Kader hakkında

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Kader hakkında başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 29,192 kez görüntülenmiş, 153 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Kader hakkında
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeepVision

Nelibula

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Haz 2011
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
2 çeşit kader vardır.Biri ölüm doğum gibi yazılı olan diğeri ise bizim elimizde olan.Birazcık yönetmenin yazdığı seneryoyu oynamaya çalışan oyuncular gibiyiz.Setden çıktıktan sora bize kalmış.
 

tek

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Haz 2011
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
üzgünüm ama yanılıyorsunuz kader bir hadisenin olmasından bağımsızdır...o bir ilimdir bir bilinecek şeydir.Yaratan da onu bilir.

Merhabalar sevgili İuflsfozkn, elbette kaderi ölçü ve denge olarak tanımlarız. Ölçü ve dengenin, getireceğide elbette bilinir. Ancak, kader kavramı bu anlamda değil, genel olarak alınyazısı şekliyle bilinmektedir. Ben o kavrama ithafen kaderi açıklamıştım. An öncesinin kaderiniz değil ama kaderinize aday olduğunu ve böylelikle 'özgür irade'nin insanı, insan yapan 2. büyük değer olduğunu farzetmiştim ki, hali hazırda şuur: ilk değerdir. Onun içine tanrısal öz olan vicdan da girmektedir. Saygılarımla
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
İnsanoğlu kendi algısında sorularıyla tüm sistemleri yıkabilir..işte sorularıyla yıkamayacağı tek sistem kaderdir...Dinler kader hakkında ayrıntılı bilgi vermezler.. sanırım onunla yüzleşmeden ne kendimizi ne de varoluşumuzu tam olarak tanıyamayacağız..
 

Aydın

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
5 Haz 2012
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Okuduğum kadarıyla birçoğunuzun yazısında kader,insanın özgürce seçememesi durumuymuş gibi tanımlanmış ya da öyle yorumlanmış.Evet insan neyi isteyeceğini seçemez.Ama bu kader vardır demek değildir.Kaderi olayların üstün bir güç tarafından önceden bilinmesi olarak tanımlarsak,şimdiye kadar böyle bir şey olduğuna dair kanıt görmedim,onun için endişelenmek yersiz.
 

byProblem

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Haz 2012
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
İslama göre kader ilahi programlamadır.Her şeyin yaratıcısı Allah olduğu ve Allah'ın iradesi dışında bir şey gerçekleşemeyeceği için Allah'ın yönetimi kesindir.Ayrıca bunu çizgi film yapımına benzetebiliriz.Nasıl çizer her kareyi kendi çiziyor ve çizdiği karakterin karar verme gücü olmuyorsa biz de öyleyiz.Ayrıca bu örnekle Allah'a göre zamanın geçersizliğini de açıklayabiliriz.Ama şöyle de bir şey var ki Allah bizden her şeyin en iyisini yapmaya çalışmamızı istiyor.Gücünün yetmediği yerde kadere sığınabilirsin diyor.Yani madem ben karar vermiyorum hiçbir şeyden sorumlu değilim anlayışı da yanlış.
 

Mixtum

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Haz 2012
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
İslam inancında ki kader'in olduğunu sanmıyorum. Bana göre Kader;

Yaşadığımız ve yaşamadığımız tüm olayları kapsıyor. Yaşamadıklarımızın içine soy'umuzun yaşantıları da dahildir.
Kaderimiz üzerinde ne kadar etkiliyiz? Kendi kararlarımızı almaya başladığımız andan itibaren %100 etkiliyiz. İlk başta bir arkadaş uçağın düşmesi örneğini vermiş. Uçak düşerse kurtulamazsın bu senin kaderindir ve etkili değilsin demiş. O uçağa binmeseydin kaderin olmayacaktı? Yani verdiğimiz her kararda hem kendi kaderimizi hemde etkileşimde bulunduğumuz kişilerin kaderlerini çok büyük ölçüde etkiliyor ve değiştiriyoruz.

Her insan kendi kaderiniz çizer. Bu arada uçağa binmeseydik, otobüsle gitseydik; bu gerçekleşmeyen durumda yaşanacak olanlar da kaderimizdir. Bütün yollar kaderimizdir fakat bir bir yolu seçeriz. Yaşanılan Kader ve Bilinmeyen Kader diye ikiye ayırabilirim sanırım...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
İslama göre kader ilahi programlamadır.Her şeyin yaratıcısı Allah olduğu ve Allah'ın iradesi dışında bir şey gerçekleşemeyeceği için Allah'ın yönetimi kesindir.Ayrıca bunu çizgi film yapımına benzetebiliriz.Nasıl çizer her kareyi kendi çiziyor ve çizdiği karakterin karar verme gücü olmuyorsa biz de öyleyiz.Ayrıca bu örnekle Allah'a göre zamanın geçersizliğini de açıklayabiliriz.Ama şöyle de bir şey var ki Allah bizden her şeyin en iyisini yapmaya çalışmamızı istiyor.Gücünün yetmediği yerde kadere sığınabilirsin diyor.Yani madem ben karar vermiyorum hiçbir şeyden sorumlu değilim anlayışı da yanlış.

Son zamanlarda ilahiyatçılar arasında yeni bir tartışma başladı;iman esasları içerisinde kadere iman var mı yok mu diye.Abdülaziz Bayındır hoca;Allah'ın,insanların gelecekte ne yapacaklarını bilemeyeceğini,daha önce yazılmış bir hayat senaryomuzun olmadığını,Kur'an da çoğu ayette ''Allah her şeyi bilir'' ve buna yakın meallerdeki ayetlerde geçen ''şey'' den kasıt olarak olmayan/gerçekleşmeyen değil sadece olanın ortaya çıkanın anlaşılması gerektiğini söylüyor.Madem önceden yazılmış bir kaderimiz vardı ve her olacak biliniyor ise bu imtihan neyin nesi gibi bir soru gelir aklımıza ve bu muamma bir türlü çözülemez.Nihayetinde olan şeylerin kaydı insanlarca da tutulabilmektedir,
gerçekten Allah bir saniye sonrasını bilmiyor olabilir mi?
 

ismailduran

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Ara 2009
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Sanırım kaderle ilgili ortak bir paydada buluşamamızın ana nedeni "kader" sözcüğünün terminolojik anlamını hakkıyla tespit edememiz. Arapçada kader sözcüğü "kadir, iktidar, mukadder, kudret vs" ile aynı kökten yani "KDR" fiilinden türüyor. Arapça olan bu sözcüğü biz, "yazgı, alınyazısı, senaryo vs" biçiminde çevirdiğimiz için, çoğu kez hakikatı arayışımızda yanılgıya düşüyoruz. Bu sözcüğü "güç kaynağı" veya "programlama-program dili" biçiminde algılasak sanki bir nebze daha doğru hareket etmiş olacağız. Kuantum fiziği, elektromanyetik dalgalar, misal alemi, anti evrenler, iç içe geçmiş boyutlar, paralel evrenler, gibi çağdaş bilimin de gündeminde olan evrende tanık olduğumuz muhteşem matematik dili ve sanatı müşahade ettiğimizde "kader" sözcüğü, "senaryo, alın yazısı, yazgı"dan daha çok "olasılıklar ve görecelikler evreninin matematiksel programına kayıyor. Bu noktada "kadere iman" için işte bu türden bir matematik programa ve yüce sanata karşı sahip olmamız gereken inanca vurgu yapılıyor.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Bugün bir şeyi çok iyi anladım ki şimdiye kadar okuduğum sadece suyun formülüymüş..oysa ne tadını ne rengini ne kokusunu biliyormuşum..inanç tek başına iş görmüyor,yani teoriyle pratikte yaşanan gerçekler birbirini desteklemiyor,hep bir ayağı yarım eksik kalıyor..arazi çalışması yapmak lazım masa başında olmuyor..bu konudaki fikirlerim tam oturmuş değil,ilerledikçe belki bir şeyler paylaşabilirim..
 

maestro

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Kaderin, Allah tarafından önceden bilinmesi, kendi irademizle yapacağımız şeylerin de önceden bilinmesi demektir. Bu kadar basit...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Kendi irademizle yapmayı düşündüğümüz şeylerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilgisi mevcut değildir,aklımızdan geçen okunabilir..akla düşmeyen şey nasıl bilinsin,bu kadar basit değil yani..
 

seridea

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2010
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
eğer yelkeninizi sudan kaldıramazsanız kader, kazanır; eğer yelkeninizi sudan kaldırırsanız kader, size boyun eğer...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kader hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Kader sorumluluğu ortadan kaldırır mı?.

"Öyle zamanlar vardır ki insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez. Bu kişisel mekibedir. Tanrı herkesin izlemesi gereken yolu yeryüzüne çizmiştir, yazmıştır. İnsanın yapması gereken şey yazıları okumaktır.. Ancak bu
şekilde yaşam huzuruna erecek yaradılış amacına ulaşacaktır".. (Simyaci'dan)

Kader gerçekten Simyacı'nın açıkladığı gibi bir şey midir?


Öncelikle kaderi ya da karmayı bi başkası ya da bi Tanrı tarafından biçimlenmiş ve size dayatılmış-zorunlu bi yol/yön ve rota oalrak düşünüyorsunuz;

Kader ya da karma ruhun deneyimi için öncel çizdiği bi yol olmalı;
Deneyim öncesi deneyimden öğreneceği şeyleri-amacı ya da kazanacağı yetileri, kendini geliştireceği yönleri matematiksel ya da deneyimsel bi matriksel olarak örneğin tasarladığı bi yol gibi bi şey olmalı;

Kader kurgulanmış bi ders yapı, öğrenme yapı ya da gelişme yapı olmalı; Örneğin sabır bi derstir, Kişi sabırsız ile sabır geliştirebilecek bi deneyim tasarlamış olabilir;

Kader sorumluluğu ortadan kaldırabilir mi?
Kader ya da karma inancı genel insan-insanlık düşüncesinde tek hayatlı/yaşamlık olarak düşünülmüyor, VE tek hayatlık/yaşamlık bi deneyimde neden ve nasıl bir kaderden karmadan söz edilebilsin; Kader ya da karma inancı çok hayatlık, çok yaşamlık yaşam döngülerinde düşünülebilir ya da düşünülebilrise anlam kazanır-bütünlenir; Bu durumda kader bir sorumluluk olmaktan çıkar ya da kader ve sorumluluk ifadeleri arasında böyle bi anlam bağlantısı kurulamaz;

Örneğin çok yaşamlı bi düşünüşte, Her hangi bir yaşam getirsiyle olumsuz bi özellik kazanmış kişi ya da ruh bi başka yaşamda bunu giderebilecke bununla yüzleşecek bi deneyim tasarlayabilir;

Kader ne yapar? yapabilir?
Kişi ya da ruh hayat/yaşam amacına yanlış ve ters yönelimdeyse varlığını dayatarak yeni ve farklı deneyimler ya da yönler geliştirebilir olmalı;

Örneğin sabır örneğinde olduğu gibi kişinin genel karmik ödevi örneğin herhangi bi yaşamda sabır kazanmaksa ve kişi bu yaşamda tam aksi yönelimde ise kader neler yapabilir neler?

Herhangi erdem ya da ödev yönünde gelişmek isteyen ruh, ya da herhangi gelişime/ödeve/erdeme arzu-çekim-ihtiyaç duyan ruh yaşamına bu dersin karmanın ödevlerini atamış olabilir; Kader böyle düşünülmeli bence, Diğer türlü bi anlam ifade etmiyor;

Yaşamdaki derin ve süreğen çatışmalara bakarak,bakılarak örneğin kaderin-karmanın izleri görülebilir-bulunabilir;
Bunun dışında bi şeyi gerçekten öğrenmenin getirdiği bi kazanım ile bi yükten-düşünceden-çatışmadan duygudan ya da sorumluluktan kurtulmanın ya da kurtulmuş olmanın getirisinde karmik öğrenmenin ya da gelişmenin izleri bulunabilir;
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bu aralar işim gücüm yok, izinliyim ,kafa dağıtmayada ihtiyacımda var, kabacada olsa nerdeyse baştan sona okudum. bazılarının başından sonunda ne diyeceği belliydi onları atladım:) bir arkadaş ; aşkı bulanlar kaderin ne olduğunu bilirler, o benim kaderim ..deyip gülmüş . sadece onu çok tuttum gerisini geç :)) şaka şaka :)

Kader konusu içinden çıkılacak bir konu değil eyvallah. bu konuda bir inanç geliştirir herkes, inanç ise asla kesinleştirilemeyek birşeydir. öyleyse rasyonel olarak inançlar önemsizdir. desem yalan olmaz, böylece tüm yazdıklarınızı çöp yaptım :) (gene şaka)

ben size size inançtan fazlasını söyleyeceğim :cool: (çok havalı başladım )

Sıkça ben bu anı gördüm durumu oluyordu bana. vee birgün bunu test ederek kesinleştirdim. yaklaşık 3 ay önceden daha henüz bulmadığım/başlamadığım bir işte yaptıklarımla ilgiliydi durum. (buna inanmak veya zekama güvenmek zorunda değilsiniz tabi orasıda ayrı)

3 ay önceden 3 ay sonrasını görmek ! elbette rasyonel olarak açıklanabilecek birşey değil. ve bence varoluşta rasyonel değil. boşa çabalıyoz yani:)

**

Birde Tanrı biliyorsa bizim irademiz nerde klasik söylemleri olmuş. bu durumu dair bir mantıksal kurgum var;

diyelim ki , Tanrı bizi yarattı dünyaya attı, doğumumuzdan ölümümüze kadar herşeyi videoya aldı. ne bize, ne irademize ne de olaylara hiç karışmadı ve müdahale etmedi. sadece videoya çekti. sonra bize bunu unutturdu.(ki isterse bin kez unutturur, belkide size daha önce cehennemde 1000 yıl azap etti ve unutturdu. sonuçta o bir Tanrı elinizden ne gelir? Öyleyse Tanrı demek güven demek olmalı ) ve şimdi filmi tekrar oynatıyor. bu durumda Tanrı'nın yapacaklarımızı bilmesi özgür irademize mudahale olmaz gibi geliyor bana.. sonuçta Tanrı ezeli diyoruz ezeli veya ebedi olan varlık için tarihsel bir başlangıç noktası veya tarih /zaman diye birşey olamaz.. işte bu geleceği rüyada görme veya ben bu anı yaşamıştım durumları bu hayatı ilk kez yaşamıyor olmamızın delilidir diyor bazı yorumcular.. birde Tanrı insanlarla oyun falan oynamaz arkadaşlar, Bir Tanrıya veya dine inanmıyorsanız birşey diyemem ama inanan insanlar Tanrının sözlerini değerlendiriken düşünsel altyapılarını dinin bütününe göre şekillendirilirler. olması gerekende budur. burası inanç dünyasıdır..
 

felsefehayat

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 May 2011
Mesajlar
46
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bu aralar işim gücüm yok, izinliyim ,kafa dağıtmayada ihtiyacımda var, kabacada olsa nerdeyse baştan sona okudum. bazılarının başından sonunda ne diyeceği belliydi onları atladım:) bir arkadaş ; aşkı bulanlar kaderin ne olduğunu bilirler, o benim kaderim ..deyip gülmüş . sadece onu çok tuttum gerisini geç :)) şaka şaka :)

Kader konusu içinden çıkılacak bir konu değil eyvallah. bu konuda bir inanç geliştirir herkes, inanç ise asla kesinleştirilemeyek birşeydir. öyleyse rasyonel olarak inançlar önemsizdir. desem yalan olmaz, böylece tüm yazdıklarınızı çöp yaptım :) (gene şaka)

ben size size inançtan fazlasını söyleyeceğim :cool: (çok havalı başladım )

Sıkça ben bu anı gördüm durumu oluyordu bana. vee birgün bunu test ederek kesinleştirdim. yaklaşık 3 ay önceden daha henüz bulmadığım/başlamadığım bir işte yaptıklarımla ilgiliydi durum. (buna inanmak veya zekama güvenmek zorunda değilsiniz tabi orasıda ayrı)

3 ay önceden 3 ay sonrasını görmek ! elbette rasyonel olarak açıklanabilecek birşey değil. ve bence varoluşta rasyonel değil. boşa çabalıyoz yani:)

**

Birde Tanrı biliyorsa bizim irademiz nerde klasik söylemleri olmuş. bu durumu dair bir mantıksal kurgum var;

diyelim ki , Tanrı bizi yarattı dünyaya attı, doğumumuzdan ölümümüze kadar herşeyi videoya aldı. ne bize, ne irademize ne de olaylara hiç karışmadı ve müdahale etmedi. sadece videoya çekti. sonra bize bunu unutturdu.(ki isterse bin kez unutturur, belkide size daha önce cehennemde 1000 yıl azap etti ve unutturdu. sonuçta o bir Tanrı elinizden ne gelir? Öyleyse Tanrı demek güven demek olmalı ) ve şimdi filmi tekrar oynatıyor. bu durumda Tanrı'nın yapacaklarımızı bilmesi özgür irademize mudahale olmaz gibi geliyor bana.. sonuçta Tanrı ezeli diyoruz ezeli veya ebedi olan varlık için tarihsel bir başlangıç noktası veya tarih /zaman diye birşey olamaz.. işte bu geleceği rüyada görme veya ben bu anı yaşamıştım durumları bu hayatı ilk kez yaşamıyor olmamızın delilidir diyor bazı yorumcular.. birde Tanrı insanlarla oyun falan oynamaz arkadaşlar, Bir Tanrıya veya dine inanmıyorsanız birşey diyemem ama inanan insanlar Tanrının sözlerini değerlendiriken düşünsel altyapılarını dinin bütününe göre şekillendirilirler. olması gerekende budur. burası inanç dünyasıdır..

Kader tanrının üvey çocuğudur bana göre... Bu iğrenç bir ilişki..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kader anlamı kirletilmiş ya da bulandırılmış bir kelime,
Bunu daha doğru ve açık düşünmek için; karma-ders-öğrence gibi tanımlamalar öneriyorum;
Atanmış bir öncel, sonuç isteği olmadan ve buna uygun dersler öğrenceler önceden tanımlanmaksızın öğrenme tamamen bi tesadüfenlik anlayışına yönelir, Kader ya da karma burada bunu tanımlayan şeydir;
Karma dendiğinde bile düşünülen sadece bir kötülüğün telafi edileceği analyışıdır sadece, Bu çok dar bir karma ya da kader anlayışıdır ve bu kelimeyi tanımlamaktan anlamaktan uzaktır,
Bu tanrının size çizdiği bir yol değildir, asla değildir; Bir öğrenme-amaç döngüsüdür;
Eylem sonuç doğrurur, Karma budur, Başlatılan bi dalganın tüm diğer etkilerinin sonuçlarıdır karma, Oluşturulan bir enerjinin varlık üzerindeki tüm etkilerinin sorumluluğudur karma;
Kendinizi bir ruh olarak düşünmelisiniz; Kendinizi sonsuz deneyim için bir ruh olarak düşünmelisiniz ve deneyim asla sona ermez, öğrenme tamamlanır, Öğrenme- (gerçek) öğrenme ile tamamlanır, Amaçlanılan amaç- ya da planlanan ders-öğrence istenilen sonuç gerçekleşir;

Özgür irade ya vardır ya yoktur; tanımlanmış/sınırlanmış/belirlenmiş özgür irade olmaz ; Bu özgür irade olmaz, Bu seçim hakkı olmaz; Seçim hakkı ya vardır ya yoktur;
Özgür irade ya vardır ya yoktur; Varsa sizindir, Başkasının olamaz; Başkası tarafındna size özgür irade bahşedilemez;
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
başılan bi dalganın tüm diğer etkilerinin sonuçlarıdır karma, Oluşturulan bir enerjinin varlık üzerindeki tüm etkilerinin sorumluluğudur karma;
Kendinizi bir ruh olarak düşünmelisiniz; Kendinizi sonsuz deneyim için bir ruh olarak düşünmelisiniz ve deneyim asla sona ermez, öğrenme tamamlanır, Öğrenme- (gerçek) öğrenme ile tamamlanır, Amaçlanılan amaç- ya da planlanan ders-öğrence istenilen sonuç gerçekleşir;

ya kusura bakma ama Sanalmalik ,bunlar resmen dinlerden alıntılama-uyarlama-analoji gibi birşey ya. üzgünüm ama yalancı bir kopya bunlar ya bana göre:)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Birde Tanrı biliyorsa bizim irademiz nerde klasik söylemleri olmuş. bu durumu dair bir mantıksal kurgum var;

diyelim ki , Tanrı bizi yarattı dünyaya attı, doğumumuzdan ölümümüze kadar herşeyi videoya aldı. ne bize, ne irademize ne de olaylara hiç karışmadı ve müdahale etmedi. sadece videoya çekti. sonra bize bunu unutturdu.(ki isterse bin kez unutturur, belkide size daha önce cehennemde 1000 yıl azap etti ve unutturdu. sonuçta o bir Tanrı elinizden ne gelir? Öyleyse Tanrı demek güven demek olmalı ) ve şimdi filmi tekrar oynatıyor. bu durumda Tanrı'nın yapacaklarımızı bilmesi özgür irademize mudahale olmaz gibi geliyor bana.. sonuçta Tanrı ezeli diyoruz ezeli veya ebedi olan varlık için tarihsel bir başlangıç noktası veya tarih /zaman diye birşey olamaz.. işte bu geleceği rüyada görme veya ben bu anı yaşamıştım durumları bu hayatı ilk kez yaşamıyor olmamızın delilidir diyor bazı yorumcular.. birde Tanrı insanlarla oyun falan oynamaz arkadaşlar, Bir Tanrıya veya dine inanmıyorsanız birşey diyemem ama inanan insanlar Tanrının sözlerini değerlendiriken düşünsel altyapılarını dinin bütününe göre şekillendirilirler. olması gerekende budur. burası inanç dünyasıdır..

Bu tanrının size çizdiği bir yol değildir, asla değildir; Bir öğrenme-amaç döngüsüdür;
Eylem sonuç doğrurur, Karma budur, Başlatılan bi dalganın tüm diğer etkilerinin sonuçlarıdır karma,

Özgür irade ya vardır ya yoktur; tanımlanmış/sınırlanmış/belirlenmiş özgür irade olmaz ; Bu özgür irade olmaz, Bu seçim hakkı olmaz; Seçim hakkı ya vardır ya yoktur;
Özgür irade ya vardır ya yoktur; Varsa sizindir, Başkasının olamaz; Başkası tarafındna size özgür irade bahşedilemez;

ya kusura bakma ama Sanalmalik ,bunlar resmen dinlerden alıntılama-uyarlama-analoji gibi birşey ya. üzgünüm ama yalancı bir kopya bunlar ya bana göre

Dİnlerden,
İsterseniz bi daha bakın ya da okuyun; lütfen;
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Dİnlerden,
İsterseniz bi daha bakın ya da okuyun; lütfen;

Alıntıladığım bölüm yüzünden haliyle yorumum kısmi anlaşılmış. hata bende kusura bakmayın. hani ben size postulatlarınız var mı diye sormuştum; sizde, biraz maharaj,biraz kasyopya deneyleri demiştiniz. karma yasası benzeri şeyler bunlar sanırım. çok bilgim yok. ancak kabaca baktığımda da bana mantıklı gelmiyor ve dinlerden versiyon üretme/kopyalama biçiminde gözüküyor. demeye çalıştığım şey buydu aslında :) ha sizin yazılarınız ve bakış açınız sayesinde bu konularda kabaca olan bilgim daha da artıyor orası ayrı :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst