erdem ve mutluluk arasında bir bağ varmı?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde F - Talks kategorisinde gonlumgocebee23 tarafından oluşturulan erdem ve mutluluk arasında bir bağ varmı? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 970 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı F - Talks
Konu Başlığı erdem ve mutluluk arasında bir bağ varmı?
Konbuyu başlatan gonlumgocebee23
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan elbisss

gonlumgocebee23

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Ağu 2019
Mesajlar
15
Tepkime puanı
6
Puanları
3
erdemli olan mutlu olurmu erdemli davranışlar bize mutluluk verirmi
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Erdemli davranışlara sahip olabilmek ve bu konuda içten davranmak elbette kişiye kendini mutlu hissettirir fakat yaşadığı topluma göre de değişecektir. Bulunduğunuz ortamda erdemli davranışları sizin kadar önemseyen insanlar mevcut değilse, bir süre sonra kendinizi bu konuda yalnız da hissedebilirsiniz.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Erdemi tanımlanmış kabul ediyorum,
Erdemli olmak, toplumun çoğunluğunun iyi ,doğru,güvenilir kabul ettiği bir takım davranışları özünde barındırmakla başlıyor.Toplumun onayı için içgüdüsel davranışlarımızın baskınlığıyla sürekli savaşmak,onaylanma isteği,vicdanla yapılan tartışmalar..pek mutluluk vaadetmiyor ama huzur verebilir.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Eğer toplumun dayattığı idealleri benimsemiş ve bu idealleri mutlak doğru kabul edip erdemli bir vatandaş olmuşsanız tabii ki de mutlu olursunuz.
Ya da; erdem denilen şeyin -çoğu zaman- sadece göz boyama amacıyla kullanıldığını farkedip, kendi doğrularınıza inanmanın ama bu doğruları dile getirememenin ve bu duyguları yaşayamamanın verdiği gururlu kırgınlığı yaşayabilirsiniz.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Kendi adıma toplum kurallarına göre değil, vicdani açıdan erdemli olmaktan bahsediyorum. Vicdanımı rahatsız etmeyen eylemler, huzurumu kaçırmayacağı için doğal olarak mutlu hissetmemi de sağlar fakat bulunduğum ortamdaki kişiler vicdani hareket etmiyorsa işte o zaman yalnız ve mutsuz hissetmem de kaçınılmazdır. Çoğu insanın sosyal medya hesaplarını kapatması ve kullanmak istememesi buna bir örnek teşkil edebilir çünkü sosyal medyada kontrolsüzce aşırılık sergileyen bazı bireyler karşısında maalesef çaresiz kalınmaktadır.

Erdemli davranışlar edinmek elbette topluma da bir düzen getirecektir ve bu düzen herkesin yararına olur. Özgürlük adı altında başkalarının yaşam alanlarını işgal etmemeyi öğrenebilirler belki de...
 
Son düzenleme:

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Kendi adıma toplum kurallarına göre değil, vicdani açıdan erdemli olmaktan bahsediyorum. Vicdanımı rahatsız etmeyen eylemler, huzurumu kaçırmayacağı için doğal olarak mutlu hissetmemi de sağlar fakat bulunduğum ortamdaki kişiler vicdani hareket etmiyorsa işte o zaman yalnız ve mutsuz hissetmem de kaçınılmazdır. Çoğu insanın sosyal medya hesaplarını kapatması ve kullanmak istememesi buna bir örnek teşkil edebilir çünkü sosyal medyada kontrolsüzce aşırılık sergileyen bazı bireyler karşısında maalesef çaresiz kalınmaktadır.

Erdemli davranışlar edinmek elbette topluma da bir düzen getirecektir ve bu düzen herkesin yararına olur. Özgürlük adı altında başkalarının yaşam alanlarını işgal etmemeyi öğrenebilirler belki de...
Toplum kuralları sözünü , toplumun ahlaki değerlerinin günlük hayattaki yansıması olarak kullanmıştım. Bu açıdan bakılırsa vicdan kavramının da ahlaki değerlerden bağımsız olmadığı anlaşılabilir.
Şöyle ki; ahlaki değerlerin "doğru"luğu bize doğumumuzdan itibaren yaşayarak öğretiliyor, o ahlaki değerlerin içine doğuyoruz, ondan başka doğru bilmiyoruz. Bu durumda ahlaki değerler; düşünce sistemimizi, duygularımızı, aldığımız kararları, hayata bakış açımızı doğrudan etkiliyor.
İşte bu yüzden vicdana göre erdemli davranılsa bile toplum değerlerinin dışına çıkılamaz, çünkü vicdanımızı da toplum değerleri belirler.

Tabii insan bilinç kazandıkça ona öğretilen değerlere istediği gibi inanabilir; ancak ben günümüzde vicdan olarak tanımlanan belirli duygusal durumların toplumun varsayılan ahlaki değerlerinden çok sapmadığını gözlemliyorum.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Toplum kuralları sözünü , toplumun ahlaki değerlerinin günlük hayattaki yansıması olarak kullanmıştım. Bu açıdan bakılırsa vicdan kavramının da ahlaki değerlerden bağımsız olmadığı anlaşılabilir.
Şöyle ki; ahlaki değerlerin "doğru"luğu bize doğumumuzdan itibaren yaşayarak öğretiliyor, o ahlaki değerlerin içine doğuyoruz, ondan başka doğru bilmiyoruz. Bu durumda ahlaki değerler; düşünce sistemimizi, duygularımızı, aldığımız kararları, hayata bakış açımızı doğrudan etkiliyor.
İşte bu yüzden vicdana göre erdemli davranılsa bile toplum değerlerinin dışına çıkılamaz, çünkü vicdanımızı da toplum değerleri belirler.

Tabii insan bilinç kazandıkça ona öğretilen değerlere istediği gibi inanabilir; ancak ben günümüzde vicdan olarak tanımlanan belirli duygusal durumların toplumun varsayılan ahlaki değerlerinden çok sapmadığını gözlemliyorum.

Ahlaka da vicdana da doğuştan sahip oluyoruz fakat ahlaki değerleri aile-toplum-yaşadığımız çevre-tecrübeler şekillendirirken, vicdanı ise idrak seviyemiz yani beyin yapımız geliştiriyor. Her ahlaki kabul edilen davranış aynı zamanda vicdani olmayabilir. Örneğin töre ve namus cinayeti işleyen kişiler, kendi yetiştikleri ortama göre ahlaklı olanı yaptıklarını kabul ediyorlar fakat bu kişilerde bir şekilde vicdan devreye girerse de yaptıkları davranışı sorgulamaya başlıyor ve geri adım atabiliyorlar.

Öfkesine yenilip cinayet işleyen birisinin gidip teslim olmasının sebebi; yaptığı hatayı ahlaksızlık olarak görmesi değildir. Kişi yaptığından vicdanen rahatsızlık duymasa ve bu rahatsızlıktan da ancak bir bedel ödeyererek kurtulacağını düşünmese, gidip asla teslim olmaz. Yaptığı eylemin ahlaki olup olmaması değildir o an o kişiyi teslim olmaya iten, sadece vicdanen duyduğu huzursuzluktur.

Geçen gün bir kıza araba çarptı ve gördüğüm kadarı ile hafif yaralandı. Sağlık ekiplerini beklerken kız yerde yatıyordu ve üzerinde şort vardı. Sağdan soldan kızın resmini çekmeye çalışan yine kendini bilmez birileri çıktı ve oradaki genç bir çocuk da bu durumu fark edince, üzerindeki tişörtü çıkartıp kızın bacaklarını örttü. Çocuk hiç de tutucu ya da ahlakçı bir görünüme sahip değildi fakat kızın çaresizliği sebebi ile o hareketi yapma ihtiyacı hissetti. İşte o insana o hareketi yaptıran ahlak değil, vicdandır.

Ahlak yanıltabilir fakat vicdan sizi yanlışa sürüklemez.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Mutluluk arayışı tuhaf bir şey kendi mutsuzluğunu içinde taşıyor. Mutluluk için bir çok acı ızdırap çatışkı deneyimliyoruz.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Erdemli olmak aslında kişinin ahlaki davranışların bütün ve özde bulunma hali diyebiliriz Bunun dışa vurma halinde ise insanların gözünde güvenlir ve saygı duyulur bir insan olarak tanımlanmasına olanak sağlıyor olmuş olmasıdır...

Erdemli bir insanın dışarıdan beklenti içerisinde olmaması oldukça önemli çünkü erdemli bir insan kişiliğinin ve karakterinin özellikleri gereği saygısını ve efendiğini karşılıksız yapandır Erdemlilik aslında ahlaki değerlerin ve kişiliklerin yansıması gibidir İnsan her yerde insandır her insanın mutlu olabileceği süreçler olduğu gibi her insanın da mutlak inişleri olacaktır mutluluk seviyesi bazında fakat erdemli olmak ve bu duruşu sergilemek aslında etrafından oldukça pozitif enerjiler almasına katkı sağlayacaktır ki buda mutluluk seviyesinin bir çıta daha yüksekte olmasına sebebiyet verebilir..

Mutlu olmak hayatı tanımlamaya başlamakla başlar hayatı insan ne zaman tanımlamaya başlarsa mutlu olma adında bir adım daha önde olur...Mutluluğun formülü yoktur Mutlu olmak kimi zaman kişinin elinde olan bir durumdur bu durum için hayatı iyi tanımak gerekir hayatı tanımaya başlayınca bazen en ufak şeyler bile insanı mutlu edebiliyor..

Böylece.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst