Feminizm

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sosyoloji kategorisinde sümeyra tarafından oluşturulan Feminizm başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,097 kez görüntülenmiş, 29 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sosyoloji
Konu Başlığı Feminizm
Konbuyu başlatan sümeyra
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren

Simerenya11

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2009
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
2023
Ynt: Feminizm

Evet... sert bir yorum olduğunu kabul ediyorum. Şartlar böyle gösteriyor. ABD gibi bir ülkede bile saniyede bilmem kaç kadının şiddete maruz kalındığının hesaplandığı bir dünyada erkek egemenliğinin kırılamadığını, kadınların doğrudan yahut dolaylı yollarla bir şekilde istismar edildiğini düşünüyorum. Hani koruyucu kanunlar var; fakat kadınlar şiddete maruz kaldıktan sonra birilerinin ceza görüp görmedikleri vicdan sızısını gidermiyor. Erkeksi gücün ancak medeni bir kültür altında geliştirebileceği "bak hayvanlaşabilirsin dikkat et" hassasiyetinden sonra durum normale dönüyor ki medenileşme vasatı her yerde aynı olmuyor. Mini etek meselesi benim yorumum değil, böyle bir koruyuculuk düşüncem hiç de olmadı.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Feminizm

"ABD gibi bir ülkede bile.."

sayın Simerenya11, bu tanım düşünmeye değer bir tanımdır; "bile"... ABD, özgürlükçü bir ülkemidir ki bu tanım kullanılmaktadır. ne özgürlüğün ne de feminizmin kırıntısı olmayan böylesi devasa bir emperyal ülkenin "bile"si fazladır. tüketimin/yok etmenin/vahşi sömürünün odağında elbette kadın cinsi en ağır saldırıya maruz kalacaktır. Bunda şaşılacak bir durum olduğunu hiç sanmam.

feminizm ayrı bir noktada duruyor. Klara böyle düşünmemişti. Ne de Rosa , ne de Trinştayn ve Lilith...onları feminist olarak görmek bir yanılgıdır.
 

Simerenya11

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2009
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
2023
Ynt: Feminizm

Teşekkür ederim, gelmek istediğim nokta orası biraz. Feminizm, bazı gerçeklerden mi yola çıkıyor, yoksa olması gerekenin çevresinde mi dönüyor. Bana göre de sizler kadar inancım şudur ki "kadınlara gerçek kimlikleri ve katılım hakları" verilmiyor. Yine önemli bir soru: Kadınlara feminist veriler tabii hukuktan mı geliyor pozitif hukuktan mı?
 

sümeyra

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Feminizm

sevgili Simerenya..''feminizim bazı gerçeklerden mi yola çıkıyor,yoksa olması gerekenin çevresinde mi dönüyor'' demişsin.Feminizm hayatın gerçeklerinden yola çıkıp olması gerekene doğru bir yol çiziyor,eleştirel ideolojik duruşunun pratik sürece katkısı yadsınamaz çünkü her direnişin arkasında gerçeklerin/haksızlığın/zulmün yıpratıcılığı vardır.
feminizm cinsiyetçi politikayı reddederken eşitlikçi ideolojiyi alternatif olarak sunuyor dolayısıyla olması gerekeni belirleyen içeriğiyle tarihten günümüze kadar güncelliğini koruyor.
 

Simerenya11

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2009
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
2023
Ynt: Feminizm

Eşitlikçi ideoloji meselesi bence meselenin bam teli. Dünyada neden öncelikle erkek egemen sistem oluştu? Eğer bir kadın hakları varsa bugün bu erkek egemen sistem eleştirilerek elde edildi. Elde edilen haklar tabii haklar değil, pozitif hukuk içinden elde edilmiş haklardır. Eminim ki bazı batı ülkelerinde kanunlar en ince noktaya kadar kadın haklarını kolluyor; buna rağmen kadın haklarındaki olumsuzluklar feminist hareketleri canlı tutuyor. Eşitlikçi ideoloji, pozitif hukuku besliyor. Halbuki pozitif hukuk yapaydır; kişinin doğuştan gelen haklarının pek az farkındadır. Kanunlar var; ama kadınlar yine eziliyor; çünkü bunlar verili haklar ya da mücadele edilerek elde edilmiş haklar. Bence erkekler çok az bir farkla da olsa bedensel ve psikolojik farklılıklarını kadın aleyhine istismar ediyorlar. Bu yüzden sordum ki erkek egemen sistemi doğal olarak aşmanın bir yolu var mıdır? Feminist kitapları okumadığım için belki bir bilgisi olan var diye düşünüyordum. Tavsiye kitaplara da açığım.
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Feminizm

Feminizm ve feminist hareketler,feminist ideolojiler,feminist akımlar dan anladığımız olguları tartışırken
http://www.felsefe.net/index.php?topic=222.0
faydalanabiliriz.
Feminizmin ekonomik,siyasi,sosyal,ideolojik,psikolojik boyutlarını tarihsel süreci içerisinde değerlendirerek,feminst akımlar ve hareketlerin ideolojik farklılıklarını farkettiğimizde,tıpkı 'ekonomik sömürü' gibi
nasıl bir sistemsel ve çoğunluk tarafından içselleştirilmiş sömürü haline geldiğini görüyoruz.Bahsettiğim içselleştirmede cins ayrımı yapmıyorum,çünkü her türlü sömürüde cinsiyet ayrımı yok feminizm de olduğu gibi.Kadın sömürüsünü sistemsel olarak besleyen;erkeğin erk i elinde bulundurması kadar,bu sistemi içselleştiren kadınlardır.
Simerenya demişsinki:Bu yüzden sordum ki erkek egemen sistemi doğal olarak aşmanın bir yolu var mıdır?Erkek egemen sistem doğal olarak güce dayalı değil,ekonomik güce dayalı olarak oluşmuş bir sistemdir.Psikolojik ve biyolojik farklılıklar ise zaten doğanın bir parçasıdır.Tıpkı fauna ve flora daki farklılıklar gibi..İnsanlarda bu farlılıkları ile birbirleri ve doğayı tamamlarlar.
Ekonomik güce sahip olma yarışında,işbölümü adı altında başlayan ve erkeğin keşfettiği kadın sömürüsü,zamanla sistemleşmiş ve feminizm ile tarihsel tepkisini almış ve alacaktır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Feminizm

sömürüye tepkiyi yalın olarak feminist bir yaklaşımın ürünü olarak göstermek/erkek egemen kültün eleştirisi olarak belirlemek ne kadar olanaklıdır? ve bu gerçekçi bir yaklaşım olabilir mi? olgu ve öğretileri belirlerken onların nasıl olmaları gerektiği konusundaki öznelliğimiz ile onların nasıl oldukları yönündeki nesnelliği ayrı tutmak gerekmektedir. rasyonalizm nesneyi özneden ayırdığında -aydınlanma çağını- selamlıyordu; öznesiz nesne nasıl sosyal bir içeriğe sahip olacaktı; tam bu noktada terziler devreye girerek bir gömlek biçmek durumundaydılar. Bilim denilen rasyonel düşünme yöntemi Galileo'nun tesbitinden çok farklı bir değerlendirme olsa gerek. Galileo Dünya'nın döndüğünü söylerken bir tesbitte bulunuyordu; ancak bir yargı içermiyordu. Kadın cinsinin ikinci elden sömürüsünün sona erdirilmesi kadın-erkek eşitlenmesinde görülmemelidir; doğrusu kadın ve erkek tanımlamalarının birer cinsiyet tanımlamaları olduğu unutulmamalıdır. Gayler, Lezbiyenler, homoseksüeller, bi-seksüller bu kategoride nerede yer alacaklardır? cinsiyete göre emek sömürüsünü tanımlamak bir çıkmazda sonlanacaktır. Rütbeli sefillerin cinsiyeti yoktur. o zaman, feminizm dayanışma içerisinde olduğu güçler ile çatışmaya girmekten kurtulamaz. Bu ne demektir; gücünüzü aydınlanma döneminin söylediği anlamsız ve içeriksiz bireysel özgürlüğe harcayın; dayanışmacı ve paylaşımcı özgürlük nedir bilmeden tükenerek, yedek güç olun demektir. feminizmi eşitliğin ve özgürlüğün, üretim biçiminin temel belirleyeni ve değiştirici gücü olarak belrilemek olanaklı değildir.
 

sümeyra

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ynt: Feminizm

feminizm sadece kadın sömürüsüyle ilgilenmez,cinsel tercihlerin özgürlüğünü de göz önünde bulundurur,eşitlik düşüncesi temel nokta değildir,tarihsel sürece baktığımızda direniş erkek egemenliğine karşıtlık göstergeleriyle başlasada gelişiminde farklı tercihleri olan bireyleri toplumsal yaşamda aktif hale getirme ve haklarını koruma gibi olguların varlığına şahit oluyoruz..dolayısıyla feminizm sömürülen kadına özel değildir,feminizm herkes içindir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Feminizm

pozitivizm ile ilgisi nedir acaba? ataerkin kaynaklarına bakılacak olunursa Enki ve Ninsun ile tanımlanan Gılgameş destanında sümerler-e bakmak gerekecek.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst