- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
- Konbuyu başlatan
- #21
Bilim degil, ilim.
Ilahi temelli her turlu felsefe inanis ideoloji;ilimdir; bilim degil.
Ilahi temelli her turlu felsefe inanis ideoloji;ilimdir; bilim degil.
Bilim degil, ilim.
Ilahi temelli her turlu felsefe inanis ideoloji;ilimdir; bilim degil.
Elbette. Dünya senin ekseninde dönecek ya!
Dunya kendi ekseni etrafinda donuyor.
O halde sen dünyasın![]()
Duz ve sekilci bir aristo mantigi.
Neyse en azindan tutmasa da bir mantik kurabilmeyi becerdin.
Tüh yaaaa,nasıl oldu?
Olur şey değil.
Demekki farkinda degilsin, tuh bosa gitti.
Ya,ya öyle oldu. Napsaz ki?
En iyisi oyuncaklarını al sen, kendi başına oyna![]()
Oyuncaklarla oynamak, bilgisi ve dusuncesi olmayana yakisir.
Ben de zaten onun için dedim ya sana.
Bana degil, kendine soyliyeceksin.
Yalniz, sen kendine de kendin soz geciremiyorsun.
Bu sitede virüs var ya senden bulaştı![]()
Bilim degil, ilim.
Ilahi temelli her turlu felsefe inanis ideoloji;ilimdir; bilim degil.
Öncelikle baştan beri okudum tartışmaları..
Yalnız gözlemlediğim en önemli husus evrensel-insan arkadaşımızın bu mesajında olduğu gibi
kavramların yanlış kullanımı ve oturtulamaması..
Vahim bazı hatalar var..
Bir şey ya bilimdir,
ya felsefedir,
ya da dindir..
Felsefe var olanı düşünür..
Önce Din,ilim(bilim) değildir..
Din,inanıştır..
Ya kabul eder(iman) ya da red edersiniz(inkar)..
İnsanların inanışları onların dokunulmazlarıdır,masumlarıdır..
Semavi dinler(İslamiyet,Hıristiyanlık,Musevilik) vahye dayalıdır..
Semavi olmayan dinler(Budizm,Hinduizm,Taoizm vs..) ise insanların ahlaki öğretilerinden
yola çıkarak daha sonra "sistematize" edilmiş ve dine,inanışa dönüşmüştür..
Upanişadlar,Buda,Brahmanlar gibi..
İlim,arapça kökenli bir kelimedir..
Doğruluğu ispatlanmış ve tartışma götürmeyen "Salt Bilgi" demektir..
Türkçe'miz bu konuda yetersiz olduğundan ancak "bilim" ile bunu dengeleyebilmiştir..
İdeoloji ise bir konu hakkında serdedilen düşüncelerin "sentez-analiz" yoluyla sistematize
edilmiş "fikirler yumağı"dır..
Bilim,insanlığın ortak değeridir..Kuralları kesindir ve değişmez..
İdeolojiler ise eleştiriye açık,kabul veya red edilebilen,üzerinde istenildiği zaman "fikri
operasyonlar" yapılabilen düşünce sistemleridir..
Kapitalizm,komünizm,sosyalizm,marksizm,pozitivizm vs.. gibi..
İdeolojileri "felsefe" içinde de düşünebilirsiniz..
Din,insanların vicdani melekeleri ile kabul ettikleri "metafizik değer"dir..İnanıştır..
Bunların bilimsel olarak ispatı mümkün olmadığı gibi reddi de mümkün değildir..
Allah'ın varlığını bilimsel olarak ispatlayamayacağınız gibi yokluğunu da
ispatlayamazsınız..Böyle bir lüksünüz yoktur ve bu lüksü de Yaratıcı ver(e)mez size..
Eğer bilimsel olarak determinist veya ampirik metotlarla Allah'ı ispat ederseniz o zaman
O'nu "İlahi" vasfından arıtmış ve "Nesnel" konuma sokmuş olursunuz..
Ve eğer Nietchze ve August Compte gibi öldürmeye ve "yok" etmeye kalkarsanız
bu defa kendi varlığınız ve yokluğunuzu da izah edemezsiniz..
Metafizik,tartışılmaz;
sadece inanma veya inkara açıktır..
Kur'an'da bilimsel kuramlar var mı yok mu konusuna gelince;
bakınız;
İlahi mesajlar "belli bir periyod-dönem" için indirilmez..
Evren-varlığın sonu gelinceye kadar insanın ihtiyacına açık olarak gönderilmiştir..
Yani 1440 yıl önce yaşamış bir arap bedevisi(köylü)ne siz "embriyo" ve evrelerinden,
x ve y kromozomlarından bahsedemezsiniz..Bahsetseniz adam güler geçer ve sizinle alay
eder(di)..Ama onu "Alak" olarak(bir çiğnemlik et) ifade ederseniz anlayabilir..
Alak,embriyo demektir..Biz ancak o etin "embriyo" olduğunu 1400 yıl sonra öğrendik..
Yine Yasin suresinde;
"Bz,Güneş ve Ay'ı öyle ölçüyle yerleştirdik ki onlar kendi yörüngelerinde yüzer giderler.."
ayetinin sırrını 14 asır sonra öğrendik..
Kur'an'ı sen kendi bilgi ve yaşadığın döneme göre algılayıp değerlendirmeyeceksin..
En ilkel şartlarda yaşayan ve ağaç-taştan yapılmış putlardan meded uman insanın
psikolojisi-sosyo psikolojisine göre de değerlendireceksin..
Eğer bu mantıktan hareket edersek yarın birisi de çıkıp;
"Niye Kur'an'da kırmızı ışıkta durulacağı,yeşil ışıkta geçileceği yazmıyor!!" diye isyan
edebilir..
Bizden binlerce yıl sonra dünyaya gelecek olan ve bizden bilimde çok daha üst seviyelerde
olacak insanlar için de düşüneceksin bu İlahi Mesajları..
Onlar bizden çok daha güzel çıkarımlarda bulunabilirler,mesela,Kur'an'dan..
Size daha ilginç bir noktayı da açıklayayım;..
Her toplumun yasaları vardır,değil mi?..
Ama o toplumların her şeyden önce yasalarını şekillendirdikleri "anayasaları" vardır..
Kur'an^ne bilim ne de "yasa" kitabıdır..
Öyle olsaydı o takdirde 600 sayfa değil kütüphaneler dolusu,ciltler dolusu kitaplar
olurdu..
Kur'an bilime "yol" gösterir,"ışık" tutar..
Kur'an insanlara toplu yaşamada "temel yasalar(anayasa)" kor sadece..
Diğer tüm yasaları kendi dönemleri ve gelişimlerine göre kendilerinin çizmesini ister..
Kur'an'da aslolan insanın Rabbi ile olan bağlantı ve diyalogunu kesmemesidir..
Allah-İnsan-Doğa Sevgisi zincirinin "İlahi Açılımı"dır..
Vesselam..
Not: İsteyen arkadaşımız tartışmaya devam edebilir..
Hayir efendim. Bir seyin digerinden farki ortaya konabilir, yalniz her biri bir zincirin halkalaridir.
Felsefe var olani dusunmez, var olan tartismasi yapar.
Bilim var olanı inceler..
Din ise var olanı iyi veya kötü olarak niteler..
Din ise var olani iyi ve kotu olarak nitelemez. Bunu felsefenin etik dali yapar. Din bu etik dalinda sadece bir degerdir.
Hayir efendim, din bir uygulamadir. Yasize sunulani uygulasrsiniz, ya da uygulamazsiniz. Buradaki uygulama da sizing kendi inanc ideoloji algi bilgi temelinizdedir. Isate o yuzden de herkesin farkli dini ve farkli uygulamasi vardir.
Evrensel hukuk insan haklari temelinde her turlu sosyo-etik deger hak ve ozgurluktur ve bu hak ve ozgurluk, baskasinin hak ve ozgurlugunu ihlal edemez.
Hic bir salt bilgi sabitlenemez. Yasam ve iliski gelistikce bilim ve teknik gelistikce her bir bil;gi esker ve yenilenir degisir ve hatta bazi bilgiler tedaulden kalkar.
Yalnis, bilimin kurallari olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlige dayanir.
Bilimde bilimsel olarak ne bir kesinlik ne de bir suphe soz konusu degildir.
Baska bir sey icinde zaten yer aklmaz, ideolojiler.
Degildir. Din dunyevidir ve bir uygulamalar sistemidir. Bu sistemin ne oldugu ve neyin neden uygulanmasini ve de neye dayanarak istemesi ise her bir dinin kendi ozelidir.
Zaten teoloji konusu bilimin degil, felsefenin konusudur.
Determinizm bilimsel degil; felsefi bir kavram ve uygulamadir. Bilim bir seyi ispat etmez, gecerliligini ortaya koyar ve bunu gozlem ile tartismasiz ve de degisen gozlem ile de yanlislanabilir kilar.
Bilim bir insanoglu urunu oldugundan sadece nesnel degil, ayni zamanda oznel ve kavramsaldir. Cunku bilim varliga degil, bilgiye dayanir. Bilim vazrligi ortaya koymaz. Bu felsefenin tartismasidir. Bilim algiladiginin davranisinin ve fonksiyonunun nasilini ortaya koyar.
Sizin bilim alginiz klasik materialist metafizik ve varliksal olarak cagdisinda kalmis.
Hiclemek yok etmek degildir. Nietzche hic bir seyi yok etm,emistir. Sadece insanoglunun ortaya koyduklarini hicleme olarak degerlendirmis ve hiclemenin ne gibi tehlikeleri oldugunu ortaya koymustur.
Metafizik, felsefenin ontolojik, varliksal ve teolojik her turlu tartiosmasinin temelidir.
Senin yukaridaki vermek istedigin ise "fizik otesi" anlamindadir. Zaten metafizik ortaya tozler koydugundan da fizik otesidir, yani ideolojidir inanctir ve fikirdir.
Bu fikirler de ontolojik teolojik ve fizik otesi olarak dallara farklilasir
Zaten Kur'an'da da Allah;
"Dileyen iman etsin dileyen inkar.." buyurarak bunu düşünen insana izah etmiştir..
Hülasa;
kavramları çok iyi bilmek gerekiyor ve de iyi kullanmak..
Kur'an'ın bütününü eksiksiz ve tam olarak algılamak zaten bireyin gücünü aşan bir
konudur..Bunun sebebi de onun çağlar üstü ve evrensel olmasının hikmetinde yatar..
Öyle olmasaydı sadece 1440 yıl önceki insanlara hitab etmekle sınırlı kalır ve evrensel
ve çağlar üstü olma vasfını kaybederdi..Bu kutsal kitaplar için değil insanların elinden çıkan
sıradan kitaplar için söz konusudur..
Dolayısıyla sizin "kritik" yapmadan önce bu yazıyı yeniden ve dikkatlice okumanızı
tavsiye ederim..Özellikle Kur'an ile ilgili izahatı..![]()
İkincisi;
bazı felsefi klişelerle her konuyu irdelemeye çalışırsanız,burada olduğu gibi,ideolojilerle
inançları(dinleri) bir birine karıştırırsınız..Yani İsa(as) ile Emile Durkheim'i aynı kefeye
korsunuz..Yukarıdaki cevaplarınız son paragraftaki bu "vahim yargınız"dan daha vahim..![]()
Bilimsel bulguların tedavül(tedaül değil)den kalkması,mesele yar çekimi veya sürtünme
kuvveti,suyun kaynaması,kaldırma kuvveti,sosyolojik temel kavramlar..vs.. eğer dünya
dışı bir gezegene giderseniz mümkündür..
Bilim;Allah'ın yarattığı ve var olan gerçeklerin insan tarafından keşf edilmesi,ortaya
konmasıdır.
Allah'ın bilimsel olarak determinist-sebep-sonuç veya ampirik deneysel
tecrübelerle ortaya konması mümkün değildir zira bunun mümkün olması için Allah'ın
"Nesnel" olması gerekir;
znel olarak kabul ediyorsanız zaten bu metafizik olarak sizi "iman" sınırı içine sokar..
Din,hiç bir zaman ideoloji ol-mazzz!!
İdeoloji dediğiniz an Emile Durkheim,Kant gibi insanların söylem ve düşünceleri düzeyine
indirgersiniz ve onu "insan ürünü" konumuna sokarsınız..
Çünkü ideolojiler insan ürünü düşünce sistemleridir..
Buda da bir insandır..
Onun öğretileri de semavi değildir ama onun tek farkı nedir Descartes'dan;
-Öğretilerinin "Din" olmasıdır..
Yani oturup da bir Budist ile onun inancını Pscal'ın matematik teorileri gibi tartışamazsın!!
Naçizane tavsiyem sana şu dostum;
anladığım kadarıyla düşünce ile klasik felsefi klişelerle her konuyu tahlil edebilme zekasına
sahip olduğunu düşünüyor hatta inanıyor olabilirsin ama;
en kötü cehalet insanın "cahil" olduğu bilmemesidir..
İnsanlar ise,İslam Peygamberi(sav)nin ifadesiyle:
"bilmediklerinin düşmanıdır.."
Lütfen biraz etüd,biraz araştırma;
ve çokça iz'an ve vicdan..
vesselam..
Konu kavramlarin neye kime gore bilinecegi ve anlamlandirilip iceriklendirilecegidir.
Neyse siz zaten kendi cumlelerinizle, Kuran'in evrenselolmadigini sadece donemine toplumuna ve cografyasina ait oldugunu kendiniz aciklamissiniz.
Tabi ki henuz beyini bilmeyen insanoglu o tarihte nasil beyindern bahsetsin ki, tabi ki kalbden bahseder.
O gun bilim ve teknik nereye kadar gelmis ise, Kuran'inm vercegi de o sinirdir.
Dolayisi ile kendi cumleleriniz ile, Kuran'da baslikta bahsedilenlerin olmadigi da boylece ortaya cikmis oluyor.
Diğerlerini eleştirmeye gerek kalmadı son paragraftaki benim yazımla ve de özelde
"Kur'an" ile ilgili olan yargınızdan sonra..
Ya okuduğunuzu algılamakta sıkıntınız var,
ya da "klişe söylem ve bilgiler"in dışına çıkarak anlama ve öğrenme iştiyakınız yok..
Öncelikle benim "Kur'an" ile ilgili söylemlerin onun çağlar üstü evrensel bir mesaj olduğuna
dair ve dikkatli okuyan her okuyucu verilen örnekler ve izahat ışığı altında bunun
anlatılmak istendiğini idrak eder..
Arkadaşım işte size anlatmaya çalıştığımı siz zaten ortaya koymuşsunuz;
İlk okul öğrncilerinin müsameresi gibi oturup hala "ide" düşünce "logia" bilimdir vs..diyerek
sahip olduğun bilgilerin klişe ve zber olduğunu teyid ediyorsun..
Sadece zaman kaybettiriyorsun..
Ben seni incitmemek için en büyük vehametini söylemedim,söyleyemedim..
Aynı cümleyi bu sitede başka konularda defalarca yazmışsın..
Ne o cümlen ya da "klişe sav"ın;
"Dine inanılmaz,din uygulanır.."
İnanılmayan ya da bilinmeyen bir şeyi "akıl" sahibi olan insan nasıl uygular?..
İnsan robot mudur?..
Ateist inanmaz ve uygulamaz..
Siz bir ateiste "neden oruç tutmuyorsun" der misiniz?..
İnanmıyorum,der haklı olarak ve bitirir..
Siz hiç namaz kılan bir insana;
"inanmadığın halde neden namaz kılıyorsun?" diyebilir misin?..
Hülasa değerli arkadaşım;
lütfen biraz kendi klişe dünyandan çık ve etüd yap,lütfen..
Marksist söylem ve klişe bazı felsefi kavramlarla her şeyi çözümleyemezsiniz..
vesselam..