- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
Dünya Barışı/Dünyalar Barışı bir ütopya ise, bu ütopya gerçekleştirilmesi zor ve fakat olanaklı olan bir ütopyadır. Dünya barışını istemek, retorik/söylemle sınırlı kalınmamasını gerektirir. Ana/ata-larımız boşuna demiyorlar; ‘’ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’’...Lafla pilav pişseydi her halde dünyadaki tarlalarda pirinç kalmayacak ve dünya pirinç kıtlığından kasıp-kavrulacaktı. Her ses ve anlamlı ses kümecikleri/ sözcükler aslında birer olgudurlar; öyle olmasaydılar onların kayıt-altına alınmaları olanaksız olurdu. Demek ki, her olgu gibi söz olgusu da önemsenecek bir olgudur. Teori pratikten önce gelir; söz de eylem den; pratikle doğrulanmayan ve eylemle örtüşmeyen teorinin ve sözün değeri yoktur.
Dünya barışı/Dünyalar Barışı bir gün ile sınırlandırılan bir edimsel davranış biçimi olamaz; o, hayatın her alanında kesintisiz bir istenç ve örtüşen eylemlilik ile varlık kazanabilir.
Savaşsız ve silahsız Başka Bir Dünya Barış Ütopyasına yakınlaşmakla olanaklıdır. Bu nedenle her gün ve her dakika Barış için bir şeyler yapmak gerekiyor; istemek yeterli değildir....
1 Eylül 2009
Dünya barışı/Dünyalar Barışı bir gün ile sınırlandırılan bir edimsel davranış biçimi olamaz; o, hayatın her alanında kesintisiz bir istenç ve örtüşen eylemlilik ile varlık kazanabilir.
Savaşsız ve silahsız Başka Bir Dünya Barış Ütopyasına yakınlaşmakla olanaklıdır. Bu nedenle her gün ve her dakika Barış için bir şeyler yapmak gerekiyor; istemek yeterli değildir....
1 Eylül 2009