Hakan YILDIZ'a ait özlü sözler

KASIM 1997

*İyi bir oyuncu değilsen, asla rol yapma.

Şanslı olup olmadığını öğrenmek istiyorsan, şansını dene.

Hata yapmamayı öğrenebilmek için, birçok hata yapman gerekir.

Hayat bir teyp kasedine benzer. Her bölümün sonu, bir başka bölüm için başlangıç teşkil eder.
Bu yeni bölümün dolu veya boş olması, kaydedene bağlıdır.

Sürekli anılarıyla yaşayanların hiçbir zaman bir geleceği olmaz, anılarını tamamen unutanların ise bir geçmişi.

Nereye giderse gitsin, kiminle olursa olsun, yalnızdır insanoğlu, sonsuza dek.

Hiçkimse mükemmel değildir, ama bazıları daha iyidir.

İstediği şeyi istedigi zaman unutabilen insan, mutlu insandır.

Asla pişman olma, her zaman ders al.

Hayat öyle ağır bir yüktür ki, umutsuzluğa kapıldığın anda altında eziliverirsin.

İkinci bir tercih hakkı daima vardır, önemli olan onu da yanlış kullanmamaktır.

Herkes en mükemmelini ister, ama sedece aptallar bu isteklerinde ısrar eder.

*Sakinsen ve sakin olmakta kararlıysan, yarısını başarmışsın demektir.

*Karşındakini mutlu etmek istiyorsan bilmek istediğini, mutlu kalmasını istiyorsan bilmesi gerekeni söyle.

Hiç acı çekmediysen beni anlamayabilirsin, ben bunu da anlarım.

Herkes birgün çamura basar ve kirletir üzerini. Önemli olan, oraya saplanmamaktır.

Karanlıktan korkuyorsan, ışıkları açarsın.
Işığın yoksa ya kaçarsın, ya da korkmamayı öğrenirsin.
Yalnız acı gerçek şudur ki; kaçtığın sürece kovalanan hep sen olursun.

Herkesin hayatı bir film gibidir, kendisi de başrol oyuncusu.
Ama büyük ödülü kazanacak olanlar, sadece daha iyi oynayanlardır.

Hayat çok hızlı uçup gider avuçlarımızdan. Ama en kötüsü, bunu ölüm döşeğinde anlamaktır.

Her kokladığın çiçeği almazsın, içlerinden en çok hoşuna gideni seçersin.

Mutluluğu korumasını en iyi başarabilenler, acı çekerken sabredebilen kişilerdir.

*İnsanoğlu, yalnız ve sadece yapamadığı şeyler için acı çeker.

Herşey ama herşey zihnindedir. Onu tam olarak yönetebilirsen, dünyayı da yönetebilirsin.

Bilmediğin hiçbir şey, bildiklerin gibi olmak zorunda degildir.

KASIM 2000

*Hayat trafiğe çok benzer;
Sen tüm kurallara yüzde yüz uysan da, karşında uymama ihtimali olan milyonlarca kişi vardır.
Fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı kalmak için, her zaman dikkatli olmak lazımdır.

ARALIK 2001

İnsan, bedeninin değil kalbinin olduğu yerde,
Yalnızca bedeniyle değil, ruhunu da katarak yaptığı şeylerle gerçek mutluluğu bulur.

*Ne kadar doğru tanıma sahipsen, o kadar gerçekçi algıların olur.

Yeryüzündeki problemlerin çoğu, tanımlar bulandırılarak ve yozlaştırılarak çıkarılır.

Yapabileceğinin en iyisi, sadece senin için en iyi olan olmak zorunda değildir.

*Gerçek doğrularla tatmin olmasını öğrenemediğin sürece, yapmacık bir yaşamdan kurtulamazsın.

*Evrende hiçbir şey, sebeplerinden bağımsız olarak gerçekleşemez.

*Erdemli niyet, azim ve güç getirir.

MART 2004

*Kaliteli bir hayat, ancak ve sadece doğru tanımlarla yaşanabilir.

Oturmuş sistemlerde hedefler kişileştikçe, sonuçlar felakete doğru gider.

Alev ne kadar yüksekse, yaktığı şeyin kül olması da o kadar hızlı olur.

Yapabileceğin herşeyi yapmaya çalışırsan, kısa sürede hiçbir şey yapamaz hale gelirsin.

*Gün olur, bu fiziksel yaşam son bulur.
İşte o gün, bir tek şey önemli olacak;
Nasıl bir iz bıraktığın.
Ne kadar doğru, ne kadar onurlu?

ARALIK 2005

*Bu dünyada herşeye sahip olabilir kişi.
Ama insani değerlere sahip olmadığı sürece, içgüdülerine teslim olmuş bir hayvandır sadece.

Hayat, ondan aldığımız dersler arttıkça daha kaliteli bir hale gelir.

Ya bir memleketin yararına çalışır insanlar, ya da zararına.
Hiçbirşey üretmeyen veya düzeltmeyenler, zararına çalışanlardandır.

*Halkı cahil bırakıp zihnini önemsiz şeylerle meşgul tutmak,
Çakal ve hainlerin egemen olduğu bir siyasi sistemde ana hedeftir.

*Medeniyetin temel unsurları adalet ve ahlaktır. Bunlar zayıfladıkça, medeniyet çürür.

Bardağın hep boş tarafına odaklanan kişiler, sürekli susuz kalmaya mecburdurlar.

Dünya genelinde silahlara harcanan para ve emeğin yarısı insani yardımlar için harcansa,
Yeryüzünde ne savaş kalır, ne de terör.

MART 2006

*Gerçekler, tanıdığınız ve tanıyacağınız herkesten daha güçlüdür.
Gerçeklerden destek alıp, gerçekleri kullanınız.

İnsanlar hayalleriyle umutlanırlar, ama çoğunlukla gerçeklerle yetinmek zorunda kalırlar.

*Bir memleketteki insanlar, en az kendileri için çalıştıkları kadar memleket için çalışmadıkça,
O memleket kalkınamaz.

Yapılan en büyük iyilikler, başkalarını da iyilik yapmaya teşvik edenlerdir.

Sahte mutluluklar, her zaman acılara gebedir.

Sürekli olarak birşeyleri iyi yapmaktan çok iyi pazarlamak için uğraşanlar,
Sonunda kendi ruhlarını bile satacak hale gelirler.

ŞUBAT 2008

Bilgiyi doğru kullanma kabiliyeti, bilgiye sahip olmaktan daha önemlidir.

*En tehlikeli düşmanlar; gözünüzün içine bakarak, gülümseyerek ve son derece dost görünerek yalan söyleyebilen insanlardır.

*Bir insanın gerçek değeri, tükettiği şeylerin değil, ürettiği şeylerin kalitesiyle ölçülebilir.

MAYIS 2008

Bizi biz yapan, yaptıklarımız ve yapmakta olduklarımızdır.
Geriye kalan herşey, beden denen bir kütledir.

*Gerçekten kaybetmeye başladığınız an, doğru şeyler için savaşmayı bıraktığınız andır.

İçinde bulunduğunuz kötü durumlar için mazeretler üretmeyi bırakmadıkça,
Bu durumları düzeltme ihtimaliniz hep düşük kalacaktır.

Evrende, kendi enerjisini harcamadan etrafını aydınlatabilen hiçbir varlık yoktur.

*Hiç kimse, gerçek rakamlar kadar açık ve net konuşamaz.

Başkalarından birşey isterken sağduyu ve nezaketlerini kaybedenler,
İnandırıcılık ve saygınlıklarını da hızla kaybederler.

*Özde olmayan şey, göze yansıyamaz.

Yaşanılan ortamın ve kullanılan şeylerin lüks olması,
Kişilik kalitesinin artmasına hiçbir katkı sağlayamaz.

KASIM 2008

Gerçek bilgilerle açıklanamayacak şeyler yaparsanız,
Açıklama yapmaya çalışırken saçmalamaktan kurtulamazsınız.

*Kişiler, adil olabildikleri kadar gerçek insan olabilirler.

Normal insanlar başkalarını,
Özel insanlar ise hep kendilerini geçmeye çalışırlar.

Buz kütleleri de çok sert ve soğuktur,
Ama güneşi görene kadar.

Başkasına iftira atacak kadar kendini aşağılayabilen birisinin,
Ayrıca yerilmeye ihtiyacı yoktur.

MART 2009

*Beklentilerini dizginlemeyen kişi, yeterli huzura asla ulaşamaz.

Kalıcı mutluluklar, tüketilen değil, üretilen şeylerle yakalanabilir.

Tüm fikirler, tek bir kelime ile başlar.

*Hiç kimse, saf gerçekleri düşünmekten korkan insanlar kadar zavallı değildir.

En asil kuş; kirli yapraklar arasında kalsa dahi, güzel şarkılar söylemeye devam eden kuştur.

Daha yerdeyken başı dönenler, uçmayı hiç denememelidirler.

*Gerçek savaşçı; vatanı, onuru ve adalet için savaşıp, şerefli olarak ölen kişidir.

MAYIS 2009

Sağlıklı karar veremeyen kişiler nedeniyle kendinizi üzmeye başlarsanız,
Alınan sağlıksız kararları düzeltme ihtimaliniz azalır.

*İnsanoğlu için, yüzde yüz adil olmaktan daha büyük bir erdem yoktur.

Boşa geçirecek zamanınız olduğunu düşündüğünüz kadar, boş bir insansınızdır.

*Başkasının üzerine bok atarken, geldiği yerde daha fazlasının bulunduğunu unutmayınız.

Kendi keyfinizden fedakarlık etmeden, başkalarına iyilik yapamazsınız.

Başkasına verebileceğiniz en doğal ve en değerli hediye, içten bir gülümsemedir.

Her açıdan normal olan insanlar, normal üstü işleri başaramazlar.

*Kendi içindeki ikiyüzlü ve hain şerefsizlerin farkına varmadan, hiçbir medeniyet yükselemez.

Ne kadar çok televizyon seyrederseniz, kendinize ve çevrenize o kadar az faydalı bir insan olursunuz.

EYLÜL 2009

Fırsatlarla karşılaştığınızda yeterince hazırlıklı değilseniz, asla şanslı biri olamazsınız.

*Daha az konuşup daha çok şey anlatmak, insanın çalışarak ulaşabileceği en büyük kabiliyetlerden biridir.

Küçük kararları aklınızın, büyük kararları ise yüreğinizin gücüne güveniyorsanız alabilirsiniz.

*Hiç kimse, ...

Neyi çok arzular ve ona ulaşmak için çok çalışırsanız, er ya da geç onu elde edersiniz.
Dünyadaki en büyük sorun, arzularının çoğu doğru ve güzel şeyler olan kişilerin azlığıdır.

*Kendini herkesin anlamasını bekleyenler, insanları anlama kabiliyeti zayıf olanlardır.

Biz ölürüz ama sözlerimiz kıyamete kadar yankılanır.

Ulaşamadığın güzelliklere saygı duyabilmek, en büyük erdemlerden biridir.

*Sadece maddesel kazançlar için yaşamaya başlayanlar, ölmeye de başlamışlardır.

Hastalıklı zihinlerin en büyük derdi, daha çok hile yaparak sahte dünyalarına biraz daha lüks katmaktır.

*Kişilerin gerçek çapı, karşısında savaştığı kötülüklerin boyutuyla ölçülebilir.
Ödleklerin ise, çap gibi bir derdi yoktur.

En tehlikeli insanlar, hasetleri ve zaafları kendilerinden daha güçlü olanlardır.

KASIM 2009

Para ve itibar ne kadar kolay ve hızlı kazanılırsa, değeri ve anlamı o kadar azalır.

*Kötü kişiler ve durumlar, sizi ancak izin verdiğiniz kadar üzebilirler.

Gerçek güç, kaslardan değil kalpten gelir.

*Namus ve şerefleri üzerine ettikleri yeminlere sadık kalmayarak şerefsizliklerini ilan eden kimseler,
her türlü adiliği gözlerini kırpmadan yapabilirler.

Testi bir kez kırıldı mı, onarması yeni bir testi yapmaktan bile zor olur.

Gözümüzle görmediğimiz durumun, kolaylığını veya zorluğunu doğru tahmin etmemiz güçtür.

*Sağlığın elinde olduğu sürece, kaybettiğin herşeyi ve daha da fazlasını yeniden kazanabilirsin.

*Kadınlarını özgürleştirip medeniyeti öğretmedikçe, hiçbir toplumu medenileştiremezsiniz.

Tanıdığınız kişiler içinde en çok, kendinize kızabilirsiniz.

Başkalarını doğru anlamanın ilk şartı; Tanrı'nın en büyük lütfu olan özgür iradenin varlığını kabul
etmektir.


MART 2010

Kendisini önemli göstermenin tek yolunun başkalarını yermek olduğunu sananlar,
Asla kalıcı başarılara imza atamazlar.

Gözler samimi bir şekilde konuşmadan, kalpler konuşamaz.

*Başkalarının kuklası olmayı kabul edenler,
Sahiplerinin işi bitip de çöpe atıldıklarında saklanacak yer bulamazlar.

Karakteri ağzından çıkan laflar kadar kaliteli olmayan kişiler,
Hiçbir şeyi tam olarak başaramazlar.

*Yapabileceğiniz iyi işlerin büyüklüğü;
Kalbinizde masum insanlar için duyduğunuz sevginin büyüklüğü kadardır.


[/QUOTE]

MAYIS 2010

Şerefsiz insanlar, yaptıkları ve gördükleri çoğu şerefsizliği dert etmedikleri için genellikle rahattırlar.
Şerefli insanlar ise, yapılan tüm şerefsizliklere kızdıkları için genellikle huzursuzdurlar.

Sadece seçemediğiniz ve değiştiremeyeceğiniz şeylere kızmak yerine,
Doğru seçimler ve olumlu değişiklikler yapabileceğiniz konulara odaklanmak,
Huzur ve mutluluğa giden en kısa yoldur.

Hiç kimse, gerçekten hak ettiğinden fazlasının hayrını göremez.

Aklınız size yalan söyleyebilir ama kalbiniz söyleyemez.
Tabi vicdan denen erdeme sahipseniz.

*Bir ülkeyi ele geçirmenin en kolay yolu;
Anne, eş ve kardeş olan kadınlarının zihinlerini ele geçirmektir.

Hayal güçleri yeterince geniş olmayanlar,
Uzun vadeli gerçekçi planlar yapamazlar.

*Gerçek adaletten başka hiçbir güç,
Bir karış toprağı bile kalıcı olarak fethedemez.

Algılayabildiğimiz evrenin tartışılmaz tek bilimsel verisi,
Yerçekimi kuvvetidir.

*Yapmadıklarınızla değil, yaptıklarınızla hatırlanacaksınız.

*Gerçekten sahip olduğumuz tek şey zamandır.
Onu doğru ve çok sayıda kişiye faydalı olacak biçimde harcayabilmek,
Hayattaki en büyük başarıdır.

*İnsanlar üç gruba ayrılırlar;
Arkasında bir isim bırakmak için çalışanlar,
Arkasında bir eser bırakmak için çalışanlar,
Ve hiçbir şeyi bırakma hevesinde olmayanlar.

Düşmanlarınızı tanımadan, kendinizi tam olarak tanıyamazsınız.

EYLÜL 2010

Hiç kimse bir başkasıyla aynı dünyada yaşayamaz.
Çünkü herkes, matematik dışındaki herşeyi birbirinden farklı algılar.

*Sorgulanması gerektiği zaman sorgulamadığınız şeyler,
Vakti geldiğinde sizi yargılar.

Kendi çıkarları dışında bir başarı gösteremeyen kişiler,
Aslında başarısızdırlar.

*Yüksekten atılan bir taş,
Herkesin kafasına aynı şiddette düşer.

Sanatsal ve bilimsel üretkenliğin en yoğun yaşandığı zamanlar,
İnsanın doğayla ve kendisiyle yalnız kaldığı zamanlardır.

Gerçek doğrulara göre yaşayanlar ile onları sadece bilenler arasındaki fark,
Canlı bir insan ile gölgesi arasındaki fark kadardır.

*Şerefsizlik arttığı oranda, umursamazlık da artar.

İşini doğru yapmayanların işini doğru yapanlarla karşılaştıklarında utanması,
Bir tabiat kanunudur.

*Yağmur her yere aynı zamanda ve aynı şiddette yağmaz.
Önceden ne kadar tedbir alırsanız, o kadar az ıslanırsınız.

İyi üretken olmak, çok üretken olmaktan çok daha önemlidir.

*Allah hayırlı evladı, sadece hayırlı kişilere verir.

Gerçekçi bir planlama ile doğru yöne sevk edilmeyen kaynaklar,
Heba olur.

*Bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmeye çalışmak,
Hiçbir zaman olumlu sonuçlara yol açmaz.

Doğru belirlenmeyen veya uygulanmayan kurallar hatalara,
Hiç belirlenmeyen kurallar ise karmaşaya yol açar.

KASIM 2010

Insanlar en çok şansını,
Allah ise onların sabrını dener.

*Fırsatlar genelde beklemekle gelmez.
İyi fırsatları yakalamak için, gelmesi muhtemel yönlere doğru ilerlemeniz gerekir.

*İnsanlar arılara çok benzer;
Ne kalitede bilgilerle beslenirlerse,
O kalitede fikirler üretirler.

Siz kendi tanıtımınızı doğru yapmazsanız,
Birileri sizi kendi istediği gibi pazarlar.

*Bal kovanı ortaya çıkınca,
Etrafına üşüşen ayı bol olur.

Doğadan bağımsız olduğunuzu söylüyorsanız,
Aslında hiç var olmadığınızı da söylersiniz.

*Alın teri ile kazanılmamış hiçbir şeyin değeri,
Tam olarak bilinemez.

Ne kadar çok sayıda insanı kucaklamaya hazırsanız,
Ancak o kadar büyük bir insan olabilirsiniz.

*Müziksiz yaşayan bir ruh, ruhsuz yaşayan bir beden gibidir.

Futbol kuralları içinde kalarak da, can acıtan goller atılabilir.

En kolay anlaşılır bilgi, benzer veya önceki örneklerle kıyaslanan bilgidir.

İnsanlar, yapmaktan korktukları şeyleri yapanları hayranlıkla seyrederler.

*Bir kişiyi tanımanın en kolay yolu; hayallerini öğrenmektir.

Kişilerde öz kontrolün zayıf olduğu toplumlarda hukuk ile de adalet sağlanmıyorsa,
İşler orman kanunlarıyla yürütülmeye çalışılır.


OCAK 2011

Kalpteki renkler sadece siyah ve beyazsa,
Gözler dünyanın güzel renklerini göremez.

*Fiziksel olarak gerçeklenmediği sürece,
Bu dünyadaki herşey şüphelidir.

Malesef ki karşınızda konuşan nazik ve adaleti savunan kişilerin çoğu,
Aslında size gösterdikleri kişi değillerdir.

Bir ülkedeki insanların genel şeref düşkünlüğü,
O ülkeyi uzun süre yönetenlerin genel şeref düşkünlüğünden etkilenir.

Bir şeyin başka yer ve zamanda olmuş olması,
Senin de oluşunu göreceğin anlamına gelmez.

ŞUBAT 2011

Kendisi için problem yaratmakta,
İnsan kadar becerikli hiçbir canlı yoktur.

Uygun koşullarda ortaya çıkan şey yetenek değil, koşulların da yardımıyla zorun başarılmasıdır.
Asıl yetenek; zor koşullarda ortaya çıkan iyiye ulaşma kabiliyetidir.

İnsanların çoğunun en büyük korkusu ölüm değil,
Gerçekte hangi fikir ve arzulara sahip olduklarının öğrenilmesidir.

*Günümüzde silahlar ve para o kadar güçlenmiştir ki;
İnsanlık dersi vermek malesef, son yüz yılda yüz milyon insanı öldüren toplumlara kalmıştır.

Koşulsuz olarak sevginizi sunmayı, sadece çocuklar hak eder.

*Konuşurken sürekli sırıtan insanlar,
Öğrendiğinizde sizi somurtacak karakterlerini gizlemeye çalışan kişilerdir.

Aşk davetsiz bir misafirdir.
Keşke hep kalbimizin baş köşesinde kalabilse.

Birkaç günlüğüne bile olsa adam olmak,
Bir ömür boyu hiç olamamaktan iyidir.

“Çocuklarımı yanlış şeyleri düzeltecek gibi yetiştiriyorum, öyleyse ben keyfime bakarım.”
diye düşünenlerin çocukları da, genelde aynı şekilde düşünür.
Kimsenin keyfinden ödün vermediği ve çözümlerin hep geleceğe havale edildiği bu toplumlar,
Sonunda köle olur.

*Çakalların kendinden daha gür ses çıkarmasına izin veren aslana,
“süt dökmüş kedi” denir.

Ses çıkarmadan itaat etmeye alıştırılmış bir toplumda,
Gördüğü yanlışları dile getirmek bir hastalık sayılır.

*Yeryüzündeki en eski ve en büyük savaşlar,
Gerçekten Tanrı'ya tapanlar ile servet ve güce tapanlar arasında yapılmaktadır.

*Bana bugüne kadar neler yaptığını söyle,
Sana kim olduğunu söyleyeyim.

MART 2011

Arkadaş dediğin hep birşey arkadaşıdır; okul arkadaşı, iş arkadaşı, vb.
O şey veya önemi bitince, arkadaşlığın da zayıflar.
Ama gerçek dost, her zaman ve her koşulda dostun olan kişidir.

*Benim kişilerle sorunum olmaz, fikir ve davranışlarla olur;
Onların da terbiyesiz ve şerefsiz olanlarıyla sadece.

Futbol ve basketbol, çoğu erkek için dünyadaki en yaygın yasal uyuşturuculardır.

*Bu dünyada verebileceğiniz en büyük savaş; unutmuş olanlara insanlığı hatırlatma savaşıdır.
Bu savaşı da, şiddete maruz kalmadıkça terbiye sınırları içinde vermelisiniz.

*Onu nadiren size gülümserken görseniz de, siz sürekli gülümseyin dünyaya.
Çünkü, çok vaktiniz yok.

Allah herkese istediğini verir sonunda,
Ama insanların çoğu bedelini ödeyemeyecekleri yanlış şeyleri isterler.

*Güneş hayatın hem kaynağı, hem de katilidir.
Size hayat veren güneşlerin sabrını fazla zorlamayın.

Yalnızlık bıçak gibidir;
Sapından tutarsanız ve iyi niyetliyseniz, toplum için faydalı işler yapabilirsiniz.
Ağzından tutarsanız, kendinizi ve başkalarını büyük ihtimalle yaralarsınız.

*Herkes kendi cehennemini kendisi hazırlar.
Başkaları size sadece yardım ederler, o da isterseniz.

Yanlış birşeyi güzel kelimelerle anlatmak, onun yanlışlığını değiştirmez.


NİSAN 2011

İnsan gerçek anlamda sedece,
Akıl ve vicdan kanatlarını birlikte kullanarak yükselebilir.

*Zamanını dolduran birisi olmak çok kolaydır,
Asıl iş zamanı dolduran birisi olabilmektir.

İçinizdeki çocuğun ölmesine izin vermeniz,
Hayatın gerçek güzelliklerini yaşamaktan vazgeçmenizdir.

Yaratıldığı biçimde yaşamakla yetinemeyen tek canlı, insandır.

*İnsan olan her yerde şerefsizler vardır.
Bir topluluğu değerli ya da değersiz yapan, içindeki şerefsizlerin oranıdır.

*Az çalışıp çok konuşarak iş yapmaya çalışılan mesleğe, politikacılık denir.

*Soytarıların kraldan daha cüretkar ve hevesli olduğu bir ülkede, monarşi asla son bulmaz.

Dünyadaki tüm çocukları kendi çocuğu gibi düşünmeyen bir kişi,
Asla tam bir insan olamaz.

HAZİRAN 2011

Bazı insanlar asla delirmez, çünkü onlar yeterince akıllıdır.

Modern tüketim kültürü insanları hep istiyorum demeye şartlandırır.
Sürekli olarak ihtiyaçlarından fazlasını isteyen açgözlü insanlar, yüryüzünün kanserli hücreleridir.

*Çocukları yetişkinlerden daha değerli yapan şey;
Dünyaları küçücük olmasına rağmen, çok büyük ve güzel hayallere sahip olmalarıdır.

*Hayatınız, hayatlarını olumlu yönde değiştirebildiğiniz kişilerin miktarı kadar anlamlıdır.

Gençlerin durumu yaşlılardan her zaman daha iyidir.
Çünkü gençlerin, dünyadaki kötü insanların düzelebileceğine dair umutları vardır.

*Kendi hayvani güdülerine teslim olup kendine acımayan kimse,
Başkalarına hiç acır mı?

*Birşey, ne kadar çok sayıda insan için faydalı ise;
O kadar doğrudur.

*Ne kadar çok borç alırsanız, o kadar çok köle olursunuz.

Fazla negatif elektrik, yıldırımları üzerine çeker.

*Hukuk kurallarını birilerinin çıkarları için esnetenler olmasaydı,
Adaleti her koşulda savunacak hukukçulara ihtiyaç olmazdı.

Zihinlerdeki kötü fikirlerin pis kokusunu, hiçbir güzel parfüm kokusu bastıramaz.

*Şeytan sadece kötü ipuçlarını verir.
Bunları abartarak hayvanlaşmak veya kendini kontrol edip insan kalmak,
Kişinin kendi kalitesinin ürünüdür.

Çiftleri birbirine bağlayan asıl güç;
Sadece birbirlerinden değil, hayatın bütününden aldıkları ortak tattır.

Güzel çayırlar hayalini yitiren çekirge,
Arasından geçmeye çalıştığı bok sinekleri sürüsüne yem olur.


TEMMUZ 2011

*İyi konuşmak bir kabiliyet, iyi dinlemek ise bir erdemdir.

Çocuklar yalan söylemeye başladıysa, çocuklukları bitmeye başlamış demektir.

Devleti dolandıranların ve vatandaşlık görevlerini yerine getirmeyenlerin oy kullanması,
Düzgün vatandaşların haklarına tecavüz edilmesidir.

*İkili ilişkileri en çok koruyan beceri;
Ne kadar kızılırsa kızılsın, sesini yükseltmemeyi başarabilmektir.

*Tüm medeniyetlerin kaderi, kendi yarattıkları pisliğin içinde son bulur.

Bilinen tüm mavilerin griye döndüğü gün, bilinen tüm yaşamların son bulmuş olacağı gündür.

Yeni bir insan tanımak, eskiden yeni bir kıta keşfetmeye benzerdi.
Şimdilerde ise, yan mahallede dolaşmaya benziyor daha çok.

İşlerine iyice düşünüp gerekli hesapları yapmadan başlayanlar,
Ne kadar yanlış yolda olduklarını yaşayarak öğrenmek zorunda kalırlar.

Aklı başında olup yalnız yaşamak,
Kalabalıklar içinde olup ruhsuz yaşamaktan iyidir.

*Düşünerek bolca okumak insanı adam edebilir.
Hiç okumamak ise, adam olanı bile rezil eder.

AĞUSTOS 2011

*Su almakta olan bir gemide, en lüks kaptan kamarası bile emniyetli bir yer değildir.

*Bu dünyada insan mı yoksa turist mi olmak istediğinizi seçmeden,
Gerçek doğruları anlama ve onlara göre yaşama şansınız olmaz.

Bir şehir içinde bulunan gökdelenlerin değil,
Yüz yaşından büyük ağaçların miktarı kadar değerlidir.

Yüzerek değil de dalgaların üzerinde kayarak biryerlere gelmeye alışanlar,
Dalgalar kırılınca veya sakinleşince ne yapacaklarını bilemez ve boğulurlar.

*Küçük ve masum yüreklerdeki o devasa sevgiler ve güzel umutlar olmasaydı,
Bu dünya hâlâ uğrunda savaşmaya değer bir yer olmazdı.

*Gerçek müslüman; başkalarından sürekli helallik alarak değil,
Hiçkimseden helallik almaya gerek kalmayacak biçimde yaşayandır.


EYLÜL 2011

İnsanın içindeki açgözlü canavar kolay ve yüksek kazanç ihtimalleriyle karşılaştığında,
Kendini yeterince kontrol edemeyen kişileri hayvanlaştırır.

*Saçma ve gereksiz şeylerden kendinizi uzak tutabildiğiniz oranda,
Kalıcı başarılara imza atabilirsiniz.

Türk kadınları, Atatürk'ün medenileşmeleri için gösterdiği çabaları sahiplenip devam ettirseydi,
2000'li yıllarda yaşadığı problemlerin çoğunu hiç yaşamazdı.

Ne acıdır ki günümüzde...
İnsanların çoğu gereksiz düşler peşinde koşup duruyor,
Nefsine ve hırsına yenilip bayır aşağı kayıyor,
Açgözlü ihtiraslarına kurban oluyor.

*Asıl düşmanlarınız düşman olduklarını açıkça söyleyenler değil, bunu hissettirmemeye çalışanlardır.

Yeryüzünde varolmuş ve varolabilecek en büyük problem, insandır.

Kendi şartlarına göre mantıklı ve bilimsel fikirler üretemeyen toplumların ürettikleri çocuklar,
Ekonomik emperyalizmin hizmetkar köleleri olmak zorunda kalırlar.

*Adam dediğin; çekildiği her yöne esneyebilen değil,
Mihenk taşı gibi her koşulda dimdik durabilendir.

Tüm mal varlığını ve gelir kaynaklarını gerçek yasal belgelerle açıklayamayan herkes,
Hırsızdır.

KASIM 2011

Gerçekçi mucizeler peşinde koşmayan kişiler, mucizevi başarılara imza atamaz.

Yükseliş ne kadar hırslı ve aç gözlü olursa, düşüş de o kadar sert ve rezilce olur.

*Ruhunda yücelik bulunmayan birisini,
Milyonlarca yalakanın çabası bile tek bir gıdım yüceltemez.

*Yeryüzündeki isyan, darbe ve savaşların çoğu,
Demokrasi havarisi rolü yapan aç gözlü silah üreticileri tarafından çıkarılmıştır.

Hepimize arkamızda güzel izler bırakmak için özel birşeyler bahşedilmiştir.
Onu bulamadan ölürseniz, boşuna yaşamış olursunuz.

Onları dünyanın güzel bir yer olabileceğine inandırmak için,
Bol bol gülümsemelisiniz çocuklara.

İyi ve kötü tüm detaylarıyla hissederek yaşamak varken,
Çoğu kimse kolaya kaçıp başkalarının hazırladığı altyazılardan takip eder hayatı.

*İnsan olarak kalitenizi, ne kadar çok teknolojiye sahip olduğunuz değil,
Bu teknolojinin ne kadarını insani amaçlar için kullandığınız belirler.

Yaşarken geleceği de hesaba katmayan kişi,
Hem kendini hem de dünyayı ateşe doğru götürür.

OCAK 2012

İnsanı daha değerli ve daha kalıcı yapacak olan,
Çok az kişinin cesaret edebileceği fedakarlıkları yapmasıdır.

*İçinde tam adalet yoksa, hiçbir şey ve hiç kimse tam değildir.

Vücudumuz üzerimizde taşıdığımız bir elbise gibidir.
Onu güzel ve sağlam tutumak için harcadığımız çabayı ruhumuz için de harcamazsak,
Çok güzel ve sağlam kabukulu ama içi çürümüş bir nara döneriz.

*Aslında ihtiyacı olmayan lükslere ulaşmak için göz yumduğu yanlışlar yüzünden insan,
Böyle kişilerin sayısı artınca ise bütün bir toplum rezilleşir.

Sizi gerçekten seven hiçbir özgür ruh yoksa,
Aslında hiç sevilmiyorsunuz demektir.

*Nerede durman gerektiğini bilmeden, asla yola çıkma.

Eşinizle birlikte yaptığınız şeyler genelde sadece ikinizi,
Tek başınıza yaptığınız şeyler ise genelde tüm dünyayı ilgilendirir.

Vücudumuz, zihnimizin dayanacağına inandırıldığından çok daha zorlu şartlara dayanabilir aslında,
Ama malesef insanların çoğu, kolaya kaçıp çabalamaktan vazgeçerler.

*Bir şeyi veya kimseyi, kaybetmekten korktuğumuz oranda sevebiliriz.

Hiçbir şey, sağlıklı iken derin bir nefes aldığında ciğerlerini dolduran oksijenin verdiği hazzı veremez insana.

İnsan kulağına, çocuk gülüşünden daha güzel gelecek hiçbir ses yoktur.

Hayat, ne yapacağımızı seçebildiğimiz sürekli bir rüyadır.
Her rüya gibi bitecek ve sonrasında bu rüyada yaşadıklarımızın etkisinde kalacağız.

ŞUBAT 2012

Tanrı, hatalarımızdan ders alabilmemiz için hata yapmamıza izin verir.
Ama insanların çoğu, kötü öğrencidirler ve hata yapmaya doymazlar.

Olmuş ya da olacak herşeyin sebepleri vardır.
Tekrar olmasını veya olmamasını istediğiniz şeylerin sebepleriyle ilgilenirseniz, şansınız artar.

*Doğru şeyler için savaşmaktan yorulduğunuz her anda,
Size güzel umutlarla bakan masum gözleri hatırlayınız.

Ciğerlerinizin en ücra köşelerine kadar hissetmediğiniz hiçbir duygu, gerçek değildir.

*Kişiliğimizi oluşturan şeylerin yüzde beşi söylediklerimiz, yüzde doksan beşi ise yaptıklarımızdır.

Gerçekten değil de kardan adam olanlar, havalar ısınınca eriyip giderler.

İkili ilişkileri en hızlı ve derinden yaralayan hatalar, bencilce davranışlardır.

*Kusurlarınızı yüzünüze söyleyemeyen kişiler, gerçek dostunuz değildirler.

İnsan, ancak hayal gücünün genişliği kadar iyi bir âşık olabilir.

*Sizi üzebilecek kişiler, sadece bir beklentiniz olan kişilerdir.

İçine nefret tohumları eken, gereksiz yere hayatı kendine zehir eder.

*Dünyanın en güçlü insanı, güzel umutlarını her zaman ve her koşulda canlı tutabilendir.

Dışımızdaki herşey zamanla eskir ve çirkinleşir,
Ama içimizdeki şeyleri her zaman yeni ve güzel tutmak elimizdedir.

Modern sahtekar düzen insanların hayvani güdülerine hitap ederek,
Onları sürekli tüketme ihtiyacı duyan makinalar haline getirmek ve kontrol altında tutmak ister.

*Zihinlerine kuduz aşısı yapmadan ortalıkta dolaşanlar, her an kudurmaya elverişli kişilerdir.

*Yere ve duruma göre yüzünde sürekli maskelerle dolaşan kişiler,
Sonunda gerçek yüzlerini unutur ve sahtekar düzenin kölesi olurlar.

İşlerini doğru değil ama kitabına uydurarak yapmaya çalışanlar,
Büyük kitapları hiç anlamayan kişilerdir.

*Olmak istediğiniz ama olamadığınız kişilerin, yaşamak istediğiniz ama yaşayamadığınız hayatlarının,
Sizden kendi hayatınızı çalmalarına izin vermeyin.

Aşk, bizi kayısız şartsız seveceğini hayal ettiğimiz ama hiç varolmayacak bir sevgiliye duyulan özlemdir.

*Zihninizde gökyününe bakan bir pencereyi açık tutarsanız,
Güneş er ya da geç sizin dünyanızı da doldurup ısıtacaktır.

Merhaba Hakan YILDIZ

duygu düşünce dünyanızda geliştirip süzerek paylaştığınız 'özlü sözleriniz'i forumda ilgiyle takip ettiğimi belirtirken
yayınlatmış olduğunuz şiir kitabınızın da hayırlara vesile olmasını dilerim. Tebrikler

Sayın Süreyya;
İlginiz, iyi dilekleriniz ve samimi paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Tüm güzel şeylerin paylaşmakla daha güzel ve faydalı hale geldiğini hepimiz biliriz, benim de en büyük motivasyonum hep bu olmuştur.
Hepimizin, özellikle bilgi ve birikimlerini en üst seviyede paylaşabildiği ve bu sayede dünya bilim ve düşünce tarihine çok sayıda güncel katkı yapabileceğimiz günleri de görmek umuduyla,
Sağlıcakla kalınız.

MART 2012

*İyilik yapmaktaki amacınız sadece iyi biri olmak değilse, aslında iyi biri değilsinizdir.

Doğru şeyler yaparak kazanmayı öğrenmiş kişiler, kaybetmekten en az korkan en cesur insanlardır.

Çoğu kimsenin gözle görünür güzellikler peşinde pervane olduğu bir çağda,
Gönül gözüyle görülebilecek güzellikler arayışında olduğun için yalnızsan,
Doğru bir nedenle yalnız olmaktan gurur duymalısın.

*İnsan yemeyi, yürümeyi ve konuşmayı çabucak öğrenir,
Ama doğru eğitilmezse gerçekten sevmeyi hiç öğrenemeyebilir.

İtiraf etmekten çekindiğiniz ne kadar az şey varsa, o kadar değerli bir insansınızdır.

*Stresin asıl kaynağı yaşadığımız sıkıntılar değil,
Bu sıkıntılarla başa çıkma yollarını bulma irademizdeki eksikliktir.

Hayat arkadaşından daha çok yatak arkadaşı edinmek için evlenenler,
Gerçek mutluluğu asla yakalayamazlar.

*İnsan, yüreğinde hissedebildiği ve yapmaya çalıştığı güzel şeyler kadar değerlidir.

Güzel ve etkileyici konuşmak büyük bir beceridir.
Konuştuğu kadar düzgün bir insan olmak ise, çok daha büyük bir erdemdir.

*Belirsizlik, zamanın katilidir.

Zor zamanlarınızda kışın en sert döneminde olduğunuzu düşünün.
Er ya da geç bahar gelecek, her taraf yeşerecek ve çiçeklerle dolacaktır.
İyi niyetli olun ve sabredin yeter.

Sürekli olarak yanında olan kendi içindeki hayvanla mücadele edemeyen birisi,
İyi tanımadığı başka hayvanlarla nasıl mücadele etsin?

Kişi, kendisinden daha çok masum insanlar için yaşamaya başlamadıkça,
Değerli bir insan olamaz.

*Sözlerini, bakışlarını ve davranışlarını eşleştirmeden,
Hiç kimseyi tam olarak tanıyamazsınız.

Size atılan güzel paslar yoksa,
İyi vuruşlar yapabiliyor olmanızın pek kıymeti yoktur.

Birkaç düzeltme;

1. Eylül 2009'a ait 4. sözümü "Hiç kimse, ..." yürürlükten kaldırmak istiyorum.

2. Eylül 2010'a ait 6. sözümün "Gerçek doğrulara göre yaşayanlar ile onları sadece bilenler arasındaki fark, canlı bir insan ile gölgesi arasındaki fark kadardır." şeklinde daha anlamlı olacağını düşünüyorum.

3. Kasım 2010'a ait 14. sözümün "Kişilerde öz kontrolün zayıf olduğu toplumlarda hukuk ile de adalet sağlanmıyorsa, işler orman kanunlarıyla yürütülmeye çalışılır." şeklinde daha açıklayıcı olduğunu düşünüyorum.

Tüm sözlerimin en güncel halini ve uzun yıllardır üzerinde çalıştığım "Bilinçli, Güçlü ve Huzurlu Yaşam Felsefesi" bilgilerini şurada bulabilirsiniz;


Saygılar, sevgiler.

NİSAN 2012

*Bitmeyecek hiçbir sıkıntı yoktur, çünkü başlayan herşey biter.

Yokken güzelliğini hayal edemediğiniz şeylerin kıymetini,
Var olduklarında bilmeniz zordur.

İnsanı hiçbir şey doğadaki mucizeler kadar şaşırtamaz.

Varlığı ile, çoğu insanın bile bile büyük suçlar işlemesini önleyebilecek tek bir ceza vardır;
İdam cezası.

*Anormal durum ve olaylara verdikleri tepkileri görmeden,
Hiç kimseyi iyi tanıdığınızı zannetmeyin.

Dünyanın çivisi çıkmış diye düşünenler, önce kendi çivilerini kontrol etmelidirler.

*Sevdiklerinize her fırsatta sımsıkı sarılın.
Her geçen gün, onları görebileceğiniz son gün olabilir.

İnsanlar büyüdükçe daha az acı yaşar ama yaşanan acılar daha derin izler bırakır.

Çocuklarına daha paralı bir gelecek hazırlamak için onlara daha az vakit ayıran ebeveynler,
Aslında çocuklarının sağlıklı geleceğini çalmaktadırlar.

*Davranışlarını sınırlayan kesin ahlaki çizgileri olmayan kişiler,
Akıntıda başıboş gezinip patlayacak yer arayan mayınlar gibidirler.

Güzel şeyler söylemeye ve olayları güzel sözlerle anlatmaya özen gösteriniz.
Siz yapamasanız bile, sizi duyan birilerinin dünyayı güzelleştirmesine vesile olabilirsiniz.

*Vicdanı kendisinden daha güçlü olmayan bir insan,
Aslında güçlü birisi değildir.

Yukarıdaki 4. sözümün şu şekilde daha net olacağını farkettim;

Varlığı ile, çoğu insanın bile bile büyük suçlar işlemesini önleyebilecek tek bir ceza vardır;
İdam cezası.

Temel olarak, doğrudan ve dolaylı canilerden bahsediyoruz.

MAYIS 2012

*Kişi, hazmedebildiği çelişkilerin sayısı ve büyüklüğü kadar değersizleşir.

Çocukluklarında doğanın ve insan olmanın güzellikleriyle yeterince tanıştırılmayan kişiler,
Büyüdüklerinde ne doğaya ne de insana yeterince acıyamazlar.

Farklı ve kalıcı birşeyler üretebilmek için,
Herkesin hoşlandığı bazı şeylerden fedakarlık yapmanız gerekir.

*Savaşçı olduğunu iddia edenlerin, savaşın şartlarından şikayet etmeye hakları yoktur.

Gençlik ve hayal gücü, güzel umutları besleyen en güçlü iki kaynaktır.
Gelecekle ilgili büyük mücadeleler, gençler dahil edilmeden kazanılamaz.

Kendi küçük hatalarını affedemeyen kişiler, başkalarının hatalarını nasıl affetsin?

Teknolojiyi geliştirerek kârlarını arttırmak için duydukları hırsın onda birini,
İnsani özelliklerini geliştirmek için duymayanları, nasıl isimlendirmek gerekir?

*Beden doğumdan ölüme kadar nasıl kendini istila etmeye çalışan virüslerle savaşmak zorundaysa,
Ruh da zihni ele geçirmeye çalışan zararlı fikir ve tahriklerle sürekli savaşmak zorundadır.

Gelecek ilgi isteyen bir canlı gibidir ve biz seçimler yaptıkça değişir.
Doğru seçimler yapmayı öğrenemediğimiz sürece, mutlu bir geleceğe sahip olamayız.

*Zihin ne kadar az çalışırsa, o kadar ilkel güdülerle tatmin olur.

Hayatını başkalarının kendisi hakkındaki fikirleri için yaşayan kişi,
Asla kendisi olamaz ve kendi hayatını yaşayamaz.

*Acelecilik, ruhu sürekli kemiren en tehlikeli asalaktır.

HAZİRAN 2012

Para ile eğlence, iltifatlar ile arkadaşlık, hile ile de başarı elde edebilirsiniz.
Ama bunların hiçbiri, size gerçek mutluluk ve huzur veremez.

Her şeyi yapma amacınızı iyi belirleyiniz.
Çünkü, hayvanlardan tek farkınız insani amaçlar olabilir.

Paylaşılmayan mutluluklar, hep eksik ve hep kısadır.

*Hiç ölmeyecek olanlar; ölümle kaybolacak maddesel bir varlık olmakla yetinmeyip,
Kalıcı faydalı işler yapmak ve eserler bırakmak için yeterince çabalayanlardır.

Bilinçaltımızı iyi tanıyıp iyi eğitmeye çalışmalıyız.
Çünkü, eğitimsiz bir bilinçaltı bizi kolayca rezilleştirebilir.

Hasret büyüdükçe, aradaki mesafeler küçülür.

*Kendi öfkesine gem vurmayı öğrenmeden, hiç kimse iyi bir insan olamaz.

Dünyadaki tüm ekonomik çalkantı ve krizleri zenginler çıkarır,
Faturasını ise orta direk ve fakirler öder.

*Pencerelerden ve ekranlardan izlediğiniz değil,
İçine girerek doğru yaşamaya çalıştığınız şeydir hayat.

Çoğu insan yumurtaya benzer;
Dışarıdan sert görünür ama kolay kırılır, katı gibi durur ama içi cıvıktır.

*Şahit oldukları adaletsizliklere karşı hiçbir şey söylemeyenler, hakim gücün köleleridir.