Cicek ve Perincek'in Bildirileri ve Karsilastirma.

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Siyaset Meydanı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Cicek ve Perincek'in Bildirileri ve Karsilastirma. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,101 kez görüntülenmiş, 29 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Siyaset Meydanı
Konu Başlığı Cicek ve Perincek'in Bildirileri ve Karsilastirma.
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ferdinand Bardamu
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bilindigi gibi teror uzerine once C.Cicek ve sonra da D.Perincek 11 maddelik iki bildiri yayinladi.

C.C.icegin "Milli Mutabakat" adini verdigi bildirisine karsin, D.Perincek'in yayinladigi "Kardeslik Bildirisi" idi.

Biribiri ile politik, anlam ve icerik olarak karsilastirmak, tartismak ve her ikisi uzerinden de fikir dusunce ve yorum belirtmek adina her iki metni de buraya alintiliyorum.

Sonucta mukayese edebilmek ve hem tek tek hem de biribiri ile farklari olarak degerlendirebilmek boylece mumkun olacak.

Cemil Çiçek'ten 'Milli Mutabakat' çağrısı

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, 11 maddelik bir mutabakat metni yayımladı. Çiçek, "Bu soruna hep birlikte çözüm üretelim" çağrısı yaptı.

28 Ağustos 2012 Salı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek , siyasilerin ve devlet yöneticilerinin cenaze törenlerindeki buluşmasının halkı tatmin etmediğine dikkat çekerek çözüm için herkesin biraraya gelmesi çağrısında bulundu.

11 maddelik bir “Ulusal Mutabakat Metni” açıklayan Çiçek, “Geçmişte konuşamadıklarımızı artık konuşabiliyoruz. 10-15 yıl önce bu söylediklerimi bana öldürseniz söyletemezdiniz” dedi.

İspanya ’nın ETA sorununu çözmesinde yeni anayasanın büyük rol oynadğını vurgulayan Çiçek, Anayasa değişikliği ve İspanya halkının teröre tavır almasıyla ETA’nın zor bir döneme girdiğini, hatta eylemlerinden siviller zarar görmesin diye saldırılarını önceden haber vermeye başladığını anımsattı. Cemil Çiçek , BDP Milletvekillerinin Şemdinli’de PKK ’lılar ile kucaklaşmasını hiç doğru bulmadığını da sözlerine ekledi.

11 maddelik mutabakat metni

Çiçek’in “terörle mücadelenin güvenlik boyutu ile insan temel hak ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi arasındaki olmazsa olmaz denge”yi gözeterek hazırladığı metindeki 11 madde özetle şöyle:

1 - Şiddeti ve terörü benimseyen hiçbir anlayış veya haraket tarzı kabul edilemez. Terör örgütlerine katılanlar silahlarını bıraksın
2 - Sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülemez. Hükümet, tüm siyasi partiler, STK’lar, uyum içerisinde hareket etmelidir.
3 - Terörle mücadele demeokratik hukuk devletinin temel ilkeleri ve insan haklarına saygı sınırları çerçevesinde yürütülecek, Tedbirler partiler üstü bir anlayış ve yaklaşımla uygulanacaktır.
4- Tüm sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar, özellikle gençler ve kadınlar terör eylemlerine ve terörizmin her türüne karşı tepkilerini barışçı ve demokratik yöntemlerle sergilemeli.
5- Terörle mücadele kararlılıkla sürdürülecek. Güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyacakları imkan ve yeteneklerin geliştirilmesi önceliklidir.
6- Yeni bir anayasa toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve mutabakatı da sağlanmak suretiyle süratle hazırlanacaktır.
7- Üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulması yaklaşımı benimsenecek.
8 – Terörle mücadele için etkin uluslar arası işbirliğinin sağlanması için çaba gösterilecek.
9 – Şehit ailelerinin, terör mağdurlarının ve yakınlarının durumları daha da iyileştirilecek.
10 – Bu mutabakata taraf olan siyasi partiler ve STK’lar her türlü işbirliğine partiler üstü bir yaklaşımla yaklaşacak,
11- Bütün yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini korumak ve daha da geliştirmek için birlikte çalışacağız.


İşçi Partisi'nden Milli Birlik ve Kardeşlik Bildirisi

İşçi Partisi 30 Ağustos zaferinin 90. yıldönümünde 11 maddelik Milli Birlik ve Kardeşlik Bildirisi yayınladı. Bildiride artan terör saldırılarından Suriye’deki krize kadar Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunlara çözüm önerileri sunuldu. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in kaleme aldığı bildiride "Milli birlik ve kardeşlik" için cumhuriyet devrimi temelinde çözümler üretilmesi gerektiği dile getirildi.

MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK BİLDİRİSİ

Türkiye’nin millî güçleri olarak, Emperyalizme karşı 30 Ağustos zaferimizin 90. yıldönümünde, İstiklâl Savaşı değerlerimizden esin ve kuvvet alarak, 30 Ağustos Millî Birlik ve Kardeşlik Bildirisi’ni, Milletimize ve dünya kamuoyuna sunarız.

1. Kararlılık ilânı
Türkiye’nin millî güçleri olarak, vatan bütünlüğümüzü ve Büyük Devrimci Atatürk önderliğinde kurduğumuz Cumhuriyetin temellerini savunma kararlılığımızı bütün dünyaya ilan ediyoruz. Bu konuda her fedakârlığı göze aldığımızı dost düşman herkese bildiriyoruz. Öncelikle ABD ve AB’yi, Türkiye’nin bağımsızlığına, devlet egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı göstermeleri için uyarıyoruz.

2. Gizli anlaşmalar yasadışı ve geçersiz
Türkiye adına ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yapılmış bütün anlaşmaların ve somut olarak 2 Nisan 2003 günü Ankara’da bağıtlanan Powell ile Abdullah Gül arasındaki “2 sayfa 9 maddelik Gizli Anlaşma”nın yasadışı ve geçersiz olduğunu dünya kamuoyu önünde ilgili devletlere bildiriyoruz.
TBMM’nin 4 Haziran 2003 günü kabul ettiği Birleşmiş Milletler İkiz Sözleşmeleri diye bilinen uluslararası anlaşmaların, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğine, ülke bütünlüğüne, milletin birliğine karşı bölücü girişimlerin hukukî aracı olarak kullanılmasına izin vermeyeceğimizi ve bu sözleşmeleri TBMM kararıyla kaldıracağımızı açıklıyoruz.

3. Bölücü terör örgütüyle müzakere ve pazarlığa son
Bölücü terör örgütüyle her türlü müzakere ve pazarlığa son verilecektir. Ülkede barış ve güvenliğin sağlanması için devletin ve milletin bütün imkânları etkin olarak seferber edilecek ve devletin yaptırım gücü kararlı olarak uygulanacaktır.


Terör örgütünü silah bırakmaya, terör örgütünde faaliyet gösteren bütün yurttaşlarımızı Türkiye’nin bağımsızlık ve bütünlüğü içinde yer alarak, Türkiye halkının ortak geleceğine katılmaya çağırıyoruz. Türkiye’nin bağımsızlık ve birliğine sadakat, yaraları sarmak ve acılara son vermek için güven veren başlangıçtır.

4. İstiklâl Savaşı ve Cumhuriyet Devrimiyle oluşturduğumuz Türk milleti
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Türkiye halkı, İstiklâl Savaşı’nı zafere ulaştırarak ve Cumhuriyeti kurarak, bir millet halinde birlikte yaşama iradesini ortaya koymuştur. Cumhuriyeti kurma eylemine, eşit yurttaşlık bağına, özgür yaşama iradesine, ortak Cumhuriyet kültürüne ve binlerce yıllık kardeşliğe dayanan milli birliğimizi pekiştirmek, her etnik kökenden yurttaşlarımızın kaynaşma sürecini ilerletmek ve toplumsal, ekonomik, kültürel her alanda kalkınmak ve özgürleşmek için bütün halkımızı birleşmeye çağırıyoruz.

5. Cumhuriyet Anayasasının vazgeçilmez esasları
Bütün halkımızı birleştiren Türk milleti kavramının anayasadan çıkarılmayacağını, “özerklik” türünden tekil devlete son verecek dayatmaların kesinlikle kabul edilmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet dilinin Türkçe olduğu ilkesinin değişmeyeceğini ilan ediyoruz.

6. Vatanın bütünlüğü ve bölgeler arası denge
Bütün yurttaşlarımızın emeğiyle var ettiğimiz vatanımız bir bütündür, bölünemez. Yurttaşlarımızın birlikte yaşama ve kardeşlik bilincinin özgürlükle ve çağdaşlıkla güçlendirilmesi, Ortaçağ ilişkilerinin köyden ve şehirden bütünüyle tasfiyesi, bölgeler arasında dengenin sağlanması, bütün yurttaşlarımızın ortak mutluluğunun gereği ve vatan bütünlüğünün güvencesidir.
Kamu yatırım ve hizmetlerinde ülkemizin geri kalmış bölgelerine öncelik vermek ve bu amaçla millî bütçeden özel kaynak ayırmak, devletin görev ve sorumluluğudur.

7. Demokratik hakların hukuku ve hayata geçirilmesi
Kürt sorunu demokratik haklar açısından esas olarak çözülmüştür. Bütün Türkiye halkının fedakâr mücadelesiyle kazanılan, yurttaşların her alanda eşitliğini, Kürtçe öğrenme ve Kürtçe yayın gibi demokratik hakları hukuki güvence altına almak ve fiilen hayata geçirmek, bir kamu görevi olmak yanında yurttaş sorumluluğudur.

8. Köyden ve mahalleden TBMM’ye kadar halk yönetimi
Bütün yurttaşlarımızın ırk, cinsiyet, din, mezhep ayrımı gözetilmeden, ağalık, beylik, şeyhlik gibi Ortaçağ bağımlılıklarından kurtulmuş olarak, köyden ve mahalleden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar ülke yönetimine özgürce katılmasını sağlamak ve halkın her düzlemde ve alanda yönetimini kurmak,


önümüzdeki büyük görevdir. Kürdümüzü, milletimizin ve halkımızın bir parçası olarak Türkiye’nin halk yönetimi için mücadeleye ve hep birlikte hükümet olmaya çağırıyoruz.

9. Korku imparatorluğuna son
Yurtseverlere özgürlük
Korku İmparatorluğu’nun yıkılması, Türkiye halkının özgürleşmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölücü teröre karşı mücadelede kararlı ve etkin görev yapabilmesi için, Ergenekon - Balyoz türünden, yurtseverliği bastırmak için yürütülen bütün soruşturma ve davalara derhal son verilmeli ve Silivri, Hasdal, Maltepe, Hadımköy, Ankara Sincan cezaevlerindeki bütün yurtseverler serbest bırakılmalıdır.

10. Irak ve Suriye ile işbirliği
Yasal Irak hükümetiyle anlaşarak ve Irak’ın toprak bütünlüğü ile doğal kaynaklar üzerindeki egemenliğini gözeterek, Irak’ın kuzeyinde üslenen bölücü terör örgütlenmesini etkisiz hale getirmek, Türkiye’nin hakkıdır. Hiçbir güç, Türkiye’nin komşularıyla işbirliğini geliştirerek bölge ve dünya barışına eylemli ve etkin olarak katkıda bulunmasını engelleyemez.
Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. Suriye’de barış, Türkiye’de barıştır. Suriye’nin iç işlerine, devlet bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşı her müdahale yasadışıdır. Türkiye topraklarında Suriye’ye yönelik silahlı hareketleri örgütleyen, eğiten, kışkırtan ve destekleyen bütün terör kamplarını ve faaliyetini durdurmak, iyi komşuluk ve insanlık görevidir. Bölge barışı ve güvenliği için, Suriye’nin yasal yönetimi olan Beşer Esat hükümetiyle her alanda işbirliği geliştirmek, Türkiye’nin güvenliği, bölge barışı ve dünya barışı için vazgeçilmez sorumluluktur.

11. Batı Asya Birliği
Yurtta Barış, Bölgede Barış, Cihanda Barış
Türkiye olarak, komşularımız Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Lübnan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ekonomi ve kültürden güvenliğe kadar her alanda işbirliğinde bulunmayı, Batı Asya’da adım adım bölgesel bir birlik oluşturmayı, yurtta barış, bölgede barış, cihanda barış, özgürleşme ve refah yanında bölge Kürtlerinin mutluluğu için tarihsel bir görev olarak kabul ediyoruz ve bölge ülkeleriyle halklarının değerlendirmesine sunuyoruz.

Doğu Perinçek
İşçi Partisi Genel Başkanı

Her iki bildiride tam metin olarak verildi. Metinler ve konu ile ilgili gortus, yorum, fikirlerinizi, savundugunuz karsi ciktiginiz yerleri, elestiri, katkilarinizi v.s. bekliyorum.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
çok karmaşık ve geniş kapsamlı bir konu olduğundan, bir çırpıda bütünsel bir değerlendirme yapmak; gerçekçi ve aynı zamanda farklı çevreler tarafından kabul edilebilir bir çözüm sunmak zor olacaktır ... ancak ele alınan konu da, yayınlanan bildiriler de, parça parça tartışılabilir, sanıyorum... ilk bakışta sn. meclis başkanının bildirisinde, son yıllarda defalarca dile getirilmiş olan görüşlerin dışında, yeni bir yaklaşım yok gibi görünüyor... gerçeklikten kopuk ve gerçekçilikten uzak ve ancak bir temenni niteliğindeki yaklaşımların, problemi çözmeye olanak vermediği olgusu, bunca yıldan sonra yeterince ortaya çıkmış olmalıydı ... örneğin, daha bildirgenin birinci maddesinde, 1) ''...terör örgütüne katılanlar, silahlarını bıraksın'' diyor; iyi bıraksın daa... içinde bulunduğumuz koşullarda bu, kıl kadar oluru / gerçekçiliği olmayan bir 'temenni' den başka, boş ve anlamsız bir çağrıdan başka nedir ki... 2) sorunun sadece güvenlik önlemleriyle çözülemeyeceğini, çeyrek yüzyıl önce, kenan evren' de söylüyordu... hükümetin, siyasi partilerin, sivil toplumun uyum içinde hareket etmesini istemek ne anlama gelmektedir...? kendi payıma, ne açılım konusunda, ne habur olayında, ne oslo pazarlık sürecinde, hükümetle uyum içinde düşünmüyorum; acaba sn. çiçek, bütün toplum kesimlerini, hükümetin bu konudaki politikalarını eleştirmemeye ve o politikaların arkasında durmaya mı çağırıyor... vs...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
çok karmaşık ve geniş kapsamlı bir konu olduğundan, bir çırpıda bütünsel bir değerlendirme yapmak; gerçekçi ve aynı zamanda farklı çevreler tarafından kabul edilebilir bir çözüm sunmak zor olacaktır ... ancak ele alınan konu da, yayınlanan bildiriler de, parça parça tartışılabilir, sanıyorum... ilk bakışta sn. meclis başkanının bildirisinde, son yıllarda defalarca dile getirilmiş olan görüşlerin dışında, yeni bir yaklaşım yok gibi görünüyor... gerçeklikten kopuk ve gerçekçilikten uzak ve ancak bir temenni niteliğindeki yaklaşımların, problemi çözmeye olanak vermediği olgusu, bunca yıldan sonra yeterince ortaya çıkmış olmalıydı ... örneğin, daha bildirgenin birinci maddesinde, 1) ''...terör örgütüne katılanlar, silahlarını bıraksın'' diyor; iyi bıraksın daa... içinde bulunduğumuz koşullarda bu, kıl kadar oluru / gerçekçiliği olmayan bir 'temenni' den başka, boş ve anlamsız bir çağrıdan başka nedir ki... 2) sorunun sadece güvenlik önlemleriyle çözülemeyeceğini, çeyrek yüzyıl önce, kenan evren' de söylüyordu... hükümetin, siyasi partilerin, sivil toplumun uyum içinde hareket etmesini istemek ne anlama gelmektedir...? kendi payıma, ne açılım konusunda, ne habur olayında, ne oslo pazarlık sürecinde, hükümetle uyum içinde düşünmüyorum; acaba sn. çiçek, bütün toplum kesimlerini, hükümetin bu konudaki politikalarını eleştirmemeye ve o politikaların arkasında durmaya mı çağırıyor... vs...

Benim algiladigim kadari ile, teror ile savasmak yerine, demokratik bir cozum oneriyor. Zaten toplumun yaptigi da bu. Herteror girisiminde, kitlesel ve terore karsi eylem koymak.

Yalniz bunu bir meclis baskaninin soylemesi, hangi temelde; yani bir vatandas olarak mi/ bir parti milletvekili olarak mi, yoksa bir meclis baskani olarak mi?

AKP'nin bunu desteklememesi de farkli bir konu.

Yalniz kisaca onerisinin tarafimca algisi, devlet ve hukumetin teror ile demokratiok olarak mucadele etmesi, nasil olacaksa!

Perincek'i de degerlendirmek ister misin?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
3) mücadelenin hukuk içinde yürütüleceği / yürütüldüğü saptamasını da yıllardır duyuyoruz... tedbirlerin partilerüstü (?) bir anlayışla uygulanmasının olanaklı olabilmesi için, bütün partilerin katılımıyla ortak bir tedbir paketinin oluşturulması gerekir ; ama acaba bu olanaklı mıdır (bdp)... 5) bu maddenin içeriğini zaten günde beş vakit tekrarlıyorlar... 6) yeni bir anayasanın sorunun çözümüne katkısı mı olacak, yoksa büsbütün işin içinden çıkılmaz hale mi getirecek... çok kuşkuluyum... 7) bu madde zaten kendi içinde çelişik ve tutarsızdır... yani hem merkezi hükümet yerel yönetimlere, güçlü bir idari ve mali yapı oluşturacak şekilde özerklik verecek, yetki devredecek , hem de ulusalve üniter devlet yapısı bundan zarar görmeyecek öyle mi... siz onu külahıma anlatın...; sn.çiçek bildirisinde, tavsiye ettiği ''gelin adayının'' hem bakire hem de hamile olduğunu söylemeye çalışıyor... v.s...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
evet... sn. çiçek'in 4. maddesini atlamışız... 4) tüm sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, kadınların ve gençlerin kitlesel yürüyüşler, mitingler yaparak teröre ya da başka bir gelişmeye karşı, demokratik tepki göstermesini beklemek / istemek; türkiye'nin bugün içinde bulunduğu ortamda, yalnız traji-komik değil ama aynı zamanda absürddür de... siz kazanılmış haklarını korumak için demokratik tepki gösteren işçileri her yerde ve sürekli olarak biber gazıyla, copla, insanlık dışı muameleyle sindirecek, süründüreceksiniz; sendikalarını yok etmek için hukuk dışı yollarla her türlü yıldırmayı, baskıyı yapmaktan çekinmeyeceksiniz, daha birkaç ay önce parasız eğitim isteyen öğrencilerin üstüne polisi saldırtıp meydan dayağı attıracaksınız, haklarında tam olarak 8 yıl 5 ay hapis cezası verdireceksiniz, sonra da hapse attığınız öğrencilerin dediğine gelip üniversite harçlarını kaldıracaksınız ( şimdi hapisteki öğrenciler ne olacak; eğer parasız eğitim istemek suç idiyse, hükümeti de hapse atmak gerekecek, çünkü o da parasız eğitim istedi ve harçları kaldırdı...) binlerce öğrencinin üniversitelerle ilişiğini kesip hayatlarını karartacaksınız,.....vs. vs....; sonra da toplumdan demokratik ve kitlesel tepki isteyeceksiniz... akıl sahibi için, burada bir tuhaflık yok mu....
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Sn. Çiçek'in sıraladığı maddeler bence de ezber bozmamış,üzerinde durulmasına bile gerek görmüyorum,birazdahaderinmavi emek harcayarak eleştirmiş ve çoğuna katılıyorum.Burada milli birlikten kardeşlikten en son bahsedecek insanlardan birisi olarak perinçek'i görüyorum.Sıraladığı bunca trübünlere yönelik maddelerin arasındaki 9. madde asıl niyetini belli ediyor zaten..Daha düne kadar kucak kucağa olduğu terör örgütü elebaşını ne çabuk unutmuş..Bu kaç yüzlülüktür takdir size kalmış ayrıca böyle bir kaos ortamında bu gibi bir çıkış yapması da oldukça manidar..Asıl amacı ne acaba..aklansın öyle gelsin..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
8) '' terörle mücadelede uluslararası işbirliği'' sağlanacakmış... sahi mi... peki kiminle ve kime karşı işbirliği... taa birinci körfez savaşı sürecinde oluşturulan çakiç güç uygulamasından beri, ''çekiç güç uçaklarının terör örgütüne silah, mühimmat ve malzeme attığı'' defalarca açıklanmadı mı, eşref bitlis'in öldürülmesinde işbirliği yapmaya çalıştıklarımızın parmağı olduğu ortaya çıkmadı mı... muavenet zırhlısının yanlışlıkla vurulmadığı, ortaya çıkmadı mı...,türkiye'nin on yıldır, terör örgütünün yuvası olduğu bütün dünya tarafından bilinen kandil dağına ya da kuzey ırak'taki resmi kamplarına askeri harekat yapması işbirliği yapmak istediklerimiz tarafından engellenmedi mi... işbirliği yapmaya çalıştıklarımız tarafından, ulusal onurumuz ayaklar altına alınarak, askerimizin başına çuval geçirilmedi mi... terörün gerçek patronlarıyla işbirliği yapılarak, terör sorununun çözülemeyeceğini anlayabilmek / öğrenebilmek için , olağanüstü zeki olmak, dahi filan olmak şart mıdır... ortalama bir zeka yetmez mi...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sn. Çiçek'in sıraladığı maddeler bence de ezber bozmamış,üzerinde durulmasına bile gerek görmüyorum,birazdahaderinmavi emek harcayarak eleştirmiş ve çoğuna katılıyorum.Burada milli birlikten kardeşlikten en son bahsedecek insanlardan birisi olarak perinçek'i görüyorum.Sıraladığı bunca trübünlere yönelik maddelerin arasındaki 9. madde asıl niyetini belli ediyor zaten..Daha düne kadar kucak kucağa olduğu terör örgütü elebaşını ne çabuk unutmuş..Bu kaç yüzlülüktür takdir size kalmış ayrıca böyle bir kaos ortamında bu gibi bir çıkış yapması da oldukça manidar..Asıl amacı ne acaba..aklansın öyle gelsin..

"Aklansin" derken; sence neyden "aklanacak?" ya da uzerine ispat edilmis olan bir suc var mi?, varsa nedir?

"Masumiyeti ispat edilene kadar, sucludur" zihniyeti ile iceriye atilan bir kisinin, neyden aklanmasi gerekiyor?

Sonucta iceride olan herkes, bu diktator kanunun bir iftira kurbani.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Misafir etmek için almadılar içeri herhalde.Hem hangi iftiradan bahsediyorsunuz.?

Ekli dosyayı görüntüle 951buda mı iftira..
halkların kardeşliği için mi sırıtıyor bu s.rt.an.
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
aranızda,doğu perinçek'in 1989 senesinde eruh ilçesini ziyaret ettiğinde kahvehanede sohbet ederken neler anlattığını dinleyen var mı?
veya erdal inönünün sodep otobüsünden resmi çekilip yol kesmeler sırasında aranan kimse var mı?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
aranızda,doğu perinçek'in 1989 senesinde eruh ilçesini ziyaret ettiğinde kahvehanede sohbet ederken neler anlattığını dinleyen var mı?
veya erdal inönünün sodep otobüsünden resmi çekilip yol kesmeler sırasında aranan kimse var mı?

Varsa bildiklerin paylaşmanız yararlı olacaktır..
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
Varsa bildiklerin paylaşmanız yararlı olacaktır..

1987-1990 yılları arasında siirt ili kadrosunda görevli idim ve doğu perinçek'i kahve önü sohbetinde dinledim,
erdal inönünün eruh ilçesine otobüs ile geldiğinde de görevli idim...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Peki yargilayanlar kim?

Onlar teroristler ile isbirliginde degil mi?

Kimi kime sikayet edecegiz?

Devlet olarak bir barış çabası içine girmek teröristlik mi.?Dağa kaçırılıp veya kandırılıp çıkarılan çocuklar bizim vatandaşımız değil mi.?Bunları geri kazanmak terör faaliyeti midir.?Şikayet etmek aciz insanların işi, çözüm için elini taşın altına koyan her kurum kuruluş stk kim olursa olsun destek olmak bizim görevimiz..Dağda 15 yaşında bir çocuğu sözde terörist diye vurmak mı yoksa tirtir titrerken kucaklamak mı daha doğrudur sorarım size..ben bunları yaşadım..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Devlet olarak bir barış çabası içine girmek teröristlik mi.?Dağa kaçırılıp veya kandırılıp çıkarılan çocuklar bizim vatandaşımız değil mi.?Bunları geri kazanmak terör faaliyeti midir.?Şikayet etmek aciz insanların işi, çözüm için elini taşın altına koyan her kurum kuruluş stk kim olursa olsun destek olmak bizim görevimiz..Dağda 15 yaşında bir çocuğu sözde terörist diye vurmak mı yoksa tirtir titrerken kucaklamak mı daha doğrudur sorarım size..ben bunları yaşadım..

Peki senin bu aciklamalarina paralel olarak, sence Perincek o resimde ne yapiyor.

Yalnis anlasilmasin. Benim ne kimseyi savunmam ne de karsima almam soz konusu.

Yalniz "Birisinin dinine kufur eden musluman olsun" Yanionce kendini "aklasin"

Ayrica neyin "barisi"

Konu uc dallidir. Terorizm, teror hareketi ve teroristlik. Hangisi ile "baris"

Sen, seni yok etmek isteyen ile, nasil bir "baris" saglarsin?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Peki senin bu aciklamalarina paralel olarak, sence Perincek o resimde ne yapiyor.

Yalnis anlasilmasin. Benim ne kimseyi savunmam ne de karsima almam soz konusu.

Yalniz "Birisinin dinine kufur eden musluman olsun" Yanionce kendini "aklasin"

Ayrica neyin "barisi"

Konu uc dallidir. Terorizm, teror hareketi ve teroristlik. Hangisi ile "baris"

Sen, seni yok etmek isteyen ile, nasil bir "baris" saglarsin?

Ne yaptığı gayet açık sırıtıyor..

Bi taraf olan bertaraf olur,o zaman sizin sorununuz nedir.?

Yanlış anlamadı isem ''küfür eden müslüman'' ben içerde değilim hangi suçtan aklanmam lazım.?Benim ki sadece eleştiri..

Terör hareketi ve kandırılmış vatandaşlarımız ile ''barış''.Hala bu terörü kaşıyanların dış güçler olduğunu anlayamadınız mı.?Sorun kürtler değil bizi bölmek isteyen dış güçler..

Barış sağlamak istediğim kandırılmış vatandaşlarımız,onları kullanan dış mihraklar değil..

sanırım anlaşılmıştır..ayrılmak zorundayım..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Ne yaptığı gayet açık sırıtıyor..

Bi taraf olan bertaraf olur,o zaman sizin sorununuz nedir.?

Yanlış anlamadı isem ''küfür eden müslüman'' ben içerde değilim hangi suçtan aklanmam lazım.?Benim ki sadece eleştiri..

Terör hareketi ve kandırılmış vatandaşlarımız ile ''barış''.Hala bu terörü kaşıyanların dış güçler olduğunu anlayamadınız mı.?Sorun kürtler değil bizi bölmek isteyen dış güçler..

Barış sağlamak istediğim kandırılmış vatandaşlarımız,onları kullanan dış mihraklar değil..

sanırım anlaşılmıştır..ayrılmak zorundayım..

Gordugum kadariyla, yazi dilin ve uslubun degismeye basladi. Sen bilirsin.

http://www.felsefe.net/siyaset-meydani/5275-teror-ve-terorizm-uzerine.html
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
sn. çiçek'in bildirisinin son 9. 10. ve 11. maddeleri, üzerinde durmaya değmeyecek kadar beylik sözlerden ibarettir...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yalniz "Birisinin dinine kufur eden musluman olsun" Yanionce kendini "aklasin"

Zannedersem, yukaridaki alintiya yonelik olarak sunu yazmissin.

"Yanlış anlamadı isem ''küfür eden müslüman'' ben içerde değilim hangi suçtan aklanmam lazım.?Benim ki sadece eleştiri.."-sakalpoz.

Dolayisi ile yanlis anlamissin. Yukaridaki alinti dikkatli okunursa, sana ya da senin sahsina yonelik bir alinti olmadigi anlasilir. Orada kastedilen iktidar yani AKP dir. Once onun kendi esbaskan temelinde terorizm ile her turlu isbirliginde (PKK ve Suriye teroristleri) oncekendini aklamasi gerekir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Zannedersem, yukaridaki alintiya yonelik olarak sunu yazmissin.

"Yanlış anlamadı isem ''küfür eden müslüman'' ben içerde değilim hangi suçtan aklanmam lazım.?Benim ki sadece eleştiri.."-sakalpoz.

Dolayisi ile yanlis anlamissin. Yukaridaki alinti dikkatli okunursa, sana ya da senin sahsina yonelik bir alinti olmadigi anlasilir. Orada kastedilen iktidar yani AKP dir. Once onun kendi esbaskan temelinde terorizm ile her turlu isbirliginde (PKK ve Suriye teroristleri) oncekendini aklamasi gerekir.

sizi bekletmemek adına aceleyle verilmiş bir cevaptı,şüpheyle beraber cevapladım.Ayrıca senelerce her işine geldiğinde taşeron bir firma olan bu örgütü Suriye kullanmadı mı,ve hala koz olarak kullanmıyor mu.?Burada akp ye bu sebepten dolayı bir pay çıkarmak doğru değil,fakat ne yapmalı uluslar arası hukukun nasıl işlediği belli.Ülkelerin kirli çıkar ilişkilerine insan kıyımı yapılmakta olay budur ve akp dış politikadaki acemi tavrıyla batmıştır ve bence durumu nasıl kurtaracağını da bilememektedir.Sadece kendilerini değil ülkemizi de bu konuda rezil etmişlerdir.Aklanma konusuna gelince akp nin aklanması sandığa perinçek'in ki şu anki yasalara ve hukuka bağlıdır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst