İsterdim...

Su gibi olmak isterdim

Suyun aktığı kadar berrak ve temiz olmak isterdim


Uzun uzadıya bir yolum olsun isterdim yürüyebildiğim kadar yürümek hatta koşmak isterdim uğradığım her durağa yeni güzel hazineler bırakmak isterdim

Gönül bu uğradığında çalacak bir kapımın olmasını isterdim.

Misafir kalmak istediğimde davet edenlerim olsun isterdim..

Herkese sıcak kömürden ekmek vermek isterdim kömürü tadan acıyı ekmeği tadan lezzeti alsın isterdim..

Eskileri çokça anmak sonrasında çokça unutulan olmak isterdim çünkü ancak böyle kıymetsiz olurdum..

Başarmak için değil gerçekten kazanarak sunmak isterdim..

Başkaları gibi limanda bekleyen değil limanda beni bekleyenlerim olsun isterdim.

Arada acı biber yemek isterdim bastığım yerleri unutmayayım diye

Arada sert sözler işitmek isterdim geldiğim noktada ne haldeyim diye..

Bilmek isterdim çünkü bilinenleri öğretmek arzum ve gayem olurdu..

Hergün yeni kelime öğrenmek isterdim ancak bu şekilde açlığımı giderebilirdim..

Sormaya gücüm yetseydi hakkın sahibine beni seviyormusun diye sorabilmek isterdim..

Sen ki en güzel ve büyük ihtişamın sahibisin

Biz ki üzerinde agır yük küfeden başka birşey değiliz..

Biliyorsun ki sen herdaim sevilmeye layıksın çünkü hakkıyla hakedensin..

Bizler garip yolun garip yolcularız

Bugün varız yarınımız ne haldedir bilemeyiz..

Yolumuz bir orada bir burada olur..

Bazen tek rızığımız bir lokma ekmeğimiz olur..

Unuttu sanma seni hep hatırlayanız ama sana laikmiyiz bilemeyenlerdeniz..

Hayat bu yol sunuyor ilerliyorsun neyle karşılaşacağını bilmeden bir oraya bir buraya

Bizim hayatımız senle olsaydı ne güzel olurdu...

Yanında olmayı herkes ister ama herkes layık degıldır o guzel makamına..

Dert açsan senden daha çok dertlerı olanları dınlersın ,

Aglasan senden daha fazla aglayanları gorursun

Ne haldeyız bılemedık

Yalnız kalıp uzaklarda olsak gerıde bekleyenler olur onları dusunsek senın halın nıce olur..

Gaye denızde olurmuş derler gayemızı buldukta aşk atesımızı sonduremedık derız.

Zaman geciyr fukara gonlumuzle sana sunacaklarımız sdece bır kalp oda kuflenmedıyse..

Dedelerimiz küflü ekmek yiyen fakirin halinden anlar derdi..

Dedelerimiz bize anılarını anlatırken canla dınlerdık olsada yıne anlatsa dıye yol bekler olduk...

Gıdenler gıdıyorda Kalanlarla ne yapacagız bir çözüm üretemiyoruzda o yüzden hatırlar olduk...

Yazsak yazasak bitiremeyiz söyleyecek çok sözümüz olur..

Lakin o zaman çok konuştu bu geveze diyenler olur...

Hak herkeste hak lakin birde sahiplerine yetimlere fakirlere ulaşabilse herkes kazancından azıcıkta olsa verebılse ne guzel olurdu...

İstedik sen verdın sonra bırdaha ısteyecek yuzumuz kalmadı...

Senin gibi güzelden gelen her kötü lokma yenir yeter ki sen nimetini eksik etme biz sana çok şükrederiz..

Hak yolcusu garip bir derya gibidir ne yolu nede yordamı vardır ah birde biz tanışsak ne iyi olurdu herhal olur ıcımız odunla ısınırdı...

Kor ateşe dokundum ateş benı yakmadı ama dun bır gunah ışledım ıçım mkor alevı gıbı yandı sönmek bilmedi..

Yanıp tutuşsak küllerimiz razı olmaz bedene zarar verdik diye

Su olup erisek bu sefer gönlümüz razı olmaz..

Ah bu deli gönül ne olduysa önüne set olamadı

Bir çare sen geldin yine aklımıza bir yol sunsanda yolumuzda ilerlesek...

Böyle.

Maddenin ve enerjinin mutlak sonuna kadar yaşamak isterdim.