- 23 Ara 2012
- 4,763
- 319
- 83
o nick imanlıydı .o yüzden bırakalım öyle kalsın. nick değişikliği saklamak gibi gaylem olsaydı bu durum foruma ilan edildiğinde bu nickide değiştirirdim.
Kuranın musaflaştırılması ile ilgili birşeyler okusaydınız bu matematiksel gizem saçmalığına zaten değer vermezdiniz. vahiyden musafa giden yolda neler olmuştur azcık okumanız yeterli olur. vahiy hitap mıdır kitap mıdır? kitaplaşmasının bir süreci var ve bunu müslümanlarda kabul ediyor? sahabilerce kabul edilmeyen sureler? sure başındaki besmeleler kuran ayeti mi? fatiha kuran suresi mi? (duadır Tanrı kendine mi dua ediyor) bunun tartışmaları vb. şimdi elimizde bunulan kuranın bu halinin bize nasıl geldiğini bilmeden matematik gizemi 19 gizemi gibi saçmalıklarla bu metinlerin ilahi olduğuna kanıttır demek komedidir. ayrıca öyle bir şey olsa bile komedidir. Tanrı bakterilerden galaksilerden bahsedip kanıt verebilirdi. bilmem kaç yüzyıl sonra ortaya atılacak bu matematiksel saçmalıklar kanıt falan değil inancından kopmak istemeyen insanın çırpınışları veya dinden çıkarı olanların yalanlarıdır... ayrıca Tanrı neden kayıt altına alın emri vermiyor? bunun cevabını alamadım bunun üzerine düşünmeni tavsiye ederim..
neyse Dijital muthiş hayali bir kurgun var. ne diyeceğimi bilemedim. ama şunu bilki inançlar bizi bölüyor. son din dediğin metinler yahudileri lanetliyor hristiyanlarla dost olmayın diyor. sen diyorsun ki aydınlık karanlık felan. neyse ne diyeceğimi bilemedim. esenlikler efenim..
Vahiy ile mushaf arasındaki süreci bilmeyen mi var? Peygamberin yaşamı süresince vahiy gelişi devam ettiği için ölümünden sonra kitap haline getirildi. Hz. Ömer, Hz. Ebubekir ile konuşup, ilk derleme için Zeyd Bin Sabit'i görevlendirdi. Ekleme olmamıştır fakat çıkartılan ayetler peygamberin yaşadığı dönem peygambere bildirilmiştir. Sahabiler de bu durumu bildikleri için çünkü onlar tarafından ezberlenmiş ve bu şekilde kayıt altına alınmıştı, bu ayetleri dahil etmemişlerdir. Hz. Osman döneminde ayetler sıraya konmuş ve yine Zeyd'in kontrolünde bugünkü derleme hazırlanmıştır. Keyfi bir ekleme ya da değişiklik söz konusu değildir.
19 saçmalığı dediğin ayet hiç de sıradan değildir. Evrendeki tüm protonların pozitif yükünün ölçü değeri 10 üzeri 19'dur. Hep söylediğim gibi Kur'an sembolik dil içerir, apaçık kitaptır ama herkesin algısı aynı olmadığı için herkese aynı açıklıkta değildir.
Besmele tabi ki Kur'an ayeti ancak sadece Kur'an'da geçmez. "Rahman ve Rahim" ifadesi dünyadaki eril ve dişil enerjiyi anlatır.
Fatiha Suresi dua derken kelime oyunu yapıyorsun. Kur'an'ın içindeki tüm ayetler aynı zamanda duadır zaten. Kur'an'ın en önemli ayeti, tekrarlanan 7 ayet diye de bilinir.
Çırpınış falan yok ortada insan doğru bildiğinden, emin olduğundan bile bile nasıl şaşabilir?
Hayal falan gördüğüm yok dünya senin gördüğünden çok daha farklı bir yer. Sen kendi algınla kendi dünyanı yaşıyorsun. Sana deli saçması gelmesi ya da hayal görünmesi benim açımdan birşeyi değiştirmeyeceği için yoluna devam edebilirsin fakat bütünü etkiliyorsun, o da seni bağlar. Din kitaplarının içinden cımbızla bölüm seçip, önünü arkasını bilemeden yorum yapanların düştüğü yanılgı içersindesin.
Farah Yurdözü'nün bu hayal dünyası kabul ettiğin dünya dışı varlıklar veya karanlık hakkında bir yazısı çıkmıştı, bilgi amaçlı onu da paylaşıyorum. Gerçeği tam olarak bilememekle beraber yeniliklere de açık olmak gerekiyor. Saçmalık, hayal v.s. gibi düşüncelerle ile zaman kaybeden senin gibi insan çok maalesef.
Ufolog Farah Yurdözü: Dünya zaten uzaylıların istilası altında
Farah Yurdözü, 25 yıldır dünya dışı varlıklarla ilgili araştırmalar yapan bir ufoloji yazarı. Çok sayıda kitabı bulunan Yurdözü, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Amerika’da verdiği konferanslarla biliniyor. Amerikan UFO Magazine dergisi, İtalyan XTimes Magazine ve İngiliz UFO Matrix Magazine’de de köşe yazarlığı yapıyor. Asıl mesleği olan İspanyolca öğretmenliği için ABD’de bulunduğu 2002-2010 yılları arasında New York’tan Nevada’ya, California’dan New Mexico’ya kadar uzanan geniş bir alanda konferanslar vererek Türkiye’yi temsil etmiş bir isim. 1947’de yaşanan UFO kazasıyla meşhur Roswell’de düzenlenen UFO kongrelerinde Türkiye’yi temsil eden ilk UFO araştırmacısı.
Biz de Yurdözü ile uzaylılar hakkında konuşmak için bir araya geldik. Ancak sohbetin sonunda mekandan, uzaylıların içimizde olabileceği korkusuyla ayrıldık. Yurdözü, dünya dışı varlıklar konusuna biraz ürkütücü bir pencere açıyor. “İslam alimleriyle konuştuğumda, benim dünya dışı varlık dediğime onlar ifrit diyor” diyen Yurdözü, ufoloji dilinde ‘reptilyan’ dedikleri insanlık düşmanlarını anlatıyor.
Kimdir bu reptilyan dediğiniz varlıklar?
Bunlar Sümerlerden itibaren çağlar boyunca insanların karşılaştıkları, tarihi eserlere kadar iz bırakmış olan dünya dışı, başka boyutlardan gelen varlıklar. Mitolojilerde, efsanelerde yılan sembolüyle ifade edilen kötücül varlıklar. Tarihte pek çok medeniyeti etkileri altına almışlar ve bugün de etkilemeye devam ediyorlar.
Bunların izlerini görebilir miyiz etrafta?
Mesela Sümer tanrıçası Melusina reptilyan bir tanrıçadır. Starbucks’ın sembolüdür. Tabii bunlar bizim bildiğimiz anlamda tanrı, yaratıcı değil. Sadece insandan daha güçlü oldukları için bu isimle adlandırılmışlar. Alfa Romeo’nun insan yutan yılan sembolü de reptilyan bir semboldür. Etrafımızda daha birçok örnekleri var. Bizim efsanelerimizde de şahmaran reptilyan bir kraliçedir. Uzakdoğu’daki ejder figürü de öyledir. Avrupa’daki tarihi sanat eserlerinde de kertenkele, yılan figürü çokça görülür. Antik Mısır’da da…
İnsanların ölümüyle açığa çıkan enerjiden besleniyorlar
Neden kötücül varlık diyoruz?
Bunlar insanlığın dehşetinden, savaşlardan, vahşi ölümlerden beslenirler. İnsan kanıyla, daha doğrusu yeni öldürülmüş insanın ölürken açığa çıkan enerjisiyle besleniyorlar. Vampir miti de buradan ortaya çıkmıştır. Büyük medeniyetlerde insan kurban etme geleneği oldukça yaygındır. Antik Yunan, güney Amerika medeniyetleri ve özellikle Roma tamamen reptilyan hakimiyetindeydi. Roma’da sadece ölmek ve öldürülmek için eğitilen gladyatörler halkın en büyük eğlencesiydi. Anadolu’da da Efes’te ayinlerle insan kurban edilirdi. Anadolu’da sayısız gladyatör okulu vardı. Roma’da paganizm yaygındı. Paganizmin kaynağı da reptilyan varlıklardır. Hz. İsa’nın gelişi bu reptilyan hakimiyetini durdurmuştur.
Semavi dinler bu konuya nasıl bakıyor?
Vatikan dünya dışı varlıkları kabul ediyor. Vatikan’ın kendi gözlem kulesi bile var. Tevrat’ta Hezeikel Peygamber’in uçan tekerleklerle gökten inen varlıklara dair anlatımları çok açık bir şekilde yazar. Konuştuğum İslam alimleri ise “Senin reptilyan dediklerine biz ifrit diyoruz” diyorlar. ABD’de ise uzaylıların dünyayı kurtarmak için geleceğine inanan onlarca tarikat var. Ben böyle bir şeye asla inanmıyorum. 2000 yılına girerken Türkiye’de de buna inanan gruplar vardı. Hatta bu gruplardan bir tanıdığım, yılbaşı gecesi bekledikleri gibi uzaylılar gelmeyince üzüntüden hasta olmuştu. Bu uzaylı endüstrisi tamamen perdedir. Uzaylılar dünyayı istila edecek mi diye soranlar da var bana. Zaten istila etmiş haldeler diyorum. Enerjimizi ve ruhumuzu onların istismarından korumamız gerek.
Semavi dinler boş yere gönderilmedi. Bunu nasıl yapabiliriz?
Semavi dinler boş yere gönderilmedi. Dini ritüeller boş yere yok. Alkol boş yere haram edilmedi. Çünkü bu reptilyan varlıklar alkol, uyuşturucu ve sigara gibi bilinci kapatan maddeleri kullanan zayıf insanları kolaylıkla hakimiyetleri altına alıyorlar. Bugün şifa ve kişisel gelişim adı altında insanlara yayılan, taşlarla terapi, telepati, hipnoz, başka isimler altında ortaya çıkan büyüsel yöntemler gibi akla gelebilecek hemen her türlü öğreti reptilyanlar tarafından yayılıyor. Pagan öğretileri kadim zamanlarda olduğu gibi bugün de insanlara empoze ediyorlar.
Dünyada çok acı var, savaşlar, katliamlar… Bunun nedeni de onlar olabilir mi?
Onlar dehşet ve toplu katliamlardan beslendikleri için savaş istiyorlar. Hem toplumları hem de bireyleri tesir altına alıyorlar. İnsanlar çoluk çocuk savaşın dehşetinden kaçmak için denizlerde boğuluyorlar. Dünyanın geri kalanı da hiçbir şey yokmuş gibi eğlence fotoğraflarını sosyal medyadan paylaşmaya devam ediyor. Biz dünya dışı varlıkların etkisi altındayız. Ama Batı’da artık kazanç kapısı haline gelmiş olan UFO sektörü, gerçek tehlikeyi perdeliyor.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.