kasa ve masa savaşları...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde birazdahaderinmavi tarafından oluşturulan kasa ve masa savaşları... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,969 kez görüntülenmiş, 40 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı kasa ve masa savaşları...
Konbuyu başlatan birazdahaderinmavi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan birazdahaderinmavi

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
... neden sorusu halen boşlukta sallanıyor olsa da; iyi de... gerçekten hilalden yana olan; daha seçimlere girmeden, iktidar olmadan, haçın merkezine gidip icazet alır mı...?... haçın merkezinin, hilalin göbeğine karşı, zerre kadar haklılığı olmayan (ırak savaşı) ve sonradan haksız olduklarını haçlıların da kabul ettiği/itiraf ettiği bir savaşta haçlıyı destekler mi...?... bir buçuk milyon müslüman öldüren, onlarca camiyi yerle bir eden, yedi yüz bin müslüman kadın ve kız çocuğunun ırzına geçen, haçlı ordusunun sağ salim vatanına dönmesi için duacı olur mu...?... ve hatta bu haçlılara, gelin ırak'a bizim ülkemizden saldırın, diye çağrı yöneltir ve bunu sağlamak için, meclise tezkere gönderir mi...?... bu haçlının, orta doğudaki islam coğrafyasını kana bulayarak parça parça etme projesinin yani, BOP'un eşbaşkanı olduğunu, (sanki marifetmiş gibi) böğürerek, otuz küsur yerde kamera karşısında ilan eder mi...?... sorular çok, ama ben uzatmıyorum... ama son bir soru, bunları yapan, hilalin temsilcisi olabilir mi...?...

size ''one mınut'' diyorum..

amerika ırak'a akp iktidardayken mi girmiştir sonra mı?amerikayı ırak'a akp mi davet etmiştir..?bunların müsebbibi akp midir..?

teskere olayı;


TBMM'den, gereği, kapsamı, sınırı ve zamanı Anayasanın 117'inci maddesine göre milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından Yüce Meclise karşı sorumlu bulunan hükümet tarafından belirlenecek şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a gönderilmesine; etkili bir caydırıcılığın sürdürülmesi amacıyla Kuzey Irak'ta bulunacak bu kuvvetlerin gerektiğinde belirlenecek esaslar dairesinde kullanılmasına ve muhtemel bir askeri harekat çerçevesinde yabancı silahlı kuvvetlere mensup hava unsurlarının Türk hava sahasını Türk makamları tarafından belirlenecek esaslara ve kurallara göre kullanmaları için gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından yapılmasına, Anayasanın 92'inci maddesi uyarınca 6 ay süreyle izin verilmesi istendi.

CHP'den Önder Sav, yaptığı konuşmada tezkereye karşı çıktı ve Amerikan gemileri için düşman gemileri ifadesini kullandı. Yapılan oylamaya 533 milletvekili katıldı, 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanıldı. Ancak, Anayasa'nın 96. maddesinde öngörülen 268 salt çoğunluğa ulaşılamadı.Bu durumda, tezkere kabul edilmemiş sayıldı.

Tezkerenin reddedilmesi Amerikalılarda hayal kırıklığı yaratmıştır. Türk hava sahasını, liman ve topraklarını kullanamayan ABD Irak işgali sırasında büyük bir başarısızlığa uğramış ve ağır bir ekonomik ve sosyal fatura ödemek zorunda kalmıştır.
Bununla birlikte, ABD'nin maruz kaldığı askeri güçlükleri tamamen 1 Mart tezkeresine bağlamak hatalı olur. Çünkü ABD silahlı kuvvetleri, Irak'ın işgali için gerekli transit noktaları farklı ülkelerdeki askeri üslerden hava yolu ile ve ülkenin güneyinden yapılan amfibik harekatlarla gerçekleştirmiştir. Av-bombardıman ve yakın-destek hava operasyonları tamamen uçak gemileri ve Suudi Arabistan'daki hava üslerinden; uzun menzilli stratejik bombardıman operasyonları ise İngiltere Lakenheath ve Hint Okyanusu'ndaki Diego Garcia üssünden gerçekleştirilmiştir. İncirlik, (aynı 1. Körfez Savaşı'nda olduğu gibi) ABD Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının kalkış noktası olması itibarı ile değil, lojistik ve transit noktası olma itibarı ile önemlidir.
Başkan Bush ve ekibi Amerikan toplumu tarafından dahi büyük ölçüde tepki almış, umduğunun aksine Irak'ta hiç beklemediği ölçüde sivil direnişle karşı karşıya kalmıştır.

lütfen olayları çarpıtmayın...

amerikanın salimen o toprakları biran önce terketmesi için duacı olunmasını;aman bir an önce defolup gitsin manasına okumanız gerekir..

tüm sömürgen devletler güçler sisi tarafını tutarken(bizim ülkede de gezi tayfası aynı yönde taraf olurken) mursi'ye destek olan kimdi ?

yine sömürgen devletler libya üzerine çöreklenmişken bırakın müdahaleyi libya kendi kaderini kendi belirlesin diye bas bas bağıran ve tüm dünyayı karşısına alan yine akp değil miydi?gemilerle oradan yaralı taşıyan akp değil miydi?kim yaptı tüm bunları bizden başka???

suriye'de halen yaşanan olaylarda tüm sömürgen devletler yaşananları görmezden gelirken birleşmiş milletler sadece yaşanan vahşete gözlemci göndererek olaylara seyirci kalırken onbinlerce suriyeliyi barındıran bu hükümet değil mi?

dünya sömürgenlerini karşısına alarak ambargoyu delerek iran ile işbirliği yapan yine bu hükümet değil mi?

bu yapılanlar haça mı hizmettir hilale mi..?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
anlaşılan gezi tayfası biz oluyoruz... kendi payıma, kılıçdaroğlu'nun abd ziyaretini de, abd elçisiyle bu yoğunluktaki bir gündem içinde görüşmesini de kınıyorum, lanetliyorum... ama borsadaki 25 milyar dolarlık kaybı ya da ülkeden çıkan sıcak parayı, bakanlar ve çocuklarıyla ilgili yolsuzluk/hırsızlık baskınlarına değil de, bu baskınlarda yakalandığını kimsenin yalanlamadığı (yani yeterince açık olan), milyonlarca dolarlık rüşvetin yolsuzluğun somut bir gerçek olmasına bağlıyorum... yani, eğer borsa düştüyse, sıcak para kaçıyorsa, bunun nedeni yapılan baskınlar değil, bu baskınlarda hırsızlığın somut kanıtlarının yakalanmış olmasıdır... başka deyişle, baskınlarda dişe dokunur bir şey çıkmasaydı, borsa da düşmezdi, sıcak para da kaçmazdı... bakanlar kurulu, çocuklarını kullanarak hırsızlık yapmamış olsaydı, borsa ya da sıcak para yahut ülkenin borç çevrimiyle ilgili bir sorun ortaya çıkmazdı... yirmili yaşlardaki bir bakan çocuğunun evinde 7 tane para kasası, balyalar halinde euro, dolar... yakalanıyor; ve bakanlar kurulu bunu, dış güçlere, karanlık odaklara, gezi direnişçilerine...vb... bağlamaya çalışıyor... bu aklımıza hakarettir... '''akıl, kendine yönelen hakarete tepki duyar'''..... ; müslümanın aklı da, kendine yönelik hakarete izin vermemelidir...

köşe yazarı olma gibi bir niyetim yok,bu olaylar çok konuşulur çok yazılır..bu saydıklarınızın savunulacak tarafı yok bana hatırlatmanıza gerek te yok hepsini ve daha fazlasını biliyorum..

''bazen fırtınalar iyi gelir insana,teknen biraz yıpranır ama güvertende pislik kalmaz..''

dileyelim bu fırtına bizi daha fazla yıpratmadan ve tüm pislikler temizlenerek(tabiki ümit ediyorum inanmıyorum) bir an önce dinsin..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
timthumb.php
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
anlaşılan sizin yokluğunuzda üst üste mesajlarla, alıntılarla 'one minute' u çoktan hak etmişim... ama, ''''' 1) amerika ırak'a akp iktidardayken mi girmiştir sonra mı? 2) amerikayı ırak'a akp mi davet etmiştir..? 3) bunların müsebbibi akp midir..?''''' diye bana soruyorsunuz... burada beşli tırnak içine aldığım sorular sizin mesajınızdan aynen kopyalandı; birinci olarak belirlediğim sorunuzun kendi içinde, sizce de bir tuhaflık yok mu?; isterseniz biraz düşünün; eğer tuhaflığı göremezseniz, açıklarım... şimdi diğer iki sorunuzu yanıtlamaya çalışayım... elbette abd'yi ırak'ı işgal etmesi için, akp davet etmemiştir; ama zaten benim de böyle saçma bir iddiam yok; ben, abd'nin ırak'ı işgal etme, ırak'la savaşma sürecinde, yani savaş tamtamlarının tam gaz çalındığı süreçte, abd ordusunun türkiye üzerinden ırak'a saldırabilmesi için, akp hükümeti tarafından, tbmm' den yetki alma tezkeresi gönderildiğini ve dolayısıyla abd ordusunun, türkiye üzerinden saldırmasına olanak yaratılmaya çalışıldığını ifade etmeye çalışıyor ve bu tavrı eleştiriyorum... hilali temsil eden bir hükümete, kendi toprakları üzerinden, haçlıların komşu bir müslüman ülkeye saldırmasına olanak yaratmaya çalışmak, yakışır mı... ?... akp kurucularından eski başbakan yardımcısı sn. ertuğrul yalçınbayır, akp hükümetinin hazırlayıp tbmm'ye gönderdiği 1 mart tezkeresini, ''ben, evimin balkonunu, kardeşime suikast düzenlemeye gelen katile kiralamam''... diye eleştiriyordu... siz, kiralar mısınız...? ... eğer kiralamaya çalışırsanız, halen din kardeşi ya da hilalin temsilcisi olarak kalabilir misiniz...?... ırak savaşının müsebibi elbette tek başına akp değildir; en önemli sorumlusu kuşkusuz, abd emperyalizminin bölge ülkeleri üzerindeki bölücü, yağmalayıcı planlarını hayata geçirebilmek için benimsediği saldırgan politikalardır... ama akp iktidarı da emperyalizmin planlarına çanak tutmuş, bölge ülkeleriyle birlikte savaşa, işgale karşı çıkacağı yerde, tam tersine taşeronluğa ve bir mart tezkeresinde göründüğü gibi yataklık etmeye soyunmuştur... neyse, dünyaya çok başka gözlerle baktığımız anlaşılıyor... fırtınanın, güverteyi temizlemesi dileğinize ben de katılıyorum; ama bunun olabilmesi için, galiba gemi kaptanının güvertedeki pisliklere dört elle sarılmaktan vazgeçmesi gerekiyor... sizce de doğru değil mi... ? .../
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
İnsan bencil yaratıktır..peki imanlıyım diyen ama komşusunu sevmeyen (yani sevgisini tüm insanlığa yayamayan/bencilliğini aşamayan) komşusu açken tok yatan, gerçekten iman etmiş sayılıyor mu? .. zor hepimiz için zor..evet gerçekten ve tarafsız düşünün gerçekten zor.. lafta kolay özde zor..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
[h=1]Cemaatin aduketine AKP oryuken çekebilecek mi?[/h]
dershane-savaslari-02.jpg


***
dershane-savaslari-01.jpg

3272510628.jpg
halkbank-ayakkabi-kutusu-subesi-1.jpg
muammer-guler-caps1.jpg
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
insanların ideolojisi olsun ya da olmasın; ortada inkarı olanaksız somut bir olgu var... yirmili yaşlardaki bakan çocuklarının evlerinde tomar tomar dolar ve avro bulunuyorsa; istenildiği kadar bunun bir komplo olduğu, çetelerin, cemaatin, karanlık odakların, faiz lobisinin işi olduğu, abd ve israille ilgili olduğu..vb. ileri sürülsün... yine de ortada tekrar edilmesi gereken bir soru var: fırtınanın, güverteyi temizlemesi dileğinize ben de katılıyorum; ama bunun olabilmesi için, galiba gemi kaptanının güvertedeki pisliklere dört elle sarılmaktan vazgeçmesi gerekiyor... sizce de doğru değil mi... ? .../
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
doğru..hem de en doğru..hele bugün bakan oğullarının ve banka müdürünün yaptıkları savunmalardan alıntıları duyduktan sonra bu gemi halatları resmen mısır püskülüne dönüştü..en güzel eleştiriyi de türköne yaptı;gemi batıyor kangren olan kolu kes diye..kirli kardeşim siyaset,ama siz her ne kadar yok saysanız da ülkeyi ve hükümeti bu denli sarsacak bir operasyon yine klasik türk zihniyeti olarak illaki bir çapanoğlu düşünmemizi de alıkoymuyor ve vardır..masumiyet karinesi filan diyorlar,ne kadar masum olurlarsa olsunlar ortada bu kadar büyük bir şaibe varsa bu bile onların istifa etmelerini bir an önce bu işi hukuk aydınlatıncaya kadar siyasetten el çekmelerini gerektirir..ama nafile...başbakan zamanında abim dediği üç kağıtçı unakıtan gibi bunlarıda kanatları altına almıştır..yazık..

birde imam hatip lisesi yaptıracağız diye tabana gönderme yok mu ...de get işine diyesi geliyor insan..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
beğeni alacak bir şey demedim ki,elini vicdanına koyan her insan bu resmi böyle görür..denize düştük yılanın ısırıklarına katlanıyoruz kıyıya çıkmak için durum budur..fakat önceki durumumuzda bundan daha iyi değildi..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
beğenim yazdıklarınızın içeriğinden çok, tavrınıza yöneliktir... insanın çıkarlarıyla, ideolojik eğilimleriyle, inançlarıyla..vb. yani kendisine ait ögelerle; gerçeklik (ya da bunun bilinçteki yansıması olarak hakikat duygusu) arasında bir ayrılık yahut aykırılık ortaya çıktığında, tavrını hakikate göre oluşturabilmek, erdemdir... ve dolayısıyla beğendiğim şey, erdemin açık bir yürekten, temiz bir vicdandan yansımasıdır...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
''hohlaya hohlaya buz dağlarını erittik,şimdi çamur deryasında boğuluyoruz'' demiş Necip Fazıl..

teşekkür ederim ama bu tavrımla batan gemiden kaçan fare olmadığımın da altını çizmek isterim..onca vesayetten kurtulup tam bağımsız demokrasi inancımızı yitirmiş değiliz ve bu davayı devam ettirecek temiz insanların olduğuna inanıyoruz..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bir kaç haber dinledimde tayyip gene gürlemeye başlamış..utanmıyorsan dilediğini yap !! diye bir hadisi şerif hatırlıyorum.. nacizhane atfediyorum kendisine..yakında hırsızları kahraman ilan ederler:)
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bu diktatorun her zamanki politikasi, yani olayi kendi tarafina karsi yapilan olarak algilamak. Dolayisi ile olayin hic bir onemi yok.

Gezi de deayni durum yasandi.

Diktatore gore, ya bir hareket ondan yanadir, ya da karsidir. Karsi olmaya da kimsenin hakki yoktur, cunkmu sandiktan geldigi icin milleti o temsil etmektedir.

Boyle bir yanasim ve algi ancak 16. yuzyilda gecerli olur, maalesef ulkede ki biatcilar da bu tarihten kalma.

Biatcilarin gozunden olayin nasil degerlendirildigi.

"Cemaat konusunda farklı temellendirmelerle de olsa, görüş birliğinde olan vatandaş temel bir noktada ayrılıyor.

O da şu: Dört düşünce hakim Fatih’e.

Birincisi; Bu operasyonların İsrail ve Amerika’nın Türkiye’nin ilerlemesine karşı bir oyunu olduğu ve yolsuzluk yapıldığı doğruysa bunun da araştırılması ve o kişilerin partiden-hükümetten gönderilmesi –ki bu düşünce çoğunluğa hakim-.

İkinci grup; yine operasyonun İsrail ve Amerika’nın oyunu olduğunu düşünürken asla yolsuzluk yapıldığına inanmayan, ortaya koyulan delillerin polis tarafından yerleştirildiğini düşünenlerden oluşuyor.

Üçüncü grup; operasyonun cemaat tarafından AK Parti’ye ders vermek için düzenlendiğini, ama parti içinde belki nefsine yenik düşüp hata yapanlar da olabileceğini düşünenleri içeriyor.

Dördüncü grup ise; bu yolsuzluklar yapılmadıysa ve AK Parti üzerinde bir oyun oynanıyorsa neden savcı atamaları yapılıyor, polis amirlerini görevden alıyorlar, işleyişe, Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’e müdahele ediyorlar diye sorulması gerektiğini düşünüyor. Şaşırabilirsiniz, ama bu soruyu soranlar hiç de azınlıkta değil.

Bir diğer fikir birlikteliği, bakanların istifa etmesi gerektiği hususunda.

"Bir bakan çocuğunu tutuklamak o kadar kolay mı? Mutlaka ellerinde sağlam deliller var" diyenler de, "Hepsi komplo" diyenler de bir noktada buluşuyor ve "İstifa şart" diyorlar.

Fatih'te vatandaşın çoğu "Bunu yapan ortaya çıkartılmalı" diyor. Kimi bunu "cemaati" ima ederek, kimi ise AK Parti içinde yolsuzluğa karışanları kast ederek söylüyor. "Başbakan bize kimin ne yaptığını net bir şekilde anlatmalı" diyorlar.

Evet önemli, çünkü neredeyse her konuştuğum kişi Başbakan’dan net bir açıklama beklediğini söylüyor. Bir başkasından değil Başbakan’dan duymak istiyorlar yaşananları. "Adını vererek, kim nasıl bir oyun içinde bize söylemeli" diyorlar. Sanırım bu açıklamayı Başbakan’ın şahsından beklemelerinin nedeni güven duymakla ilgili.

Zaten sık sık duruşu, eğilip bükülmeyen tavrına da övgüler yapılıyor.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
11 yilda bunca yapilan adaletsizlige, hukuksuzluga, duzmece evraklarla tutuklamalara, her turlu taraf olmayanin bertarafina, tehditine, bunc a yerlerinden alinanlara her turlu yasam ve iliskiye karisimina, her turlu hak ve ozgurlugun ihlaline, olenlere devlet ve polis terorune v.s. hala diktatore biat edenlerin neden biat ettiklerini zannedersem, su iki ornek aciklar.

"Fatih’te yaptığım sohbetler hep bir kişi ile başlayıp yavaş yavaş kalabalığın etrafımıza toplanmasıyla fikirlerin ortaya atıldığı bir münazara alanına dönüşüyordu. İşte yine öyle bir anda kalabalığı yararak yanımıza gelen ve memur olduğunu söyleyen bir vatandaş, "Ben daha önce buralardan sebze-meyve alamıyor, şu gördüğün esnaf lokantalarında yemek yiyemiyordum. Sayesinde cebim para gördü, ben onu nasıl eleştiririm" diyor."

Fatih’te konuştuğum tek kişiden bile gözaltına alınıp bırakılan Belediye Başkanları Mustafa Demir hakkında kötü bir söz duymadım.

Yine birbirinden farklı olarak ateşli savunucular veya makûl anlatıcılara ayrılsalar da, tek bir noktada birleşiyorlar; "daha önceleri pis kokan Fatih şimdi mis gibi. Daha önce çöpleri toplanmayan Fatih sokakları şimdi pırıl pırıl. Su sorunumuz vardı, onu da çözdü" diyorlar. "Valla ben kişiliğini bilmem, ama hizmeti iyidir" diyen de var, "Başkanımız iyilik severliği ile tanınır, bunlar hep komplo" diyen de."

Iste bir toplum bunlar ile susturulabiliyorsa ve biat ettirilebiliyorsa, bu topluma millet degil; ummet denir.

Belkide bu temelde yapilacak olan, kendini ummet olarak goren bu topluma "Allah ve din kullanilarak aldatildiklarini" anlatabilmek.

Bunun nasil mumkun olacagi da ayri bir tartisma konusu.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
11 yilda bunca yapilan adaletsizlige, hukuksuzluga, duzmece evraklarla tutuklamalara, her turlu taraf olmayanin bertarafina, tehditine, bunc a yerlerinden alinanlara her turlu yasam ve iliskiye karisimina, her turlu hak ve ozgurlugun ihlaline, olenlere devlet ve polis terorune v.s. hala diktatore biat edenlerin neden biat ettiklerini zannedersem, su iki ornek aciklar.

"Fatih’te yaptığım sohbetler hep bir kişi ile başlayıp yavaş yavaş kalabalığın etrafımıza toplanmasıyla fikirlerin ortaya atıldığı bir münazara alanına dönüşüyordu. İşte yine öyle bir anda kalabalığı yararak yanımıza gelen ve memur olduğunu söyleyen bir vatandaş, "Ben daha önce buralardan sebze-meyve alamıyor, şu gördüğün esnaf lokantalarında yemek yiyemiyordum. Sayesinde cebim para gördü, ben onu nasıl eleştiririm" diyor."

Fatih’te konuştuğum tek kişiden bile gözaltına alınıp bırakılan Belediye Başkanları Mustafa Demir hakkında kötü bir söz duymadım.

Yine birbirinden farklı olarak ateşli savunucular veya makûl anlatıcılara ayrılsalar da, tek bir noktada birleşiyorlar; "daha önceleri pis kokan Fatih şimdi mis gibi. Daha önce çöpleri toplanmayan Fatih sokakları şimdi pırıl pırıl. Su sorunumuz vardı, onu da çözdü" diyorlar. "Valla ben kişiliğini bilmem, ama hizmeti iyidir" diyen de var, "Başkanımız iyilik severliği ile tanınır, bunlar hep komplo" diyen de."

Iste bir toplum bunlar ile susturulabiliyorsa ve biat ettirilebiliyorsa, bu topluma millet degil; ummet denir.

Belkide bu temelde yapilacak olan, kendini ummet olarak goren bu topluma "Allah ve din kullanilarak aldatildiklarini" anlatabilmek.

Bunun nasil mumkun olacagi da ayri bir tartisma konusu.

verdiğiniz örnekler verilen hizmete karşı duyulan memnuniyettir..ve belediyeler hizmet için vardır..biz nurettin sözenleri bedrettin dalanlalrı unutmadık..istanbulun o dönemlerde ki susuzluk ve çöp dağları sorununu da unutmadık..tayyip iktidardaysa onun istanbula vermiş olduğu hizmetler referans olmuştur..insanları aldıkları hizmet üzerindeki memnuniyetten dolayı ümmet bilmem ne diye aşağılayamaz küçük düşüremezsiniz..hem ayrıca ümmet olmak aşağılık bir şey değildir bizim nazarımızda...Allah'ın peygamberine biat edene ümmet denir bilmiyorsanız öğrenin yada bu sınıflara başka bir sıfat bulun..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bu diktatör sizin hangi özgürlüğünüze kısıtlama getirmiş hangi kişisel ve özel ilişkilerinize karışmıştır.???diktatör görmediyseniz youtube a suriye vahşet yazın gözünüz diktatör görsün...yada çoook daha gerilere gidin dersimleri istiklal mahkemelerini filan okuyun...


size göre sizin gibi düşünmeyen hayat tarzı sizin gibi olmayan herkes cahil bunların seçtikleri de ya zorba ya diktatör...değişmez laik zihniyet...çünkü beton kalıplarla sabittir..hiç değilse bu biatçi dediğiniz kesim menfaatine göre davranmayı becerebilmektedir bakınız 28 şubat dan sonra mhp nin yükselişi ki hayatta bir daha o oyu göremez o parti..siz bunu bile beceremiyorsunuz çünkü fikri sabit yetiştirilmiş bir zihniyetin ürünüsünüz,kendinize ait ne bir düşünce nede bir hareket tarzı var..fabrika ayarlarıyla yaşayan bozuk bir nesilsiniz,azıcık bir değişikliğe imkan tanımayan kalıpsal bir zihniyet...sizin de nesliniz tükeniyor az kaldı..

daha da garibi nasıl oluyor da bir düşünür bir felsefecinin bu dar kalıplara sığdırılmış düşünce sistemleriyle yaşayabildiğidir..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bu gün bu iktidarı beğenmeyenler kendilerine şu soruyu sormalıdırlar;

ben hiç hırsızlık yaptım mı ?

ben hiç yetim hakkı yedim mi?

ben hiç yolsuzluk yaptım mı?

ben hiç başkalarının hakkına tecavüz ettim mi?

bu yukarıda saydıklarımın biri de bini de aynıdır değişmez..her insan bana göre hırsızdır ve yine her insan kendi çapında hırsızdır,hiç bir şey çalmamış sa buraya lüzumlu lüzumsuz bir şeyler karalayıp( tıpkı benim yaptığım gibi) insanların zamanını çalmıştır..ve zaman her metadan değerlidir..

ve kendi hırsız olanın başkalarına laf söylemeye hakkı yoktur...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
öğrenciler için;bir kez olsun kaçak olarak toplu taşıma aracına binmek,komşudan şuradan buradan internet hattı çekmek ki kanunsuzdur..gibi

ufak esnaf için;süte su katmak,malı ağır basması için ıslatmak yada canlı görünsün diye ıslatmak..gibi

memur olanlar için;boş yere ve ihtiyaç değilken ışıkları açmak,yazın kapı açıkken klimayı kışın kalorifer yanarken elektrikli ocakla ısınmak..gibi

büyüklerin çalma çeşitleri ve sistemleri daha büyük ve daha kapsamlı onları buraya almıyorum..önemsiz gibi görünen amaaan canım ne olacak şu kadarcık şeyden diye düşünülen her şey misli olarak size yansır....ve o küçücük şeyleri sizin gibi düşünen on binlerle çarpın farkına varırsınız..

ve insanlar layık oldukları yönetime tabidir...hepimiz şimdiki yönetime tabi ve buna layığız...ne zaman kendimiz düzeltiriz o zaman başımızdakiler de düzelir...bunun başka bir alternatifi yoktur..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst