Bir varsayım ve...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde efefel tarafından oluşturulan Bir varsayım ve... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,243 kez görüntülenmiş, 79 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Bir varsayım ve...
Konbuyu başlatan efefel
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Teşekkür ederim

Ve şunu eklemek isterim ben 50'sini işkence odasına atacağım canlılar ürettim,yani işkence odasına girecek 50 canlı.
İşte ben dışarıdan bakan biri olduğumda bunu mantığım kabul etmiyor.
Bir örnek
Bir anne 10 tane çocuk yapmak istiyor ama bu annenin doğa üstü güçleri var ve çocuklarından 5'inin ömür boyu acı çekeceğini 5'inin de iyi yaşayacağını biliyor ama hangi 5'i hangi tarafta bilemiyor,yani o sıraya göre yapamıyor.
İşte anne şevkatinin o 5 çocuğun acı çekmesini kabul edemeyeceğini düşünüyorum.Bu yüzdende hiç çocuk yapmamayı seçeceğini düşünüyorum.

özür dilerim anne örnegiini kavrayamadım ama ilk paragraf icin sunu düşünüyorum:
üniversite sınavlarını düşünelim kazanamayan mutlaka olacak değil mi?? bu durumda ya bu sınavı yapmamak gerek o durumda üniversiteler de okuyanların kalitesi ,eğitim kalitesi vb sonuçlar ülkeyi ve dünyayı nereye götürür?
eğer sınav yapılacak ise birileri mutlaka kazanamyacak ise bu durumda sınavı yapan kişilerde mi problem aranır?
peki sınav çok kolay olsa herkes ful yapsa bu sefer kalite farkı , çalışanın emeğini alamaması nasıl değerlendirilir?
ben daha cok uzatmadan sunu soylemeliyim normal olan her insan kendine bir amaç bulabilecek donanıma sahiptir işte sınavın olması bu donanımı kullananla kullanmayanı ayırmak içindir ve sınavın olması degil olmaması adaletsizliktir..ha sunu diyebilirsiniz hic yaratılmamıs olsaydık da sınavla ugrasmasaydık!!! bu kişiye baglı ben yaratılmıs olmayı var olmayı 0 dan yokluktan degerli buluyorum .gerisi imtihanın farkında olmak ile ilgili ...cok uzattım özür dilerim
 

nirvana

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
15 Mar 2009
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah kulunu yarattı,bize bildirdiğinin benim bildiğim kadarıylada bilinmeyi murad eylediğinden yarattı.tamamm.levh-i mahfuzda da olasılıkların hepsini ve seçimleri seçenleri ve tüm yolları bilen kontrol altında tutan da O...hariciler mi onlar hani cüz-i iradeyi yok sayanlar varya onlardan değilim.ama külli irade karşısında Allah'ın hakkımızda adil olduğuna iman için tırnak içinde cüz-i irade tesellisiyle avutulabilme ihtimalimiz olduğunu düşünüyorum.hakkımızda çoktan faturalandırılmış bir hayatın girdi çıktı işlemlerini ancak; bazılarının duaları, ahları, sadakalar, tebessümler, selamlar, virgül sonu rakamlar değerinde etkiler...
nihayetinde dilememi dileyende O dileğimi bilende. hakkımda akıbetimin hayrını murat etmesini ve beni bu rol üzere tecelli ettirmesini diliyorum yada uygun olan söz her neyse...
........Aklın hileleri çoktur,erme sınırı az, şeytan sana bildin dediğinde battın demektir.sağdan yaklaşır bazen.ben bilmiyorum öyleyse bilmekte istemiyorum.de ki ey gönlüm hayatım ölümüm ve ibadetim yalnızca alemlerin Rabbi olan Allah içindir.
öyle bir monologdu işte...
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Oncelikle ben uzerinde durdugun kelimelerden bahsedeyim;

Canli, uretmek, guc, kural, bilmek, odul, ceza... efefel bunlardan ibaret aslinda. Bunlardan bir tanesi olmaz ise sen olmazsin.
Ama yanlis seyler var ornegin canli uretilmez. Yaratilir. Canli yerine robot olabilirdi. Eger uretmekten bahsedeceksek. Diyelim onlar robot sen kimsin? Canli mi? Diyelim onlar canli sen kimsin?

Benim asil uzerinde durmak istedigim konu kurmus oldugun bu dunyanin aslinda inanan insanlarin yasadigi dunyaya cok benziyor olmasi. Ornegin bizler Allah'in herseyi bildigine inaniriz. Bizleri onun yarattigina. Hangilerimizin cezalandirilip hangilerimizin odullendirilecegini de O biliyor tipki senin robotlarininkini bildigin gibi. Mesela ne zaman ne ile karsilasacaklarini biliyormussun urettigin robotlarin, keza kader inanci bizde de var. Allah'in bizim neler ile karsilasacagimizi bilmesi ile senin robotlarinin neler ile karsilacagini bilmen de ayni. Gorunen o ki Allah ile bir cok ortak noktan var kismende olsa. Ama sen habire Tanrilar ile alakali degil oyle degil Tanri ile alakasi yok diye cevaplar vermissin.

Benim yegane sorum su olacak;

"Herseyi bilen bir yaradan var. Senin ne zaman ne yapacagini, cezalanip odullenecegini bilen. Senin gibi milyarlarcasina sahip olan. Senin nefes almani saglamak icin koskoca bir evreni yaratan. Kisacasi senin bunlari gorup O'na inanip inanmayacagini bildigi halde bu secimi sana birakan biri var. Senin boyle birinden haberin var mi?"
Ben konunun tamamını varsaydım ama sizin aynı şeyleri varsayma zorunluluğunuz yok.
Özellikle efefel dedim çünki konuda bir veya daha fazla tanrı geçerse konu içinde tanrılara saygısızlık niteliğinde cümlelerden kaçmak için.
Canlı üretilmesi ise bir varsayım,gelecekte üretildiğini varsaydım.
Soruya cevaben;Kesin bir haberim yok.
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
özür dilerim anne örnegiini kavrayamadım ama ilk paragraf icin sunu düşünüyorum:
üniversite sınavlarını düşünelim kazanamayan mutlaka olacak değil mi?? bu durumda ya bu sınavı yapmamak gerek o durumda üniversiteler de okuyanların kalitesi ,eğitim kalitesi vb sonuçlar ülkeyi ve dünyayı nereye götürür?
eğer sınav yapılacak ise birileri mutlaka kazanamyacak ise bu durumda sınavı yapan kişilerde mi problem aranır?
peki sınav çok kolay olsa herkes ful yapsa bu sefer kalite farkı , çalışanın emeğini alamaması nasıl değerlendirilir?
ben daha cok uzatmadan sunu soylemeliyim normal olan her insan kendine bir amaç bulabilecek donanıma sahiptir işte sınavın olması bu donanımı kullananla kullanmayanı ayırmak içindir ve sınavın olması degil olmaması adaletsizliktir..ha sunu diyebilirsiniz hic yaratılmamıs olsaydık da sınavla ugrasmasaydık!!! bu kişiye baglı ben yaratılmıs olmayı var olmayı 0 dan yokluktan degerli buluyorum .gerisi imtihanın farkında olmak ile ilgili ...cok uzattım özür dilerim
Dünyada insanlar kendilerini geliştirirler ve en doğru biçimde yapmaya çalışırlar vede iyi bir seçilim olmasını sağlarlar sınavlar yada farklı yöntemlerle.
Ama dikkat etmek gereken bir husus var;bu '' kural,seçim,üniversite sınavı,ceza vb'' . durumları insan insana uygular,insandan daha güçlü ve insan hakkındaki herşeyi bilen biri değil.
Bir anne çocuğunun 5 yaşında soba üzerinde kaynayan su dolu çaydanlığın üzerine dökülmesi sonucu yanıp ömür boyu damar düğümlenmesi yada yürüyememe yada benzeri ızdırap dolu bir hayata sahip olduğunu bilse o çocuğu dünyaya getirir mi size soruyorum.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Ama dikkat etmek gereken bir husus var;bu '' kural,seçim,üniversite sınavı,ceza vb'' . durumları insan insana uygular,insandan daha güçlü ve insan hakkındaki herşeyi bilen biri değil.
Demiş Efefel
Şimdi Descartes varlık var mıdır sorusuna nasıl cevap bulmuş onu okuyunuz . Sonra tanrı nin varlığının garanti altında olduğunu düşününüz ve sonuc insanın yapageldigi hersey ve yaptıgı her sey tanrı tarafından yaratilmaktadir . Bunu söyleme sebebim sizin sınav vs seyleri insan insana uygular dediğiniz seklinde algıladığımdan. Şimdi bu insanın varlığı anlama seklini descartes den alınız göreceksiniz cevap size sınavın aslını tanrı yapıyor insan model ve form U hazır bulmuş kullanıyor .
Anneye gelelim anne cocuğun gelecekteki durumunu görebiliyorsa gelecegi değiştirme gücü de vardır . Yoktur diyemezsiniz burada anne gelecegi görebildiğine göre üstün bir varlık olmalı peki bu üstün varlık gelecekteki her şeyi kendi ölümünü dahi görecekse Zaten yasamak onun için izdiraptir bu da acizliğini gormesidir ve üstün varlık aciz olamaz çelişki . Yunan tanrısı Apollon nun defne adlı nümfe ye asılması olayında kızı elde edememesi Apollon'un acizliği dir bu da Apollon'un tanrı olmadıgının ispatı dir
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Bahsetmek istediğim bı diğer konu felsefe neden yapılır ya da insan neden düşünür diye soralım
Felsefeye Giris kitaplarından birinde epistemeloji konusunun basında ornek verir bu ornege geçmeden önce bu ornek bize insan aklının temel prensiplerinden birini net olarak gösterir ki söyle özetleyeyim insan düşünür çünkü problemlerine çözüm üretmelidir çözüm çok çeşit olabilir ve dogruya giden yollar da birbirine benzese de farklı farklı yollar olmaları mümkün asıl çözüm en kolay sonuc veren en basit çözüm veren yani en sade olan dir bizler düşünürüz ve buna felsefe derler bu felsefe cozum için yapılır ve felsefeyle doğru bulunmaya çalışılır ve insan aklının prensibine göre felsefe sade ve mantıklı olarak dogruya ulaşmaya çalışmalı ki felsefe tanımına uygun is yapmış olsun. Ornege gelelim der ki insan bir odanın ışığını acacak elektrik düğmesinin yerini odanın neresi odaya girişte ve elin çabuk ulaşabileceği bir mesafe ve yere koyar çünkü akıl en sade en hızlı en kısa yolu seçer . İste akıl böyle çalışmak ister yani çok zorla aklı ama basit anlaşılır ve yararlı seyler üret ister akil
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
. Şimdi bu insanın varlığı anlama seklini descartes den alınız göreceksiniz cevap size sınavın aslını tanrı yapıyor insan model ve form U hazır bulmuş kullanıyor .
Anneye gelelim anne cocuğun gelecekteki durumunu görebiliyorsa gelecegi değiştirme gücü de vardır . Yoktur diyemezsiniz burada anne gelecegi görebildiğine göre üstün bir varlık olmalı peki bu üstün varlık gelecekteki her şeyi kendi ölümünü dahi görecekse Zaten yasamak onun için izdiraptir bu da acizliğini gormesidir ve üstün varlık aciz olamaz çelişki . Yunan tanrısı Apollon nun defne adlı nümfe ye asılması olayında kızı elde edememesi Apollon'un acizliği dir bu da Apollon'un tanrı olmadıgının ispatı dir
sizin düşüncenize göre yaratan da acizliğinden yaratır
kim bilinmek ister yada kim birilerini ödüllendirmek yada birilerini cezalandırmak ister bu sorunun cevabı var mı?
İnsan acizdir evet
Anne acizdir ama çocuğunu sever ve canı pahasına onu korur.Onu işkence odasına atmaz.Söyleyiniz şimdi aciz olan kim?
Yaratmaya ihtiyaç duymak da acizlik deyin de bende tarafsız ve duygulara dayalı yazmadığınızı bileyim.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Efefel e
Yaratanın acizliğini ilk defa sizde gördüm bana anlatır mısınız kaç defa yaratan bir varlık gördünüz . Biz bize ait kaliplarla sözler ve algılarla yani sınırlı halimizle sinirsizi nasıl düşünebiliriz ? Siz de olduğu kadar yanlış düşünebiliriz .Ayrıca benm hangi cümlemde yaratıcı ihtiyac hissetti yarattı ihtiyacı acizliği geçiyor ben bilmiyorum ve yazdığımı da hatırlamadım muhtemelen siz yanlış anladınız ya da ben yanlış anlattım . Yaratan tanımı acizlik ile birlikte düşünülemez . Yaratan yarattığının tüm ihtiyaclarını ve her seyinin de yaratma gücüne ve denetleme gücüne sahip olamazsa Nasil olur da yarattığını koruyabilir hayatta tutabilir . Dedim ya felsefe adamı Sapittira da bilir doğrulta da bilir asıl olan anlamlı bir is ortaya koymak olmalı .
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Ama dikkat etmek gereken bir husus var;bu '' kural,seçim,üniversite sınavı,ceza vb'' . durumları insan insana uygular,insandan daha güçlü ve insan hakkındaki herşeyi bilen biri değil.
Demiş Efefel
Şimdi Descartes varlık var mıdır sorusuna nasıl cevap bulmuş onu okuyunuz . Sonra tanrı nin varlığının garanti altında olduğunu düşününüz ve sonuc insanın yapageldigi hersey ve yaptıgı her sey tanrı tarafından yaratilmaktadir . Bunu söyleme sebebim sizin sınav vs seyleri insan insana uygular dediğiniz seklinde algıladığımdan. Şimdi bu insanın varlığı anlama seklini descartes den alınız göreceksiniz cevap size sınavın aslını tanrı yapıyor insan model ve form U hazır bulmuş kullanıyor .
Anneye gelelim anne cocuğun gelecekteki durumunu görebiliyorsa gelecegi değiştirme gücü de vardır . Yoktur diyemezsiniz burada anne gelecegi görebildiğine göre üstün bir varlık olmalı peki bu üstün varlık gelecekteki her şeyi kendi ölümünü dahi görecekse Zaten yasamak onun için izdiraptir bu da acizliğini gormesidir ve üstün varlık aciz olamaz çelişki . Yunan tanrısı Apollon nun defne adlı nümfe ye asılması olayında kızı elde edememesi Apollon'un acizliği dir bu da Apollon'un tanrı olmadıgının ispatı dir

Efefel e
Yaratanın acizliğini ilk defa sizde gördüm bana anlatır mısınız kaç defa yaratan bir varlık gördünüz . Biz bize ait kaliplarla sözler ve algılarla yani sınırlı halimizle sinirsizi nasıl düşünebiliriz ? Siz de olduğu kadar yanlış düşünebiliriz .Ayrıca benm hangi cümlemde yaratıcı ihtiyac hissetti yarattı ihtiyacı acizliği geçiyor ben bilmiyorum ve yazdığımı da hatırlamadım muhtemelen siz yanlış anladınız ya da ben yanlış anlattım . Yaratan tanımı acizlik ile birlikte düşünülemez . Yaratan yarattığının tüm ihtiyaclarını ve her seyinin de yaratma gücüne ve denetleme gücüne sahip olamazsa Nasil olur da yarattığını koruyabilir hayatta tutabilir . Dedim ya felsefe adamı Sapittira da bilir doğrulta da bilir asıl olan anlamlı bir is ortaya koymak olmalı .
Cezalandıran her kimse o acizdir
cezalandırmak Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım uygulamaktır
bunu güçlü güçsüze yapar evet ama güçlüde yeterince güçlü olmadığı için yapar eğer yeterince güçlü olsaydı hatayı ortadan kaldırırdı
böylece kimse cezalandırılmak zorunda kalmazdı
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
efefel
size diyecek cok bisey yok ..baglam yanlıs ..
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
efefel
size diyecek cok bisey yok ..baglam yanlıs ..
Bu sizin fikriniz daha doğrusu inancınız
ben anne örneğini biraz daha daraltayım
bir anne,anne olmadan önce doktora gider ve doktor çocuğun engelli doğacağını ve hayatı boyunca acı çekeceğini söylese o anne napar
demek istediğim hangi insan olursa olsun o insanın annesi onun acı çekmesine razı olur mu
konuya lütfen böyle bakın
Bir anne bile razı değilken bir en güçlü ve en çok seven nasıl razı oluyor soru bu
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Bu sizin fikriniz daha doğrusu inancınız
ben anne örneğini biraz daha daraltayım
bir anne,anne olmadan önce doktora gider ve doktor çocuğun engelli doğacağını ve hayatı boyunca acı çekeceğini söylese o anne napar
demek istediğim hangi insan olursa olsun o insanın annesi onun acı çekmesine razı olur mu
konuya lütfen böyle bakın
Bir anne bile razı değilken bir en güçlü ve en çok seven nasıl razı oluyor soru bu

az düşünelim birlikte...anneyi yaratn varsa anneye o muhtesem duyguyu vern de o dur..anne cocuguna karsı o kadar sefkatli iken ve anne bir yaratıkken yaratıcısı yani hazinenin kaynagı nasıl olur da anneden daha zalim ya da sefkatsiz olur...bu durumda ya yaratıcıyı inkar edip sahipsiz rastlantısal sacmalıklara inanırım ya da Tanrı yı mutlak iyi yani en mükemmel kabul etmek ve bakısımı buna göre daha dogrusu Tanrı sınırsız ve bilinemez oldugundan-ontolojik olarak değil özellikleriinin sınırları acısından- Tanrı kendi hakkında bize ne iletmiiiş ise ona inanmak zorundayız derim ...daha ötesi zaten Tanrı ya ragmen Tanrıcılık oynamak olur ki...madem Tanrı var ve biz ölecegiz bu durumda O Tanrı bana verdiği herseyin hesabınıı da sorar...ve eger verdiklerini nasıl kullanmak gerktiğini kullanmadıgımda ne olacagını da soylemiş ise önceden ve ayrıca secme özgürlüğünü de vermişse bal gibi azap hak etmiş oluruz..eger ben azap görmezsem tüm saygısızlıgıma ragmen saygılı olanlara haksızlık olacak ve bu da Tanrının kendi tanımıyla celisecek ki bu da sacmalık döngüsü olur..ya inanırsın ona göre yasasırsın ya da inanmazsın karsılıgına razı olursun..
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
az düşünelim birlikte...anneyi yaratn varsa anneye o muhtesem duyguyu vern de o dur..anne cocuguna karsı o kadar sefkatli iken ve anne bir yaratıkken yaratıcısı yani hazinenin kaynagı nasıl olur da anneden daha zalim ya da sefkatsiz olur...bu durumda ya yaratıcıyı inkar edip sahipsiz rastlantısal sacmalıklara inanırım ya da Tanrı yı mutlak iyi yani en mükemmel kabul etmek ve bakısımı buna göre daha dogrusu Tanrı sınırsız ve bilinemez oldugundan-ontolojik olarak değil özellikleriinin sınırları acısından- Tanrı kendi hakkında bize ne iletmiiiş ise ona inanmak zorundayız derim ...daha ötesi zaten Tanrı ya ragmen Tanrıcılık oynamak olur ki...madem Tanrı var ve biz ölecegiz bu durumda O Tanrı bana verdiği herseyin hesabınıı da sorar...ve eger verdiklerini nasıl kullanmak gerktiğini kullanmadıgımda ne olacagını da soylemiş ise önceden ve ayrıca secme özgürlüğünü de vermişse bal gibi azap hak etmiş oluruz..eger ben azap görmezsem tüm saygısızlıgıma ragmen saygılı olanlara haksızlık olacak ve bu da Tanrının kendi tanımıyla celisecek ki bu da sacmalık döngüsü olur..ya inanırsın ona göre yasasırsın ya da inanmazsın karsılıgına razı olursun..
peki neden yaratıldık bir fikriniz var mı
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
biz nedene ihtiyac duyarz ...Tanrı iradesi sorgulanamaz ki istediğini yapar bizi ilgilendiren bize ne amac verdiiği bizden ne istediği...nedensellik konusunda D.Hume biraz iyidir bir topun diger topa carpma hikayesi var onu iyi anlamak lazım ..yani duran topun hareketi vuran toptan mıdır? top un yere düüşmesini bugun yerceekimi ile acıklarsın yarın düşmessse ne diyeceksin gibi nedenselliğe saldırır.neden aramak aslında aklın calısma prensibi sınrlı akıl herseyin nedenini bilemez ki ..
ben bu konuda daha önce soyle bir sey okudum evin icindeyiz ve dıs kapının zili caldı...kimse kapıyı calan bilmiyoruz yani birini beklemediigimizi geleni hic bilmedigimizi kabul ederek düüşünelim ki sıradsı bir olay degil .peki kapıyı acmadan , konusmadan oturdugumuz yerden kapının arkasında kimin ? neyin? oldugunu nasıl bilecegiz ??
ruh mu? gercek mi? insn mı? hayvan mı? nasıl bilebliriz???? cevap sizden gelsin bakalım kapının calınmasının nedenine daha girmeden önce...
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
biz nedene ihtiyac duyarz ...
peki kapıyı acmadan , konusmadan oturdugumuz yerden kapının arkasında kimin ? neyin? oldugunu nasıl bilecegiz ??
ruh mu? gercek mi? insn mı? hayvan mı? nasıl bilebliriz???? cevap sizden gelsin bakalım kapının calınmasının nedenine daha girmeden önce...
soru çok güzel yaklaşım da öyle
cevap yazmam uzun sürer:)
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
bu yaklaşımdaki örnekte kapının çalınması bizim dünyaya gelmemizle benzetilmiş
bu durumda kapının çalınması olağan ve sürekli olan birşey olamaz
her insanın hayatında birkere kapı çalar
ve o insanda neler olduğunu düşünüp olayı incelemeye başlar sorduğu sorular;
ben nerdeyim,bu sesde ne,bunun arkasında birşey yada birşeyler mi var acaba
gibi uyarlanmalı.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
bu yaklaşımdaki örnekte kapının çalınması bizim dünyaya gelmemizle benzetilmiş
bu durumda kapının çalınması olağan ve sürekli olan birşey olamaz
her insanın hayatında birkere kapı çalar
ve o insanda neler olduğunu düşünüp olayı incelemeye başlar sorduğu sorular;
ben nerdeyim,bu sesde ne,bunun arkasında birşey yada birşeyler mi var acaba
gibi uyarlanmalı.
Üzgünüm uyuya kalmışım . Hatta hala kafam güzel sonra devam etmek uzrre iyi sabahlar
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Üzgünüm uyuya kalmışım . Hatta hala kafam güzel sonra devam etmek uzrre iyi sabahlar


merhabalar
sayın efefel siz benden daha komplex düşünmüşşünüz.ben olayı bildigimiz kapı calma olarak degerlendirecegim yani zil caldı biri geldi evde otururken hepsi bu..
simdi bilgi felsefesi bilginin kaynagı probleminde 1-deney 2- akıl 3- her ikisi 4- sezgi 5- vahiy gibi kaynakları alır ve sadece ilk üçünü bilgiye kaynak olrak kabul eder.
simdi kapının arkasında olan adamı biz aklımızla sittin sene düşünsek süleyman mı? ahmet mi? köpek kedi vs hayvan mı? bizim marlı alien mı? bilemeyecegimizi sanıyorum cunku zil sesinden baskka veri yok elimizde..bu durumda bize en saglam veriyi kapının arkasından kapıyı calan ile aynı tarafta olan baska biri verebilir değil mi? der ki soyle boyu var soyle kilosu vs vs.. yani biz bilgiye ulasmak icin kapının diger tarafından bilgi elde edebilen birine ihtiyac duyduk dikkat kesin bilgiyi kastediyorum olasılık değil..olasılık bizim kendi aklımızla uretebileceğimiz bir sey zaten..bu örnegi biz neden yaratıldık sorusuna cevap arayan bizler icin düşüneceğiz simdi
bir varsayıma göre Tanrı var..peki bunu kim soyluyor ??1- kainattaki düzen 2- peygamber adı verilen elçiler 3- peygambere verilen yazılı metinler
Tanrı yok ise kısmına girmeyelim o kısım cok zayıf yani Tanrıyı yok saymak oyle kolay bir sey degil cunku milyonlarca tanrı ya ihtiyac duyarız ki milyonlarca tanrı bir düzeni kuramaz.
eger tanrı varsa ..Ey tanrım beni neden yarattın diye sorsak...cevap icin peygamber ve kitap göndermiş işte kapının diger tarafından gelen veriler bunlar..bizim bilgimiz bununla sınırlı yani beni neden yarattın sorusu icin soylüyorum..
bilginin sınırı problemi de epistemolojide baslıca bir sorun
tesekkurler sabrınız icin..eksiklerimi tamamlamanızı beklerim
 

efefel

Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
merhabalar
sayın efefel siz benden daha komplex düşünmüşşünüz.ben olayı bildigimiz kapı calma olarak degerlendirecegim yani zil caldı biri geldi evde otururken hepsi bu..
simdi bilgi felsefesi bilginin kaynagı probleminde 1-deney 2- akıl 3- her ikisi 4- sezgi 5- vahiy gibi kaynakları alır ve sadece ilk üçünü bilgiye kaynak olrak kabul eder.
simdi kapının arkasında olan adamı biz aklımızla sittin sene düşünsek süleyman mı? ahmet mi? köpek kedi vs hayvan mı? bizim marlı alien mı? bilemeyecegimizi sanıyorum cunku zil sesinden baskka veri yok elimizde..bu durumda bize en saglam veriyi kapının arkasından kapıyı calan ile aynı tarafta olan baska biri verebilir değil mi? der ki soyle boyu var soyle kilosu vs vs.. yani biz bilgiye ulasmak icin kapının diger tarafından bilgi elde edebilen birine ihtiyac duyduk dikkat kesin bilgiyi kastediyorum olasılık değil..olasılık bizim kendi aklımızla uretebileceğimiz bir sey zaten..bu örnegi biz neden yaratıldık sorusuna cevap arayan bizler icin düşüneceğiz simdi
bir varsayıma göre Tanrı var..peki bunu kim soyluyor ??1- kainattaki düzen 2- peygamber adı verilen elçiler 3- peygambere verilen yazılı metinler
Tanrı yok ise kısmına girmeyelim o kısım cok zayıf yani Tanrıyı yok saymak oyle kolay bir sey degil cunku milyonlarca tanrı ya ihtiyac duyarız ki milyonlarca tanrı bir düzeni kuramaz.
eger tanrı varsa ..Ey tanrım beni neden yarattın diye sorsak...cevap icin peygamber ve kitap göndermiş işte kapının diger tarafından gelen veriler bunlar..bizim bilgimiz bununla sınırlı yani beni neden yarattın sorusu icin soylüyorum..
bilginin sınırı problemi de epistemolojide baslıca bir sorun
tesekkurler sabrınız icin..eksiklerimi tamamlamanızı beklerim
Bende size teşekkür ederek başlamak isterim
Kapının arkasında bana bilgi verecek olan kişiden bi emin olabilsem aslında hiç problem kalmayacak.Bu örneğe göre benim emin olamadığım şey kapıyı çalan hakkında bana bilgi verecek olan kişiden emin olamamak.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
sayın efefel
ben nasıl emin oldum önce bunu düşünmem lazım...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst