Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Felsefe" De "Dogruculuk" Kavramlarina Kim Karar Veriyor?

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Yapay zekalı robotlar hangi kısıma giriyor?
Canlı mı cansız mı? :)
Robotlarda objektif subjektif ayrımı nasıl yapılacak?

Orada objektif subjektif kavramını nasıl kullandığımı ya da ele aldığımı anlatmayı denedim.

Bir şeyin subjektif ya da objektif ayrımı yapılması gerekmiyor ben öyle bir şey demedim
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Teşekkür ederim/Peki ne yapmamizi onerirsin?
_ _ kafa karışıklığını giderdigimize gore;
Soru şuydu:.8 milyar objektivite dusunse bile;
Bunun en dogru ve en anlaşılır kavram oldugunu\
Felsefe" ye nasıl uyarliyabiliriz?
Umarim bu denklem sadece senin objektivite bakışınız la gercekten
Felsefi kuramlari/
Herkesin kabul edicegi asil denkleme uyarlanabilir mi?

İnsan kendini (varoluştan/varoluşundan) bölüyor ve kendini ayrı bir bütün, parça ve parçalı varlık vb olarak yapılandırıyor. Bunu yaparken kendini neredeyse diğer herşeyden ayrı ve farklı olarak hem kendinin merkezi ama aynı zamanda varolanın, varoluşun merkezi gibi görüyor. -merkezi bir benlik-

Diğer varolanı da (kozmolojiyi de) sanırım böyle yapılandırıyor.

Ben objektif subjektif derken bir insanın ( ben ya da başkası) bütünüyle objektif olabileceğinden bahsetmiyorum. Yukarıda obejktife yakınsama kavramını kullandım. Buna benzer bir şey. Daha objektif olabiliriz. Yine de sınırları olabilir. Örneğin atıyorum yukarıdaki kaya örneği. Büyük bütün bir kay dağı ve dibinde biraz önce ondan kopmuş bir kaya. İnsan kendini vaorluşun bütünlüğü karşısında ve içinde böyle görse ve addetseydi bu kadar ayrılık yaşamazdı. Doğa da bu kadar çelişki olduğunu sanmıyorum. Özel mülkiyet bireycilik bu bir çağ devir.

Her neyse yukarıdaki paragrafta açtığım düşünceye (daha objektif olana ya da neyin ve hangisinin öyle olduğuna dair) subjektif bir doğrulama ölçüt getirilemez yani subjektif olarak neyin daha objektif olacağına dair ortak geçerli genel kabul edilebilir bir doğrulama ölçütü getiremeyiz. Yani bazen daha objektif olabiliriz ya da bazı konularda daha objektif olabiliriz ve ya da bazı düşünceler ve bazılarımız daha objektif olabilir diyelim bunu bilim gibi bir ölçülebilirlik doğrulanabilirlik alanına alamayız. Eğer evrensellik ölçülebilir doğrulanabilir bir öçüt olsaydı yine de kişiyi değil düşünceyi ölçmeliydik ama düşünün o zaman subjektivite ne olurdu? Doğrulanabilir evrensel ölçütlerimiz olurdu ve birileri ölçerek en doğruya kara vermiş olurdu vs. Durum özünde subjektivite ile çelişiyor. Yani zaten objektif olsan subjektifle çelişmeyi bırakır ya da subjektife yol gösterme gibi bir telaşın da olmazdı ve onu (subjektifi) kendi haline bırakırdın

Yağ suyun yüzüne çıkar dibe batmaz. Anlattığım buna benziyor. Bir yer var su dünyası bir yer var yağ dünyası ve yağ suya ne karışıyor ne onun tarfından içeriliyor . Yağın doğrulaması suyla olmuyor.. Onun gibi bir durum...
Anlatamadıysam kusura bakılmasın. Kendinizi parçalı varlık olarak görmeyi bırakın. Mülkiyet yanılgısı..

Herkesin kabul edicegi bir şey yok kavram uygun değil
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Herkesin kabul edicegi bir şey yok kavram uygun değil

Objektivite var ve subjektivite.(diyelim) .Burada objektivite sadece objektif olanla ya da onunla iligilenenle ilgili ve onu ilgilendiren bir kavram, genelle bir ilgisi yok. Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Bir dağcılık terimini düşünelim bununla çoban ilgisiz olabilir. Bilgiyle kurulan eğreti ve yanlış bir var. Bilgi bir mutlakiyet alanı değil.
Dağcılar kendi arasında bir çatışma yaşar mıydı bilmiyorum, bilgiyle ilgili bir çatışma var. Bu iktidarın getirdiği bir şey.
Örneğin satranç ya da dama oynayarak ve ustalaşarak kimin mental stratejik yeteneklerinin daha gelişmiş olduğuna kısmen karar verilebilir miydi bilmiyorum? Buna benzer bir şeyi varsayalım ve verildi diyelim daha iyi olana yönetim erki mi verilecek? Bilgi örgütlme hakkı mı ve o mu takip edilecek? Yani subjektivitenin özündeki çelişkiyi göstermeye ve açıklamays çabalıyorum ama anlatı olanağı sınırlı gibi. Yani ölçme neden yapıldı ve yapılıyor? Yani bilginin genelliğine dair bir ölçme ve işaretleme istenci neden ve bu neden yapılıyor/yapılscak? Sonuçta -satranç örneği- bireyin kendi durumuyla ve istenciyle ilgilidir (onu oynamak istemiştir meraklıdır vs ve örneğin yetenekli biri at koşturur gibi bir yarış ve ölçmenini konusu olmak istenemdiği için bunu öğrenmek ya da kendini ölçtürmek istemeyebilirdi vs) ve bilgi için ya da objektivite için de bu anlamda benzer ortak ölçme yapılamayabilir. Subjektifin ölçme zemininde ön uzlaşması gerekir yani subjektifin ölçme ölçütünü belirlemesi sunması ve kendi arasında ölçmesi gerekir. Sonra ölçütün ölçme yeteneğini ister sınar ister geliştirir ister çelişir onun sorunu
Hem doğru/genel/objektif vb bilgi ölçmesi neden yapılıyor (isteniyor) ? Yani ya da yapan kişi ego ve subjektiviteyle ilgili bir alternatif yola girmeye meraklı mı?
Evrensel doğrulama merakı yanlış bir çaba ve bu subjektivitenin kendiyle çelişik. Bilgi bizim için şu an bir izafiyet alanı kabul.

Bir kere bilgi ölçmeleri iktidarın yeteneğiyle çelişiyor. Merkezi iktidarlar var.
Emin olun en basiti hayatta kalmak isteyen bir kabile ya en bilgelerini şef seçerdi ya da başı sıkışınca danışaracak kime ihtiyacı varsa tam onu bulurdu bunun ölçmesini aramayacaktı (bilirdi ve bulrudu da) ,iktidar türünden doğrulama da aramaz ve emin olun kimin hangi konuda daha bilge ya da yetenekli olduğu konusunda en ufak bir çelişki yaşamazdı çünkü ego ya da üstün olma telaşı doğa da bir işine yaramaz

Ego ve subjektivitenin hatta bene dahil tüm mülkiyetlerin anlamını yitirdiği ve işe yaramadığı gün gelirse ölçme kavramının anlamsızlığı konusunda anlaşacağız öyle inanıyorum. Toplumsal ölçütlerimiz öğretilerimiz bozuk ve bilgi tabanlarımız oldukça güdümlü ve merkezli... Bir aracı kullanır ya da kullanmayız o işe yarar ya da yaramaz. Amacımız ve ilgimiz bilgidir ya da değildir. Kişiler gizli ilgi yükleminin ne üzerine kurulduğunu merak ediyor mu? Gerçekten merakını bilgi ve evrensel bir öğrenme ve her ne uğruna pahasına olursa olsun bilgi/örenme üzerine merkezleyen var mı? Yani öğrenme çabası neden? Çoğunun gizli yüklemi bireysel ilgi öğrenme ya da çıkar. (Getiri bireysel tatmin) İktidar araçları var ve iktidarın lejyoner takımı ve araçları var. Bilgiyi ya da ilgiyi bozan ve çarpıtan ana asal sebep
İnsan olarak biz aramızda birilerini daha iyi satranç oynadığında uzlaşalım yine de sanırım en doğru/hakiki satranç oynamanın o olduğunda uzlaşamayabilirdik. Bilgiye startejik, düzeysel hakikate yakınlık/uygunluk, doğruya objektife genele evrensele yakınlık ya da daha uygunluk gibi ölçütler dayatırsak ölçme araç ve kriterlerini de getirmeliyiz ki kişinin kendi kabulü, bir grubun onu kabulü, çoğunluğun kabulü ve a-b türünden bir grubun uygun bulması ,elit bir grubun denetimi ve kabulü ,iktidarların işine yarar olması, sözde birilerinin hayatını güzelleştirmesi ve mutluluğunu artırması vb dışında (aslında bana göre subjektivite dışında) bir şeyler ortaya çıkarabilirmiydik? Bilmiyorum. .

Aslında tüm ve son dürüstlüğümle. Objektivite eşşek semeri kadar yüktür bu yükün altına kisme girmez. Egoyla işimiz bitti mi? Bitince anlarız. Hep beraber anlardık. Objektifle kabulden ziyade subjektivitenin iliniği çelişki/çelişme olacaktır.
Anti-ego insaların işine yaramıyor..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Herkesin kabul edicegi asil denkleme uyarlanabilir mi?

(Subjektif objektif ya da subjektivite objektivite dediğim için) Kafamda bir örnek oluşturmayı denedim. Tam açıklayamasam da ne anlattığımı olabildiğince yakınlaştırmaya çalışacağım

İnsanların oturduğu pastane unlu mamul öncelikli bir cafe yeme içme mekanı düşünelim. 5 kişi bir masa da oturmuş olsun.
Biri patates kızartması seviyor, diğeri bilmem ne böreği, öbürü bilmem ne tatlısı, biri başkası bilmem neli pizza sonunucu da ne olmalı ki? Bilmiyorum onu açık bırakalım. (Pasta olabilir)

Biz buradan izleyen, tartışan, konuşan gözlemci mi olalım ya da herhangi bir ya da beşinci kişi mi bilmiyorum

Öykü açık bir öykü ama anlatmak istediği şu

Şimdi elimizde bilim, felsefe, hakikat merakı kurumu, araştırmacı düşünür ,doğru/evrensel/genel bilgi kurumu ya da yaklaşımı gibi bir şeylerimiz var. Diyelim ki bunlardan biri insanın milyon ya da yüzbinyıllar önce atalarının saf et yediğini bunu geçerli olduğunu ve aslında bizim etçil olduğumuzu iddia ediyor yada tespit etmiş olsun. Bunu herkesin kabul edeceği biçimde uyarlamalı mıyız? Ya da ne söylenmeli?

Biri patates yemek istiyor, diğeri poğaça ve börek. Mesela ona et yemelisin bu doğru mu demeliyiz. Burada patates yeme isteği ya da bu seçime ve aslında herkesin ayrı ayrı seçimleri olmasına da bir ölçü de subjektivite diyoruz. Eğer tek bir doğrumuz olsaydı herkes aynı şeyi yerdi. Kebap. Sadece kebapçılarımız olurdu. Aslında o da olmayabilirdi ve şunu düşünün. Bunun objektif bir yaklaşım olduğunu ve et yemenin doğru olduğunu o toplulukta ısrar ettiğimi düşünün. Sanırım pastaneye kapat demeliyim ama şu var. Bilginin benim gibilere göre bir standartı olmalı. Yani diyelim et yeme bilgisi ve bunun insan atasının gerçekten yemeği olduğunu varsayalım ve bu bilgiye ulaştığımı. Patates yiyen benimle uğraşmamalı ama bende tabi patates yiyenin yemek istiyorsa işine karışmamalıyım ama patates yiyen de bana evrensel insan yeme bilgisi patatestir diye dayattığında sorun olurdu ama yine de işin içinden çıkamazdık. Yani patates yiyen, yemek isteyen insan hakiki evrensel uygun objektife yakın vs yeme içeriği bilgisi ettir gibi bir bilgiyi duymak bunu kabul etmek istiyor mu? Yoksa sadece patates mi yemek istiyor? Patates yiyenin işine karışmak istemiyorum
Patates yiyenin patates hakiki yemektir dediğini düşünelim. Yani onun içinde hakiki yemektir.

İnsan oturup bilgi kuramları toplumsallık, toplumsal biçimleri konusunda uzlaşmalı ve bunları yeniden inşa etmeli. Şu an iktidarın hızla akan tarihin zorunlulukların hızla ve derme çatma ürettiği bir tarih ve toplumsallık var.

Sonuç olarak şuraya geliriz. Benim bilgi standartım insan için etçili önceliyor derim. Diğeri çıkar benim ki patatesi der. Burada yazarız. İsteyen istediği yazar. Herkes hepimiz herşeyi okuruz. İsteyen istediğini düşünür buna felsefe deriz ve çıkarız işin içinden. İsteyen patates bilgisiyle takılır isteyen diğeriyle. Yani bu bir uzlaşma ama şunu diyebilirim gerçekten kişişel olarak eğer uygun değilse patates yemeyi sürdürme değil de aslında metabolizmama en uygun besinin ne olduğuyla ilgileniyorum ve bunun cevabını gerçekten bilmek istiyorum ve beni ikna eden bir yanıta sahip olsaydım beslenmemi ona göre düzenlemeye çalışırdım. Mesela bence bu bilgiye dair uygun bir yaklaşım. Şimdi bunu demeyip aman ben sadece patates yemek istiyorum diyen var ve bir patates tıbbı oluşturuyor. Bence onun bilgiyle kurduğu bağ yanlış ve temel olarak açıklaması bile karmaşa olan bu benzer duruma subjektivite diyoruz
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
1 Ocak 2021
969
131
43
58
Orada objektif subjektif kavramını nasıl kullandığımı ya da ele aldığımı anlatmayı denedim.

Bir şeyin subjektif ya da objektif ayrımı yapılması gerekmiyor ben öyle bir şey demedim
Ama objektif ve subjektif kavramlari;

Felsefe yi oldukca karmasik hale getiriyor\

Biz ayrımcılık yapmiyoruz;
Hangi kavramin elle tutulur felsefe" ye\

Uyarlanabilir;

Oldugunu anlamaya calisiyoruz

Ornegin felsefe" de subjektivite gibi kavramlar olmamalı;

Subjektivite kavramlarini felsefe" ye uydurmaya calisan teologlarda olmamali yani şunu anlatmaya calisiyorum\

Felsefe oznel olarak objektif olursa

Daha net ve daha belirgin sonuclar elde edilebilir;

Bu yuzden feksefe: yi teolojiden bagimsiz bir ontoloji olarak yorumlamak /

Felsefe" ye yapabileceğimiz en mantikli

Sorgulama olucaktir..
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
1 Ocak 2021
969
131
43
58
(Subjektif objektif ya da subjektivite objektivite dediğim için) Kafamda bir örnek oluşturmayı denedim. Tam açıklayamasam da ne anlattığımı olabildiğince yakınlaştırmaya çalışacağım

İnsanların oturduğu pastane unlu mamul öncelikli bir cafe yeme içme mekanı düşünelim. 5 kişi bir masa da oturmuş olsun.
Biri patates kızartması seviyor, diğeri bilmem ne böreği, öbürü bilmem ne tatlısı, biri başkası bilmem neli pizza sonunucu da ne olmalı ki? Bilmiyorum onu açık bırakalım. (Pasta olabilir)

Biz buradan izleyen, tartışan, konuşan gözlemci mi olalım ya da herhangi bir ya da beşinci kişi mi bilmiyorum

Öykü açık bir öykü ama anlatmak istediği şu

Şimdi elimizde bilim, felsefe, hakikat merakı kurumu, araştırmacı düşünür ,doğru/evrensel/genel bilgi kurumu ya da yaklaşımı gibi bir şeylerimiz var. Diyelim ki bunlardan biri insanın milyon ya da yüzbinyıllar önce atalarının saf et yediğini bunu geçerli olduğunu ve aslında bizim etçil olduğumuzu iddia ediyor yada tespit etmiş olsun. Bunu herkesin kabul edeceği biçimde uyarlamalı mıyız? Ya da ne söylenmeli?

Biri patates yemek istiyor, diğeri poğaça ve börek. Mesela ona et yemelisin bu doğru mu demeliyiz. Burada patates yeme isteği ya da bu seçime ve aslında herkesin ayrı ayrı seçimleri olmasına da bir ölçü de subjektivite diyoruz. Eğer tek bir doğrumuz olsaydı herkes aynı şeyi yerdi. Kebap. Sadece kebapçılarımız olurdu. Aslında o da olmayabilirdi ve şunu düşünün. Bunun objektif bir yaklaşım olduğunu ve et yemenin doğru olduğunu o toplulukta ısrar ettiğimi düşünün. Sanırım pastaneye kapat demeliyim ama şu var. Bilginin benim gibilere göre bir standartı olmalı. Yani diyelim et yeme bilgisi ve bunun insan atasının gerçekten yemeği olduğunu varsayalım ve bu bilgiye ulaştığımı. Patates yiyen benimle uğraşmamalı ama bende tabi patates yiyenin yemek istiyorsa işine karışmamalıyım ama patates yiyen de bana evrensel insan yeme bilgisi patatestir diye dayattığında sorun olurdu ama yine de işin içinden çıkamazdık. Yani patates yiyen, yemek isteyen insan hakiki evrensel uygun objektife yakın vs yeme içeriği bilgisi ettir gibi bir bilgiyi duymak bunu kabul etmek istiyor mu? Yoksa sadece patates mi yemek istiyor? Patates yiyenin işine karışmak istemiyorum
Patates yiyenin patates hakiki yemektir dediğini düşünelim. Yani onun içinde hakiki yemektir.

İnsan oturup bilgi kuramları toplumsallık, toplumsal biçimleri konusunda uzlaşmalı ve bunları yeniden inşa etmeli. Şu an iktidarın hızla akan tarihin zorunlulukların hızla ve derme çatma ürettiği bir tarih ve toplumsallık var.

Sonuç olarak şuraya geliriz. Benim bilgi standartım insan için etçili önceliyor derim. Diğeri çıkar benim ki patatesi der. Burada yazarız. İsteyen istediği yazar. Herkes hepimiz herşeyi okuruz. İsteyen istediğini düşünür buna felsefe deriz ve çıkarız işin içinden. İsteyen patates bilgisiyle takılır isteyen diğeriyle. Yani bu bir uzlaşma ama şunu diyebilirim gerçekten kişişel olarak eğer uygun değilse patates yemeyi sürdürme değil de aslında metabolizmama en uygun besinin ne olduğuyla ilgileniyorum ve bunun cevabını gerçekten bilmek istiyorum ve beni ikna eden bir yanıta sahip olsaydım beslenmemi ona göre düzenlemeye çalışırdım. Mesela bence bu bilgiye dair uygun bir yaklaşım. Şimdi bunu demeyip aman ben sadece patates yemek istiyorum diyen var ve bir patates tıbbı oluşturuyor. Bence onun bilgiyle kurduğu bağ yanlış ve temel olarak açıklaması bile karmaşa olan bu benzer duruma subjektivite diyoruz
1:Bireysel dogruculuk konusunda ne dusunuyorsun?.

2:yaptığımız yorumlar sizce;

Kendinizle celismiyor mu?

Objektiv veya subjektif olmak gerekmiyor derken siz bu baglamda subjektif olmuyor musunuz?

Yani bu kavramların farkli olmamasi gerektiğine kim karar veriyor?
(cevap siz karar veriyorsunuz)
Bahsettiginiz kavramlari felsefe" ye/
Uyarlarsak felsefe" de

Bahsettigim gibi birileri mutlak dogru kavramlarina karar vermis olmuyor mu?
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst