Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

"Hesabı verilemeyecek bir yaşam, insan için yaşanmaya değmez."

Erim

Yeni Üye
3 Şub 2009
17
1
0
37
bu ünlü filozof platon'un bir sözü(sokrates'in savunması).siz bu söze katılıyormusunuz?ve neden?saygılar..
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: "Hesabı verilemeyecek bir yaşam, insan için yaşanmaya değmez."

Sokrat nasıl yapmamız gerektiğini söylerken aslında kendisine biçmiş olduğu değer ile konuşur. "Hesabı verilemeyecek bir yaşam"ın yaşanmaya değmez oluşu kişisel bir değerdir/değerlendirmedir. Bu olgu, içselleştirilmiş karşı-edimi ortaya çıkartır. Filozofa yakışan da budur aslında ve bildiğimiz kadar sivil itaatsizliğin ilk öreneğini Sokrat'ta görmekteyiz. Düncesiyle farklılaşan insan türünü diğer canlılardan ayıran unsur kendisi ile diyalog kurabilmesinde/yargılayıp kendisinin dışına çıkabilmesindedir. Kişinin hayatındaki özelin gizliliği ile tüm edimlerinin açıklanabilir yapıda olması ayrı olgulardır. Tüm edimlerimizin neden ve sonuçlarını ilkin kendimiz ile barışık olarak açıklayabilecek durumda olmamız gerekir. Bu durum açıklık ve kendine olan güven duygusu ile doğrudan ilişkili olup Plato'nun yukarıda belirttiğiniz sözüne katılmamak mümkün değildir. saygılarımla
 

kalliope

Yeni Üye
23 Ara 2008
727
1
0
54
Ynt: "Hesabı verilemeyecek bir yaşam, insan için yaşanmaya değmez."

Kendine hesap vermekten söz edersek, yaşadıklarımız iç sesimizin aynasına yansıdığında, kendi doğrularımızla ne kadar örtüşürse o kadar huzurlu oluruz…
Diğer bakış açısından değerlendirdiğimizde; bireyin kendi dışında kalanlara karşı gösterdiği davranışlar, fiziksel ya da duygusal anlamda zarar verecek boyutta olduğunda, yaptıklarıyla yüzleşmek zorunluluğu olabilir… Bu durumda kendi dışındakilere de (Aile, Yargı Kurumu, v.b)hesap vermek zorunda kalabilir.
Hangi şekilde bir hesaplaşma olursa olsun kişilik özellikleri, duyarlılık, vicdan duygusunun ön planda olup olmaması belirleyicidir diye düşünüyorum… Örneğin hırsızlığı defalarca yapan bir insan ne kendine, ne başkalarına samimi olarak hesap vermeyi aklından bile geçirmezken, bunu bir defa deneyip, pişmanlık duyan başka bir insan yaşamı boyunca yaptığının utancını hissedebilir…
Erdemli insan olabilmek ve ne kendine, ne de başkalarına hesap vermek zorunda kalmadan yaşamak, hak edilmiş yaşamdır…
 

Erim

Yeni Üye
3 Şub 2009
17
1
0
37
Ynt: "Hesabı verilemeyecek bir yaşam, insan için yaşanmaya değmez."

sayın kallıope ben de platon'un bu sözünü yorumunuzdaki pişmanlık olgusuna benzer şekilde yorumlamıştım.biz insanlar pişmanlıklarımızın hesabını veririz.pişmanlıklarımızın hesabını kendimize verdiğimizde bundan bir sonuç çıkartır ve sonuçta öğreniriz.öğrenerek geçen hayat kuşkusuz yaşanmaya değer olan hayattır.çünkü öğrenmek değişimdir,pişmanlık öğrendiklerimizin tetikleyicisi olmuştur çoğu zaman.ama insanın pişmanlık duyabilmesi ve dolayısıyla öğrenebilmesi için kendine karşı dürüst olması gerekir.herkes marjinal şeyler yapar,herkes vicdanının sınırlarını zorlamıştır.ve bunlar çoğu zman zevkte vermiş olabilir.önemli olan iç hesaplaşmadan bir şeyler öğrenerek çıkmamızdır.saygılar...
 

fearless

Yeni Üye
12 Şub 2009
3
0
0
38
Ynt: "Hesabı verilemeyecek bir yaşam, insan için yaşanmaya değmez."

İnsan kendini sorgulayarak yanlışlarını görmeli,hayatı için gereken sorguyu yapmalıdır bununla beraber yapmış olduğu hataları etrafındaki insanların kötü şekilde ithamlarına aldırmadan iyiyi,doğruyu bulup kendi içinde mukayese ettikten sonra yanlışlarını olgun bir şekilde düzeltebilmelidir.Unutmamalıyz insanlar hata yapmadan doğruyu göremez,hesabını mutlaka verir.Sayın Erim konunuz için teşekkürler,Saygılarımla...
 

naz

Yeni Üye
9 Eki 2009
44
0
0
65
Kendine hesap vermekten söz edersek, yaşadıklarımız iç sesimizin aynasına yansıdığında, kendi doğrularımızla ne kadar örtüşürse o kadar huzurlu oluruz…
Diğer bakış açısından değerlendirdiğimizde; bireyin kendi dışında kalanlara karşı gösterdiği davranışlar, fiziksel ya da duygusal anlamda zarar verecek boyutta olduğunda, yaptıklarıyla yüzleşmek zorunluluğu olabilir… Bu durumda kendi dışındakilere de (Aile, Yargı Kurumu, v.b)hesap vermek zorunda kalabilir.
Hangi şekilde bir hesaplaşma olursa olsun kişilik özellikleri, duyarlılık, vicdan duygusunun ön planda olup olmaması belirleyicidir diye düşünüyorum… Örneğin hırsızlığı defalarca yapan bir insan ne kendine, ne başkalarına samimi olarak hesap vermeyi aklından bile geçirmezken, bunu bir defa deneyip, pişmanlık duyan başka bir insan yaşamı boyunca yaptığının utancını hissedebilir…
Erdemli insan olabilmek ve ne kendine, ne de başkalarına hesap vermek zorunda kalmadan yaşamak, hak edilmiş yaşamdır…
Çağımızda insanın kendi sesine kulak vermesi çok güç. Bu, kendimizle yalnız kalabilmeyi gerektiriyor. Yalnız kalmaktan korkuyoruz. Vicdanınımızın sesini dinlemek için kendimize kulak vermemiz gerek, ama biz kendimiz dışında herkesi dinliyoruz -filmler, gazeteler, televizyon, radyo-. Kendi sesimizi dinleme şansını kaçırıyoruz gibi geliyor.
 

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31
BENCE kesin hükümlü olmasına katılmıyorum. Kişiden kişiye değişebilir. Şöyle düşünelim bir lokantada hesabı ödemeyeceksen hayvan gibi (kaba tabir) yeriz. Bu çok yemek zarar mı yarar mı tartışılır. Bence her şeyin başına "Bence" koyarsak, bence her şey doğru olur...
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
İnsan kendi vicdanına rahatlıkla hesap verebiliyorsa ortada herhangi bir sorun yok demektir çünkü vicdan insanı yanıltmaz ve vicdani olan herkese göre değişkenlik göstermez ancak vicdanın belli bir ruhsal olgunluğa ulaşmayan kişilerde devreye girmeyeceği de unutulmamalıdır.
İnsan kendi vicdanı tarafından mahkum edilmedikçe başkalarına vereceği hesaptan ya da yanlış anlaşılmaktan asla korkmamalıdır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst