felsefe ve beden

bana hep tuhaf geliyor bir bedenimizin olması.. nasl dusuncelerimizi boyle bir sey simgeleybilir, insanlar nasıl bizi tanıdıgını iddia edebilir. felsefeyi elimizden geldigince icra etmeye calisiyoruz, beynizimizdeki fazla dusunceyi bizde kimyasal bir bozulma yapmadan buralara yaziyoruz. okuyoruz ve fikirlerimizi alıyoruz. ama fikirler akıldan gecse de bedenden geciyor mu yani boyle bir sey var mı? mesela: ' suna bak bu cusse asla sunu soyle yapmaz, surdan gecmez, ya da bana yakısmıyor' tarzı seyler hep bedenimiz uzerinden isliyor. siz ne dusunuyosunuz felsefe-beden hakkinda? beden felsefesi mi demeliyiz buna da

Beden tabii ki yaşamda varlık gösterebilmemiz için önemli bir araçtır. Sağlık sorunları yaşadığımız zaman ya da herhangi bir ağrı çekerken bedenin değerini daha iyi anlarız fakat tipe bakıp da insan davranışları hakkında yorum yapmak yanıltıcı olacaktır. Beyin çok daha önemlidir. Hawking örneğinde gördüğümüz gibi o kısıtlı beden koşullarına rağmen çok büyük işler başardı fakat çoğu sağlıklı bedene sahip insan ise bu hayatta hiçbir varlık göstermeden yok olup gidebiliyor.

Bedenimiz salt idealimizin ve materyalimizin kesiştiği bir noktadır. Düşüncelerimiz, her ne kadar beynimizdeki nöronların elektrik ile etkileşime geçmesi sonucunda oluşsa da, elektriğin "madde" olup olmadığı tartışması hep süregelecektir. Bedenimiz ise bu düşüncelerin oluşmasını sağlar. Aynı zamanda bedenimizi de bu düşünceler doğrultusunda kontrol ederiz. Benliğimizin ve ideal (soyut) düşünce sistemimizin oluşması için, materyal dünyanın üzerimizdeki etkisini algılamamız gerekir. Bu algı aktarımını da bedenimiz sağlar. Aslında şey gibi düşünebiliriz, işletim sistemi olmayan bir bilgisayar Ya da bir bilgisayara yüklü olmayan işletim sistemi

Bedenin olmazsa beynin olmaz, beynin olmazsa bilincin olmaz, bilincin olmazsa düşüncelerin olmaz, düşüncelerin olmazsa felsefe olmaz. Bedenin olmazsa felsefe yapamazsın.

Düşünce, duyu organlarıyla algılanan verilerin işlenmesi ve önceki bilgilere göre yorumlanmasıyla oluşur. Bu verileri yorumlayıp diğer düşüncelerle yorumlama işinene de felsefe denir.

Bedenimin olması bana da tuhaf geliyor; aynaya baktığımda kendimi yabancı hissederim çünkü ben kendimi zihnimin içinde tanıdım. İyi tanıdığım ben etten değil, düşüncelerden oluşuyor. Aynada gördüğüm kişi zihnimdeki asıl Ben'in yansıması gibi geliyor.

Bedenimiz olmasa neyimiz olacaktı ya da nasıl olacaktı-k?
Yani beden olmasak ne olacaktık?
Saf düşünce mi örneğin. Kendini düşünebilen düşünce mesela. Nedir?
Bunun şekli formu uzayı nedir?

"ictenlik"' Alıntı:

Bedenimiz olmasa neyimiz olacaktı ya da nasıl olacaktı-k?
Yani beden olmasak ne olacaktık?
Saf düşünce mi örneğin. Kendini düşünebilen düşünce mesela. Nedir?
Bunun şekli formu uzayı nedir?

Genişletmek için tıkla ...

Olmayacaktık. Düşünce olmayacağı için hiçbir şey var olmayacaktı. Varlıkların var olduğunu anlayan dolayısıyla varlıkları kendisi için var eden şey farkındalıktır, farkındalık da düşünce sayesinde olur. Beden, beyin, düşünce, farkındalık olmazsa bir şey gerçekte var olsa bile bizim için var olmaz.

Evrenin, tanrının, ahlaki kuralların, her şeyin var edeni düşüncedir. Düşünce olmazsa bunların hiçbirisi olmaz, ancak beden olmazsa da düşünce olmaz. Yani maddesel varlık düşünsel varlığa bağlıdır. Maddesel varlık olmasa düşünce, düşünce olmasa madde olmaz.

ÜstünKişi' Alıntı:

Bedenin olmazsa beynin olmaz, beynin olmazsa bilincin olmaz, bilincin olmazsa düşüncelerin olmaz, düşüncelerin olmazsa felsefe olmaz. Bedenin olmazsa felsefe yapamazsın.

Düşünce, duyu organlarıyla algılanan verilerin işlenmesi ve önceki bilgilere göre yorumlanmasıyla oluşur. Bu verileri yorumlayıp diğer düşüncelerle yorumlama işinene de felsefe denir.

Bedenimin olması bana da tuhaf geliyor; aynaya baktığımda kendimi fark, çünkü ben kendimi zihnimin içinde tanıdım. İyi tanıdığım ben etten değil, düşüncelerden oluşuyor. Aynada gördüğüm kişi zihnimdeki asıl Ben'in yansıması gibi geliyor.

Genişletmek için tıkla ...

Bedenin olmazsa beynin olmaz tanımı, aslında bilinen insan modeli için bir söylem. Esasen akıl mı yaratılmıştır yoksa ruh mu bilmiyorum ama beden onların üzerine inşa edilmiştir diye biliyorum. Yani insanın son minvalidir, beden. Bu durumda beden olmadan beyin olmaz tanımı bana biraz yanıltıcı geliyor. BENİ biraz daha aydınlatmanızı rica ediyorum. Şunu da diyebilirsiniz; Biz zaten bilinen insan modeli için beden-felsefe ilişkisini konuşuyoruz.
Evet o da olabilir. Ve bu cevabı kabul ederim.

insan "kendini yaratmıştır" Bunu evrim sürecinde gerçekleştirmiş ve insanlaşmasını sürdürmektedir. Dolayısı ile düşünce bedenin bir işlevi olarak bedenden sonra eklemlenmiştir. İnorganik maddelerde düşünce yoktur. Organik maddeye evrilme sürecinin ilk halkasındaki organellerde de düşünce yoktur; onların organel yapısı insan bedeni değildir. İnsan bedeni aldığı son aşama ile ilgili bir kavramdır.

ranaizm' Alıntı:

Bedenin olmazsa beynin olmaz tanımı, aslında bilinen insan modeli için bir söylem. Esasen akıl mı yaratılmıştır yoksa ruh mu bilmiyorum ama beden onların üzerine inşa edilmiştir diye biliyorum. Yani insanın son minvalidir, beden. Bu durumda beden olmadan beyin olmaz tanımı bana biraz yanıltıcı geliyor. BENİ biraz daha aydınlatmanızı rica ediyorum. Şunu da diyebilirsiniz; Biz zaten bilinen insan modeli için beden-felsefe ilişkisini konuşuyoruz.
Evet o da olabilir. Ve bu cevabı kabul ederim.

Genişletmek için tıkla ...

Beden duyu organları aracılığıyla beyine düşüncenin hammaddesi olan duyuları sağlar. Beyin bu bakımdan işini yapabilmesi için maddesel ortamla bağlantısı olan bedene muhtaçtır.

Beyinin işleyebileceği görüntüler, sesler, kokular, tatlar, dokunma hisleri vb. olmazsa düşünce olmaz; beyin hücreleri sadece bilinçsizce, vücudun temel ihtiyaçlarını(örn. nefes almak) harekete geçirebilir.

Önceki mesajda anlatılmak istenen:
Duyular+Beyin=Bilinç, Bilinç+Bilinç=Düşünce, Düşünce+Düşünce=Fikir, Fikir+Fikir=Felsefe

ranaizm' Alıntı:

bana hep tuhaf geliyor bir bedenimizin olması.. nasl dusuncelerimizi boyle bir sey simgeleybilir, insanlar nasıl bizi tanıdıgını iddia edebilir. felsefeyi elimizden geldigince icra etmeye calisiyoruz, beynizimizdeki fazla dusunceyi bizde kimyasal bir bozulma yapmadan buralara yaziyoruz. okuyoruz ve fikirlerimizi alıyoruz. ama fikirler akıldan gecse de bedenden geciyor mu yani boyle bir sey var mı? mesela: ' suna bak bu cusse asla sunu soyle yapmaz, surdan gecmez, ya da bana yakısmıyor' tarzı seyler hep bedenimiz uzerinden isliyor. siz ne dusunuyosunuz felsefe-beden hakkinda? beden felsefesi mi demeliyiz buna da

Genişletmek için tıkla ...

Mide için bu mide onu kaldıramaz(yapamaz), bağırsak için, akciğer için bu akciğer bunu yapamaz, koşamaz. Kalp için, ben biraz kalpçiyim, beyin ikinci planda benim için, bu kalp bunu yapamaz, kıyamaz, acıtamaz... Beynimizin, kalbimizle, midemizle... ilişkisi var, kalp olmadan beyin beyin olamazdı. Cüsse için, ne bilem dış görünüşten bahsediyorsan, yanıltıcı olabilir gibi...

Şöyle düşünmeni istiyorum

Bir bina inşaa edelim ve inşaa ettiğimiz bu bina 7 katlı bina olsun devamında bu 7 katlı binada 7 aile yaşam sürdürmek üzere olsun bu bizim ana fikrimiz ve projemizin ilk safhası...

7 ailenin yaşamı için bir bina inşaa ettiğimizde aslında ilk yapacağımız iş zemin etüdü sonrasında ise binanın temelinin yapılmasıdır.....Ne derler temelsiz bina bina değildir diye....

İşte insan vücudu da aslında insanın temelidir sonrasında ki organlar ise insan için bina içerisinde yaşayan ailedir diyebiliriz...

Bazen öyle binalar vardır ki dışarıdan bakıldığında yıkılacak gibi gözükür fakat o adamın o kadar sağlam temeli vardır ki bazen boynuz kulağı geçer derler...

Bizler düşünceleri oluştururken yada temellendirirken ana yapıda ne kadar hasar olduğuna değil düşüncenin çeşitlenip ne kadar harmanlandığına neticesinde buradan bir fikir ve netice çıkıp çıkmadığına bakmak gerekir diye düşünüyorum...

Bizler her düşünceyi alabilmeli ama kendi bünyemizde de iyi bir sentezden geçirip zararlı olan yapısallıkları atabilmeliyiz bu konuda bina içerisinde ailenin sergileyeceği tecrübeler çok önemlidir diye düşünmekteyim...

Hangi temel olursa olsun insanın kontrol edemediği tek bir element vardır o da zaman dır bu konuda insan zaman içerisinde bir çok değişikliğe uğrayabiliyor hatta temelde çatlaklıklara neden olabiliyor...

Şunu iyi bilmek gerekir ki....

Zamanı kontrol edemeyiz ama kişiliğimizi geliştirebilir ve üzerine ekleyebiliriz bunda da insanın ana omurgalarda ne kadar etken ve başarılı olduğuna bağlıdır diyebilirim...

İnsanın bina temeli olan vücudu ile ruh bütünleşmesinde ki etkileşimi sağlayan en büyük aracı beyin ve kalp ilişkisidir bu konuda kalp temelde insan vücudunda asansör görevini üstlenirken asansör ile en üst kat olan 7 .kata çıktıgımızda burada bizi beyin karşılar ki beyin insan vücüdundan çatı katı rolünü üstlenir eğer çatı ne kadar güzel inşaa edilirse ve çeşitlendirilirse çatıdan binaya su gelmez

O yüzden derler ya ....sen sen ol düşünceni asla satma diye..

İnsan vucudunda ki organları aslında ben çalışan bir otomobile benzetmekteyim...

İnsanın kalbi akü insanın beyni Motor insanın midesi ise eğsoz diye çeşitlendirmekteyim.....insanın çigerleri ise havalandırma yani klima sistemi. diyebilirim...

İnsanın tam bütün halde ahenklik bedeni ile sağlayabilmesi için düşünsel anlamda üretkenlik ve yalınlık gerekir diye düşünmekteyim...

Böyle.