Bu kadar çok "İmam Hatip" gerekli mi?

Merhaba arkadaşlar;

İmam hatip okulları, dinin eğitimle ilişkisinden önce, laikliğin yani din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını ve Cumhuriyet devrimindeki biçimine değinmek gerekiyor.

Aydınlanma düşüncesinin, ortaya çıktığı tarihsel koşullar ele alındığında tarihsel ilerici bir misyonu vardır. Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrımıdır Bu topraklarda tekke ve zaviyelerin kapatılarak, din faaliyetinin devlete bağlanmasıyla ‘laik’ bir toplum olduğumuz empoze edilmekte.

Devlet ve din bağlamında;

* Özü inanç olan dinin görevlilerine; bilimsel ünvanlar –doçentlik, prof.. v.s.- verilemez.

* Devlet tüm dinlere, mezheplere, inanışlara eşit uzaklıkta olmalıdır. Onbinlerce din görevlisinin devlet tarafından maaşa bağlanarak sunni mezhep merkezli yorumlaması da kabul edilemez.

* Kurumsal kimliklerinin yansıması olan idari yetkilerine son verilmesi, diyanet vakfı kapatılması, zorunlu din dersinin kaldırılması, dinin kurumsal bir statü olmaktan çıkıp kişinin kendi iradesine bırakılması gibi talepleri barındırması sekülerleşme adına önemli adımlardır.


Dostlukla.

Bir zamanlar Alman Hükümetinden Milli Eğitim Bakanlığına gelen ve sümen altı edilen bir mektuptan söz edilmişti; Resmi yazışma niteliği taşıyan bu mektubun içeriği;

Biz ilkokul öğrencilerimizi her pazartesi günü Kiliseye götürüyoruz. Öğrencilerimizin kilisede bulundukları zamanda, Türk öğrenciler okulda başıboş kalmaktadır. Bu saatlerde okullarımızda öğrenim gören Türk çocuklar için ya Devletiniz tarafından bir din eğitimi programı hazırlayarak göndermenizi, bunun öngörülmemesi durumunda Türk öğrencilerin de diğer öğrencilerle birlikte kiliseye gönderilmelerine izin verilmesi...

Almanya bir din devleti midir?
Almanya gelişmemiş bir ülke midir?
Alman halkı sadece tek mezhepli hiristiyan cemaatten mi oluşuyor?

evrensel-insan' Alıntı:

Bu sorular"eskiden neydi ki de simdi elestiriyorsun?" temelli bir asnlam ve icerik tasiyor.

T.C. tarihinde egitimdeki basarinin olmam,asi sence neyle olculur?

Ayrica egitimdenm ne anliyorsun?

T.C. tarihinde birey yetistirilmiyor ve yetismiyor.

O yuzden zaten ogrencilerin her turlu rahatca kendi fikirlerini soyleyebilecegi bir ortam yok.

Burada onemli olan cagdas temelde Turkiye'nin toplumuna verdigi egitimde nerden nereye geldigidir.

Egitim de etik ayrimcilik yapilmaz. Cunku egitim bilimsel ve cagdas olmak zorundadir.

Bugun imam hatiplerden ulke ve toplum Adina bilim ve cagdaslik Adina egitimde nasil kisiler yetistiriliyor?

Ayrica her turlu hukumet ve devletin her yonu ile karsisina aldigi ODTU butun bu olumsuzluklarina ragmen egitimini surdurmeye calisiyor.

Bugun soylermisin, T.C.tarihinde hangi universite rektoru bilimden ve cagdasliktan yana?

Hangi devlet ya da hukumetin basindaki ya da bakan; bulundugu mevkinin bilgi ve tecrubesine sahip?

Imam hatiplerde bugun ya da gecmiste bilimselve cagdas nasil bir egitim verilmistir/verilmektedir?

Onemli olan bir ulke ve toplumun cagda bulundugu yerden bilim ve teknik olarak caga daha da yaklasmasi gerekirken, 2000'den beri bu gidisat hangi yonedir. Cagdasliga dfogru mu yoksa cag gerisine dogru mu?

Genişletmek için tıkla ...

Yazinizi okudum, sordugum sorularin hicbiri cevaplanmamis. Rica ediyorum cevap verecekseniz alinti yapin, tesekkur ederim.

Ya bu ülke de tubitakin başına "hayvanat bahçesi müdürü" geldi. Önce bunu neden diye kendinize sorun.

Neo' Alıntı:

Ya bu ülke de tubitakin başına "hayvanat bahçesi müdürü" geldi. Önce bunu neden diye kendinize sorun.

Genişletmek için tıkla ...

Mehmet Çelik, 22 Mayıs 1965'te doğdu. Konya Teknik Lisesi Makina Bölümü'nden mezun olan Çelik, ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümünde lisans, yüksek lisans ve doktora derecesini aldı.
ABD Ohio State Üniversitesinde ziyaretçi bilim adamı olarak araştırmalarda bulunan Çelik, Kara Harp Okulunda Makine Bölümü dersleri verdi. ASELSAN MST/REHİS gurubunda Kıdemli Tasarım Lideri ve Mekanik Analiz-Test Birimi yöneticisi olarak çalışan Çelik, NATO-RTO kapsamında "Applied Vehicle Technology" ve "Sensors and Electronics Technology" çalışma gruplarında kurul üyesi olarak görev yaptı.
KTO Karatay Üniversitesine 2010 yılında Prof. Dr. olarak ataması yapıldıktan sonra Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı, Bologna Eşgüdüm Komisyon Başkanı, Dekan Yardımcısı ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Vekili olarak görev yapan Çelik, KOSGEB, "Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı" kapsamında Proje Değerlendirme Kurulu Üyeliği, Akademik Jüri Üyelikleri, TÜBİTAK projelerinde ve kongrelerde hakemlikler yaptı.
Halen KTO Karatay Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olan Çelik, 7 Şubat 2015 tarihinden itibaren TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı ve TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyeliği görevini yürütüyordu.

esekherif' Alıntı:

Mehmet Çelik, 22 Mayıs 1965'te doğdu. Konya Teknik Lisesi Makina Bölümü'nden mezun olan Çelik, ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümünde lisans, yüksek lisans ve doktora derecesini aldı.
ABD Ohio State Üniversitesinde ziyaretçi bilim adamı olarak araştırmalarda bulunan Çelik, Kara Harp Okulunda Makine Bölümü dersleri verdi. ASELSAN MST/REHİS gurubunda Kıdemli Tasarım Lideri ve Mekanik Analiz-Test Birimi yöneticisi olarak çalışan Çelik, NATO-RTO kapsamında "Applied Vehicle Technology" ve "Sensors and Electronics Technology" çalışma gruplarında kurul üyesi olarak görev yaptı.
KTO Karatay Üniversitesine 2010 yılında Prof. Dr. olarak ataması yapıldıktan sonra Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı, Bologna Eşgüdüm Komisyon Başkanı, Dekan Yardımcısı ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Vekili olarak görev yapan Çelik, KOSGEB, "Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı" kapsamında Proje Değerlendirme Kurulu Üyeliği, Akademik Jüri Üyelikleri, TÜBİTAK projelerinde ve kongrelerde hakemlikler yaptı.
Halen KTO Karatay Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olan Çelik, 7 Şubat 2015 tarihinden itibaren TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı ve TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyeliği görevini yürütüyordu.

Genişletmek için tıkla ...

Yine burada da sistem ve hatta İmam Hatip Liseleri hatalı. Vatandaş'ımın algısal arızaları arıza değil algılama farkı. Sana göre Başkanın görev yaptığı yerler bilim yuvacıklarıdır, bana göre hayvanat bahçesidir.

İstediğime inanırım,özgür değil miyim?
İstediğimi yazarım, ben birey değil miyim?

Bilmem ne ülkesinde,öğrenciliğinde taksi şöförlüğünden tutun da, sokak temizliği işlerinde çalışıp bilimde çığır açan adam göğsünü gere gere geçmişini anlatır, halkı bu geçmişle gurur duyar.

Bu algılama farkı da biraz moda rüzgarına takılmış gibi mi görünüyor?

Gel de söyleme işte!

Evet insanlar kendi gördüğünü anlamak ister çok haklısınız. Burada kendinizi herşeyi biliyor ayağına yatıyorsunuz ya, aslında bir b.k bildiğiniz yok anca konuşuyorsunuz.

https://www.google.com.tr/?gfe_rd=c...&gws_rd=ssl#q=tübitak+hayvanat+bahçesi+müdürü

Almanya 70bin sağlık kurumu, 8bin kilise.
Fransa 60bin sağlık kurumu 9bin kilise.
Türkiye 7bin sağlık kurumu. 92bin cami.

2015 Diyanet işleri bütçesi 5.7milyar lira iken, sağlık için ayrılan bütçe sadece 2.7milyar lira.

Türkiye' de insan sağlığına ne kadar önem verildiğini de buradan daha net bir şekilde görebilirsiniz. O diyaneti savunan adamlar hasta olduklarında, başlarına kaza geldiğinde, gidip cami hocalarına üfletsinler, okutsunlar kendilerini, benim hastanemi meşgul etmesinler.

Bakalım o zaman insanı din'in mi, yoksa bilimin mi kurtardığını görelim.

Neo' Alıntı:

Evet insanlar kendi gördüğünü anlamak ister çok haklısınız. Burada kendinizi herşeyi biliyor ayağına yatıyorsunuz ya, aslında bir b.k bildiğiniz yok anca konuşuyorsunuz.

https://www.google.com.tr/?gfe_rd=c...&gws_rd=ssl#q=tübitak+hayvanat+bahçesi+müdürü

Genişletmek için tıkla ...

Aynen senin gibi yani. (Kusura bakma sen istedin)

Neo' Alıntı:

Evet insanlar kendi gördüğünü anlamak ister çok haklısınız. Burada kendinizi herşeyi biliyor ayağına yatıyorsunuz ya, aslında bir b.k bildiğiniz yok anca konuşuyorsunuz.

https://www.google.com.tr/?gfe_rd=c...&gws_rd=ssl#q=tübitak+hayvanat+bahçesi+müdürü

Genişletmek için tıkla ...

Hayvanat Bahçesi muhabbeti şuradan çıkıyor Azizim ; TÜBİTAK’a bağlı Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) Enstitüsü var. Bu enstitü müdürlük statüsünde. Burada akademik isteyenlere yardımcı olmakla ilgili bir dergi çıkartılması planlanıyor. Bu dergiyi çıkarmakla ilgili de dergicilik alanında tecrübeli isim aranıyor. Hayatının 30 yıla yakın iş tecrübesinde 20 yıldan fazlasını dergicilikte geçirmiş ama bu arada sadece hayatının 2 yılında büyükşehir belediyesinde hayvanat bahçesinde şube müdürlüğü görevinde bulunmuş, 2 yıl da işçi sağlığı ve güvenliği görevinde bulunmuş biri , dergi ile ilgili faaliyette bulunmak üzere, enstitü müdür yardımcılığına atanıyor.” ULAKBİM! neymiş ? ULAKBİM.. ( Ulak-Haberci demektir ayrıca)

Zaytung ne zamandır haber kaynağı oldu seni bidon kafalı! TÜBİTAK'ın başına gelen adam diyorsun! Okuduğunu bile bilmiyor, bilmediğinide bilmiyorsun!

Kısa bi anektod aktarayım , yanılmıyorsam YUNUS NADİ ( Cuhmuriyer gazetesi kurucusu -yahudi antisemitizmlik yapalım biraz) Bir meclis toplantısında Akif etrafındakilere ders verirken hemen söze atılır (@Neo Gibi)


-Siz hayvan doktoruydunuz değilmi?
Mehmet Akif ERSOY bombayı patlatır.
-Evet Bir Yerinizmi Ağrıyor

Benim çevremde hiç İmam Hatip Lisesi yok. İmam Hatipli biri de yok. Normal okullar ya da yabancı dille eğitim veren kolejler var. Oturduğumuz sitede de İmam Hatip Öğretmeni yok. Kolej ya da İlkokul İngilizce , Müzik, Resim Öğretmenleri falan var.

Belki de Neo'cum senin dediğin o bi b.k' u ondan bilmiyor olabilirim mi?:smile:

Konuyu Kişiselliğe sen çektin :frown:

Zaytungun haberleri takan kim? Basit bir örnekleme.

Biz eğitim sistemi çökmüş diyoruz sayıları ortaya koyuyoruz ipleyen yok. O zaman gerçekten şöyle bir örnek vereyim. Beden eğitimi dersine fen öğretmeni, matematik dersine müzik öğretmeni, rehberlik öğretmeni yerine din kültürü öğretmeni giren okullar var. Bu ortadaki sayılara bakarak hala 1000+ sayıda ola imam hatipçikleri destekliyorsanız, o zaman bilime muhtaç olun ama aradığınızı bulamayın. Ayrıca esekherif benle konuşurken laflarına dikkat et arkadaşın yok karşında.

Kaynak olarak gelip zaytungu verirsen adamin seni ciddiye almasini bekleme. Imam hatip liselerini kimsenin savundugu yokki, konuyu okumaya calisin lutfen. Egitim sisteminin iyi oldugunuda savunan cikmamis burada Cumhuriyet fobisi denmis olayin cumhuriyet ile tek alakasi egitim reformlarinin cumhuriyet ile beraber gerceklesmesidir. Koy enstitulerinin ne oldugunu bilmeyen gerekli onem verildimi diye soramaz. Yeni alfabeyi bile bilmeyen koylune vals ogreterek gelistirmeyi dusunen bir kafa vardi ortada yahu.

Ayrica egitim sistemindeki reform sureci 2 Mahmud'dan baslar. Meseleyi Osmanli'ya indirgemek istemedigim icin girmedim, yoksa bizim egitim sistemi 300 yildir bombok vaziyette.



Daha sonra 2. Abdulhamid donemindede bazi reformlar yapilmistir ki Abdulhamid'i tahttan indiren guruh bizzat kendisinin vatana millete faydali olsunlar diye Fransa'ya gonderdigi Jonturklerin onculuk ettigi guruhtur.

Bir meseleyi etraflica ele alabilmek icin isin onunu arkasini sagini solunu iyi etut etmek lazim. Yoksa ilkokul talebesi gibi salak,aptal, gerizekali etc.gibi terimler kullanarak gorus savnunmak kusura bakmayin ama karsinizdaki insanin yahut sizi okuyup bilgilenmek isteyen insanin gozunde degerinizi sifirlar.

Geçmişten yola çıkarak bugünü değerlendirmek bir nebze katkı sağlayabilir ama geçmişte yapılmamış, eksik yapılmış şeyleri bugünkü eksikliklerle bağdaştırıp da yol alabilmemiz mümkün değil. Dönemin şartları, yaşayış biçimleri elbette farklılık gösterecektir, bu farklılık da o dönemin imkanları doğrultusunda yapılacakları kısıtlar. Bugün çağımıza geldiğimizde kendimizi geliştirmek için her türlü imkan elimizdeyken, okuma yazma oranları haliyle eskiye göre artmışken ama dünya üzerinde hala çok alt sıralardayken, biz bugün yapabileceklerimizi yapmak yerine, bunlar üzerinde düşünmek yerine bilmem kaç yıl öncesini düşünüp, o gün yapılamıyor ya da yapılmamış olmasını bugüne yansıtıyoruz, bu yüzden de ilerleyemiyoruz. Din kişinin tekelinde olmalıdır bana göre, tabii ki bunun eğitimini alabilir insanlar alıyor da ama bu yeterli mi önce onu düşünmek lazım, en basiti okullarda verilen din eğitiminin ne kadar faydalı ne kadar aydınlatıcı olduğunu düşünmeliyiz. Din derslerini boş ders gibi gören bir nesle tepki olarak mı acaba bu kadar İmam Hatip Lisesi açıldı? İnsanlar İmam Hatiplerin çokluğundan bahsederken hemen din düşmanı ilan ediliyorlar, oysa oradaki konu İmam Hatiplerin varlığından çok, İmam Hatiplere gösterilen özenin diğer konulara gösterilemiyor olması. Bir şeyin sayısını arttırarak onu baskı unsuru gibi insanlara sunmanın nesi faydalı olabilir ki? Eğitim sistemindeki değişikliklerle başarısız olan çocukların evindeki yakın okullara kaydolmasını emreden sistemlerle birlikte o yakın okulları İmam Hatiplere çevirmek akıl işi midir? Değildir, insanlar çocuklarını bu okullara göndermeyebilir ama bu yaratılmaya çalışılan algı gibi din düşmanlığı değildir, bu konularda hemfikir olabilmemiz gittikçe zorlaşıyor. Öyle gösterişli İmam Hatip Liseleri yapılıyor ki, ben üniversiteme giderken her gün birinin önünden geçiyorum, üniversitemden daha güzel bir binası var, çok gösterişli, çok ilgi çekici ne güzel. Vitrine merakı olan birçok genci, biraz da dini birçok şeyin önünde tutan bir gençse bu anında içine çekebilir, çeksin tamam. Bir ülkede her şeye ihtiyaç var ama bu ihtiyacı ihtiyacın da üzerinde yetiştirmek mantıksızdır. Tıpkı Kimya, Fizik bölümlerine zorunluluktan giden öğrenci sayısının artmasından sonra bazı üniversitelerin o bölümlerini kapatması gibi. Bunu fazlalıktan diye düşünüp iyimser oluyorum, bilime indirilmiş bir darbede olabilir, neden olmasın. Her şeyin fazlası zarardır, gerek olunanın üzerine çıkılan her şey bizi aşağıya çeker. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisiyim, her 10 kişiden 100 tanesinin okuduğu bir fakülte ama bir üniversitenin de açıldığında içinde bulundurulması zorunlu olan fakültesidir bu, sayısı her gün artıyor, arttıkça verimliliği düşüyor. O dengeyi her şeyde kurabilmemiz gerektiğini düşünüyorum, insanların din alimlerinden, İmam Hatip mezunlarından önce daha çok bilim insanına, yani en basiti bir doktora, bir mühendise ihtiyacı vardır. Bir şey arttırılmak isteniyor ve o hayali kurulan gelişmiş ülkeler arasına girmek istiyorsak, belli dengeleri kurup ilerlememiz lazım. Binlerce İktisat fakültemiz var ama ekonomimiz yerlerdeyse, binlerce İmam Hatip olması da bizim dini inancımızı, dinle ilgili algılarımızı üst seviyeye çekmeyecektir der ve burada bitiririm.

Neo' Alıntı:

Zaytungun haberleri takan kim? Basit bir örnekleme.

Biz eğitim sistemi çökmüş diyoruz sayıları ortaya koyuyoruz ipleyen yok. O zaman gerçekten şöyle bir örnek vereyim. Beden eğitimi dersine fen öğretmeni, matematik dersine müzik öğretmeni, rehberlik öğretmeni yerine din kültürü öğretmeni giren okullar var. Bu ortadaki sayılara bakarak hala 1000+ sayıda ola imam hatipçikleri destekliyorsanız, o zaman bilime muhtaç olun ama aradığınızı bulamayın. Ayrıca esekherif benle konuşurken laflarına dikkat et arkadaşın yok karşında.

Genişletmek için tıkla ...

Zaytung haberlerini takan kim diyorsun verdiğin örnekler orada ve aslı astarı yok!

Çöken eğitim sistemide yok, daha önceden kalan başarısız bir eğitim sistemi vardı ve bu Hükümet döneminde de çok başarısız kalındı.

İmam Hatip diyince aklına ne geliyor bilmiyorum. Burada ''Ölü yıkayıcıları'' ve '' Sarı çiceğe sorular soran sufiler'' yetişmiyor. ! Bütün Normal okullarda olan müfradat zaten bu Okullarda var.! Birkaç Kaliteli imam Hatip dışında bu okullarda,kalitesiz eğitim sisteminden
paylarını alıyorlar.

Ayrıca ben seni arkadaşım , kardeşim , dostum gibi görüyordum. Bundan böyle konuşmalarıma dikkat ederim. Ama bir ''bok'' bilmiyorsun dersen de; sağ beyin loblarına gerekli cevaplar pin pon topu seriliğinde gelir.

Öncelikle eğitim konusunda hassas olduğumu belirtmek isterim. Mevcut sistemin her zaman çok daha iyisi olması gerektiğine ve olabileceğine inancım sonsuz.
Düşünceniz öyle bir boyut almış ki, neredeyse kötü eğitim sisteminin tek sebebinin imam hatip liseleri olduğu algısına dayanmakta. Eğer toplumun bu konuda talebi varsa mevcut siyasi iktidarın bu talebi karşılamak durumunda olduğunu düşünüyorum.Ayrıca liselerde verilen dersler imam hatip liselerinde de verilmekte, okul sonrası mesleki anlamda bakacak olursak imam hatip mezunu bir öğrenci; doktor, siyasetçi, mühendis ve bilim adamı da olabilmekte. Engel olan herhangi bir durum söz konusu değil. Bu denli kaotik düşüncelerin oluşması bana yakın tarihimizde bir yaşanmışlığı hatırlatmıyor da değil.Hani 28 şubatta yaşanan '28 Şubat Süreci' olarak hafızalarımızda daimiyetini sağlayan sancılı süreç..Bu dönem 8 yıllık kesintisiz eğitim ile yasaklanmış imam hatip ortaokullarının ve yıllar yılı süren katsayı haksızlığının miadı olmuştur.Kanımca Abdulhamit'e atfedilen istibdat döneminden çok daha ağırdır. Topluma faydalı bireyler yetiştirmek isteyenlerin gayesi; inancına hilaf bulduklarının gelecekleri önüne set olmaksa, o dönemde layıkıyla olundu ve eğitimini ifa edebilecek binlerce başarılı öğrenci en temel hakkı olan eğitiminden mahrum edildi. Bu konu şimdi çözüm buluyor ve herkesin istifade edebileceği nitelikte eğitim olanağı sağlanıyorsa lütfen yıllar öncesinde yaşanan haksızlıkların hatrına sükut edin. Eğer mevcut sistem her şartta eğitim alabilmeye engel değilse bir başkasının tercihine müdahale etmeyin. İçerisinde 'din' olgusu var diye mütedeyyin insanların yetişeceği kaygısıyla eğitimi eleştirmeyin. Niteliğini tartışın eleştirin.Temel düzeyde verilen İngilizcenin yetersizliğinden bahsedin. Ezbere dayalı bir neslin yetiştiğinden dem vurun. Fakat en hassas noktadan vurmayın.

İmam hatipte fren tutmuyor
ME B, imam hatip lisesi açılışlarına seçimlerden sonra hız verdi. Öğrencisiz köy okullarından boşaltılan binalara kadar “her boşluğu değerlendiren” MEB, son bir buçuk ayda 25 yeni imam hatip lisesi 1000’den fazla derslik açtı.

Milli Eğitim Bakanlığı, seçimlerden 2 hafta önce başlattığı imam hatip lisesi açılışlarına seçimlerden sonra hız verdi. Öğrencisi kalmayan köy okullarından, öğrenci başvurusu olmayan liselere, imam hatip ortaokulları, anadolu liseleri ve ilkokullarına kullanılmayan sınıflarından, başka binalara taşınan okulların boşalttığı binalara kadar “her boşluğu değerlendiren” MEB, son bir buçuk ayda 1000’den fazla imam hatip lisesi dersliği açtı. Mevcut imam hatip liselerinin birçoğunu “kız anadolu imam hatip lisesine” dönüştüren MEB, bir kız anadolu imam hatip lisesini ise “Uluslararası Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi”ne çevirdi.

7 Haziran’da sandık sonuçlarının alınmasının ardından 1 ay geçerken, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, geçen süreyi bir “kayıp” olarak olarak değerlendirdi ve “3 ay önce durdu bütün şeyler, uluslararası yatırımlardan başka şeylere kadar. Belirsizliğin giderilmesi lazım. Seçimler her zaman bir belirsizlik ortamıdır. Herkes bir frene basar. Seçimden çıkalı bir ay oldu, taşlar daha yerine oturmadı.” dedi.

45 ilde imam hatip

MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, seçimlerden yaklaşık 2 hafta önce, düğmeye bastı. Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Antalya gibi büyük illerin de olduğu 45 ilde yeni imam hatip liseleri açıldı. Alınan çok sayıda kararla MEB, 2015- 2016 yılına yaklaşık 1000 imam hatip lisesi dersliği ile girecek. İmam hatip ortaokullarındaki kullanılmayan dersliklerde açılan imam hatip liseleri de eklendiğinde bu sayı 1000’i aşacak.

Yeni imam hatip liseleri için yepyeni okul binalarının yanı sıra, halihazırda eğitim öğretim veren binalar da kullanıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Adıyaman’da yaptırdığı 16 derslikli yeni binanın Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, İzmir Karabağlar’daki Dini Eğitim ve Yardımlaşma Derneği’ne ait 4 katlı binanın Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak eğitim öğretim vermesi kararlaştırıldı.



---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:49 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:29 ----------



Büyükçekmece İmam Hatip Ortaokulu okula kayıt yaptıranlara promosyon yaptı. Bu kampanyayı da okulun Twitter hesabından duyurdu.

Okul duyuruda, "4. sınıfı bitirmiş yetim öğrencilerin Büyükçekmece İmam Hatip Ortaokulaunda okumaları durumunda kendilerine servis parası ve bir miktar burs verilecektir" ifadelerini kullandı.

İşte o paylaşım duyuru:

Seç imam hatibi, kap hediyeyi!
Türkiye’nin çeşitli kentlerinde pek çok anadolu imam hatip lisesi, TEOG’da iyi puan alarak bu okulları seçen öğrencilere akıllı telefon, bilgisayar, hediye çeki, bisiklet, çeyrek altın, saat ve burs hediye ediyor.

Çorum’da Alaca Anadolu İmam Hatip Lisesi bu yıl TEOG sonuçlarıyla alacağı 68 öğrenci için kampanya başlattı. Hürriyet’ten Gülseven Özkan’ın haberine göre hediyelerin okul aile birliği tarafından karşılanacağını anlatan bir okul yetkilisi şu bilgileri verdi: “Puanı 400’ün üzerinde olup da okulumuza başvuranlar arasından en yüksek puanlı öğrenciye her ay 100 lira burs verilecek. En yüksek puanlı 24 öğrenci de dizüstü bilgisayar, akıllı telefon, bisiklet, yarım, çeyrek ve gram altın, fotoğraf makinesi, alışveriş çeki ve saat alacak.”

“SÜRPRİZ HEDİYELER”

Afyonkarahisar’daki Bolvadin Anadolu İmam Hatip Lisesi de TEOG’da 400 ve üstü puan alan 25 öğrenciye aylık 100 lira burs verecek. Müdür Bekir Sıtkı Özaydın “Reklam yapmak için üniversite tercihlerindeki gibi bir uygulamaya geçtik” dedi.

Afyonkarahisar Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Yardımcısı Osman Aydoğan da “450 ve üzerinde puan almış ilk 10 öğrenciye Umre seyahati ve bir yıl aylık en az 100 lira, diğer 10 öğrenciye bir yıl en az 100 lira, 10 öğrenciye de altın gibi sürpriz hediyeler verilecek” diye konuştu.



500 TL’LİK HEDİYE ÇEKİ!

Benzer bir kampanyayı da Bolu’da İmam Hatip Okulları Platformu düzenliyor. Öğrencilerin imam hatip liselerini tercih etmeleri için proje başlatan platform, TEOG’da 440 ve üzeri puan alıp, Altındağ Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni tercih eden ilk 40 kişiye Umre tatili, laptop ve burs verecek.

İmam Hatip Okulları Platformu Koordinatörü Zekai Öztürk konuyla ilgili şunları söyledi:

“İmam hatip okullarının 28 Şubat döneminde kaybettiği kazanımları geri alma ve iadei itibar noktasında toplumsal sivil inisiyatif oluşturmayı hedefliyoruz. Okulların kalitesini arttırıp fiziksel ihtiyaçları gidereceğiz. TEOG’da yüksek puan alanların imam hatip okullarına yönlenmelerini istedik. Bazı veliler çocuklarını şehir dışında başka imam hatip liselerine göndereceklerini söylediler. Başarı kentimizde kalsın diye hediyeler vermeye karar verdik. 440 ve üzeri puan alıp ilk 10’a girenlere Umre tatili ve bir yıl burs, ikinci 10’a girenlere laptop ve bir yıl burs, üçüncü 10’a ise bir yıl burs hediyesi vereceğiz. Dördüncü 10’a giren öğrencilere ise bir yıl kırtasiye ve giyim olarak harcayabilecekleri 500 TL’lik hediye çekleri vereceğiz.”

Yalan yanlış haber yaymaya üstüne olmayanlara ve de;

Hiristiyan ve Yahudilere göre elbette İmam Hatip okullarına gerek yok,

Bol bol ruhban, Papaz, Haham Okulları falan açılabilir,sakıncası olmaz.

Bakın o zaman gıkları çıkıyor mu?

Koy enstituleri mevzu bahis olmus, ve sorulmus: "Uluslararasi ne gibi basarilara imza atti mezunlari"

Koy enstituleri mezunlari uluslararasi basarilara imza atsinlar diye kurulmadi.

Koy enstituleri, bu topragin insanlari gelsin, ogrensin, mezun oluncada, koylerine, memleketlerine, topraklarina geri donsunler, ogrendiklerini aktarsinlar diye kuruldu.

Koy enstitusu mezunlari geldiler ogrendiler sonrada donup koylerine ogrettiler, egittiler. Tarim toplumu olan memleketimizin insani tarimi ogrendi.

Imam Hatip liseleride bu ayni amacla kuruldu. Insanlar gelsinler, dinlerini dogru duzgun ogrensinler, sonrada koylerine kasabalarina donup dogrusunu duzgununu ogretsinler.

Peki imam hatip mezunlari napti?

1000lerce okuldan cikan yuzbinlerce mezuna yetecek ne cami, ne koy, nede kasaba olmayinca memlekette; onlarda muteahit olup kat ustune kat ciktilar, bankaci olup faiz ustune faiz kattilar, finans uzmani olup para ustune para kattilar, gazeteci olup yalan ustune yalan kattilar,...



Fakat yinede hayatta sonuclar onemsizdir, onemli olan amaclardir.
Sonuclar sansa dayalidir, insanin buna etkisi pek bir azdir.
Fakat amac tamamen insan urunudur.
Imam ve hatip ihtiyaci ortada olan bir melekette, bunca imam hatip lisesi acmaktaki "amac" cok aciktir, ama tabi anlayana, anlamak istemeyene.

Geri kalanina sabaha kadar davul zurna calsak ise azdir...