Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Gerçek nedir?

E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Insanogluna yansiyan ve gozlem veren bir gerceklik vardir, ama bu gercekligin anlami ve icerigi, bilgisi tamamen ve sadece insanoglu yapilandirilmisligidir.
 

oguz8891

Yeni Üye
7 Ocak 2009
86
0
0
2024
Kendimizi kandırabilme oranıdır.. Samimi olmamaktır.. İtiraf edememek. Ağlamak, gülmek.. Yaşamak. Ölüm müdür gerçek ? Hadi bende böyle söyleyeyim, emin olamadan, bir yargıya varma coşkusuyla.. Yaşamak isteyeyim ve tek gerçek ölümdür diye şahlanıp gururlanayım.. Al sana bir gerçek daha; benim acizliğim..
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Tanrı yoksa gerçek diyede bişi yoktur..o zaman varolan herşey kontrolsüzdür..kontrolsüz olan şeylerde bir uyum / uyumsuzluk olsa bile bu rasgeledir ve heran değişebir..herşeyin değişebilir kontrolsuz ve rasgele bir biçimde var olduğu yerde gerçek olamaz..o zaman gerçek sadece anlık vardır..buna gerçek denemez sadece varolma denir..
 

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31


Time_Saving_Truth_from_Falsehood_and_Envy.jpg

"Zaman, gerçeği, yalan ve hasetten kurtarırken," François Lemoyne, 1737

Gerçek ya da gerçekliğe (belki de) her şeyi öğrendiğimizde ulaşacağız. Her şeyi öğrendik mi? HAYIR, hala ölüm, din, ahiret, tanrı... konuları tartışılmaktadır. Her şeyi öğrendiğimizde "Gerçek" hala tartışılıyor olduğunda bana da haber veriniz...

NOT: Resmin ilginizi çekebileceğini düşündüğümden dolayı koydum.
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
insanın bilincinin dışında ''varolan''dır...ve çeşitli süreçleriyle bu ''varolan'' ,insan bilincine aslına uygun şekilde yansıyorsa ''hakikat'' yani gerçeklik hakkında doğru bilgi elde edilir; ama gerçekliğin bilincimizdeki yansıması aslına uygun değilse yanlış bilgi söz konusu demektir......
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Insanoglu disinda insanogluna yansiyan ve gozlem veren bir gerceklik vardir, yalniz bu gercekligin her turlu tanimi, adi, anlami, icerigi, inanci, bilgisi ve her turlu belirleyen ve belirten verisi insanoglu yapilandirilmisligidir.

Yani gerceklik varliksal degil; yapilandirmacidir. Gercegin ne oldugu ve neyin gercek oldugu temerlli varliksal tartismalar birer kisir dongudur ve ideoloji ve inanca dayanir. Bilimin bilimselligindeki gercek, olgudur ve epistemolojik gerceklik te kavramdir.

http://www.felsefe.net/felsefeye-giris/5196-gercek-uzerine-gercek-karmasasi.html
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
gerçeklik; insandan ve onun bilincinden ve hatta olanaklı bütün akıl sahibi varlıkların bilincinden ve daha tam bir söyleyişle bilincin bütün biçimlerinden -ruh,tin,geist,tanrı- bağımsız, sonsuz çeşitliliği içinde kendi başına varolan varlık ve onun değişim süreçlerinden başka bir şey değildir.....insan tarafından algılanıp algılanmadığı, algılanıyorsa doğru bilgisinin edinilip edinilemeyeceği , edinilebilirse hangi yöntemle edinileceği....-yani gerçekliğin bilgisi- başka bir problemdir.....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
gerçeklik; insandan ve onun bilincinden ve hatta olanaklı bütün akıl sahibi varlıkların bilincinden ve daha tam bir söyleyişle bilincin bütün biçimlerinden -ruh,tin,geist,tanrı- bağımsız, sonsuz çeşitliliği içinde kendi başına varolan varlık ve onun değişim süreçlerinden başka bir şey değildir.....insan tarafından algılanıp algılanmadığı, algılanıyorsa doğru bilgisinin edinilip edinilemeyeceği , edinilebilirse hangi yöntemle edinileceği....-yani gerçekliğin bilgisi- başka bir problemdir.....

Koyulasmis kisim ile, ilk kisim arasindaki bagi kim/ne kurar?

Bir tas icin gerceklik var midir?

Ya da insanoglu disinda kalan baska bir fenomen icin, gerceklik var midir?

Bir seyin gercek oldugu, algi/bilgi olmadan mumkun mudur?, kime neye gore mumkundur?

Gercek gozlem veren ise gozlemleyen olmadan ve bu gozlemi ortaya koymadan nasil gercek olur?
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
gerçeklik , bir taş ya da başka herhangi bir şey için var değildir...gerçekliğin varlığı bir şeye ya da birine göre değildir...gerçekliğin varlığı göreli değildir...göreli olan, gerçekliğin bilgisidir, nasıl ve nice olduğudur.....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
gerçeklik , bir taş ya da başka herhangi bir şey için var değildir...gerçekliğin varlığı bir şeye ya da birine göre değildir...gerçekliğin varlığı göreli değildir...göreli olan, gerçekliğin bilgisidir, nasıl ve nice olduğudur.....

Bilimsel gerceklik, bilgi, algi, bulgu, olgu ve kuramdir. Bu tip bir gerceklikte, mutlak, sabit, kesin degismez degildir. Hersey gibi, yanlislanabilen, yenilenebilen, degisken bir icerige sahiptir. Epistemolojik gerceklik te kavramdir, cunku kavramlar evrenseldir. Ayrica gercekligin ne oldugu, tanimi, tarifi, anlam ve icerigi, bilgisi v.s de insanoglu yapilandirilmisligidir. Insanoglu kendini bildi bileli gercegin ne oldugunu, gercekte var olanin ne oldugunu kisaca gercekligi tartismakta ve her farkli varliksal/bilgisel bakis acisi gercekligi kendi ideolojisi ve inanci ile farkli tanimlamakta ve algilamaktadir.
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
gerçekliğin kendisine, ''mutlak,kesin, sabit, değişmez''...filan dediğim yok ki... gerçekliğin ; bilinçten,(ruhdan,geistten,numenden), bağımsız olarak varolduğuna mutlak ve kesindir, diyorum...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
gerçekliğin kendisine, ''mutlak,kesin, sabit, değişmez''...filan dediğim yok ki... gerçekliğin ; bilinçten,(ruhdan,geistten,numenden), bağımsız olarak varolduğuna mutlak ve kesindir, diyorum...

Gene ayni konuya geliyoruz. Yani gercegin ne oldugunu ortaya koyana yani insanogluna. Iste bu temelde bir gercegin ortaya konumu, numenal yeti kullanimi ve numenal yeti duzeyiyleparaleldir. O yuzden bilincten ve tum insanoglu numenal yeti ogelerinden bagimsiz olamaz. Yani eger gercek gozlem veren ve yansiyan ise, zaten fenomendir. Yok, beynin fonksiyonu olan degerler ise, yani dusunce, akil, zeka, zihniyet, hafiza, bilinc v.s. o zaman da numendir. Eger ortaya konan gercek gozlem veriyor ise, fenomenaldir. Eger ortaya koyulan gercek, aklin yaratimi ise numenaldir.

Dolayisiyle gercegin ne oldugu ve gercekligin ontolojik mi, epistemolojik mi ile ilgili oldugu farki gercekligi bilinc ve algi olarak ta farklilastirir.
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
evet... varlığı insanın algısına bağlamaya devam ettiğiniz sürece anlaşamayacak gibiyiz... size açıkca, son ve kesin bir şekilde soruyorum : bir nükleer serpintiyle bütün canlılar -dolayısıyla bütün algılar- yok olsa, varlık varolmaya devam edecek mi, etmeyecek mi... en az sorunun kendisi kadar açık ve net bir cevap bekliyorum... saygılarımla....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
evet... varlığı insanın algısına bağlamaya devam ettiğiniz sürece anlaşamayacak gibiyiz... size açıkca, son ve kesin bir şekilde soruyorum : bir nükleer serpintiyle bütün canlılar -dolayısıyla bütün algılar- yok olsa, varlık varolmaya devam edecek mi, etmeyecek mi... en az sorunun kendisi kadar açık ve net bir cevap bekliyorum... saygılarımla....

Sizde dile gelenleri yanlis algiladiginiz surece sorun devam edecektir. Varlik bir fenomendir, insanoglu da varlik olarak bir fenomendir.

Bundan sonra fenomeni sizin algilayacaginiz sekilde ozdeslestirecegim. Fenomen=madde=varlik=insanoglu v.s. yani gozxlem ve yansi veren ne ise o.
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
sorduğum soru kadar açık bir cevap alamayacağımı biliyordum diyerek sizi üzmek istemiyorum, ama ne yapalım ki biliyordum ... açık olmakta yarar vardır diye düşünüyorum; varlık, onu algılayan insanoğlundan önce gelir... insanın varlık hakkında ,duyuları aracılığıyla edindiği izlenim, aslında varlığın , insan bilincine yansımasından başka bir şey değildir... bu yansıma aslına uygun olursa, hakikati ,değilse de yanlış bilgiyi elde ederiz... açık ve net... numenal yeti dediğimiz, bilincimizde oluşan yansımayı aslına yani varlığın kendisine daha tam ,daha dakik bir biçimde uydurabilme yeteneğidir... umarım yeterince açık ve temiz bir bilgi anlayışı ortaya koyabilmişimdir...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sorduğum soru kadar açık bir cevap alamayacağımı biliyordum diyerek sizi üzmek istemiyorum, ama ne yapalım ki biliyordum ... açık olmakta yarar vardır diye düşünüyorum; varlık, onu algılayan insanoğlundan önce gelir... insanın varlık hakkında ,duyuları aracılığıyla edindiği izlenim, aslında varlığın , insan bilincine yansımasından başka bir şey değildir... bu yansıma aslına uygun olursa, hakikati ,değilse de yanlış bilgiyi elde ederiz... açık ve net... numenal yeti dediğimiz, bilincimizde oluşan yansımayı aslına yani varlığın kendisine daha tam ,daha dakik bir biçimde uydurabilme yeteneğidir... umarım yeterince açık ve temiz bir bilgi anlayışı ortaya koyabilmişimdir...

Hep ayni yerde tikaniyoruz. Bir seyin onceligi ve sonraligi zamansal bir sorundur. Mesela siz yolda yururken bastiginiz tasin, insanoglu bilgisiyle olcumu siz dogmadan onceolabilir. Bakin insanoglu fenomeni baskadir, bu fenomenin madde, dusunce ve kavramdan olusmasi baskadir, insanoglunun epistemolojik olarak tek belirleyici faktor olmasi ve bunu kavrami ile yapmasi baskadir. Insanoglu fenomeninin baska fenomenlerden farkli olarak numenal yetisi olmasi baskadir.

Iste siz insanoglunu sadece fenomene, ustelik bir de ideolojik materyalizme ve bunu da kesinlige, mutlakliga indirgerseniz, ne ortada bir bilimsellik vardir, ne de insanoglunun belirleyici ve belirtici tek faktor oldugu algisi.

Dolayisiyle, konu metafizigin varliksal materyalizmi ve idealizmi degildir, konu bilginin epistemolojisidir.

Aramizdaki "yanlis algilama, sizin konuya varliksal/metafizik; benim ise bilgisel/epistemolojik bakis aci farkimdan kaynaklaniyor. Ben de bundan 30 sene once diyalektik materyalisttim. Konu bilden mi var dan mi yola cikilacagidir. O yuzden ben sizin dediginizi gayet iyi anliyorum, ama size bir de epistemolojik bakis acisini vermeye calisiyorum. Cunku varliksal bakis acisinda, insanoglu varligi ortaya cikmiyor. O yuzden de dogal zihniyet, insandisi ve insanlikdisi temellere oturuyor.

Cunku insanoglu ya madde gibi, alinip satilan bir mal, kitle, sayi v.s. olarak ya da bir insandisi gucun yaratimi olarak algilaniyor. Aslinda bu algilar da insanogluna ait.

Ama bilgisel, bilimsel, bilissel bakis acilari insanoglunu her yonuyle ortaya koyuyor ve insanlasma sorununa isaret ediyor. Cunku onemli olan insanoglunun ortaya attiklarinin tartismasi degil; insanoglunun kendisinin ortaya attiklari her turlu ideolojik/inancsal/dogrusal/varliksal v.s. sorunlari da iceren insanlasamama tartismasidir.
 

birazdahaderinmavi

Yeni Üye
29 Ara 2011
1,442
1
0
60
önemli olanın, insanoğlunun insanlaşamama problemi olduğu konusundaki saptamanıza bütün içtenliğimle , yürekten katılıyorum... belki de insanlaşma sürecini sekteye uğratan, özgürlük yoksunluğunu, savaşı, sömürüyü ve diğer ayakbağlarını nasıl aşabileceğimizi tartışmak , çok daha doğru ve anlamlı olacaktır.....
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst