Bu kadar çok "İmam Hatip" gerekli mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Neo tarafından oluşturulan Bu kadar çok \"İmam Hatip\" gerekli mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,762 kez görüntülenmiş, 39 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Bu kadar çok \"İmam Hatip\" gerekli mi?
Konbuyu başlatan Neo
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan alpine

Neo

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2012
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
38
Günümüz Türkiye'sinde İmam Hatip Lisesinde neredeyse patlama yaşandı diyebiliriz. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2002 verilerine göre 450 İmam Hatip Lisesi, 71 bin öğrenci olduğunu bildirmişti. Tabi bu sayı her yıl artmaya devam etti ve ediyor.

Türkiye'de İmam Hatip sayısı 1017'i buluyor.
Fen Lisesi 292.
Güzel Sanatlar Lisesi 73.
Spor Lisesi 55.

Dini eğitim almak istersin buna karşı çıkamayız en doğal hakkın, pozitif bilimler ile dini eğitim'i bir arada alabiliyorsunuz ama, pozitif ve sanat eğitimini bir arada almak için herhangi bir alternatif bulunmuyor. Müzik eğitimi almak istiyorsanız ve kontenjanlar doluysa bu işi özel ders alarak yapabilirsiniz. Yerine ve saatine göre fiyatta değişiklik olabilir ama ortalama fiyat 3-4 saat 200 TL civarında, konservatuvara hazırlanıyorsaız bu meblayı gözden çıkartmalısınız. Dini eğitim almak isterseniz bunun için "ücretsiz" kuran kursları bulunuyor. Herkes özel ders alacak durumda değil, peki neden bu ülke'de din dışında bilim'e güzel sanatlara, spor'a vs. vs. çoğaltılabilir önem gösterilmiyor?

Richard Dawkins'in de söylediği gibi;
"Dünyadaki tüm Müslümanların aldığı Nobel ödülü sayısı Cambridge Üniversitesi bünyesindeki Trinity Koleji mensuplarının aldığından azdır. Gerçi onlar [Müslümanlar] da Orta Çağ'da harika şeyler yaptılar"
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Birkac soru soracagim bu imam hatip konusu ile alakali cevap veren olursa sevinirim

1) Cumhuriyetin ilan edildigi yildan baslayalim, 29 ekim 1923'ten beri, Turkiye hangi donem icersinde hangi parti yonetimdeyken '' egitim '' konusunda basarili olmustur?

2) Tek Parti iktidarinda kurulan Koy Ensitutulerinden hangi alanda uluslararasi basarili diyebilecegimiz bir genc yetismistir?

3) Turkiye Cumhuriyet tarihinin hangi zaman diliminde Universitelerimiz Dunyanin en buyuk 100 Universitesi alanina girmistir?

4) Turkiye Cumhuriyet tarihinin hangi zaman diliminde Guzel sanatlar, Gorsel sanatlar efendim Spor liseleri vs. gibi alanlarda faaliyet gosteren egitim yuvalarinda Dunya'ya mal olmus kac sporcu ve sanatci cikarabilmeyi basarmisiz?

Butun sorun imam Hatip Liselerinde olsa keske. Hemen yarin bunlar duz liseye cevrilse, vatana millete ne gibi faydasi olacaktir?

Egitim sistemindeki basarisizligin din ile diyanet ile alakasi yok once bunu algilayip anlamak lazim. Mesele egitim sisteminin kokten b.mbok olmasi, bu iktidarinda gelip b.mbok olan egitim sisteminin ustune bir guzel kendisininde s.cmasidir. Kusura bakmayin komple sifirdan reform lazim daha oncedende bu ve benzeri egitim basliklarinda defalarca ifade ettim, ettiler.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Birkac soru soracagim bu imam hatip konusu ile alakali cevap veren olursa sevinirim

1) Cumhuriyetin ilan edildigi yildan baslayalim, 29 ekim 1923'ten beri, Turkiye hangi donem icersinde hangi parti yonetimdeyken '' egitim '' konusunda basarili olmustur?

2) Tek Parti iktidarinda kurulan Koy Ensitutulerinden hangi alanda uluslararasi basarili diyebilecegimiz bir genc yetismistir?

3) Turkiye Cumhuriyet tarihinin hangi zaman diliminde Universitelerimiz Dunyanin en buyuk 100 Universitesi alanina girmistir?

4) Turkiye Cumhuriyet tarihinin hangi zaman diliminde Guzel sanatlar, Gorsel sanatlar efendim Spor liseleri vs. gibi alanlarda faaliyet gosteren egitim yuvalarinda Dunya'ya mal olmus kac sporcu ve sanatci cikarabilmeyi basarmisiz?

Butun sorun imam Hatip Liselerinde olsa keske. Hemen yarin bunlar duz liseye cevrilse, vatana millete ne gibi faydasi olacaktir?

Egitim sistemindeki basarisizligin din ile diyanet ile alakasi yok once bunu algilayip anlamak lazim. Mesele egitim sisteminin kokten KÖTÜolmasi, bu iktidarinda gelip ZATEN KÖTÜ olan egitim sisteminin ustune bir guzel kendisininde kötüleştirmesidir. Kusura bakmayin komple sifirdan reform lazim daha oncedende bu ve benzeri egitim basliklarinda defalarca ifade ettim, ettiler.

Bu yazınıza katılıyorum. Hem de çok özenli bir düzenleme yapılmalı. Her geçen daha berbat hale gelen eğitim sistemi çok ciddi şekilde ele alınmalı ve yeniden yapılandırılmalı.
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
EĞİTİM ne demektir?.. Bu soruya verilecek ilk cevap, şudur: Çocuklara, genç nesillere anadillerini okuyup yazmayı, edebî yazılı Türkçeyi öğreten kurumdur.
Bizim eğitimimiz okuma yazma öğretiyor ama bu nasıl bir okuma yazmadır? Halkımız, 1928’den önce yazılmış, basılmış Türkçe kitapları, belgeleri, kitabeleri, dedelerinin mezar taşlarını okuyamıyor. Okumasını öğrense bile mânasını anlayamıyor.
Niçin? 1928’de büyük ve öldürücü bir kültür kopukluğu olmuş, bin yıllık millî yazımız yasaklanmış. Bu yasak yetmiyormuş gibi devlet terörü ile lisanımız değiştirilmiş, dejenere edilmiş. O hale gelmişiz ki, yirminci asrın ilk çeyreğinde yayınlanmış olan sade Türkçe romanlar bile, edebî zengin Türkçeden uydurukçaya tercüme ediliyor.
Sömürgeci vesayet rejimi eğitimi boza boza, dejenere ede ede bugünlere geldik.
Dünyanın hiçbir medenî ülkesinde olmayan paralel dershane eğitimi diye bir ucube çıkarttık. Çocuklarımız liselerde cebir geometri fizik kimya okuyor ama doğru dürüst öğrenemiyor ve büyük paralar ödeyerek dershanelere gitmek zorunda kalıyor.
Dershane deyip de geçmeyelim, bunların bir de parasal yönü var. Senede on milyarlarca dolarlık bir sektör.
İngiltereyi İngiltere yapan liseleridir… Almanyada gimnazyumlar… İsviçrenin mükemmel okulları… Japonyanın, Çinin, Singapurun, Güney Korenin vasıflı okulları.
İngilterenin Eton Koleji öyle ciddî bir eğitim kurumudur ki, talebeler okulda frakla dolaşır.
Bizde lise son sınıf öğrencisi bir gence, Ömer Seyfeddinin 1927’de basılmış bir hikaye kitabını verin, aval aval bakar. Çince mi, Tibetçe mi, Japonca mı, Fenikece mi?..
Bir Türkiyeli Türkçeyi ne kadar biliyorsa seviyesi, rütbesi o kadardır.
Türkçe bir tarafa, okullarımızda fen dersleri de doğru dürüst okutulup öğretilemiyor.
Bendeniz liseden 1952’de mezun oldum. O zamanlar ne dershane vardı, ne bugünkü gibi genel üniversiteyi giriş imtihanı.
Ankara Siyasal Bilgilere her yıl imtihanla 150 öğrenci alınırdı.
Bazı gözde fakültelere öncelikle lise diplomaları parlak öğrenciler alınırdı… O kadar.
Şu son günlerde bir dershane savaşıdır gidiyor ve şiddetli kavgalar çekişmeler yaşanıyor. Bir bardak suda fırtınalar kopartılıyor.
Bugünkü Kemalist, vesayetçi, kolonyalist eğitim sistemi ufak tefek tadilatla, sağına soluna yama yapmakla, palyatif ıslah tedbirleriyle kesinlikle düzelmez.
Bu eğitimi kökünden değiştirip, yerine medenî ülkelerde olduğu gibi vasıflı bir eğitim getirmek gerekir.
Önce Türkçe okuma yazma öğretilecek.1928’den sonraki Latin Agop Dilaçar Türkçesi değil, en az bin yıllık Türkçe.
Edebiyat meraklısı lise mezunu gencimizin eline Osmanlıca bir Fuzulî Divanı verilecek, gürül gürül okuyacak, metin şerhi yapacak.
Tarih, coğrafya, mantık, psikoloji, ahlak, metafizik, estetik, sanat konusunda harika kompozisyonlar yazabilecek.
Test usulü sınavlar aldatmacadan ibarettir.
Bizdeki ders kitapları acınacak derecede geri, ilkel ve basittir.
Türkiye niçin bir çirkinlikler meşheri haline geldi… Mimarlık ve şehirciliğimiz niçinbugünkü hale düştü?... Liselerde estetik ve sanat kültürü verilmediği için.
İngiltereyi İngiltere yapan okul Eton Kolejidir, Fransayı Fransa yapan Paris Yüksek Öğretmen Okuludur (Ecole Normale Superieur).
Ülkemizde şu anda hiçbir lise ve dershane geçerli not alamaz. İsterseniz yeminli bir bilirkişi inceleme yapsın, en parlak öğrencileri imtihan etsin.
Son sınıf öğrencisine 1923 baskılı bir roman verin, okuyamayacaktır.
Edebiyat, tarih, felsefe, sanat konusunda bir kompozisyon yazmasını isteyin, doğru dürüst ipe sapa gelir bir şey yazamayacaktır.
Coğrafya sorusu: Singapur mini devleti (600 küsur km karedir) kültür, eğitim, sanayi, ticaret, finans bakımından niçin ve nasıl bir dev olabilmiştir? Bu başarısının sebepleri nelerdir?.. Bizim eğitimzede oğlumuz veya kızımız ne yazacak? Maalesef hiçbir şey. Gak guk… Acaba Singapurun yerini biliyor mu?.. Fransız liselerindeki coğrafya kitaplarında bu soruya cevap olabilecek nice bilgi, resim, istatistik bulunmaktadır?
Bizde 1980’den bu yana bütün okullarda mecburî din dersleri var. Çocuklarımızı en basit ve temel dinî konularda yazılı imtihana tabi tutalım, netice yine fiyasko olacaktır.
Lise mezunu kaç çocuğumuz mantık hakkında ciddî bir yazı yazabilir?
Atatürk aşağı, Atatürk yukarı… Bizi Atatürk kurtardı…1919’da Samsuna çıktı, Padişahı kovdu, cumhuriyeti kurdu, egemenlik kayıtsız şartsız ulusun oldu… Bunlarla eğitim olmuyor.
Bir ülkenin başarısının göstergeleri gökdelenler, rezidanslar, otoyollar, diğer maddî eserler değil, eğitim sistemi ve okullardır.
Türkiye kurtulmak, ilerlemek, ayakta kalmak istiyorsa Japonyadaki, Tayvandaki, Güney Koredeki ve medenî Avrupa ülkelerindeki okullar gibi vasıflı ve gerçek mekteplere sahip olmalıdır.
Lise mezunu bütün Türkiyeliler bin yıllık edebî, yazılı, zengin kültür Türkçesini okuyup anlayabilmelidir.
Türkçesi yeterli olmayanlara lise diploması verilmemelidir.
Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle köy olmaz kasaba olmaz.
Otuz kişilik bir lise son sınıf dershanesinde en az beş çocuk Fuzulî divanını okuyup anlayabilmelidir.
Yüzde yüz olmasa bile yüzde on veya on beş çocuğumuz tarih, sanat, beşerî ve ticarî coğrafya, mantık, sanat konusunda güzel kompozisyonlar yazabilmelidir.
Okullarımızda sadece bilgi değil, ahlak ve karakter terbiyesi de verilmelidir.
Lise gençlerinin hepsi küçük beyefendiler, küçük hanımefendiler olarak yetiştirilmelidir
Bana Eton Kolejinde bir tek serseri ve haylaz öğrenci bulsanıza! Bulamazsınız…
Yıl 1947. Galatasarayın orta kısmında okuyorum. Tarih hocamız, eski nazırlardan (bakan) Raşid Ererbey ders anlatıyor, birden dersi yarıda kesti, kürsüden indi, sınıfı terk etmek üzere kapıya doğru yürüdü. Biz çocuklar hocam nereye gidiyorsunuz diye bağırıştık. Durdu, sağ elini kaldırdı, işaret parmağını gözlerimize sokarcasına şöyle dediydi “Ben buraya Galatasaray efendilerine ders vermek için geliyorum, tulumbacılarla işim yoktur!..â€￾ Biz yine bağrışmıştık, hocam ne oldu?.. Meğerse arka sıradaki görgüsüz bir arkadaşımız parmaklarını çıtlatmışâ€¦
Eğitimini, bilhassa liseleri düzeltmezse Türkiyenin geleceği yoktur.

Mehmet Şevket Eygi
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Birkac soru soracagim bu imam hatip konusu ile alakali cevap veren olursa sevinirim

1) Cumhuriyetin ilan edildigi yildan baslayalim, 29 ekim 1923'ten beri, Turkiye hangi donem icersinde hangi parti yonetimdeyken '' egitim '' konusunda basarili olmustur?

2) Tek Parti iktidarinda kurulan Koy Ensitutulerinden hangi alanda uluslararasi basarili diyebilecegimiz bir genc yetismistir?

3) Turkiye Cumhuriyet tarihinin hangi zaman diliminde Universitelerimiz Dunyanin en buyuk 100 Universitesi alanina girmistir?

4) Turkiye Cumhuriyet tarihinin hangi zaman diliminde Guzel sanatlar, Gorsel sanatlar efendim Spor liseleri vs. gibi alanlarda faaliyet gosteren egitim yuvalarinda Dunya'ya mal olmus kac sporcu ve sanatci cikarabilmeyi basarmisiz?

Butun sorun imam Hatip Liselerinde olsa keske. Hemen yarin bunlar duz liseye cevrilse, vatana millete ne gibi faydasi olacaktir?

Egitim sistemindeki basarisizligin din ile diyanet ile alakasi yok once bunu algilayip anlamak lazim. Mesele egitim sisteminin kokten b.mbok olmasi, bu iktidarinda gelip b.mbok olan egitim sisteminin ustune bir guzel kendisininde s.cmasidir. Kusura bakmayin komple sifirdan reform lazim daha oncedende bu ve benzeri egitim basliklarinda defalarca ifade ettim, ettiler.

Bu sorular"eskiden neydi ki de simdi elestiriyorsun?" temelli bir asnlam ve icerik tasiyor.

T.C. tarihinde egitimdeki basarinin olmam,asi sence neyle olculur?

Ayrica egitimdenm ne anliyorsun?

T.C. tarihinde birey yetistirilmiyor ve yetismiyor.

O yuzden zaten ogrencilerin her turlu rahatca kendi fikirlerini soyleyebilecegi bir ortam yok.

Burada onemli olan cagdas temelde Turkiye'nin toplumuna verdigi egitimde nerden nereye geldigidir.

Egitim de etik ayrimcilik yapilmaz. Cunku egitim bilimsel ve cagdas olmak zorundadir.

Bugun imam hatiplerden ulke ve toplum Adina bilim ve cagdaslik Adina egitimde nasil kisiler yetistiriliyor?

Ayrica her turlu hukumet ve devletin her yonu ile karsisina aldigi ODTU butun bu olumsuzluklarina ragmen egitimini surdurmeye calisiyor.

Bugun soylermisin, T.C.tarihinde hangi universite rektoru bilimden ve cagdasliktan yana?

Hangi devlet ya da hukumetin basindaki ya da bakan; bulundugu mevkinin bilgi ve tecrubesine sahip?

Imam hatiplerde bugun ya da gecmiste bilimselve cagdas nasil bir egitim verilmistir/verilmektedir?

Onemli olan bir ulke ve toplumun cagda bulundugu yerden bilim ve teknik olarak caga daha da yaklasmasi gerekirken, 2000'den beri bu gidisat hangi yonedir. Cagdasliga dfogru mu yoksa cag gerisine dogru mu?
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
HII-HII haklısın WTD. Kemal Alemdar 'lar, Nur Serper'ler vs.ler başıörtülü kızlar üniversitelere girsinler mi,girmesinler mi? diye labaratuvarlarda beyin-zihin içeriğinin bilimsel araştırmasını yapıyorlardı,nerdeeeee şimdi öyle çağdaş, ilim-bilim sever,eşitlikçi dekanlar,rektörler değil mi ya? (Annem beni duymasın):confused:
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
HII-HII haklısın WTD. Kemal Alemdar 'lar, Nur Serper'ler vs.ler başıörtülü kızlar üniversitelere girsinler mi,girmesinler mi? diye labaratuvarlarda beyin-zihin içeriğinin bilimsel araştırmasını yapıyorlardı,nerdeeeee şimdi öyle çağdaş, ilim-bilim sever,eşitlikçi dekanlar,rektörler değil mi ya? (Annem beni duymasın):confused:

Yalnız O Nur Serpmiyor Sertiyor.

Sevgili Nur Serter hocamız geleceğin Muazzez İlmiye Çığ'ı tabiki.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
HII-HII haklısın WTD. Kemal Alemdar 'lar, Nur Serper'ler vs.ler başıörtülü kızlar üniversitelere girsinler mi,girmesinler mi? diye labaratuvarlarda beyin-zihin içeriğinin bilimsel araştırmasını yapıyorlardı,nerdeeeee şimdi öyle çağdaş, ilim-bilim sever,eşitlikçi dekanlar,rektörler değil mi ya? (Annem beni duymasın):confused:

Dogrudur bilimden ve cagdasliktan nasibini almamis olanlar; bir kisinin bilimsel kariyerine degil de; ancak onun kisisel yaptiklarina bakarlar.

Burada herhalde "seninki benden kara" oyunu oynuyoruz.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Dogrudur bilimden ve cagdasliktan nasibini almamis olanlar; bir kisinin bilimsel kariyerine degil de; ancak onun kisisel yaptiklarina bakarlar.

Burada herhalde "seninki benden kara" oyunu oynuyoruz.

Yine konuyu çarpıtma ve sapıtma senaryolarına başladın WTD. Bunu yapma.

Burası Türkiye, senin ki, benim ki yok burada "BİZ" varız "BİZ" ... İşte senin biresellik de,bireysellik diye tutturaurken gözden kaçırdığın önemli nüans. Ama sahi sen Türkiye'de değilsin ve sanırım... bilmem işte..

Öyle yorum yapman yani,bölücü tarzın normal olabilir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Yine konuyu çarpıtma ve sapıtma senaryolarına başladın WTD. Bunu yapma.

Burası Türkiye, senin ki, benim ki yok burada "BİZ" varız "BİZ" ... İşte senin biresellik de,bireysellik diye tutturaurken gözden kaçırdığın önemli nüans. Ama sahi sen Türkiye'de değilsin ve sanırım... bilmem işte..

Öyle yorum yapman yani,bölücü tarzın normal olabilir.

Imam hatip biz degilil. Bilim ve cagdaslik biz.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Imam hatip biz degilil. Bilim ve cagdaslik biz.

Biz derken İmam Hatip'i kastemediğim, K.Alemdar,Nur Ser(p)ter vs.vs. yi işaret ettiğim gayet bariz iken.
Kapasite meselesi midir bu? Hani sen yazarın vermek istediğini alırdın. Yani öyle doğa üstü bir yeteneğin vardı?

(Seni kandırıkçı !)
 

Neo

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2012
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
38
Konu yine döndü dolaştı Cumhuriyete geldi, Cumhuriyetten önce uzaya çıktık Mars'ı keşfettik. Cumhuriyet döneminde olmadı diye şimdide olmayacak anlamına mı geliyor? Artık bu Cumhuriyet fobilerini bırakında 2015'e gelin yapamayanların yaptıklarını yapın kimse engel olmuyor.

Bu ülke'de spor'a önem mi verildide futbol, basketbol ve voleybol dışında diğer sporlardan neredeyse tamamen uzağız.
Bu ülke'de bilime önem mi verildi de bilim'de ilerledik?
Bu ülke'de köy enstitülerine önem mi verildi de genç nesili yetiştirelim?
Bu ülke'de üniversitelere önem mi verildi de ilk 100' giremedik.

Madem Cumhuriyet dönemi bunları yapamadı, gelsin başkası yapsın bizde oturup alkışlayalım tebrik edelim. Bu ülke'de çalışana kimse bir şey demez, çalışmayıp çalana bir şey der.

Ayrıca Cumhuriyet sayesinde de herkes bu kadar dilediği gibi rahat konuşuyor.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Biz derken İmam Hatip'i kastemediğim, K.Alemdar,Nur Ser(p)ter vs.vs. yi işaret ettiğim gayet bariz iken.
Kapasite meselesi midir bu? Hani sen yazarın vermek istediğini alırdın. Yani öyle doğa üstü bir yeteneğin vardı?

(Seni kandırıkçı !)

Ben de biz darken bilimsel ve cagdas egitimi kastettim.

"Yarasi olan gocunsun."
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
İngiltere, hani şu demokrasinin, liberalizm, yani özgürlüklerin beşiği İngiltere neden monarşi ile yönetilir..

Hani şu insan hakları belgelerinin en eskisi kabul edilen Magna Carta’nın hayat bulduğu coğrafyadan söz ediyorum..

Ortadoğu denilen coğrafyadaki bu diktatörlüklerin oluşmasında İngiltere ve Fransız devrimi ile laikliğin ve özgürlüklerin, modern batı uygarlığının beşiği sayılan Fransa’nın rolü hiç mi yok.. Belfaur deklarasyonu, Sycos-Pcot anlaşması..

Her iki ülke de BM güvenlik konseyinde veto yetkisine sahip ve her iki ülkenin de onlarca sömürgesi var.. Yani sömürgeci ülkeler.

Dünyadaki birçok monarşi, diktatörlük, darbe yönetimi bu ülkelerin himmet ve himayesi ile ayakta durur..

Başka ülkelerin sınırlarını kendi çıkarlarına göre kendileri çizmişti. O ülkelerin rejimlerini ve yönetici kadrolarını da kendileri tayin etmişlerdir..

Oh ne ala memleket değil. Ne güzel demokrasi..

Kendi demokrasilerini yaşatmak için arka bahçelerinde yaşanan hak ihlallerine karşı kör, sağır ve dilsizdirler. Mesela Mısır’daki darbeye darbe bile diyemediler. Darbeciye darbeci diyemediler. Nobel ödülü verdikleri Baradey’i ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’i Sisi’ye danışman bile yaptılar..

İngiltere monarşiden vazgeçmez. Vazgeçemez.. O zaman eski sömürgelerinden vazgeçmesi gerekir.

Aslında tek bir İngiltere yok. Bir England var, bir Britanya, bir de Büyük Britanya.. İngiltere diye bir yer yok aslında.. Bakın bu olay Wikipedia’da nasıl anlatılır: “İngiltere (İngilizce: England), Birleşik Krallığı meydana getiren dört ülkeden en büyük ve merkezî olanı. Avrupa’nın batısında, Büyük Britanya adasında bulunur. İngiltere halkına İngilizler denir. England adı, 5. yüzyılda Saksonlarla birlikte adayı istila eden Cermen halkı Angluslardan (İngilizce: Angle) kaynaklanır. Angleland (Anglus diyarı) olarak kullanılan isim, zamanla günümüzdeki şekline dönüşmüştür. Ülkeyi tanımlamak için Türkçe’de kullanılan İngiltere sözcüğü ise İtalyanca’daki İnglaterra ve Fransızca’daki Angleterre adlandırmalarına dayanmaktadır. Terra; toprak, arazi anlamlarına gelmektedir. İngiltere adı günümüzde yaygın olarak uluslararası medyada ve zaman zaman da resmî düzeyde Birleşik Krallık veya Büyük Britanya anlamında kullanılır. İngiltere kavramının siyasi, ekonomik ve kültürel efsanesi yaşamakla birlikte; kendi yerel hükümetleri olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın aksine günümüzde İngiltere isimli bir siyasî oluşum veya hükümet yoktur.â€￾

Britanya, İrlanda Adası’nın doğusunda yer alan, üzerinde İngiltere, Galler ve İskoçya’nın bulunduğu Birleşik Krallığa bağlı adaya verilen ad.. Büyük Britanya ise “İngiliz Milletler topluluğuâ€￾nun bağlı bölgelerinin tümünü ifade eder, Kanada’dan, Yeni Zellanda’ya, Avustralya’ya kadar..

Birleşik Krallığın bağlı toprakları uzun bir liste oluşturuyor.. Anguilla, Britanyalı Antarktika Bölgesi, Ağrotur ve Dikelya, Bermuda, Cayman Adaları, Cebelitarık, Falkland Adaları, Guernsey, Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları, Britanya Hint Okyanusu Toprakları, Jersey, Man Adası, Manş Adaları, Montserrat, Pitcairn Adası, Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha, Tristan da Cunha , Birleşik Krallık Virgin Adaları, Virginia Kolonisi.

Şu ülkelerde cumhurbaşkanı yok. Bu ülkeler kraliçenin atadığı valiler tarafından yönetiliyor: Kanada, Avustralya ,Yeni Zelanda, Barbados Valisi, Bahama Adaları, Grenada, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Antigua ve Barbuda, Saint Kitts ve Nevis, Belize, Fiji, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Tuvalu, Ashmore ve Cartier Adaları, Avustralya Antarktika Bölgesi, Christmas Adası, Cocos Adaları, Heard Adası ve McDonald Adaları, Mercan Denizi Adaları, Norfolk Adası, Cook Adaları, Niue, Ross Bölgesi, Tokelau, Ağrotur ve Dikelya, Anguilla, Bermuda, Cayman Adaları, Cebelitarık, Falkland Adaları, Guernsey, Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları, Britanya Hint Okyanusu Toprakları, Britanya Virjin Adaları, Jersey, Man Adası, Montserrat, Pitcairn Adaları, St. Helena (Ascension Adası ve Tristan da Cunha dahil), Turks ve Caicos Adaları..

Ayrıca Antigua ve Barbuda, Avustralya, Bahamalar, Bangladeş, Barbados, Belize, Birleşik Krallık, Botsvana, Brunei, Dominika, Gambiya, Gana, Grenada, Guyana, Güney Afrika, Hindistan, Jamaika, Kamerun, Kanada, Kenya, Kıbrıs, Kiribati, Lesotho, Malavi, Maldivler, Malezya, Malta, Mauritius, Mozambik, Namibya, Nauru, Nijerya, Pakistan, Papua Yeni Gine, St. Kitts ve Nevis, St. Lucia, St.Vincent ve Grenadinler, Samoa, Seyşeller, Sierra Leone, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Svaziland, Tanzanya, Tonga, Trinidad ve Tobago, Tuvalu, Uganda, Vanuatu, Yeni Zelanda, Zambiya İngiliz Milletler topluluğu üyesi..

Bu ülkeler İngiltere hükümetinin kontrolünde, himayesinde değil.. Kraliçenin himayesinde.. İngiltere de kraliçenin himayesinde.. Eğer İngiltere imparatorluktan vazgeçerse bütün bu ülkeler üzerindeki imtiyazlarını kaybedecek.. Onun için İngilizler kraliçeye razıdırlar.. Çünki işlerine geliyor..

A.Dilipak
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Konu yine döndü dolaştı Cumhuriyete geldi, Cumhuriyetten önce uzaya çıktık Mars'ı keşfettik. Cumhuriyet döneminde olmadı diye şimdide olmayacak anlamına mı geliyor? Artık bu Cumhuriyet fobilerini bırakında 2015'e gelin yapamayanların yaptıklarını yapın kimse engel olmuyor.

Bu ülke'de spor'a önem mi verildide futbol, basketbol ve voleybol dışında diğer sporlardan neredeyse tamamen uzağız.
Bu ülke'de bilime önem mi verildi de bilim'de ilerledik?
Bu ülke'de köy enstitülerine önem mi verildi de genç nesili yetiştirelim?
Bu ülke'de üniversitelere önem mi verildi de ilk 100' giremedik.

Madem Cumhuriyet dönemi bunları yapamadı, gelsin başkası yapsın bizde oturup alkışlayalım tebrik edelim. Bu ülke'de çalışana kimse bir şey demez, çalışmayıp çalana bir şey der.

Ayrıca Cumhuriyet sayesinde de herkes bu kadar dilediği gibi rahat konuşuyor.

Sanırım burada aydınlanmamış bir nokta var, Burada Cumhuriyet öncesine vurgu yapılmıyor, bilakis Cumhuriyet Türkiyesi önemsenerek baz alınıyor, eğitim sisteminin sağlam temellere kurulamadığı, sağlam olmayan temele inşa edilen yapının da görüldüğü üzere sağlam olmadığı vurgulanıyor. Bir özeleştiri niteliğinde.

Yıkıcı eleştiri ile yurtsal başarı sağlanamayacağı aşikarken, aksi düşünülmemeli. Ve başarı hepimiz için çok önemli. Çünkü biz topraklar üzerinde yaşıyoruz ve buraya aitiz.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
İngiltere, hani şu demokrasinin, liberalizm, yani özgürlüklerin beşiği İngiltere neden monarşi ile yönetilir..

Hani şu insan hakları belgelerinin en eskisi kabul edilen Magna Carta’nın hayat bulduğu coğrafyadan söz ediyorum..

Ortadoğu denilen coğrafyadaki bu diktatörlüklerin oluşmasında İngiltere ve Fransız devrimi ile laikliğin ve özgürlüklerin, modern batı uygarlığının beşiği sayılan Fransa’nın rolü hiç mi yok.. Belfaur deklarasyonu, Sycos-Pcot anlaşması..

Her iki ülke de BM güvenlik konseyinde veto yetkisine sahip ve her iki ülkenin de onlarca sömürgesi var.. Yani sömürgeci ülkeler.

Dünyadaki birçok monarşi, diktatörlük, darbe yönetimi bu ülkelerin himmet ve himayesi ile ayakta durur..

Başka ülkelerin sınırlarını kendi çıkarlarına göre kendileri çizmişti. O ülkelerin rejimlerini ve yönetici kadrolarını da kendileri tayin etmişlerdir..

Oh ne ala memleket değil. Ne güzel demokrasi..

Kendi demokrasilerini yaşatmak için arka bahçelerinde yaşanan hak ihlallerine karşı kör, sağır ve dilsizdirler. Mesela Mısır’daki darbeye darbe bile diyemediler. Darbeciye darbeci diyemediler. Nobel ödülü verdikleri Baradey’i ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’i Sisi’ye danışman bile yaptılar..

İngiltere monarşiden vazgeçmez. Vazgeçemez.. O zaman eski sömürgelerinden vazgeçmesi gerekir.

Aslında tek bir İngiltere yok. Bir England var, bir Britanya, bir de Büyük Britanya.. İngiltere diye bir yer yok aslında.. Bakın bu olay Wikipedia’da nasıl anlatılır: “İngiltere (İngilizce: England), Birleşik Krallığı meydana getiren dört ülkeden en büyük ve merkezî olanı. Avrupa’nın batısında, Büyük Britanya adasında bulunur. İngiltere halkına İngilizler denir. England adı, 5. yüzyılda Saksonlarla birlikte adayı istila eden Cermen halkı Angluslardan (İngilizce: Angle) kaynaklanır. Angleland (Anglus diyarı) olarak kullanılan isim, zamanla günümüzdeki şekline dönüşmüştür. Ülkeyi tanımlamak için Türkçe’de kullanılan İngiltere sözcüğü ise İtalyanca’daki İnglaterra ve Fransızca’daki Angleterre adlandırmalarına dayanmaktadır. Terra; toprak, arazi anlamlarına gelmektedir. İngiltere adı günümüzde yaygın olarak uluslararası medyada ve zaman zaman da resmî düzeyde Birleşik Krallık veya Büyük Britanya anlamında kullanılır. İngiltere kavramının siyasi, ekonomik ve kültürel efsanesi yaşamakla birlikte; kendi yerel hükümetleri olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın aksine günümüzde İngiltere isimli bir siyasî oluşum veya hükümet yoktur.â€￾

Britanya, İrlanda Adası’nın doğusunda yer alan, üzerinde İngiltere, Galler ve İskoçya’nın bulunduğu Birleşik Krallığa bağlı adaya verilen ad.. Büyük Britanya ise “İngiliz Milletler topluluğuâ€￾nun bağlı bölgelerinin tümünü ifade eder, Kanada’dan, Yeni Zellanda’ya, Avustralya’ya kadar..

Birleşik Krallığın bağlı toprakları uzun bir liste oluşturuyor.. Anguilla, Britanyalı Antarktika Bölgesi, Ağrotur ve Dikelya, Bermuda, Cayman Adaları, Cebelitarık, Falkland Adaları, Guernsey, Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları, Britanya Hint Okyanusu Toprakları, Jersey, Man Adası, Manş Adaları, Montserrat, Pitcairn Adası, Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha, Tristan da Cunha , Birleşik Krallık Virgin Adaları, Virginia Kolonisi.

Şu ülkelerde cumhurbaşkanı yok. Bu ülkeler kraliçenin atadığı valiler tarafından yönetiliyor: Kanada, Avustralya ,Yeni Zelanda, Barbados Valisi, Bahama Adaları, Grenada, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Antigua ve Barbuda, Saint Kitts ve Nevis, Belize, Fiji, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Tuvalu, Ashmore ve Cartier Adaları, Avustralya Antarktika Bölgesi, Christmas Adası, Cocos Adaları, Heard Adası ve McDonald Adaları, Mercan Denizi Adaları, Norfolk Adası, Cook Adaları, Niue, Ross Bölgesi, Tokelau, Ağrotur ve Dikelya, Anguilla, Bermuda, Cayman Adaları, Cebelitarık, Falkland Adaları, Guernsey, Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları, Britanya Hint Okyanusu Toprakları, Britanya Virjin Adaları, Jersey, Man Adası, Montserrat, Pitcairn Adaları, St. Helena (Ascension Adası ve Tristan da Cunha dahil), Turks ve Caicos Adaları..

Ayrıca Antigua ve Barbuda, Avustralya, Bahamalar, Bangladeş, Barbados, Belize, Birleşik Krallık, Botsvana, Brunei, Dominika, Gambiya, Gana, Grenada, Guyana, Güney Afrika, Hindistan, Jamaika, Kamerun, Kanada, Kenya, Kıbrıs, Kiribati, Lesotho, Malavi, Maldivler, Malezya, Malta, Mauritius, Mozambik, Namibya, Nauru, Nijerya, Pakistan, Papua Yeni Gine, St. Kitts ve Nevis, St. Lucia, St.Vincent ve Grenadinler, Samoa, Seyşeller, Sierra Leone, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Svaziland, Tanzanya, Tonga, Trinidad ve Tobago, Tuvalu, Uganda, Vanuatu, Yeni Zelanda, Zambiya İngiliz Milletler topluluğu üyesi..

Bu ülkeler İngiltere hükümetinin kontrolünde, himayesinde değil.. Kraliçenin himayesinde.. İngiltere de kraliçenin himayesinde.. Eğer İngiltere imparatorluktan vazgeçerse bütün bu ülkeler üzerindeki imtiyazlarını kaybedecek.. Onun için İngilizler kraliçeye razıdırlar.. Çünki işlerine geliyor..

A.Dilipak
Bunun neresi duzeltilir ki!

Bir alinti yapmadan bari arastirin.

Siyasi ulke adi- Birlesik Krallik

Cografi ad- Buyuk Britanya

Vatandaslik- British

Devlet- ozgur birey devleti

Etnisite- Her turlu etnisitenin (buna ingilizler, Iskoclar, Irlandalilar ve Gallerlilerde dahil) sosyo-etik hak ve ozgurlugu

Devletin kendisine karsi vatandasini savunan sivilkuruluslar

Tarihteki ilk yurtseverlik

Tarihteki ilk sekulerlik

Yazili Anayasasi yok.

Kraliyet ailesinin ne devlette ne de hukumette hic bir rolu yoktur.

Dunyanin en demokratik ulke ve toplumlarindfan biridir.

Her turlu din ve vicdan ozgurlugu vardir.

Her turlu dusunce ve ifade ozgurlugu vardir.

Her turlu basin ozgurrdur.

Kimse kimsenin hak ve ozgurlugunu ihlaledemez, eden ceza gorur.

Egitim dil.i ingilizcedir. Yalniz devlet okullarinda bulundugu bolgenin arzve talebine gore; herhangibir etnik dil devlet okullarinda okutulur, buna Turkce'de dahildir.

Her turlu yasam ve devlet kurumunda ingilizce sart kosulmaz. Isi olan vatandan kendi dilinde bir tercuman bulabilir ve bunu da devlet karsilar.

Kimse kimsenin sosyo-etik degeri ile ugrasmaz. Herkes herkesi degeri ile birlikte kabuleder.

Vatandas kraliyet ailesi devlet ve hukumet dahil; her turlu kisi ya da kuruma karsi kendisine yapilan ihlali dava edebilir.

Cocuklara fiziki siddet yasaktir. Bu sikayet ya da fark edilirse, devlet ailenin cocugunu elinden alabilir.

Egitimde de her turlu fiziki siddet yasaktir.

18 Yas yetiskin yasidir.

21 yasindan kucukler ickili yerlere giremez, icki ve sigara alamaz.

16 yasindan sonar okuyana hem karsiliksiz yardim yapilir hem de okumasi icin borc verilir.

16 yasini bitirmis bir kisi okumuyorsa ve is ararken yardim parasi ailr.

Kisiler kazancina gore kira ve vergi yardimi alir.

Saglik az gelirlilere bedavadir.

Yine az gelirliler icin ulasim indirimi ya da bedavaligi vardir.

Emeklilere seyahat bedavadir.

Emekliler ve yaslilar kis aylarinda isinma yardimi alir.

Kimse kimsenin yasamina giyimine ne yedigine nasil yasadigina kac cocuk dogurduguna v.s. karismaz.

16 yasina kadar bir kisiye cocuk parasi verilir.

Eger aile calisirken yeteri kadar para alamiyorsa, cocuk ve aile yardimi alir.

Okullarda her turlu meskeki egitim verilir.

Gencleri meslege hazirliyan devlet kurumlari vardir.

Is bulma merkezleri hem bu mesleki yetistirme de hem de her turlu is bulma da yardimcidir.

Bir sey yazmadan ya da kopyalamadan once bir arastirin.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Sanırım burada aydınlanmamış bir nokta var, Burada Cumhuriyet öncesine vurgu yapılmıyor, bilakis Cumhuriyet Türkiyesi önemsenerek baz alınıyor, eğitim sisteminin sağlam temellere kurulamadığı, sağlam olmayan temele inşa edilen yapının da görüldüğü üzere sağlam olmadığı vurgulanıyor. Bir özeleştiri niteliğinde.

Yıkıcı eleştiri ile yurtsal başarı sağlanamayacağı aşikarken, aksi düşünülmemeli. Ve başarı hepimiz için çok önemli. Çünkü biz topraklar üzerinde yaşıyoruz ve buraya aitiz.

Bu basari dini egitimi ve imam hatipleri artirarark mi gelecek?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst