Hakan YILDIZ'a ait özlü sözler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde hassas_denge tarafından oluşturulan Hakan YILDIZ'a ait özlü sözler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 19,484 kez görüntülenmiş, 77 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Hakan YILDIZ'a ait özlü sözler
Konbuyu başlatan hassas_denge
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan hassas_denge

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
ŞUBAT 2014

*Neşeyi ve mutluluğu daha çok tüketim kültürü kalıplarında arasanız,
Kendinizi ve başkalarını hızla tüketmeden bunlara ulaşamazsınız.

Finans sektörü;
İçinde bulunanların %90'ının çelişkili yorumlarla tüm dünyanın kafasını karıştırdığı,
Kalan %10'unun ise bu sayede kendileri hariç herkesi dolandırdığı en açgözlü sektördür.

*Çoğu insan tanıdığı kişilere, onlarda gördüğü ve kendi çıkarlarına hitap eden potansiyel kadar değer verir.
Erdemli kişiler ise herkese, insani değerlere bağlılıkları kadar değer verir.

Otomotiv sektörü, insanlığın açgözlülüğe en fazla yenik düştüğü sektörlerden biridir.
Kazaları ve ölümleri en aza indirebilecek onlarca teknoloji,
Daha fazla araç hasar görsün ve satışlar düşmesin diye bile bile uygulanmaz.

Çeşitli sahtekarlıklarla kontrolsüz biçimde büyüyen rant, kardeş kavgasına bile neden olabilir.

*Ey açgözlülük, sen nelere kâdirsin!

Samimi dindarların önce oylarını sonra da haklarını gaspeden dindar görünümlü sahtekarlardan kurtulmadıkça,
Toplumda ne medeniyetin ne de dinin güzel tarafları yaygınlaşamaz.

*Ne acıdır ki insanların çoğu, gördükleri yanlışlardan sıklıkla şikayet etmelerine rağmen,
Aynı veya benzer yanlışları kendileri de yapmaya devam ederler.

Başkalarının estirdiği rüzgarlarla belirli bir seviyeye kadar yükselen kişiler,
Gün gelip o rüzgarlar kesilince, serbest düşüşe geçerler.

Sağduyulu az sayıdaki insan gerçek adalet ve demokrasi için çabalayıp hayatlarını bile riske atarken,
Çoğunluğun bu çabalarla elde edilen özgürlükleri umarsızca tüketerek kendi keyiflerine bakması ne acıdır.

*Bir insanın gerçekten müslüman olup olmadığını anlamak için şu soruyu sorabilirsiniz;
“Bilerek ve isteyerek yaptığı kötülük, haksızlık ve hırsızlıklar oranında, Allah herkesin belasını versin mi?”
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
Cehaletimi bağışlayın.. Kimdir Hakan YILDIZ?

En kısa ama yeterince açıklayıcı bir tanımla;
Uzun süredir bol bol okuyan ve dinleyen, tüm algılarını kullanarak tarafsız gözlemler yapmaya çalışan, edindiği tüm bu bilgiler üzerinde uzun uzun düşünerek adâlet başta olmak üzere evrensel değerleri temel alan, yer ve zamandan bağımsız insana dair genel çıkarımlar yapmaya çalışan bir kişidir.
Saygılar/sevgilerle.
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
HAZİRAN 2014

*Bir ülkedeki genel cehalet seviyesini anlamak için;
Televizyon reklamlarındaki saçmalık ve idareci açıklamalarındaki yalan seviyelerine bakmanız yeterli olur.

Bir ülkedeki medeniyet seviyesini anlamak için;
Rant için doğası katledilen veya halka kapatılan alanların miktarına bakmanız yeterli olur.

*Her zaman doğru şeyler yaptığına emin olan bir kişi,
Kendine beddua edilmesinden hiç korkar mı?

*Gerçek ve kalıcı başarının anahtarı;
Yapabileceğinizi düşündüğünüz herşeyi yapmaya çalışmak değil,
Severek yaparken insanlığa en çok faydalı olabileceğiniz işlere yoğunlaşmaktır.

Kişiler;
Sağduyu, adalet ve ahlak kurallarını hiçe sayarak büyüttükleri kendi kontrolsüz güçlerine aşık olan yöneticilere duydukları hayranlık ölçüsünde değersizleşirler.

İnsanlığın geleceğini çalarken kendi ceplerini şişiren açgözlüler;
İşlerini kolaylaştırmak için, insanların dikkatlerini dağıtmaya yarayan sayısız ürün ve aktivite icat etmişlerdir.

Reklamda değil, özde gerçek kalite algısını yükseltebilmiş insanlar,
Göstermelik ve yüzeysel hiçbir şeyle tatmin olamazlar.

*Daha fazla para kazanmak için işine gösterdiği ilgi ve özenin yarısını,
En değerli varlığım dediği çocuğuna göstermeyen kişilere ne kadar güvenebilirsiniz?

Başkalarının kin ve açgözlülükleri yüzünden acı çeken masum insanlar için kalbiniz sızlamıyorsa,
Ruhunuzun yanınızda olup olmadığını bir kontrol ediniz.
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
EKİM 2014

Yetişkinlerin yanlış ve açgözlü davranışlarından ders alarak benzer hatalar yapmayan nesiller yetiştirmedikçe,
Eğitim çoğunlukla ticaret için yapılıp belirli kesimleri zengin eden bir zaman israfıdır.

*Hayatında hiç yüzmemiş birisine,
Daha iyi yüzmenin yollarını anlatmanız ne kadar faydalı olur?

Hiç sürekli reklamı yapılan lükslere ulaşmak için kendinizi yetersiz hissederek mutsuz oldunuz,
Sonra da borç alarak bolca tüketmenin kendinizi iyi hissetmenin en kolay yolu olduğunu farkettiniz mi?
O halde uyanın!
Gereksiz ve sonuçsuz bir hipnoz altındasınız.

Birisine sinirlendiğiniz ama onu kırmak istemediğiniz durumlarda,
O kişinin 3-4 yaşlarındaki çocuk halini hayal etmeniz size yardımcı olabilir.

Sanatsal kalite ve estetik algıları fazlaca gelişmiş olan kişilerin,
Kolay anlaşılamadıkları için uzun süre yalnız kalma ihtimalleri yüksektir.

İnsanların sürekli daha fazla bilgiye ulaşmasına rağmen giderek daha az düşünen ve
Daha çok temel güdülerini tatmin için yaşayan canlılara dönüşmesi,
Çoğumuzu koyun kendilerini ise çoban olarak gören açgözlü küçük grupların malesef ki başarısıdır.

*Tamamen özgürleşmenin tek yolu;
Başınıza ne gelirse gelsin, buna sebep olanları Allah'a havale etmekten geçer.
Bundan sonrası için gereken tedbirleri almak ise, hayat kalitenizi arttıracaktır.

Bir ülkedeki yöneticilerin daha çok kendileri için mi halk için mi çalıştığını anlamanın bir yolu,
Büyük şehirlerinde vatandaşlara çektirilen ulaşım eziyet seviyesine bakmaktır.
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
ŞUBAT 2015

*Her zaman ve her koşulda mütevazi kalabilmek,
Kişiyi anlamlı kılan en büyük erdemlerdendir.

Kişilik kalitenizin yarısı söylediğiniz ve yaptığınız şeylerden,
Diğer yarısı ise imkanınız olduğu halde söylemeyip ve yapmayıp erdeminizi koruduğunuz şeylerden meydana gelir.

*Gördüğünüz ve seyrettiğiniz, yani yapılışına az çok şahit olduğunuz şeyler değil,
Sadece bizzat emek harcayıp gerçekleştirdiğiniz şeyler kalıcı ve gerçek tecrübenizdir.

Çocuklarına aptal aptal reklamlar, çizgi filmler, yarışmalar, diziler ve filmler seyrettirip,
Aptal aptal kitaplar okutup, aptal aptal da şarkılar dinlettikten sonra,
“Benim çocuğum neden yeterince akıllı değil acaba?” diye sormak,
Açık bir cehalet göstergesidir.

Dinlediğiniz melodilerin kaliteli bir zeka ürünü olmasına dikkat ediniz.
Çünkü dinlediğiniz tüm melodiler, zekanızı iyi veya kötü yönde etkiler.

*İnsanları inandığı şeyler için suçlamayınız, çoğunluğu başkalarının yönlendirmesi yüzündendir.
Ama kendi inandığı şeylere inanmayanları hiçbir kötülük yapmasalar bile düşman görenlerden,
Kendinizi ve toplumu koruyunuz.

Başarılı, karizmatik, ünlü, tecrübeli, güçlü, vb. bütün ünvanlar,
Sonrasında “ve masum” ilavesi bulunmadığı sürece, özünde eksik tanımlamalardır.

*Sanatçı, düşünür ve yöneticilerin iyi olanları,
Kendilerinden sonraki nesiller için iyi yönde ilham verici eserler veya fikirler bırakırlar.
Kötü olanları ise, yeryüzündeki medeniyet seviyesinin yükselebileceği hızda yükselmemesinin ana sebepleridir.

Bir eser, hem estetik açıdan güzel hem de güzel fikirler uyandırabiliyorsa bir sanat eseridir.
Aksi takdirde, alelade bir eserdir.

*Eğer bu dünyayı güzel ve umut vadeden sözler kurtaramazsa,
Başka hiçbir şey kurtaramaz.
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
MAYIS 2015

*Susmayı öğrenmeden, sakin kalmayı öğrenemezsiniz.

Hiç karşılığını görmüyor olsanız bile,
İyilik yapmaktan bıktığınız an, iyi bir insan olmaktan çıktığınız andır.

*Sağlığınız ne kadar iyi ve sizi gerçekten anlayan dostlarınız ne kadar çoksa,
En fazla o kadar mutlu olabilirsiniz.

Anlamsız yaşayan kalabalıkların sahip olduğu bazı şeylerden mahrum olmayan birisinin,
Yeterince derin düşünerek hayatın gerçek anlamına ulaşma ihtimali düşer.

*Sevmenin almaktan çok vermek için yaratıldığını ve
Çoğu şey gibi sevgiyi de almaktan çok verdikçe daha fazla insan olabileceğini anlamak,
Aydınlanmaya giden yoldaki ilk adımdır.

Yalnızlığın çoğu kimseye zor gelmesinin en büyük nedeni;
Sevgisini gösterip sunacağı ve bunu değerli bulacak birine duyulan ihtiyaçtır.

Her fırsatta küçük hediyelerine gülümsemediğiniz bir hayatın,
Size doya doya yaşayabileceğiniz gerçek mutluluklar sunmasını beklemeyin.

*Şeytanın insan türünü mahvetmek için kullandığı en büyük silahı;
Tarafsız bir bakış açısıyla yeterince tanıyıp anlamadan, diğer herkesi ötekileştirme güdüsüdür.

Güzelliğinden etkilendiğiniz bazı şeyler,
Dikkatli olmazsanız basit ama can acıtıcı hatalar yapmanıza neden olabilirler.

Yeterli miktarda ve uygun özellikteki kaynağı gerçekçi planlarla yönetmek,
En az problemle başarıya ulaşmanın tek yoludur.
Bu yöntemle ulaşılmamış başarıların çoğu, genellikle süreksiz ve reklam başarısıdır.

Çoğu kimse, insanların içinde bulunan özel cevherlerden daha çok,
Kendi çıkarlarına hitap eden reklamla şişirilmiş potansiyellerine önem verir,
Ve bu yüzden de genellikle yanılır.

Kişiler, ölümlü olduklarını kabullendikleri oranda insani,
Kabüllenemedikleri oranda hayvani güdülerinden etkilenirler.
*İnsan, ölümlü olduğuna inandığı kadar insandır.

Bir saat, bir gün veya bir ay sonra,
Gelecekte gerçekleşmesini umduğumuz güzel şeyler değil midir bizi ayakta tutan?
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
AĞUSTOS 2015

Çok konuşarak bilgisini ve becerisini olduğundan fazla gösteren kimselere,
Ortaya koydukları ürünlerin kalitesini görmeden güvenme hatasına düşmeyiniz.

*Nasıl ki içinde sabun bulunmayan bir evin temziliği şüpheli ise,
İçinde vicdan bulunmayan bir bedenin de insanlığı şüphelidir.

Birşeylerin gerçekleşme ya da gerçekleşmeme sebeplerini kafanıza takarak israf ettiğiniz vakitleri,
Başka ve yeni iyi ya da güzel şeyler için harcamayı öğrenebilmek,
Hayattaki en büyük başarılardan biridir.

*Tanıdığınız herkesin kalbini kazanmak için çok çabalamak yerine,
Kalplerine yeşerme ihtimali olan iyilik tohumları ekiniz.
Vakti gelince yeşerebilen tohumlar, kimin kalbinin kazanmaya değer olduğunu gösterecektir.

Ailede ve okulda doğru biçimde eğitip dünyayı daha güzel bir yer yapma azmini kazandıramadığınız gençler,
Dünyada mevcut problemlerin sadece büyümesine katkı sağlayabilir.

Gereksiz lüks şeylere sahip olmak veya çıkar amaçlı bir gruba ait olmak için çekilen eziyetler,
İnsanın kendi ruhuna yaptığı en büyük kötülüklerdir.

*Söyleyebilecek birçok şeyi olduğu halde susabilen ve kısa cümleler ile fikrini anlatabilen kişi,
Yaşadıklarından gerçek anlamda tecrübeler edinebilmiş kişidir.

Başkasının ürettiği haber, bilgi, resim, espri ve becerileri yine başkalarına yayarak,
Aldığı beğeni sayılarını yarıştıran güruhların medeniyetin gelişmesine nasıl bir faydası olabilir?

*Hayattaki en büyük başarılardan biri;
İstediğiniz kişilerce istediğiniz biçimde sevilmediğinizi bilmenize ragmen,
Gerçekten sevmeye devam edebilmenizdir.
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
KASIM 2015

*Çocuklar sizi ne kadar iyi anlayabiliyorsa,
O kadar doğru düzgün bir insan olarak kalabilmişsiniz demektir.

Sahip olduğunuzu düşündüğünüz herşey parayla satın alınabilecek şeyler ise,
Yanılıyorsunuz, o şeyler aslında sizin değildir.
Er ya da geç başka birileri onları satın alır ve sahiplik onlara geçer.

Her zaman yüksek sesle konuşmayı alışkanlık edinmiş kişiler,
Kendi söylediklerini tam duymadıkları için, bol bol saçmalarlar.

Dünyadaki şeylerle ilgili ince detayları farkedebildiğiniz oranda,
Huzurunuz azalır, ama yaptığınız işlerin kalitesi artar.

Evin heryerine girebilen ve ev sahipleri uyurken onlara istediği herşeyi söyleyebilen bir fare,
Kendini evin sahibi zanneder.

*Reklamların çoğu eksik cümlelerle yapılır, yani yalanlarla doludur.

İnsanlar 2010'lu yıllarda kabaca iki gruba ayrılıyorlar;
Sürekli internete muhtaç olduğunu düşünenler ve düşünmeyenler.

İnsan iyi anlamadığı kişilerin bazı özelliklerini sevebilir.
Ama kendi çocuğu dışındaki kişileri gerçekten sevebilmesi için, onları yeterince iyi anlamak zorundadır.

*Kendisini yeterince tanımış kişiler, güçlü ve zayıf yönlerini bilirler.
Bu bilgiler alçakgönüllü olmak için yeterli sebeptir.

Fil kadar büyüdünüz ve güçlendiniz diye önünüze geleni ezebileceğinizi zannetmeyin,
Pisliklerinizi ortya çıkaracak küçük bir fare yeter bütün gücünüzü ve karizmanızı yerle bir etmeye.

*Bedenini sürekli yeni ve cazip şeylerle doyurma çabaları insanı yavaş yavaş değersizleştirirken,
Ruhunu yeni ve güzel şeylerle doyurma çabaları ise genelde değerini arttırır.
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
OCAK 2016

*Fikirlerinizi güzelleştirmenin ilk şartı etrafınızı güzelleştirmektir.
Güzel bir çiçek, güzel bir doğa manzarası ve fonda güzel sakin müzikler her zaman işe yarar.

Bir kişi sadece kendisi için yaşamayı bıraktığında bencilliğini,
Sadece yakın çevresi için yaşamayı bıraktığında basitliğini,
Ve sadece kendi toplumu için yaşamayı bıraktığında yerelliğini aşmış olabilir.

İki çizgi arasında çizilebilecek tek bir doğru olduğu gibi, gerçek doğrular da her kişi ve her zaman için tektir,
Sadece ulaşılan teknoloji seviyesine göre uygulama yöntemleri değişebilir.

Başınıza gelen güzel şeyleri ne kadar normal görüp iyilikleri paylaşmakta imtina ederseniz,
Başınıza gelecek nahoş şeyleri de o kadar normal karşılamanız gerekir.

*Atatürk'ü yeterince tanımayan, anlamayan ve onun gösterdiği küresel barış ve bilimin üstünlüğü ilkelerine uygun yaşamayan her Türk, gelişimini tamamlayamamış bir kişidir.

Bir veya birkaç açıdan çok beğendiğiniz birine,
Her açıdan ve özellikle de ruhsal açıdan olgunluğunu görmeden sakın aşık olmayın.

Genel medya televizyonlarında gösterilen her üç şeyden ikisi ve görüntüler arasına gizlenen her mesaj,
Normal insanların beden ve ruh sağlığı için genelde zararlı şeylerdir.

*Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunlarının büyük bölümü,
İyi kalpli vatandaşlarına islâmı arapça öğretme ve icra ettirme yanlışlığından vazgeçilmediği sürece çözülemez.

Hayat getirdikleri, tüm iyi niyetli çabalara rağmen getirmedikleri ve zaman zaman götürdükleriyle,
Bir bütün olarak ele almanız gereken tek sahnelik bir oyundur.

*Çocukların kalplerine ekeceğiniz insan sevgisinin hasadından daha verimli bir hasat olamaz.
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
MART 2016

*Dünyaya önemli bir sebep için geldiğinizi düşünmüyorsanız,
Size bir piyon gibi davranılmasına itiraz etmenize gerek yoktur.

Konuşurken gözünüzün içine aralıksız 10 saniye bakamayan hiç kimseden,
Gerçek bir samimiyet beklemeyin.

“Hayatımda olumlu olmayan birçok şey de var” demekle “Hayatımda olumsuz birçok şey var” demek arasındaki fark, iyileşmenize ve gelişmenize engel olabilecek kadar büyük bir farktır.

Şanssız olduğunuz konuları sürekli aklınızda tutmanız,
Şanslı olduğunuz konulardan hem sizin hem de toplumun yeterince faydalanmasına engel olabilir.

*Sonucu düşünülmeden yapılan şeylerin; ya bir amacı yoktur, ya da yanlıştır.

Hayat, hangi durakta binip hangisinde ineceğinizi seçemediğiniz bir tren yolculuğu gibidir.
Yapabileceğiniz en iyi şey; Ya güzel müzikler dinleyip kimseyi rahatsız etmemek,
Ya da yeni güzel müziklere ilham olabilecek işler yapmaktır.

Yapabileceğiniz en büyük hatalar arasına,
Nesnelere, sloganlara ve çoğu insana gerçekte hakettiklerinden daha fazla anlam yüklemeniz,
Ve bu sahte anlamların sizi ezmesine izin vermeniz girebilir.

Yetim hakkının göz kırpmadan yendiği, her türlü akdin rahatça çiğnendiği ve halk sağlığını tehdit ederek her türlü gıda ve ilacın sahtesinin kol gezdiği bir dönemde,
Size edilen yeminlerin ve verilen sözlerin ne kadarının gerçek olmasını bekliyorsunuz?

*Kaba olmamayı başaramayan insanların,
Baçkaca önemli birşeyi başarmasını beklemeyin.

Zorluklar karşısında sabretmeyi başarabilen insan,
İşini de doğru yaptığı sürece birçok yeni yerde tutunabilir ve makul seviyede sevinebilir.

*İnsanlara onları anladığınız kadar saygı duyabilir ve/veya sevebilirsiniz.
Başkalarından saygı ve sevgi bekliyorsanız da, anlaşılır biçimde konuşmalı ve davranmalısınız.

Daha fazla kazanmak hevesiyle içinde doğup büyüdüğü toplumu bile rahatça kandırabilen uluslararası büyük şirketlerin,
Yatırım yaprıkları daha az gelişmiş ülke halklarını hiç kandırmayacağını düşünmek,
Açık ve net bir enayilik değil midir?
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
EYLÜL 2016

Tanıdıklarınızı küçük kusurları hakkında nazikçe uyarmanız,
Kendilerini geliştirmeleri için onlara yardım etmenizdir aslında.

*Enteresan insanlarla enteresan işler başarabilirsiniz.
Ama kaliteli işler yapmak istiyorsanız, kaliteli insanlarla çalışmalısınız.

Hiç kimsenin zamanı hem çok ve bol reklamlı konuşmaya,
Hem de kaliteli işler üretmeye yetecek kadar çok değildir.

Düzenli olarak sigara içip bile bile kendilerine ve çocuklarına zulmeden kişilerin,
Hayatlarındaki ve işlerindeki önemli konularda ne kadar dikkatli olmalarını bekliyorsunuz?

*Köklü bir dilin yozlaşması engellenemezse,
Er ya da geç, o dile ait tüm kültür ve değerler de yozlaşacaktır.

Vefalı insanlar, sınırsız tüketim kültürünün içlerinde yarattığı boşluk hissinin büyük bölümünü,
Vakitlerinin değerli bir kısmını içinde yetiştikleri toplumun faydası için harcayarak doldururlar.

*Doğru bir hedef için azmetmeye gerçekten karar verdiğinizde,
Günlük hayatınızı tatsızlaştıran detay ve kişilerin ne kadar önemsizleştiklerine hayret edersiniz.

Tanıdığınız bir kişinin çoğunlukla dinlediği müzik türünü bilmeniz,
Gerçek karakterini anlamanıza yardımcı olacaktır.

*Kötü şeyler düşünüyor olsanız bile, kötü şeyler söylemeyiniz.
Kötü düşünceleriniz zamanla düzelebilir ama kötü sözlerinizin etkilerini düzeltmeniz genelde zor olur.

Kalbinizin derinliklerine inerek bilinçaltınızda biriken öfkenizin nedenlerini bulmadan,
Her küçük aksilikte artan stres sorununuzu çözemezsiniz.

Batı'nın sözde medeniyeti,
Doğal kaynaklarını rahat sömürmek ve silah satmak için çoğunda iç savaş çıkarttırdığı ülkelerden,
Canını kurtarmak için kaçıp gelen çoğu gariban mültecileri ülkelerine almamak içim binbir takla atar.

Kız çocuklarını okula göndermeyen ama karısı ve kızına kadın doktorun bakmasını isteyen,
İkiyüzlü cehaletin 21. yüzyılda hala devam ediyor olması ne acıdır.
 

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
ŞUBAT 2017

İnsanlar okumayı çok küçük yaşlarda öğrenebilir,
Okuduklarını doğru anlamlandırmayı öğrenmeleri ise bir ömür sürebilir.

*Sadece başarılı olmaya odaklanır ve bu amaçla çok çalışırsanız, er ya da geç başarılı olursunuz,
Ancak iyi bir insan olarak kalamadan ulaştığınız her başarı, hem geçici hem de anlamdan yoksun olacaktır.

Kendilerine normal insanların hiç ihtiyacı olmayan özel bir terminoloji oluşturup,
Bu kapsamdaki konuşma ve yazışmalarını başkalarının anlamamasını bir üstünlük zanneden,
Çok sayıda hastalıklı grupla doludur malesef modern denen dünya.

*Geçmişte yaşadığınız problem ve acıların izlerini yanınızda taşımaya devam ettiğiniz sürece,
Bu kötü izler canınızı yakmaya hep devam edecektir.

*İnsan topluluklarını davranış tarzlarına (iyi vatandaş, hırsız, katil, dolandırıcı, vb.) göre değil de seçemediği ırk ve mezhep gibi özelliklerine göre ayrıştırarak kolayca yönetmeye çalışmak,
İnsanların çoğunu koyun olarak gören hastalıklı zihniyetlerin en sık kullandığı yöntemdir.

2010'lu yılların en büyük çelişkilerinden biri;
İsraf edip çöpe attıkları yiyeceklerle tüm yoksul ülkelerdeki açlıktan ölen insanları doyurabilecek olan sözde gelişmiş üklelerin,
Kendilerini en büyük insan hakları ve uluslararası adalet savunucuları olarak göstermeleridir.

Hiç kimseyi kırmazsanız iyi bir kişi olarak anılabilirsiniz belki,
Ama büyük ihtimalle doğru bir kişi olamazsanız.

Birisinin tarz ve davranışlarını anlamanın en hızlı yolu,
Geçmiş tecrübelerine dair rakamsal bir değerlendirme yapmaktır.

*Samimi, açıksözlü ve özellikle de dürüst iletişimle beslenmeyen hiçbir ilişki kalıcı olamaz.

Sigara, aşırı alkol, vb. vazgeçilemeyen türdeki bağımlılıklar,
İnsanların (daha) başarılı olmaları önündeki en büyük engellerin psikolojik engeller olduğunun kanıtıdır.

Çalışma hayatında insanlar kabaca ikiye ayrılır;
Var güçleriyle çalışıp işlerin yoluna girmesini ve yolunda gitmesini sağlayan (genelde) azınlıktakiler,
Ve bol bol konuşarak ne kadar önemli işler yaptıklarını herkese anlatmaya çalışan (genelde) çoğunluktakiler.

Dünyadaki büyük sorunlardan biri; Tanrı'nın varlığına inanır gibi yaşamadıkları halde,
Tanrı'nın kendilerine yeterince yardım etmediği konusunda sürekli şikayet eden insanlardır.

*Güce, iktidara ve dolayısıyla paraya tapan okumuş ama cahil güruhların kaderi,
Er ya da geç taptıklarından daha büyük bir gücün kölesi olmaktır.

Mezar taşlarında yazdığı gibi herkes ruhuna Fatiha okumaya değecek kadar iyi insan olsaydı,
Memleket bu halde olur muydu acaba?
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
TEMMUZ 2017

*Bu dünyaya ne amaçla geldiğinizi sorgulamaya başladığınızda gerçek olgunlaşmanın ilk aşamasına,
Bu güzel amacı bulduğunuza inandığınızda ikinci aşamasına,
Bu amaca uygun ve insanlık için faydalı işler yapmaya başladığınızda ise,
Üçüncü ve son aşamasına geçmişsiniz demektir.

Bir kişinin bağışlama yeteneği,
Ancak içindeki canlı (insan, hayvan ve doğa) sevgisinin büyüklüğü kadar gelişebilir.

*Sürekli iyi şeyler düşünmek, iyi şeyler söylemek ve iyi şeyler yapmak için çabalarsanız,
Farkına varmasanız bile, bir süre sonra gerçekten iyi bir insan olmaya başlarsınız :)

Her gün huzur içinde uyumanın en garantili yolu;
O gün de bilerek ve isteyerek masum kişileri üzecek bir yanlış yapmadığınızdan emin olarak yatağa yatmaktır.

*Kızdığınız durum ve kişiler karşısında susabilmiş olmak kadar,
Sizi daha sonradan mutlu edecek çok az şey vardır.

Bir kişinin ne kadar çok yalan söylediğini anlamanın en kolay yolu;
Doğruyu söylemek gerekirse, Aslına bakarsan, Doğrusunu istersen, vb.
Günlük konuşma kalıplarını ne sıklıkta kullandığına bakmaktır.

Kolaylıkla yapabilecekleri halde gençlerin önemli bir kısmına makul iş imkanları sağlamayan,
Sonra bu gençlerden bazıları radikal fikir ve örgütlere yönelince bu duruma şaşıran politikacılara,
Başka hangi konularda güvenilebilir acaba?

*Bir insanın gerçek kişilik kalitesi hakkındaki önemli bir ipucu;
Çocuklar, yaşlılar ve muhtaç kişiler hakkında söyledikleri ve onlara karşı davranışlarında gizlidir.

Gündelik sıkıntılarınız nedeniyle daraldığınızı hissettiğiniz her an,
Tibet ya da Peru'nun dağ köylerinden birinde sefaletle boğuşması gereken veya
Somali ya da Yemen'in büyük şehirlerinde ama açlıktan ölmemek için başkalarının yardımına muhtaç
Birisi olmadığınızı hatırlayınız lütfen.

*İstediği yerde, zamanda ve şartlarda doğmayı hiç kimsenin seçemediği gerçeği ile,
Sahip olduğunuz iyi şeyler için şükretmeden Allah'ın daha fazlasını vermeyeceğini unutmayınız.

Çocuklara öğretebileceğiniz en değerli derslerden biri;
İmkanları daha az olan başkalarına iyilik yapmanın erdem ve güzelliğidir.

*Kime ne bol verildi ise, o konu(lar)da özellikle sınanacağı aşikardır.
Bu nedenle, size verilmiş olan tüm beceri ve imkanların kıymetini iyi biliniz.
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
KASIM 2017

2000'li yılların ebeveynlerinin çoğu,
Kar hırsıyla sürekli büyütülen teknoloji çöplükleri ve her alandaki sınırsız tüketim çılgınlığı nedeniyle,
İyice kirlenip yaşanmaz hale gelecek olan dünyada, bozulmalara alet oldukları ve hatta katkı sağladıkları için,
Çok sevdiklerini iddia ettikleri çocukları tarafından ileride pek iyi anılmayacaklarını bilmelidirler.

*Herkesin sorduğunuzda size anlatmak isteyceği onlarca hikayesi vardır.
Bu hikayelerin çoğunu, gerçekten samimi bir ortamda ve empati kurarak dinlemediğiniz sürece,
Kimseyi iyi tanıdığınızı zannetmeyiniz.

Size birisi haksızlık veya kötülük yaptığında, öncelikle Allah'ın o kişiye akıl fikir vermesi için dua ediniz ki;
Sizden başka masum insanlara da haksızlık veya kötülük yapmasına engel olma ihtimaliniz artsın.

*Bir durum veya kişiye ne kadar çok kızsanız da,
Sakin kalabilen ve kötü söz kullanmadan tartışabilen taraf olduğunuz sürece,
Kazanan hep siz olursunuz.

Doğru ve çok sayıda muhtaç insan için faydalı kullanma idrak ve iradesi olmadan gelen servetler,
Gerçekten ve kalıcı ne işe yarayabilir ki?

*Uzayda koloni kurabilecek teknolojiye ulaşmak üzere olan sözde gelişmiş ülkelerin,
Dünyadaki çöllerin küçük bir bölümüne kurulacak güneş panelleriyle tüm dünyanın enerji ihtiyaçlarını karşılayabilecekken,
Neden hala fosil enerji kaynakları için savaş ve çatışmalar çıkarmaya devam ettikleri,
Dünyadaki en önemli sorulardan biridir.

Savaşlarda kullanılan ve kendi ülkelerinde yasakladıkları zehirli kimyasalları,
Fakir ülkelere tarım ilacı diye satıp doğayı ve insanları bilerek zehirleyen,
Ardından aynı ülkelere pahalı kanser ilaçları da satan,
Ama her ortamda insan hakları ve demokrasi havarisi rolü oynayan,
Sahtekar zihniyetlerle doludur malesef dünyamız 21. yüzyılda.

*Birisinin sizin hakkınızdaki gerçek fikirlerini öğrenmenin en kolay yolu;
Bir fırsatla ona “Kim sizin için ne diliyorsa, Allah'tan o kişi için iki mislini dilediğinizi” söylemenizdir.

Batı kültürü çocuklarına başka insanlara sadece yanlarındayken ve kısmen saygı göstermeyi,
Çıkarları bittikten sonra ise önemsememeyi öğretmekten vazgeçmediği sürece,
Dünyanın birçok anlamda bozulmasının ve kontrolsüzce sömürülüp tüketilmesinin önüne geçilemez.

Düzgün insanların çoğunun, ileriki yaşlarda başkalarına daha fazla yardım etmeye çalışmaları ve
İmkanları dahilinde daha çok hayır işlerine yönelmelerinin sebeplerini hiç merak ettiniz mi?
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
ŞUBAT 2018

*Bir konuda çok konuşmayı sevenlerin ana sorunu,
O konuyu söylemek istediklerini özetleyebilecek kadar iyi anlamamış olmalarıdır.

Başarısızlıklarını hep başkalarının yanlışlarına bağlayan ama başarılarını sadece kendilerine mal eden kişiler,
Tartışma götürmez sahtekarlardır.

*Beyin kıvrımlarını en hızlı ve kalıcı biçimde geliştirip arttıran eylem; bol bol okumaktır.

Karşılaştığınız bir durum ne kadar zor veya tehlikeli de olsa,
“Sakin durumdaki ben bu durumda en sağlıklı hangi kararı alırdı?” sorusunu kendinize sorabildiğiniz sürece,
En mantıklı ve doğru kararı vermeye yakınsınız demektir.

Bir ülkedeki halk kendilerine küçük sahtekarlıklar yapma imkanı tanıyan idarecilerin,
Çok büyük sahtekarlıklarını ve hak yemelerini mazur görmeye başladıysa,
Vay o ülkenin haline ve geleceğine.

*Her karanlığın bir aydınlıkla sonlanacağını ve havanın aslında hep güneşli olduğunu,
Sadece bazen bulutların güneşi görmemizi engellediğini hiç unutmayınız.

İşlerini övgüye ihtiyaç duymayacak kadar iyi yapma erdemine sahip kişiler,
Genelde özür dileme ve minnet gösterme ihtiyacında da olmadıkları için,
Bulundukları ortamdaki çoğunluk tarafından genelde pek sevilmezler.

*İnsanlar konuşmaları, sesleri ve hatta gülüşleri taklit edebilirler,
Ama samimi ve içten bakış taklit edilemeyecek bir şeydir;
Gerçekten samimi ve içten olmadıkça görülemez.

Bedenininzin ihtiyaçlarını besleyecek kişiler bulmanız çok zor değildir,
Asıl mesele, ruhunuzun ihtiyaçlarını besleyebilecek dostlar ve bir eş bulabilmektir.

Daha önce bir konunun detaylarıyla yeterince ilgilenmemiş kişilerin,
O konu hakkındaki büyük resmi yeterince anlama ihtimalleri çok düşüktür.

İçtiğiniz herşey kanınıza,
İyi veya kötü amaçlı olarak yaptığınız her şey ise kaderinize karışır.

Kayda değer bir hastalığı olmayanların bile gizli hastalıklara sahiplermiş gibi korkutularak,
Yüksek kârlarla satılan ilaçlarla insanların zehirlendiği sahtekar bir sağlık çarkı var malesef dünyada.

*Kafanızın içindeki sesleri nazikçe susturmadan,
Etrafınızdaki ve hatta dünyadaki tüm sesleri suztursanız bile huzura eremezsiniz.
 
Son düzenleme:

hassas_denge

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
99
Tepkime puanı
2
Puanları
8
EYLÜL 2018

*Doğru başarılara ulaşmak için bazı fedakarlıklar yapılması gerektiğini genç yaşlarda öğrenmemiş kişiler,
Açgözlü sahte başarılar için her yolu mübah görebilirler.

*Şiir, az sayıda kelime ile gayet uzun ve derin anlamlı tasvirler yapabilme sanatıdır.

Yapay zekaya birçok mantıklı kararı çok hızlı almasını öğretecekler,
Ama tam da gereken spontan bir anda sanatsal veya samimi bir jest yapmasını asla öğretemeyecekler.

*Çalışma vakitlerinde bol bol muhabbet ve eğlenme ihtiyacı duyanlar,
Genellikle boş vakitlerini yeterli kalitede geçiremeyen kişilerdir.

Yeni nesillerin etik değerlerindeki bozulmalardan şikayet edenler,
Öncelikle onları kimlerin yetiştirdiğine ve eğitim sistemini sürekli bozanları kimlerin seçtiğine bir bakmalıdırlar.

*Çocuklarınızın kolayca yalan söylemeye başladıklarını gördüğünüzde,
Kendinize çeki düzen verme ve iyi örnek olma zamanınızın çoktan geldiğini anlamalısınız.

Gerçekten hüzünlü ve acıklı durumlarda ağlayacak cesarete sahip olmayanlar,
Toplum yararına fedakarlık yapmaya da genelde hevesli değillerdir.

Biz çocukların gözlerinden öperiz geleneksel olarak,
Çünkü geleceğe dair umut en güzel biçimde çocukların gözlerinde bulunur.

*Çocukları bizden daha değerli yapan şeylerden biri,
Gözleri gibi kalplerinin de vücutları ve yaşlarına oranla koccaman ve koşulsuz sevgiyle dolu olmasıdır.

2000'li yılların uluslararası politikalarının geneli;
2.ci dünya savaşında öldürülen Yahudilerin öcünü Filistinlileri katlederek almaya çalışan İsrail'in veya Arakanlı müslümanları köylerinde diri diri yakarak çocuklarına tecavüz eden Mynmar'ın aval aval seyredilmesi gibi saçmalıklarla doludur.

*Eğer muhtaç ve zor durumdaki insanlara iyilik getirecek bir hedefiniz yoksa,
Gereğinden fazla çabalamanızın en muhtemel nedeni, açgözlülüktür.

Sosyal medya ağlarının en büyük işlevlerinden birininin,
Yıllarca televizyonla yapılan insanlara kendini değersiz hissettirerek daha çok tüketime yöneltme olduğunu,
Hiç farkettiniz mi?

*İçinde bulunduğunuz durumların hep olumsuz taraflarını kendinize hatırlatırsanız,
Moralinizi gereksiz yere bozar ve bu olumsuzlukları iyileştirme şansınızı azaltırsınız.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
1997 den beri özlü söz mü yazıyorsunuz sadece Hakan bey :O
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst