Forumda ahkam kesen tavırla yazmak

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Forumda ahkam kesen tavırla yazmak başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,653 kez görüntülenmiş, 49 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Forumda ahkam kesen tavırla yazmak
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Susmak bazen en iyi cevaptir anlayana.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
TDK sozlugu "ahkam kesmek" deyimini soyle acikliyor.

ahkâm kesmek
1) çekinmeden kesin yargılarda bulunmak:2 bilir bilmez konuşmak.

Buradaki "yargi" vurgusu, bir seyin ne oldugunun ortaya konulmasi ve neden onun oyle oldugunun aciklanmasi degildir. Yargi, yargilam eylemini iceren ve bir kisi ya da konu hakkinda dile gelen bir dusunce ve/ve de davranisin, onu degerlendiren kisi tarafindan degerlendirilmesidir. Ayrica bir kisinin ve.veya bir dusuncenin yargida bulundugunu algilamak, herkese gore degiskendir. Buradaki "cekinmeden" ve "kesin" eklentileri de, cekinilecek bir durumun varligina ve suphe gopturmez olunduguna isaret edr.

Ikinci tanimina ise en uygun baska bir tanim "bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak" seklinde de aciklanabilir. Ayrica bir kisinin neyi bilip bilmedigi, onun dile getirdigi konu/kavramin ya da bir davranisinin ayni yargi yolu ile degerlendirilmesinin bir urunudur.

Bir yerde boyle bir anlam iceren tavir ile yazmak, ise; yine bir algi meselesidir. Yani "Cekinmeden kesin yargida bulunan bir tavir ile yazmak" ya da "bir konuda bilgi sahibi oldugunun bilincinde olmadan bilgi sahibi olmadan fikrini bilgi gibi sunan bir tavir ile yazmak."

Bir kisinin bu sekilde yazmasi veya yazdiginin algilanmasi ve de bunun bir sikayet olarak dile getirilmesi, sikayeti dile getirenin sorunudur. Basta bu onun algisidir ve eger boyle bir dusuncesi varsa da, bunu ortaya koyabilecek ve yazilanlari curutebilecek bilgi ile yanit vererek bunu kanitlamasi gerekir. Eger boyle bir dusunce varsa ve bu yazi sekline oyle bir yazi sekli oldugu dusunenin bilgisi ile yanit verecek bir durumu yoksa, bu sadece duygusal ve egosal yazilan yazinin algilanamadiginin bir satasmali yansisi olur.

Ayrica konunun hic bir ortamda benimsenmeyen, kisisellige cekme ve kisiye yonelme kisiye satasma ve onu polemige davet etme, ustelik bunu kitlesel platfoirm da yaparak; hem basligin bilgi alis verisinden koparilmasina, hem de diger katilimcilarin basliktan uzaklasmasina yol acan bir yazi dili ve uslubu ile de alakasi yoktur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
TDK ikrar kelimesini soyle tanimliyor.

ikrar Ar. i®r¥r
a. (ikra:rı) esk. 1. Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme. 2. Bildirme. 3. Benimseme, onama, kabul, tasdik: Sükût ikrardan gelir.

Eger ikrar, bir seyin acikca soylenmesi ise ve bildirilmesi ve benimsemesi ise, sukut ile celisir. Cunku sukut sessizlik demektir ve soylemenin tam tersidir. Eger burada "benim suskunlugum ile ne soyledigim acikca ortada" gibi bir dusunce varsa, bu da medyumluga ve beyin okumaya girer. Cunku sonucta sukut eden bir sey soylemedikce, ne soyliyecegini baskalarinin tahmin etmesini istemesi, "benim ne dusundugumu anlar" temelli bir dusuncedir ve bu dusunce tutarli degildir. Cunku bir seyin soz ile ifade edilisinde karsi tarafin ne algiladigi ile, kisi sustugunda ne algiladigi ayni degildir ve farkli algilara yol acar.

Eger burada "kabul, onama, tasdik" varsa yani susan kisinin yanit olarak verdigi soze getirme tasdikleyici, onaylayici ise; zaten ortada bir sorun yoktur.

Ama eger ortada bir acik soyleme olacaksa, bunun da illa soyleneni tasdik etme, onama v.s. anlami olacak diye bir gerekce yoktur. Sonucta acik soyleme, soyleyenin dile getirdigi iken; ayni kisinin susmasi soyledigini dile getirmek yerine, soylenileni onama, tasdik ve kabul on yargisi olarak algilanir.

Eger bu algi yerlesikse, susmak yerine acik olmak ve eger susmak tasdik anlamina geliyorsa da, bunu soz ile dile getirmek daha tutarli olur.

Ayni sekilde "soz gumusse, sukut altindir" temelli toplumumuzun dusunceye ne kadar onem vermediginin ve toplumu dusuncesini dile getirmek yerine, suskunluga yonlendirmenin de bir kanitidir. Birey bilinci olan bir kisi icin tamamen ters dusen bir anlayistir.

Cunku soz sessizlik ile mukayese edilemez. Soz kendi dusunceni ifade etmek iken, suskunluk neyin ifade edildigini ya da edilecegini karsi tarafin tahminine ve onyargisina birakmaktir.
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
sayın evrensel-insan,

sataşmak için değil samimiyetle soruyorum. sizinle tartışmaya girsek tanımları evrensel-insan zihniyetince eğip büküyorsunuz. ama zaman zamanda vikipedi ve TDK, evrensel-insan zihniyetinin organlarıymış gibi davranıp önümüze bu linkleri koyuyorsunuz. bu tavır değişikliği ile nasıl sie cevap verebiliriz ki?

ikrar ne yazık ki sizin TDK nızla tanımlanamaz bir kelimedir. bu topraklarda kadim geçmişe, batıni öğretiyle özdeşleşmiş bir kelimedir. "sükut ikrardan gelir" kullanımında ki ikrar tdk nın tanımı ile beneşme bile. bu kullanım yani "sükut ikrardan gelir" İslam heteredoksisinden gelen bir kullanımdır. bu sebeple ikrar kelimesine TDK yerine Batıni topluluklarda ne anlamda kullanıldığına bakmanız yerinde olur. yani bu topraklarda bugünkü egemen ihniyetçe kovulmuşların, sürgün edilmişlerin, tarih dışı bırakılmışların, zulme uğramışların tarihi...

batıni anlayışlarda "ikrar verme" denilen bir olgu vardır. ve sizin TDK nızla bu olguyu açıkça söyleme verme, bildirme verme, benimseme verme, onama verme, tasdik verme gibi anlamsız kullanımlar çıkacaktır.

ayrıca sizin bu verdiğiniz tanımlarda bile yanıldığınız açıkça görülmektedir. TDK nın onama olarak verdiği tanımlama aslında benimseme/kabullenme olarak düşünüldüğünde çelişki ortadan kalkar. ve kabullenme her daim sözle olmaz. burada anlatılmak istenen TDK tanımlarıyla bile "susmak, söylenmişleri kabullenmektir" anlamında bir kullanım olacaktır.

her daim vikipedi ve TDK çemberli düşünceler sizi sınırlayacağı gibi tartışılanı da anlamlandırmanızı engeller.

muhabbetle
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sayın evrensel-insan,

sataşmak için değil samimiyetle soruyorum. sizinle tartışmaya girsek tanımları evrensel-insan zihniyetince eğip büküyorsunuz. ama zaman zamanda vikipedi ve TDK, evrensel-insan zihniyetinin organlarıymış gibi davranıp önümüze bu linkleri koyuyorsunuz. bu tavır değişikliği ile nasıl sie cevap verebiliriz ki?

ikrar ne yazık ki sizin TDK nızla tanımlanamaz bir kelimedir. bu topraklarda kadim geçmişe, batıni öğretiyle özdeşleşmiş bir kelimedir. "sükut ikrardan gelir" kullanımında ki ikrar tdk nın tanımı ile beneşme bile. bu kullanım yani "sükut ikrardan gelir" İslam heteredoksisinden gelen bir kullanımdır. bu sebeple ikrar kelimesine TDK yerine Batıni topluluklarda ne anlamda kullanıldığına bakmanız yerinde olur. yani bu topraklarda bugünkü egemen ihniyetçe kovulmuşların, sürgün edilmişlerin, tarih dışı bırakılmışların, zulme uğramışların tarihi...

batıni anlayışlarda "ikrar verme" denilen bir olgu vardır. ve sizin TDK nızla bu olguyu açıkça söyleme verme, bildirme verme, benimseme verme, onama verme, tasdik verme gibi anlamsız kullanımlar çıkacaktır.

ayrıca sizin bu verdiğiniz tanımlarda bile yanıldığınız açıkça görülmektedir. TDK nın onama olarak verdiği tanımlama aslında benimseme/kabullenme olarak düşünüldüğünde çelişki ortadan kalkar. ve kabullenme her daim sözle olmaz. burada anlatılmak istenen TDK tanımlarıyla bile "susmak, söylenmişleri kabullenmektir" anlamında bir kullanım olacaktır.

her daim vikipedi ve TDK çemberli düşünceler sizi sınırlayacağı gibi tartışılanı da anlamlandırmanızı engeller.

muhabbetle

Insanoglu genelde yazilana degil de; daha once yazilmis olana ragbet gosteriyor. Iste ben de bu acidan cagdas olarak bazi bilgilerin okunabilmesi adina o linkleri veriyorum. Onlar evrensel-insan zihniyetinin matematiksel/mantiksal bilgi iceriginde olan linkler degil, sadecekonu ve kavramin algilanabilmesi icin sunulmus linkler. Burada bir tavir degisikligi yok. Cunku verilen linkler konu kavram ile genel, cagdas onbilgilerdir. Eger konu/kavram'in detayi ya da evrensel-insan zihniyeti gerekirse, ya da evrensel-insan zihniyetinin dile getirdigi bir konunun bilgisi gerekirse, ben bu linkleri ariyor, buluyor ve veriyorum.

Tabiki sosyal bir bilginin kavramin kelimenin her beyin duzeyince farkli algilandigini ben her zaman dile getiriyorum, zaten. Senin bahsettigin kelime hakkinda benim bir bilgim yoktu. Bende bu bilgiyi herkesin en cok basvurdugu ve guvendigi TDK'dan aldim ve onun verdigfi tanimi yorumladim. Bunun boyle oldugunu ya da sadece boyle oldugunu da "iddia eder" bir durumda degilim.

O yuzden mesela sende bu kelime ile ilgili kendi algini ya da kendi linkini verirsen, zaten konu detaylanir. Zaten istenen de bu degil mi, bilgi ve dusunce zenginligi ve bunlarin biri biri ile olan alis verisi.

Eger ortada bir "yanilma" varsa, bu ben degil; TDK sozlugudur. Oyuzden sizden ya da baskasindan gelecek baskave farkli bilgi ver dusunceler ile de zaten diyelim ikrarin ne oldugu boylece masaya yatirilmis olur.

Gelelim linklere, dedigim gibi daha once "sen sadece kendi goruslerini yaziyorsun, bunlar hic bir yerde gecmiyor" temelli bir yanasim alisilagelmis bir yasnasimdir. Mesela birisi "epistemoloji senin bir urunun" dediginde, bende "hayir degil" anlaminda o linki veririm. Ya da "bu sadece sana ait" dediginde, "hayir, bak burada da bundan bahsediliyor" diye o linki veririm.

Herhangi bir kavram tartisma konusu ise, onun en cok bilinen linkini veririm. Buradaki amac, "bu sadece benim getirdigim bir kavram konu degildir, burada da bu konu kavram dile gelmistir" aciklamasidir.

Ayrica ben o linkleri sirf bunun icin veririm. Eger konu aciklama ya da ortaya kotyma ise, zaten kendi matematiksel/mantiksal beyin duzeyinm ile ortaya koyarim.

Sonucta ve aslinda benim kimseye bir sey ispat etme gibi bir dusuncem de yok. Cunku ben evrensel-insan zihniyetini bir yerden alintilamam. Ama en azindan bu baskalarina "bunu dile getirenin yalniz ben olmadigimin" bir kanitidir.

Bugun sadece evrensel-insan zihniyetine ait kavramlar, ya da o kavramlarin ortaya konusu vardir ve bunun linki de yoktur. Benden link istenmesi, bir yerde evrensel-insan zihniyetinde yer alan o kavramin daha once insanogluna tanistirilip tanistirilmamis olmasi acisindan da bir test etme olur.

Mesela qua felsefesinin bu sitede aciklanis sekli, tamamen bir evrensel-insan zihniyeti urunudur, ama; qua felsefesi evrensel-insan zihniyeti urunu degildir, Paul Kurtz'a aittir ve qua kullanimi da Sokrates'e aittir. Benim evrensel-insan zihniyetindeki qua felsefesi, disaridan bakis acisi ve notr algidir ve bu evrensel-insan zihniyetine aittir. Yalniz P.K.'un ortaya koydugu qua feslefesi de ayni seyi yapmaktadir. Iste ben burada evrensel-insan zihniyetinin disaridan bakis acisi ve notr algisi yerine, daha once ortaya konmus qua felsefesini evrensel-insan zihniyeti kullanim olarak secer ve kendi disaridan bakis acisi ve notr algi ile bu felsefeyi yeniden ortaya koyar. Iste bu site de dile gelen qua felsefesi de dile geldigi sekli ile evrensel-insan zihniyetinin bir ortaya koyumu olur.

Umarim bu mesaj, neden link verildiginin, link verirken neyi vermek istendiginin aciklamasi olmustur.

Boyle bir mesaj dile getirdigin ve mesajinda ikrar kelimesine kendi duzeyince bir aciklama getirdigin icin de tesekkurler.

Bu tip mesajlar "satasmak" degil, aksine evrensel-insan zihniyetinin sahsim eliyle baskalari tarafindan sorgulanarak dahe detayli dile gelmesini saglamaktir. Iste evrensel-insan zihniyetinin de istedigi budur. Cunku bu aciklamaevrensel-insan zihniyetini dile getiren lakabim adina dusunulmemis ve dile gelmemistir. Baska birisinin katkisi ile dile gelmistir, iste evrensel-insan zihniyetinin de daha detayli algilanabilmesi, sahsim disinda kalan kitlenin dile getirdikleri, sorulari, katkilari ile daha bir mumkunlesecektir.

Sonucta bir lakap, bir zihniyeti kendi beyin duzeyince ortaya koyar. Baska beyinlerin soru, katki v.s. yardimiyla ortaya konulan zihniyeti ortaya koyana yoneltmesi ortaya koyanin zihniyeti daha bir algilanir sekilde ortaya koymasini getirir. Iste evrensel-insan zihniyetinin de istedigi budur. Dile gelenin baskalarinca degerlendirilerek soru ve katkilarla daha bir algilanir kilinmasi.

O yuzden su cumlen "her daim vikipedi ve TDK çemberli düşünceler sizi sınırlayacağı gibi tartışılanı da anlamlandırmanızı engeller."-ali ekber-

Herseyi ve evrensel-insan zihniyetine ters dusmeyi aciklar. Yani evrensel-insan zihniyetinde kesinlik ve suphe yoktur, epistemolojik olarak ta yanlislanabilirlik, olgulamak ve surekli suregelen surecte de bilgilenmek ve bilgi yenilemek vardir. Bu da zaten "sinir" kelimesini anlamsiz ve noncognitivist kilar.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Başlığa katılan üyeler söylenecek herşeyi söylemiş aslında. Her birimiz farklı ortamlarda yaşıyoruz ve kendimize göre doğrularımız var. Hiç kimse başka birisi ile aynı görüşte olmak zorunda değildir. Yazılanlar ne kadar bize uzak gelirse gelsin yazan kişiye değil yazıya eleştiri getirmek gerekiyor.
 
Son düzenleme:

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Suan yonetim tamamen degismistir, dolayisiyla bir onceki yonetimlerin aldigi kararlar yok hukmundedir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Suan yonetim tamamen degismistir, dolayisiyla bir onceki yonetimlerin aldigi kararlar yok hukmundedir.

Yönetim kararlarına istinaden değil de üyeler arası gerginlikler hakkında yorum yazmıştım, mavimor'dan alıntı yapınca da yanlış anlaşıldı sanırım, düzelttim şimdi.:smile:
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Sidebar Kapat/Aç
Üst