- 29 Ara 2011
- 1,442
- 1
- 0
- 60
en iyi yerinde bırakmışsınız oldu mu şimdi..
devam edebiliriz...
en iyi yerinde bırakmışsınız oldu mu şimdi..
zevkle takip ederiz..
Bu kısır tartışmalar kurgusal felsefelerin bir ürünü...
akıl herşeye indirgenemez, indirgendiğinde ulaştığınız saçmalığı görünüz.
akıl ve sistem felsefeleri varoluşu açıklayamaz..
Varoluş özneldir,kavramsal tanımlarla açıklanamaz.
Varoluş özneldir kierkegaard kavramsal tanımlar için; Onlar öyle eritilir, öyle kaybedilir ki, sonunda artık hiçbir
şey düşünülemez, tam bir harç / zihni bir kerpiç elde edilir der.
Bakınız; varoluşçuluk![]()
Doğrulukla gerçeklik arasındaki fark nedir, örnek vererek açıklarsanız sevinirim . Teşekkürler.
Hakikat herkese açıktır,ancak buna gayret edenler ulaşır..aklımın almadığı bir şeye inanmam..doğruluğuna,
bütün tartışmalarda (biraz da tarafların tutumuna bağlı olarak) yararlı sonuçlar elde edememek, mutabakata varamamak ya da kısırlığa düşmek gibi bir olasılık vardır... kurgusal felsefe, kötü, yararsız ya da anlamsızdır, denemez... ''''akıl her şeye indirgenemez, indirgendiğinde ulaştığınız saçmalığı görünüz'''' ifadesini anlayan beri gelsin... akıl, her şeye indirgeniyor değil ki; zaten akıl, bir şeye indirgenmez; akıl ile bir şey hakkında ya da bir şeyle başka bir şeyin ilişkisi hakkında bir hüküm verilir, yani gerçeklik kavranarak, hakkında bir yargıya varılır ... ne yazık ki, ''ulaştığımız saçmalığı'' bütün çabama rağmen göremiyorum; belki de kör oldum... ''akıl ve sistem felsefeleri varoluşu açıklayamaz''mış ; iyi de bu başlıkta böyle bir çaba mı var, nerede varoluşçuluk tartışılıyor ki... ''varoluş özneldir''miş ; ''kavramsal tanımlarla açıklanamaz''mış... kierkegaard, şöyle böyle dermiş... uygun başlıklarda varoluşçuluğu tartışmak isteyenlerin önünde bir engel var mı... ileri sürülen tanımlara, düşüncelere katılmıyorsanız, direkt olarak o düşünceleri eleştirmek, hatalarını göstermek, düzeltmek; ya da daha ciddi bir yaklaşımla, ele alınan sorunu, daha doğru bir zeminde yeniden değerlendirerek açıklamak, daha yararlı olmaz mı...
insan, kendi bilincine ait sorunları da, kendi dışında yer alan gerçekliğin karmaşık ilişkilerini de, önceden belleğinde yer alan bilgilerinden de yararlanarak zekası aracılığıyla kavrar ve aklıyla değerlendirerek yargılar; yani hakkında bir hüküm kurar... eğer akıl, gerçekliğin içinde yer alan tekil nesnelerin ortak özelliklerini soyutlayıp kavramlar üretmeye ve o kavramları araç olarak kullanarak, gerçeklik ilişkilerini çözümleyici yargılar elde etmeye yaramazsa, neye yarar... ?...
kullandığım kavramları açık ve anlaşılır kılabilmek için gayret ediyorum; kavramların insan bilincinin gerçekliği kavrama, yorumlama, değerlendirme ve hüküm verme amacıyla kullandığı araçlar olduğunu ve hatta bilginin yapı taşları olduğunu, o nedenle de önemli olduğunu düşündüğüm için; eğer bir kargaşa algısı oluşuyorsa, bulanıklık ya da itiraz noktaları gösterilirse, netleştirmeye çalışırım... laf lafı açar olsa da, sözü getirmek istediğiniz yer, yani felsefi bağlamda tözsel ya da mutlak varlığın olanağı ve bu alemle yahut gerçeklikle ilişkisi sorunu, bu başlığın kapsamını aşar ... diye düşünüyorum... (sn. sakal için...)
varolan herşey nasıl varoldu? bundan sonra neler olacak...bende bu konuların çözümlenebileceğine inanmıyorum. sanırım gerçek diye birşeye de inanmıyorum. inanabileceğim tek gerçek Tanrı..
aşmasa iyi olurdu ya neyse ..bende felsefenin bilimin kıyısından kenarından dolanıp konuyu hep aynı yere getirmeye çalışıyorum ama nafile..teşekkürler,