Din felsefesi ve dini felsefe sorunlari

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde F - Talks kategorisinde ramazanasan tarafından oluşturulan Din felsefesi ve dini felsefe sorunlari başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,706 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı F - Talks
Konu Başlığı Din felsefesi ve dini felsefe sorunlari
Konbuyu başlatan ramazanasan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan flzf

ramazanasan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2016
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tanıdığım bazı insanlar var. Bu insanlar cimridirler. Kimseye bir şey ismarlamazlar başkasından almayı tercih ederler.
Bu normal bir durum tabii.
Ramazan ayında zekatını da vermeyi ihmal etmezler.
Kazandıkları para konusunda haram yada helal olduğuna bakmazlar.
Sorun şurada yatıyor.
Bu insanlar cimrilik yapıp kazandığı paranın haram helal kısmı ile ilgilen miyorlar.
Şimdi islamiyetteki çarpık yaşantının kaynağı nedir?
Acaba ....
Zekatın kaynağına bakarsak kazandığımız malda fakirlerin hakkı vardır anlayışı yatıyor. O zaman zekat isteyen insanlar nasıl hak talep ediyorsa zekat veren insanlarda başkalarının malları yerinde hak görebiliyorlar. Düşüncesine sahip olmaktadır.
Peki neden koşa koşa zekat vermeye gidiyor dersek. .. başkalarının malları üzerinde talepte bulunabilmek için çok küçük bir fedakarlıkta seve seve bulunur. Delil mi istiyorsunuz ..varlıklı birinin surusundeki en gürbüz hayvanlarını değil de en çelimsiz olanları tercih etmesi buna bir örnektir. "Zekat keçisi tabiri de buradan gelmektedir" zekat miskinlige davettir.
Buradan yola çıkarak islam ülkelerinde yolsuzluğu hırsızlığı adam kayırma durumunu açıklamak mümkündür.
Batı toplumu akıl üzerine inşa edildiği için bir insan başka bir insan üzerinde hak iddia etme ihtiyacı duymamaktadir.
 
Son düzenleme:

İbrahim

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Tem 2016
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İslamiyetteki çarpık yaşantının kaynağı nedir? diye bir soru sormuşsunuz öncelikle şunu belirteyim ki İslamiyette çarpık denilecek zerre kadar bir şey yoktur. İslamiyet zaten Allah'ın göndermiş olduğu bir din olduğu için ve insanda var olan aklın en yetkin şekli yaratıcıda mevcut olduğu için onda tutarsızlık göremezsiniz.
Cimrilik yapıp ramazanda zekat verme konusunda şöyle bir durum var zaten zekat insanları cimrilikten kurtarmak cömert olmaya sevk eden bir ibadettir, bir insanın cimri olması hak katında ne kadar günah bilmem ama zekat verilecekse vermemenin büyük bir günah olduğunu söyleyebilirim.
İslamiyeti yaşayacak olan bir insan onu hem aklen hemde kalben yaşamalıdır dahada önemlisi İslamiyeti boğazından aşağıya indirip kalbi ile yaşamalıdır. 21. asrın insanının bocaladığı paradoks aslında budur. Çok ayet bilir çok hadis bilir ama hiç birinden zerre dahi pay çıkarmamıştır.
Sonuç şu ki soruyu şöyle düzeltmekte fayda var 'İslamiyeti çarpıtmanın amacı nedir?'
 

ramazanasan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2016
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sorunun kaynağı nedir? Neden islam ülkelerinde çok yoğun yaşanıyor. Allahım dini aklayan dayalı ise onun üstüne düşünmek gerekmez mi. İslami ilanla olmayan ayırt edilmeli mi?
 

İbrahim

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Tem 2016
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hayır ama tam tersi azizim Avrupa ve İslamla tanışmamış olan ülkelerde daha fazla bu durum. Örneğin Fransa'da bir saatliğine gerçekleşen bir elektrik kesintisinde suç oranı o saatliğine tavan yapmıştır. Bu da demek oluyor ki İslamla tanışmamış diğer toplumlarda denetim dış mekanizmalı gerçekleşmektedir. Yani insanlar birbirlerini kontrol ederek toplumsal yapıyı ayakta tutmaktadırlar. Ama örnekte olduğu gibi bu denetim mekanizması elektrik kesilene kadar. Oysa İslam toplumlarında, İslamda olan anlayış şudur 'Allah alimdir, semidir, basirdir'. Yani yüce Allah her şeyi bilir, görür ve duyar bunu bilen bir Müslüman hem Allah'a karşı olan korkusundan hemde Allah'a olan sevgisinden ve muhabbetinden dolayı kötülük işlemeyecektir.
İnsan sırf 'insan olmak' için Rabbinin emirlerini tutmalı ve onun rızasını kazanmalıdır. O'nu kaybeden neyi bulmuş ki, O'nu bulan neyi kaybetmiş ki. Özetle yine şunu vurgulamak isterim İslamı bilmek başka İslamı yaşamak başka, İslamı sindirmek boğazdan aşağıya geçirmek gerek bunu yapamayan İslami toplumlarda kötülük vb şeyler görülebilir vesselam
 

Dvrmchrkt

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Haz 2016
Mesajlar
22
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Fransadaki suçları işleyenlerin çoğu da Arap müslümanlar(Tunus,Fas,Cezayir kökenli müslümanlar)

Amerikada da cezaevinde suçtan hüküm giymiş bulunanlar arasında % 95 in üstündeki oran kendisini dindar diye tanımlayanlardır.Halbuki Amerikan sokaklarında anket yapsanız, dindar oranı, cezaevinde suç işleyenlerden daha az çıkar.

Türkiye de kendisine müslüman diyen yöneticiler, kendilerini ilgilendiren ve insanların ölümü ile ilgili konularda, gülüp geçerken; Japonyada yöneticiler, çok sorumlu olmadıkları alanlarda bile, ahlaki davranıp istifa edebiliyor. Al sana Ateist Japon, al sana ağzından Allahı düşürmeyen dindar yöneticiler..

Neden çocuk pornosunda ve çocuk tecavüzlerinde dindar ülkelerde dindarlar başı çeker, neden dindar ülkelerdeki yolsuzluk, hırsızlık,rüşvet gibi olaylar, Batının çok çok ilerisindedir bu ve buna benzer yüzlerce şeyden bahsetmeyeceğim bile..

Tabi burada şu soru sorulabilir. Sorun inananlarda mı, yoksa dinlerde mi.
Eğer herkes bu dinlerden kendine ekmek bulabiliyorsa, sorunun dinlerde olduğu çok açık.Sorun dinlerde değilse, müslümanlar ve hristiyanlar çok aptal demekten başka çare yok:)
O zaman da Allahı eleştirmek lazım.Kullarının anlayacağı dillerde kitap göndermemiş.Seviyeyi biraz düşük tutmalıymış:)
 
Son düzenleme:

İbrahim

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Tem 2016
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yüce yaratıcının sana vermiş olduğu akılla mı onu eleştireceksin. Kaldi ki bi poşet elmadan bir tanesinin yere düşmesiyle elmaların tamamı kirlenmez bunu akıl mantık sahibi herkes bilir aynı şekilde bir müslümanın yada herhangi bir insanın yapmış olduğu bir kötülük yüzünden ne mensup olduğu dini ne ailesi nede çevresindekiler suçlu ve sorumlu tutulamaz. O zaman katil olan her babanın oğlu da ceza çeksin yada hırsız olan bir çocuk yüzünden babası hapislerde sürünsün bu yapılabilecek bir şey değildir. Bunu bu şekilde düşünmek ön yargı ve cehalet gerektirir. Müslüman kimliği adı altında yapılan kötü işler islama mal edilemez. İslam en iyi yaşam tarzı, ahlak biçimi olarak biz insanlara Rabbimiz tarafından lutfedilmiştir. Bu na bir insan inanır ve ya inanmaz bu tartışabileceğimiz konu değil ama inanan insanlara aptal demek kusura bakmayın cehaletin ta kendisi olacaktır.
 

Dvrmchrkt

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Haz 2016
Mesajlar
22
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Bence gerçek müslümanlar, İŞİD, EL kaide gibi örgütlerdir. Arabistandaki şeriat ise gerçek İslama en yakındır.
Adamlar, Kurana ve hadislere dayanıyor.

Türkiyedeki müslümanlar, çoğunlukla tatlı su müslümanı. Arapça bilmeyen ama anadili Arapça olan Araplara, kendi dinlerini öğretecek kadar müslümanlar:)
 
Son düzenleme:

İbrahim

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Tem 2016
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Masum insanların kanlarına girenler bırakın Müslümanı nasıl insan olabilirler, ayrıca Arabstanda olan düzen ise Vehhabiliktir tamamen İslamı tahrif için İnglizler tarafından Abdul Vahhab'a kurdurulan bir bozuk itikat. Gerçek şeriat Kuran dır açıp okumak lazım vesselam.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Başlık ilginç ama giriş boş olmuş felsefe kuralları ile dogma lar tersine işler felsefe ile din yada bilim ile din birlikte düşünülmesi zor şeyler.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst