- Konbuyu başlatan
- #1
Çağımızda insanın kendi sesine kulak vermesi çok güç. Bu, kendimizle yalnız kalabilmeyi gerektiriyor. Yalnız kalmaktan korkuyoruz. Vicdanınımızın sesini dinlemek için kendimize kulak vermemiz gerek, ama biz kendimiz dışında herkesi dinliyoruz -filmler, gazeteler, televizyon, radyo-. Kendi sesimizi dinleme şansını kaçırıyoruz gibi geliyor.Kendine hesap vermekten söz edersek, yaşadıklarımız iç sesimizin aynasına yansıdığında, kendi doğrularımızla ne kadar örtüşürse o kadar huzurlu oluruz…
Diğer bakış açısından değerlendirdiğimizde; bireyin kendi dışında kalanlara karşı gösterdiği davranışlar, fiziksel ya da duygusal anlamda zarar verecek boyutta olduğunda, yaptıklarıyla yüzleşmek zorunluluğu olabilir… Bu durumda kendi dışındakilere de (Aile, Yargı Kurumu, v.b)hesap vermek zorunda kalabilir.
Hangi şekilde bir hesaplaşma olursa olsun kişilik özellikleri, duyarlılık, vicdan duygusunun ön planda olup olmaması belirleyicidir diye düşünüyorum… Örneğin hırsızlığı defalarca yapan bir insan ne kendine, ne başkalarına samimi olarak hesap vermeyi aklından bile geçirmezken, bunu bir defa deneyip, pişmanlık duyan başka bir insan yaşamı boyunca yaptığının utancını hissedebilir…
Erdemli insan olabilmek ve ne kendine, ne de başkalarına hesap vermek zorunda kalmadan yaşamak, hak edilmiş yaşamdır…