Kurallar Hakkında

kurallar insanları daha kuralcı yapar ! kuralcılığı kaldırmanın tek yolu kuralları aşmaktır !

Kuralları aşmak ise onları görmezden gelmek; yok saymak ve direk kurallara saldırmak değil onları önemli kılan unusurların, öğelerin Niçin? leri ile uğraşmaktan geçer. Buna sebep olan ilişki ağını kurallar zincirinden çıkararak özgür yaşam alanlarında felsefik ve pratik somutlamalarla kişinin kendi kaynağından gelen davranışsal güç ile hareket etmesi yeterlidir. Her hangi bir olay karşısında direk kuralları koymak yerine Nasıl?'dan çok Niçin ? diyerek sebep sonuç ilişkisini kendi pratiksel ağımızda gözlemlememiz yeterli olacaktır.

Bizi özgür kılacak olan şey kuralsız bir dünyada yaşamayı öğrenmemiz olacaktır.

Kuzeys sana katılıyorum.Bana göre kuralları kaldırabilmemiz için kuralsız yaşamayı bilmemiz/öğrenmemiz gerek!Ama bu olasılık,olasılıksız gibi duruyor.Birey olarak olabilir ama toplum ve milyarlarca insan..

kuzeys' Alıntı:

kurallar insanları daha kuralcı yapar ! kuralcılığı kaldırmanın tek yolu kuralları aşmaktır !

Kuralları aşmak ise onları görmezden gelmek; yok saymak ve direk kurallara saldırmak değil onları önemli kılan unusurların, öğelerin Niçin? leri ile uğraşmaktan geçer. Buna sebep olan ilişki ağını kurallar zincirinden çıkararak özgür yaşam alanlarında felsefik ve pratik somutlamalarla kişinin kendi kaynağından gelen davranışsal güç ile hareket etmesi yeterlidir. Her hangi bir olay karşısında direk kuralları koymak yerine Nasıl?'dan çok Niçin ? diyerek sebep sonuç ilişkisini kendi pratiksel ağımızda gözlemlememiz yeterli olacaktır.

Bizi özgür kılacak olan şey kuralsız bir dünyada yaşamayı öğrenmemiz olacaktır.

Genişletmek için tıkla ...

kuralsız bir toplumun ilk adımı russell'ın da önerdiği gibi doğan çocukları yetişkinlerden ayırmak ve yepyeni bir dünyaya onlarla devam etmek olacaktır fakat bu imkansız denecek kadar zordur,ekonomik ve sosyal sebeplerinin yanında,bu çocuklara yeni dünyanın tohumlarını atacak insan topluluğunun inşasıdır asıl zor olan.dolayısıyla kuzeys,senin bu konudaki önerine katılmıyorum çünkü kuralları görmezden gelmek ve bu düzlemde bir yaşantı çerçevesi belirlemek bireysel bir tepki olmaktan öteye geçemeyecektir,nitekim her sessiz anarşist kıvılcım kendi çevresini aydınlatıp sönmekten başka bir yol bulamamıştır.

sevgili nil ben kuralları görmezden gelelim demiyorum sadece onları aşalım diyorum. bana göre kuralları görmezden gelmek ve aşmaya çalışmak farklı şeylerdir. İnsan doğaüstü düşünebilcek yeteneğe sahip olsada doğaüstü yaşayabilecek bir yeteneğe sahip değildir. Bu anlamda hayatımızı yönlendiren idademe ettiren kurallar, yasalar ve kanunlar mecburi bir zorunluluktan kaynaklı hep olacaktır. Ama bunlar olacak diye varolanlara yenilerini eklemek ise insanı dar bir alana sokmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Trafik kurallarını bilmeyen bir kimse kaza yapıp biri üzerinden geçmediği sürece varolan kuralları diyalektik bir akıcılıkla öğrenecektir ve mantığının el verdiği sürece buna uyum sağlayacak ve diğer araçlarıda kollayabilcek bir pratik edinime sahip olacaktır. Söylemek istediğim bazı kurallar kendi kendisinin nedenidir. Varoluşsal açılımlar olmasalar dahi tabiatımızın bir parçası haline gelmişlerdir zamanla ve kendiliğindenci bir halde işleyebilirler. Kuralların kendiliğinden işleyememesinin en büyük etkenlerinden biri toplumsal bilinç ve bireysel bakış açısı olabilir. Bir toplum veya bireyler bilincilerini ve kültürlerini üst bir noktaya getirebilirlerse bir sürü kural tedavülden kendiliğinden kalkabilir. Hayatımızda yüzlerce kanunlaşmamış ama kanun kadar geçerli hükümler yasalar vardır. Bize onları birileri çıkıp anlatma ihtiyacı duymaz bizler etrafımızı gözlemleyip çevremizdeki varlıklara ve objelere bakarken oranın işleyişine dair olan yasaları kendimiz belirleriz.ve dikkatini çekmek istediğim bir nokta ise kendimizi belirleyen yegane şey içerisinde yaşadığımız toplum ve üretim ilişkileridir.yani belirlenen özne olduğumuz gibi belirleyici öznede bizleriz.

üstelik yazımdaki en büyük ironi Nasıl?dan çok Niçin? kavramıdır.
Nasıl!? direk olaya müdehale ederken eksik taşları ararken Niçin!? sorusu olayın tüm nedenselliğine iner ve gerekliliklerini sorgular. Bu durum biraz nicthez'in üst insanını çağrıştırsada bana göre olaylar ve durumların farkındalığına varma durumudur.

Ayrıca her anarşist kıvılcım kendi çevresini aydınlatıp sönmekten başka bir yol bulamamış diyorsun ya bence yanılıyorsun, insanın toplumsal bir varlık olması bireyin kendini topluma feda etmesi anlamına gelmez. Bir insan mücadelesini kendi kurtuluşu için veya kendi düşünceleri için vermiyorsa o insan birey olma bilincinden çok uzaklardadır. Doğallında o bireylerin kuracağı toplumda bundan uzak olacaktır.insana değil kendi kural ve düşüncelerine hizmet edecektir. Bana göre kişi kendinden sorumludur ve toplumu belirleyen en temel güçtür. Yani biz kendi haraketlerimizden ve düşüncelerimizden sorumlu olursak çevremizde bizimle yaşamak istediği sürece bize ayak uyduracaktır ve evren kendi yasalarını hiç bir zaman son defa olmamak kaydıyla tekrar koyacaktır.

sınırlayan her şey çöpe evet ama sınırlar mı?
kural şöyle- suyun buharlaşaması kuraldır
yasa ise şöyle- davul bile dengi dengi

Kurallar, yasakları ya da sorumlulukları düzenler.



Kurallarla doğduk, yaşıyoruz, öleceğiz ancak hala bu kurallar üzerinde ittifak etmiş değiliz.

Sürekli bir şeyler değişiyor. Yeni uyulması gereken hükümler geliyor.

Neden tek bir doğrumuz yok ya da varsa da henüz bulamadık mı?



Dedik ki kurallar yasakları ve sorumlulukları düzenler.

O halde yasaklara uymayan ve sorumlulukları yerine getirmeyen ya da getirmeyecek olan insanlar var.

Devamlı bu insanlara ket vuruyoruz ama asla bitmiyorlar.



Kurallardan çok uyacak insanlara odaklanılmalı.

kuzeys' Alıntı:

kurallar insanları daha kuralcı yapar ! kuralcılığı kaldırmanın tek yolu kuralları aşmaktır !

Kuralları aşmak ise onları görmezden gelmek; yok saymak ve direk kurallara saldırmak değil onları önemli kılan unusurların, öğelerin Niçin? leri ile uğraşmaktan geçer. Buna sebep olan ilişki ağını kurallar zincirinden çıkararak özgür yaşam alanlarında felsefik ve pratik somutlamalarla kişinin kendi kaynağından gelen davranışsal güç ile hareket etmesi yeterlidir. Her hangi bir olay karşısında direk kuralları koymak yerine Nasıl?'dan çok Niçin ? diyerek sebep sonuç ilişkisini kendi pratiksel ağımızda gözlemlememiz yeterli olacaktır.

Bizi özgür kılacak olan şey kuralsız bir dünyada yaşamayı öğrenmemiz olacaktır.

Genişletmek için tıkla ...

Trafik kuralları olmasaydı şu an kaç kişi ölmüştü acaba? Trafik ışıkları çalışmadığında gelen trafik polisi bile karmaşayı çözemiyor.
Bazı insanlar kendi sınırlarını çizebilecek kadar başkalarının haklarına saygılı olabilir fakat her insan böyle değil ve kuralsız bir hayat düşünemiyorum.
Gereksiz kurallardan bahsetmiyorum fakat yaşamı düzenleyen kurallar olmak zorunda yoksa haksızlık yapanların önüne asla geçemeyiz.

kurallar sadece modernizmin oluşturduğu sistematik düzen içinde gereklidir, yoksa modernizmin olmadığı milyonlarca yıllık dönemlerde bırakın kuralları sistematik bir yaşam bile mümkün değildi.
çünkü akıl ve mantık ewrimleşmeden kurallardan bahsetmez absürt olucaktı hiç şüphesiz.

Kitlelerin olduğu yerde kural olması gereklidir, çünkü insanların büyük çoğunluğu akletmediği için kurallara göre yaşar.