dikkatli okuyan her okuyucu verilen örnekler ve izahat ışığı altında bunun

anlatılmak istendiğini idrak eder..

Kur'an'ın bütününü eksiksiz ve tam olarak algılamak zaten bireyin gücünü aşan bir

konudur..Bunun sebebi de onun çağlar üstü ve evrensel olmasının hikmetinde yatar..

Öyle olmasaydı sadece 1440 yıl önceki insanlara hitab etmekle sınırlı kalır ve evrensel

ve çağlar üstü olma vasfını kaybederdi..Bu kutsal kitaplar için değil insanların elinden çıkan

sıradan kitaplar için söz konusudur..

Dolayısıyla sizin "kritik" yapmadan önce bu yazıyı yeniden ve dikkatlice okumanızı

tavsiye ederim..Özellikle Kur'an ile ilgili izahatı.. :)

İkincisi;

bazı felsefi klişelerle her konuyu irdelemeye çalışırsanız,burada olduğu gibi,ideolojilerle

inançları(dinleri) bir birine karıştırırsınız..Yani İsa(as) ile Emile Durkheim'i aynı kefeye

korsunuz..Yukarıdaki cevaplarınız son paragraftaki bu "vahim yargınız"dan daha vahim.. :)

Bilimsel bulguların tedavül(tedaül değil)den kalkması,mesele yar çekimi veya sürtünme

kuvveti,suyun kaynaması,kaldırma kuvveti,sosyolojik temel kavramlar..vs.. eğer dünya

dışı bir gezegene giderseniz mümkündür..

Bilim;Allah'ın yarattığı ve var olan gerçeklerin insan tarafından keşf edilmesi,ortaya

konmasıdır..Allah'ın bilimsel olarak determinist-sebep-sonuç veya ampirik deneysel

tecrübelerle ortaya konması mümkün değildir zira bunun mümkün olması için Allah'ın

"Nesnel" olması gerekir;

Öznel olarak kabul ediyorsanız zaten bu metafizik olarak sizi "iman" sınırı içine sokar..

Din,hiç bir zaman ideoloji ol-mazzz!!

İdeoloji dediğiniz an Emile Durkheim,Kant gibi insanların söylem ve düşünceleri düzeyine

indirgersiniz ve onu "insan ürünü" konumuna sokarsınız..

Çünkü ideolojiler insan ürünü düşünce sistemleridir..

Buda da bir insandır..

Onun öğretileri de semavi değildir ama onun tek farkı nedir Descartes'dan;

-Öğretilerinin "Din" olmasıdır..

Yani oturup da bir Budist ile onun inancını Pscal'ın matematik teorileri gibi tartışamazsın!!

Naçizane tavsiyem sana şu dostum;

anladığım kadarıyla düşünce ile klasik felsefi klişelerle her konuyu tahlil edebilme zekasına

sahip olduğunu düşünüyor hatta inanıyor olabilirsin ama;

en kötü cehalet insanın "cahil" olduğu bilmemesidir..

İnsanlar ise,İslam Peygamberi(sav)nin ifadesiyle:

"bilmediklerinin düşmanıdır.."

Lütfen biraz etüd,biraz araştırma;

ve çokça iz'an ve vicdan..

vesselam..

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:34 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:32 ----------

Diğerlerini eleştirmeye gerek kalmadı son paragraftaki benim yazımla ve de özelde

"Kur'an" ile ilgili olan yargınızdan sonra..

Ya okuduğunuzu algılamakta sıkıntınız var,

ya da "klişe söylem ve bilgiler"in dışına çıkarak anlama ve öğrenme iştiyakınız yok..

Öncelikle benim "Kur'an" ile ilgili söylemlerin onun çağlar üstü evrensel bir mesaj olduğuna

dair ve dikkatli okuyan her okuyucu verilen örnekler ve izahat ışığı altında bunun

anlatılmak istendiğini idrak eder..

Kur'an'ın bütününü eksiksiz ve tam olarak algılamak zaten bireyin gücünü aşan bir

konudur..Bunun sebebi de onun çağlar üstü ve evrensel olmasının hikmetinde yatar..

Öyle olmasaydı sadece 1440 yıl önceki insanlara hitab etmekle sınırlı kalır ve evrensel

ve çağlar üstü olma vasfını kaybederdi..Bu kutsal kitaplar için değil insanların elinden çıkan

sıradan kitaplar için söz konusudur..

Dolayısıyla sizin "kritik" yapmadan önce bu yazıyı yeniden ve dikkatlice okumanızı

tavsiye ederim..Özellikle Kur'an ile ilgili izahatı.. :)

İkincisi;

bazı felsefi klişelerle her konuyu irdelemeye çalışırsanız,burada olduğu gibi,ideolojilerle

inançları(dinleri) bir birine karıştırırsınız..Yani İsa(as) ile Emile Durkheim'i aynı kefeye

korsunuz..Yukarıdaki cevaplarınız son paragraftaki bu "vahim yargınız"dan daha vahim.. :)

Bilimsel bulguların tedavül(tedaül değil)den kalkması,mesele yar çekimi veya sürtünme

kuvveti,suyun kaynaması,kaldırma kuvveti,sosyolojik temel kavramlar..vs.. eğer dünya

dışı bir gezegene giderseniz mümkündür..

Bilim;Allah'ın yarattığı ve var olan gerçeklerin insan tarafından keşf edilmesi,ortaya

konmasıdır..Allah'ın bilimsel olarak determinist-sebep-sonuç veya ampirik deneysel

tecrübelerle ortaya konması mümkün değildir zira bunun mümkün olması için Allah'ın

"Nesnel" olması gerekir;

Öznel olarak kabul ediyorsanız zaten bu metafizik olarak sizi "iman" sınırı içine sokar..

Din,hiç bir zaman ideoloji ol-mazzz!!

İdeoloji dediğiniz an Emile Durkheim,Kant gibi insanların söylem ve düşünceleri düzeyine

indirgersiniz ve onu "insan ürünü" konumuna sokarsınız..

Çünkü ideolojiler insan ürünü düşünce sistemleridir..

Buda da bir insandır..

Onun öğretileri de semavi değildir ama onun tek farkı nedir Descartes'dan;

-Öğretilerinin "Din" olmasıdır..

Yani oturup da bir Budist ile onun inancını Pscal'ın matematik teorileri gibi tartışamazsın!!

Naçizane tavsiyem sana şu dostum;

anladığım kadarıyla marksist düşünce ve klasik felsefi klişelerle her konuyu tahlil edebilme zekasına

sahip olduğunu düşünüyor hatta inanıyor olabilirsin ama;

en kötü cehalet insanın "cahil" olduğu bilmemesidir..

İnsanlar ise,İslam Peygamberi(sav)nin ifadesiyle:

"bilmediklerinin düşmanıdır.."

Lütfen biraz etüd,biraz araştırma;

ve çokça iz'an ve vicdan..

vesselam..

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:34 ----------

yalnız sitenin bu alıntı ve cevap sistemi çok kötü,kaliteden uzak..admin arkadaşlar;
biraz özen lütfen..
 
Son düzenleme:

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Din ise var olani iyi ve kotu olarak nitelemez. Bunu felsefenin etik dali yapar. Din bu etik dalinda sadece bir degerdir.



Hayir efendim, din bir uygulamadir. Yasize sunulani uygulasrsiniz, ya da uygulamazsiniz. Buradaki uygulama da sizing kendi inanc ideoloji algi bilgi temelinizdedir. Isate o yuzden de herkesin farkli dini ve farkli uygulamasi vardir.



Evrensel hukuk insan haklari temelinde her turlu sosyo-etik deger hak ve ozgurluktur ve bu hak ve ozgurluk, baskasinin hak ve ozgurlugunu ihlal edemez.



Hic bir salt bilgi sabitlenemez. Yasam ve iliski gelistikce bilim ve teknik gelistikce her bir bil;gi esker ve yenilenir degisir ve hatta bazi bilgiler tedaulden kalkar.



Yalnis, bilimin kurallari olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlige dayanir.

Bilimde bilimsel olarak ne bir kesinlik ne de bir suphe soz konusu degildir.



Baska bir sey icinde zaten yer aklmaz, ideolojiler.



Degildir. Din dunyevidir ve bir uygulamalar sistemidir. Bu sistemin ne oldugu ve neyin neden uygulanmasini ve de neye dayanarak istemesi ise her bir dinin kendi ozelidir.



Zaten teoloji konusu bilimin degil, felsefenin konusudur.



Determinizm bilimsel degil; felsefi bir kavram ve uygulamadir. Bilim bir seyi ispat etmez, gecerliligini ortaya koyar ve bunu gozlem ile tartismasiz ve de degisen gozlem ile de yanlislanabilir kilar.



Bilim bir insanoglu urunu oldugundan sadece nesnel degil, ayni zamanda oznel ve kavramsaldir. Cunku bilim varliga degil, bilgiye dayanir. Bilim vazrligi ortaya koymaz. Bu felsefenin tartismasidir. Bilim algiladiginin davranisinin ve fonksiyonunun nasilini ortaya koyar.

Sizin bilim alginiz klasik materialist metafizik ve varliksal olarak cagdisinda kalmis.



Hiclemek yok etmek degildir. Nietzche hic bir seyi yok etm,emistir. Sadece insanoglunun ortaya koyduklarini hicleme olarak degerlendirmis ve hiclemenin ne gibi tehlikeleri oldugunu ortaya koymustur.



Metafizik, felsefenin ontolojik, varliksal ve teolojik her turlu tartiosmasinin temelidir.

Senin yukaridaki vermek istedigin ise "fizik otesi" anlamindadir. Zaten metafizik ortaya tozler koydugundan da fizik otesidir, yani ideolojidir inanctir ve fikirdir.

Bu fikirler de ontolojik teolojik ve fizik otesi olarak dallara farklilasir

Zaten Kur'an'da da Allah;

"Dileyen iman etsin dileyen inkar.." buyurarak bunu düşünen insana izah etmiştir..

Hülasa;

kavramları çok iyi bilmek gerekiyor ve de iyi kullanmak..

Konu kavramlarin neye kime gore bilinecegi ve anlamlandirilip iceriklendirilecegidir.



Neyse siz zaten kendi cumlelerinizle, Kuran'in evrenselolmadigini sadece donemine toplumuna ve cografyasina ait oldugunu kendiniz aciklamissiniz.

Tabi ki henuz beyini bilmeyen insanoglu o tarihte nasil beyindern bahsetsin ki, tabi ki kalbden bahseder.

O gun bilim ve teknik nereye kadar gelmis ise, Kuran'inm vercegi de o sinirdir.

Dolayisi ile kendi cumleleriniz ile, Kuran'da baslikta bahsedilenlerin olmadigi da boylece ortaya cikmis oluyor.[/QUOTE]

Diğerlerini eleştirmeye gerek kalmadı son paragraftaki benim yazımla ve de özelde

"Kur'an" ile ilgili olan yargınızdan sonra..

Ya okuduğunuzu algılamakta sıkıntınız var,

ya da "klişe söylem ve bilgiler"in dışına çıkarak anlama ve öğrenme iştiyakınız yok..

Öncelikle benim "Kur'an" ile ilgili söylemlerin onun çağlar üstü evrensel bir mesaj olduğuna

dair ve dikkatli okuyan her okuyucu verilen örnekler ve izahat ışığı altında bunun

anlatılmak istendiğini idrak eder..[/quote]

Peki o zaman aciklar misiniz, kurasn'da neden beyinden bahsetmez de, beynin ozelliklerini akil gibi kalbe verir?

"kalb ile iman" ne demektir. Kaalb beyin gibi bir dusunme soyutlama organimidir ki iman kalb ile olsun?

Kur'an'ın bütününü eksiksiz ve tam olarak algılamak zaten bireyin gücünü aşan bir

konudur..Bunun sebebi de onun çağlar üstü ve evrensel olmasının hikmetinde yatar..

Öyle olmasaydı sadece 1440 yıl önceki insanlara hitab etmekle sınırlı kalır ve evrensel

ve çağlar üstü olma vasfını kaybederdi..Bu kutsal kitaplar için değil insanların elinden çıkan

sıradan kitaplar için söz konusudur..

Dolayısıyla sizin "kritik" yapmadan önce bu yazıyı yeniden ve dikkatlice okumanızı

tavsiye ederim..Özellikle Kur'an ile ilgili izahatı.. :)

Kuran ile ilgilihic bir tartismaya giremiyorum, cunku buranin yonetimi Kuran'i elestiren her bir aciklamayi bir "hakaret/saldiri" olarak algiliyor.

Ustelik burasi bir felsefe platform oldugu halde.

İkincisi;

bazı felsefi klişelerle her konuyu irdelemeye çalışırsanız,burada olduğu gibi,ideolojilerle

inançları(dinleri) bir birine karıştırırsınız..Yani İsa(as) ile Emile Durkheim'i aynı kefeye

korsunuz..Yukarıdaki cevaplarınız son paragraftaki bu "vahim yargınız"dan daha vahim.. :)

Din nedir tanimlar misiniz?

Ideoloji nedir tanimlar misiniz?

Inanc nedir, tan imlar misiniz?

Tanimlayin ki, ben de ona gore bu uc kavramdan ne algiladiginizi goreyim ve ona gore yanit yazayim.

Aslinda bu uc kavramin biri biri ile olan baginin da aciklarsaniz memnun olurum.

Bilimsel bulguların tedavül(tedaül değil)den kalkması,mesele yar çekimi veya sürtünme

kuvveti,suyun kaynaması,kaldırma kuvveti,sosyolojik temel kavramlar..vs.. eğer dünya

dışı bir gezegene giderseniz mümkündür..

Hayir ben onlari kastettmedim. Ben tartismasiz bir bilginin gecersizliginden bahsettim.

Mesela eskiden atom "bolunemez en kucuk parca" idi, simdi ise artik degil; cunku atomun parcaciklarina bilim ulasti.

Sizin dediginiz ise, "N.S.A." yani normal sartlar altinda konusudur.

Bilim;Allah'ın yarattığı ve var olan gerçeklerin insan tarafından keşf edilmesi,ortaya

konmasıdır.

Birincisi bilim yaratilmaz.

Ikincisi Allah ile hic bir bagi yoktur.

Ucuncusu bilim insanoglunun bir urunudur.

"Var olan gercekler" nedir kime/neye goredir;lutfen bir ornek veriniz.

Yalniz orneginiz sizce nasil olacak "tek, ilk, mutlak, sabit mi?

Allah'ın bilimsel olarak determinist-sebep-sonuç veya ampirik deneysel

tecrübelerle ortaya konması mümkün değildir zira bunun mümkün olması için Allah'ın

"Nesnel" olması gerekir;

Allah teolojideki tanrinin varligi tartismasinda sadece islam dini olarak ortaya atilmis ozel bir ilashtir.

Allah gibi insanoglunun tgarihinde 10 binlerce tanri, yaratici, planlayici/programlayici vartdir.

Hatta bunlar inanc ve ideolojiye gore, madde, doga, varolus evren de olabilir.

Iste buradaki nesnellik, Allah ya da digger temeldeki tanri yaratici ile ozdeslestirilen seylerdir.

Allah=kuran

Madde=tanri

Evren=tanri

znel olarak kabul ediyorsanız zaten bu metafizik olarak sizi "iman" sınırı içine sokar..

Siz neyi benim oznel olarak kabulettigimi zannettiniz.

Oznel ozsel ve ozelolan insanoglunun zihninin yetileri ve ogeleridir; baska bir sey degil.

Din,hiç bir zaman ideoloji ol-mazzz!!

Ikisini de tanimladiginizda, bakariz; aralarindaki farka iliskiye ve benzerliklere

İdeoloji dediğiniz an Emile Durkheim,Kant gibi insanların söylem ve düşünceleri düzeyine

indirgersiniz ve onu "insan ürünü" konumuna sokarsınız..

Çünkü ideolojiler insan ürünü düşünce sistemleridir..

Buda da bir insandır..

Ideolojiler zaten insanoglu urunleridir. Ideoloji "idea ve loji" birlikteligidir.

Idea da fikir demektir ve sadece insanoglunda vardir.

Loji de bu fikrin her turlu ozelligi ve ortaya koyduklaridir. Iste bu temelde tum dinler de birer ideolojidir.

Onun öğretileri de semavi değildir ama onun tek farkı nedir Descartes'dan;

-Öğretilerinin "Din" olmasıdır..

Yani oturup da bir Budist ile onun inancını Pscal'ın matematik teorileri gibi tartışamazsın!!

Simdi de teori ile ideoloji karisti.

Ideolojinin bilimsel bir temeli yoktur, teoriler ise bilimsel temele dayanir.

Naçizane tavsiyem sana şu dostum;

anladığım kadarıyla düşünce ile klasik felsefi klişelerle her konuyu tahlil edebilme zekasına

sahip olduğunu düşünüyor hatta inanıyor olabilirsin ama;

en kötü cehalet insanın "cahil" olduğu bilmemesidir..

İnsanlar ise,İslam Peygamberi(sav)nin ifadesiyle:

"bilmediklerinin düşmanıdır.."

Lütfen biraz etüd,biraz araştırma;

ve çokça iz'an ve vicdan..

vesselam..

Aslinda ben sana daha farkli nacizane teklifler yapmayi denerdim ama; gerek yok.

Cunku bana tavsiye ettiklerini kendine uygulasan bu da yeterlidir.

Bir de sunu sorayim.

Cahilne demektir aciklar misin?

Cehaletin temeli nedir?
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Konu kavramlarin neye kime gore bilinecegi ve anlamlandirilip iceriklendirilecegidir.



Neyse siz zaten kendi cumlelerinizle, Kuran'in evrenselolmadigini sadece donemine toplumuna ve cografyasina ait oldugunu kendiniz aciklamissiniz.

Tabi ki henuz beyini bilmeyen insanoglu o tarihte nasil beyindern bahsetsin ki, tabi ki kalbden bahseder.

O gun bilim ve teknik nereye kadar gelmis ise, Kuran'inm vercegi de o sinirdir.

Dolayisi ile kendi cumleleriniz ile, Kuran'da baslikta bahsedilenlerin olmadigi da boylece ortaya cikmis oluyor.

Diğerlerini eleştirmeye gerek kalmadı son paragraftaki benim yazımla ve de özelde

"Kur'an" ile ilgili olan yargınızdan sonra..

Ya okuduğunuzu algılamakta sıkıntınız var,

ya da "klişe söylem ve bilgiler"in dışına çıkarak anlama ve öğrenme iştiyakınız yok..

Öncelikle benim "Kur'an" ile ilgili söylemlerin onun çağlar üstü evrensel bir mesaj olduğuna

dair ve dikkatli okuyan her okuyucu verilen örnekler ve izahat ışığı altında bunun

anlatılmak istendiğini idrak eder..[/quote]

Peki o zaman aciklar misiniz, kurasn'da neden beyinden bahsetmez de, beynin ozelliklerini akil gibi kalbe verir?

"kalb ile iman" ne demektir. Kaalb beyin gibi bir dusunme soyutlama organimidir ki iman kalb ile olsun?



Kuran ile ilgilihic bir tartismaya giremiyorum, cunku buranin yonetimi Kuran'i elestiren her bir aciklamayi bir "hakaret/saldiri" olarak algiliyor.

Ustelik burasi bir felsefe platform oldugu halde.



Din nedir tanimlar misiniz?

Ideoloji nedir tanimlar misiniz?

Inanc nedir, tan imlar misiniz?

Tanimlayin ki, ben de ona gore bu uc kavramdan ne algiladiginizi goreyim ve ona gore yanit yazayim.

Aslinda bu uc kavramin biri biri ile olan baginin da aciklarsaniz memnun olurum.



Hayir ben onlari kastettmedim. Ben tartismasiz bir bilginin gecersizliginden bahsettim.

Mesela eskiden atom "bolunemez en kucuk parca" idi, simdi ise artik degil; cunku atomun parcaciklarina bilim ulasti.

Sizin dediginiz ise, "N.S.A." yani normal sartlar altinda konusudur.



Birincisi bilim yaratilmaz.

Ikincisi Allah ile hic bir bagi yoktur.

Ucuncusu bilim insanoglunun bir urunudur.

"Var olan gercekler" nedir kime/neye goredir;lutfen bir ornek veriniz.

Yalniz orneginiz sizce nasil olacak "tek, ilk, mutlak, sabit mi?



Allah teolojideki tanrinin varligi tartismasinda sadece islam dini olarak ortaya atilmis ozel bir ilashtir.

Allah gibi insanoglunun tgarihinde 10 binlerce tanri, yaratici, planlayici/programlayici vartdir.

Hatta bunlar inanc ve ideolojiye gore, madde, doga, varolus evren de olabilir.

Iste buradaki nesnellik, Allah ya da digger temeldeki tanri yaratici ile ozdeslestirilen seylerdir.

Allah=kuran

Madde=tanri

Evren=tanri



Siz neyi benim oznel olarak kabulettigimi zannettiniz.

Oznel ozsel ve ozelolan insanoglunun zihninin yetileri ve ogeleridir; baska bir sey degil.



Ikisini de tanimladiginizda, bakariz; aralarindaki farka iliskiye ve benzerliklere



Ideolojiler zaten insanoglu urunleridir. Ideoloji "idea ve loji" birlikteligidir.

Idea da fikir demektir ve sadece insanoglunda vardir.

Loji de bu fikrin her turlu ozelligi ve ortaya koyduklaridir. Iste bu temelde tum dinler de birer ideolojidir.



Simdi de teori ile ideoloji karisti.

Ideolojinin bilimsel bir temeli yoktur, teoriler ise bilimsel temele dayanir.



Aslinda ben sana daha farkli nacizane teklifler yapmayi denerdim ama; gerek yok.

Cunku bana tavsiye ettiklerini kendine uygulasan bu da yeterlidir.

Bir de sunu sorayim.

Cahilne demektir aciklar misin?

Cehaletin temeli nedir?[/QUOTE]

Arkadaşım işte size anlatmaya çalıştığımı siz zaten ortaya koymuşsunuz;

İlk okul öğrncilerinin müsameresi gibi oturup hala "ide" düşünce "logia" bilimdir vs..diyerek

sahip olduğun bilgilerin klişe ve zber olduğunu teyid ediyorsun..

Sadece zaman kaybettiriyorsun..

Ben seni incitmemek için en büyük vehametini söylemedim,söyleyemedim..

Aynı cümleyi bu sitede başka konularda defalarca yazmışsın..

Ne o cümlen ya da "klişe sav"ın;

"Dine inanılmaz,din uygulanır.."

İnanılmayan ya da bilinmeyen bir şeyi "akıl" sahibi olan insan nasıl uygular?..

İnsan robot mudur?..

Ateist inanmaz ve uygulamaz..

Siz bir ateiste "neden oruç tutmuyorsun" der misiniz?..

İnanmıyorum,der haklı olarak ve bitirir..

Siz hiç namaz kılan bir insana;

"inanmadığın halde neden namaz kılıyorsun?" diyebilir misin?..

Hülasa değerli arkadaşım;

lütfen biraz kendi klişe dünyandan çık ve etüd yap,lütfen..

Marksist söylem ve klişe bazı felsefi kavramlarla her şeyi çözümleyemezsiniz..

vesselam..
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Diğerlerini eleştirmeye gerek kalmadı son paragraftaki benim yazımla ve de özelde

"Kur'an" ile ilgili olan yargınızdan sonra..

Ya okuduğunuzu algılamakta sıkıntınız var,

ya da "klişe söylem ve bilgiler"in dışına çıkarak anlama ve öğrenme iştiyakınız yok..

Öncelikle benim "Kur'an" ile ilgili söylemlerin onun çağlar üstü evrensel bir mesaj olduğuna

dair ve dikkatli okuyan her okuyucu verilen örnekler ve izahat ışığı altında bunun

anlatılmak istendiğini idrak eder..

Peki o zaman aciklar misiniz, kurasn'da neden beyinden bahsetmez de, beynin ozelliklerini akil gibi kalbe verir?

"kalb ile iman" ne demektir. Kaalb beyin gibi bir dusunme soyutlama organimidir ki iman kalb ile olsun?



Kuran ile ilgilihic bir tartismaya giremiyorum, cunku buranin yonetimi Kuran'i elestiren her bir aciklamayi bir "hakaret/saldiri" olarak algiliyor.

Ustelik burasi bir felsefe platform oldugu halde.



Din nedir tanimlar misiniz?

Ideoloji nedir tanimlar misiniz?

Inanc nedir, tan imlar misiniz?

Tanimlayin ki, ben de ona gore bu uc kavramdan ne algiladiginizi goreyim ve ona gore yanit yazayim.

Aslinda bu uc kavramin biri biri ile olan baginin da aciklarsaniz memnun olurum.



Hayir ben onlari kastettmedim. Ben tartismasiz bir bilginin gecersizliginden bahsettim.

Mesela eskiden atom "bolunemez en kucuk parca" idi, simdi ise artik degil; cunku atomun parcaciklarina bilim ulasti.

Sizin dediginiz ise, "N.S.A." yani normal sartlar altinda konusudur.



Birincisi bilim yaratilmaz.

Ikincisi Allah ile hic bir bagi yoktur.

Ucuncusu bilim insanoglunun bir urunudur.

"Var olan gercekler" nedir kime/neye goredir;lutfen bir ornek veriniz.

Yalniz orneginiz sizce nasil olacak "tek, ilk, mutlak, sabit mi?



Allah teolojideki tanrinin varligi tartismasinda sadece islam dini olarak ortaya atilmis ozel bir ilashtir.

Allah gibi insanoglunun tgarihinde 10 binlerce tanri, yaratici, planlayici/programlayici vartdir.

Hatta bunlar inanc ve ideolojiye gore, madde, doga, varolus evren de olabilir.

Iste buradaki nesnellik, Allah ya da digger temeldeki tanri yaratici ile ozdeslestirilen seylerdir.

Allah=kuran

Madde=tanri

Evren=tanri



Siz neyi benim oznel olarak kabulettigimi zannettiniz.

Oznel ozsel ve ozelolan insanoglunun zihninin yetileri ve ogeleridir; baska bir sey degil.



Ikisini de tanimladiginizda, bakariz; aralarindaki farka iliskiye ve benzerliklere



Ideolojiler zaten insanoglu urunleridir. Ideoloji "idea ve loji" birlikteligidir.

Idea da fikir demektir ve sadece insanoglunda vardir.

Loji de bu fikrin her turlu ozelligi ve ortaya koyduklaridir. Iste bu temelde tum dinler de birer ideolojidir.



Simdi de teori ile ideoloji karisti.

Ideolojinin bilimsel bir temeli yoktur, teoriler ise bilimsel temele dayanir.



Aslinda ben sana daha farkli nacizane teklifler yapmayi denerdim ama; gerek yok.

Cunku bana tavsiye ettiklerini kendine uygulasan bu da yeterlidir.

Bir de sunu sorayim.

Cahilne demektir aciklar misin?

Cehaletin temeli nedir?[/QUOTE]

Arkadaşım işte size anlatmaya çalıştığımı siz zaten ortaya koymuşsunuz;

İlk okul öğrncilerinin müsameresi gibi oturup hala "ide" düşünce "logia" bilimdir vs..diyerek

sahip olduğun bilgilerin klişe ve zber olduğunu teyid ediyorsun..

Ben teyid etmiyorum, sadece senin ezberinin ne oldugunu soruyorum.

Sadece zaman kaybettiriyorsun..

Ben seni incitmemek için en büyük vehametini söylemedim,söyleyemedim..

Aynı cümleyi bu sitede başka konularda defalarca yazmışsın..

Ne o cümlen ya da "klişe sav"ın;

"Dine inanılmaz,din uygulanır.."

İnanılmayan ya da bilinmeyen bir şeyi "akıl" sahibi olan insan nasıl uygular?..

Inandigi icin korktugu icin, anne babasindan oyle gordugu icin, baski altinda oldugu icin, deger verdigi icin, etrafindaki herkes oyle yaptigi icin v.s.

Insanoglunun akilsahibi olmasi baskadir, onu kullanipkullanmamasi baskadir.

İnsan robot mudur?..

Ateist inanmaz ve uygulamaz..

Siz bir ateiste "neden oruç tutmuyorsun" der misiniz?..

Her ateistin nedeni kendindendir. Onemli olan uygulama olarak hic birinin oruc tutmadigidir.

İnanmıyorum,der haklı olarak ve bitirir..

Siz hiç namaz kılan bir insana;

"inanmadığın halde neden namaz kılıyorsun?" diyebilir misin?..

Hülasa değerli arkadaşım;

lütfen biraz kendi klişe dünyandan çık ve etüd yap,lütfen..

Marksist söylem ve klişe bazı felsefi kavramlarla her şeyi çözümleyemezsiniz..

vesselam..

Dedim ya yukarida yazilanlari verildigi gibi anlayamamissin.

Dini uygulamasnin nedeni baskadir, dinin bir sartlar olarak bir uygulama olmasi baskadir.

Mesela "oruc tutmak" bir sarttir ve uygulamadir.

Bunu uygulamayaninda uygulayaninda kendince cesitli nedenleri vardir.

Buranin algilanmasi dinin bir uygulama oldugunun algilanmasidir.

Kim neyi neden ve nasiluygular uygulamaz, bu her bir kisioye gore degisir.

"Ben muslumanim" diyen iki kisiden biri uiygular digeri uygulamaz.

Bugun bir kisi "ben muslumanim" dedigi halde dini verildigi gibi uygulamiyorsa, sence nedeni nedir?

Bu kisiye inancsiz diyebilir misin?

Ya da kendine muslumanim diyen iki kisiden birinin basini ortmesi digerinin ortmemesi farkini nasil aciklarsin? Inancla mi?
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Bak evrensel-insan kardeşim;

sana ezbere söylemedim "bazı ideolojiler ve klişe kavramlar"ın tesirinde kalıp konuştuğunu..

Mesela din hakkındaki söylemlerin Durkheim'in savlarının tekrarrı..yani klişe söylemler..

Bak sana ilginç bir olgu söyleyeyim ki senin savının temelinin ne kadar çürük olduğun u anlayasın;

-bu toplumda dine,Allah'a inandığı halde hiç ibadet-uygulama yapmayan hatta hayatı boyunca 1 kez bile

secdeye gitmeyen milyonlarca insan vardır yaşadığımız toplumda,biliyorsun değil mi?..

Şimdi o hiç uygulama yapmayan milyonlar var ya;

yarın Allah,din,vatan için gözünü kırpmadan ölüme gider..

Hah,işte senin anlamadığın,anlayamadığın veya ezberlediğin klişe düşüncelerin inanmana izin vermediği

o "İnanç" ve inanma sayesinde olur bu..

Adamın kendine küfredersin oralı olmaz;

ama Allah'a,dine küfredersin seni bir yumrukta yere serer..

İşte o uygulamadan değil "inanç"tan kaynaklanır..

Lütfen,kabuğunu kır artık..

Öğrendiklerin elbette zararlı değil;

ben,naçizane bütün felsefi sistemleri,düşünürleri tanımaya çalışırım..

mesela budist olan Rene Guenon un budist inancını da okurum

müslüman olduktan sonraki eserlerini de..

Roger Garaudy'nin "Dieu est mort-Tanrı öldü" kitabını da okurum ama müslüman roger garaudy de

okurum..

Hz.ALİ der ki;

"konuşana değil ne konuştuğuna bak.."

Ben Mani-Çu'nun veya Lao tsu'nun inancından önce söylediklerine bakarım,bana ne gibi faydaları var

diye..

Ama bazıları gibi "kendi ideolojime veya dinime aykırı" diye karşı çıkmam..

Sen de,lütfen,Kur'an veya tüm kutsallara bu amaçtan yaklaşmaya çalış..

vesselam..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst