Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde telrunya tarafından oluşturulan Karalama Defteri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 207,625 kez görüntülenmiş, 1,750 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Karalama Defteri
Konbuyu başlatan telrunya
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan velevki

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Ben'i bilmeyen beni ne bilsin.
 

hilalgkb

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
6 Ocak 2011
Mesajlar
49
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Dedim: "Çok yalnızım."
Dedi: "Ben sana çok yakınım."

(Bakara:186)
 

denizeus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Ağu 2011
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
"...sana bu hakkı tanımıyorum ben. Benim kim olduğumu saptama
hakkına bu dünyada yalnız ve yalnız ben sahibim, başka hiç kimse değil. Ben, hem biyolojik, hem de kültürel açıdan
bir melezim ve tüm sınıfların, ırkların ve ulusların zihinsel ve fiziksel ürünü olmaktan gurur duyuyorum; senin gibi
«safkan» olmadığım, ya da senin gibi «katıksız bir sınıf» in üyesi olmadığım için gurur duyuyorum; senin gibi bütün
ulusların, ırkların, ve sınıfların küçük buyurganı, tutkulu bir yurtseveri, milliyetçisi olmadığım için gurur
duyuyorum..."W.R. (Dinle Küçük Adam)
 

Azadî

Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Ağu 2009
Mesajlar
149
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
"...sana bu hakkı tanımıyorum ben. Benim kim olduğumu saptama
hakkına bu dünyada yalnız ve yalnız ben sahibim, başka hiç kimse değil. Ben, hem biyolojik, hem de kültürel açıdan
bir melezim ve tüm sınıfların, ırkların ve ulusların zihinsel ve fiziksel ürünü olmaktan gurur duyuyorum; senin gibi
«safkan» olmadığım, ya da senin gibi «katıksız bir sınıf» in üyesi olmadığım için gurur duyuyorum; senin gibi bütün
ulusların, ırkların, ve sınıfların küçük buyurganı, tutkulu bir yurtseveri, milliyetçisi olmadığım için gurur
duyuyorum..."W.R. (Dinle Küçük Adam)

çok güzel bi kitaptı , ama aşırı pollynnacıydı yazar ))
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Endoskopi


+ Biyopsi
 

eLf

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2011
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Hesap vermen gereken tek kişi; her sabah aynaya baktığında gördüğün kişidir ...

- Robın Sharma
 

Azadî

Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Ağu 2009
Mesajlar
149
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Belki de biz aşırı karamsarız :)
belki de ama ,
bizim karamsarlığımız yazarın pollynnacı tarzına ulaşamaz yaw..sanırsam adı wilheim reichti yazarın.ve amerikada en çok satan kitaplar arasında.
o zaman amerikada'kiler çok karamsar diyebilir miyz))
 

denizeus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Ağu 2011
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
belki de ama ,
bizim karamsarlığımız yazarın pollynnacı tarzına ulaşamaz yaw..sanırsam adı wilheim reichti yazarın.ve amerikada en çok satan kitaplar arasında.
o zaman amerikada'kiler çok karamsar diyebilir miyz))

Elbette ulaşamaz ancak nasıl olduğu kadar bizim nasıl gördüğümüz de önemli ise, ben kitabın bir çok yerini çok anlamlı ve gerçekçi buldum. Evet ismi W.R. Amerikalıları bilemiyorum, benim görüşüm; ben ne alıyorum? Hayatıma ne etkisi oluyor? Dolayısı ile, perspektifimiz belirleyicidir diye düşünmekteyim.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Admin - Mod - User





:p Biz Forum Yöneticileri (Admin & Mod) çok kötüyüz, canımız sıkıldıkça üye banlarız...

BURADA İŞLER NASIL YÜRÜR?
1- Doğru şekilde.
2- Yanlış şekilde.
3- Benim istediğim şekilde!

(Bu mesaj mizahi amaçla yazılmıştır, bu mesajın gerçek kişi, olay ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur.)
 

kestanmis

Üye
Yeni Üye
Katılım
21 Tem 2011
Mesajlar
110
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Bu ülkede pizza ambulanstan daha erken geliyor...
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Senaryo tanıdık.


"Damnant quod non intelligunt."
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
Bir Melek Satın Aldım

Alexandros Grigoropoulos ve Muntazar El Zeydi'ye

Sevgilim bana sözlükse özgüyüm ona
yoksa
yanan tahıl ambarında dolaşmak bana göredir
bir arkeoloji müzesinde kendi maketimle karşılaşmak keza,
Bana göre aynı göz hizasında hâlâ, sosyalist bir piyanist/in
parmak boylarının eşitliği
ile polis kurşunuyla devrilen Yunanlı anarşist çocuk olmak,
illa bankaları, beton şatoları ateşe vermek bir kafka romanında
ve o gece gökyüzünde kaç yıldız varsa o kadar yıl
hapis yatmak ruhunun uyuşmuş ormanında çınarlara sıkıca bağlı
Tam bana göre harfleri teslimiyetçi rakamlara tercih etmek
ve savaş başladığında aşk ile aşktan kaçmak, keza.. .

Bir melek satın aldım dünyanın en küçük köyünde
en küçük dükkândan en küçük metal paralarla,
sarısı maviye yakın, siyahı hafif kızıl tonda yumuşak ya da silik,
gündelik meleklerden biri işte
kanatları yolunmuş, gözleri oyulmuş, dili kopartılmış bir melek
ne Kur'an'da ne İncil'de / ne Zebur'da ne Tevrat'ta ne de Das Kapital'de
belki sadece yağmurlu bir akşamüstünde geçiyor adı
evet, şimdi geçiyor adı, önünde hüzünden müteşekkil konvoylarla..

Aslında
tanrısı bilinmeyen meleklerden korktuğum sonbaharlar bunlar,
arkandan koşup gelip acımadan kafana sıkan hayvanların cenneti
ihanetler, iftiralar, yalnızlıklar kalbimize ödül
öyle bir tasvirin içinde müebbetiz ki,
karakolda “kimliğim yok, kişiliğim var” diyebilmek cesareti..
Tekrarı olmayacak cinayetlerin suç aletiyiz melek, tutun bana,
hep düşen bir şeye dönüşmekle bitiriyoruz macerayı, sükûnet zül,
yahut bir arabın ta Amerika'ya fırlattığı ayakkabıyız
ya da altı delik bir ayakkabı Hrant'ın ayağında..

Yahut varoşlarda bir somun ekmeğin pırlanta değeri
Gökyüzü, yeryüzünün mücadeleye teşekkürüdür
Yahut konsolosluk balkonunda göndere çekilen kara bayrak
Bütün taçlar lazımlık olacak
Yahut bir bok değiliz, foseptiğimiz böyle
birbirine veba armağan eden sıçanlarız devasa bir lağım kanalında..

Bir melek satın aldım dünyanın en küçük köyünde
en küçük dükkândan en küçük metal paralarla,
sonra hayatta unuttum onu, bırakmışım yanlışlıkla sıradan bir akla
melekse eğer gerçekten, melekliğini bilecek elbette
ölmeyecek biz de ölene kadar, biz de kazanana kadar
Sevgilim, kabul et bu meleği, içindeki fişekte sakla!

KÜÇÜK İSKENDER
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Özlemişim ya K.İskender'i
geçenlerde bir haberi:

"Sözünü Sakınmadan sohbetlerinin dördüncüsüne konuk olan küçük İskender, kendisine yakıştırılan 'marjinal şair' sıfatına değindi: ''Hiç de marjinal değilim! Gayet sıradan bir hayatım var. Marjinal görmek istiyorsanız, TV'yi açıp Müge Anlı’yı izleyin. 26 senedir teyzesinin kızına tecavüz eden adam var orada...''​
 

__tılsım__

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2011
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Özlemişim ya K.İskender'i
geçenlerde bir haberi:

"Sözünü Sakınmadan sohbetlerinin dördüncüsüne konuk olan küçük İskender, kendisine yakıştırılan 'marjinal şair' sıfatına değindi: ''Hiç de marjinal değilim! Gayet sıradan bir hayatım var. Marjinal görmek istiyorsanız, TV'yi açıp Müge Anlı’yı izleyin. 26 senedir teyzesinin kızına tecavüz eden adam var orada...''​

çok gzel birşey paylamıssın kimler kimlere anormal diyor ne güzel göze sokulmuş sağolun
 

__tılsım__

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Eyl 2011
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Öfkem ve ben;
1-Zamanlı zamansız ortaya çıkıp beni burnundan dumanlar çıkan bir boğaya çevirmeyeceksin.
2-Mantığımın kapılarını kapamayacaksın.
3-Sesimin tonunu yükseltmeyeceksin.
4-Geri alamayacağım sözler etmeme yol açmayacaksın.
5-İlk dört maddeyi boşverip beni terketmeye ne dersin?
Anlaştık mı?

Tembelliğim ve ben:
1-Zaman zaman yakamdan düş ki gözlerim parlayarak oflayıp puflamadan iş yapabileyim.
2-Sen de en iyisi temelli git. Evet git.

Hafızam ve ben:
1-Aklıma takılan şeyleri hatırlamama izin ver ki ben de gecenin bir saati şu soğuk havada kalkıp bilgisayarı açıp google'dan o anımsayamadığım şeyi aramakla uğraşmayayım.
2-Yanından geçtiğim ve hiç tanımadığım insanların sözlerini neden depoluyorsun anlamış değilim. Bir de utanmadan bunu bana harfiyen tekrarlıyorsun. Rica ediyorum bunu yapma. Yüzlerini anımsamadığım insanların cümlelerini anımsamanın kime ne faydası var.
3-Yüzleri en küçük çizgilerine kadar kaydediyorsun bari o yüzlerin altına kim olduklarını da yaz. İnan bana çok zorlanıyorum karşımdakilerle konuşurken. Yüzünü ezberlemiş gibi biliyorum hepi topu beş harften oluşan adını bir türlü anımsayamıyorum. Neden bu kadar zalimsin?

Arkadaşlarım ve ben:
1-Telefonla konuşmaktan hoşlanmayan bu zavallı kediyi arayıp "beni neden aramıyorsun?"diye sormayacaksınız. O size sormuyor, dikkat ettiniz mi?
2-Aramıyorsa bile sizin hep aklında olduğunuzu aklınızın bir köşesine not edeceksiniz.
3-Kendini eve hapsettiği zamanlarda sıkıldığı yanılsamasına kapılıp yaka paça dışarıya bir yere götürmeye çalışmayacaksınız. Onun bazı zamanlar bu yabani hayatından keyif aldığını bileceksiniz
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Bir insanda idrak yolu iltihabı olmaya görsün, tüm doktorlar bir araya gelse tedavi edemez. Geç böylelerini diyeceksin ve yok sayacaksın. İki adım sonra yıkılacaklar, belki üzüleceksin, çünkü sen insan gibi insansın. Ama inan ki öyleleri için üzülmeye de değmez. Kendi gözündeki odunu görmeyen, başkalarının gözündeki kıymığa laf eden acizler onlar. Bırakın ne halleri varsa görsünler deyip, yola devam edeceksin. Öylelerine acımaya bile değmez.....
 

arbitraj

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2011
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
karalayayım,çizeyim,dökeyim,dağıtayım,parçalıyayım.. beyhude ! olmuyo yine de olmuyo..
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Y A Ş A D I M B i R Y A B A N C I G İ B İ K E N D İ M İ
Küskünüm tüm çocuklara
Meyleder zihnim şimdinin elime verdiği
yap-boz oyun kartlarına
Ki her bulduğum da onların zihnimdeki yerini
Mutlu olurum ben çocuklar gibi...
Sonra unutur ben'im_ oyun kartlarını_ ve her bir parçamın yerini
Yeniden dizerim
Yeniden doğarım böylece sebepsizce yeniden
Seçtiğim kartlar arasından
Yüzünü görmediğim biri oluveririm işte biri
Sesini getirir ruhum bana
Yıllar öncesinden
Mutlu olurum da üstelik
Bir ölü dirilmiştir
Yeniden ölmek için
Yaşarım işte bir yabancı gibi biri kendimi
Bilmek kalmaktı ben de hiç bilemedim ki
Bu yüzden sevdim gitmeyi,
Cennetin hayalini de terk etmeden
Sürükleyip rutinlikleri peşim sıra
Yaşadım işte bir yabancı gibi kendimi.
BeRiL
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst